Burada da iki kere diktiğimiz biberler ve bir türlü büyümeyen bamyalar.

Sayın fdemir; öncelikle emeğinize sağlık, bahçenizdeki bit ve basraların taşıyıcısı karıncalar olup onların şekerli sıvılarından faydalanırlar. Şöyleki bahçenizdeki bitkinin herhangibirinde karınca yoğunluğu varsa orada bit, basra veya afit olabilir. Bunlarla mücadelede eğer bulabilirseniz uğur böceği sebzelerin üzerine bırakabilirsiniz. Ben hobi bahçeme yakın yerde bulunca sebzelere bırakırım ve çok etkili doğal yöntem olduğu tecrübemle sabittir. Fakat uğur böceği denk gelmeside zordur. Benim bu gibi durumlarda kullandığım yöntem; acı biberi kaynatırım ve içine el sabunu rendeleyip katıp fısfısla sorunlu bölgeye uygularım. Bu yöntem benim tecrübe ettiğimdir.

Öncelikle bahçeniz hayırlı olsun.

Akşam sefası pancar köklü ve çok yıllık bir bitki, dökülen tohumlardan çoğalarak istilacı olabiliyor. Dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

Sayın feyzi yardımınız için teşekkürler. Bahçede bir kac ugur böceği görmüştüm. Bir daha ki gidişimde toplarım:) acı biberli karışım da denerim

Sayın dutlubahce ne kadar yayılıci olduğunu biliyorum. Zaten bizim bahcedekiler de yan bahçeden sıçramış tohumlardan yetişti. İlginize teşekkürler

Herkese merhaba;
Daha önce bahsetmiştim viyollerde fide yetiştirmeyi başaramayınca annem domates tohumlarını çimlendirip bahçeye açık alana ekti ve o fideler yetişip bahçedeki kalıcı yerlerine alındı.
Bahçemizden ürün almaya da başladık. Kabak, salatalık ve çilek. Çileklerin altına çam iğnesi veya saman serecektim ama fırsat bulamadım bir türlü. Yağmur da yağınca meyveleri toprağa bulandı. İşte fotoğraflar.

Bugün meyve ağaçlarımızdan bir kaç fotoğraf paylaşmak istedim. Armutta bir tane meyve var. Bu erik türünde ise sadece iki tane var. Elmalarda da bir veya 2 şer adet meyve var sadece. Vişneler olgunlaşmaya başladı bile ancak meyveleri çok küçük. Belki türü böyledir. bahçede iki farklı tür erik daha var ama birinin meyvelerinin hepsini yedik :) Diğerinin fotoğrafını çekmeyi unuttum.

Bu kabak tohumunu hazır almıştım yani atalık tohum değil. Geçen gün 2 adet topladım ve tadı çok güzeldi. Bahçenin bir kaç da genel görüntüsünü çektim. Bu sene pek düzenli ekim yapamadık. Kaba saba oldu biraz. Seneye daha düzenli bir bahçe yaparız sanırım :)

Bu arada bir de küçük bir ev yaptıralım dedik ve başladık. Önceleri prefabrik yaptıralım dedik kısa sürede bitsin diye ama babam betonarme istedi. Daha sağlıklı ve sağlam olurmuş, terleme yapmazmış, kışın buralar rüzgarlı oluyor prefabrik uygun olmazmış gibi şeyler söylediler diye betonarme işine giriştik.

Allah kolaylık versin, eviniz hayırlı olsun.

Avrupa'da bu tarz işlere "Rus iş" veya "Türkiş" derler.
Benimde kızdığım durumlardan biri.
Tuğlalar arasında boşluk bırakıp sıva ile geçiştirme.
Duvar bağlantısını kesiyorlar.
İtiraz ettin mi, bişey olmaz derler.
İşlerini düzgün yapmıyorlar.
Ama, biz 20-30 yıldır bu işi yapıyoruz derler.
Para veriyorsunuz yazık, işlerini düzgün yapmadıklarını uyarın!
Kendi bildiklerini uyguluyorlar.
Hoşunuza gitmeyen şeyleri anında itiraz edin.
Tuvalet ve banyo gb.yerlerin pencerelerini çok küçük koyuyorlar 80x80 yaparsanız cam olarak 70x70 kalır ve aydınlık olur.
Ustalara bırakmayın.
Örmüşlerse yıktırın.
Ben öyle yaptırdım.
Bu iş bir sefer olur, küçük gördüğünüz hatalar sizi ömür boyu rahatsız eder.
Hayırlı olsun sağlık ve mutlulukla oturun.

