agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/index.php)
-   Yumuşak Çekirdekli Meyveler (http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=357)
-   -   Deveci Armudu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1871)

oktars 10-09-2006 20:41

Deveci Armudu
 
1 Eklenti(ler)
‘Meyvelerin şehinşâhı’ Lütfi Deveci
Eklenti 3715

‘1960 yılıydı. Ava meraklı bir insandım. Bir gün av dönüşü, yoldaki hayvan izine düşmüş armut dikkatimi çekti. Normalde o mevsime kadar bu meyve yaşamaz. Bu sebeple o tek meyve çok dikkatimi çekti ve çevrede araştırarak, armudun ağacını buldum. Ağaçtan aşı kalemleri aldım ve daha sonra bunları İtalyan ve Fransız armutları ile evlendirdim. Yaklaşık üç yıl sonra bu evlilikten, ağırlığı bir buçuk kiloyu bulan armutlar ortaya çıktı. Onlara Deveci armudu adını verdim.”

Günümüzde, Türkiye’nin tarımdaki ihraç kalemlerinden olan; lezzeti, dayanıklılığı ve büyüklüğü ile ünlü Deveci armutlarının ortaya çıkış hikâyesini, bu sözleriyle özetliyor Lütfi Deveci. Armudun öyküsü elbette ilginç ama ondan daha ilginci, hayatını Türkiye tarımına adamış bu ‘tarım bilgesinin’, adeta bir romanı andıran 95 yıllık yaşamı. 1912 doğumlu Deveci, Cumhuriyettin kuruluş sürecinin şahitlerinden. Halen Çeşme Alaçatı’da yaşamını sürdürüyor.

Deveci armutlarının serüvenini dinlemeye gittiğimiz Alaçatı’da, adeta asırlık bir çınar karşılıyor bizi. 83 yıllık Cumhuriyet’in neredeyse bütün aşamalarının izini sürebileceğiniz; Atatürk’ten İsmet İnönü’ye Şükrü Saraçoğlu’ndan Celal Bayar’a kadar kurucu kadroyla olan anılarını dinleyebileceğiniz ‘son isimler’den biri aslında o. Bu anılara geçmeden önce, röportaja vesile olan armudun hikâyesine tekrar dönelim. Armudu bulduğu dönemin ilkbahar olduğunu hatırlıyor Deveci. Yani eski hasadın çoktan kalktığı ve meyvelerin tekrar çiçek açtığı dönem. “Bu kadar uzun süre bu meyvenin bozulmadan kalması beni araştırmaya teşvik etti. Onun özel bir ürün olduğuna inandım ve neticesini aldım. Dünya’daki armut çeşitlerinin ağırlığı 300 - 400 gramı geçmez. Deveci armudu ise 1,5 kiloya ulaşıyor. Türk Patent Enstitüsü’ne müracaat ettim ama meyvecilik maddesi olmadığı için tescil edilemedi. Oysa Deveci armudu bir dünya rekoruydu.”

BABAM, ATATÜRK’ÜN YAKIN ARKADAŞIYDI

Fransızlar tarafından, 1963 yılında dünyadaki meyvecilik alanında ekol olmuş 22 isimden biri seçilen Lütfi Deveci’nin ziraat alanındaki mücadelesi, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına kadar gidiyor. Babası Arif Aslan Deveci, Atatürk’ün emriyle Çerkez Ethem ile birlikte Kuvva-i Seyyare’yi kuran iki isimden biri ve Gazi’nin yakın dostlarından. Çerkez Ethem’in Atatürk’le arasının açılması ve ülkeyi terk etmesinden sonra, onunla birlikte çalışanlar İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanır. Onlar arasında Arif Aslan Bey de vardır. Ceza almaktan Atatürk’ün talimatıyla son anda kurtulur. Atatürk’le yakın dostluğu Cumhuriyet döneminde de devam eder. Çocukluğunda kendi evlerinde genç kızların sigara sardıklarını ve bunların Gazi’ye gönderildiğini hatırlıyor Lütfi Deveci. Babasının asıl işi deve tüccarlığıdır. Atatürk’ün evlerine misafir geldiği gün de onun geniş hatıratının önemli ayrıntılarından.

Arif Aslan Bey, deve tüccarlığının yanı sıra, çiftlikleri olan ve ziraat işiyle de uğraşan, devrin önemli zenginleri arasındadır. Ancak servetinin önemli bir kısmını, Kuvva-i Seyyare’nin masrafları için kullanır, Kurtuluş Savaşı yıllarında. Babasının millî mücadeledeki özverisi bugün bile duygulandırıyor Lütfi Bey’i. O günleri anarken, yaşadığı gururu gözlerinden okumak mümkün. Lütfi Deveci’nin tarıma olan ilgisi de babasının çiftliklerinde geçen çocukluğundan miras. “Ziraat sevdası o çiftliklerde geçirdiğim güzel günlerde yüreğime düştü.” diyor.

