Sn.nicholai hel.
Zaman su gibi akıyor ve en son mesaj ve fotoğrafın üzerinden 8 gün geçmiş bile. Ağacınızla ilgili merakımı af edin.
Ağacınız ne durumda?
Eğer yeni ve güzel haberler verirseniz çok mutlu olacağım.

Soluksuz okudum valla. Çok süper yaa...

İlginiz için çok teşekkür ederim değerli dostlar.

Sn. badrobot ve Günüm Hanım için bu sabah ağacımızın yeni bir fotoğrafını çektim. :)

Allah nazardan saklasın, şu an gayet iyi gidiyor.


Eklenti 455524

Sayın nicholai hel

Heralde tehlikeli dönemi atlattı , bundan sonra bir hata yapılmazsa sağlıklı gelişmesine devam edecektir umarım. Sizin adınıza sevindim saygılarımla..

Maşallah. Allah nazardan saklasın. Bu kış kızım için de sizin için de çok mutlu geçecek.

Gövdesi ağır, en ufak kaymada köklere zarar verebilir. Yerinden oynamaması için özel önlem alınmalı.

ne kadar güzel görünüyor Maşallah yeniden hayata tutunmuş.. ama kökleri açısından sanki derin değilde kovanın yarısı kadar ama biraz daha yayvan bir kaba dikililebilir...

Sayın Adem Keskin,

Benim de umudum o yönde.
Ağacın eve gelişinin 35. günündeyiz. Elbette bu geçen bir aylık süreç çok kritik ve ölüm ile yaşam arasındaki çizginin oldukça ince olduğu bir dönemdi.

Bu süreci sanıyorum olabilecek en iyi şekilde atlattık. Sürgünlerin sayısı ve gelişim hızları oldukça umut verici yönde ilerliyor.

Ama toprağın altını göremiyoruz tabii. Umuyorum orada da aynı hızda kök gelişimi sürüyordur, yaraları iyileşme gösteriyordur.

Bu ağaç üzerinde düşünürken aklıma geldi, röntgen tarzı bir teknolojiyle saksıdaki canlı kök sisteminin bir fotoğrafını elde edebilsek ne harika olurdu. :rolleyes:

Şu an kökler için ancak üst yapının durumunu değerlendirerek bir tahminde bulunuyorum. Şimdilik bir sıkıntı varmış gibi de görünmüyor. Eğer toprak altındaki yaraları da iyileşme gösteriyorsa ne mutlu ona, ve elbette bana. :)

Ama bu ikinci ayın da sonunu sağlıklı şekilde görmeden ağacın sağlığından tam manasıyla emin olamayacağım.

Artık ölüm ile yaşam arasındaki çizginin biraz daha genişlediği bir gerçek. Ama yine de hata kaldırmaz durumda.

Teşekkür ediyorum ilginize.

Umuyorum öyle olur Günüm Hanım.
Kolay bir kış olmayacak. Şartları, özellikle de ısıyı mümkün olduğu kadar stabil tutmalıyım.
Henüz doğalgazın olmadığı evimizde elektrikle ısınma sağlıyoruz, bu da elbette stabil olamıyor, ısı düzeyinde çok dalgalanma yaratan bir ısınma şekli.
Sanıyorum bazı soğuk gecelerde sırf bu kız için salonu gece boyu ısıtmaya devam etmem gerekecek.
O iyi olsun, baharı sağlıklı şekilde görsün de, gerisi önemli değil...

Çok teşekkür ederim ilginiz ve gönülden desteğinizi esirgemediğiniz için.

O da teşekkür ediyor. ;)

Bence bu süreçte artık hiç bir müdehalede bulunulmamalı. Ağacın yeri kesinlikle değiştirilmemeli, saksı yerinden oynatılmaya çalışılmamalı. Hatta sulamada bile su ağacın yerinden oynamaması için çok yavaş bir şekilde dökülmeli. Önlem olarak ilk başlarda ağaç bulunduğu kovaya dört yönden iplerle bağlanıp biraz daha sabitlenseydi daha güzel olurdu. Bence şu aşamadan sonra ağaca dokunmak değil parmak bile sürmeyin.
Olsa olsa ağacın bulunduğu kovanın üst kısmındaki 4-5 cmlik boşluğa çok dikkatli bir şekilde biraz daha taş ağırlıklı bir toprak karışımı ilave edilebilinir.
Birde hepimiz ağacın güzel ve sağlıklı gelişimini görüyoruz. Artık bu saatten sonra saksı değişimi, iple bağlama vb. radikal işlemler yapılmamalı.

Hem de çok ağır Sn. anily. Ağacı bu saksıya aldıktan sonra bu konuda denemeler yapmıştım. Altındaki kaptan tutup sürüklenerek kaydırılsa bile ağaçta hiçbir sallanma, oynama olmuyor, ağacın kendisine dokunmayla, hafif darbelerle hiç kıpırdamıyor. Bunda neredeyse toprak üstündeki kadar bir kısmın da toprak altında olması etkili durumda. Ama asıl sabit tutan şey, kesilmiş olan eski kalın köklerinin kovanın dip kısmında karşılıklı olarak kovaya sıkışıyor olması. Bu istediğim bir durum değildi elbette, kova dar geldiği için öyle oldu, fakat ağacın stabil durması adına sanki biraz iyi de oldu. :rolleyes:

Ama tabii ağaca herhangi bir çarpma olursa mutlaka oynayacak ve yeni oluşan incecik köklere büyük zararı olacaktır. Bunun için de ağacı odanın en izole köşesine, elden ayaktan uzak olacağı bir yere konumlandırmıştım. Hiç kıpırdamadan orada duruyor.
Aklıma gelen korkunç senaryolardan biri, evdeki kedimizle ilgili. :o Ama Allah'tan ağaçlara alışık ve kesinlikle hiçbirine dokunmuyor. Bu ağaç da şimdiye kadar hiç ilgisini çekmedi.

Teşekkür ederim düşündüğünüz ve uyardığınız için...

İnşallah hep iyi haberlerle görüşmek üzere.

Teşekkürler Sn. habiş.
Dayanmaya çalışıyor ağacımız. Gerçekten çok güçlüymüş, açıkçası ilk başta oldukça umutsuzdum. Beni çok kısa sürede şaşırtmayı başardı.

Keşke o şekilde bir kök yapısı olsaydı da öyle bir saksıya dikebilseydim. :rolleyes: Ağacın gövdesi şu an gördüğünüz derin kovanın tabanına oturur vaziyette. Yani ağacın neredeyse yarısı toprağın altında ve gövdesi aynı kalınlıkta tabana kadar gidiyor. İlk sayfadaki fotoğraflarda durumu gözlemleyebilirsiniz.

Hayırlısıyla ağaç sağlığına kavuşup güçlenirse, 2015 bahar aylarında yapılacak bir operasyonla saksı yüksekliği en az yarı yüksekliğine indirilir. Tabii bunun için öncelikle kök boğazı köklendirme yapılır, ardından toprak altındaki fazla kısım kesilebilir. Bu işlemin ardından genişçe bir bonsai saksısına geçebilir ağacımız.

Umarım o günleri hep birlikte görebiliriz.
Teşekkür ederim ilginize.

Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum sevgili badrobot. Ağaca hiçbir temasta bulunmadan geçiyor günler. Sularken zaten sulama kabındaki suyu avcuma döküyor, elimle suyu şekillendirip hem suyu her noktaya dağıtarak hem de akış hızını keserek, toprağı kaldırmadan suluyorum ilk günden beri. Öncesinde toprağı spreyle nemlendiriyorum da.

