Asu Hanım haklısınız Almanlar çok güzel sahip çıkıyorlar eski yapılara. Çok güzel binaları da var ama balkonsuz oluşlarına bir türlü gözüm alışamıyor. Bizde balkonsuz ev yok gibi, burada ise balkonlu ev yok gibi:))

Güzel sözleriniz ve dilekleriniz için çok teşekkürler.

Vitrayın keyfini sukulentler, sukulentlerin keyfini de tüm komşular sürüyor desenize. Hepsi de çok güzel gelişmişler Selenn.

Yaaaa, ne oluyor? Herkes mi kaktüs ve sukulentçi oluyor?
Yeni açılan başlıklara bakıyorum da hep " kaktüslerim-sukulentlerim". Anlıyorum bakımları daha kolay diyorsunuz ama İspanyol asilzadelerinin isimleri gibi o kadar uzun isimleri nasıl aklınızda tutabiliyorsunuz şaşıyorum.

Yavaş yavaş üvey evlad muamelesi göreceğiz galiba.
Sitemize yeni üye olan arkadaşların mesajlarını okuyunca görüyorum ki çoğu da kaktüsçü-bonsaiye ilgi duyanlar.

Ehh ne diyelim, Allah kolaylık versin. Ne de olsa güzel çiçeklerini bizlere de seyrettiriyorsunuz ya bu da güzel.
(Ben zaten hepinizi çok seviyorum)

Sevgili Güler Hanım,
Yukarıdaki mesajınızı okurken aklıma bir fıkra geldi.
Bektaşinin biriisi cami avlusunda içki içerken hoca tarafından yakalanmış.
Hoca demişki, bre gafil utanmıyormusun burada içki içilirmi. Bu ne densizlik.
Bektaşinin savunması : Hocam vallahi billahi yersizlik yersizlik. (başka yer bulamadım) kusura bakma.:D

Benimkide o mesele valahi billahi güler hanım'cığım yersizlik işte ne yapalım.Yerimiz dar;)
Bahçemiz olunca kocaman kocaman meyve ağaçlarımız evde yetiştiremediğimiz tüm bitkilerimiz olacak inşallah.
Selam ve sevgilerimle

Vildan Hanım 2 senedir uğraşıyorum komşulara beğendirmek için belki onlar da bahçede kendilerine ait bölümlere biraz bitki dikerler diye. Hele bir iki sukulent dikseler ne güzel olur diye ben bizim taraftaki agacın altına diktim kışa dayanıklı türleri. Olmadı. Bunlarda bırakın sukulent dikmeyi hiçbir çaba yok bahçeyi canlandırmak için.

Bakalım apartman içindeki bitkileri görünce belki heveslenirler dedim. Bir baktım ki alt komşum da kendi kapısına bir saksı bitki koymuş:)) En alttaki komşumuzun camının içinde bir kaktüs görünce gülmekten alamadım kendimi. 2 yıl sonra amacıma ulaştım. İşlem tamam:)))

Ben sana dedim teyzeciğim çim de neymiş:) Evin ön kısmına sukulentlerden yer örtücüleri dikelim. O güzel kaya bahçene de kaktüs köşesi yapalım diye...
Ama dinlemedin beni:)) Ama neyse en azından Sempervivumların, Atlasın ve Senecio rowleyanus'un (senin değiminle bezelyelerin) var. Buna da şükür diyorum. Şöyle "Güler'in sukulentleri" diye bir başlığın olsa fena mı olurdu:)))

Selenciğim çok güzeller. Mekana çok yakışmışlar. Echeverialar ne de güzel saksının dışına sarkmışlar renkler de büyüleyici. Bize örnek olduğun gibi komuşlarında da olacağına eminim.:)

Teşekkürler Zenfree. Sukulentlerin soğuktan ya da güneşten renk değiştirmeleri benim de çok hoşuma gidiyor. Komşulara ne kadar etkili olabildiğimi bakalım baharda göreceğiz. Bahçede kendilerine ait kısımlar biraz canlansa bana yeter:)

Geçenlerde saksı ihtiyacımdan dolayı Düsseldorftaki bir çiçekçiye gittik. Her zamanki gibi ilk iş soluğu sukulent ve kaktüs bölümünün başında aldık.

