agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Zeytin (https://www.agaclar.net/forum/zeytin/)
-   -   Zeytin hastalık ve zararlıları ile doğal mücadele (https://www.agaclar.net/forum/zeytin/14566.htm)

Halil Önen 18-07-2009 11:45

Sn.Kaptanım,

Ağaçlar_net'e hoşgeldiniz.
Burası adeta açık üniversite gibi.
Biz çiftciler için bulunmaz nimet.

Siz bir çok uygulamaları siteye üye olmadan da takip ediyor ve yapıyordunuz. Ançak mesaj yazmak için üyelik şart bunu biliyorsunuz.

Burada ürünlerini tanıtan, saksı, sera ve hobi bahçesi uygulaması yapan arkadaşlar bilmeli ki, bu siteye üye olmayan kişiler de sizlerden etkilenerek ve sizleri takip ederek, ürünlerinizi alıyor, uyguluyor.

Bunlardan biri de Sn.Ayhan bey' dir.

Kaptanım, birinci ve ikinci resimleri özellikle seçtim.
Bunu kaçırmaman gerekiyordu ama ecelene gelmiş görünüyor.

Bu iki fidanda su sitresi olabilir. Eğer başka sorun varsa buradaki arkadaşlar zaten uyarı yapacaklardır.

Bu günlerde göndereceğiniz gübreleri damlama ile vermemiz gerekiyor.

Dİğer 4 yaşındaki fidanlar da su sitresine girmek üzere ve eşinizle konuşuldu, Müdür bey ve (Müdür Hasan bey de olabilir) tankerle sulama yapılacak.

Meyve fidanları için gönderdiğiz eko/sorp ürünün uygulamasını eşiniz Selma yapabileceğini söyledi, ancak Müdür bey beraber yardım etmeyi düşünüyoruz.
Ben de uygulamayı görmek ve kumlu tarladaki ceviz ve meyve ağaçlarında uygulamak istiyorum.

Bu arada bu gün Müdür bey de kaolin uygulaması için yardım istedi.
Akşam üzeri rüzgar cıkıyor. Öğle sonrası uygulamayı düşünüyoruz.

Sıcakta kaolin uygulamasının bir sakıncası olamıyacağını düşündük.
Yine de Sn.Meyvelitepe' den görüş bekliyoruz.

Müdür beyin 5 yaşındaki iki zeytininde besin eksikliğine benzeyen sararmalar oldu. Kök hastalığıda da olabilir düşüncesiyle kökten Bionem uygulamasına başladık.
Sizde biliyorsunuz ki, Bionem bitkiyi su sitresinden hızla çıkarıyor ve toparlamasına yardımcı oluyor.

Kaolin uygulanan daha güzel 5 resmi akşam yükleyemedim. Kızımdan yardım isteyeceğim.
Onları beğeneceksin.

Hayırlı seyirler kaptan.

Halil Önen 18-07-2009 12:01

4 Eklenti(ler)
Kaptanım, Kaolin uygulası yapılan diğer ağaçların.


Eklenti 93550
Eklenti 93551
Eklenti 93552
Eklenti 93553

Halil Önen 18-07-2009 16:30

5 Eklenti(ler)
Zeytinlerde Kaolin kili uygulaması.

Bu defa Sn. Müdür bey'in bahçesindeyiz.

Önce böyleydi

Eklenti 93567

Sonra beyazlar içinde.

Eklenti 93568

Kil dendiğine bakmayın un gibi bi şey. Kireç tozundan hafif.
Önce küçük bir kapta eritilir.

Eklenti 93569
Eklenti 93570

Tarala konur ve su ile birlikte yapıştırıcısı ilave edilir.

Eklenti 93571

Halil Önen 18-07-2009 17:01

4 Eklenti(ler)
devam...
Kaolin kili ile şimdi beyazlar

Eklenti 93572
Eklenti 93573

Traktörde nasibini alanlardan.

Eklenti 93574

Veee gelelim şu Meyvelitepe sitesindeki köy fırını yapma işine.
Sn. Meyvelitepe, fırın ustası eniştenizden planlarını çaldık. O hala bilmiyor.
Ben pek benzemedi diyorum ama, Müdür bey ekmeği benzedi diyor.;)

Eklenti 93575

İlk iki resimdeki küçük zayıf, zeytin fidanı besin eksikliği ve ya kök hastalığına yakalanmış olabilir. Bundan iki tane var ve onlar bioneme teslim edildi. Kök uygulaması ile kendilerine gelmeye başladılar. Daha önçe böyle 3 ağacı kurtardı. Yani konusunda uzman ve ona güveniyoruz.
(Yukarıdaki mesajdaki ilk resim.)

Şöyle bi, ROA ya da Bionem Tepeside olsa oraya baksak baksak, örnek alsak ve uygulasak diye de hoş sobet etmişizdir....

Saygılar

Zeytinlibahçe 18-07-2009 19:47

halil bey yeni resimler icin tesekkurler uygulama basarılı gorunuyor ellerinize saglık esim selma uygulamadan sonra gune filan gıdecekti herhalde yahu insan uzun kollu bırseyler gıyip ilaclama islerinde kullandıgımız maskelerimiz vardı kullanmayı dusunmemisler kendisi herkonuda oldugu gıbi bahce islerindede en buyuk yardımcım insanın hobilerini esiyle paylasması cok guzel kaolin kili gozler ve nefes yolları icin tahris edici olabilır tum uygulayıcıların tam korumalı olarak uygulamasında fayda var
ayhan dukel

Halil Önen 19-07-2009 10:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ayhandukel (Mesaj 464541)
kaolin kili gozler ve nefes yolları icin tahris edici olabilır tum uygulayıcıların tam korumalı olarak uygulamasında fayda var
ayhan dukel


Bu uyarılarılarınızda sonuna kadar haklısınız, Ayhan kaptan.

Her ne ilaç kullanılıyorsa, eldiven, gözlük ve maske kullanılmalı ki siz bu konulara çok önem verirsiniz.

Zira birçok kişide yan etti göstermeyen ilaçlar, nadir de olsa bazı bünyelerde alerjik etki yapabiliyor.

Müdür bey ile kaolin kullanırken de hiç bir koruma önlemi almadık, gözlerde ve nefes yollarında tahriş görülmedi, ancak dediğiniz gibi mutlaka önlem alınmalı.

Ayrıca, Temel Konular (Toprak,Gübre,Tohum,Sulama) bölümünde, sayfa 2 de;
Toprağın su tutma kapasitesini arttıran ürünler, bölümünde güzel bir yazı var.

Uyarı için sağolun. İyi seyirler kaptan.

