![]() |
3 Eklenti(ler)
Alıntı:
Henüz on gün daha wiyana dayım. Ot yolumu zamanı gelmiştir. İlâç atmıyorum. Bir kaç kişi hariç sipariş veren olmadı. Sipariş alamazsam nasıl "Nohut Bank" kurabilirim ki! Nohut Bank a herkesi davet ediyorum... |
1 Eklenti(ler)
Bir iki değil yedi sekiz atımızın olduğunu hatırlarım.
Fakat buna benzer iki atımız vardı ki, sadece köy değil çevre köylerde dahi söz edilirdi. Atlar babamın ama abimin adıyla anılırdı çünkü, bakımları ile abim ilgilenirdi. Haciminin atları! Çift sürdüm eğersiz sırtına bindim iki tekerlekli arabaya koşar pazara şehre giderdim. O gün İki at bu günün bir mercedesiydi. Bu atlar çok farklıydı herkes hakim olamazdı güçlü kuvvetli ayrıca cesur olmalıydın. Abim öyle biriydi ve bizleri de öyle yetiştirmişti. Kendisi 1968 yılında Fransa'ya iş bulmak için gittiğinde çocukta olsak evde ki, gençlere kalmıştı bütün işler. Yani bizlere. Babamla çift sürerken ben terbiyeye (dizgin) dayanırdım yalnız yapamazdı. Ben öyle düşünüyordum. Babam çok güçlü bir bedene sahipti ama benim illa terbiyeye dayanmamı isterdi. Tabi ileri yaşlarda anladım ki babam beni alıştırıyormuş öğrenmem için yaparmış.. Ortaokul üçüncü sınıfı okurken hafta sonu şehirden köye gelmiştim. Babam 20-30 köyün muhasebesine bakıyordu köyde yoktu geldiğimde. Atları ahırdan çıkardım koşuya koştum bağ otlanmış arasını süreceğim, anam müdahalede bulundu, karışma sen ana! ben beceririm dedim ve bağa gittim.. Öğlen sonu babam köye gelir anam, oğlun atları aldı gitti söz dinlemedi git bi bak der! Babam yanıma geldi, bir elimde terbiye diğer elimle ise pulluğu tutuyorum kayılım başına gelince dönüş yaparken hem dönüyor hem de pulluğu tek elimle kaldırıp atabiliyorum... Babam, toprağa bağdaş kurmuş beni izliyor, yanına gelince "kolay gelsin" dedi. Sağol baba dedim. Tebessümle bayağı yer sürmüşsün atları bi dinlendir torbalarını tak da yemlerini yesinler dedi. Babamın bakış açısını okuyabiliyordum, ben gidiyorum dedi. Köye yöneldi ve ayrıldı tarladan. Tamam baba, bende akşama gelirim dedim. Bir dekar yer daha sürdüm akşam üzeri gün batımında köye geldim. Atları koşudan boşandırdım su verdim ahıra bağladım ve yem verdim. Zaman bahardı, bahar çifti sürüldüğü an atlar Hasan dağına yayılıma bırakılırdı, ta ekin hasat edilip harman anı gelene kadar Hasan dağında otlatılır en az iki ay süreyle. Ekin yolundu hasat harmana taşımak ve düven sürmek için atları tutar köye getirirdik. Benden altı ay büyük yeğenimle Hasan dağına atlarımızı yakalayıp getirmeye gittik. Yakalamak çok zordu, köyce ahali anlaşırdık hep beraber bir gün ayarlar beraber giderdik ve öyle de oldu. Atlar iki ay boyunca Hasan dağında besiyi almış güclü olur hakim olmak çok zor olurdu. Atları etrafı sarılır kayalıklardan oluşan kuytu bir yere sıkıştırır ve öyle yakalayabilirdik. Atımızın birini yakalamak hiç zor olmadı, san ki kendisi yanımıza geldi teslim oldu. Yeğenim ve ben henüz çocuk yaştayız 16-17, atımızın biri çok zayıf besi almamış, şaşırdık! Gem taktık. Atın ağzına gem takınca kan geldi. Ağzına baktığımız da dilinin yarıdan fazlasının kesildiğini gördük. Evet, Atımızın