Deniz şimdilik kaktüs ve sukulentleri ayırt ediyor ama "bu neydi, bu neydi" diye de soruyor ara sıra. Ben de bak bu "Aloe, bu Haworthia" diye anlatıyorum. O esnada da aldığım bir iki saksıyı da sepete koyarken Deniz ilk kez kendi için bir bitki beğendi. Bu benim olsun diye alıp sepete koydu. Eve geldik bikileri yerleştirdik, sabah kalktım baktım Deniz'in bitkisi yok yerinde. Bir baktım ki almış bitkisini kendi odasında camın iç kısmına yerleştirmiş. Sulama görevi onun artık, tabi çaktırmadan kontrol ediyorum. Artık evdeki 3 kişiden 2'si sukulentçi oldu. Yaşasın çoğunluk:))

Euphorbia obesa ve yavrusu,
Eklenti 265737


Eklenti 265738

Ay ben bu tatlı suratı ısırırım :)))
Maşallah ne tatlı birşey bu. (selencim benim için iyice öp kokla ne olur)
canım benim gülüşe bak, annesi gibi pozitif ( babayı tanımıyorum alınmasın lütfen)
Kaktüs sevdalısı miniğimize başarılar diliyorum.
Sevgili Selenn'cim, minik Deniz'den de bu beklenirdi annesi ile kaktüs ve bitkilerle haşır neşir olması ne güzel olmuş.
Bu minicik yaşta kaktüs sevdalısı olmuş, odasına almış sahiplenmiş afferin minik Deniz'e.
Aslında küçük yaşta aşılamak lazım gerçekten kutluyorum seni selencim.
Rabbim uzun ve sağlıklı ömür versin dünya tatlısı denize.
Analı babalı büyüsün inşallah.
Selam ve sevgilerimle
Asu

Çok teşekkürler Asu Hanım, Deniz'in doğayı, bitkileri sevmesi beni çok sevindiriyor. Ama sahiplenip kendi kendine bitki seçmesi beni ayrıca sevindirdi. Muhtemelen topa benzetti obesa'yı:) Sevgiler.

Selen'cim ne mutlu, senin Deniz aşı tuttu,:D:D
Benim abi Deniz, bere palto terasa çıktıkça bana Allah akıl fikir versin diyor :mad::mad:

Selenn'im Deniz'in fotoğraflarına bayıldık, ben de Oğuz da. Tahmin et bakalım Oğuz dedesi fotoğrafları görünce ne dedi?

Vildan Hanım şimdilik aşı tuttu ama ileride durum ne olur bilmiyorum:) Bir de evde baba faktörü var. Toprak, bitki, saksı almak ve eve taşımaktan gına gelmiş bir baba:)) Onun söylenmelerini örnek alırsa ileride abi Deniz gibi o da bana akıl fikir diler:)))

Teyze Oğuz dedesi ne dedi diye hiç düşünmeden cevap verebilirim ama burada söylemeyeyim istersen:))

Selen Hanım, sizin aldığınız sukulentleri de görmek isteriz...
Oğlunuz çok tatlıymış, Allah bağışlasın...

Deniz'e kocaman bir maşallah.:) Obesasıyla birlikte çok çok tatlı.

selenn, Deniz biraz kilo mu verdi?

Allah bağışlasın,genç yeşil dostumuz,çok şeker :)

Sayın Selen iyi günler dilerim.Son Kaktüs toplantısında Kaktüs ve sukulentlerinize kemik unu kullandığınızı ve çiçeklenmeyi arttırdığından bahsetmiştiniz.Bende büyük cabalarla İstanbulda kemik ununu temin ettim.Sizden bu ürünü ne şekilde kullandığınızı ve oranları ile suya karıştırıp şerbet olarak mı yoksa toprağa ne ölçüde katıldığı hakkında bilgilerinizi rica etmekteyim.Selamlarımla.

Sevgili yener.T, selenn'in okulu başladı. Bundan sonra sık sık siteye girebileceğini sanmıyorum ama sorunuzu kendisine iletirim, herhalde fırsat bulur bulmaz cevaplar.

Sayın Güler hanım ilginize teşekkür ederim.selamlar.

Güzel sözleriniz için teşekkürler. Sayın sakdag pek değişik birşey yoktu sözettiğim yerde ama yine de gittiğimde bir iki saksı aldım. Fotoğraflarını gündüz çekip yüklerim.

