|
Ayı (Ursus arctos)
Merhaba doğa severler yaz kampına hazırlanıyoruz haritada gideceğimiz yerleri cizdik ve pazar günüde başlangıc noktasına keşife gittim burda ayı ve kurt gibi yabani hayvanlara karşı zarar vermeden nasıl önlem alabiliriz bir adet tabancamız var ama kullanmak bi yana elime almak dahi istemiyorum ne yapabiliriz birde karıncalar vb sorunlara karşı bi önlem alabilirmiyiz tabi burda amaç öldürmek değil caydırıcılık...
|
meraba kampcı
Benim tanıdığım bir abim var oda dağlara çıkar orada kamp yapar.O ayılardan kurtulmak için atık çöplerini çadırdan uzak bir yere koyarmış ayıda atıkların oraya gelip karnını doyuracağı şeyleri alıp kimseyi rahatsız etmeden alıp gidermiş. Ama siz yinede önleminizi alın. |
Senelerdir dağcılık yaparım ne ayı gördüm ne kurt ne yaban domuzu . Bir kez Uludağ'da çadırın çevresinde gece yaban domuzu dolaşmış sabah izleri gördüm, gece sesini bile duymadım. Bir de Şavşat'ta bolca ayı öyküsü dinledim.
|
Sevgili Kampçı
Halit Bey in de bahsettiği gibi; bende 1995 ten bu yana Dağcılık SPorları ile uğraşırım. Ülkemizdeki hemen hemen bütün bölgelerdeki dağlarda kamp kurma imaknına sahip oldum. Kalabalık bir grupta olsak, 2 kişilik bir ekipte olsak bugüne kadar bırakın en ufak bir yabani hayvanı diğer saydığınız büyüklükteki bir yabani hayvan ile dahi karşılaşmadım. Yabani hayvanlar zaten sizlerin bulunacağı bir ortama gelmezler ve siz daha onların bölgesine gelmeden kaçarlar. Ancak siz onların yuvalarının üzerinde **** çok yakınında bir kamp kurma durumunda olacağınızda çıkardıkları sesler ile yaklaşmanızı engellemek isterler. Geceleri en etkili yöntem ateş yakmaktır. Yiyeceklerinizi çadırınız içerisinde **** dışarda bırakacak iseniz biraz uzağa koymanız gerekmektedir. Kısacası çekinmenizi gerektirecek hiçbirşey olmayacaktır. İyi kamplar dilerim. |
Artık, Çubuk da bile ayı var. Biz Ayı'yı ya hayvanat bahçesin de ya da tv de görüyorduk, son bir kaç yıldır sayıları mı arttı nedir? bilmiyorum. Bizim oralar da ormanlık yerlerde de görünmeye başladılar. Yanlız size ufak bir tiyo vereyim. Babamın Arıcılıkla uğraşan arkadaşları var. Bunların Arı'larına Ayı'lar musallat olmuş. Sadece balı yeseler iyi de bir de kovanları parçalıyorlarmış. Çok basit bir yöntemle Ayı'lardan Arı'larını kurtardılar. Arı'larını koydukları alanın etrafına kurdale çektiler. Tıpkı çit yapıp etrafına tel çeker gibi. Ayılar kurdele olan bölgeye hiç giremiyormuş. Ayı'lardan korkan Kampçılara tavsiye ederim.
|
Kamp işinde ben hayvanlardan çok insanlardan korkarım.
- Kampçı arkadaşlar, kamp kuracağınız yörenin mülki amirine (vali, kaymakam) haber vermeniz gerekiyor mu?. |
Alıntı:
birde mümkün olduğunca köy v.b yerleşim yerlerinden özelliklede tarihi yerlerden uzak durmakta fayda var. yoksa jandarma sizi define avcısı sanıp götürebilir. yazın ege ve akdeniz bölgesi başta olmak üzere ormanlık alanlara girişe jandarma izin vermiyor. bunun için izin alınması gerekli |
1 Eklenti(ler)
|
Ayıdan korkmaya gerek yok kamp alanında. Bizim ülkemizdeki ayılar saldırgan değil, saldırgan olanlar kara ayılar ki onlarda sadece Amerika da görülüyor. Yemeklerinizi çadırınızdan uzakta bir ağaca bağlamanız yeterli bir önlem olacaktır.