dilini kesmişlerdi. Eşeğimizi de canlı canlı sarnıca atmışlardı. Abimin Fransa'ya gitmesi meydanın boşalmasıydı bizim için. Aile içinde on şiddetinde deprem olmuştu. Babam ise geven yerken kendisi ısırıp koparmıştır diyordu.. Ben ve yeğenim küfürler edip, kim kesti ise bulup dilini kesmeye and içmiştik... Çobandan şüpheleniyorduk, yapmadıysa en azından yapanı bilir diyorduk. Çobanı sıkıştırdık, yemin-billah yapmadığını kimin yaptığında bilmediğini söyledi. Atımız fazla yaşamadı harman işi bitti kısa süre sonra öldü. Babam bizleri teskin etmeye çalışıyor bizlere öğüt verip olumsuz yakışık almayan hareketler yapmayın diyordu. Abim, benden altı ay büyük oğlunu yanına aldı beni de babam Bursa'ya gönderdi. Bir olay işleyeceğimizden korkuyordu. Hala içim acır, ne istediniz bu hayvanlardan? Bu canilerle malesef birlikte yaşıyoruz. Köy hayatı güzeldir doğa ile iç içe, ne yazık ki bu gb. olumsuzluklarda yaşıyoruz. 15-16 yaşımda atımızın dili kesilmiş. Eşeğimiz sarnıca atılmış onlarca köpeğimiz zehirlenmesini bire bir yaşadım. Son olarak iki çoban köpeğimizin zehirlenmesini görüp köpeklerin ağızlarından salyalar akarak can çekişirken ikisi arasında kurtarmak için koşturduğumda 20 yaşındaydım. Gözlerimden akan yaşa engel olamamıştım... Bütün canlılar bir ruh taşır, taşıdığına inanırım. Benim-senin-onun gibi bütün canlıların yaşama hakkı var. Ruhun şad olsun çakal atım... Seni hiç unutmadım doru atım... Canlıya saygı ve sevgi duymak insanlığın gereğidir. Kozanlı |
Sayın Kozanlı,
Anınızı soluksuz okudum, çok gurur verici gidiyordu; baba ve oğul arasındaki ilişki... Dil kesme ve sarnıç hadisesine geldiğimde kanım dondu. Kim neden yapar böyle birşeyi... İnanılır gibi değil...Onlar sessiz melekler, nasıl kıyarlar...Ben bilemedim, kelimeler kifayetsiz...:confused::confused: Ruhu şad olsun; çakal atın ve doru atın... |
Türk ve kazan hadisesi vardır sayın Kozanlı. Hikayenizi okuyunca ilk aklıma gelen o oldu. Bir yerde başarı varsa emin olun iki kat daha büyük kıskançlıkta vardır.
Alıntı:
|
Sevgili g.c.,
Cuk oturmuş, fıkra bu ya diye başlıyor ama ne yazık ki gerçeklerle bitiyor. Ne yazık, vay halimize vaayyy... |
Alıntı:
Kim neden yapar böyle bir şeyi Sayın g.c nın hikayesine katılmamak elde değil. Yapılan zalimliğe hâlâ kin duyduğumu söyleyebilirim. Yapılan hakareti Allah'a havale etmek gibi duyguyu bünyemde ve aklımda asla geçirmem. Fırsat beklerim. O acıyı mutlaka tatması gerek yapan. Malına değil canına kastım. Olay 1970 li yıllarda ben çocukken olmuştu. Her şeye aklım eriyordu. Vücudum da kırkın üzerinde köpek diş izi var. Yarıdan fazlası Viyana'nın göbeğinde vuku bulmuştur. Öyleyken bile hayvanlara sevgim sonsuzdur. Isırmak onun fıtratında var. Bu sevgiye nazaran ısırmalarını hep hayrıma yorumlarım. Karıncayı 🐜 incitmeye korkarım. Ama, hainlik yapana onun anladığı dilde cevabı vermelisin düsturuna inanırım. |
Anınızı kanım donmuş şekilde okudum sayın Kozanlı, maalesef böyleleri yanında insan kendi insanlığından utanıyor.
nohut siparişinde sıradayım bilesiniz. |
2 Eklenti(ler)
Sanki gök yarıldı mübarek, bahçe su ile doldu.
