Sevgili Tömürcek ve Sibelim; ördek yavrularını küçük birer civcivken pazardan aldık. Alıncaya kadarki yaşadığımız serüven bir ayrı. Her hafta semt pazarlarına gidildi, ya gelen ördekler beğenilmedi ya da ördekçi gelmedi. Bu arada eli boş gelinen her akşam evde bir kabus. Ağlama seranomileri, yakarışlar, haykırışlar....
Sonunda yavrular geldi. Bu seferde ördek yemi arandı. Petşoplar, marketler tarandı. En son büyük,küçük baş hayvan yemi satan yemcilerden granül vitaminli civciv yemi bulundu.
Beşinci kattaki evimizin balkonunda onlar için küçük bir yer ayarlandı. Üç ay burada kızım tarafından hergün yemleri verildi, suları değiştirildi. Daha sonra köydeki bahçemizin bir köşesine onlar için kafesli telle ayrı bir köşe kazırlandı. Şimdi haftasonları görebiliyoruz. Kızımın ilk işi yine onların sularını ve yemlerini vermek. Amcası çok uğraşıyor kızımla.
Şunun birinin tadına bakalım dediğinde suratının ifadesini görmeniz lazım...