Bi de yavrusunu gördüğünüzde sevmek için yanına gitmeyiniz. |
Zavallı ayıyı linç ettiler...
Haberlerde Bingöl'ün Yedisu İlçesinde döve döve öldürülen ayının görüntülerini içim ezilerek, isyan ederek izledim. Zavallı hayvan "tıpkı bizler gibi" sıcaktan bunalıp suya girmek isteyince vahşice dövüldü ve sonunda aldığı taş ve sopa darbeleriyle linç edildi!
Bingöl'ün Yedisu ilçesinde vatandaşlar tarafından hunharca dövülerek öldürülen ayıyla ilgili soruşturma başlatan jandarma, olaya karıştığı tespit edilen 3 kişiyi gözaltına aldı. Ölen ayı mı, yoksa insanlık mı? Yorumu sizlere bırakıyorum.. |
Alıntı:
|
Ne desem boş!
Sanırım hepimiz Ahmet Emre Kütükçü'yü tanıyoruz. Gene de bilmeyen arkadaşlarımız olabilir, onlar için hem organizsyonun web sayfasını vereyim, hem de başlıkla ilgili bir sayfanın linkini vereyim. http://www.yabanhayatvet.org Bir ayı yavrusunun hikayesi |
Söz konusu haber bu herhalde.
DİKKAT AĞIR ŞİDDET İÇERİR! http://video.haberturk.com/Video.asp...&k_A=haberturk http://www.youtube.com/watch?v=1LFT2Sou30k http://www.youtube.com/watch?v=gvzc3N4DzEY&NR=1 |
Umarım bunu yapan kişiler yakalanıp, hakettikleri cezayı alırlar; vijdanları kalmamış bu kişilerin. Bu dünyanın sadece insanlara ait olduğunu sayıyorlar galiba ama yanılıyorlar!
|
Bu cinayetin parasal cezası kişi başına 251 YTL. Dün; vurulması ve avlanılması yasak olan ve üstelik yavru olan ayıyı öldürenler sadece 251 YTL para cezası alacak.
|
Bu caydırıcı bier ceza değil her zaman olduğu gibi.
Bunu da yapanların yanına kar kalıyor yine yaptıkları. Bu nasıl sistem!? |
Gözyaşlarıyla izledim o korkunç görüntüleri çok kötüydü. Hayvancağıza etmediklerini bırakmadılar, peki ellerine ne geçti? Şimdi üç kuruş para verip aramıza karışacaklar. Bu tür konularda Yasal düzenlemeleri gözden geçirmek gerek. Savunmasız hayvanları böyle insanlıktan nasibini almamış densizlere bırakamayız. Bu eyleme engel olacak düzeyde ceza verilmesi şarttır.
|
Ayı Oynatıcıları
Çevresinde fazla yaklaşmaktan korkan fakat bir türlü de bırakıp gidemeyen bir çocuk sürüsüyle gelir ayı oynatıcı. Zalimce tam burnundan zincirle bağlanmış zavallı ayı iki yana sallana salana hantal bir yürüyüşle sürüklenirken ne kadar içler acısıdır. Çocuklar, homurdanmasından pençe atmasından çekinir. Kitaplardan, masallardan bildikleri yabanî bir hayvanın bir insan elinde birden karşılarına çıkıvermesi ve onu görmeleridir asıl keyflendikleri. Bir elinde uzun bir sopa ve def, diğer eliyle de hayvancağızın burnuna kadar uzayan zincirle ayıcı yeterli ilgiyi çektiğine inandığında defini çalmaya ve ayısını oynatmaya başlar. İşin doğrusu bundan hiç kimse hoşlanmaz.