Oldukların kapasitesi yetmedi. Viyana. |
Sayfanız hayırlı, her şey gönlünüzce olsun.
|
Anacığım
1 Eklenti(ler)
Ne ağlarsın benim zülfü kaderim,
Buda gelir buda geçer ağlama. İşte geçti, yine bana kaldı soyka derdi anacığım. Sitemi eğitmen babamaydı. Sultan, bu kraliçe benim anam-annem canım, dünya ya on çocuk bahşetmiş her iki çocuk arasında da düşük yapmış toplam on dört ve üç asır’a imza atmış cefakâr Anadolu kadını anam. Çocukluğumdan hatırlarım her Allah’ın günü bir tekne hamur yoğurup ve tandırda ekmek yapar 5-6 ineği sağar sığır katımı çobana yetiştireceğim diye koştururdu. 20-25 eşek, 10,a yakın iş gücünde kullanılan öküz, 300,e yakın tavuk, 150-300 civarında keçi-koyun ve 7-8 at, kapımızda onlarca köpek-kedi bunların organize işi anacığımın elindeydi. Peşi peşine yaptığı çocukların küçük olmasıyla yardımcı olsun diye oğlunu on dört yaşında evlendirir. Aldığı gelin de çocuk olmasıyla yardımdan ziyade nüfus yapmıştır. Onun, çamaşır-bulaşık makinesi yoktu. Elektrik süpürgesi nedir bilmedi. Çıra ile aydınlatır geceleri yün eğirir çorap,fanile örerdi. Sergisini kendi (halı, kilim, palaz) dokurdu. Mobilyası taştan yapılmış sedirdi. Sandalyesi-koltuğu taştandı. Yemeğini odun ocağında veya tandır da pişirirdi. Tenceresine “hereni” derdi. Çanağı ağaçtan tabağına tirki derdi. Evinde akan suyu yoktu. Otuz beş metre derin kuyudan su çıkarırdı. Çamaşırını hasan dağında ki sarnıçlarda yıkardı. Bakrajda ısıttığı su ile yıkanır, yıkardı. Cumhuriyetin ilk eğitmenlerinden olan eşi görev yapmak için köylere atanınca bütün işi üstlenmiş, binlerce dekar hazine ve meralardan elde ettiği toprak arazi de cabası. Yakışıklı yeşil gözlüm dediği eğitmen koçası görev yaptığı köylerden bir de yamuklu (kuma) getirince nüfus kalabalıklaşmış. Sorardım! -Ana! –nasıl geçinirdiniz? Kavga etmez miydiniz? Kavga etmeye zaman mı vardı derdi. Merak etmeyin! Söyleyim! Anam tam beş kuma kadınla yaşamış bir Sultan. Bir tanesine de kendi dünür gitmiş. Üç asırlık bir çınardı 2004 yılında ebediyete uğurladık. Ruhu şad olsun. Duyar gibiyim, yuh diyenler ve dudak ısıranları… Anadolu kadını işte bu olsa gerek. İstemese de katlanmak. Cumhuriyetin kuruluşu ve bu günlere onların gayretleri, özverileri ile geldik. Babamın ilk eşi annem, gelenler 2 ile 10 yıl aralıklarla eğlenip kalmışlar. Ve bir tanesine kendisi dünürcü gidiyor. Dünürcü gittiği bayan peşine takılıp geliyor. Getirdikten sonra ise kıskançlık başlıyor. İki çocuk bırakıp o’da gidiyor. Ve bir diğer analığımın önceki eşinden olan oğlu; ben annemi götüreceğim deyince babam sessiz kalmış. Analığım babamın sessizliğine kırılmış olmalı ki oğlunun peşine takılıp gitmiş. Anam, babamın sessizliğine içerlenmiş. Analığıma eşlik ederek 2-3 km beraber yürüyerek uğurlamış. Helallaşıp ağlayarak ayrıldık derdi! Bir diğer analığım ise, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir zamanların…… namı değerin annesiydi. Abilerim, yaşamlarında giden analıkları hep ziyaret etmişlerdi. Sıralamada ben dokuzuncuyum ama hep sonlama derdi anacığım. Zayıf cılız bir yapım vardı, “sıracalı büyüyecekte adam olacak” derdi! “Evlenecek de karı idare edecek sıracalı” diyerek serzenişini dile getirirdi. Babam ise “armut dibine düşer” derdi. Çocukluğumda duyduğum bu sözlerin manasını yaşadıkça öğreniyordum. Armut 🍐 dibine düşer sözü doğru ama zaman o zaman olmadığından düşen armut kafamı kırıyor. Kozanlı. Viyana |
Elleri öpülesi çilekeş, cefakar ve vefakar annenize Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.. Çok duygulandım.. Anne, annelerimiz çok başka birşey, gerçekten çok kutsallar. Belkide dünya bu çilekeş annelerimizin yüzü suyu hürmetine dönüyor.
|
Zehirsiz Nohut
4 Eklenti(ler)
Komşularımdan nohut haberi geldi.