SAMSUN’DA HAYATIM DEĞİŞTİ

Lütfi Deveci’nin yaşamında ve ziraat alanında kendini göstermesinde Samsun’un özel bir yeri var. Manastır’ın Bitola şehrinde doğan Deveci’nin ailesi, birinci Dünya Savaşı sonrası önce Ankara’ya, ardından da Samsun’a göç eder. Çocukluğu Karadeniz’in en güzel bölgelerinde geçer. 1929’da Samsun Ticaret Okulu’nu bitirir ancak ticaretten hoşlanmaz. Gözü hep kırda ve tarımdadır. 1929’da yaşanan Dünya Ekonomik Krizi’nden babası da etkilendiği için, çok istediği Avrupa’da tarım tahsilini yapma hayalini gerçekleştiremez. Onun asıl hedefi tarım konusunda Almanya’da eğitim almaktır. Bu gerçekleşmeyince tarıma olan ilgisi onu Bursa Ziraat Mektebi’ne yönlendirir. Atatürk’ün o dönem ülkedeki bütün ziraat mekteplerini kapatarak, sadece Bursa’yı bıraktığını ve oraya büyük yatırım yapıldığını anlatıyor. Zaten o yıllarda ziraat alanında eğitim veren yüksek okul da yoktur. Yurtdışından hocaların geldiği, Cumhuriyet’in tarım politikalarının şekillenmesinde önemli bir merkez haline gelen Bursa Ziraat Okulu’ndan birincilikle mezun olur Deveci. Yıl 1932’dir. Bursa’daki okulda teorik derslerle pratik uygulamaların birlikte yürütülmesi onun maharetlerinin gelişmesine de yardımcı olur. Çok istediği Almanya’ya gidemez ama okula ders vermek için gelen Alman hocalardan fazlasıyla faydalanır.

Mezuniyet sonrası Samsun Tarım Müdürlüğü’ne ataması yapılır ve bir buçuk yıl orada çalışır. O dönem kendini göstermek için karşısına bir fırsat çıkar. Samsun belediye başkanı, lavanta bahçesinde başlayan hastalığı durdurması için ondan yardım ister. Hastalığın durdurulmasına olan katkısına karşılık belediye başkanından 4-5 dekarlık bir araziyi oldukça ucuz fiyata satın alır. İlk meyve çiftliğinin temelini de bu arazide atar. Bu olayı, ‘hayatını değiştiren gelişme’ olarak anlatıyor Deveci. Çünkü bildiklerini uygulamak için eline geçen ilk fırsattır bu, ancak heyecanı yarıda kalır. Üzerinde titizlikle çalıştığı meyve bahçesini sele kurban verince, memuriyet hayatına döner.

Yaşadığı bu olumsuzluğa rağmen tarımdaki hayallerinden vazgeçmek niyetinde değildir. 1936’da, yörede bir ilk olan Büyükdere Fidanlığı’nı kurar. Ayrıca beş dekarlık bir arsayı da satın alır. Bir yıl sonra ticari manada ilk çilek ziraatını bu arsada başlatan Deveci, 1938’de tarlasını genişleterek, ilk meyve fidanlarını diker. Bu atılımın önemi büyüktür, çünkü o yıllarda çok verimli ovalara sahip olmasına rağmen Samsun ve çevresinde ticari manada meyve fidanlığı yoktur. Kürtün Deresi’ndeki fidanlıkta bu işe ticari olarak başlayan Deveci, yöredeki ilk model olur. İlk olmak bütün zorlukları göğüslemek demektir. Yaptığı işlere insanların gülüp geçmesi onu daha da hırslandırır. Başlangıçta bu işten para kazanılacağına kimseyi ikna edemez. “Sel baskınları, hırsızlıklar ve maddi zorluklar içerisinde çok zor yıllar geçirdim. Herkes boş hayallerin peşinde koştuğumu söylüyordu. Ancak neticede ben haklı çıktım, emeklerim boşa gitmedi.” diyor Deveci, o günleri anlatırken.

ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU’DAN ŞEFTALİ DAVETİ

Bu zor yılların ilk ürünleri 3 yıl içinde alınmaya başlar. Yetiştirdiği çilek ve şeftaliler çok beğenilir. Deveci işinde o kadar iyidir ki, onu gören bütün Kürtün Vadisi sakinleri, diğer işlerini bırakıp, meyve ziraatına başlar. Cumhuriyet döneminde Ziraat Bankası ilk meyvecilik kredilerini bu vadide yaşayan çiftçilere verir. Krediler yörenin kalkınma sürecini hızlandırır. Buna vesile olmaktan duyduğu memnuniyeti özellikle vurguluyor Deveci. Kürtün Vadisi, günümüzde bile Karadeniz sahilinin önemli bir bölümünün meyve ihtiyacını karşılamaya devam ediyor.

