harika bir arajman,nakkaşlar bir yandan,sukkulentler bir yandan,bayıldım,bayıldım...

Teşekkurler sayın Selis, bu arada kendimle acaba gurur mu duysam diye de düşünmedim değil. Kaktüs yetiştirmeyi beceremeyen biri olarak kaktüsü çiçek açtırıp, üstüne üstük birde meyve verdirmişim. ' ONDAN KOLAY NE VAR DEMEYİN LÜTFEN VALLAHİ ÇATLARIM' :))

Teşekkurler sayın Nuray topçu, yanlız itiraf etmeden edemeyeceğim nakkaşlarla hiçbir alakam yok zira kendileri orda çıkmayı uygun görmüşler. Ben bu kadar arsız birbitki görmedim, her saksımda, her bitkinin dibinde çıkıyor. Ne yalan söyleyeyim bazen yolup atıyorum :) Her yere nane oluyor çünkü :)

bazı yerlerde bu nakkaşlar çok çıkıyor gerçekten,ben de çok seviyorum ama sadece şöyle duvarlardan sarkıyor ya..sukkulent bir harika...yerörtücü gibi olmuş maşaallah..

Sayın züleyha hanım
demişsiniz fakat sizin balkonunuzu görünce kendi sayfamı kapatasım geldi. Her şey iç içe ve yemyeşil bir balkona sahipsiniz. Tam istediğim gibi bir balkon. Maşallah çiçekleriniz de coşmuş yani. ;)

Teşekkür ederim sayın resul22. İnsan bitki alemine bir kere daldı mı, bir daha iflah olmuyor. Herseyden olsun istiyor. Sonra da ortaya iç ice karmaşık bir görüntü çıkıyor. Olsun rengarenk açınca değmeyin keyfime. Hele aralarında oturup bir kahve icmek yok mu, bütün günümün yorgunluğunu alıyor. Daha ne olsun :)

Valla çok şanslısınız Züleyha hanım bu kadar güzel bir balkonunuz var. Ben bile çiçek sayım çok olmasa da her sabah çayımı salonda çiçeklerin içinde içiyorum. :rolleyes:
İç içe karmaşık bir görüntü olduğu kesin ama o karmaşık görüntüye hayranım ben. Eskiden köydeki evimizin önündeki ağaçlar iç içeydi orman misali bir görüntü oluyordu. Her daim bahçe gölge ve serin olurdu.

Japon gülü.....

Kendiliğinden çıkan petunya koyu mor, cizgili açtı. Yazın ölen petunyalardan tohum düşmüş demek ki :)

Sumbulteberin kokusu bir harika. Bütün balkon mis gibi kokuyor. Soğuk olmasa dibinden ayrılmayacağım hiç.

Mütevazi
 

Çok mütevazisiniz, zira balkonunuz ziyadesiyle zengin, Biraz önce gezdim ve bahar gibi içim açıldı, Hangisi daha güzel, paskalya mı, atlas mı, bardak menekşe mi, açelya mı, ortanca mı.... Seçmek mümkün değil..

Çiçeklerle birlikte bebiş de büyümüş, herşey çok güzel, tebrik ediyorum sizi

Mavişin derdi sicakla imiş. Havalar soğudu Maviş coştu ;)

Çok teşekkür ederim sayın papağan, elimden geldiğince bişeyler yapmaya çalışıyorum ama kısıtlı zamanda ancak bu kadar oluyor. Aslında biraz da ilgisizlik iyi geliyor çiçeklere. Cogu zaman sulamaya bile vakit bulamadığım oluyor. Saydığınız çiçeklerden maalesef atlas, bardak menekşe ve acelya artık yok. Ama tabi atlas aşkı başka birşeye benzemiyor, ufak bir Çelik diktim büyümesini bekliyorum.. Onlar ilgisizliğe pek tahammül edemediler. Ama paskalya çok vefali bir dost onca işkenceme rağmen beni bırakmadı. Ama eskisi gibi keyfi yok. Sanırım sulama konusunu iyi tutturamiyorum.

Japon gülümden bir kare daha....

hangi birini seveyim şaşırmış durumdayım ama japon gülü bir başka güzel maviş çok şirin sümbülteper in kokusunu bilmiyorum :( lakin hepsi fazlası ile güzel ellerinize sağlık.

:) uzun süredir sayfama fotograf yüklememisim ama kıs gelince çiçekleriminde benim gibi keyfi olmamasından kaynaklanıyor. Makyajsiz kameraya yakalanmamak icin sekilden sekile giren ünlüler gibi, bende solgun ve keyifsiz çiçeklerimi kameralardan saklıyorum.

Bu arada basıma gelen talihsiz bir olayı paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz cuma aksamı havalar iyice serinledigi icin birkaç saksı çiçeği içeri almak icin balkona çıkmıştım. Her ne kadar balkonun lambası yanıyor da olsa loş bir ışıkta saksıları ayırmaya çalışırken, eğildiğim bir anda aniden sag gözümde bir acı hissettim. Egilirken limon ağacımın dalını gormemisim. Sag gözümde derin bir kornea çiziği oluşmuş. İki gündür onunla uğraşıyorum. Ama ucuz atlatmisim, kornea kendini çok çabuk yeniliyormuş. Ama şimdi daha büyük bir problemim var, esim tutturdu limonu evden gönderecekmiş. Daha dogrusu bütün çiçeklerimi. Onu ikna etmekle uğraşıyorum :( Talihsiz bir kaza olduguna ve bunun ciceklerle bir alakası olmadığına henüz ikna edemedim.

Çok geçmiş olsun, sayın züleyha. İki kez benzer görünmez kaza yaşayan biri olarak, çok dikkat etmek gerektiğini söyleyebilirim. Bir keresinde çamın iğne yaprağı, bir keresinde de mısır yaprağı değmişti gözüme. Mısır yaprağının çok keskin bir kısmı var, çamın yaprağı da iğne gibi. Günlece gözümde bant ile dolaşmıştım, çekilen acıyı ve zorluğu şu anda unuttum gitti.:)

Eşiniz nasıl olsa bitkileri atmamak için ikna olacaktır. Benzer bir kazayı tekrar yaşamamanızı dilerim.:)

Kendiliğinden çıkan mor petunya çok hoş bu arada. Ellerinize sağlık. Sevgiler...

Sayın Züleyha, öncelikle çok geçmiş olsun. İnşallah eşinizle olan sorununuzuda çabuk atlatırsınız.
Ben japon güllerinize bayıldım çok güzeller maşallah. benimde renklilerden küçük 2 fidem var ama katmerli değil. Sizinkiler kışın kapalı balkondalar mı? bende bugün içeri aldım. Ama lila ve tek katmerli olan japon gülüm bahçede. zira onlar kışa dayanıklılar. İthal olanların soğuğa dayanılklı olup olmadıklarını bilmediğim için bende kış bahçesine aldım.

Geçmiş olsun Sayın züleyha,
Gözünüzün bir an önce iyileşmesini diliyorum.
Eşiniz çiçeklerinizi atmayacaktır,ben de arada sırada eşimle aynı tartışmayı yaşıyorum.Şimdiye kadar hiçbirini atmadı,çok ciddi olduğu zamanlarda bile.

Sayın sdurul,

Çok teşekkür ederim. Size de gecmis olsun. Gercekten acısı kötüymüş. Daha kötü olanı gozu kullanmamak. İlk gittiğim doktor çok kötü bir tablo çizdi. Zor iyilesecegini, derin bir çizik olduğu icin iyilesse bile hasar kalabilecegini ve görme kaybi olabileceğini söyledi, basımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dayanamadım dün göz üzerine olan Bursa' da bir hastaneye gittim. Neyseki o kadar kötü bir tablo yokmuş. İcim rahatladı. Dikkatli olmak lazım kesinlikle.

Bu petunyayi yaz basında dikmiştim. Sıcaklardan kurudu. Ben tohum alamamıştım ama ben farketmeden tohumları saksılara dağılmış sanırım. Benimde çok hoşuma gitti.

Sayın sevgi,

Teşekkür ederim gecmis olsun dilekleriniz icin. Japongulleri annemin çok sevdiği çiçeklerdi. Annemin hatıraları. O yüzden cesaret edip hiç dışarıda bırakmadım. Soğuklar başlayınca hep içeri alırım. Kapalı balkonum olmadıgı icin, bir de benim icin çok kıymetli olduklari icin salonumun baskosesinde dururlar. Ama bu sene bit problemleri olduğu icin mutfaktalar.