Ağacın mevcut toprağının en üst 10 cm'lik kısmı 70% oranında lav taşı içeriyor. Böyle yapmamdaki amaç tam da bahsettiğiniz konuydu, hem saksıyı en üstten ağırlaştırıp biraz daha dengeli, oturaklı hale getirmek, hem de ağacın sağa sola oynamasının bir miktar önüne geçmeyi hedeflemiştim.

Şimdi tabii sulamalarla toprak biraz daha yerleşti ve biraz çöktü. Açılan boşluğa birkaç cm yüksekliğinde bu kez 70% değil tamamen lav taşı koyabilirim. Sabitlemek açısından faydası olur. Elimdeki diğer tüm begonvillerimde bu yöntemi bahar başından beri uyguluyor ve faydasını görüyorum.

İlginiz ve önerileriniz için çok teşekkür ederim.
Lütfen aklınıza başka ayrıntılar gelirse yazmakta, hatta aramakta çekinmeyin.
Bu ağacı yaşatırsak hep birlikte yaşatacağız.

Hiç bonsai bir çalışmam olmadığı için bu aşamaları da bilmiyordum tabi ki... umarım hep birlikte görürüz o günleri.. emeğinize yüreğinize sağlık...

merak ve heyecanla konunuzu takip ediyorum
duyarlılığınız içinde ayrıca tebrik ederim

Umarım bu konuyu uzun yıllar takip ederiz. Geçen gün yaklaşık 3 hafta kadar önce alanyada yine benzer bir havada, yine nicolai helin ağacına benzer, yine bodur bir begonvil binanın kenarına atılmış durumdaydı. Ama malesef ki iyice kuruduktan sonra atılmış. Pazar sabahı sinava giderken gördüm ve içim cız etti. Ağaç tamamen kurumuş, kökleri iyice kurumuş durumda idi. Çok üzüldüm. Sınav boyunca aklımdan çıkmadı, sınav çıkışı koşar adımlarla giderek bir ümit tekrar kontrol ettim, ama nafile. Çok geç kalmışım. Daha doğrusu iyice kuruduktan sonra dışarıya atılmış. Nicholai helin ağacı şanslı imiş ki onu sevgili dostlarımız bulmuş. Bonsaiye merak saldıktan sonra şunu fark ettim ki bu şekilde çok fazla ağaç telef oluyor , ve sanki insanlar onlar birer canlı değilmiş gibi bir kenara atıyorlar. İnsanlar ve hayvanlar ilk yardım görüyorsa, bitkilerinde ilk yardım almaları hakları vardır. Bu sebeple sizi ve arkadaşınızı gönülden tebrik ediyorum

Merhaba sn.nicholai hei,
Su anda begonvilin durumu nedir acaba ?
Sevgiler

Sn. murat doğan, size sonuna kadar katılıyorum.

Keşke kurtarabilmiş olsaydınız, ne yazık ki onun için artık çok geçmiş.
Ağaçlar yerlerinden sökülüp açık kökleriyle sokağa atıldıktan sonra malesef onları kurtarmak için çok kısıtlı bir zaman aralığı kalıyor. Hava şartlarına göre bu süre onbeş dakikaya kadar düşebilir. Biz bu yönden şanslıydık.

İlginiz için teşekkür ederim.


Sn. Charlaux, ağacımız gelişimine devam ediyor. Sürgünleri oldukça uzadı.

Aslında bir problemi de var, uçlardan gelişime devam ederken alttan en eski yapraklarından başlayarak karartıp döküyor bir süredir. Aslında beklediğim de bir durumdu, bu kadar yapay bir ortamda herşeyin kusursuz gitmesi elbette pek mümkün değildi.