Lütfi Deveci, 1946’da Tarım Bakanı Şevket Raşit Hatipoğlu’nun isteğiyle Samsun Gelemen Devlet Çiftliği’nin kuruluşunda görev alır. Burada ürettiği yarım kilo ağırlığındaki ‘J.H. Hale’ cinsi şeftalilerin ünü Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na kadar ulaşınca Ankara’ya davet edilir. Başbakan, yapılan bu işten neden haberi olmadığı ve bu güzel meyvelerin Ankara’ya neden ulaşmadığı konusunda kendisine sitem eder. Bu olaydan sonra Gelemen Çiftliği’nde üretilen şeftaliler, o dönem Ankara - Samsun hattında çalışan altı kişilik uçaklarla başkente gönderilmeye başlanır. Bu işe bizzat Başbakan Saraçoğlu ön ayak olur. Hatta Ankara’da, o dönemin seçkin lokantalarından olan Karpiç de, Başbakanlıktan aldığı özel izinle Samsun’daki çiftlikten aynı uçakla şeftali getirterek, müşterilerine ikram etmeye başlar. Samsun yıllarından sonra onun hayatındaki ikinci önemli merkez Gebze’dir. 1949’da Gebze’de arazi satın alan Deveci, burada modern bir meyve çiftliği kurabilmek için Avrupa turuna çıkarak İtalya, Fransa, Belçika ve Hollanda’daki modern üretim alanlarını inceler. Bu işin o dönemdeki üstatları ile tanışır ve Floransa Meyvecilik Fakültesi’nde melezleme araştırmalarında bulunur; budama seminerlerine katılır. Bu araştırmalar sonucu kurulan Gebze’nin Tavşanlı köyündeki çiftlik kısa sürede bölgenin kalkınmasına öncülük eder. O döneme ait en ilginç hatırası ise Ziraat Bankası’yla ilgili. Gebze Ziraat Bankası müdürü, çiftliğe gelerek kendisine bölgenin kalkınmasına olan katkılarından dolayı teşekkür ederek, “Tavşanlı köyü sakinlerinin banka hesaplarında, başka hiçbir köye nasip olmayan miktarda para birikti.” der. Deveci’nin çalışmaları Tavşanlı köyünü zengin etmiştir. Lütfi Deveci’nin Avrupa’daki meyvecilik üstatları ve çeşitli enstitülerle olan ilişkileri bundan sonra da devam eder. Dönemin en ünlü meyve uzmanları ile uzun yıllar devam edecek dostluklar kurar.

CELAL BAYAR VE İSMET İNÖNÜ’NÜN İLGİSİ

O dönemde yine Samsun’da, meşhur ‘Star King’ marka elmalardan da yetiştirmektedir Deveci. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a, bir Samsun ziyaretinde bu elmalardan ikram edilir. Tattığı ürünün lezzetinden çok etkilenen Cumhurbaşkanı, aynen Saraçoğlu gibi bunları üreten Deveci’yi Ankara’ya davet eder. Deveci, “Celal Bayar bana, bu elmaların Amerika’da yediği Star King’lerden çok daha lezzetli olduğunu ifade etti.” diyor. Bayar, hayatını tarıma adamış bu idealist insana büyük ilgi gösterir ve görevi süresince her türlü yardımı yapar. Bayar’ın meyveciliğe çok meraklı bir devlet adamı olduğunu söylüyor Deveci ve Ankara’daki görüşmenin uzun yıllar devam edecek bir dostluğa dönüştüğünü belirtiyor. Bayar’ın o dönemler kendisine, ‘meyvelerin şehinşahı’ diye hitap ettiğini de ekliyor Deveci.

Aynı ilgiyi eski cumhurbaşkanı ve CHP lideri İsmet İnönü’den de görür. CHP’nin efsanevi lideri, 1966’da eşi Mevhibe İnönü ve çocukları ile Gebze’deki çiftliği ziyaret eder. Bir gününü çiftlikte geçirir. Bu ziyarette oluşan samimi ortam, Deveci’nin hâlâ hatırında. İnönü’nün kendisini öpmesi ve bunun fotoğraf karesine yansıması üzerine, “Paşam bu görüntü olmadı.” der. Onun, “Sende mi kendini öptürmekten hoşlanmıyorsun” demesi üzerine, espriyi patlatır: “Hayır paşam ama bir gün karşı partiden adaylığımı koyarsam bu resim beni yakabilir.” Tecrübeli devlet adamının, bu sözüne kahkahalarla güldüğünü anlatıyor. Tarıma adadığı ömrüne çilek, şeftali ve elma ziraatını anlatan üç de kitap sığdıran Deveci, 1988’de çiftliklerini satarak emekli olur. “Şimdilerde dostlarıma amatörce yardımlarda bulunarak mesleki sevgimi tatmin etmeye çalışıyorum.” diyor.