MeyveliTepe 19-07-2009 14:51

Alıntı:

Tekrar yineliyorum Benim ürünlerim ile kaolin kili kullandığınızda . Bionem etkisini yitirir.
Alıntı:

Bunu neden yanlış yerlere çektiğinizi anlayamıyorum.

Bu yüzden Kaolin kili kullanan üreticilerimizin Bionem kullanmaması gereklidir. Aksi taktirde Bionem e ödedikleri para boşa gider. Bunu söylemek kabahatmi?


Bu söyleminiz bir bilgiye dayanmıyor. Ürünü satan üretici olmanız hasebiyle "ben ne diyorsam odur" yaklaşımıyla söylüyorsunuz ki, tüm itirazım bunadır. Bunun yerine, her aklı başında ve ciddi üreticinin dediği gibi "Bionem'in kaolin kiliyle aynı sulu karışımda birlikte kullanımı konusunda bir test yapılmamıştır. Böyle bir karışımda bakterinin nasıl etkilendiği, karışım uygulandıktan sonra ruhsatında yazılı etkiyi devam ettirip ettirmediğine dair bir bilgi şu an için mevcut değildir" deseydinizgayet yeterli ve kimsenin itiraz etmiyeceği bir yanıt olurdu.Oysa, gerek kaolin kili konusunda gerek başka ürünlerde yanıtınız hep bu testleri yapmışsınız, sonucu da hep olumsuz çıkmış gibi çok net ifade ile yanıt verdiniz.
Alıntı:

Çok çirkin bir polemik yaratmaya çalışıyorsunuz.Egzama konusunun şaka olarak yapıldığını bildiğiniz halde konuyu nereye vardırıyorsunuz
Bu paragrafa özellikle üzüldüğümü belirtmeliyim. Ekzama konusunun şaka olduğunu mesajımda zaten belirtmişken, belirtmemişim gibi kullanmanız, yukarıda alıntıladığım paragrafta sözünü ettiğiniz süreci yaratma gibi bir niyetiniz olduğu izlenimi veriyor. #116 nolu mesajdaki ilgili paragraf bir bütün olarak bir anlam ifade eder ve okuyup anlayan açısından da açıktır.

Alıntı:

Aynı istekleri ve aynı incelemeleri neden ETKİN MİKROORGANİZMALAR başlığında yapmadınız neden mikrobiyal tescilleri olmadan mikrobiyal olarak tanıtmalarına rağmen .

Neden onlardan da benden istediğiniz belgeleri konu başlığında istemediniz. İçerisinde canlı olduğunu idda etmelerine rağmen bana sormuş olduğunuz soruyu da herkesin görebileceği şekilde yani konu başlığında neden sorma gereği duymadınız .
Tabii ki aynı araştırmaları EM için de yaptım. EM'nin şansı dünyanın 100 ülkesinde üretiliyor olması, hakkında gerek EM kaynaklı gerek bağımsız kaynaklarda derya deniz bir literatür olmasıdır. Kaldı ki, dünya üzerindeki bu gibi her ürünü araştırma gibi bir misyonum yok. Sadece kişisel olarak ilgilendiklerimi araştırırım. Araştırmalar sonucunda elde ettiğim her bilgiyi forumlarda yayınlama zorunluluğum da yok. Nitekim, EM başlığında, EM kullanımıyla ilgili sadece tek bir mesajım vardır.

Alıntı:

Benim ürünlerimin tamamı tescillidir. MİKROBİYAL GÜBRE TESCİLİMİ , İÇERİSİNDEKİ BAKTERİNİN İSMİNİ ve hatta bir ara konuyu genetiği değiştirilmiş bakteriye de çekmeye çalıştınız.


Bu özrü kabahatinden büyük bir ifade olmuş ne yazık ki. Bionem'in kök kanserine olan etkisinin yazıldığı bir bilgi olarak verdiğiniz linkte yazılı olanlardı onlar. Komik tarafı, linkini verdiğiniz yazı PF, BR gibi pek çok bakterinin genetiği ile oynanarak tarımda biyolojik pestisist olarak kullanıldığı, bunun denetiminin hiç olmadığından yakınan bir yazı idi. PF'nin kök kanserine etkili olduğuna dair tek kelime bile yoktu. Yani sözü oraya siz getirdiniz ;) (aslında iyi soru). Muhtelif kereler sizden, ürününüzün iddia edilen etkilerini anlatan bilgi istediğimde bazı linkler verdiniz. Ben de pek çok saat verip oturup okudum. Oysa yazdığını düşündüğünüz şeyleri yazmıyorlardı. Ha oradadır, ha buradadır diye sayenizde epey literatür okumuş oldum. İçinde ne yazdığını bildiğiniz, önceden okuduğunuz şeyleri bilgi olarak göstermenizi beklerdim.Oysa google'dan iki kelimeyi yan yana getirip, listelenenleri bilgi diye verdiniz (ki, onu ben zaten yapabiliyorum)Başka ürünlerle ilgili belge, bilgi sormanızda tabii ki bir mahzur yok. Aksine, bilgiye, araştırmaya dayanmadan söylenenlerin doğruluğu kuşku götürür. B5A ile ilgili sizin söylediklerinizi 1.5 yıl önce zaten yazmıştım. Durum konuyu takip edenlerin uzun süredir malumudur. Benim söylediğim, siz de benzer bir yaklaşımda bulunmaktan kaçınmalısınız.

Alıntı:

Çok merak ediyorum.Benden bu belgeleri istediğiniz de ben bu belgeleri çıkarıp önünüze koyamasaydım ne yapacaktınız.?


Sorunuzun yanıtı basit. Ürününüzle ilgili beş dakikadan fazla zaman harcamayacaktım.
Alıntı:

SAYIN MEYVELİ TEPE DİYECEK Kİ BU SİVRİSİNEK LARVASI , KIRMIZI ÖRÜMCEK LARVASI DEĞİLKİ TÜM LARVALARIN YAPILARI AYNIDIR SEVGİLİ FORUM ÜYELERİMİZ.
Ne diyeceğimi önceden belirlediğiniz için teşekkür ederim. Hiç bir şey demezdim oysa. İlle de bir şey demek gerekiyorsa (ısrarınız üzerine), Hikmet hoca AkseBio2 isimli ürünün Culex pipiens larvalarının çeşitli safhalarına olan etkileriyle ilgili bir araştırma yapmış ve ürünün daha fazla araştırmaya değer potansiyeli olduğunu belirtmiş. Tüm larvalar için tescilli bir insektisitdir gibi bir iddiada bulunmamış. Yani okunduğunda ne anlaşılıyorsa odur, bu anlamda değerlidir, başka bir şey değildir. Başka bir forma sokmak araştırmaya haksızlık olur.