Teşekkür ederim Sayın dutlubahce

Sayın Kozanli önerilerinizi dikkate alacağım. İnşaat işlerinden anlamam. İşin içine girince yavaş yavaş öğreniyorum. Bahceyi satın aldığımızda mevcut bir temel vardı ancak temel çok düzgün değildi ve karşılıklı kenarlar aynı ölçüde de değildi. Yani yaptıran gonye almadan yaptırmış. Bu nedenle zemin çok uğraştırdi ve o kenarı yapmak zor oldu. Ben prefabrik yaptırıp zemin eşitsizliğini verandaya verelim dedim ama babama dinletemedim maalesef. Temeli yeniden gönye alıp duzelttirelim dedim onu da kabul ettiremedim. Ustalara konuşup bu taraf için ne yapılabilir bakalım.

Emeğinize sağlık, ilgili salatalık tohumlarınız atalık tohum mu yoksa hibrit tohum mudur ?

Bahçeniz ve sayfanız hayırlı olsun.

Babanız en doğrusunu düşünmüş. Ben de prefabrik tercih etmezdim. Yıllar önce görev yaptığımız köyde iki sene kadar prefabrik lojmanda oturmuştuk. Kışın ısınmaz, yazın çok sıcak olur. Daha sonra taş duvarlı köy evine geçmiş ve rahat etmiştik.

Kolay gelsin. Sağlıkla bitsin, güle güle kullanmak nasip olsun evinizi. Sevgiyle...

Sayın Feyzi bir çeşidi Atalık tohum. Henüz çiçeklerini yeni açıyor. Meyveler olgunlasinca fotoğraf paylaşacağım.

Bize de benzer sorunlardan söz edince babam betonarme yaptıralım dedi. Ustalara uğraşmak malzeme temini vs yorucu oluyor. Bittiğinde tüm yorgunluğumuz geçecek :)

Sayın fdemir; Atalık salatalıklarınızın gelişim ve verim performasını merak ediyorum. Arayışta olduğum verimi yüksek, reyhası hoş ve dirençli atalık salatalık tohumuna henüz ulaşamadık.

Sayın Feyzi bendeki salatalık verimi çok da yüksek olmayabilir ama az da sayılmaz. Hep birlikte göreceğiz :) ancak tadı çok güzel. Tohum elde edince isteyenlere gönderirim.

Herkese merhaba;
Hafta sonu bezelyeleri topladık. Yaklaşık 6 kilo kadar oldu. İlk fasülyelerimizi de topladık ve yedik :) Vişneler de olgunlaşmıştı onları da topladık. Mısırlar ve bamyalar çiçeğe durdu :)

Kavun, karpuz, kabak ve mor lahanaların gelişimleri güzel gidiyor. Fide olarak satın aldığım salatalıkları bir süredir tüketiyoruz. Ancak atalık tohumdan ve diğer tohumlardan yetiştirdiğimiz salatalıklar yeni yeni çiçekte ve küçük küçük meyvelerini görmeye başladık. Ancak fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Bir daha ki sefere artık :)Bizim memlekette salatalıkları iple asmazlar. Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz şekilde (gerçi geniş açıdan çekmemişim) sergen adı verilen bir asmalık yapılır ve salatalık tevekleri (ya da kolları) bu sergene sarılır. ürünler toprağa değmediği için kopartıp yemesi çok keyifli olur.

Bundan öncekiler güzel haberlerdi. Şimdi gelelim kötü duruma. Domateslerin durumu vahim. Ne yapacağımı bilemiyorum ve tecrübelerinize-tavsiyelerinize ihtiyacım var. Domatesin yaprakları pas lekesi gibi lekelenip kuruyor. Üzerinde meyveler varken hastalanıp kuruması çok üzüyor. Böyle olanları hemen kökünden söküp bahçeden iyice uzaklaştırdım ki diğer bitkilere de bulaştırmasın. Tarım ilacı kullanmak istemiyorum ama zor durumda kalırsam kullanabilirim. Tavsiyelerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

Resimlerden pek bir şeye benzetilemiyor. Mantar olabilir, netten domates mantar hastalıkları diye aratıp bakın, eğer doğruysa tespitimiz sistemik etkili mantar ilacı alın.