Ayıcı meşhur olan bir türkü veya şarkı söyler durur def çalarak. Defin sesiyle birlikte ayı ön ayaklarını havaya kaldırarak dikilir, burnunu iyice yukarıya kaldırır ve gelişigüzel hoplar. Ayının oynaması hepi topu budur. Zaman zaman da bilmem acıdan bilmem bir başka nedenden ama bana hep ıstırap vermiş bir sesle homurdanır. Ayıcık bu hareketleri yapar durur ve sonra ayıcı en önemli hareketi yapmasını ister. Ayıcı "Kocakarılar hamamda nasıl bayılır göster bakalım!" der ve zavallı ayıcık o koskoca gövdesiyle yerlere sırtüstü yatar ve acı acı homurdanır. Bazı ayıcılar bu haraketten başka bir de "Genç kızlar nasıl utanır göster bakalım!" diye bir şey eklerdi bu seyirliğe. Ayıcık da elini yüzüne doğru tutar ve başını önüne eğerdi. Bu hareketler zaman zaman bazı insanların gülmesine yol açsa da kimseye fazla zevk vermez. Bu yüzden de ayıcı defle para toplamaya kalktığı zaman hiç kimse oralı olmaz. Ancak birkaç kişi o da yasak savar gibi üç beş bozukluk verir ve ilgilenmez. Ayı oynatıcı verilen paraları az bulduğu zaman mahalleliye çıkışır. Hem de hangi bahaneyle? "Hayvancığa hiç acımaz mısınız be?" der. İşte o zaman alır ağzının payını. Özellikle de kocakarılardan... "Sen acıyorsun ya!" Bu gayet anlamlı söz üzerine ayıcı homurdana homurdana üstelik çocuklara öfkelenerek zavallı ayısını sürüye sürüye uzaklaşmak mecburiyetinde kalırdı. Yıllar sonra ayı oynatma hayvanseverlerin girişimiyle yasaklandı. Ayıcı çocuk hafızasının hürmetle sakladığı kişilerden olmamıştır. [Bu çalışma Nusret Özcan'ın "Dünde Kalanlar" isimli yayınlanmamış kitabından alınmıştır] |
Ayıyı altında ateş yanan bir saç üzerinde def çalarak eğitirler. Uzun ve zorlu bu eğitim bittiğinde, ayı def eşliğinde dans etmeyi öğrenmiştir. Artık ayı her def sesi duyduğunda ayakları acı ile yanacak sandığından ayağa kalkar. Def sesi ve acı birdir artık. Pisikolojide buna şartlı tepkime denir. Limon görünce ağzın sulanması gibi...
|
Ayıya Çiğnetme
1 Eklenti(ler)
Bu işlem için, sokaktan geçecek ayıyı beklemek gerekiyordu. Sokaktan da sık sık ayı geçmiyordu elbet. Yılda, bir ya da iki kez… Ayı oynatan bir Çingene tef çalarak sokakları geziyor, sarı yirmi beş kuruşu gözden çıkaracak kadar gönlü gani birileri çıkarsa, burnuna halka takılmış ayıyı dürterek basit birkaç gösteri sergiletiriyordu. En çok tutulanı da, “Hamamda kaynanam nasıl bayıldı?” ya da “Genç kızlar hamamda nasıl yıkanır?” türünden gösterilerdi. Gösterinin uzamasını isterseniz birkaç kuruş daha vermek durumundaydınız.