Biliyormusunuz ki, ikide bir gerek e-posta ile gerek özel mesajlarla, gerekse bizzat pek çok kişi Bionem ile ilgili sorular soruyorlar. Bunun içinde DDT varmıdır diye soran dahi oldu. İnsanların, bir ürünü üretip piyasaya sunanlara hiç güveni kalmamış. Bu yüzden, bu ürünleri satanların değil, kullanıp bilgi birikimi ve fikir oluşturmuş olanların olumlu-olumsuz, iyi-kötü objektif düşüncelerini almak istiyorlar. Elbette bu düşünceleri onlar da kendilerine göre anlayıp yorumlamaya çalışacaklar. Toplum ve bireyler artık eskisi gibi değil, insanlar değişiyor. Ürün üretip piyasaya sunanlar bunu tekrar tekrar düşünmeliler.

Belki yeri değil ama dün olan bir şeyi anlatayım. Bahçede çalışıyordum. Ağabey-kardeş iki komşu çıkageldi. Bana B5A ile ilgili düşüncelerimi sordular. Ben de anlattım. Çok özetle, ürünün organik sıvı gübre tescili olduğunu, ancak mikrobiyal bir ürün gibi sunulduğunu fakat mikrobiyal içeriğin ne olduğunun bilinmediğini, öteyandan ürünü kullanan pek kişinin sonuçtan çok memnun kaldığını vs. Bana dediler ki, bu yıl ilk defa küçük bir turp bahçesinde denediklerini, sonucuna inanmakta güçlük çektiklerini, devamında fasulye üretiminde sadece B5A kullandıklarını, aldıkları verimle piyasanın bile allak bullak olup fiyatların düşmesine sebep olduğunu (burası biraz abartma), mali olarak girdi maliyetlerinin yarıdan fazla düştüğünü, vs. anlattılar. Buna karşı, B5A'yı üretenlere biraz daha kızmaktan başka bir şey düşünemedim, üstlerine düşeni doğru dürüst yapmamış oldukları için.

Saygılarımla

Not: Mesajımda büyük harflerle, koyu karakterlerle yazılmış yazı yok. Anlam bütünlüğünü bozarak alıntılanan cümle ve arkasından kişisel saldırıya kadar varan, veryansın eden şeyler de yok. Polemik, demogoji vb. şeylerden zevk alacak yaşı yıllar önce geçtim. Yazdıklarım bir bütündür ve öyle anlaşılmalıdır.

MeyveliTepe 19-07-2009 15:02

Halil bey,
Uygulamanız muhteşem olmuş.

Kaolinin öğle sıcağında uygulanmasıyla ilgili görüş sormuşsunuz. Biliyorsunuz, ben de bunu Kaliforniya zeytin bahçelerinde uygulanan bir yöntem olarak bu yıl ilk kez uyguluyorum. Okuduğum yazılarda bu konuda bir şey söylemiyordu. En azından kaolinin madde olarak bundan olumsuz etkilenmeyeceğini söyleyebilirim. Fakat, sıcaktan iyice kızışmış yapraklara bir sıvının atılması, bir süre, kuruyuncaya kadar damlacıkların yaprak ve meyvelerde kalması mercek etkisi yapabilir. Bu yüzden ben olsam güneşin çok sert olduğu saatlerde bitkilerin üzerine sıvı atmazdım :)

Kaolin'in zararlı mücadelesinde kullanımı konusunda bir sürü araştırma var. Bazıları karşılaştırmalı ve yıllara yayılan, çok masraf edilmiş çalışmalar. Vakit bulabilirsem bir kaçını çevirip burada yayınlayacağım.

Bu arada, kullanıma uygun yerli kaolin bulmak, girdi maliyetinin düşürülmesi açısından önem kazanıyor. Herhangi bir bulgunuz olursa çok makbule geçecek.

Saygılar

MeyveliTepe 20-07-2009 00:37

3 Eklenti(ler)
Eklenti 93841
Geçen haftaki çok sert iki yağmurdan sonra kaolin takviyesi yapmamız gerekiyor.

Eklenti 93843
Sarı tuzakların üstü yaratık dolu. Sevindirici olan yararlıya rastlamadım. Kötü olan, sinek türleri içinde yapışkanla deforme olmuş zeytin sineğini seçemiyorum.

Eklenti 93842
Ve, nihayet. 12 kadar Olipe hazırlayıp astık. Bakalım ne olacak? İspanyol köylülerinin deneyimlerine güveniyoruz. Şişelerde sinek görürsek sayıyı 50'ye çıkaracağım.

MeyveliTepe 20-07-2009 00:44

Halil bey, fırın da çok güzel. Bizimkini yaparken usta bir enişte yoktu. Kardeşliğe katılan fırınlardan birinde vardı enişte hikayesi :) Bizimki, fırın memleketinde fırın nasıl yapılır'ı bulamayıp İtalyanlardan öğrenilerek yapılmıştı. İyi olan, nasıl yapılacağını yayınladıktan sonra baka baka yüzlercesinin yapılmış olması :)

Bir başka güzel olan şey, herkes kendi yorumunu katmış, hepsinin ayrı bir kişiliği olmuş. Elinize, emeğinize sağlık.

Halil Önen 22-07-2009 00:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 464886)
Kaolinin öğle sıcağında uygulanmasıyla ilgili görüş sormuşsunuz.

Fakat, sıcaktan iyice kızışmış yapraklara bir sıvının atılması, bir süre, kuruyuncaya kadar damlacıkların yaprak ve meyvelerde kalması mercek etkisi yapabilir.
Bu yüzden ben olsam güneşin çok sert olduğu saatlerde bitkilerin üzerine sıvı atmazdım :)

Sn. MeyveliTepe,
uyarınız için teşekkür ederiz.

Anlattığınız durum tüm kimyasal ve kimyasal olmayan sıvılar için de geçerli ve öğle saatlerinde yapılan ilaçlmalarda bu mercek etkisi ile yapraklar hatta meyveler zarar görüyor,
bu durum bazen hastalıklarla bile karıştırılabiliyor.

Kaolin kilinin atıldıktan sonra hızla kurumasından bu sonucu çıkarmıştık.

Bizim bu bölgede nedense rüzgar hiç eksik olmuyor. Bazen öğleden sonraları rüzgarsız birkaç saat yakalayabiliyoruz.

Zaten Evliya Çelebi, Aliağa' ya gelmiş, üç ay kalmış ve seyehatnamesinde, bu bölgeye '' rüzgarlı bayır '' ismini vermiş.

Uyarınız dikkate alınacaktır.

Benim sormak istediğim, kaolin zeytin tanelerinin üzerini sanki, yapraktaki gibi tam bir kaplama yapmıyor gibi geldi.