WhatsApp ile resim atmışlar. Telefon iletişim kurup bilgi aldım. Fideler dallanıp yayılmış, çiçekler açıyor. Her çiçek bir nohut demek. En az bir hafta yağmur ☔ fırtına istemiyorum. Çiçekleri döle bir dursun. İçinin otunu müsait bir zamanda bayan işçiler bulup yolumu için talimat verdim. Bayanlar bu konuda daha fazla itina gösterir. #NOHUT BANK#A üye olan zehirsiz Nohut yer. Unutmayın. Biz Çiftlik Bank değiliz. Cukka yapan hiç değiliz. |
Sayın Kozanlı yeni toprağınız ve mahsülünüz hayırlı olsun. Anlaşılan siz de Hasan Dağı nın diğer tarafındasınız. Bizim yerimiz de Kitreli de, belki duymuşsunuzdur.
Ot ilacında biraz kafam karıştı "atmayacağım, atmak istemiyorum" demişsiniz ama aramadık yer de bırakmamışsınız. Bulsaydınız atacaktınız belki de. Ama, bu ilacı Niğde’de ilaç satanları dolaşarak aradım yok dediler. "Sipariş versem getirin dedim, çok pahalı kim alacak dediler. 1 L ilac fiyatı 180 Tl bir de biz ekleyeceğiz dediler. Bugün Avusturya da Lagerhaus a gittim yinede buradan birkaç litre alıyım istedim. Bu marka ilaç Avusturyada yok. Satılan ot ilacını alıyım istedim. Çiftçilik belgesi istediler. " |
Ot 🌿 yolumu
5 Eklenti(ler)
Kendim uzaklardayım ama dostlarım ilgileniyor.
Nohut bitkisi güzel gelişmiş. Çokta ot var. Yaban otlar yolunuyor, ot ilacı atmadım. Ot yolumu bir hafta sürer diyorlar. "Nohut Bank" üyeleri bio ürün yiyecekler. |
SAYIN KOZANLI
nohut banka hiç bir ilaç kullanmadığınız ürünlerinizden almak için bende katılabilirim. :) nohut bank +1 ürünler bir olsun belki müşteri müşteri getirir mantığıyla daha çok kişi bulabilirim. |
2 Eklenti(ler)
İki saat ıslatıp 20 dk kaynatılıp afiyetle mideye indi.
Kalitesi ve lezzetliliğine diyecek yok. Umarım hasat bereketli olur. |
Kırcalı de iftar
2 Eklenti(ler)
Sırbistan dan Bulgaristan giriş gümrüğünde yaşadığım olumsuzluktan sonra Kırcalı de gönül dostları ile iftar yemeğinde mutluluk buldum.
Ülkeler arasında gümrük sorunları, sınırlar kalksa insanca özgürce seyahat etmek ne güzel olurdu. Beklentileri karşılamadığın an saatlerce didik didik aranıyorsa, cüzdanına varana kadar bakılıyor ise, 2-3 saat zaman kayıbı insanı ruhen yoruyor. Sıcacık dostluklar olmasa olumsuzluklara katlanmak zor olsa gerek. Teşekkürler can dostum butikinde bol kazançlar... |
Kolaylıklar dilerim.Kozana geliyor musun hiç. Bende uzun yıllar hep dışarılardaydım.Şuan memleketteyim artık.Bahçemle elimden geldiğince uğraşmaya çalışıyorum.
|
1 Eklenti(ler)
Niğde’ye geleli henüz bir hafta oldu 2. Kez elektrik kesildi.
1. Sinde 2 saat 🕒 kesilen elektrikler 30 dk oldu yok. Hemde bayram gün, süper ülke olmak böyle bişey! Alternatifi görmeyenler için gayet normal. Ben normal karşılamıyorum. Sayfama "not" düşüyorum... BAYRAMIN 2. Günü. |
Alıntı:
Dadaloğlu nun Kozanoğlu şarkısını çok severim. Sanırım buradan esinlenerek nik olarak kullandım. Şehrin gürültüsünden pek hazlandığım söylenemez bu yüzden kendimi sık sık yaylalarda bulurum. Adana ya göre Kozan sanırım yayla sayılır. Umarım birgün yolum düşer Kazanan. Saygılar... |
3 Eklenti(ler)
Nohut başak tutmaya başladı.