İşte o oyuncu ayıya, sırtını çiğnetenler de olurdu. Kim bilir, o zamana kadar kaç kez, “Bir ayı geçse de, şöyle doya doya sırtımı ayaklatsam!” diyerek özlemle yolu beklenen ayı, zincir şakırtısı ve tef nağmeleri eşliğinde sonunda bir gün çıkagelirdi. Ardı sıra da, bir çocuk seli doldururdu sokağı. Genç kadınlar, kızlar pencerelerden, perde aralığından, erkeklerle çocuklar aşikâre seyre çıkardı bu zamanda. Sırtını çiğnetmek isteyen kimse, önce uzun uzun pazarlık ederdi ayıcıyla. Sırt çiğneme özel bir hizmet türü olduğu için elli kuruştan aşağı inmezdi ayıcı. (Gümüş elli kuruş, herkesin cebinde yoktu bile.) Pazarlık sonucu belki kırka, otuza inerdi. Para konusunda anlaşma sağlanınca yere bir halı serilir, sırtı çiğnenecek kişi yüzükoyun yatar, ayı da ustalıkla sırtına çıkıp yürümeye başlardı hafif adımlarla. Ayıcı komutla, ayının hızını ayarlardı. Tabii seans uzun sürmezdi, ayıcının zamanı değerliydi çünkü; gezeceği sokaklar vardı daha… Ayıya sırt çiğneten kişi, derinden bir oh çekerek rahatladığını belli ederdi. Ayıcı da parayı cebe indirmenin mutluluğu içinde savuşurdu oradan. Necati Güngör'ün "Eskiden Malatya'da Hastalıklar Nasıl Tedavi Edilirdi?" adlı yazsından alınmıştır. |
Alıntı:
Kim ayı? http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...6790&yazarid=2 |
Kampçı arkadaşımız bir doğa sever olarak ne kadar iyi niyetli, öldürmeden çözüm arasa da
Çevre ve Orman Bakanlığı kampçılara saldırma ihtimali! olabilecek ayılar için toptan çözüm üretmiş... Pis fırsatçı ayılara ölüm! :( |
Centilmen ayı
İngiltere'nin Woburn Safari Parkı'nda yaşanan bir olay, duyanları şoke etti. Otomobiliyle parka gezmeye giden Azra Noonari'nin yolunu, ağzında jant kapağı olan 300 kiloluk bir ayı kesti. Ne olduğunu anlamayan kadın, ayı arabaya yaklaşınca korkup camları kapadı. Ancak Noonari, ayının otomobilin yanına gelmesiyle, ağzındaki jantın birkaç hafta önce çaldırdığına benzer olduğunu anladı. Yaşadıklarına inanamayan kadın, "Sanırım ayı jant kapağına ihtiyacımın olduğunu düşünüp böyle bir jest yaptı" dedi http://img.sabah.com.tr/im/2008/08/2...E8847D2AFr.jpg Kaynak: sabah.com.tr |
hayvanlara eziyet eden bu insan müsvettelerinin en büyük acıları derinden yaşamasını diliyorum
|
Alıntı:
http://www.odatv.com/n.php?n=katli-vaciptir-0609111200 Gerçekten böylesine yazıları okuyunca insanın insanlığından utanası gerekiyor.. |
Alıntı:
|
Canım Ülkemin Baba ve Kaba İnsanları.
Alıntı:
Bir arkadaşımız bizleri işyerinde tanırştırdığı arkadaşına ayı lakabı takmıştı. Lakap takılan arkadaş arnavuttu. Çok kızdırırdı onu eski yugoslavyadan bir ayı oynatma videosu bulmuştu bize izlettirdi bakın ben buna ayı diyorsam hemşerileri neler yapıyor izleyinde görün. (Aynı videoyu bulursam yazımı yazdığım şu anlarda eklerim bu videoyu.) Lakap takılan arkadaşa videoyu bizim yanımızda izletip bre mori arnavudi bre mori pis gavuri dedi. Türkler kadar cesaretiniz yok öylemi ayı oynatılır vs koptuk tabi. Ben tabi arnavut kardeşlerimize söz söylemek açısından demiyorum. Zaten ordaki videodaki adam arnavut bile değildi. Gerrçekten bizim ayı oynatıcılarımız bile o hayvancağızı ekmek olarak görmüşler. Ben at arabası ile soğan patates satan bir çingene amca görmüştüm zamanında. Lokantada yemek yiyorduk adam geldi içeri girdi yemeğe oturdu. Hava oldukça soğuktu. Adam yemek boyunca 3-4 kez kalktı atı sıkı sıkıya üşütmesin diye örttü birndede resmen sarılıp atı öptü adam. Biz adama helal olsun dayı hayvana iyi bakıp sevaba giryorsun. Dedik adam dedi o benim sadece ekmeğim değil çoluk çocuğumdan biri dedi. Eğerki bu lafı söylerken yüzündeki insani nuru görmüş olsaydınız inanın sizerinde gözü dolardı bizler gibi. Mutlak şimdi bütün batılılara bir şey diyemem ama ne videolar seyrediyoruz Allah korusun. Bence boğa güreşleri bile onların bizlerden çok daha vahşi olduğunun en büyük kanıtı. Ayı oynatmak yasak boğa öldürmek serbest. Türkler barbar onlar medeni. Derler yerine gelince ama incelemek lazım. O ayı oynatılan yıllara mamalesef böyle bir meslek vardı sözünüzü eleştirmiyorum ******. Fakat ben oazamanlardaki insanlığı dahi özlüyorum. şimdi medenilesştikte ne oldu. Çoluk çocuğumuzu bilgisayar başından kaldıramıyoruz. Hiç bir şeyde bilmiyorlar isterse on tane üniversite bitirselerde sadece o derslere pazarlıklılar. Çok kötümserim kabul ediyorum ama, çok affedin o ayıyada bu yönde eğitim verilse sanırım derslerinden geçerli not alacak başarıyı gösterirdi. Ne oluyor bu sözde diploma sahipleri hep gözde meslekler şubaşı bu başı yok halkla ilişkiler uzmanı oluyor.. Halkını tanımayan. Ve kibarca halkı kandırmaya çalışan halk yemeyincede siz kaçıncı çağda yaşıyorsunuz gibi terbiye dışı konuşma eğilimine girip küfrü yiyorlar milletten. Allah o küfrü edecek insanımızı bile eksik etmesin. Adam dinini kitabını bilmiyor anasını babasını tanımıyor. gepegenç doktorun karşısına geçiyoruz ağzında sakız söyle bakim neyin var senin. Ulen bari bişe bilsende bu hareketi yapsan. en sonunda çuvalladığını görüp gülüyorsunuz. Kimsede demesin terbiyeyi aile verir hiç bir ana baba çoluk çocuğuna terbiye vermemezlik etmez. Fakat esas terbiyeyi maalesef genel olarak toplumdan alıyoruz. medeniyet düşmanı veya gerici değilim insanların rahatlığınıda ok diyorum. Ama avrupalı bacağını açarken affedin biz direk kıçımızı açıyoruz bu kadarı fazla bize. Gende tam bozulmadık umarım dah fazla insani yönlerimiz kaybetmekte ileri gitmeyiz. Can kurban o ayı oynatılan yıllara diyorum komikte olsa:) |
Trt'de bir ayı belgeseli vardı..
|
Televizyondaki bir haber bülteninde bu hafta içi izlediğim bir haber, henüz kış uykusunda yatmaya hazırlanan bir anne ayı ve iki yavrusunun yiyecek bulabilmek için insanlara fazla yaklaşmalarının sonucu olarak öldürülmeleri ile ilgiliydi.
Köylüler av tüfeği ile vurulan ayıları kendilerinden birilerinin değil avlanmak için sahaya çıkan avcıların işi olabileceğinden bahsediyorlardı. Ayı öldürmenin cezası 18000 lira olduğundan dolayı, bu ayıların varlığından tedirgin olduk, vurduk gitti diyecek değillerdi ya...Hiç inandırıcı bulmadım. Doğa intikamını er geç alacaktır nasılsa bir şekilde, bu bilinçsizlik daha var oldukça! |
Gerçek bir ayı saldırısının videosu,
Yay ile avlanmaya çıkan üç arkadaş bot ile nehir kıyısında gezinirken, ayı yavruları ile karşılaşıyorlar, muhtemelen heyecanla yavruları izlerken, aniden çıkacak anne ayıdan habersizler. Yüzlerce kiloluk hantal görünümlü bir ayının bu kadar hızlı ve çevik olabileceğini sanırım yaşamayan biri tahmin edemez. Videodakilerden biri tedbir amacı ile taşıdığı tabancasını ateşleyince ayı kaçıyor ve hayatları kurtuluyor. Yine de bu videodakilerin oldukça soğukkanlı ve eğitimli olduklarını gözardı etmemek gerek ama bundan daha önemlisi çok ama çok şanslılar çünkü ayı korkup geri çekilmese muhtemelen hiç şansları yok. Sıradan bir insanın ormanda ayı ile karşılaşınca ayıyı vurmaya kalkması kendisi için ölümcül bir hata olacaktır. Doğrusu ölü taklidi yapıp ayının sizi hırpalayıp vazgeçmesini beklemektir. Bu şekilde yaşama şansınız çok daha fazladır. Böyle hayvanlar ölümcül organlarından yüksek kalibreli yivli bir tüfekle vurulsa bile yüzlerce metre koşabilirler. Bu sebeple yakın mesafeden (hele ki tabanca ile) ateş edilmemelidir. http://www.youtube.com/watch?v=vUG8U...ature=youtu.be |
Serdar bey ,vermis oldugunuz linklerle onlarca, yüzlerce kisiyi,ayilar ve yaban hayvanlari hakkinda yanlis yönlendirdiginizinde farkinda degilsiniz sanirim.
http://www.agaclar.net/forum/1083863-post28.htm Günümüzde yüzlerce tehdit altnda olup cogu yok olma sinirlarinda olan, Kainatin dengeleri icinde mutlak var olamalari gereken bu muhtesem canlilari nasil koruyabiliriz. Nasil insanlarla olan catismalarini minumuma indirgiyebilirize kafa yorsaydik sanirim her iki taraf icin cok daha hayirli olurdu. Ayiyla karsilasan onlarca arkadasim var hic birisini dokumadan gitmisler. Yapilacak oaln muhtemelen ayi ve yavrusunun bulunmasi muhtemel olan özellikle yuvasinin bulundugu bölgeler yaklasmamak. Bu tüm canlilar ve insan oglu icinde gecerli. Kim yavrusunu yuvasini korumak istemez! Karsilama aninda ise ani panik, hareketler yapmadan, kosup kacmadan. göz temasina girmeden arkayi dönerek degil, yan yan uzaklasmak Eger yavrusu ve yahut evebeyinleri öldürülmüs olan bir ayi varsa, yasadigi travmayi unutmadigi icin tehlikeli olama ihtimali herzaman icin vardir. ama ayinin hic birzaman avi insan degildir. buda unutulmamalidir. Bu ülkede eli tüfekliler son 50 yilda anadolu leoparinda, cizgili sirtlana ondan, alageyige, ceylana memlkette ne kadar endemik nadide canli varsa yok etmislerdir. Anadolu gibi yaban hayvanlarina rahat yüzü gösterilmeyen, sonbireylerine kadar katliamci avcilar tarafindan yok edilen bir cografyada birakin ayiyi, dinazor görse inanin birkac km öteden kacar.Zaten ülkemizde orman gidipte yaban hayvani gören cok azdir. Birinci etken sayi ve yogunluk olarak cok az olmalarindan, bir digeri ise yüzyilarca bu cografyada cok ürkütülmüs cok katledilms olmalarindandir! Ayi saldirmalari cogunlukla ayinin beslendigi yabani meyva agaclarinin kesilip yok edilmesi, yabani meyva ve mantarlarin sonuna kadar toplanmasi sonucu ac kalan hayvanlarin yerlesim yerlerine kadar inip hem kendilerini hemde yavrularini doyurmalari sirasinda, insanlarla karsilasmalari sonucu meydana gelen üzücü olaylardir. Cogunlukla nasil davranacigini bilemiyen, kafalarinda yaban hayvanlari hakkinda, kusaklar boyu hurafe ve masallarla büyüyen insanlarin yanlis hareketleri olaylarin cok daha vahim boyutlara ulasmasina sebebiyet vermektedir. götürmektedir. Ayilar hic bir sekilde bilincli sekilde insan gibi su köyede ineyim insanlara saldirayim demezler. Bu davranis bicimi insanlara mahsustur. O yüzden bu memlekette en tehlikeli olan iki ayakli ayilardir. O yüzden onlardan da Allah hepimizi muhafaza eylesin! |
Sonuç olarak ben de sizin gibi ayıya ateş etmeyin demişim. :)
|
Alıntı:
|
Trabzon'luyum, çocukluğumda hemen hemen tüm yazlarım oradaki köyümüzde geçti. Çocukken oralarda dere tepe dolaşmama rağmen bir tane bile yaban hayvanına rastlamadım. 2 tane tavşan dışında. Kurtlardan bahsedilirdi mesela ben hiç kurt görmediğimden, hayalimde kurtu küçük kurtçukların 4 ayaklı ve kocaman hali olarak hayal ederdim:) Halamlara babaannemlere anlattırırdım sürekli gördükleri hayvanlarla ilgili anılarını, göremediğim için de çok üzülürdüm. Şimdilerde hala orada olan halamdan duyduklarımsa mutluluk verici. Halam bile sadece çocukluğunda bir kez görmüş olduğu ceylanları son 2 senedir sık sık gördüğünü anlattı. Yaylamızda da yine çok eski zamanlarda görülen ayıları yeniden görenler olmuş. Demekki para cezaları caydırıcı olmuş avlanmaları konusunda.Çok güzel bir şey bu. Keşke daha da yüksek olsa cezalar ve daha da çoğalsa hayvanlar. İnsanoğluna göre her şey sadece insanın hakkı. Sürekli yayılıp onların yaşam alanlarına girmeye hakkımız yok!! Bırakalım ormanlar onlarla dolsun...
|
Jeozuu cok yerinde tespitler.Anlattiklariniz hepimizin hayalleriydi :) son yillarda y.hayatinin biraz olsun kendini toparlamasinin sebebi kirsal kesimden ozellikle orman koylerinden yasanan yogun goc, sonucu ormanlara ve y.hayvanlarina olan baskinin azalmasi, ayrica bir olcude bilinclenen yeni nesil... Orada ceylan diye bahsedilen canli karaca **** y.kecisi olmali. Ceylan sadece yarikurak step bolgelerde yasar,ulkemizde ise sadece urfa ve hatayda. Eger hala Sirnakta iseniz asil y.hayati alanina dusmussunuz yok olan anadolu leopari ve cizgli sirtlani hala gorenler var ozellikle termal kamerayla askerler tarafindan
|
Yorumsuz:
|
Alıntı:
ani karsilasma aninda ise panik yapmadan kocup kacmadan ona karsi gözlerine bakip tehditkar davranmadan hareket edilmeli. mümkün oldugunca kollarinizi uzatarak kendinizi oldugundan büyük gösterip yavas yavas yan yan baskis aciizi kaybetmeden oradan uzaklasmak. Sizden bir zarar gelmiyecegini ona hissetirmeniz gerekiyor. Sunuda unutmayalim ayinin avi insan degildir. Zaten ülkemizdeki boz ayilarinin besinlerinin cok büyük bir kismi bitkisel. |
| Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:25. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025