Burdan yola çıkarak, kaolinin daha pürüzsüz ve iri olan japon elmalarında tam kaplama yapıp yapmayacağı endişesi.

Bir başka kaolin uygulaması zorluğu ise, biraz büyük sürgünlerin tam uclarının iyi kaplanamaması. Burada da yeni sürgünlerin ucunu körelten (sanırım örümcek zararlısı) zararlıya etkisini merak ediyoruz.

Siz uygulamanızda bunları gözlemlediniz mi, yoksa biz mi birşeyleri atladık.
Saygılar

(Ayhan kaptanın uyarsı, taralın memelerini daha ince olması ve toz gibi zerrecikler şeklinde püskürtme yapması, gerekliliği)

MeyveliTepe 23-07-2009 00:37

Halil bey,
Yaprakların yüzeyleri hafif pürüzlü, taneler parlak olduğu için taneler kaplanmıyor gibi görünüyor. Fakat yine de çok ince film gibi bir kaplama oluyor. Kaolin atarken yavaş, olabildiğince her yönden atmak daha etkili olacaktır.

MeyveliTepe 23-07-2009 00:48

Bunu aramıyordum ama tesadüf karşıma çıktı.
-------------------------
Titre du document / Document title

The effect of clay particles on the efficacy of a biocideAuteur(s) / Author(s)

PEREIRA M. O. (1) ; VIEIRA M. J. (1) ; MELO L. F. (1) ; Affiliation(s) du ou des auteurs / Author(s) Affiliation(s)

(1) Centro de Engenharia Biológica-IBQF, Universidade do Minho, 4700-057 Braga, PORTUGAL
Résumé / Abstract

The effect of kaolin particles on the bacterial activity as well as on the efficacy of a biocide was investigated. The results show that the presence of the clay particles enhance the Pseudomonas fluorescens activity for all buffered pH values tested, this increase being more relevant for the more adverse pH for this bacteria growth. The results also demonstrated that kaolin reduces the ability of desinfection of a carbamate-based biocide against P. fluorescens suspensions.Revue / Journal Title

Water science and technology ISSN 0273-1223 CODEN WSTED4 Source / Source

Congrès
Biofilm systems VI : ( New York NY, 17-20 October 1999, selected papers )
International conference on biofilm systems No4, New york NY , ETATS-UNIS (17/10/1999)
2000 , vol. 41, no 4-5, pp. 61-64[Note(s) : X, 516 p., ] (6 ref.) ISBN 1-900222-42-6 ; Illustration : Illustration ;s
Editeur / Publisher

IWA Publishing, London, ROYAUME-UNI (1981) (Revue)
IWA, London, ROYAUME-UNI ETATS-UNIS (2000) (Monographie)
----------------------------------

Özetin özeti şunu söylüyor. Kaolin ile Pseudomonas fluorescens bakterilerinin bir arada bulunması bakterinin etkinliğini arttırırmış. Ayrıca ortamda kaolinin varlığı bakteri öldürücü biositlerin bakteri öldürme kaabiliyetlerini de azaltırmış.

Daha da detaylısı burada yazılı.

Halil Önen 23-07-2009 01:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 467037)
Halil bey,
Fakat yine de çok ince film gibi bir kaplama oluyor. .

Bunu,bugün özellikle gözlemledik.

Ayrıca;

O zaman Delfin wg ile de kullanabiliriz anlamı mı çıkıyor?

Yerli kaoline firmasına ulaşamadık, 10 kg. torbalar halinde 44 yt' den Sn. Kaptan Ayhan bey sipariş vermiş.

Sanırım yarın elimize ulaşacak.

Kargo anlaşmaları da yokmuş.

Bilgiler için çok sağ olun

MeyveliTepe 23-07-2009 01:18

Delfin için de bir sorun olduğunu sanmıyorum. Ancak, her iki bakteriye sahip biyolojik ilaçlar satan bir Hindistan firmasına, ilaçlarının isimlerini de belirterek özellikle sordum. Bu gibi yurt dışı firmalar genellikle sorulara ciddi yanıt veriyorlar.

Bu arada firmanın ilginç ürünleri var. Göz atmak isterseniz burada.

MeyveliTepe 23-07-2009 01:21

Pardon, kaolin ile delfin'in birlikte kullanılmasında zaten bir sorun bulunmuyor.
iyi geceler

Halil Önen 23-07-2009 01:33

Sn. Meyvelitepe,

bu verdiğiniz bilgiler biz çifçilerin ulaşması çok zor bilgilerdi.

Şimdi içimiz daha rahat.

Emeğinize sağlık. Çok sağolun.

İyi geceler efendim.

Saygılar.

Oğuz Alper 23-07-2009 02:32

Sn.Halil Önen ;

Kaolin kilinin faydaları ve etki mekanizması ve bazı araştırmaları aşağıda eklediğim linkte Türkçe olarak bulabilirsiniz . Kesinlikle kullanılması gereken bir üründür. ZEHİRSİZ ürün yetiştirmede mutlaka kullanılmalı ve kullandırılmalıdır. Sevgiler

Kaolinin Etki Mekanizması: Bitkilerdeki doğal kütikula tabakası bitkilerinçevresel stresler ile hastalık ve zararlılara karşı dayanımı arttırmaktadır.

Kaolin uygulanan bitkilerin yüzeyinde kütikula benzeri bir yapı ile beyaz yansıtıcı biryüzeyin oluştuğu ve böylece ultraviyole radyasyon, fotosentetik aktif radyasyon (PAR) ve infrared radyasyonun azaltılması suretiyle güneş yanıklığının önlendiği bildirilmiştir (Glenn ve Puterka 2002).

Kaolin uygulamalarının UV-A, UV-B ve UVC ışınlarını yansıtarak gerek meyve gerekse yapraklardaki güneĢ zararını oldukça azalttığı, kaolin uygulanan meyvelerin yüzey sıcaklığının kontrole oranla daha düşük olduğu tespit edilmiştir

Kaolinin hastalık ve zararlılar üzerine etkisi: bitkiye kaolin uygulandığında
bitki bir nevi kamufle olduğundan zararlı tarafından tanınmaz hale gelmektedir .

Bununla birlikte böcek hareketi ve beslenmesi de büyük ölçüde etkilenmektedir.
Kaolinin böcekler üzerine etkisi; uzaklaştırıcı, yumurta bırakmayı engelleyici,
beslenmeyi engelleyici, hareketlerini engelleyici, davranış değişikliği ve konukçuyu
kamufle etme şeklinde olmaktadır (Glenn ve ark., 1999).