Tesekkurler Sayın TCM

Sayın fdemir; Ben domateslerinizin hastalık durumunu baktariyel leke hastalığına benzettim. Ev yapımı olarak ilaç muadili olmadığını biliyorum lakin yapraklardan alıp ziraatçilere danışabilirsiniz.

Çok teşekkür ederim sayın Feyzi.

Bende de oluyor. Resimlediklerinizden daha çok yaprak sararıyor. (Her fidede 3-4 dal olabiliyor.) Onları kesip uzaklaştırıyorum. Gübre desteği ve susuz bırakmama önlemleri alıyorum. Güçlü bitkiler atlatıyor. Daha güdük kalmış fideler epey uğraşıyor. (Çok sık olmamakla birlikte ölen de oluyor.) Genellikle mevsimi tamamlıyorlar.
Tüm anlattıklarım ağır etkilenmeme üzerine. İlaçlamadan deneyebilirsiniz. Yaprakları gösterdiğim 3 ziraat mühendisi ayrı tanılar koymuştu. Bende bu yolu seçmiştim. Üç yıldır uyguluyorum.

Teşekkürler sayın Portakal rengi. Ben de gülleci bulamacı hazırlayıp uygulamıştım. Mevcut hastalıklı olanları iyileştirmiyor ama yeni fidelere de sıçramasını engelledi gibi. Tam emin olamıyorum. Önümüzdeki bir kaç gün daha net bir şey söyleyebilirim. Hastalanmış olanlarda da hastalığın yayılması yavaşladı ama durmadı. Bu nedenle ben de fideyi kökünden söküp bahçeden dikkatlice uzaklaştırdım ki eğer bakteriyel veya mantarsa sağlıklı diğer fidelere bulaşmasın. İlerleyen günlerde hastalık yayılırsa sayın Feyzi'nin tavsiye ettiği gibi sistemik etkili bir ilaç da uygulayabilirim.

Daha önce bahsettiğim domateslerdeki hastalık iyiye gitmeyince bir örnek alıp ziraatçileri dolaştım. Viral olduğunu söylediler ve bakır içeren bir ilaç verdiler. Umarım kalan domateslerin hastalanmasını engelleyebilirim.
Yine daha önce bahsettiğim salatalıklarım ürün vermeye başladı. Annem "ilk meyveler tohumluk ayrılır" dediği için içim gitse de kopartmıyorum.
İlk fotoğraf Trabzon dan gelen tohumlar. Bu salatalık türü kısa ve tombul olur.
Diğerleri Samsun'dan (memleket :) ) gelen atalık olduğunu düşündüğüm tohumlardan. Onlar da tohumluk olarak ayrılmış durumda.

Patlıcanlar da ilk meyvelerini gösterdi.
Biberleri ve bamyaları da toplamaya başladık ancak fotoğraflarını çekmeyi unutmuşum :)
Bu Bodrum papatyası yıllardır balkondaydı ama o kadar keyifsiz ve cılızdı ki ne yaptıysam iyileştirememiştim. Bahçeye aktarınca coştu, üzerinden çiçekleri hiç eksik olmuyor. Çok canlı ve çok mutlu :)

Ben en çok bu fotoğrafı beğendim, salatalıklar çok güzel cacık olur gibiler. Özellikle nane ve zeytinyağ eşliğinde.

Sayın Feyzi aynen öyle çok güzel cacık oluyor:) Ama bunlar tohumluk ayrılmış durumda. Yakında döküm miktarı artar ve yemeğe hatta eşe dosta dağıtmaya başlarız bile :)

