01-04-2010, 23:10 | #1561 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Bura da ki çoğu katılımcı ile aynı fikirde değiliz anladığım kadarıyla. Ben doğada yaşayan bir ağacı yerinden söküp bonsai yapmaktan bahsetmemiştim. Benim gözümde bonsai nin sınırlarını çizince arkadaşlar beğenmemiş olacaklar ki yazılarda ne anlatmak istedimle ilgilenmemişle bile. Size kolay gelsin. Ben sebzele meyve forumuna geri döneyim. Ağaçların dalları, dikenleri batacak yoksa)) Bonsaisever in yazısını da görünce ekleyeyim bari. Bahsettiğiniz orman kanununu neredeyse ezbere biliyorum. Ben ormanlık alanlar da gördüğüm ağaççıklardan bahsetmedim. Ayrıca o fidanı-ağacı-çalıyı söküp, yakmak, bahçeme dikmek, dalını, çöpünü almak kırmak gibi bir şeyden de bahsetmedim. Bura da anladığım kadarıyla farklı fikirlere ve görüşlere yar yok. Sakın fikrinize saygılıyız, ancak yanlış biliyorsunuz falan demeyin arkadaşlar. Siz çerçeveyi çok genişletmişsiniz. Size başarılar dilerim. |
01-04-2010, 23:30 | #1562 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Fikirinize yer yok demedim, elbetteki fikrinizin önemldir. Görüşünüze, anlayışınıza göre istediğiniz şeye istediğiniz ismi verebilir istediğiniz sınıra dahil edebilirsiniz. Yanlız eğer "bonsai" diyecek iseniz kendi görüşünüzdeki sınırı aşıp dünyanın kabul ettiği bir sınırdan bahsetmeye başlamışsınız demektir. İsterseniz bilgisayarınızın ekranına ya da terliğinize dahi bonsai dersiniz ama dediğim gibi burası bir paylaşım ortamıdır. Bonsai tanımı kendi fikirinizce değiştirmeniz ya da saptırmanız yanlış, başkasını da yanıltmayın diye çeşitli uyarılarda bulunduk. Buraya geri dönüp bu mesajı okur musunuz bilmiyorum ama size de başarılar dilerim. Umarım sebze meyve forumunda beğenilmediğinizi hissetmezsiniz. |
01-04-2010, 23:50 | #1563 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
(Atımı beğeğenmeyenlerin kapıda bir eşeği bile yok.) Sizde çalışmalarınızı ortaya koayr iseniz insanlarda sizin çalışmalarınızdan örnek alır ve esinlenir. |
|
02-04-2010, 00:02 | #1564 |
Ağaç Dostu
|
Burada güzel sohbetler oluyordu. Ancak bu mevsimde gölgeler serin ve üşütücü olur. Bonsai gölgesinden kısa sürede olsa çıkıp güneşlenmeye ne dersiniz? Hele ki ustaların burada tartışmak zorunda bırakılmaları hiç hoş değil. |
02-04-2010, 12:05 | #1565 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Olayı kişiselleştirmek, bonsai yarışına çevirmek, at eşek mukayesesi kurmak, ustaları üzmek, yersiz konuşmak gibi olayı kişiselleştirme çabaları görüyorum. Beni eleştirenlere şu sütuna yazdığım tüm yazıları baştan okumanızı öneriyorum. Ben kimseye benim bonsaim daha güzel, ben daha güzelini yaparım, hadi canım sende seninki de bonsai mi diye tek satır yazmadım. Bura da hiç kimseye siz bonsai den ne anlarsınız da demedim. Dediğim tek şey, her önüne gelen bitkiden, ağaçtan, fidandan vs den bonsai olduğunu bilmiyordum. Benim görüşüm ve edindiğim tecrübe ile bonsai nin sınırlarının çok daha dar olduğudur. Yok doğadan ağaç çalı çırpı toplamak en iyisidir, yasalmıdır etikmidir. Ben bunlar ile ilgili bir tartışma da açmadım. Yine söylüyorum. Ben dünya da bonsai uygulamaları ile bu frumda ilk defa gördüğüm uygulamalara da bonsai denmesi ile ilgili soru sordum ve görüşümü bildirdim. Yazılarımdan alıntı yaparak bana cevap yetiştirme telaşesine düşenlere olayı kişiselleştirmeden ne yazmışım dikkatlice okumalarını tekrar hatırlatıyorum. Size çalışmalarınızda başarılar dilerim. |
02-04-2010, 22:11 | #1567 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Sözleri örnek göstereceksek şöyle bir söz de var "Yumurtayı tavuk yapar ama omletten ben anlarım." |
|
02-04-2010, 23:19 | #1568 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Sizlere çalışmalarınızda başarılar dilerken, konunun uzamasına mani olmak ve fikirlerinize her ne kadar kişiselleştirenler olsa da saygı duymak için son sözü söyledim. Konu uzayacaksa maydanozdan bonsai yapar foruma koyarım. o da çok yıllık bir bitki. Fikirler, düşünceler belirli düzey ve seviyede kalsın diye bir şeyler yazdım. |
03-04-2010, 11:21 | #1570 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Sn. Balbay , demek istediğinizi anladım.. Üstünde bonsai çalışması yapılacak ağaçların türleri , doğada bu şekillere doğal yollardan sahip olan ağaçlar olmalı, aynı tür fidanlar bonsai çalışmalarına konu edilmeli diyorsunuz. Ama ben koca bir ÇINAR ağacına baktığımda , tepesinin taçlanması , yapraklarının kıvrımları beni cezbediyor ve bu ağacı taklit etmeliyim diyorum. Fidancıdan buna uygun bir ağaç alıp, o modele uyarlamaya çalışıyorum. Ancak Papatyalar ,Açelyalar gibi ağaç formunda olmayan bu ve bunun gibi bitkileri ve ağaçları da estetik görünümlerini ön plana çıkarmak için benzer tekniklerle sığ saksılara konulabiliyor. Tamamen algılama, görüş ve beğeni meselesi. Papatya ya benzeyen bir tür olan KASIMPATI,, bakın aşağıdaki linkteki ağaçlara, bir çoğu Bonsainin temellerinin atıldığı uzakdoğuda yapılan çalışmalar. Göze hoş geleceğini düşündüğümüz her ağaç ,her bitki den bonsai çalışması yapılabiliyor. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=307813 |
|
03-04-2010, 12:28 | #1572 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Sevgili tourkana Ancak Papatyalar ,Açelyalar gibi ağaç formunda olmayan bu ve bunun gibi bitkileri ve ağaçları da estetik görünümlerini ön plana çıkarmak için benzer tekniklerle sığ saksılara konulabiliyor. Tamamen algılama, görüş ve beğeni meselesi. Ben de bunu ifade etmek istemiştim. |
03-04-2010, 13:19 | #1574 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Köknar, yarışmaya kattığınız papatya bence gaye hoş bir çalışma, aynı bitkiden bende de var. Birkaç yıldır bende, gövdesi de iyice kalınlaşmaya başladı. Kolay kolay öleceğini sanmıyorum. Tek yıllık papatyalarla karıştırmış olanlar varsa, bilemem. Güzel düşünülmüş bir çalışma. |
03-04-2010, 13:28 | #1575 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkür ederim vyssera ben de seviyorum papatyamı. Bu yaz dalcıklanması için çabalayacağım. Üzerinde çalışması gayet kolay olan nazlı olmayan ve bonsaiye de oldukça yakışan bir tür Çeşme Papatyası. Sizinki de güzel olacaktır eminim. |
03-04-2010, 14:11 | #1576 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayin Balbay, dilediginiz bitkiden bonsai yapmiya calisabilirsiniz. Bu bitkiler tek yillik veya bir kac yillik omurleri olan bitkiler olabilecegi gibi(calilar, sarilicilar, sifali bitkiler, papatyalar, kasimpatilar vs. Hic kimsenin denemedgi bitkiler, hatta maydanoz) Bonsai olmasinin pek hos olmayicagini dusundugunuz cinar, zeytin, igde ve digerlerinden de uzun omurlu, gorunce parmak isirtacak bonsailer yapiliyor. Hangi bitkiden bonsai yapilacak, kisiye kalmis bir sey, kimi uzun omurlu agaclarla ugrasmak ister kimi mevsimlik bitkilerle, Calisilan bitki uzerinde agac formu ve estetik yakalanmissa ister kisa ister uzun omurlu olsun o bir bonsaidir. Bonsai japoncadaki kelime anlami ile sadece "tabak ve bitki" degildir, saksidaki(tabaktaki) bitkinin bonsai olabilmesi icin bircok kurallar vardir bu kurallara uyulup yapilan calismalarla bonsai bonsai olur. Ister kisa omurlu, ister uzun omurlu bir bitki saksida buyutulebilir, uzun omurlu olanlar yillarca yasayip saksida yaslanmis olabilir ama bonsaiye uygun bir estetik guzelligi yoksa o bitki bonsai degildir. Sadece saksida yetisistirilen bir bitkidir. Bonsaide doga en buyuk ustadir. Dogayi gozliyerek, doganin guzelliklerinden esinlenerek guzel bonsailer yapilabiliyor. Hangi tekniklerle yapildigini da bonsai bilgilerinden ogreniyoruz. Bonsaiseverin orada agac sokmenin yasak oldugunu vurgulamasi, sizin sahsiniza olmadigini dusunuyorum. Daha once de yamadorinin (dogadan agac sokmenin) Bircok ulkede oldugu gibi oralarda da suc oldugunu vurgulamasi, sizin dogada begendiginiz kimi agaciklar gibi olanlari, baskalari da gorup sokmemesi icin bir uyari oldugunu saniyorum. Siz sebze ve meyve agaclari ile de igilenin(cunku bonsai ne kadar bir sanat dali ise de canli bir meteryal uzerinde calisildigi icin bitkilerin nasil yasadigini nelere ihtiyaci oldugunu da bilmeniz gerekiyor) ama ara sira da bonsai basliklarina ugrayiniz. Tarismak (kirici olmadigi surece) ogrenmek icin cok faydali bir yontem diye dusunuyorum. |
|
03-04-2010, 15:48 | #1577 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Sevgili köknar, Size karşı ve patyanıza karşı bir eleştiri olmadığı halde üzerinize alınmış olmanıza üzülüyorum. Ben kim ne derse desin bonsai inin bir sınırlaması olduğuna inanıyorum. Parklar da bahçelerde gördüğümüz şekilli ağaç, çalı budamaları da bu durumda bonsai ye girer ki bence bu da hoş bir durum olmaz. Bu tıpkı köpeklerinin tüylerini punk kestirip bir de üstüne boyayıp, o köpekleri şebeğe çevirmek gibi bir şey geliyor bana. Kimsenin üzerine alınacağı bir eleştirim yok. Ben fikrimi ortaya koydum. Sevgili Ali H. ALI, Tartışmak ve kırıcı olmamak konusunda sizinle sonuna kadar aynı fikirdeyim. Sizin vesileniz le tekrarlıyorum, yazdığım tek bir satırda kişiselleştirme ve kırıcı bir şey bulursanız derhal özür dilemeye hazırım. Ama bana cevap yetiştirme telaşında olanlardan da bunu yapmalarını beklerim. Kişisel görüşüm, her konu da olduğu gibi bu konu da da çerçeve sınırlarının zorlandığı ve her yapılanın aynı başlık altında toplanmasının yanlış olduğu yönünde dir. Resim-heykel-tiyatro-bale vs sanat dallarından örnek verilmişti. Evet birisi bir şeyler karalar ve ben resim derim siz demezsiniz. Ama o karalamanın bir kategorisi vardır. Genel adı resim olsa da sürrealist-nü-modern vs gibi. Geriye beğeninize göre değerlendirmek kalır. Benim söylediğim de ise, sizin yaptıklarınıza bonsai mi denir, alın bakın bonsai budur diye bir çıkış varmı? Yok. Sadece bonsai genel başlığı adı altında bu kadar zamandır bildiğim bir çerçevenin dışında yeni akımların oluştuğunu gördüğümden bir soru sorma ve fikir beyan etme durumu var. Demek ki ben klasik ve tutucu bonsai severim, siz ise bonsai de ki yeni akımları sevenlersiniz. Bu da gayet medeni bir tartışmaya konu olabilir. Birisi fikrini, görüşünü açıklarken siz bu fikre katılmadığınız da bunu medenice yazabilirsiniz. Ama olayları kişiselleştirmeden. Her türlü ağaç budama, bitki terbiyesi ne bonsai denilmemesi gerektiğine, bonsai nin özüne sadık kalınması gerektiğine inanıyorum. Bonsai nin özü nedir diye soracak olursanız da illa ki ağaca benzeyen minyatürize çalışmalar dır diyebilirim. |
03-04-2010, 17:31 | #1578 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayın malina omletin lezzetinden anlarım diyorsanız . Eminim ki herkes gibi sizde çok iyi alıyorsunuzdur. Omelet yapmak dan da anlıyorsanız yine sorun yok hatda süper. Yok anlamıyorsanız sorun var demektir. Zira tavuklar omlet yapmazlar. Düzenleyen Harun Parlak : 05-04-2010 saat 20:26 |
|
03-04-2010, 18:57 | #1579 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
O arkadaş ben olduğum için size yanıt verdim, durup dururken benimle ilgili olmayan bir konuyu üzerime almış değilim. Hemen bütün mesajlarınızda eleştirinizi "papatya" türünü örnekleyerek yaptığınız için birkaç sefer daha yanıtladım. |
|
04-04-2010, 21:47 | #1580 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 121
|
Başlasammı...
Yazacağım şeyin yeri tam olarak burasımı bilmiyorum, fakat gördüğüm kadarıyla burada bir konu değiştirme ihtiyacı var gibi. Umarım olumlu bir etkisi olur. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla Bonsai göründüğünden daha derin bir iş, o yüzden başlayıp başlamama konusunda kararsızım. Geçen yıl fıstık çamı tohumları diktim ve çoğu tuttu. Fidanlardan birisini hanım temizlik yaparken çamaşır suyu katkılı su kovasına düşürdü. Ben de belki kurtarırım diye epey bol miktarda su verip sızdırdım ve toprağını değiştirdim (bir nevi köklerini yıkadım).Fidan yaşıyor ve sağlıklı gibi, fakat diğerlerinin yarısı kadar. İleride (2 yıl sonra?) güzel bir bonsai olabileceğini düşünüyorum. Sormak istediğim şu; bunu şimdiden bir bonsai kabına alayımmı, ileride ağacın bonsai olabilmesi için şimdiden yapmam gereken işlemler varmı? Fidanda 5 adet dal var ve gövdesi yamuk, bence çok şirin, bu haliyle bile bonsai yi andırıyor... |
04-04-2010, 22:03 | #1581 |
Ağaç Dostu
|
Minik fidenizin bonsai olması için önünde 2 yıldan çok daha uzun bir zaman var. Bonsai konulu başlıkları okuyun, internetten ve forumdan bol bol örnek bonsai fotoğraflarını inceleyin, seradan ya da fidancıdan bonsai için uygun adaylar alıp çalışmaya başlayın, istedikten sonra gerçekleştirilemeyecek hedef yoktur. |
04-04-2010, 22:27 | #1582 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Fidenizi uygun bir yeriniz varsa bahçeye, yoksa mümkün olduğunca büyük bir saksıya dikin. ilgili başlıkları okuyarak bilgi edinin ve iyi bir besleme ile ileride güzel bir fidanınıız olacaktır. Daha sonra bu fidan ile çalışabilirsiniz. |
04-04-2010, 22:33 | #1583 |
Ağaç Dostu
|
Bu fideyle çalışmayı beklemeniz mantıklı değil. Elbette bu minik fideyi yaşatıp büyütmeye çalışın ancak bonsai ile ilgilenmek için başka adaylar edinin. Bu fidenin büyümesini beklemekle vakit kaybetmeyin bonsaiye başlamak için. Kaldı ki "ibreliler yeni başlayanlar için zor bir alandır." |
05-04-2010, 13:56 | #1584 |
Ağaç Dostu
|
|
12-04-2010, 21:01 | #1585 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 55
|
Ankara'da akçaağaç nerden bulabilirim? Kısa süreliğine bu günde dahil 5 gün Sincan tarafında olucam; hep izmirde söylenen havalar sıcak olduğu için akçaağaç pek bulunmadığı. Bende bu fırsatı değerlendirip köy deki evimizin bahçesine(sabuncu belinin zirvesine yakın yani yeteri kadar serin izmire göre 6 derece daha düşük) 5-6 tane akça ağaç fidanı (****** uygun fiyata) arıyorum. Her mevsim renk geçişlerine dayanamadığım bi ağaç naparsınız... bonsai formunda olması gerekmiyor fidan olması yeterli. yardımlarınız için şimdiden teşerkkürler. |
13-04-2010, 09:26 | #1587 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 55
|
Evet acer palmatum, kırmızı yapraklı olan; farkında olmadan türü belirtmemmişim kusuruma bakmayın. Diğer türler yaşıyor ama renk tatmin etmiyo o yüzden kırmızı yapraklı olanı arıyorum hatta kısa bilgi olarak köyde neredeyse her kış kar düşüyor bence çok uygun bi ortam renklerini görebilmek için...yani dekoratif amaçlı diyelim gelişmiş ülkelerdeki gibi... |
19-04-2010, 07:03 | #1589 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Volkanik serpintinin gelmeye başladığı anlaşılıyor. Genel ekolojik etkisi dışında, bonsialerimizi nasıl korumamız gerektiğini düşünmeliyiz. Serpintiler nemle birleşip aside dönüşecek. |
19-04-2010, 10:51 | #1590 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Bitkilerimizi mümkün olduğunca yağmurdan korumak gerekiyor. Kül bulutu seyrelmiş olarak ülkemize ulaşacağı için yağmur suyunun direk ölümcül olacağını ya da değdiği yeri yakacağını düşünmüyorum. Fakat asit yağmuru şeklindeki yağış kalsiyum, magnezyum gibi bitkilerimiz için gerekli elementlerin toprakta işlevsizleşmesine ve topraktaki aluminyumun zenginleşmesine neden olduğu biliniyor. Yüksek aluminyum ise köklerde zehirlenmeye ve ölüme neden oluyormuş. Benim tüm bitkilerimi yağmurdan koruma gibi bir şansım olmadığı için yağmur alanları daha sonra bol suyla yıkamayı ve leonardit ekleyerek toprağının iyileşmesini sağlamaya çalışacağım. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|