Zeytin soğuk iklimde yaşar mı?
 

Arkadaşlar son zamanlarda İç Anadolu'da fidancılar zeytin fidanlar getirmeye ve satmaya başladı. Sorduğumda ise; zeytin iç Anadolu da meyve vermez ama canlı kalabilir şeklinde bilgiler veriyorlar. Genelde villaların bahçesine görüntü maksatlı dikiliyor. Acaba soğuğa dayanıklı bir bir türü var mı zeytinin veya meyve vermese bile yaşama şansı var mıdır?

-7 derece de zeytin ölür.

Ağrı'da bazı yerlerde meyva veren zeytin ağaçları olduğu yönünde haber yapılmıştı. Tetkik etmedim.

-15 lerin, -20 lerin görüldüğü Taraklı'da zeytin ağacı var. Sahibiyle görüşemedim. Emlakçı ile arsa bakıyorduk. Emlakçı "Zeytini olmaz!" dedi. Fakat 3 dönümlük bakımsız köy bahçesinde 5-6 ağacı meyva vermemelerine rağmen tutmazlar gibi geldi bana.

Eskişehir'de anneannemin bahçesinde meyva veren incir vardı. Dün Bolu Göynük'te gayet sağlıklı, çiçek açmak üzere bir yenidünya gördüm.

Velhâsılı kelâm, Bitkilerin öyle farklı türleri var ki, hâlâ tam tasnif edilememiş bir çok tür olduğuna inanıyorum. Belki bu sınıflandırmalar yapıladururken, yeni yeni türler oluşacak.

Tabiat asla beklemiyor ve bize biteviye sürprizler hazırlıyor.

Bu sene bahçemin olduğu yerde -12'yi gördük, zeytin fidanım yaşıyor.

ispanyol yağlık zeytini deneyebilirsiniz. ben denemelere başladım. ev bahçelerinde zeytinler güzel meyve veriyor. ben açık arazide denemeler yapıyorum.

ben edirnede yaşıyorum bahçemizde zeytin var meyve de veriyor

Zeytin pekte düşünüldüğü gibi sadece ılıman iklim şartına tabi değil bazı ağaçların sadece Karadenizde olur başka yerde asla ama asla olmaz diyen Zİraat mühendislerine inat Harran ovasında yetiştirilebilmes durumu gibi. Çiçek açtığı dönemde don ya da soğuk ile alakası olmadığı sürece sorun yok eksi 12 derece ya da 10 derece durumu süreklilik olmamak kaydı ile 3- 5 gün dayanır antalyada bile - 10 dereceyi gördüğümüz oldu geçen kış ne donan oldu ne de kuruyan kaldı ki literatürde +10 derece sonrası sorun denen bitki vardı hiç bir şey olmadı. her zaman literatüre ya da Ziraatçilere bağlı kalmamakta fayda var. Harranda Fındık var kivi var hemde 1. sınıf ürün elde edilebilmektedir.

Doğayla inatlaşmamakta yarar var..

Yıllar önce Biga İlçe Tarım Müdürlüğü bahçesinde 15-20 adet 10-12 yaşlarında zeytin ağacı vardı..o yıllarda iklim ılıman gitti, işim düşüp gittiğimde zeytinlerin ziraatçi eliyle ne kadar bakımlı ve gösterişli olduğunu gördükçe içimden ''acaba ben de yanlış mı biliyorum, yoksa literatür mü değişti; karasal iklime sahip Biga'da demek ki zeytin olabiliyormuş'' diye düşünmeden edemedim..

Ancak öyle bir sert kış oldu ki, o yıl Biga'nın gerçek karasal iklimi tüm ihtişamıyla o güzelim zeytinleri kavurdu, gittiğimde tüyleri yolunmuş kaz gibi çırılçıplaktılar..

yani demem o ki, koca bir vilayetin tamamında zeytin olmaz da dememek gerekir..o ilde rakımı yüksek olmayan bir göl kenarının güney bakılarında pekala zeytin olabilir ama bu durum o ilin tamamında zeytin yetiştirilebilir anlamını taşımaz..ayrıca, ülkemizde öyle iklimsel değişiklik yaşayan yöreler var ki, geçmişte asla zeytin yetişmeyecek denilen yerlerde uygun yerler de bulunabilir..