Öncelikle herkese tekrar merhaba diyerek söze başlamak istiyorum. Bazı sağlık ve iş problemleri yüzünden bir süredir forumla ilgilenemiyordum. Hatta bahçeyle dahi çok fazla ilgilenemedik. Buna rağmen yine de güzel ürünler aldık ve almaya devam ediyoruz. Bazı sebzeleri yetiştirmede başarısız bazılarını yetiştirmekte ise başarılı olduk. Bu başarısızlığın ardında bahçenin yanlış yerine dikmek, toprak ve su ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi problemler yatıyor. Tabi bunların hepsi tecrübe hanesine artı olarak da eklenmiş oldu. Gelecek sezonda daha bilinçli ekim-dikim yapmaya çalışacağım.
Öncelikle başarısızlıklardan bahsetmek istiyorum. Bal kabaklarından sadece 1 tane ürün alabildik onun da fotoğrafını çekmeyi unutmuşum. Daha sonra fotoğraf çekip atarım. Kabaklar bahçenin en alt sınırındaydı ve bu sınırda her ne kadar kullanılmasa da çok derin olmayan, DSİ yapımı küçük bir sulama kanalı bulunuyor. Biz de dahil tüm bahçe sahipleri salma su verdikleri için fazla su bu kanalda birikti ve kabakların tevekleri su içinde kalıp çürüdü. Kabak alamasak da çiçeklerinden bol bol dolmasını yaptık.
Bahçenin daha üst taraflarına süs kabağı denilen bir tür kabak da ekmiştim. Bu kabak türü yenmez ve normalde çok daha küçük olurken bizim bahçede daha iri oldu. Dalda iken yeşil, kopartıp bekletildiğinde sarı-turuncu bir renk alır. Biz çocukken neredeyse her köy evinde dantel serili yuvarlak kahve sehpasının üstündeki yapma çiçek içeren küçük vazonun yanına konurdu :) Daldaki hali var, kurumuş halinin fotoğrafını daha sonra çekip yükleyeceğim.
Kavun ve karpuz da bahçenin yanlış yerine ekilmiş. Onlar da fazla su içerisinde kalıp ürünlerin çürümesine neden oldu. Yine de bir kaç küçük kavun yiyebildik. Gerisini de toplayıp kelek turşusu yaptık :)
Fasulyeler başlangıçta yeterli su almasına rağmen ürün dökümü fazla olmadı. Gerçi diğer bahçe komşularımız ve köyden konuştuğumuz bazı kişiler de fasulyelerin dökümünün bu sene az olduğunu söyledi. Belki iklimsel bir durumdur. Diktiğimiz fasulye miktarına göre çuval çuval fasulye toplarız diyorduk ama yine de yedik, komşularla dostlarla paylaştık, eşe dosta dağıttık ve biraz da kışlık hazırlığına kullandık. Daha sonra zaten bahçeyle ilgilenemeyince çoğu kurudu.

Sıra başarılı olduğumuz sebzelerde. Birkaç farklı çeşit domates ekmiştik. Viyollerde domates fidesi yetiştirmekte başarısız olmuştum. Köylüler erken dese de 23 Nisan dan sonra 5-6 tane pembe domates ve sırık domates fidesi dikmiştim. Pembe domatesler çok erken geçti ama sırık domatesler bol bol ürün veriyor ve çok lezzetli. Daha sonra aldığım hazır fidelerin dikimi ise aşırı sıcaklara denk geldiği için kavrulmuştu. Annem de geç de olsa komşudan gelen tohumlardan bahçede fide yetiştirmişti. Şimdi o domatesler bol bol ürün veriyor. Hatta her hafta kova kova domates toplamaya devam ediyoruz. Bu domateslerden eşe dosta bolca dağıttık, kışlıklar bolca hazırlandı ve sürekli tüketiyoruz. Fotoğrafta üç çeşit domates görülmekte; pembe domates (hazır fide değil), köy domatesi (kırmızı, eğri-büğrü olan) ve diğer bir tür köy domatesi (daha düzgün şekilli). Bunlar bir komşumuzun verdiği tohumlardan yetişti.
Domatesleri dikerken sıra aralarını sık yapmışız. Seneye biraz daha seyrek aralar yapmalıyız. Daha önce bahsetmiştim, fidelerde kuruma problemi vardı. Gülleci bulamacı uygulaması hastalığı yavaşlatsa da durdurmadı ve tavsiyelere uyup bakır içeren bir ilaç alıp uyguladım, iyi geldi.
Biberlerin inanılmaz bir verimi var. Bol bol tükettik, dağıttık, turşular yaptık. Hala daha ürün almaya devam ediyoruz. Birkaç farklı çeşit biber ekmiştik, hepsi hazır fide. Sadece kapyalar kapya çıkmadı :) İnce kıl biber, Tokat köy biberi (çok lezzetlidir, ince kabuklu, kızartması da olur dolması da), kalın etli ızgaralık biber, iki çeşit acı biber var. Hepsinin fotoğrafı olmasa da diğer fotoğrafları daha sonra çekip yükleyeceğim.
Farklı zamanlarda iki çeşit patlıcan dikmiştik. Erken diktiğimiz bol bol döküyor ama biraz sert. Diğer tür ise daha uzun ve ince (kemer patlıcan sanırım) ve çok daha lezzetli ancak geç döktü. Hatta daha yeni yeni ürün vermeye başladı diyebilirim. Bu çeşidin de fotoğrafını çekmeyi unutmuşum. Bir dahaki sefere artık.

