03-04-2006, 03:40 | #1 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-04-2006
Mesajlar: 3
|
Şiirler / Ağaç, Doğa, Çevre ...
AKASYA TÜRKÜSÜ bir akasya ağacıyım çiçeklendim bu yıl da yağarım başınıza kar gibi lapa lapa çiçeklendim bu yıl da biçilmeden köklerim motorlu hızarlarla bu yılda çiçeklendim dalıma kuşlar özledim gövdeme yaslanmış çıplak omuzlar kızlar özledim bir akasya ağacıyım şu yedi kamburlu kentin şu yedi kamburlu kentin şu yedi kamburlu kentin daldan budağa acıyım güllü gülüşler özledim gümüşlü düşler özldim şiir Umut GERMEÇ |
08-04-2006, 17:45 | #4 |
Ağaç Dostu
|
şiir
yaşantımızda şiir, şiirde ağaç... Nazım Hikmet'in dizeleriyle size bir davet: DAVET Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... |
08-04-2006, 17:55 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Bir çiçek kokusu beni çocukluğuma götürdü, dedemle portakal ağaçlarının altında nergis topladığımız günler geldi aklıma. Dedem çocukluğumun en güzel dönemlerinde bıraktı beni ve ben büyümek zorunda kaldım... Yusuf Altunel'in bu şiirini paylaşmak istiyorum: ÇOCUKLUK belinde ebemkuşağı yağmur kokardı dedem kucağında kaf dağına gidişlerim kalmış gözbebeklerinde horozşekerlerim annemin gönül ipine serdim avunutlarımı boyadım sıcaklığına bütün uçurtmalarımı plastik kamyondu babam mutluluklar taşırdım topraktan son nabzını kendi ellerimle saydım ablamdı yoksul geceler sarılırdım masalsı hastalıklarda terden ıslanırdı başım kollarıma düştüğünde karabasan yaşım saçıma yıldızlar döküldü ateşböceklerinden küpeler yaz gecelerimdi söğütler karanfil kokusuna boyandı ateşli gecelerde uçurumdan düşmeler köpekleşmekti açlık, geberinceye kadar ulumak geceler donardı sokaklar yatak teneke bağlardım kuyruğuna çocukluğum kaçardı kovaladıkça yaramazlıklarım ceplerimde beştaş turuncuyu mandalina bahçelerinde söktüm çocukluk aşkımı yeşil çılgını bahçelerde öptüm ağaçlara saklanırdık kaçmak istedikçe portakal çiçeğinden yama illallah yaramazlık, azılı haylazlık giysilerim kızlarla doktorculuk bakmaktı çocuksu çıplaklıklara sağaltsa da eteklerini indirip masumluklar kumaşından çocukluk sarılırdı ipeksi kuşanmışlıklara 80 günde devrialemdi dünya, yalan söyledikçe burnu uzardı kahramanlarımın İnce Memedleriydik çoçuklukların Zagor Tenay baltaları belimizden sarkardı yırtık donlarımızı Kızılmaske iple bağlardı Çelik Blek, Suzi, Tommiks okurken çekildi kulaklarından haylazlığımız ögretmenim çişim geldi tuttukça sonsuzlugumu, ögretmenim ruhum küçüldü büyüdükçe bedenim ögretmenim bu okulun yok muydu bir beden büyüğü ögretmenim körebelerim köreldi unuttum yalnızlığımı mahalle çocukları kovaladı sekseklerimi taş attı kafama müdür yarıldı küçüklügüm okul yasakladı dilimi içtim sessizliğimi naziler kaçırdı öksürüklerimi çocukluğum şimdi zatürre çocukluğum şimdi tıknefes bir astım nöbeti yaşamak hastane kokar elim sendelerim ruhlarına fatiha okundu birdirbirlerimin teneke bağladılar kuyruğuna çocukluğumun ben kovaladıkça kaçar çılgın ben kovalanmalardan azgın |
10-04-2006, 08:35 | #6 |
Ağaç Dostu
|
haiku
Şiir diye bir konu açtım madem şiirsiz bırakmak olmaz , özellikle de haikuyu atlamak olmaz... Haiku, japon şiir tarzı, konusunu doğadan alan kısa şiirler, hece ölçüsünü tutturmuş olamazsak da çoğumuz haiku yazmışızdır(haiku olduğunu bilerek ya da bilmiyerek) siir.gen.tr de haikular için " Doğa'nın en yalın, en saydam dilidir haikular; bir çağlayan, bir rüzgâr sesi gibidir. Ama çağlayanın, rüzgârın sesi değil, insan sesidir; doğayı sömürmeyen, doğayı seven; doğayla savaşmayan, doğayla kucaklaşan; doğayı "şahdamarı"nın içinde duyan ozanın sesidir... diye yazıyor. HAYDİ HAİKU YAZALIM Not: örnekler için www.siir.gen.tr haikular |
14-04-2006, 18:47 | #8 |
Ağaç Dostu
|
