Karaleke öyle olmaz. Bir şekilde dokularda hasar olmuş ama bu kesinlikle karaleke hastalığına benzemiyor. Başka resim varsa ekleyin öyle bakalım. Özellikle yakın çekim yaprağın alt kısmı da olursa iyi olur. Her sakallı dedem olmayacağı gibi her lekeli de karaleke değildir. bu konularda mühendislikten ziyade tecrübeli kişilere danışın...

Evet, her sakallı dedeniz olmayacağı gibi her leke de kara leke, hatta fitotoksite olmaz (bu günlerde toplumun halet-i ruhiyesine yansıyan uslup böyle bir şey galiba). Kendi adıma, "kare leke olabilir" dedim. İki senedir akça ve deveci armutlarımıza musallat olan berbat bir hastalık, resimdeki gibi semptomlar gösteriyor. Armudun çeşidine göre meyve yüzeylerinde lezyonlar daha geç görünebiliyor. Tek bir yaprak resmiyle kesin teşhis yapılamaz ancak olasıdır. Olası olmayan şey ise bir inert mineral olan kaolin ve bir bakteri olan delfin uygulamasının fitotoksite yapmayacağıdır.

Benim cevabım aslında arkadaşın danıştığı tarım kredideki mühendislerin karaleke olarak kesin hüküm koymalarına karşılıktı. Benim bu resimlerden gördüğüm kendi tecrübelerimle karaleke değil. Bir ay önce aynı lekeleri benim santa maria larda bolca gördüm. Fitottoksite yapacak bir ürün kullanmamış olmama rağmen suya veya toz halindeki yaprak gübrelerinin iyi erimeyip fanın da şiddeti ile yaprakları tahriş etmiş olabileceğine bağladım. Nitekim şuanda hiçbirşey yok. Devecilerimde hiç olmadı zaten. Onu da santa maria ların yapraklarının daha hassas olmalarına bağladım. Şuan 2500 armut ağacımın hiçbirinde çok şükür karaleke yok ama civarda bolca gördüğüm için nasıl bir ilet olduğunu iyi biliyorum.
Belki kaolin ve delfinden direk fitotoksite olmayabilir ancak o an kullanılan su daki değişimler veya ilaçların kullanma şekli, miyadı veya bozulmuş olması veya dolaylı yoldan hava koşullarının da etkisiyle sebep olabilir. Sizin de bu bağlamda kesin hükümle fitotoksite değildir demeniz benimde kendi tecrübemle karaleke değildir dememle aynı şey aslında. Belki daha çok numuneyi daha yakından görebilsek ve önceki bilinmeyen koşullar hakkında bilgi sahibi olsak ortak ve daha doğru bir hükme varabiliriz. Sizi takip ediyorum ve çalışmalarınızı takdir ediyorum hatta çokça da faydalanıyorum.
Bir hastalık **** zararlı ile mücadelede gözlem ve teşhis takdir edersiniz ki en önemli konudur. Nitekim yine bir ay önce bahçeme gelen tecrübeli yetiştirici bir abim sıcaktan boyun bükmüş sürgünleri görünce bahçen komple ateş yanıklığı olmuş hemen ilaçla demesi de buna acı bir örnektir.
Karaleke, ateş yanıklığı ve psilla bahçemde en korktuğum ve sürekli takip edip önlemini elimden geldiğince almaya çalıştığım hastalık ve zararlılardır. Bu zamana kadar birazda şansımın yaver gitmesiyle şimdilik sorun yaşamıyorum. Bu bağlamda size de karaleke ile olan mücadelenizde başarılar dilerim...

armut
 

Eklenti 651685

Eklenti 651686
yaprakları bu yıl da sarı, sürgün uçlarını da böcek yedi.:(

Arkadaşlar 4 yıl önce bahceme ankara armudu diye 2 tane fide aldımm 2 yıldır meyve veriyorlar ama tam olgunlaşmıyor bazıları dibine düşünor bazılarınıda hasat zamanı topluyorum lakin taş gibiler bekleyince yumşar diye ama yumşamadıgı gibi büzülüp suyunu cekmiş vaziyet alıyor yardımlarınızı bekliyorum