Gecen sene bir tanesini balkondan biraz geç içeri alınca , içerde bütün yapraklarını döküp, kuruma emaresi gösterdi. Ben de balkona geri çıkardım. Hatta sokecektim,bir türlü elim varıp ta sokememistim. Havalar ısininca tekrar canlanip, yaprak çıkardı. Çok şaşırmıştım. Bilmiyorum size ne derece yardımcı oldum, ya da olabildim mı ama benimkiler bu sekilde. Ama sunu eklemeliyim eğer içerde ışık almayan bir yere koyarsanız, yaprakları sararip dökülüyor. Eklemeden geçemedim ;)

Teşekkür ederim sayın Tıka,

Ben de öyle umuyorum ama umutlarım bosa gitmez. Zira esim hep şikayetçi oldu bu cicek ısinden, sanırım bu olayda üzerine tuz biber oldu. Neyse buluruz bir yol. Bu arada sürekli balkonunuzun takipcisiyim, bütün bitkilerimize hayranım belirtmeden geçemeyeceğim.

Her ne kadar görünmez kaza desek de görünür kaza bu ablam. Neredeyse eşine hak verecek kadar korkuttun beni.

Lütfen hala dalgın olduğun bugünlerde kendine çok dikkat et canım, geçmiş olsun...

Teşekkür ederim ablacigim,
Soz veriyorum daha dikkatli olacağım ;)

3ü bir yerde :)

Yılbaşımı yazın ölümden kurtardım. Bütün saksıyı dolduracak kadar büyüktü, çok sulanmaktan yapraklar döküldü, ancak bu kadar kaldı. Kendisini yalnız hissetmesin diye de misafirleri geldi ;)

Kavanozda koklendirmeye çalıştığım Abutilon ve mor begonvil. Abutilonlar tuttu ama mor begonvil konusunda şüpheliyim. 2 hafta kavanozun kapağını hiç acmadım, sonra da her gün 15 dk havalandirdim. Sanırım toplamda bir ay oldu dikeli çelikleri. Mor begonvil çeliğinin çoğu yaprağı döküldü, hala biraz yeşil yaprağı var ama yeni sürgün yok. Bakalım bekleyip göreceğiz.

Kavanozdaki çelikler :)

Sevgili sakdag'in hediyesi. Çok seviyorum bu çiçeği :)

Ne kadar çok büyümüş öyle... ;)

Bu arada aloe verayı balkonda mı bırakıyorsun kışın. Benim ki hala balkondaydı ama bu sabah ki --heryeri kar yağmışa çeviren-- kırağı gözümü korkuttu doğrusu. Biraz önce mutfağa çektim saksıyı...

Ve acmaya hazırlanan kalanchoe .....

Fotograflar hep yan yüklenmiş. Nasıl duzelteceğim bunları acaba?

Sevgili sakdag,
Ben gecen sene Aleovera'yı içeri almadım ama gözümde korkmuyor değil hani. Su keser mi acaba diye. İçerde yerim yok alacak, sanırım alamayacağım ama bence sen şansa bırakma. :)

Sevgili Sakdag,
Merak ettiğin Hoya'nın fotoğrafı bu şekilde. Geçen sene açmış çiçeği :) Çok güzel değil mi?

Sayın züleyha abla bu fotoğrafı yanlış anladım ön tarafta balık kılçığı atlas varya arkadaki yılbaşını göremedim atlasın tomurcukları sandım birden heyecanlandım bende de öle ufak bi balık kılçığı var acaba dedim benimki de böle tomurcuk yapacak mı ama sonraki resme bakınca anladım ufak bi hayal kırıklığı ve gülümsemeyle son buldu yanlış anlayışım ;):p

:eek::eek:;) Çok güzelmiş, çok beğendim. İnşallah benimki de birgün böyle açar.
Bu arada hoya pubicalyx silver pink olduğunu sanıyorum...

İsmini bilmiyorum ama sorunsuz bir tür olduğunu biliyorum :)) O kadar eziyet ettim ki ona bu yıl. Pamuklu bitle mi başı belaya girmedi, pamuklu bitten kurtarmak için sahibiyle mi başı belaya girmedi, sonra balkonda yakıcı güneşte susuz mu kalmadı, anlatsam roman olur çektikleri ama banamısın demedi. Şimdi bol yeni sürgün ve sanırım birkaç tane de çiçeği var :)

Ben diktikten sonra 1 yıl içinde açtı. Bence çok uzun sürmez seninkinin de açması Sakdag'cığım.

Sayın bay tömürcek,

Aslında ikinci fotoğrafı hiç koymayacaktım, ilk fotoğrafın çekim açısını özellikle o şekilde ayarlamıştım biraz latife olsun, kimler bu tuzaga düşer acaba diye ama sonra vazgeçtim :)

Bendekileri soğuk odaya attım ama sıcak yere mi alsam acaba diye düşünmüyor değilim. Zaten iki çeşit öldü, kalanları da öldürmek istemiyorum. Neyse yarın gelince detayları konuşuruz... ;)