Burası benim şiir günlüğüm gibi oldu) Bugün Bilim ve Teknik'te ardıç tohumunun çimlenebilmesi için ardıç kuşunun midesindeki enzimlere ihtiyaç duyduğunu öğrenince(yeni öğrendim ne ayıp) bu şiirin anlamı değişti: ARDIÇ KUŞU VE SEVDA Yüzünü biriktiriyorum şimdi çünkü ben, bir ardıç kuşu gibi kendi ölümüyle beslenen güncesi ayrılıklarla dolu ve teni her yaz ayrı güneşlerde yanan bir çocuğum. Ne kadar alışkınım bilsen yazılmayacak mektuplar için adresler alıp-vermeye yılların yorgunluğuyla sararan silik, umarsız, gizini saklı tutan ve bir daha yaşanmayan resimlere. Yüzünü biriktiriyorum. Çünkü yüzün bir sevda tohumu şimdi. Geçerken ürpertilerle karanlıklar içinden tutsak ve ağzımıza sığmayan dillerimizle geçerken gecenin pususunda bir ırmaktan bütün özlemleri tadan, bütün romanlarda yeniden dünyaya gelen o çocuk ağlıyor arkamdan beni bırakma... Bırakma beni... Kaç kişinin gücü yetmiştir yasaklanmış bir aşkı savunmaya... Yüzünü biriktiriyorum şimdi. Soyları kocalarının adında eriyen göçmen kadınlar gibi, hüzünlü ve sesim titreyerek ne kadar alışkınım bilsen bütün kanamalara... gülümseyerek. Bir ardıç kuşuyum ben toprağa düşeceğim bir gün içimde çimlenen tohum çatlatıp yüreğimi ağaca dönsün ve yüzyıl yaşasın diye hiç ardıma bakmadan öleceğim. Yüzünü biriktiriyorum şimdi. Zerrin Taşpınar |
14-04-2006, 20:38 | #9 |
meyve sineği
Giriş Tarihi: 07-03-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 194
|
Ne kadar alışkınım bilsen yazılmayacak mektuplar için adresler alıp-vermeye yılların yorgunluğuyla sararan silik, umarsız, gizini saklı tutan ve bir daha yaşanmayan resimlere. ...gözlerimi doldurdu bu birkaç kelime...sağol |
15-04-2006, 16:55 | #10 |
Ağaç Dostu
|
Adnan Yücel'in "Acılara Gülmek Zamanıdır" şiirinden alıntı: ........ Aysız akşamlarda kimse ağlamasın Kimse yanmasın Gülmek Yitirilmiş bir türküdür bazen İnce bir sızı gibi dolaşır dudaklarda Bir ihanet gibi geçer üstümüzden Ağlayacaksa aşktan ağlasın yürek Sevgiden ve coşkudan ağlasın ........ Acılara inat yaşamak zamanıdır şimdi Alabildiğine sevmek zamanıdır Varsın turuncular konuşşsun ağaçlarda Özlemini çektiğimiz yeşil İsterse küçük bir yalan olsun Bahçeleri kıskanıp dursun saksılarda Irmakları aşmak zamanıdır şimdi Denizleri gülerken görmek zamanıdır |
16-04-2006, 01:35 | #11 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 12-04-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6
|
orhan veli'den güneşli akşamüstünde uzayan gölgelerini özleyenlere... Mahallemizde Senden başka ağaç olsaydı Seni bu kadar sevmezdim. Fakat eğer sen Bizimle beraber Kaydırak oynamasını bilseydin Seni daha çok severdim. Güzel ağacım! Sen kuruduğun zaman Biz de inşallah Başka mahalleye taşınmış oluruz.. |
19-04-2006, 08:02 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Yunus Emre'yle bir günaydın size(saat 08:02): Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Bir göz yumup açmış gibi İşbu söze Hak tanıktır Bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide Kafesten kuş uçmuş gibi Bir hastaya vardın ise Bir içim su verdin ise Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi Miskin adem oğlanını Benzetmişler ekinciğe Kimi biter kimi yiter Yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere Gök ekini biçmiş gibi Yunus Emre bu dünyada İki kişi kalır derler Meğer Hızır İlyas ola Ab-ı hayat içmiş gibi |
21-04-2006, 19:26 | #14 |
Ağaç Dostu
|
DEFNELER ÖLMEZ Bir mevsim var ki üşütür yeşilliğimi Ben geceyle gündüzü bilirim yılları değil. Ölümsüzlüğü getirdim kıyılarınıza Düşlerimde hep uzak denizler... Kıyılar... Gidemem, bağlıyım toprağıma. Dalımla yaprağımla, ben Bir savaş simgesiyim oysa İnsan kardeşlerimin gözünde! Utkular düşleyen başlar için Bir çelenk! Savaşlar, soykırımlar gördük, İskenderler, Sezarlar, Ne atlar kaldı onlardan, ne meydanlar... Gittiler, yıkılıp birer birer, Biz kaldık. En kıraç topraklarda tutunduk, Biz defneler. Dal kırılır, yaprak dökülür Ölür mü acılara katlanmasını bilenler, Direnenler tüm kırımlara karşı... Ölmez sevgiden yana olanlar Defneler ölmez! Rıfat Ilgaz |
23-04-2006, 18:27 | #15 |
Ağaç Dostu
|
bütün çocukların bayramı kutlu olsun!!!!!!!!
BENİ DE ÇOCUK gözleri kuşlu çocuk aklı yokuşlu çocuk düşününce annesini karnı acıkan çocuk anar mısın beni de yıldız takarken gökyüzüne elleri karlı çocuk yüreği dağlı çocuk üşüyünce sokaklarda şarkılar söyleyen çocuk güler misin beni de koşarken dünyanın üstüne saçları dalgalı çocuk kirpiği martılı çocuk yanarken yakamozlar düşlere dalan çocuk yüzer misin beni de şişirip yelkenlerini ömrü yağmurlu çocuk adı bulut çocuk savrulurken rüzgarda geleceğe bağıran çocuk yağar mısın beni de ayaklandırıp çiçeklerini Bayram Balcı |
25-04-2006, 10:36 | #16 |
Ağaç Dostu
|
Ahlat Ağacı
Eşin dostun yaşıyor bak bahçelerde Sen çıplak bir doruğun üzerindesin Tam rüzgârın engini sardığı yerde Yekpare bir mavilik üstünden akar Altında köklerini sıkan bir toprak var Dertleşir durursun gölgenle Bazan öyle yakın geçer ki kayan yıldızlar Halini soruverecek sanırsın Dağılır üstündeki yeşil sükût Ümitle kımıldanırsın Bakma sana bir ad verdiklerine Yerle gök arasında bir karaltısın Ve bütün dünya seni unutmuş Sanki kim bilecek yaşadığını Gelmese dallarına birkaç fakir kuş Ne de dolmaz çilen varmış İlk defa kırağı yaktı canını Aşkı sonra bulutların Rüzgârın cilvesi değil miydi Döken yapraklarını Durmuşsun kırların bir ucuna Ah senin halin köylü hali Yaşarsın kıraç toprakta Servi-simin misali Mehmet Başaran |
28-04-2006, 10:35 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Kitaplığın raflarında unutulmuş bir dergiden alıntı,Ayhan Kurt, Tufandan Önce,(Sombahar, Eylül-Ekim 1993, iki aylık şiir dergisi ): Üzerime binyıllar devrildi, bir mısradan uyandırıldım Kalbimdeki kelebek kervanları yolunu kaybetti Bin yıl demirin öyküsünde kanadım Herkes yoruldu yüzümde bir hurufi aşk aramaktan Kaç fersah sonra soluğu tükenen bıkkın korsanlar yoruldu Aradım, istatistiklerde cüretsiz rakamdım, kan içinde kaldım Yitirdi büyüsünü buğu perçem Bu daire de kapandı -ve ben yine- ben içinde kaldım İçimde sarı su yürürdü insan yüzlerinden Bir yolcu değildim Göğüs çeperlerimi parçalayan o göktaşının açtığı boşluktan firari İflah olmaz bir kaçaktım yalnız Hiçliğin ısırdığı derin, kara oyuk diye gösterilirdi gövdem atlaslarda -Hiçistan'a veda! bir dahaki gelişimde zeytin dalı getireceğim sana -Bir dahaki gelişimde yolunu kaybetmiş gibi bir halin olmaz ki -Olmaz. Gönderimde artık acemi bir yıkımın baltası salınmaz ..................... |
28-04-2006, 11:33 | #18 |
Ağaç Dostu
|
|
01-05-2006, 20:17 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Ahlat ağacını çok severim bende bu ağaç ile ilgili nacizane bir şiir denemesinde bulundum. YAŞLI AHLAT Uçsuz bucaksız tarlalarda Yalnızca sen varsın bir başına Yaşlı gövdende geşmişin izleri Dallarında yılların yorgunluğu var Toprak kardeşin olmuş Tarla kuşu arkadaşın Söyle bana yaşlı ahlat Dostum olurmusun? Hasan Oktar |
01-05-2006, 20:38 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Ağaç konululara dönüş ) Nar ağacı gördüğüm zaman ya da nar ağacından söz edildiği zaman babaannemden dinlediğim arapça şarkı gelir aklıma nar ağacının altında yaşanan bir aşkı anlatır: "Nar ağacının altında sevdiğim bana aşkını anlattı" diye başlıyordu yanlış hatırlamıyorsam bu arada babaannemi de anmış oldum... BİR YALNIZ NAR AĞACI tahta pancurlu taştan evin penceresi nar ağacına bakardı eski tersanenin yaamacında dalları sarkmış o yalnız nar ağacı on beş yıl önce o yalnız nar ağacının dibinde oturup geleceği konuştuğumuz çocuklar şimdi yok bir çoğu başka sokaklarda yürümekteler on beş yıl sonra o yalnız nar ağacının dibinde oturup düşündüm bunları saçlarımıza aklar düşüren zor günleri kenar mahalleleri bebek ölüm hızını, çocuk işçileri biliyorum bir gün başka bir nar ağacının dibinde yine Bir başka çocuklar Türkiye'yi konuşacaklar. Behçet Aysan |
09-05-2006, 20:53 | #21 |
Ağaç Dostu
|
AĞAÇ İlk yaprakları yeşeriyordu ağacın Tomurcuk tomurcuk, tek tek. "Alayım mı onları elinden?" dedi Kırağı sürünerek. Saçtan tırnağa titreyip ağaç "Hayır" dedi, yalvararak, "Çiçek açıncaya kadar Onları rahat bırak." Tomurcuklandı çiçekleri ağacın Ötüştü bütün kuşlar. "Alayım mı onları elinden?" dedi Esintiyle rüzgâr. "Hayır" dedi sallanırken ağaç, Titremeden yaprak yaprak. "Çiçek açıncaya kadar Onları rahat bırak." Yaz ortası sıcağında Ağaç meyvesini verdi. Çocuk dedi: "Toplayabilir miyim Artık yemişlerini?" Eğerken yüklü yapraklarını ağaç "Tabii" dedi, "toplayabilirsin Al hepsini, Hepsi senin için." Björnstjerne Martinius BJÖRNSON |
22-05-2006, 14:26 | #23 |
Ağaç Dostu
|
HERŞEY YIKILIRKEN ŞİİRİ AYAKTA GÖRDÜM Kıskanılacaksa büyük şair Hayatıyla kıskanılmalı. Şiir, hayata göre kolay bir eylem. Bir gün uğraşılarak güzel bir şiir yazılabilir: Mavi bir göğü pembeye boyayan Birkaç erguvan ağacını, Bir çınar gölgesindeki Serin bir su sesini, Bir yakınlığı düşleyerek. Hayatın zor biçimlenen gereçleri ise Hep zorlar şiiri. Bir insandan Bir kentten Bir kitaptan Şiire ulaşmaya çalışırken Böyle bir duyguyla kıskandım işte Weimar'ı Goethe'nin elinden çıkmış bir parkı olduğu için. O parktaki ağaçlar şairin diktiği gibi Yolları, alanları onun düzeniyle Ilm ırmağı şairin dönemindeki gibi pırıl pırıl. Uzun kışlarına Kuzey'in O sonsuz yeşil yağmurların içinde Beyaz bir fulya olan Roma evi Şairden bir armağan. Şairlerin kurdukları birer okulları olsa kentlerin Şairlerin düzenledikleri hayat alanları Dünyaya beklenilmeyen güzellikler sunan. Turgay FİŞEKÇİ |
22-05-2006, 14:42 | #24 |
Ağaç Dostu
|
Ağaçlardan değil elbette ağaç konulu şiirlerden arada bir uzaklaşmak gerekir(mi) Bu şiiri ne zamandır paylaşmak istiyordum. Dergiyi arayıp bulana kadar zaman geçti. "ağır ol bay düzyazı" sayı:3 SON bana bir son bul yaşam her yanıma sızıyor bana bir son bul yine de elbiselerim ütülü kalsın bana bir son bul güvercin gözlerini benden ayıramasın bana bir son bul kalsın cesedim sokaklarda çocuklar oynasın bana bir son bul yaşam yine de güvercin kalsın Evrim Ersan |
05-06-2006, 13:15 | #25 |
Ağaç Dostu
|
DİYORDU Kİ TOROSLARIN SANA BENZEYEN YÜZÜ ... Diyordu ki torosların sana benzeyen yüzü Diyordu ki ardıcı çamı yarpuzu Çok gördük ihaneti Tanıktır zamanın kardeşi Deliorman Serez çarşısında asıldı Bedrettin Sivas çarşısında bir Pir Sultan Diyordu ki Promete yüzlü Tonguç Rüzgar ne denli sert eserse essin Dağ başlarında dimdik durur meşeler Aksu'da limonları kestiler Kanıyor Milo Venüsü'nün kırık kolu Yüreğime döküldü Gelinliğini dokuyan ak çiçekler Diyor ki zamana dayanıklı taşlar Gördük Mussolini'nin Hitler'in sonunu Tekin değildir Anadolu Pir Sultan ölür ölür dirilir Senden de Hızır Paşa senden de Gün gelir hesap sorulur. Mehmet Başaran |
20-06-2006, 13:50 | #26 |
Ağaç Dostu
|
Şiirler birikti, ne zaman elime bir kitap, dergi alsam şiirlerin içinde ağaç arar oldum, "eklenebilir" diye not düşüyorum şiirlerin yanına, rahat rahat şiir okuyamaz oldum İSKEMLE Tam önümde, bilgisayarla yazıcı arasında daha içilmemiş bir fincan sütlü kahve. Arkasında bahçeye bakan pencere. Birden, siyah bir kuş bir yanından uçuveriyor öbür yanına fincanın kahvenin ayna gibi yüzeyinde. Hızla kaldırdığımda kafamı yitiyor ağaçların arasında. geride külrengi gökyüzü, bahçede çıplak ağaçlar ve yağmurun altında yazdan kalma kırık ayaklı iskemle. Roni Margulies |
20-06-2006, 14:04 | #27 |
Ağaç Dostu
|
ARMAĞAN BİR AKŞAM dün akşam eve gittim evlere sığamadım dışarı çıktım komşular kiraz toplamışlar bir avuç verdiler oturdum yedim binlerce teşekkür ettim birinin bahçesinde dut varmış buyur dediler, çıktım yedim çıktım duta dokundum bir torba getirdiler onlara da topladım binlerce teşekkür ettim dönerken ne güzel ne güzel erikler olmuş baktım çıktım eriğe dokundum bir torba istedim gelen geçen de yedi eve bile getirdim dün akşam ben İstanbul'da hayata dokundum. Songül Kaya |
20-06-2006, 14:21 | #28 |
Ağaç Dostu
|
BAHÇEDE HER YAZ akşamlarını şiir okumakla süslediğim çapa yapmaktan bileklerimi çömelmekten dizlerimi sızlattığım yaz tepemde güneş, sırtımdan akan ter yüzüme çöreklenen kan ferahlıyor beyazlıyor sevincin aydınlığında toprağını çapaladığım zeytin ağacı, mor salkım yasemin, sultaniye asma, güller serpilip büyüdükçe tomurcuklar narin ağaçlar, açtıkça her renkte güller terimi siliyorlar maydonoz, nane, biber domates, fasulye, patlıcan geçtikçe günler babamın isteğiyle geçen yaz dedemin anısına diktiğim zeytin süsledi kendini üç zümrütle bu yaz şımarık mimozam imbatla sarılı naz ah, toprak, su, güneş! göveriyorum sizinle bahçede her yaz Ender Fatma Arifioğlu Düzenleyen cengin : 22-06-2006 saat 14:07 Neden: yazım yanlışı |
20-06-2006, 16:06 | #29 |
shrups
Giriş Tarihi: 16-06-2006
Şehir: izmir
Mesajlar: 62
|
yüreğinize sağlık yazanların ve yaşatanların cengin süpersin! |
21-06-2006, 12:16 | #30 |
shrups
Giriş Tarihi: 16-06-2006
Şehir: izmir
Mesajlar: 62
|
Ağaçlı Pembe Çiçekli bakıyorum göremiyorum görsem bile duyamıyorum aklım her neredeyse arasam da bulamıyorum bir tatil düşlesem bir yanı hep çalışmak bir iniş düşünsem bir yanı dik yokuş bir yaşam düşlesem ağaçlıklı pembe çiçekli bir yaşam yürekli bir yanı baharsa sere serpe bir yanı yıkılış bir yanı ölüm bir sevgili düşlesem sarmaş dolaş bir yanı sevda bir yanı acı bir yanı ayrılık bir umut etsem bir mutluluk dilesem bir yanı eksik bir yanı eksik Ömer Ilgaz [bu da benden] |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|