Gübre vs. kullanımınız nedir? Sulamayı ne sıklıkla ne tür suluyorsunuz?

güpremeleyi sonbaharın dap güpre atıp capalıyorum bu yıl hayvan güpreside attım nisan gibide20*20 taban güpresi atıyorumm sulama işnine genelde damlama sulama oluyor

Gecen yıl ve ondan önceki yıllarda yaprak kenarları yanıyordu sanırım ateş yanıgı dediler cenresinede demir talaşı attım o sorun cözüldü

Ankara armudu kışlık bir çeşittir. Ne zaman topluyorsunuz. Dökülenler olduğuna göre muhtemelen kurtlanmışlardır. İlaç atıyormusunuz. Sonbaharda armutları topladıktan sonra birer sıra kağıda sararak dizin. Ben daha yapamadım bu şekilde kışlık armutlar içine birkaç elma bırakıp onların olgunlaşması sağlanıyormuş. Tek tek kağıtlara sardığınız armutları sulandıkça erdikçe yersiniz. Daha önce taş gibi oluyorlar. Bu yıl aşılamış olduğumuz iki ağaçtan çıkan az sayıda armudu yedim. Gelecek yıl daha fazla olacağını düşünüyorum.

Yeriniz var ise farklı zamanlarda ürün veren çeşitlerden dikin. Ahlat var ise beğendiğiniz çeşitleri aşılayın.

Kimyasal gübre kullanmanız zaman içerisinde yani yıllar geçtikce ağacın daha fazla su ihtiyacı hissetmesine sebep olur. Eğer ticari bir kaygınız yoksa olabildiğince kimyasal gübre kullanmayın. Size iyi yanmış hayvan gübresi, solucan gübresi gibi doğal ürünler işinizi görecektir. Damla sulama ise verdiğiniz su miktarını bir daha gözden geçirin derim. Özellikle çiçekten meyveye dönerken ağaç daha çok su ihtiyacı hisseder ve meyve oluşumu tamamlamaya yakın sulamayı azaltmanız veya kesmeniz gerekebilir.
Bu konuda sitede birçok bilgiyi bulabileceğinize eminim.

@besiktasKimyasal gübre kullanmanız zaman içerisinde yani yıllar geçtikce ağacın daha fazla su ihtiyacı hissetmesine sebep olur. Eğer ticari bir kaygınız yoksa olabildiğince kimyasal gübre kullanmayın. Size iyi yanmış hayvan gübresi, solucan gübresi gibi doğal ürünler işinizi görecektir. Damla sulama ise verdiğiniz su miktarını bir daha gözden geçirin derim. Özellikle çiçekten meyveye dönerken ağaç daha çok su ihtiyacı hisseder ve meyve oluşumu tamamlamaya yakın sulamayı azaltmanız veya kesmeniz gerekebilir.
Bu konuda sitede birçok bilgiyi bulabileceğinize eminim. degerli bilgilerin için teşekür ederim

20 yıldır çiçek açmayan ağaçlarım vardı.Geçen yıl küçük armutlar diktim büyük armutlar yapraklarını dökmüşlerdi.Bunyıl küçüklerde büyüklerde çiçek açmış.20 yıldır çiçek açmayan ağaç neden çiçek açmıştır ne tetiklemiştir
.

küçükleri kıskanıp kesilmekten korkmuş olabilirler mi :D şaka bir yana eski tip agaçlar daha geç meyveye yatıyor belki ondandır.