Deveci armutları bugün meyve meraklılarının favorisi olmaya devam ediyor. Sırf bu cinsi kullanarak kalkınan yöreler bile var. Bunlardan biri de Bursa’nın Ağaköy’ü. Bugün Türkiye’nin en zengin köylerinden olan ve evlerin yüzde 70’inin kaloriferli ve güneş enerjili olduğu Ağaköy’ün kazancı Deveci armutlarının ihracatından geliyor. Lütfi Deveci, köy hakkındaki haberleri basından okuyunca bir arkadaşıyla köyü ziyarete gider. Ağaköylüler, verimli arazinin de yardımıyla 2 kilo 867 gramlık armut yetiştirmeyi bile başarmıştır. Deveci, “Dünyanın en verimli ovalarını gezdim ama Ağaköy’deki toprak yapısını hiçbir yerde görmedim. Orası bir tabiat harikası.” diyor. Hatta köylülere, bu işi yaparken kendisini hiç aramamaları sebebiyle sitem etmiş. Buna rağmen yapılan işi beğendiğini ve kendi ürettiği armutla insanlara bir kez daha faydalı olmanın gururunu yaşadığını belirtiyor.

Başlangıçta da belirttiğimiz gibi Lütfi Deveci halen Alaçatı’da günlerini geçiriyor. Yörede tarıma meraklı girişimcilere tecrübesiyle destek veriyor, önerilerde bulunuyor. En büyük hayali, çok emek verdiği Samsun ve Gebze gibi yerleri tekrar ziyaret etmek, kuruluşuna öncülük ettiği çiftlikleri tekrar görmek. Ancak yaşı ve sağlığı buna müsaade etmiyor. Cumhuriyet döneminin bu büyük emektarı ve tarım gönüllüsü aslında ömrünün sonbaharında bir kenarda unutulmayı değil, daha fazla hatırlanmayı ve daha fazla vefayı hak ediyor! Hem tarım sektöründen, hem de devletten…

Kaynak : http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=25184

Todor 11-09-2006 03:42

Ağaköy'ün ağalığı
 
Ağaköy'ün ağalığı 'Deveci armudu'ndan

Bursa'daki Ağaköy, gerçekten 'ağa' köy! Çok zengin. 140 haneli köyde 140 otomobil, 200 civarında traktör var. Ağaköy'ün geliri 'deveci armudu'ndan. Köy kooperatifinin soğuk hava depoları, kamyonları, minibüsü, marketi var. Arabistan'a bile armut ihracatı yapmış. Köyden göç yok, genç evlilerin en fazla iki çocuğu var. Bursa Ovası'nın bu en zengin köyünün ekonomisi Deveci armudu etrafında dönüyor. Çok verimli, lezzetli, sulu bir armut. Tanesi 300 gram ağırlığında ama bir kiloya kadar çıktığı bile oluyor
http://www.milliyet.com/2004/01/31/b...esim/bus05.jpg

140 haneli bir köy. 140 otomobil, 200 civarında traktör var. Kadastrolu arazisi 2 bin 800 dönüm. Zaman içinde çevre köylerden satın aldıkları ile 3 bin 500 dönüme çıkarmışlar. Göç eden yok. Genç evlilerde iki çocuktan fazla olan yok. 15 yıldır hiç bir polisiye olay olmamış. Evlerin yüzde 30'u kaloriferli, yüzde 70'inde güneş enerjisi kullanılıyor. Her evde içme suyu ve kanalizasyon var. 20 üniversite mezunu, 70 lise mezunu var. Halen 100 çocuk il ve ilçe merkezinde okuyor... Bereketli Bursa Ovası'nın en zengin köyü, adı bu zenginliğini vurguluyor; Ağaköy!
Bu zenginliği nereden geliyor dersiniz? En başta armuttan! Ağaköy, aslında armudun ağası! Ağaköy'ün 'deveci armudu' meşhur. Bu cins armut, Türkiye'ye 35 - 40 yıl kadar önce, Samsunlu girişimci Lütfü Deveci tarafından geliştirilmiş. 'Deveci armudu' adı da Lütfi Deveci'den kalma.
Görüntüsü, iriliği ve lezzeti ile tüm diğer armut çeşitlerinden farklı. Lezzetli ve çok sulu bir armut. İrice, tanesinin ortalama ağırlığı 200 - 350 gram. Bugüne kadar rastlanan en irisi, 2 kilo 867 gram olarak literatüre girmiş. Ağaköy bahçelerinde bir kiloya kadar Deveci armudu yetişiyor.

Her yerde yetişmiyor
Çok da verimli. Yetişkin bir santa - maria ağacı, yılda 200 - 300 kilo armut verirken, Deveci ağacı 350 - 400 kiloya kadar çıkabiliyor. Bir dönüm araziye 40 Deveci armudu dikiliyor. Yetişkin bir bahçeden ağaç başına 150 kilodan dönüme 6 ton armut alınıyor.
Deveci, maalesef her yerde yetişmiyor, yetişse de belirgin özelliklerini ortaya çıkaramıyor. Deveci armudu bahçelerinde en iyi sonuçlar, Samsun ve Bursa ovalarında alınıyor. Ekim ayında hasat ediliyor ve yedi ay depolama ömrü olduğu için çok makbul sayılıyor. Bahçede dalında, sebze - meyve hal'inde veya manav reyonunda her zaman için en yüksek fiyatla satılan bir armut çeşidi. İstanbul İncirli semtinde Snoppy marketteki Frenk armudu 1 milyon 750 bin lira, Ankara armudu 1 milyon 950 bin lira, Deveci armudu 3 milyon 250 bin lira. Bu yıl Deveci armudunun kilosu 700 - 800 bin lira idi. Yani bir dönüm deveci armudu bu yıl ortalama 4 - 5 milyar liraya satıldı.

Süleyman Metin getirmiş
Deveci armudunu Ağaköy'e 30 - 35 yıl kadar önce, köy halkından Süleyman Metin getirip dikmiş. Ağaköy'de yeni bir dönem başlamış. O tarihe kadar şeftali, kiraz, elma, erik, ayva gibi meyve bahçelerine sahip olarak meyvecilikte, fidancılıkta uzmanlaşan Ağaköy'ün uyanık ve çalışkan halkı, bu yeni armut çeşidinin özelliklerini kavrayıp dört elle işe koyulmuş. Sebze ve hayvan yetiştiriciliğini bırakmış, meyvecilikte, özellikle armutta uzmanlaşmış.

Ağaköy armudu Arabistan'da
Ağaköy, armut işini epey ilerletmiş. 1970'li yıllarda Suudi Arabistan'a ihracat yapmış. Köyde armut yüklenen TIR'lar Arabistan'a armut taşımışlar. Ağaköy'ün ihracatçılığını Körfez Savaşı bitirmiş. Armut taşıyan TIR'ları sınır kapılarında takılmış kalmış.
Bursa merkeze 13 kilometre mesafede olan Ağaköy, diğer tüm ova köyleri gibi, her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği verimli ve sulak bir araziye sahip. Ama Ağaköy'ün diğer köylerden farkı şu; birleşmesini bilmiş.
1930'lu yıllarda Bursa Ovası ıslah edilip sulama kanalları yapılınca Ağaköy, ilk atılımını yapmış ve 1940'lı yıllarda hububatın yanı sıra sebze - meyve yetiştirmeye başlamış. 1950'li yıllarda sebzeden, meyveden para kazanmaya başlamış. 1958 yılında 'Ağaköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ni kurmuş. 1960'lı yılları çok bereketli geçirmiş. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük tüketim merkezlerine yakınlık avantajını da kullanarak, kooperatif aracılığıyla ürününü kolay pazarlamış.


İki soğuk hava deposu yapmışlar
Ağaköylüler, 1976 yılında temelini attıkları soğuk hava deposunun inşaatını 1977 yılında bitirmişler. Yetiştirdikleri meyveyi, sebzeyi dalından topladığı gün satmak zorunda değiller. Ürünü soğuk depoda saklayarak, en uygun zamanı bekleyebiliyorlar. 1997 yılında ikinci soğuk hava deposunu inşa etmişler. Bugün toplam 4 bin 200 tonluk iki soğuk hava deposu bulunuyor.
1994 yılından beri Ağaköy Kalkınma Kooperatifi'nin başkanlığını yapan Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun Rıdvan Özdemir'in çalışmalar hakkında verdiği bilgi şöyle:
"Bütün bu işleri devlet yardımı ile yaptık. Bakanlık ve Tarım il Müdürlüğü her zaman yanımızda oldu. Devleti hiç istismar etmedik. Devletden aldığımız 5 lirayı 15 lira yaparak devletin 5 lirasını ödedik. 10 lira da bize kaldı. Türkiye'deki fukaralığın sorumlusu devlet değil. Halkımız isabetli yönetici seçmiyor. Devlete 12 yıl vadeli, 600 milyar lira borcumuz var. Geçen yıl 22 milyar lira ödedik. Bu yıl 100 milyar lira ödeyeceğiz. 140 haneli köyden 220 kişi kooperatife ortak. 1994 yılından beri yeni ortak kabul etmiyoruz. Ancak 2002 yılında 25 yeni ortak aldık. Bunlar adam başı 500 milyon lira ödeyerek ortak oldular. Ortak başına
5 milyar liralık mal varlığımız var. Ortaklarımızın sandığını, sepetini, mazotunu, ipini, ilacını biz temin ederiz. Daimi personel sayımız 23 kişi."



Ağaköy'de bakkal yok. Çünü tüm köy halkı kooperatife bağlı marketden alışveriş yapıyor. 3 personelin çalıştığı Ağaköy Kalkınma Kooperatifi Marketi sabah 7 den gece 21'e kadar çalışarak köyün tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

Ağaköy Kooperatifi, 31 kişilik minibüsü ile Ağaköy - Bursa arasında ulaşımı sağlıyor ve öğrencileri okula götürüyor. Kooperatif yine kendi malı olan iki kamyonla köyün tüm nakliye işlerini yapıyor.

Kooperatifin yaptığı işler bununla da kalmıyor. Ağaköy Kooperatifi Spor Kulübü'nde 140 genç spor yapıyor. Ağaköy Spor Kulübü, Bursa 1. Amatör 1. Küme'de futbol oynuyor. Kulübün tüm masraflarını kooperatif karşılıyor. Ağaköy Avcılık Atıcılık Kulübü'de yine kooperatife bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Avcılık ve Atıcılık Kulübü, yarışmalarda kazandığı madalya ve kupalarla duvarlarını süslüyor. Ağaköy'ün tarım ilacı ihtiyacını yine kooperatif karşılıyor. Tarım ilacı bayiliği alan kooperatif, görevli ziraat mühendisi yönetiminde hem Ağaköy'ün hem de komşu köylerin tarım ilacı ihtiyacını piyasadan daha ucuz fiyatlarla karşılıyor ve onlara danışmanlık yapıyor.

Kaynak: Milliyet Gazetesi

salimkablan 26-02-2007 10:45

merhabalar,
bu meyvenin yetiştiriciliği konusunda bilgiler alabilirsem çok mutlu olacağım.

ÇeteÇakal 24-03-2007 23:56

Armut yetiştiriciliği konularına bakarsanız bulabilirsiniz. Diğer armutlar için geçerli şartlar bunu içinde geçerli.

obsumer 17-04-2007 00:02

Değerli grup üyeleri, deveci armudu ile ilgili Salim Bey'in sorusunun cevabını ben de merak ediyorum. Hem de çooookkkk! Çünkü 2008 gelmeden 21 dönümlük yerimin bir bölümüne (yarıya yakınına) devci armudu dikmeyi düşünüyorum. Sürekli araştırma halindeyim. Çanakkale Umurbey (boğazın ortası) civarı veya olabildiğince yakın bir yerlerde fidan bulabileceğim yer biliyor musunuz? Hiç değilse bilgilerinizi paylaşırsanız ki umarım benim de yeterince bilgim olur ben de paylaşırım. Duyanlar duymayan doğa sevdalılarına anlatsın. Bilgi bilgidir, küçük bir püf, bir ışık. Yeşillikler içinde, tertemiz hava soluyarak, huzur ve sağlık içinde ve de namerde muhtaç olmadan yaşayın. Sağlıcakla kalın.

yelegenliler 23-04-2008 22:45

Ben meslek lisesinde öğretmenlik yapmaktayım. Ailem sebzecilik ve meyvecilikle uğraştığı için bende sebzeden ve meyveden iyi kötü anlamaktayım. Uşak ilinin Eşme ilçesine 1000 aded deveci armudu diktim. Fakat bu deveci armudu özel bir bakımı ve ilaçlamas varmı onu merak ediyorum eğer bununla ilgili bana bu işi yapan arkadaşlardan bilgi veren olursa çok sevinirim şimdiden teşekkür ederim.
not: Bursa'nın Gürsu ilçesinde bu deveci armudu işini yapan bir arkadaşla tanışmak isterim

Lilium 10-05-2008 14:00

Ağaköy'ün ağalığı 'Deveci armudu'ndan

Bursa'daki Ağaköy, gerçekten 'ağa' köy! Çok zengin. 140 haneli köyde 140 otomobil, 200 civarında traktör var. Ağaköy'ün geliri 'deveci armudu'ndan. Köy kooperatifinin soğuk hava depoları, kamyonları, minibüsü, marketi var.


Sayın todor
Ben bu köyü yıllar önçe bir gazete küpüründen okumuştum, yanılmıyorsam mudanyaya bağlı bir köy, burası yeri değil ama yazmadan edemedim,o köyün birlikteliğinden o kadar etkilenmiştim ki, halada etkisi altındayım. Evet armutculuktan zengin olmuş bir köy, hatta siz eksik yazmışsınız, evleri ikişer, üçer kat otomobilleri çoğu yabancı marka, o köye hayran olmamak münkün değil.

Demekki tarımı iyi yapınca, iyi pazarlama yapınca iyi birliktelik kurunça iyi sonuç alınabiliyor.
Bençe örnek köy gösterilmeli herkes o köyü örnek almalı. Selamlar saygılar

kiwici77 13-08-2008 00:44

3 Eklenti(ler)
Merhabalar, benim 8 yaşında 1000 ağaç kadar yetişkin devevi armudum var. Öncelikle bu işe heves edenler işin sadece heves ile başarılamayacığını bellemeli.

Deveci armudu diğer armut cinsleri içinde bakteriye en hassas, en duyarlı olan cinstir. Mantari hastalıklardan kurtarmak çok zor, hele benim gibi üretim için nispeten yanlış yer seçmişseniz (Altınova Tershanelerine uzaklık 500 metre, yani yazın poyraz dinmez; ilacı gününde atamazsınız, çok rutubetlidir hastalıktan kurtaramassınız.)

Dikim için seçilecek yerin yıllık yağış oranı, hava sıcaklık değerlerinin ne oranda olduğu incelenmeli (Yazın gündüz ve gece sıcaklık farkının çok olması mantara davetiye çıkarıyor.) Ben keşke Samanlı dağlarının deniz görmeyen düzlüklerinde (Sayın Todorun çiftliğinin bulunduğu yerler müsait.) bu iş ile uğraşmış olsaydım diyorum her sene 4-5 ton armutu çöpe attıktan sonra. Bunun yanında ateş hastalığı da en büyük dert, her sene 5-6 ağacımız kurur ilacını atmamıza rağmen.

Bundan 4 sene evvel buralardaki en büyük bahçe bendeydi ama Akçat köyü tarafında Adanalı Ali ağabey bu işe 2500 fidan dikerek dikerek başladı, şu an ağaçlarında ilk defa meyve bıraktı ama o da aynı sorunlardan muzdarip, o da bu sene 12 ağacını ateş yanıklığına kurban verdi.

İlaçlama elma ağaçlarına uygulananlar nispeten, ilave olarak çiçeklenme dönemi 2 veya 3 kere antibiyotik kullanıyoruz, ağacın mukavemetini arttırmak için hasat sonu bordo bulamacını da tavsiye ediyorlar Ağaköylüler.

Uzun lafın kısası, dikmeyin demek haddim değil pek ******, ama ağacınızın onca güzel formuna rağmen, en verimli zamanlarında birden kuruyabilme riski var.

Saygılarımla...
Eklenti 45186

Eklenti 45187

Eklenti 45188

yelegenliler 19-11-2008 20:22

Benim uşak ilinin eşme ilçesinde deveci armut tarlam var bu yıl üçüncü yılı, yaklaşık 1000 aded. Benim arkadaşlara sorum bu mevsimde deveci armudunun ne gibi bakımlara ihtiyacı var nelerin yapılması gerekiyor bilgi verirseniz teşekkür ederim. B u konuda fazla bilgim yok aydınlatırsanız memnun olurum.

fahrikucuktas 09-01-2009 18:17

Deveci armudu fidanlarını tam ismine göre satan bir yer biliyormusunuz arkadaşlar?

yolac 10-01-2009 23:21

Sayın fahri kucuktas,
Ben de geçen sene deveci armutu diktim.Dikmeden önce gerekli araştırmaları yaptım.Niyetli iseniz ,bir kere bizzat kendiniz Kestel,Gürsu ve Ağaköyde önce yetiştiricilerle
sonra da o yöredeki fidancılarla görüşmeniz gerekir.
Ancak,Sayın kiwi77 nin görüşlerine aynen katıldığımı belirteyim.Moraliniz bozulmasın ama çok ciddi bakım istiyor.Bana Ağaköy de %40 ı yanmış armut bahçelerinden de bahsettiler.Anladığım kadarıyla o yılki hava şartlarından oldukça etkilenebilen bir meyve.Evet doğru belki de Ağaköy Türkiye nin en zengin köyü !

karakule 10-01-2009 23:32

Deveci armudu
 
Dün Lütfi Deveci'nin hayatını okudum, bugün dayanamadım deveci armudu alıp yedim :rolleyes: Rumelihisarüstü'nde markette kilosu 4,7 TL'den satılıyor. İhracatı anlarım fakat yurtiçinde daha ucuza satılmalı, bu lezzeti herkes tatmalı diye düşünüyorum. Lütfi Deveci'den Allah razı olsun!..

ahmeter 22-01-2009 21:22

Komiks
 
Size tavsiyem birde komiks armut cinsini tadmanızı beklerim Büyük şehir manavlarında satılıyor 10 sene evvel yurdumuza geldi süratle coğaltılmaya çalışılıyor selamlar

Zeytinci 01-02-2009 12:21

Yabancı cins tozlayıcı ihtiyacı var mı?
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kiwici77 (Mesaj 267922)
İlaçlama elma ağaçlarına uygulananlar nispeten, ilave olarak çiçeklenme dönemi 2 veya 3 kere antibiyotik kullanıyoruz, ağacın mukavemetini arttırmak için hasat sonu bordo bulamacını da tavsiye ediyorlar Ağaköylüler.


Kiwici77,

Tozlayıcı için başka bir cinse ihtiyaç duyar mı?

Karaburun'daki yabani armutlara (ahlat (kör armut)) iki yıl önce aşı yapmıştım. İyi gelişiyor.

yelegenliler 02-04-2009 00:18

deveci armudunun mutat ilaçlaması nasıl yapılıyor hangi ilaçlala ilaçlama yapılıyor ve hangi dönemlerde uygulanıyor yani mantar için iç kurdu için vesaire. bir bilen varsa yardımcı olursanız memnun olurum

Uysal01 02-04-2009 20:37

Ahlat agacına Deveci armudu aşısı yapılırsa verimlik nasıl olur?
Ağacın gelişimi - meyve kalitesi ve güneşten etkilenmesi gibi konularda bilgisi olan
arkadaşlar bilgiler bekliyorum.

hizals 02-04-2009 20:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci (Mesaj 353794)
Kiwici77,

Tozlayıcı için başka bir cinse ihtiyaç duyar mı?

Karaburun'daki yabani armutlara (ahlat (kör armut)) iki yıl önce aşı yapmıştım. İyi gelişiyor.

Deveci'nin tozlayıcıları Akça ve Williams çeşitleridir.

hizals 02-04-2009 20:54

Ahlat kültür çeşitlerinde tutum olarak zayıf diye biliyorum. Ayva klonlarından elde edilen anaçlar Quincy A vb daha sık kullanılmaktadı.

hizals 02-04-2009 21:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi yelegenliler (Mesaj 391377)
deveci armudunun mutat ilaçlaması nasıl yapılıyor hangi ilaçlala ilaçlama yapılıyor ve hangi dönemlerde uygulanıyor yani mantar için iç kurdu için vesaire. bir bilen varsa yardımcı olursanız memnun olurum

Kara Leke Mücadelesi
Memeli Pas Mücadelesi
Monilya Mücadelesi
Ateş Yanıklığı Mücadelesi
Kök Kanseri Mücadelesi

Zeytinci 02-04-2009 21:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Uysal01 (Mesaj 391999)
Ahlat agacına Deveci armudu aşısı yapılırsa verimlik nasıl olur?
Ağacın gelişimi - meyve kalitesi ve güneşten etkilenmesi gibi konularda bilgisi olan
arkadaşlar bilgiler bekliyorum.

Sn. Uysal01,

Aşı gelişimi çok hızlı. Kısaca arsız denebilir. Henüz meyve yapmadı.

Zeytinci 02-04-2009 22:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hizals (Mesaj 392007)
Deveci'nin tozlayıcıları Akça ve Williams çeşitleridir.

Sn. Hizals,

Uzun süre cevap alamayınca bir bilene soralıma yazmıştım. Sağolsun Mine hanım Akça diye cevaplamıştı.

Kendine tozlama şansı hiç yok mudur acaba? Aynı köke Williams da aşılayabilirim.

Bölgede diğer yerli çeşitler meyve veriyor. Devecinin soğuklama ihtiyacı nasıldır acaba? Bu yıl 3 ncü yılı, meyve verir mi merak ediyorum?

Williams'da aşıladım arası 50 mt. Tozlama yapar mı bilmiyorum.

hizals 02-04-2009 22:07

Armutların genel olarak soğuklanma ihtiyacı 1000-2300 saat arasıdır.
Tozlayıcı olmazsa meyve tutumu çok az olacaktır. 3. yılında tadımlık meyvesini yersiniz. 50 metreden tozlama rüzgara bağlı olmakla birlikte sorunsuz olmalıdır.

Zeytinci 02-04-2009 22:15

Daha önceleri nerelerdeydiniz sevgili kardeşim.:)

Yerliler (yerel adları şeker, erkenci çeşid tesce, mahmutoğlu vs.) bölgede iyi ürün veriyor.

Deveci ve William'sı bildiğim kadarıyla bölgede ilk ben aşıladım. Fidanları Ödemiş Bademli'den almştım. Meyve yaparsa diğer kişilere örnek olur. Meyve vermesinden ümitliyim.

Selamlar

hizals 03-04-2009 09:22

Uzunca bir süre işlerim nedeniyle siteden uzak kaldım. Ancak yeni mezun ayrıldığım siteye bilgili olarak geri döndüm. :D

yelegenliler 09-04-2009 00:04

sayın hizals vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı teşekkür ederim.

ebrusarman 09-04-2009 10:03

http://www.irgeler.com.tr/sayfalar.a...unDetay&id=140 sanıyorum bağlantıdaki bilgiler açıklayıcı olacaktır arkadaşlar

yelegenliler 11-04-2009 19:30

armut için ilaçlama programı olan,bilen varsa gönderirseniz memnun olurum

Samsunlu55 05-09-2009 02:02

Bazı kaynaklarda aşağıdaki yazıyla karşılaştım. Deveci armudunun memleketinin SAMSUN olduğunu zaten biliyordum (O yüzden bu sene 20 tane deveci armut ektim.) ama bu özelliğini bilmiyordum burda boşuna demiyorlar ovaya ters eksen yine oluyor diye bu konuyu araştırmalısınız :

Deveci, maalesef her yerde yetişmiyor, yetişse de belirgin özelliklerini ortaya çıkaramıyor. Deveci armudu bahçelerinde en iyi sonuçlar, SAMSUN ve Bursa ovalarında alınıyor.

mustafa15 11-09-2009 11:54

deveci armut kaçıncı yılında verime oturuyor acaba.cevizin arasına dikmeyi düşünüyorum.cevizler gelişince söküp alacağım.yani 10-12 yıllık bi periyot ekonomik olurmu acaba?deveci armut dikip gözlemleyen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim

selim_50 11-09-2009 15:59

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi mustafa15 (Mesaj 495467)
deveci armut kaçıncı yılında verime oturuyor acaba.cevizin arasına dikmeyi düşünüyorum.cevizler gelişince söküp alacağım.yani 10-12 yıllık bi periyot ekonomik olurmu acaba?deveci armut dikip gözlemleyen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim

sayın mustafa 15
bırakın cevizin arasında armut yetiştirmeye, cevizin arasında ve altında hiçbirşey yetişmez.
selamlar.
bende 2. yılında azda olsa meyve veren deveci armudu var.(tadımlık)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024