Ayrıca uygulama yapılan bitkilerin yüzeyinde suyun tutunmasının da
azalarak hastalık yapmak için suya ihtiyaç duyan birçok fungal ve bakteriyel
patojenin gelişmesinin engellendiği tespit edilmiştir (Oliver ve ark., 1998). Kaolin
uygulamaları sonucu stomalar kapanmamaktadır .

KAYNAK :http://www.etae.gov.tr/tayek-ek/2008...bildiriler.pdf

denizakvaryumu 23-07-2009 08:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 467040)
Özetin özeti şunu söylüyor. Kaolin ile Pseudomonas fluorescens bakterilerinin bir arada bulunması bakterinin etkinliğini arttırırmış. Ayrıca ortamda kaolinin varlığı bakteri öldürücü biositlerin bakteri öldürme kaabiliyetlerini de azaltırmış.

.

Önemli bir bilgiyi aktarmışsınız, teşekkürler.

Halil Önen 23-07-2009 22:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper (Mesaj 467075)
Sn.Halil Önen ;

Kesinlikle kullanılması gereken bir üründür. ZEHİRSİZ ürün yetiştirmede mutlaka kullanılmalı ve kullandırılmalıdır. Sevgiler

Sn.Oğuz bey,
yukarıdaki verdiğiniz bilgiler bizleri, bilinçlerdiği gibi aynı zamanda cesaretlendiriyor.
Belgeler, bulgular, denemeler bizlerin üzerinde daha çok etkili oluyor.

Birde çifçilerde iki ürünü bir kullama gibi bir alışkanlık var. Hep bunu ararlar.
Bunu zamandan tasarruf olarakta anlayabiliriz.

Örneğin; kaolin kili kaplayacak,kuruyacak,
ayrıca bionem, ROA ve Delfin wg içindeki bakterilerde ikinci bir koruma sağlıyacak, birinci uygulamaların açıklarını kapatarak tam bir koruma yapacak.

Şimdi kim istemez böyle bir koruma sağlayan bir karışımı?

Dünya üzerindeki tüm üretiçilerinde böyle düşündüğüne, böyle arayışlar içinde olduğuna inanıyorum.

Sn.Meyvelitepenin, dünyanın öbür ucundan verdiği örnekler de bunu göstermiyor mu?

Yoksa;
imkansızsa buna kimsenin isteme hakkı olamaz.

Saygılar

Oğuz Alper 23-07-2009 22:08

Sn.Halil Önen ;

Sizlere faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana !!!

Benim de canım neler istiyor bir bilseniz Halil Bey ;

Bende istemezmiyim sanıyorsunuz ancak malesef Bionem in ve Roa nın formülasyonları gereği aynı anda karıştırıp uygulayamıyoruz.

Yurt dışındaki firmaların bazılarını inceledim onlar kaolin kilinin içerisinde Bakteriyi izole edip barındırıp yaşatıyorlar .

Malesef bizim üretimimiz buna şu an için müsade etmiyor.

Keşke uygulayabilseydik . Dönüşümlü olarak uygulasak bu sefer kaolin kilini yıkamış olacağımızdan buda olmaz . Sağlık olsun !

Saygılar

Halil Önen 23-07-2009 23:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper (Mesaj 467645)

Benim de canım neler istiyor bir bilseniz Halil Bey ;

Dönüşümlü olarak uygulasak bu sefer kaolin kilini yıkamış olacağımızdan buda olmaz .

Sn.Oğuz bey,
kaolin ile Bionem, ROA ve delfini dönüşümlü kullanmaktan bahseden yok zaten.

Aldığımız kaolin yurt dışından geliyor.

Bu ürünü orada karıştırarak kullanıyorlar. Örnekler yukarıda.

Size bir sır vereyim.
Siz bana eko/sorp uyguladıktan sonraki ilk uygulamada bionem/ROA uygulayın dediniz, ya...(bu dört sulamayı bire düşürüyor ve 28 gün ara yapıyor),yine de...

Buna uyacağım.

Ancak iki zayıf zeytin fidanında, ikisini bir uyguladım.
Canım öyle istedi. ;)

Kuruyacak halleri yok ya...

Ama bir de şöyle, hızla büyüyüp arbequena gibi 3 yılda, 3 katı zeytin veriyorlar mı?
Şimdi bunun keyfine doyulur mu?

Saygılar

Oğuz Alper 23-07-2009 23:38

Sn.Halil Önen ;

Bu şekilde bir uygulama tamamen sizin tercihinizde ve tasarrufunuzdadır. Ben Bionem ve Roa nın üreticisi olarak uyarılarımı yaptım. Sizin denemenizin sonucunu inanın çok merak ediyorum.

İnşallah başarılı olur. Size başımdan geçen bir olayı anlatarak cümlelerime son vermek istiyorum.

3 yıl önce ;Bir üreticimiz bizim ürünümüzü tüm sezonun ortasını geçmeye yakın uygun periyotlarda düzenli bir şekilde uyguluyordu.

Ertesi günü yaprak uygulaması yapacağı bir günde yan komşu serası taral ilaç makinasını ödünç istemiş o da vermiş . Arkasından ilaç makinasını komşusu getirdiğinde kendisine makinayı yıkadığını ve kullandırdığı için teşekkür etmiş.

Ertesi sabah üreticimiz Bionem i taral ilaç makinasında karıştırıp bitkilerinin yapraklarına uygulama yaptıktan sonra ertesi sabah ki görüntüyü üreticimizin haberi üzerine gidip gördüğümde sanki serasına ot ilacı atılmış gibiydi.

Sonrasın da anlaşıldı ki komşusu makinayı temizlememiş ve içerisindeki kimyasal ilaçlar ile Bionem karıştığında böyle bir sonuçla karşılaştık.

İnanın böyle bir sonuçla karşılaşmayı bir daha asla istemem ve kimsenin de böyle bir olayı yaşamasını hiç istemem. Sevgiler

Halil Önen 24-07-2009 00:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper (Mesaj 467721)
Sn.Halil Önen ;

Ertesi sabah üreticimiz Bionem i taral ilaç makinasında karıştırıp bitkilerinin yapraklarına uygulama yaptıktan sonra ertesi sabah ki görüntüyü üreticimizin haberi üzerine gidip gördüğümde sanki serasına ot ilacı atılmış gibiydi.

Bilimsellikten uzak ve bilimsel şüpheye izin vermeyen bir üretici deneyi.
Sonuclarına katlanmalı.

Saygılar

Oğuz Alper 24-07-2009 00:09

Sn.Halil Önen ;

Evet inanın böyle bir durumun sorumluluğunu , yükünü omuzlarıma alamam.

Konuyu gene mükemmel derecede özetleyerek son noktayı koydunuz.( Bilimsellikten uzak ve bilimsel şüpheye izin vermeyen bir üretici deneyi.Sonuclarına katlanmalı. )


Saygı ve Sevgilerimle

Halil Önen 24-07-2009 14:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 465108)
Eklenti 93841
Ve, nihayet. 12 kadar Olipe hazırlayıp astık. Bakalım ne olacak? İspanyol köylülerinin deneyimlerine güveniyoruz. Şişelerde sinek görürsek sayıyı 50'ye çıkaracağım.

Sn.Meyveli tepe,

Olipe hazırlanışı hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?

Saygılar

MeyveliTepe 24-07-2009 16:18

"Pseaudomonas fluorescens" ve "Bacillus thuringiensis"
 
Thanks for the mail and interest shown in our products. With reference to your below requirements Larvorid (Bacillus thuringiensis - Kurstakii based larvicide / insecticide) Lorot (Pseaudomonas fluorescens based fungicide) are antigonistics to each other and can not be mixed in commercial formulations. But those could be mixed in field tanks by the farmers while spraying in the fields.

Gönderdiğiniz mesaj ve ürünlerimize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Sorduğunuz konu ile ilgili olarak, içinde Bacillus thuringiensis bakterisi olan larvasit/insektisit ürünümüz Larot ile, içinde Pseaudomonas fluorescens bakterisi bulunan fungusit ürünümüz, aynı ticari formülasyonun içinde karıştırılamazlar. Fakat, bu ürünler çiftçiler tarafından aynı ilaçlama tankları içinde karıştırılarak bitkiler üzerinde uygulanabilir.

----------------------------
Gelen yanıtın küçük bir bölümü yukarıdaki gibi. Ürünleri hakkında çok detaylı bilgi göndermişler. Teknik ekiplerine birkaç soru daha sordum.

Oğuz Alper 24-07-2009 17:58

1 Eklenti(ler)
Sn.Meyveli Tepe , Sn.Halil Önen ;

Bionem in formülasyonu gereği diğer bakterilere antibakterisit görev yapar. Bu yüzden delfin wg veya diğer biyolojik preparatlarla karıştıramazsınız.

Taral içinde delfin ve bionem i karıştırdığınız zaman delfinin içerisindeki bakterinin ölümü ile sonuçlanır.Bu da delfin den beklediğiniz etkiyi görememeniz anlamına gelir.

Eklediğim analiz raporunun son paragrafına bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Gönlüm isterdiki karıştıralım.Bunca uyarılarıma rağmen karıştırıp karıştırmamak sizlerin tasarrufundadır.

Yurt dışından temin edeceğiniz Pseudomonas fluorescens larla formülasyonları müsade ettiği için uygulama yapabilirsiniz.Her üreticinin ürününün kendine has özellikleri vardır. Sevgiler

MeyveliTepe 24-07-2009 22:57

Olipe
 
1 Eklenti(ler)
Eklenti 94756

1-2 litrelik bir pet şişenin resimlerde de görülen üst kısma yakın bir yerinden şişe büyüklüğüne göre en az dürt beş tane her biri yaım santim çapında delikler delin. Uygun bir çiviyi ısıtarak kolayca yapılabilir.

Şişeye yarıya kadar su doldurun. Suya, diamonyum fosfat, amonyum karbonat, amonyum bikarbonat maddelerinden birini ekleyin. Biz DAP birer avuç DAP gübresi (diamonyum fosfat) koyduk. Varsa hidrolize protein ve biraz sirke eklenebilir. Bunun orijinalinde bir kaç tablet torula mayası koymak yeterli oluyor (en etkili cezbedici torula mayası olarak ölçülmüş)

Varsa sişenin dışına ayrıca bir zeytin sineği cezbedicisi veya feromonu iliştirmek sineği şişeye çekmek için iyi olur.

Hazırlanan şişeyi ağaçlara asıyoruz.

Eklenti 93842

MeyveliTepe 24-07-2009 23:00

Alıntı:

Yurt dışından temin edeceğiniz Pseudomonas fluorescens larla formülasyonları müsade ettiği için uygulama yapabilirsiniz.Her üreticinin ürününün kendine has özellikleri vardır.


Evet, benim de tam olarak aklımdan geçen bu. Aksi halde fazlasıyla yorucu.

MeyveliTepe 24-07-2009 23:44

1 Eklenti(ler)
Eklenti 94783

Bilginin kaynağı Kaliforniya Üniversitesince üç yıla yayılan bir ölçme ve araştırmanın sonucu.

Buna göre Kaolin kili uygulaması ve Spinosad uygulaması (GF-120, zehirli yem kısmi ilaçlama) en etkili metodlar olarak görülmüş. Diğer tuzaklar tek başına bir mücadele yöntemi olmaktan çok, populasyon takibi için etkili.

Gereken durumlarda kaolin ve spinosad yöntemlerinin aynı zaman aralığında aynı ağaçlara uygulanması, zararlı etkisini geometrik olarak azaltıyor.

Bu konuda çok güzel başka istatistikler de mevcut. Zaman buldukça aktaracağım.

Halil Önen 24-07-2009 23:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 468342)

Eklenti 94756

Biz DAP birer avuç DAP gübresi (diamonyum fosfat) koyduk.

Eklenti 93842

Bu gün, müdür bey'in zeytinlerinde yukarıdaki gibi kaolinli 15 ağaçta denemeye başladık.
Biz sadece DAP koyduk, başka bir şey koymadık. Aklımız da böyle kalmıştı.
Bizimkisi biraz Türk köylüsü işi olmuş gibi.

Diğer karışımları ekleyip İspanyol köylüsünü yakalamalıyız.

Bilgiler için sağolun.

MeyveliTepe 25-07-2009 00:21

Halil bey, sadece DAP yeterli. Diğer malzemeler alternatifli zaten. Olsaydı sadece torula mayası hepsinden başarılı fakat ben Türkiyede izine rastlayamadım. Zaten ben de sadece DAP koydum.

Yarın hepsini teker teker kontrol edeceğim hiç sinek var mı diye. Bir şey göremezsem ya sinek yok, ya da sinekler tuzağa gelmiyor anlamına gelecek.