Patatesler biraz küçük olsa da ürün verimi boldu.
Börülcenin kurusunu da tazesini de çok severim. Evde salata yapmak için marketten aldığım paket börülceden deneme amaçlı öylesine ekmiştim. Keşke daha çok ekseydim :) Burada taze börülce salatası fotoğrafı paylaştım :)
Havuçlar da bir köşede kendi halince büyüyorlar. Parmak boyutunu geçtiler. Hatta geçen gün bir kaç tane kopartıp yedik.

Ayçiçeği ve mısır da bol bol ürün verenlerden. Ayçiçeğinin tohumu Malatya'dan gelmişti. Burada bahçeden çıkan ürünün sadece 1/3'ünü görüyorsunuz.
Patlak mısırın tohumu da tıpkı börülce gibi marketteki paketten :) Toplayıp kurutup deneme amaçlı patlattık da çok lezzetli gerçekten. Hiç fire vermeden patlıyor :)
Diğer mısırların tohumu ise memleketten eski tohumlardan. Fotoğrafta öyle görünmese de iri taneli düzgün sıralı olur. Bol bol haşladık, közde yaptık, tabi ki eşle dostla paylaştık ve dondurucuya da attık. Tazesini tüketemediklerimiz ise mısır unu yapılmak üzere ayıklandı değirmene gitmeyi bekliyor.

Gelelim meyvelere. Bahçemizdeki ağaçlar henüz 1 ya da 2 yıllık. Bu nedenle çok az ürün veriyorlar.
Üç ağaçtan toplam erik rekoltesi bu kadar. Bunlar da hep kurt doluydu. Yiyemedik.
Üç tevek üzüm var. İkisi toplam 1 kilo kadar üzüm verdi, biri ise hiç meyve vermedi. Çünkü daha çok küçükler. Seneye biraz özen göstermem lazım.
Ayvada ise 3 tane meyve var ve dört gözle olgunlaşmasını bekliyorum.

Salatalıklarda ise ürün azdı ama lezzetliydi. Burada bir kaç çeşidin karışık fotoğrafı var.
Bahçede yavaş yavaş sonbahar hazırlıkları yapılmaya da başlandı. Bir taraftan toplanıp diğer taraftan yeni ürünler ekiliyor. Kuruyan mısır ve fasulyeler toplanıyor. Verim alamadığımız kavun-karpuz alanı toplanıp yerine tere, roka, ıspanak ve marul ekildi. Hatta çıkım da yaptılar ama fotoğrafını çekmeyi unutmuşum.
Bir süre Tokatta değildik, memlekete gitmiştik. Oradan gelirken beyaz lahana ve kereviz fidesi getirdik. Onlar da bahçeye dikildi ve hepsi de tutmuş görünüyor.

Lahana dikimi sanırım çok geç.
Kışlık lahana şuan sarma döneminde.
Aralık içinde hasat ediliyor...

Sayın Kozanlı ben aslen Samsun/Bafra'lıyım. Bafra ovası ülkemizin en büyük ovalarından biridir. Çok çeşitli sebze yetiştirilir. Bizim oralarda sarmalık lahana Eylül başı gibi dikilir ve Şubat ayından sonra bahar başı hasat edilir. Daha erken dikilen lahana ise sizin de dediğiniz gibi kış aylarında hasat ediliyor. Fideleri lahana üreticisi olan akrabamızdan temin ettik. Onların fide diktiği dönemde alıp 10 gün kadar sonra da bahçemize diktik. Bu sırada da kökleri toprağa gömülü olacak şekilde muhafaza ettik. Diğer tür lahana da dikmiştik ama kezbi denilen zararlı dadandı ve baş toplanması olmadığı için söküp atmıştık.