View Single Post
Eski 24-01-2013, 23:50   #32
Savaş
Ağaç Dostu
 
Savaş's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-03-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 326
Az evvel Küba'da vermikompost üretimi ve tesis kurulumu üzerine bir yazı çevirdim. Bir kaç kaynaktan daha araştırma yapıp yazıyı zenginleştirdikten sonra blogumda yayınlayacağım. Bu yazıyı okuyunca Küba'da olmak ve tesisi orada kurmak isteyeceksiniz.

Şunu özetle söylemek istiyorum ki, biz Türkler hâlâ sözlü kültürün esirleriyiz. Kendi blog ve sitemde de aynı sorunu yaşıyorum. Sorun şu ki: sözlü olarak yüz yüze konuşsak yanlış anlaşılmayacak şeyler, yazıya dökülünce hep yanlış anlaşılıyor. Ben İngilizce onca yazışma okuyorum, kendim yazıp bana yazılanları takip ediyorum, daha bugüne kadar böyle bir şey, burada veya diğer forumlarda olan gibi bir şey görmedim. Bizim dilimizin kemiği mi yok, anlayamadım ki?

Bir kere açık ve seçik yazdıktan ve paradigmalarını ortaya koyup, ahlâki olarak hakaret etmeden, saldırmadan işin siyasi yönünü de tartışabiliriz değil mi? İşin kaymak yiyen, işi zora sokan kurum ve kuruluşlarını da tartışmalıyız değil mi? Görmezden gelirsek yarın karşımıza çıktığında ne yapacağımızı şaşacağız!
E o halde bu konu neden dağılıyormuş veya neden dağılacak korkusuyla hemen kapatılma lafları ortalıkta dolanıyor ben anlayamıyorum.

Tamam biraz gergin olsa/k da konuşuyoruz işte. Siyaset yapmıyoruz, işin siyasetle bağlantılı yönünü konuşuyoruz. Üstelik burada siyasetle kastedilen Türkiye'nin tarım politikasından ibaretttir. Bunu niye konuşmayacağız ki? Daha az evvel Ege Tv'de Gübretaş'ın müdürü bizim cevval ve çalışkan bir millet olduğumuzu ama metot sorunu yüzünden hep potansiyelimizin onda dokuzunu boşa harcadığımızı söylüyordu. Adam ne güzel özetledi, bilmiyorum izleyen var mıydı?

Neden konuştuğumuz şeyin içeriğinden çok, metoduna takılıp kalıyoruz. Vallahi onca araştırma yaptım ve yapmaya da devam ediyorum, şeytan kendine sakla diyor bazen.

Ben burada bir konuya değiniyorsam boşa değil. Devletin toprak, su, gübre araştırma enstitüsü var Ankara'da. Gittim bir gün oraya, kendine uzman diyen birisi, "Bak arkadaşım insan, hayvan veya solucan boku... hepsi aynıdır, tamam mı? Biri diğerine göre üstün değildir. Bir şey solucanın bağırsağından geçti diye kıymetlenmez..." dedi. E hadi gelin de neyle karşı karşıya olduğunuzu görmezden gelin. Ben o gün o uzmana laf anlatamadım, o enstitüden umduğumu bulamadan çıktım.

Bırakın konuşalım ve artık bu yazıdan sonra metoda takılmayalım lütfen. Argümanı olan varsa buyursun beri, yoksa onu neden konuşuyorsun bunu neden konuşuyorsun, demenin zamanı ve yeri değil.

Saygılarımla LÜTFEN!

Savaş Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön