Mantar oluşumu hakkında
 

Sayın namhta tohumdandan çıkan fideler ilk ay(lar) yüksek neme ihtiyaç duydukları için, bu esnada mantar oluşumu çok sık görülüyor.
Sayın Taner Angay ilk ekimde tercihan "captan" isimli bir antifungal (mantar ilacı) kullanılmasını tavsiye ediyor. Daha sonrası içinde mantar oluşumu için sık sık kontrol öneriyor. (Eskiden mantar ilacı olarak "chimasol" öneriliyomuş ancak şimdilerde "captan" önerliyor)
Mantar enfeksiyonundan şüphelendiğiniz zaman da bu ilacı kullanmak gerekiyor (nemi azaltmadan ve fidelerin yerini değiştirmeden).
Bende mantar ilacı olarak cankozeb vardı. Ben en başında onu kullandım ve aralarda da onu kullanmak durumunda kaldım, sonradan oluşan mantar enfeksiyonu geçti.

Çok teşekkür ederim.Verdiğiniz bilgi benim için faydalı oldu hemen edinmeye çalışacağım.Genel olarak evdeki tüm bitkilerde ilaç kullanmak bitkilerede zarar verir düşüncesiyle çok mecbur kalmadan kullanmamaya çalışıyorum ancak tohum yeşertmede nem kaçınılmaz olacağından ilaç çok yararlı olacaktır.
Birde şu konudaki düşüncenizi merak etmekteyim. mammillaria bombycina sürgün veriyor ismini araştırmaya devam ettiğim başka bir mammillariamında sürgünleri var acaba bu sürgünleri ayırıp ayrı saksılara alsammı diye düşünüyorum.Bir yazıda sürgünler ayrılırsa bitki daha çok büyür ve gelişir ayrılmazsa gücünü enerjisini sürgünlere harcar yazıyordu bu bakımdan biraz daha büyümesi iyi olur diye düşünüyorum bunun yanında internette karşılaştığım fotoğraflarda mammillarialar genelde sürgünleriyle beraber bırakılmış yoksa ayırma işlemini kök gelişimi açısından ilk baharamı bıraksam diye kararsız kaldım.Teşekkürler

Bende eylül ekim gibi sulama sıklığını ve miktarını azaltıp dinlendirmeye geçirmeyi planlıyordum ancak izmirin güneşi ve sıcağı yaz gibi devam ediyor (bulunduğu konum itibariyle aslında izmirin kaktüs cenneti olduğunu düşünüyorum) bu yüzden ara ara su vermeye devam ediyordum ancak artık ne kadar sıcak ve güneşte olsa ayda biri geçmemeyi planlıyorum.Zaten bütün yaz bol bol su depoladılar idare edeceklerdir.

Kümelenerek yatay yonde çoğalan mammillaria lar hariç ben yavruları ayırıyorum.
Yavruların büyümesi için bahar ayları uygun olduğu için bu dönemde dokunmak olmaz.

Echinopsis subdenudataların ilk dikenleri çıktı.Büyüdükçe dikenlere ne olacak göreceğiz.

chamaecereus silvestrii kaktüsümü aldığımda hastalıklıydı.Hemen toprağını attım, kökleri yıkayarak temizledim, hastalıklı bölümleri attım, yeni toprağa ve yeni yerlerine diktim. Toprak uzaklaştığında her bir kaktüs birbirinden kolayca ayrıldı öyle sanıyorumki kök-gövde kısmından büyüyen sürgün zamanla ana gövdeden ayrılarak kendi kök sistemini oluşturuyor ve kaktüs grubuyla birlikte büyüyor.Kökler birbirine içine girip hepsi birden toprağı sıkıca tutsada her biri ayrı duruyor gibi görünüyor.Bu nedenle biraz iriceleri iki grup küçükleri bir grup yapıp diktim.Şimdilik iyi gelişiyorlar.Biraz büyüyüp çoğaldığında biraz daha büyük bir saksıya alacağım.Baya hızlı büyüyüp gelişiyorlar hemen yeni sürgünler çıkmaya başladı bile.Dün fısfısla üzerlerine su püskürttüm.Yoğun dikenler suyu hemen yakaladı ve yüzey irili ufaklı damlacıklarla doldu.Diken ile nem/su ilişkisi bu kaktüstede oldukça yoğun görünüyor.

suyla arası iyi bunların galiba. fısfısla sularken hep sarkık duruyordu bi kere suyu tepesinden boca ettim hemen dimdik ayağa kalktılar:d

:) olabilir.Bu kadar çok diken çok fazla su yakalamak içinmiş gibi görünüyor. Nispeten diğer kaktüslere göre hızlı gelişiyor ve kök salıyor biraz daha fazla suya ihtiyaç duyuyor olabilir.Gerçi ya fazla sulanmadan ya da bulunduğu ortamdaki nemden kökleri biraz çürümüş ve attığım kısımların dipleri küflü gibi değişik renkteydi yani sularken yinede kaktüs olduğunu unutmamak lazım :).Daha önce paylaştığım yabancı makalenin giriş kısmında
Despite the considerable amount of research that has been performed on the Cactaceae family, the process of fog harvesting using spines is still poorly understood'' yazıyor. (google translate- ''Cactaceae ailesi üzerinde yapılan önemli miktarda araştırmaya rağmen, omurga kullanarak sis hasat işlemi hala iyi anlaşılmamıştır'')
Acaba bunlarda diken diplerinden suyu bünyelerine mi alıyor..Eğer öyleyse spreylenmekten gayet memnunlardır.

Buda yeni oyuncağım :) .piyasada lens araştırırken hayli kötü durumda bazı parçaları bozuk baş kısmı olmayan hurda kıvamında dökük bir mikroskobu oldukça uygun fiyata aldım.Lenslerinin içine varana kadar yıkadım temizledim yağladım bozuk kısımları tamir ettim vs. tüm parçalarını çalışır hale getirdim.Sonra mantık yürütünce baş kısmınada aslında gerek olmayacağını dslr fotoğraf makinemi direk bağlayabileceğimi düşündüğümden makinemide mikroskobun üzerine yerleştirince tamamen problemsiz çalışan bir mikroskobum olmuş oldu :)).ilk denememi japon şemsiyesi bitkisinin yaprağının ucundan küçük bir parça ile yaptım ve ilk kez gördüğüm tırtıklı kenar yapısını gördüm hemde 10x lik lensle.40x ve 100x lensleride var yakınlaştırması gerçekten çok kuvvetli ve oldukça hassas ince ayar istiyor.japon şemsiyesi bitkisinin yaprağındaki tırtıklı pürüzlü yapısı elle hissedilebiliyordu ama nedeni belli olmuş oldu :) .Yarın lam lamel seti alıp çeşitli denemelere başlamayı düşünüyorum.

Bir paylaşımımda yazdığım mikroorganizmaları görmek için Mammillaria polythele Inermis kaktüsümün en üstündeki beyaz lifli yapıdan cımbızın ucuyla çok az miktarda aldım ve mikroskobun altına yerleştirdim.
http://oi65.tinypic.com/ogatex.jpg
http://oi65.tinypic.com/2gufoud.jpg
bakteriler kümeler halinde hareketsiz durmaktaydı.
ardından çok az miktarda su verdim ve tüm bakteriler hareketlendiler aktif hale geçtiler.


liflerin çok az kalınlığından dolayı lam lamel arası boşluk kaldığından bıraktığım su zamanla kuruyordu bu nedenle bir kaç kez kuru iken hareketsiz kümeler halinde durdukları su verdiğimde ise tekrar hareketlendikleri görülebiliyor.Bu bakımdan sulamanın ne denli önemli olduğu anlaşılıyor.görüntülerde biraz uzaktan çekilmiş gibi görünsede çeşitli büyütme oranlarında gözle görülemeyen çeşitli çeşitli mikroorganizmalar hayli net şekilde gözlemlenebiliyor.Öyle sanıyorum ki bunlardan bazıları yararlı bazıları zararlı bakteriler ve bazıları bitkiye bazıları toprağa ait bakteriler.Bunun yanında zararlı organizmalarda aktif hale geçtiğinden hem faydalı bakterilere hemde bitkinin çeşitli bölgelerine zarar veriyor.Bazı nematodlarıda gözlemledim.yüze yüze heryeri dolaşıyorlar dalıyorlar çıkıyorlar geziniyorlar.Muhtemelen bitkilerin yüzeyine saplanıyor ve bitki üzerinden besleniyor.Kaktüsün tepesinde ne işi var şaşırmadım değil.Ya toprak ilave ederken fln topraktan bulaştı ya verilen sudan bulaştı ya da kökten hareket ede ede tepesine kadar ulaştı.çok küçük mesafeler kat ediyor gibi görünsede yılda 1 metre kadar ilerliyormuş.Sayıları o kadar çok ki gerek liflerin üzerlerinde gerekse lam lamel üzerinde görülebildiği gibi lifin değdiği her yerde bakteriler bulunmakta.Bu nedenle kaktüslerin susuzluğa dayanıklılığını avantaj bilerek mümkün olduğunca az ve seyrek sulamak bitki sağlığı açısından hayli önemli. toprağın çok ve sık sulanması toprağın nemli kalması mikroorganizmaların hem aktivitesini hemde populasyonunu arttıracak ve bitkinin hastalanması ve çürüyüp kaybına kadar süreç gidecektir.Yine öyle sanıyorum ki ilaçlarla vs. bakterilerin hepsini yok etsek bu kez bitki topraktan gerekli besinleri alamayacak yine bitki kaybedilecektir.Bu bakımdam her bitki ve kök sistemi muhtemelen toprak içersinde kendine has bir ekosistem kuruyor zamanla bulunduğu yere uygun şekilde yaşamını devam ettiriyor.Yeterki doğal ortamında olmayan şartları yaşamasın, sık ve gereğinden fazla su ile denge bozulmasın.

Mammillaria polythele kaktüsüm bolca tomurcuklanıp çiçek açtı.Çiçek açması için biraz serin esmesi yetiyor görünüyor :D:p

Mammillaria polythele kaktüsüm pek çok çiçek açtı ve henüz çok belirgin olmasada öyle sanıyorum ki kurumuş çiçeklerin altında pek çok kapsül oluşmakta.

Tohumdan ve kış mevsiminden başarıyla çıkan minik kaktüsler biraz uzaktanda olsa yaz güneşini izliyorlar :p .Türüne göre bazıları biraz daha fazla büyüdü

Gymnocalycium baldianum kaktüsüm bu yaz balkonda bolca güneş görüyor.Üzerinde pek çok diken çıktı boyutları biraz ufaldı ve hatları daha belirginleşip güzelleşti..

Sayın namtha, güneş ışığı aldıkça rengi koyulaşmış ve dikenlerini tam büyüterek sağlıklı bir form almış.. Boyutunun küçülmesi bu sıcaklarda fazlaca su kaybetmesiyle ilgili olsa gerek, çünkü büzüşmüş görünüyor biraz... Gerçi kaktüs bu yüzden ölmez, ancak yaz boyunca suyu arttırırsanız hem güneşte sağlıklı renk ve formunu almış, hem de daha hızlı büyümüş ve büzüşmesi de ortadan kalkmış olur...

Kaktüsler ve toprakları
 

Merhaba benim kaktüs ve sukulentimin saksısını değiştirirken köklere yakın yerlerde küçük bulgur tanesi kadar yuvarlak sarı renkte birden fazla şey olduğunu gördüm. Birisini alıp ezdim içinden sıvı gibi bir şey çıktı. Bu bir hastalık mı

Arkadaşlardan daha iyi bilenler vardır, ama ben buradayken yazayım dedim.. Bildiğim kadarıyla onlar toprağın içine zamanla karışmak üzere konmuş gübre içeren kürecikler, yani hastalık değil... Ben de saksılarımda ilk gördüğümde solucan vs. yumurtası olduğunu düşünmüştüm, ama hatırladığım kadarıyla gübre onlar...

gübre
 

Eklenti 678600
bunlar gübredir.

Merhaba sayin namtha hepsi cok guzeller basarilar mutluluklar dilerim ..

Sayin namtha Mammillaria polythele tohum keseleri için maşallah diyelim.
Kaktüslerin bir kısmı auto fertil (self fertil) oluyor ve çiçeklendikten sonra tohum kesesi oluşuyor.
Tohum keselerinin ilerleyen zamanlarda fotografini paylaşırsaniz memnun olurum.

Bahar ve yaz ayları boyunca üzerinde çiçek hiç eksik olmadı.Kurumuş çiçek kalıntısının altında tohum kesesi var mı yok mu esasen tam emin olamadım.Çiçek kurusunun altında tohum kesesine benzer bir yapı çok belirgin olmasada var gibi.Bir ara bir tanesini açıp inceleyeceğim.

Yeni tomurcuklar

Kışı balkonda geçiren gymnocalycium baldianumum