Hadi hayırlısı :)

torosyuksel 25-07-2009 13:59

herkese merhaba,
bir suredir forumu takip ediyordum. yazilanlari okumak yeterli oluyordu ama uye olmak zamani geldigini dusundugumden, bugun uye oldum. katkida bulunan herkese tesekkur ederim.

ayvalikta organik zeytin ureticiligi yapmaktayim. sormak istedigim bir sey var.
bu sene zeytin kurdu (Coenorrhinus cribripennis) zarari biraz fazla gozukuyor. normalde, zeytin sinegi icin laser(spinosad) uygulamasi yapiyorum ama onun icin biraz erken. meyveler sinek icin cok sert. zeytin kurdu da bu seneye kadar ciddi bir problem olmamisti. uygun maliyetlerle zeytinkurdu ile mucadele edebilecegim, organik bir metod, ilac vs var mi? tuzaklarin ise yarayacagini pek sanmiyorum. gunes yokken agaclarin altina sergi acarak, agaclari sallamak da pek uygulanabilir bir yontem gibi gelmiyor.

simdiden tesekkurler, toros

not: havalar musaade eder etmez ben de firin kardesligine katilacagim...

MeyveliTepe 27-07-2009 01:04

Sn.Torosyuksel,

Bir organik zeytin yetiştiricisi olarak yazışmalara katılmanız ne güzel. Eminim bizimle paylaşabileceğiniz pek çok deneyiminiz vardır.

Zeytin kurdu bizim buralarda çok görülen ve farkedilen bir zararlı değil. Mesajınızdan sonra epey bir araştırdım. Literatürde de zeytinin ana zararlılarından sayılmıyor.

Elbette bu zarar yapma potansiyelinin az olmasından değil. Aksine zarar yapma kaabiliyeti oldukça yüksek. Sadece istatistiklere ve bu güne kadar meydana getirdiği toplam zararlara göre böyle nitelenmiş.

İşin kötü tarafı, kontrol yöntemleriyle ilgili olarak ikincil zararlı diye üzerinde çok fazla araştırma yapılmamış. Şöyle yapılırsa iyi kontrol edilir diye dişe dokunur bir şey bulamadım (zehirler haricinde ve ağaçları silkeleyip erginleri düşürmek dışında).

Fakat, yumurtlama ve larva durumu bakımından zarar şekli zeytin sineğine benziyor. Kaolin kilinin önleyici etkisi olabilir belki diye aklıma geldi.

Bu arada bir soru da ben sorayım. Spinosad'ı ağaçlara kaplama olarak mı, kısmi ilaçlama olarak mı uyguluyorsunuz? Kaplama olarak uygulanmasına organik zeytincilikte izin veriliyor mu?

Teşekkürler

Not: Fırınınızı merakla bekliyoruz.

Zeytinci 27-07-2009 17:57

Başlığa epeydir uğramamışım. Meğer neler kaçırmışım. Akademik/ pratik platforma dönüşmüş:)

Beyler emeğinize sağlık. Konular biraz daha kısa tutulsa tadından yenmez olur. Hanımların katılımı olmalı. Ortam biraz yumuşamalı. Gerilim düşürülmeli ;)

Çiftçilerimiz bilgileniyor. Sonuçlar kaliteye yansıyacak. Hepiniz sağ olasınız.

torosyuksel 28-07-2009 23:49

merhaba,
dun bir mesaj yazmistim ama teknik bir sorun nedeniyle, yuklenmemis sanirim.

zeytinkurdu zarari, zeytinsinegi ile cok rahatca karistirilabiliyor. oyle ki, bir tarim ilcedeki ziraat muhendisleri zeytin sinegi zarari sandilar. tuzaklardaki sayim cok onemli yani, tuzakalrda sinek yokkken meyvede zarar goruyorsaniz, zeytinkurdu olabilir.. bir de zeytinkurdu, meyve cok sertken zarar verebiliyor. zeytin sinegi icin, meyvenin yumusamasi ve yag tutmasi gerekli. arastirmalarim sonucunda gordugum zeytinkurdu tarafindan zarar gormus meyvelerin tamami dokuluyor. zeytin sinegine kiyaslanirsa cok buyuk bir zarar. zeytin sinegi ilaclamasi zeytinkurdu icin de etkili olur deniyor ama zamanlamasi zeytinsinegine gore cok erken. mesela buralarda, tuzakalarda sinek sayisi cok dusuk. oysa zeytinkurdu vurugu meyveler cok fazla. edremit te de zeytinkurdu zararinin bu sen cok fazla oldugunu ogrendim. edremitte gecen ay dolu, bu ay zeytinkurdu. ne diyebilirim?

zeytinkurduna karsi ilk defa mucadele yapacagim. yogun bolgelerdeki agaclari laser(spinosad480gr/lt) ile kaplama sekilde ilaclayacagim. daha az olan bolgelerde, donumde 1 agacin guneybati yonune success(spinosad240gr/lt) ile cazibeli yarim m2lik buygulamalar yapacagim. sonuclari ile ilgili bilgi veririm. ruzgarin durmasini bekliyorum aslinda. zeytinkurdunun cok urkek bir zararli oldugunu ve gunesli havalarda cok hareketli oldugunu ogrendim. yarin geceden itibaren ayisiginda bir uygulama yapabiliriz saniyorum.

laser ve success spinosad(bakteryel) bazli ilac markalari. dow agrosciences lisansli. amerikada zeytin icin lisansli olmalarina ragmen, turkiyede henuz lisans alamamislar. basvuru/deneme asamasindalar.

turkiyede zeytin icin lisansli neemazal adli urun var. botanik bazli. ama ticari bahceler icin cok pahaliya geliyor.

belki de bir birlik olusturup, hindistandan direkt ithalat yapip, maliyetleri dusurmeliyiz.

kimyasal ilaclarin son kullanim tarihleri turkiyede, uretim tarihini takip eden 2 sene olmasina ragmen, avrupada bu 4 sene.
bakteryal ve botanik ilaclar icin ise hindistanda 6 ay 1 sene arasi sure verilirken, bizdeki etiketlerde 2 sen olarak geciyor. hatta bazi saticilar, suresi gecmis ilaclari bile, onemli degil, geri gondersek de etiketi degistirip,izin alip tekrar bize gonderecekler rahatligi icinde davraniyorlar.

zeytin sinegi sayimi ile ilgili acil bilgilerimizi paylasmamizi tavsiye ederim. her bolge icin yillik bir harita cikartabiliriz.

firina baslamama az kaldi. bu arada herkes profillerini gunceller ise isimlerimiz ogrenebiliriz. sayin meyvelitepe gibi bir hitap bana cokgarip geliyor. ne dersiniz?

tsk, toros

Lilium 29-07-2009 01:16

Bilgi paylaşımınız için çok teşekkürler torosyuksel, biraz da yazım kurallarına dikkat etmeye özen gösterelim lütfen, ne kadar istemesekte hep yazım hataları yapıyoruz, ama biraz daha dikkat edersek bu sitemiz içinde okuyanlar içinde daha yararlı daha faydalı olacaktır.