Ağacın maruz kaldığı olumsuzluklar var.
Örneğin en başta, direk ışık almaya aşık bir ağacın tam gölgede kalıyor olması. Ağacı dış etkenlerden korumak için mecburen iç mekanda bakıyorum, direk ışık alması da başlarda sakıncalı, terlemeyi arttırıp ağacı yoracaktır diye gün içinde direk ışığı hiç almadan, mümkün olduğunca aydınlık bir noktaya konumlandırmıştım.
Farkettim ki ağacın camdan daha uzak kalan tarafında bariz şekilde daha fazla dökülme var. Bende geçtiğimiz hafta, artık ağacın gücüne de güvenerek onu tam balkon kapısının önüne çektim. Aslında bulunduğu yerden sadece bir metre kaydırdım fakat burada çok daha fazla aydınlık alacağı gibi günbatımından önceki son bir saatte yatay güneş ışınlarını direk olarak da görebilecek. Bunun büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum.

İç mekanda hava akımlarından yoksundu. Bu durum bazı besinlerin yukarı taşınmasında olumsuz etki yapar. Son iki haftadır yeni aldığım bir fanla ağaç üzerinde hava akımı yaratıyorum. Ağacı yormayacak şekilde, yapraklarını hafifçe titretip, yeni ince sürgünlerini belli belirsiz kımıldatacak kadar bir akım oluyor bu. Şimdilik bu kadarı kafi diye düşünüyorum.

İster istemez ısı farklılıkları oluşuyor. Gün içinde makul bir ısıda olan ev akşam soğumaya başlıyor. Biz eve gelip ağacın bulunduğu salonu 26-27 derecelere kadar ısıtıyoruz. Ardından sabaha kadar 6-7 derece kadar bir düşüş yaşıyor ve gündoğumuyla tekrar biraz yükseliyor.
Bölgemizde doğalgaz olmadığı için elektrikle ısınıyoruz malesef, o da sürekli olmadığı için stabil bir ısı sağlayamıyoruz. Bu durum gelişmiş bir ağaç için çok sorun olmasa da böyle hassas bir ağacı, saydığım diğer şartlar kadar olmasa da bir miktar olumsuz etkiliyordur diye düşünüyorum.

Ancak çok da endişelenmiyorum. En önemlisi, gelişim devam ediyor. Durmadığı sürece çok da korkmaya gerek yok. Bu yaptığım ortam geliştirmelerinin de etkisini kısa sürede göreceğimi sanıyorum.

Ayrıca ağaç artık kritik süreçten çıkmaya yaklaşıyor. Hatta şimdi takvime bakınca farkettim, bugün tam üçüncü ayı doluyor. :) 17 Ekim'den beri bizimle.

Mevsim itibariyle sıkıntılı bir dilimde olsak da bu geride kalan süreyi gelişerek atlatmış olması sevindirici. Hatta ağaç uyanık ve gelişim gösteriyor olmasından dolayı, geçen sürede köklerini yeterince oluşturduğunu da düşünerek bu haftasonu yapacağım sulamayı güvendiğim bir gübreyle yapmayı planlıyorum. Bu, ağacın alacağı ilk gübre olacak. Şimdiye kadar sadece IBA, fungusit, vitamin, eser element ve aminoasit takviyeleri ile son sulamasında şelatlı demir takviyesi aldı. Artık düşük dozlu NPK almaya hazır olduğunu düşünüyorum.

Daha bol ışık, daha iyi bir hava sirkülasyonu, biraz daha etkili bir gübrelemeyle umarım bahar aylarına kadar devam edeceğiz.
Ardından balkona çıkacak ve umuyorum coşacak. :)

Umuyorum daha fazla sorun yaşamadan o günleri görürüz.

Bir fırsatta güncel bir fotoğrafını eklerim.

İlginiz için teşekkür ederim.

Sayın nicholai hel benzer bir konuda yardım istemiştim ama yardım alamadım. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=33229 gerçekten özellikle bir tane oldukça kötü durumda olan japon güllerini saksıya aldık. Ancak söken arkadaş oldukça hoyrat davranmış. Ben iki kere sulama suyuna iba hormonu koyarak suladım. Çok sulayarak var olan köklerini çürütmekten korkuyorum. Anladığım kadarı ile bu konudaki bilginiz iyi. Sizin kullandığınız destek ürünlerini ve nasıl kullandığınızı tarif eder misiniz. Benim ağaçlar sizdeki gibi yeni sürgün vermedi. Uyku döneminde olduklarını ümit ediyorum. Bahar ile birlikte canlanacakları anı dört gözle bekliyorum. Bakım için Ürün ve uygulamalarınızı paylaşırmısınız. Diğer bir sorumda şu olacak. Ben ilerde havai köklendirme ile de ikinci bir agaç edinirim düşüncesi ile boyunu biraz uzun bıraktım. Acaba hata ettim mi. Var olan kökler kısa bir gövdeyi daha mı kolay beslerdi. Bilmeden ağaca zarar mı veriyorum dersiniz. Eğer öyle ise şimdi kısaltmam fayda sağlar mı. Yoksa yeterince zedelendiler, daha fazla hırpalamamak mı lazım. Fikrinizi merak ediyorum.



GT-N8005 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sn. murat doğan,

Bir ağacı riskli bir durumdan kurtarmakta genel bakım bilgilerine hakim olmanın yanında o türün özel isteklerini bilmek de büyük önem taşır. Begonviller konusunda, bonsai denemelerimin öncesine dayanan bakım tecrübelerimle bir miktar yol katettiğimi ve artık bu türü biraz tanıdığımı düşünüyorum. Bunun faydasını da bu ağaç dahil mevcut dokuz bonsai adayı begonvilimde görmekteyim. Fakat japon gülleri konusunda malesef tecrübeli değilim, bu konuda size çok daha fazla yardımcı olabilecek, japon gülleri üzerinde tecrübeli üyelerimiz mevcut. Umuyorum onlar size yardımcı olacaklardır.

Dilerseniz açtığınız konudan devam edip neler yapılabileceğine bir bakalım. Umarım ağaçlarınızı hep birlikte kurtarabiliriz.

Görüşmek üzere.

teşekkür ediyorum uzun süre cevap alamayınca ümidimi kestim o konudan

Zaman zaman bazı konular gözden kaçabiliyor malesef. Umarım ağaçlarınız halen iyi durumdadırlar. Konunuzda Sn. sagol önerilerde bulundu ki kendisi japon gülleri konusunda deneyimlidir. Ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Umarım baharda güzel haberlerini alırız.

Görüşmek üzere.

Güncel halini ekliyorum.

Sadece fotoğraf çekmek için yerinden oynatmak istemedim. Kökleri ne kadar az oynarsa o kadar iyi.

Akşam güneşinde, balkondaki dostlarını izlerken...


Eklenti 465480



Hazır ters ışıkta silüet görüntüsü almışken, ileride yapmayı planladığım ilk form budamasının şablonunu da sizlerle paylaşıyorum.


Eklenti 465481

Sayın nicholai hel
Ağacınızın iyi olmasına sevindim, bu kadar zamanı atlattığına göre yanlış bir şey yapılmadığı takdirde uzun bir yaşama merhaba demiş artık. Başarılar..

Sn.nicholai hel.
Ağacın son fotoğrafı çok güzel görünüyor. Tebrik ederim. Tüm samimiyetimle tehlikeyi atlattı demek istiyorum.
Ağacın tasarımını şimdiden düşünmen için çok erken olmasına rağmen benide heyecanladırdı. Ama içindeki kurtda beni dürttüyor. Karışmadan edemiyorum işte. Ama seni tanıyorum, kızmazsın biliyorum.
Senin yerinde olsam ağacı sağa doğru eğer ve yukarıdaki çoklu dal gurubunu taç oluşturmasını sağlardım. Bu tür taç yapıları sizinkisi gibi mega kalın gövdeli ağaçlarda çok güzel duruyor. En sağdaki dala bağlı yine sağa doğru sarkmış dalı keser yukarıya doğru çıkan kalın dalı sadece bir kaç cm kısaltmakla kalırdım. Böylece 3 taç oluştururdum. Gerisi size kalmış...
Fotoğraflarlada yazdıklarımı anlatmaya çalıştım.
Bu arada dün yamadorideydim, iki ağaç çıkardım.
20 cm çapında eğri, ikiz gövde, 14cm kalınlığında yukarıda V olarak ayrılan iki karaağaç aldım. Elbette 2 yardımcımla bu ağaçları çıkartmak 7 saati buldu. Bahara ilk sürgünlerle ağaçları yayınlayacağım.

Sn. Adem Keskin,

Evet, bu çok riskli ağaçla üç ayı geride bıraktık. Beklediğimden çok daha iyi duruma geldi. Ben de artık çok daha umutluyum. Artık çok büyük ihtimalle hayata tutunacak diyebiliyorum. Eğer başarılı olursam, çok güzel bir bonsai olması da kaçınılmaz olacak.:)

Teşekkür ederim.


Sayın badrobot,
Benim de ilk günden beri aklımdaki görsel, eklediğiniz son çizimdeki gibiydi.:)
Zaten ağaç bunu gösteriyor, "ben böyle olmak istiyorum" diyor.
Aklımda sonradan oluşan çok radikal fikirler de vardı. Örneğin gövdedeki kavisi değerlendirerek dev bir şelale yapmak gibi.:) Ama üstünde kafa yordukça, ilk düşündüğüm, sizin de çiziminizde tasvir ettiğiniz formun en uygunu olduğunu düşünmeye başladım.

Bu formda ağacın alttan ilk dalı, sol alttaki kalın dal olacak. Haliyle o dalın üzerindeki ikincil dalların da ağacın en kalın dalları olması gerekiyor. Bu nedenle ağaçta telleyerek yere doğru eğdiğim ilk dallar da onlar oldu. Ağacın geri kalan dalları, ağaç sağlığına kavuştuğunda tamamen alınıp yeni gelecek dallar beklenebilir ve o yeni gelecek dallar doğru zamanda eğilebilir, ama bu ilk dal olacak sürgünleri ileride baştan oluşturmak zaman kaybı olacağı için onları biraz da risk alarak şimdiden eğmiştim. O eğdiğim dalları ileride sadece geriye doğru budayıp çatallandıracağım. Güçlerini mümkün olduğunca zirvede tutup orada güzel bir öbek oluşturmalarını sağlayacağım. Bu ağacın ilk öbeği olacak.

İkinci öbek aynı çiziminizdeki gibi sağda olacak. Orada aslında kesilecek kısmın çok da bir önemi yok. Böyle kalın bir ağaçta ne zaman nereden sürgün geleceği belli olmuyor. Kesilen bir yerden genç ağaçlarda olduğu gibi bir, iki değil, onlarca sürgün verebiliyor. Bu nedenle oradaki şu an gördüğümüz ana dallar zaten kaybolacak, etrafını yeni dallar saracaktır. Ama ben konikliği biraz pekiştirmek adına kalın dalı kesip nispeten ince olan dalı (ki onun çapı bile 3-4 cm civarında) bırakmayı ve o bölgeden gelecek tüm yeni sürgünlerle sık bir öbek oluşturmayı amaçlamıştım. Bu aşamada sizin önerinizi de değerlendirebilirim.

Zirvede ise ana silüeti bozan çapraz dal zaten aşikar. Hatta daha ikinci günden, "keşke ağacı orada kısaltırken bu dalı dibinden alsaymışız" demiştim. Tabii orada telaşla ağacı kurtarmaya çabalarken bunu düşünmemiz imkansızdı ama o dal artık her halükarda gidecek. Kalan dallarla yine çiziminizdeki gibi bir tepe öbeği yaratılacak.

Sonuç olarak ağaçtaki dizilim: "sol alt - sağ orta - sol tepe" şeklinde üç öbekten ibaret olacak. Fakat elbette, kafamızdaki form, çizimlerde biraz yavan duruyor, sizin de aklınızdaki şekil sanıyorum öbeklerin daha bir içiçe olduğu, daha doğal görünen bir modeldir. Örneğin şu ağaçtaki öbekler gibi;



Eklenti 465666


Gövde yapısı çok farklı olsa da öbek dizilimi konusunda örnek vermek için ekledim.
Bunun gibi bir yapı oluşturmaya çalışacağım uzun vadede.

Umarım o günleri de görürüz. ;)

Teşekkür ederim desteğiniz için.
Görüşmek üzere...

Ben olsam ikiz gövde giderdim, bu kadar uyumlu açılara sahip ikiz gövde bulmak zordur :)

İkiz gövde derken, ağacı sol alt ve sağ üst şeklinde iki öbekli mi tutmayı kastediyorsunuz Sn. Sakaki?

Bu ağaca her şey yakışır. Tütütüü!!!! Maşallah!!!

Herhalde Sakaki bunu anlatmaya çalışmış. Ben böyle anladım. Elbette ağaç ve zevk sizin. Bu ağaca herşey yakışıyor. ama kengai sitilleri içime sinmiyor. Biraz daha ince bir ağaç olsaydı olurdu...:) Benim halen fikrim 3 taçlı şekilden yana. Örnek fotoğraf bulursam yükleyeceğim. Akşamdan beri video arşivimi gözden geçiriyorum, bir videoda görmüştüm.

Eklenti 465745

gibi... :)

Sayın Sakaki, ilk günden beri aklımdaki form zaten birebir çizdiğiniz şekilde, ne eksik ne fazla. ;)

Yukarıda bunu anlatmaya çalıştım aslında, sonra eklediğim fotoğraftaki ağacın tek gövdeli olması sanırım biraz kafa karıştırdı, o ağacın sadece öbeklerinin birbiriyle ilişkisi ve doğal görünümünü örneklemek istemiştim, gövdesini değil, bu çizimle kafamdaki şekil tam olarak görsele dökülmüş oldu. Elinize sağlık. :)

Birkaç seneye gerekli dal yapısını oluşturabilirim diye düşünüyorum. İnşallah bu görseldeki gibi çiçekli halini de görürüz ilerde.


Sayın badrobot, elimde kengai tarzında geliştirdiğim üç begonvil oldu şimdiden. Bence de bu ağacı o tarzda zorlamak yazık etmek olurdu. :)
Bu ağaç kendini güzel hissedeceği formu zaten bize gösteriyor. Macera aramaya gerek yok dediğiniz gibi. :) Sizin de örneklemek istediğiniz form sanıyorum tam olarak Sakaki'nin çizimindeki gibi, yanılıyor muyum? :)

Aslında Sn. Sakaki yukarıda ikiz gövde deyince, acaba şöyle birşey mi önermek istiyor demiştim;

Eklenti 465906


Böyle de hoş olabilir, düşünülebilir diye içimden geçiriyordum.

Aslında bu yapılardan biri oluşturulup ileride diğerine geçiş yapılabilir. Kısa zamanda ufak dokunuşlarla, hatta belki sadece tellemelerle bu görsel etkiler türetilebilir.

Ağaç ana hatlarını bir bulsun da...
Gerisi kolay... :)

Çok ama çok güzel bir ağaç. Son mesajlardaki formları yakalayabilirseniz Türkiye'nin bonsai efsanelerinden birine sahip olacaksınız. Merakla ve sabırla takip ediyorum.

Sayın Nail Sarı, teşekkür ederim.

Ağaç tam sağlığına kavuşsun, öyle yaşasın da, efsane olmasında gözüm yok.:)

Ama şu da var, eğer ağacı istediğim sağlık düzeyine getirebilirsem, sonrasında çizdiğimiz formları yakalamak sadece zaman ve çalışma meselesi.:)

Aslında bu her ağaç için geçerli. Üzerinde doğru tekniklerle çalışıp, sağlığına özen gösterip, yeteri kadar da zaman tanınırsa her ağaç zaten güzel bir bonsai olmaya adaydır.
Bu ağacın tek farkı, hammadde kalitesi.:)

Hepimizin hayallerimizdeki bonsailere ulaşması dileğimle...

Merhaba sn.nicholai hel,
Agacin su anki durumu nasildir ? Inanin agaclar.net bonsailerinde en begendiklerim ve hikayesini ilginc buldugum bonsai adayindan birisi bu dev bodur begonvil.
Sevgiler

Sn. Charlaux, ilginiz için çok teşekkür ederim.
Ağacın maşallahı var, verdiği sürgünler salonun tavanına değiyor ve artık kendilerini taşıyamadıkları için yatayda büyümeye devam ediyorlar.

Aslında geçtiğimiz pazar gününü bu ağaca ayırmıştım. Önce ağacı, fotoğrafını çekebileceğim düz bir fon önüne alacak, ardından da geri budamasını yaparak artık balkona çıkaracaktım.

Fakat bunları yapabilmek, hatta sadece ağacı yerinden oynatabilmek için bile iki kişi olmak gerekiyor. Birlikte çalışmayı planladığımız arkadaşım rahatsızlanıp gelemeyince planlar en az bir hafta daha ertelenmiş oldu.

Ağacımız dışarıdaki güneşi camın arkasından izlemeye devam ediyor, heyecandan çiçek bile açtı, sabırsızlanıyor. ;)

Ben bu ağacı forumun gözbebeği olarak görüyorum. Maşallahı var. Son durumunu merakla bekleyenlerdenim.

Bu ağaç, onu bulduğumuz yerde eğer 7 saat daha bekleseydi üzerine güneş doğacak, bir sonraki günü asla göremeyecekti.

Bugün ise üzerinden 7 ay 4 gün geçmiş, ölmek bir yana, ömrünün ikinci baharını yaşıyor.

Bu yönden bakınca, ve elbette yaşına duyduğum saygıdan dolayı (muhtemelen benden büyük olduğu için;)), benim için de apayrı bir yeri olduğu tartışılmaz.

Fakat forumumuzda, üzerlerinde yıllarca emek harcanmış çok değerli ağaçlarımız varken, bu agaca bonsai cephesinden bakarsak şimdilik ancak "potansiyeli olan bir kütük" dememiz doğru olur. :)

Çok teşekkür ederim beğeniniz için. İnşallah "olmayı hakettiği gibi" çok güzel bir bonsai olduğu günleri de hep birlikte görürüz.

Cumartesi günü bu ağaç için ikinci bir operasyon niteliğindeydi.

Begonvilin güncel hali, 4.5 yaşındaki kızımla birlikte. ;)

Eklenti 497255


Ağacın kurtarma operasyonunu birlikte gerçekleştirdiğimiz arkadaşım, forum üyelerimizden 07sçs07. :)

Eklenti 497262



Ve ikimiz...

Eklenti 497256



Bu da yeni evinde açtığı ilk çiçek.

Eklenti 497257



Buradan sonra ağaç balkona çıktı ve üzerinde bir miktar işlem yapıldı. ;)

Ağacı bir süre bu haliyle hatırlayalım diye, şimdilik bu kadar... :)

Bakalım o çok özlediği güneş ve rüzgarla yeniden buluşması onu nasıl etkileyecek...

Üçünüzde çok hoş görünüyorsunuz.
"üzerinde bir miktar işlem yapıldı" demişsiniz. Bunu uzunlukları 150cm bulan dalların bir bölümünün budanması olarak algıladım. Ama umarım bu ağaçta şu an dalları en fazla %50 gibi bir budama yapmış olun. Önümüzdeki kışa daha ağaç güçlü girmeli, bunun içinde bu yaz ağaç kök sistemini geliştirmeli. Bu yüzden ağaca yaprak lazım.