Armut ağacımın kökünde ince kurtlar çıktı.Ne yapmam gerekiyor.

sayın kayrum, ağaç etrafına sulama çukuru açın, çukuru biraz derince açın, ilaçlamada kullandığınız ilaçtan bir kova içerisinde su ile karıştırıp sulama çukuruna bir kaç kez uygulayın,

Teşekkür ederim

sayın serdar 1; sorunuzun üzerinden uzun yıllar geçmiş ama armudunuzun cinsi malatya denilen bir çeşit, biz mellake armudu deriz, bende en az 100 yıllık dört ağaç mevcut,

buğün armut fidanı aldım deveci armutu dedi satıcı ama meyve vermeden cinsi belli olurmu :) nasipse yarın dikcem

merhabalar. daha önceki senelerde tarlamıza çeşitli armut fidanları diktik. gerek yabani hayvanlardan (fidanların bellerini kemiriyorlar) gerekse sağlıklı sulayamadığımız için fidanlar kuruyor. çevrede irili ufaklı ahlat ağaçları var. bunlardan bazılarını söküp tarlaya dikmeyi düşünüyorum. daha sonra armut aşılamak için. daha önce ahlat ağacını söküp başka bir yere taşıyan oldu mu? sizce denemeye değermi?

Merhaba asya armutları yetiştirenler varsa: nerde yetiştirdikleriyle beraber tadı, verimi gibi özellikleri hakkında tecrübelerini paylaşan olur mu acaba?

Görsel internetten alıntıdır

4 sene bahçemde hosui ve kosui denedim. Hemen izlenimlerimi anlatayım.
Kosui ilk senedinde resmen yanık gibi kapkara oldu (ateş yanığı), kurudu gitti. Hosui ise her sene aynı hastalıktan muzdarip bir türlü büyüyemedi, biraz büyüyor sonra dallar geriye doğru yanıyodu. Sanırım bu hastalığa çok yatkın, ve ne denediysem kurtaramadığım için geçen ay kökletip etruşka diktim.
Diğer olumsuz yanı ise (benim için) dalları lastik gibi sürekli desteğe ihtiyacı var. Tek dalda 3 armut tutsa o dal yerlere iniyor, ki tahmin edemeyedeğiniz kadar meyve tutuyor. Tozlayıcısı olmadığı halde 2 dalda 30 tane belki daha fazla armut tutmuştur. (abartmıyorum). Meyvesi çok lezzetli ve gevrek.
Sonuç olarak eğer hastalıktan başını kaldırabilseydi mutlaka bahçemde kalmaya devam ederdi.

Siz böyle lezzetli deyince heves ettim ama bahçenizin konumu bana yakın olduğu ve zaman zaman insanı uçuracak rüzgarlar benim bahçemi tuttuğu için emin olamadım. Bu arada üçü de kısmen kendine verimliymiş.

Bende yeni olarak abete fetel ve tozlayıcısı cosika aldım.

Birde starkrimson kırmızı armut onu denediniz?

İlginç bir durum olmuş. Bizde 70 kadar kaışık hosui ve kosui var. Bunların yanında da deveci, santa maria ve akça armut da var. Nashi'ler dışında kalanlar ateş yanıklığı ve kara lekeden etkilenirlerken nashi'ler hiç etkilenmiyor. Hatta, memeli pas da nashi çeşitlerinde görülmüyor. Hastalık etmeninin bulunduğu bir yerde bu hastalıkların nashilerde görülmemeleri sebebiyle dirençli olduklarını düşünüyorum.

İnanın bilmiyorum, dediğim gibi 4 senede hiçbir gelişim gösteremedi. Daha doğrusu gösterse bile bu illetten dolayı dalları kesmek zorunda kaldım. Şuan akça, williams ve Ankara var çok memnunum. 4 senedir hiçbir hastalık görmedim. Hosui yerine erkenci bir tür olsun diye de, etruşka diktim.
Belki ileride birdaha nashi denerim, verim ve lezzeti buna değer...

Kızılcık ve kiraz çiçek açacak derken bugün karşılaştığım manzara, yediveren armut:D