Zeytin kurdu

[Coenorrhinus cribripennis Desb. (Col.:Attelabidae)]

Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli :

Genel görünüş itibariyle, baştan arkaya doğru hafif konik ve yuvarlak şekillidir. Ergin, genellikle kızıl kahverenkli ve üzeri sarımsı renkte tüylerle örtülüdür. Baş, torakstan uca doğru hafifçe daralan bir dikdörtgen görünümünde, öne doğru biraz meyilli olup üzeri noktalı ve sık tüylüdür. Kızıl kahve renkli antenler, hortumun hemen hemen yarısına yakın bir yerden çıkarlar. Vücut renginde ve tahminen 2 mm kadar uzunlukta olan hortum, yanal çukur çizgilere sahiptir. Bacaklar vücut renginde, tırnaklar ve karın kısmı ise siyah renktedir. Vücut uzunluğu ortalama 5-7 mm kadardır.

Yumurta 0.56 mm x 0.46 mm boyutunda ve limon sarısı renginde olup, eliptik bir şekle sahiptir. Dış kısmı parlak ve pürüzsüzdür.

Larva bacaksız, kıvrık, kirli krem renginde olup, 5 mm boyunda-dır. Baş ve başı takip eden vücut kısımları iricedir. Vücut geriye doğru gittikçe incelir. Pupa, 1.5-1.6 mm çapında toprakta bir kokon içinde görülür.

Zeytin kurdu erginlerini, mart sonu nisan başı - ağustos ayları arasında görmek mümkündür. Kışı toprakta pupa döneminde diyapoz halinde geçirir. Ergin böcekler, yıllara göre havaların erken ısınmasıyla ilgili olarak mart sonu ve genellikle nisan ayından itibaren çıkmaya başlarlar. Meyveler nohut büyüklüğünü alıncaya kadar, bitkinin taze sürgün, yaprak, çiçek ve meyveleri ile beslenerek cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler, nohut büyüklüğünü almış meyvelerin kabuk altlarına yumurta bırakırlar. Yumurtalar iklim koşullarına bağlı olarak 9-14 günde açılır. Çıkan larva, zeytinin etli kısmı ile beslenerek, gelişmesini sürdürür. Gelişmesini tamamlayan larva toprakta pupa olur. Bu zararlı yılda bir döl verir.

Zeytin kurdu önemli bir zeytin zararlısıdır. Değişik zamanlarda ve çeşitli bitki kısımlarında yaptığı zarar şekli ve derecesi ile dikkati çeker. Bu böcek, taze sürgünlerde yapraklarda, çiçeklerde ve meyvelerde zarar yapar.

a) Taze sürgün ve yapraklardaki zararı : Mart sonu nisan başında kışlaktan çıkan erginler, beslenmek amacıyla genç sürgün ve taze yapraklara saldırırlar. Zarar gören genç sürgünler, normal fizyolojik gelişmelerini sürdüremezler, renkleri değişir ve kururlar. Zarar gören yapraklar ise saldırı sonunda delik deşik bir görünüm alır. Zararlı, beslenme anında, yaprak altı veya yaprak üstü diye herhangi bir ayırımda bulunmaz.

b) Çiçeklerdeki zararı : Erginler beslenmelerini ve dolayısıyla zararlarını, çiçekte de devam ettirirler. Çiçek tomurcuğundaki zararı, ilk bakışta Zeytin çiçek sap sokanları (Calocoris spp.)'nın zararına benzer. Ancak zarar gören çiçek tomurcuğu dikkatle incelenecek olursa, zarara uğrayan yerin bir emgi lekesinden çok, delik şeklinde ve kenarlarının yırtık olduğu, çiçek iç organlarının yendiği görülür. Zarar görmüş çiçek tomurcuğunun, zamanla rengi değişir, açılamaz ve meyve bağlayamadan kuruyup dökülür.

c) Meyvelerdeki zararı : Erginlerin en önemli zararı meyvelerde görülür. Meyvelerin nohut iriliğinden 1-1.5 cm oluncaya kadar ki zamanda, böceğin beslenmesi sonucu meyvelerde birçok yaralar belirir. Zarar görmüş meyveler gelişemez; sonuçta, buruşarak kurur ve dökülür tutarlar. Kuruma sırasında, yara yerlerinin kenarları kabarır ve ortası çökük karakteristik bir durum alır. Erginlerin meyvelerdeki zararı önemli ürün kaybına sebep olmaktadır.

Konukçuları : Zeytin kurdunun ana konukçusu zeytindir.

Doğal düşmanları :

Zeytin kurdunun bu güne kadar saptanmış herhangi bir doğal düşmanı yoktur.

Mücadelesi :

Bu zararlı mücadeleyi gerektirecek yoğunluğa ulaşmadığından, kimyasal mücadeleye gerek duyulmamaktadır.

Zeytin kurdu erginleri, en hafif bir sarsıntıda kendisini yere atar veya uçar. Güneşli havalarda çok hareketli ve çevik; güneşsiz havalarda ise uyuşukturlar. Bu sebeple mart sonu nisan başından itibaren, güneş doğmadan önce ağaçların altına çarşaf sererek, ağaçları silkelemek suretiyle düşen böcekler ve temmuz - eylül aylarında da yere dökülen meyveler toplanıp yok edilmelidir.

Zeytinci 29-07-2009 16:04

Dostlar,

Pratik bilgileriniz olağanüstü güzel.

Akademik literatür yazılarına birçok yerden ulaşılabildiği için bana ilginç gelmiyor. Aynı düşüncede olabilir veya olmayabilirsiniz.

Konular kısa tutulursa daha kolay okunabiliyor ve takip edilebiliyor. Ayrıca markaları burada belirtmeyip sadece etkin maddeleri ifade ederseniz daha iyi olur. Yoksa o markanın fiyatı alıp başını gidebilir. Sn. Meyvelitepe buna dikkat çekmişti.

Hepinize kolay gelsin:)

MeyveliTepe 29-07-2009 16:23

Sn.Torosyüksel,
Bizim tuzaklarda bir miktarda sinek var ama sanırım zeytin sineği değil. Bölge itibarıyla egeyi 3-4 hafta geriden takip ediyoruz.

Spinosad kaplamaya OMRI tarafından izin verilmemiş. Türkiyede organik tarımda izin veriliyor mu?

Success, GF-120 muadili mi acaba? Türkiyede satışta olduğunu bilmiyordum.

Zeytin kurdunun zararını nasıl ölçebiliyorsunuz? Henüz larva deliği olmadığına göre yumurta bırakma vuruklarını farkedebiliyorsunuz sanırım.

Not: Burası herkesin okuyabileceği halka açık bir forum olduğu için genellikle gerçek isimler verilmiyor. Meyvelitepe, bizim bahçeye verdiğimiz isim.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:27.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025