Ama yine de literatür bilgilerini, meteorolojik verileri dikkate alıp yersiz maceralara girişilmememelidir.

Ya arkadaşlar şimdi zeytin genel olarak -10 derecede ölür. Fakat o anki havanın nemine rüzgar yönüne sıcaklığı çok etkilidir. Mesela hava eksi -15 derece nem %65 rüzgar 5 km hızla güneyden kuru esiyor. O zaman zeytine genelde bir şey olmaz(korumalı olarak).
Fakat Hava -10 derece Nem % 90 Rüzgar 30 km ile kuzeyden esiyorsa zeytin genelde ölür. Ve diyelim hava bir sene -10 öbür sene -20 öbür sene -5 öbür sene -15 derece olur
yani o yılın havasına aldanmamalıyız. mgm de eskiden iklim verileri 1981 yılından 2010 yılına kadardı sonra 1950 yılından 2010 yılına kadar ondan sonra kimi illerde 1926 yılından 2016 arası iklim verisi mevcuttur.Hatta soğuk havaya dayanıkllık haritası var.AMA ben malatya **** elazığda zeytin yetiştiğini şahit oldum

Merhaba arkadaşlar,
Konu zeytin olunca okuma ihtiyacı duydum. Örnekler gözleme dayalı söylemler güzel.
Güzel bir paylaşım olmuş. Bende bir iki satır yazayım dedim.
Sadece bitkilerin değil tüm canlıların çevre ile ilişkisi yaşam kalitesini,var olup olmamasını, gelişmesini,üremesini düzenler. Her bitkinin bir coğrafyası vardır. Buna hava koşulları yanında toprak şartlarda etkilidir. Habitatından bahsederken döllenmesi için gerekiyorsa böceği,arısı. Köklerinde olması gereken bakterileri,nematodları,zararlısının zararlıları da o habibat içinde olur ki bu güne kadar evrile evrile gelmiş. Yoksa yok olup devrilmiştir.
Bir bitki habitatı dışında yaşarsa ziraatcilere bakmayın/doğa bilir/denemek lazım gibi yaklaşımlar ile konuyu açıklamak lokal kendi dünyan bahçen için doğru olabilir. Başka örneklerde seni destekler gibi göünür. Ancak bu sağlıklı olması, yeterli ve kazanç getirecek ürün vermesi ve sürekliliğinin olacağı anlamına gelmez.
Genel kural bir yere gidip ev yapacaksan yerel mimariyi baz alıp evini yapacaksın. Yoksa
sidneydeki ingiliz çatılı evlerin olur. Çatın,eğimi,duvarın kalınlığı,pencere ebatı,yöney ve kullanılan malzeme oraya uymazsa o ev ev olmaz yuva olmaz. Şartları sıkıntılı olur.
Masraflarla olumsuzlukları çözersin ama bu oluyor demek değildir. Hazardenizi kıyısında 20008-2009 larda bir soğuk oldu ki yılların zeytin ağaçlarından bir adet kalmadı. Kayısı da anadoluda yaşanan durumu bilen bilir. Olay ticari boyuta gelince bir yıla iki yıla 5-10 yıla bakılmaz. Yol baraj yapar gibi 100+ yıllık değerlere bakmak lazım. O da kolay etrafına bakacaksın. Ne yaşıyorsa o dur. Onun dışındakiler zorlamadır,şansdır,kumardır.
Yan bahçede bir türlü yetişmeyen ağaç diğer bahçede show yapar. Sadece iklim değil toprak yapısı da etkendir. Karadeniz nemi+asidik toprak çay,fındık diğerleri. SAhile doğuya git o toprak yapısında uyumu olan turunçgiller rahat yetişiyor. Harranın fındığı da benzer olaylardan var.Ama harranda fiskobirlik şubesi hatta odası ve hatta bir temsilcisi bile olmaz. Ziraatci inadı değil bu.
Uzatmadan zeytine geçip noktalayım. Farklı klimalarda zeytin yetiştirecekler fidanlarını kendi ortamlarına yakın yerlerden edinrlerse yaşatma şansları olur. Yıllar içinde o coğrafyaya uyumlu varyetesini yaratarak yaşama şansı yakalamıştır. Sadece
ısı,nem toprak düşünmeyin. Bir zararlısına bağışıklık sağlamıştır veya hassastır. Herşey iyi benzer iken yaşamaz veya zor yaşar.
Sn pria güzel demiş kısa öz demiş ,diğer değişle herşey doğanın ellerinde...
Kalın sağlıcakla

uzunköprü bölgesinde hangi tür zeytin yetiştirmemi önerirsiniz ?