Sayın yener.T, teyzem bana mesajınız olduğunuzu haber verdi, vakit darlığından siteye pek giremiyorum yine.

Kemik ununu ben ilk kez geçen bahar kullandım ve özellikle Echeverialarda çok güzel gelişme gördüm. Bundan evvelki senelerde de bahar sonunda Echeverialar evet normal olarak gelişiyorlardı ama bu sene sanırım kemik unu etkisinden inanılmaz geliştiler.

Eğer bahçe'de kullanacaksanız bitkiyi dikeceğim yeri kazıp bir avuç kemik ununu hazırladığım çukura serpip üzerine bitkiyi dikiyorum.

Saksıda kullanacaksanız eğer toprağa karıştırıp bitkiyi dikiyorum. Benim kullandığım saksı dikdörtgen saksıların en uzun boyları idi. Alt kısmı tamamen toprakla doldurup düzelttim. Üzerine 2 avuç kemik unu serpip alttaki toprakla karıştırdım. Bu karışımın üzerine de bitkiyi diktim. Şerbet olarak hiç kullanmadım, paket üzerinde bahsettiğim yöntemler yazılıydı.

Yalnız kullandıktan sonra kemik unu paketinin içinde kalan havayı iyice boşaltıp ağzını hava almayacak şekilde kapatmaya dikkat edin. Aksi taktirde hemen küflenme oluyor.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Selamlar.

Sevgili Selen sayfanı fırsat buldukça ziyaret ediyorum ve çok beğeniyorum.Deniz çok tatlı.Benim kızımda Deniz.

Minikleri sukulent ve kaktüsler çekiyor. Kızımda sürekli benimle bakımlarını yaparken, çalışır,onları birlikte seyrederiz. Onlar güzellikleri çabuk fark ediyorlar. Saygılarımla,..

Sayın ayseldeniz çok teşekkürler. Desenizde biz Deniz anneleriyiz:)

Sayın MKurtoğlu, haklısınız çocukların ufaklıktan başlıyor merakları eğer anne ve babaları da doğaya düşkünse. Bu da beni çok mutlu ediyor, bizim ufaklık açan çiçekleri görünce kendinden geçiyor. " Çok güzel açmış" diye çığlık çığlığa koşturmaya başlıyor. Selamlar.

Crassula "Springtime"

Crassulaceae familyasından ait olan bu tür koyu yeşil yaprakları ve pembe renkli, yıldız formlu çiçekleri ile en beğendiğim türlerden biri...

Çiçeklenme dönemi kış sonu, bahar başıdır. Genelde gövdeleri dik formdadır ama bitkinin gelişmesi sürecinde ağırlığı ile sarkan bir form alabilir. Yavaş büyüyen bir tür olması sebebiyle sarkan form almasını beklemek sanırım bayağı zaman alacak.

Üretimi yaprak çeliklerinden yapılabilir. Gövdeden alınan yaprak yeni toprağında bir süre bekletilip, kök salmaya başlamadan sulanmaması öneriliyor.

Genel anlamda her sukulentin talep ettiği gibi aydınlık ve güneşli ortamları seviyor bu tür de fakat yaprak renginin canlı kalması için yazın direkt güneşe maruz bırakmamakta fayda var.

Crassula Springtime ve Crassula 'Bride's Bouquet' birbirine çok benzeyen iki tür. Fakat dikkatli incelendiklerinde yaprakları arasında farklılıklar mevcut. Springtime'nin yaprakları hem daha sert, hem de yaprak uçları sivri. Diğerinin ise yaprak uçları oldukça yuvarlak. Fakat her iki tür de Crassula rupestrus hibriti olduğundan benzerlikleri çok normal.

Bendeki bitkinin dünkü halleri böyle;

Eklenti 275428


Eklenti 275429

Çiçeğiniz bol olsun arkadaşlar. Vallahi de kıskandığımdan değil, zenfree'nin springtime da açtı. Benim garibim olduğu yerde sayıyor..:(

Crassula "Springtime" için verdiğiniz bilgi harika bir kaynak niteliğinde. Toprak esirgemeden bitkinizi besleyerek çiçekleri ile bizleri hayran bıraktı. Ellerinize sağlık.

Çok güzelmiş.

Teşekkürler arkadaşlar.

Vildan Hanım açar inşallah sizinki de en kısa zamanda. Eli kulağındadır.

Sinningia iarae

Gesneriaceae familyasından olan Sinningia iarae Sao Paulo,Brezilya kökenli bir tür. Gloxinia'ların hibriti olan rizomlu bitkilerin yaprak vermeden önceki halleri adeta ölü bir bitki kökünü andırıyor. Ama beliren yapraklarla insanı şaşırtıyor.

Yaklaşık 2 ay evvel -10 derecede elime ulaşan Sinningia rizomundan pek ümidim yoktu. Donmuş bir halde gelmesine rağmen uygun toprağa dikip nemli tuttum, pek fazla su vermedim. 3 gün önce rizomun üst kısmında minik yaprak oluşumu ile sevindim. Ölmemiş meğer. Bakalım bu güzel türün çiçeklerini görebilecek miyim?

Afrika menekşeleri ile benzer istekleri var. Direkt güneşten ve özellikle yazın öğlen güneşinden korumak gerekiyor. Toprak bitkide yaprak ve çiçek oluşumuna kadar nemli kalmalı, ilk gözüken yapraklardan sonra düzenli sulanmalı.

Oluşan yapraklarla birlikte 20-20-20 ya da 10-10-10 sıvı besin 2 sulamada bir verilirse çiçek beklenmeye başlanabilir sanırım.
Bitki rizomu 6 cm çapında ve 40 cm.'e kadar boylanan yaprakları ve pembe renkli çiçekleri ile hoş bir bitki. Üretimi malesef sadece tohumlarından yapılabiliyormuş.

Bu yazdığım bilgileri çeşitli kaynaklardan elde ettim. Malesef bu sefer kendi tecrübelerimi aktaramıyorum çünkü ilk kez yetiştiriyorum. Hep birlikte deneme yanılma ile takip edelim.

Eklenti 275810

Sayın Selen,
Doğum gününüzün, ailenizle birlikte sağlıklı ve mutlulukla geçmesini ve daha
nice doğum günlerinize, dikenlerin arasından fışkıran bu çiçekler kadar güzel girmenizi dilerim.
Eklenti 278618

Çok teşekkür ederim sayın mrmusti.

Selen hanım yanlız etikette R harfiyle başlayan kelime var yoksa o diğer adı mı?

Sayın Selen hanım, yeni bitkiniz hayırlı olsun. Gövdesi yuvarlak bu tarz bitkleri bende yetiştiriyorum, birkaç tanevar bende ama bu bitkilerin asıl güzel yerleri gövdeleri. Sizdeki de inşaallah güzel bir şekilde büyür.

Sayın Emre Kuzu, haklısınız etikette Rechsteine yazılı, buradaki halk arasında kullanılan ismi o bitkinin. Ama ben latince adı ile tanıttım. Bu sayede eğer ilgisini çeken arkadaşlar olursa web'de daha kolay bilgi edinebilir, arama yapabilir diye düşündüm.

Sayın AizoceaeFAN, haklısınız gövdeleri yapraklarından daha gösterişli. Ben ilk kez bu tarzda bir bitki yetiştiriyorum. Daha evvel bana çok cazip gelmezdi ama zevkler zamanla değişiyor sanırım. Bakalım normal ebatlarına ne kadar zamanda gelecek gövdesi, ya da gelebilecek mi:)

Dört günlük Paskalya tatilini çok keyifli geçirdik bu sene. Geçtiğimiz hafta Zeynep Dincer Karaman (ablam) ve sevgili Gülgün Hanım İstanbul'dan Amsterdam'a geldiler. Biz de Perşembe sabahı yola çıkıp önce onları Amsterdam'dan aldık ardından Cok'un kaktüs serasına devam ettik. Sera'ya vardığımızda saat 11 idi ve 6 saat serada zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.

Fakat akşam otele vardığımızda bir adım daha atacak halim kalmamıştı ama yorgunluğa değecek kadar güzel bir gezi oldu.

En son 2009 yılında Cok'un serasına gitmiştik. 2 yılda pek yeni bitki eklenmemiş. Hatta daha ziyade oldukça da bitkisini kaybetmiş Cok. Geçen kış burada olduğu gibi Hollanda'da da bir hayli çetin geçmiş ve oldukça fazla bitkisi donmuş.

İşte fotoğraflar, umarım hoşunuza gider...

Eklenti 281246

Eklenti 281247

Eklenti 281248

Eklenti 281249

Eklenti 281250