View Single Post
Eski 06-12-2012, 19:54   #33
Ben fakir
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-11-2012
Şehir: Kocaeli, Avşa Adası
Mesajlar: 1,142
Baktığın Yerde Bulduğun


Tanyeri atarken, hani "siyah iplikle beyaz ipliğin ayırd edildiği" vakitte, bahçenizde bir beyaz nokta görürseniz eğer... arada iniş-çıkışlarla biraz ilerleyip... bir süre hareketsiz kalan...

O, bir tavşandır!.. Beyaz ponpon kuyruklu bir ada tavşanı; ürkek, sabah kahvaltısı peşinde, kendinden başka her şeyden ürkmeye hazır...

Onu ön bahçede görmeniz, akşam yemeğini vermeyi unuttuğunuzun göstergesidir. Arka bahçede, böğürtlen yığınının bittiği yerdeki açıklığa akşam yemeğini koysaydınız eğer, zavallı bu riski göze alıp ön bahçelere kadar gelmiyecekti...

Ya da sevmediği bir menü sunmuş olabilirsiniz. Örnek: Bulgur pilavını sever ama pirinçten nefret eder. Salatalık kabuğunu bayıla bayıla yediğine bakmayın, domates kabuğu yerde kalmaya mahkumdur... Meyve olarak da, kavun kabuğu in, karpuz kabuğu out yazar.

Güneş bir mızrak boyu yükseldiğinde genç bir karga sürüsü, topluca ritmik hareketlerle bir anda bahçenizdeki yeşilliği siyaha çevirebilir; siyah bir gürültü yumağı!.. Bahçenizdeki yeşili korumak için tüm yapmanız gereken, şiddetli bir el çırpmak olacaktır. Köylülerin tek kırma tüfekle kuş uçurtma çabalarında her defasında yerde bir kaç karga kaldığı için, sizin tüfek benzeri sesle el çırpmanızda sonuç yüzde yüz gibi üstün bir uçurtma başarısı ile sonuçlanacaktır. Bu eylemde gecikmeniz, bir incir ağacının üç-beş dakika içinde tüm meyvelerini kargalara ikram etmenizle sonuçlanır.

Evin arkasındaki asmanın üzümleri yenecek olgunluğa ulaştığında, çardakta bir kıkırdama sesi duyulur. Sesi salkımların çıkardığını sanmayın; kalite kontrol görevlisi saksağanın sesidir bu kıkırdama... "İki yıldır üzümleri size bıraktığım yeter, bu yıl da ben yesem iyi olur artık!.." diyerek asmanın çevresinde balık ağı ile bir koruma sistemi oluşturabilirsiniz!.. Sonuç?..

Saksağanların uzaktan öfkeyle bağırmaları ortamın gürültüsünü yükseltirken, serçeler inanılmaz bir ustalıkla ağın deliklerinden içeri sızarlar. Yani sonuçta üzüm bu yıl da size kalmayacaktır... Seneye daha küçük gözlü olan hamsi ağını denemekte yarar var!..

Karpuzlar kendilerini göstermeye başladılar artık. Harika hedefler!.. Hem yerden, hem havadan saldırı alıyorlar... Onlara da balık ağı tenteleri yaptık.

Havadan gelen saldırıları kestik diye sevinirken, ne görelim?.. Koskoca bir kaplumbağa, iki koluyla kavradığı genç irisi bir karpuza Kırkpınar usulü bir bel kündesi oyunu uygularken, bir yandan da tadına bakmakla meşgul değil mi?.. İkinci bir uygulama ile ağların eteklerini toprağa gömmenin bir yolu bulunacak çaresiz!..

Bizim Hanım Sultan'ın da üyesi olduğu bir "altın kızlar" çetesi var; neredeyse tümü Liman yöresinden ama, gündüzleri Tavşanlık Koyu'nu haraca kesiyorlar!.. Her birinin çantasından çıkan atıştırmalıklar, kumsalda ziyafet sofrasından biraz daha fazla anlamlar ifade ederken; akşam dönüşü çantalarda oluşan boş hacimler, bizim hatunun götürdüğü tatlı sivri biberler ile doluyor.

Bu nasıl bir berekettir, inanın anlamıyorum... Topu topu otuzbeş kök biber diktik, hergün iki torba dolusu biber topluyoruz.

Akşam diplerine verdiğimiz su, sabah beyaz çiçekler, ertesi sabah da çıtır çıtır tatlı sivri biberler haline dönüşüyor.

Hani, sandalyeyi atıp, sürekli izleyebilsem, biberlerin büyümelerini çıplak gözle görmek işten değil!..

Yunus Emre Divanında buldum:

İv dün gün Hakk'ı isteyen
Bilmez misin Hak kandadur
Her kandasam anda hâzır
Kanda bakarsam andadur.

(Ey bütün gün Hakkı arayan, bilmez misin Hak nerededir? Her nerede isem, orada hazır; nereye baksam oradadır.)

Şükürler olsun!

Ben fakir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön