Aşkolsun Şule. Tamam zeytin adına sevin de, insan bir de benim adıma sevinir zeytini tuttu diye. Eğer bonsaiseverin durumundaysan sana da bir tane sökeyim. :D

Bence önyüz için 2ci resim daha uygun diye düşünüyorum.

Bir bonsaici için ağaç her zaman bulunur da bir ağaç için can bir gitti mi bir daha bulunmaz. Hadi senin adına da sevineyim.:p

K.Maraş da Akdeniz bölgesine giriyor. Ben de zeytin bulamazsam kimse bulamaz. Bu arada Mersin'de zeytin ağacının neslinin tükendiği ile ilgili bir haber duyulursa, olayın faili olarak bilineceksin bu gidişle.:D

Şule benimki şaka. Sonuna kadar sana katılıyorum. Bir ağaç öldüğü zaman çok üzülüyorum.

Birde şöyle düşünmek lazım:
Ben bu ağaçların hayatını kurtarıyor olabilirim. Burada, ODTÜ deniz bilimleri enstitüsünde, yabani ağaçlar ve bitkilerle mücadele ediliyor. (gerçi mücadele yıllardır yapılıyor ama bitkiler galip. Kamışları kesiyorlar, köklerini yakıyorlar. 3 gün sonra tekrar yeşeriyor 2 hafta sonra aynı boydalar :D. Kıbrıs akasyalarından hiç bahsetmeyeyim.) Bitkiler kesilip değişik yerlerde yakılıyor tekrar büyümesinler diye. Bu zeytinler yakılan bir yerede denk gelebilirler ve kamışlar gibi yaşama şansları da olmaz. Ben hayatlarını kurtarıyorum aslında.

O zaman bir tanede benim için kurtar. Hatta hepimiz oradan birer evlat edinelim. :) Sen toprağıyla sök, iyice ıslat, toprağına da streç geçir delikli bir kutuya koy bana yolla. :D Bak besle büyüt demiyorum. Otobüsede verebilirsin, ben gardan alırım. :D

Olur mu canım hayatta olmaz. Ben sana şekillendirirde öyle gönderirim. Duymamış olayım.:D

Bonsaireef beni unutma senin zeytinlerden bende istiyorum :)

Unuturmuyum Oktarsım Hasanım. :D
Aslında yakın yer olsa da gelebilseniz beraber yamadori yapsak ne zevkli olurdu.;)

Belli olmaz sana bir süpriz yapabiliriz senin geleceğin yok nasılsa :)

Sürprizlere bayılırım.:D Yamadori zamanı zaten kasım ayı.;)

O zaman cumartesi Mersin'e inince ararız seni. :D Kaç saatti Ankara ile arası olabilirmi acaba ?

Arabanla 5 saat. Otobüsle 6.5-7 saat. Akşam 12 de biniyorsun sabah 7 de buradasın. Uğur abiyide al gel.:D

Bonsaireef, en iyisi sen bir yamadori dükkanı aç .:p Levhasına da şöyle yazarsın:"Yamadori sökülür,satılır, tura çıkılır. Evlere yamadori servisimiz bulunmaktadır.":D
Bu kadar bonsai sevdalısı bir grup oluşmuşken şimdi acil bir yamadorici gerek bize.:rolleyes:

Yamadorici, evet işte o benim. Sana lazım mıydı? Çeşitlerimiz mevcuttur. ;)
Reklama başlayayım şimdiden.:dilli:

Cık, cık, cık!!!
Abicim bir kapıda bir dilenci olur, duyan geliyor...dağlın bakiim :D

Yamadori lazım mıydı abi ? :rolleyes:

Ben 10 sene bekleyeyim :))
Haa tellenmiş ama dellenmemiş olsun :D

Tamam abi. Sen nasıl istersen. Başka lazım mıydı abi? Arkadaşlarına da bir sorsan abi, belki ihtiyacı olan vardır. :(

Küçük Emrah modundan çıkayım sokak satıcısı moduna gireyim :D
Hadi yamadorinin tellisi burda. Yamadoriye gel. Gel vatandaş başka yerde bulamazsın. Kıvrımlısı var diki var. Japon çatlatır bu yamadoriler geeel.

Dur bir sorup geleyim :))

Arkadaşlar aramıza yeni bir bonsaici katılıyor. Aktif kullanıcılara şimdi baktım bonsai_tutkunu isminde yeni bir üyemiz kaydolmuş. Bonsai_tutkunu olduğuna göre bonsaicidir diye düşündüm. :D

Bonsai_tutkunu aramıza hoşgeldiniz diyelim. Sizi tanımak isteriz.:p
Katılımdan çekinmeyin bütün arkadaşlarımız çok sıcak kanlıdırlar.;)

Artık kapıdan kafasını uzatanada gel bakıyım diyoruz, konuşmasına gerek yok :D

Bonsaici görmüşüz bırakırmıyız :D

Arkadaşlar 146. mesajdaki konik gövdeli zeytinin gövdesinden küçük filizler uç vermeye başladı. Dün akşam farkettim, çok mutluyum.:D
Şu an için 5 de 4. Diğer 1 tanesinin yapraklarını budamamıştım ama hala yeşiller. Oda tutacak sanırım.;)

Aybala sen olmasan nice olur halimiz. ;)

Vatana millete hayırlı olsun. Seninde gözün aydın olsun bonsaireef darısı başımıza.

Murare darısının senin başına olabilmesi için yamadori yapman lazım. Yapsanıza yamadori ne boş duruyorsunuz. Hadi acele edin sergiye yetişecek bu bonsailer.;)

Bak sana bir tüyo; Uğur abiyi (acerpalmatum) kandır. Onunla yamadori yapmaya gidin. Aynı şehirlerdesiniz bir şey yapmıyorsunuz şaşıyorum size.:mad:

Uğur abi ile bir buluşabilsek, ya onun işi çıkıyor ya ben müsait olmuyorum. Bu aralar yoğun sanırım baksana forumda da yok.
İnsan bir kere başlayınca gerisi geliyor lakin o bir kere başlamak varya inan zor. Şimdi sizin yaptıklarınıza baktıkça bonsai hakkında hiç birşey bilmediğimi, bırakın yolun başında olmayı yola başlayamadığımı bir kez daha görüyorum. Bu işe fidanla başlamak demek fidanın büyümesini beklemek demek ne yazıkki. O yüzden yamadori ve tanuki çok önemli. Hadi doktor hatırla ilk ağacını bocalamadınmı -ben bunu bonsai yapayım- dediğinde? Başlamak zor bonsaireef. Eğer yanınızda biri olursa bu iş daha kolay oluyor. Güç alıyorsunuz ama yalnızsanız zor. Fazla büyütmekte istemiyorum sonra başlayacak olanlarıda korkutacağım ama ilk yapmak gereken teli ve makası alıp ağacın başına oturmak öyleyse. Öldürmek tabi üzücü birşey ama kayıp vermek kaçınılmaz bazen. Bunun için kaybettiğimiz hatta her söktüğümüz ağacların yerine yenilerini dikmek çözüm olabilir belki. Ve birde neyi nerde aramanız gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Kızılay - demet arasında tanuki veya yamadori için ağaç bulamayacağımıza göre. Ama merak etme doktor sergiye yetiştireceğim söz.

Uğur abi şu an Karadenizde. Bir süre yok aramızda.

Murare ne kadar şanslı olduğunuzun farkında değilmisiniz. Şu an her türlü Türkçe kaynak var. Yardımcı olmaya çalışan insanlar var.

Ben ilk başladığımda kimse yoktu. Sağa sola mail atıp duruyordum bonsaiciler bir araya toplanabilsin diye. Hiç unutmam Eskişehir.net sitesinin hobi sayfası var. Orayı sürekli kontrol ederdim bonsai ile ilgilenen bir kişi bulabilirmiyim diye. Bonsai lafı eden herkese mail atardım ama nedense cevap gelmezdi. Herhalde amaçları farklıydı. Yoksa bir bonsaiciler birbirine düşkün oluyor.

Sonra çeşitli sitelerde mesajlaşmalar başladı. Sayımız çok azdı. Mesajlaşmayı hareketlendirmek için çok uğraştık. Bir avuç insandık ve mesajlaşmalarla olmayacağını anladık ve mailleşmeye başladık. En eski dostlarımdan birisi musubeyddir.

Erkan Aktaşgül yahoo grup kurdu orada yazışmalar başladı. Kağan Çolağın kurduğu bonsaisevenler yahoo grubunu bulunca ne sevinmiştik. Bir sürü insan vardı. Bir süre orada devam ettik. Kimsenin çok bilgisi yoktu. Sonra çeviriler yapılmaya başladı. Biraz biraz bir şeyler yoluna girmeye başladı. Neyse bu uzaaar gider.

Yıllarca çok emek harcadık. Birbirimizle bildiğimiz 3-5 kelime bilgiyi paylaşıyorduk. Şu an her bilgi var.

Hiç yılmadık. Ağaçta kaybettik ama denemekten vazgeçmedik. Bize bişeyler anlatan yardımcı olan insanlar olsaydı daha az ağaç kaybederdik. Denemekten vazgeçmeyin. Bonsai pratik yapmadan öğrenilmez.

Pratik yapamadığım zamanlarda bonsai resimlerinide çok inceledim. Bütün şekillendirmeleri takip ettim. Neyi niçin yapıyorlar. Zamanla bende yorum yapabilmeye başladım. ilk başlarda ağaç bana bakardı ben ağaca. Şimdi ise ağaç benle konuşuyor....

Demet'teysen şanslısın aslında çok yakınında bir sürü sera var.Aklım o tarafa gelipte seralardan birir kaç fide almakta ama ne mümkün ....
Teorik tamam oku oku oku ama nereye kadar. Artık bir şeyler yapmak lazım üç beş tohumdan çıkan miniklerle ve fotoğraflarla idare ediyoruz işte.

Ne kadar bilirsen bil o pratik varya. Demin dedinya ben ona o bana bakardık diye aynen öyle oluyor. ****** şanslı olduğumuzun farkındayım ama iş uygulamaya gelince dertler aynı oluyor.