Cudi Dağında 1150 rakımda meyve veren zeytin ağaçları bulunmuştu. Sonra ne oldu bilmiyorum.

https://www.haberturk.com/yasam/habe...goruntu-galeri

Ankarada yetişmez denilen zeytin birçok yerinde yetişiyor
 

Binaların olduğu yerlerde yetişiyor genellikle
https://maps.app.goo.gl/1SXaf5Yx121pcL5u8
Kışın yaprak dökmüyor en soğuk kışta bile uç dallarını kaybetmedi herdem yeşil ağaç olarak yetiştirilebilir olduğunu düşünüyorum.

Arbequina zeytin soğuklara en dayanıklı ve ciddi verimlidir. Kesinlikle düşünün derim!

Merhabalar Mardin'in 950 rakımlı bir köyünde zeytin ağacına rastladım baya büyümüştü ama zeytin tutmamisti sebebi rakımin yüksekliği olabilir mi acaba burda Derik ilçesinin zeytini meşhur oranın rakımı 800 zeytin yetişme üst sınırinda galiba

Dün ankaraya geldim ailemin yanına bayram için. Boş vaktim vardı ve ulus hal civarını gezdim, biberiye fidesi satın aldım dedemlerin bahçesine dikmek için, ancak alacaklarım eksik kalmıştı, neyse bentderesi kale altındaki fidancılar aklıma geldi, eksikleri tamamlamak için oraya gittim, birde baktım akdeniz defnesi fidanları var, ankarada yetişiyormu diye sordum, satıcı kesinlikle yetişiyor dedi, az ilerde başka bir fidancıya daha sordum yetişmez asla dedi, hangisine itibar etmek gerekir, 20 lira fidanlar bayağıda hoş görünüyordu?

meyve alamazsın. sadece yaşar. 20 veya 30 yılda bir sert soğuklar oluncada donar ve kurur. Ankara da asırlık zeytin ağaçları yoktur. bursa yenişehir de bıle zeytin ağaçları bu yıl kurudu.

Ankara kurtuluş parkında defne ağaçları var, hatta meyveleri bile var. Tozlaşma kabiliyeti için dişi ve erkekli dikim yapılmalı tabi. Defne, don olayında çok hassas bir bitki değil, andırın dağlarında üstüne 3 karış kar yağar ölmez. Ha mesela, doğunun çok sert kış geçiren iklimlerinde yaşayamaz ancak iç anadolunun soğuğunu tolere edebilir, hatta iç anadolu da çoğaltılmalı, sonuçta orman bitkisi bakım ve sulama pek istemez yeter ki tutsun.

Her bitkiyi saksıdan çıkartıp açık alana diktikten sonra 1 yıl enerjisini sadece kök gelişimine harcadığını düşünürsek, ilk kış iyi korunursa risk büyük ölçüde azalır.

Adaptasyon kelimesini duyarım, ama yine de tanımı nedir halâ anlayabilmiş değilim, mesela adaptasyon için gerekli olan metotlar nedir?

Örneğin 'falanca yıl soğuk oldu, narenciyeler yandı yahut kayısılar yandı', şeklinde yakınmalara çok tanık olduk.

Son yıllarda yaşanan küresel iklim bozukluğunun inişli çıkışlı değişimlerinden kaynaklı olan bitki streslerinden söz etmiyorum bu ayrı bir sorun. Eskiden beri yaşanan bitki donmalarını hep işitiriz, peki o zaman adaptasyon olarak tanımlanan; bitkileri iklime alıştırma çabasına, 'tamamen asılsız bir ütopya', diyebilir miyiz?

Kırıkkale de yetişiyormuymuş, son durum ne peki, kışı çıkarabilmiş mi defneler?