Bir yandan da yeni dal ve yeni çiçekler açmaktadır. Çalışacak işci bulmakda inanın çok zorlanıyorum. Bölgede gurup halinde çalışanlar var ama temiz iş yapmıyorlar. Günlük 65 TL artı 15 tl yemek parası veriyorsun yapılan işe bakıyorsun miden bulanıyor. Vatandaş işe değil sohbete geliyor. Laf, söz çare etmiyor. Avrupa'da bu insanlara ekmek vermezler. |
Bilgiler için teşekkürler.Kozandan zamanında çok fazklı yerlere dağılmış ve kozan ,kozanoğlu gibi soy isimler alınmış olduğundan sordum. Yolunuz düşerse elbet beklerim sizi misafir etmekten onur duyarım. Adanaya göre daha sakin ,daha doğal bir yer.Benim bulunduğum bölge yayla gibi bir yer zaten. Hava serin genelde. Kozanlı olmasanız da sizi tanımak güzel
|
2 Eklenti(ler)
Nohut yolma tavına geldi.
Herkes yiyeceği kadar yolsun. Ot ilacı atmadım. Zehirsiz.... |
Nohutları satışa sunacakmısınız sayın Kozanli ?
|
Önce bir hasat edip kaliteye bakmam gerek.
İçime sinmeyen bişeyi başkasına sunmam etik olmaz. Hele bi hasat edeyim bilgi sunarım... |
Hasat
2 Eklenti(ler)
Bugün nohut hasadına başladım.
Tarihe gün düşeyim. |
Merhaba sayın Kozanlı; yaptığınız en büyük hata bence monokültür uygulaması eğer bir bölgeye tek bir çeşit ürün ekiyorsunuz eğer o bölge bende olsaydı birden fazla ürün yetiştirip biri zarar yapsa bile biri kar ederdi ve bu şekilde dengeleme yapabilirdiniz. Poli kültür tarım uygulamaları yapmanız bence daha güzel yerinde olur diye düşünüyorum.
Ayrıca yaptığınız hata bence insana güvenmek yapmamak lazım artık insanımız tembel iş bilmez oldular. zarardan başka bir şey değil... Bana kalsa mibzer ile tek sıra halinde ekim yapıp ot yolumundan tutta çapaya ve söküm işlemine kadar insan kullanmayıp makineyle kısa sürede iş görürdü diye düşünüyorum insan gücünden daha ucuz ve hatta başınız ağrımazdı. |
Alıntı:
S. Dongyul, ekimi mikserle yaptırdım. Sözde 25 cm ara ile 11 cm de bir tohum aralıklarla ekim yapıldı. Ben bu ülkeden ayrılalı 42 yıl oldu. Bu arada sadece yıllık izine gelip gittim. 42 yıl önceki insanların verimliliğini aradım ama yanılmışım. Bu gibi ortak işler yaparsanız insanları tanıyabiliyorsunuz. Sizin de dediğiniz gibi kendi beden gücünüz yoksa bu işlerle uğraşmayacaksın. Haklısınız insanımız çok verimsiz. Avrupalılar “ bir Avrupalının yaptığını beş türk zor yapar” derler! Kızardım ama hak verdim. Üretmek söylemle olmuyor. Bir emekli aylığı almamış sayarım. Yol kısayken dönerim. |
Harman
2 Eklenti(ler)
Dün harman işi bitti.
Bu yıl nohuta rekolte oldukça düşük. Fide üzerinde bolca görünen başaklar malesef boş. 20 dekar alana 300 kg ekim yaptım henüz tartmadım ama 500 kg nohut alabildim. Benim "nohut bank" iflas etti. Ben de yapmasaydım içimde bir ukde kalacaktı. Bundan böyle bu gibi işlerle uğraşmam. |
20 dekar alana 300 kilogram nohut sonuç 500 kilogram ürün gerçekten çok kötü üzücü bir durum geçmiş olsun. Eğer suyunuz varsa sılajlık mısır ekin olmadı brokoli karnabahar beyaz lahana yapın tam zamanı.
|
Tarım işi zor ,dışardan bizim gibilere kolay geliyor ama işin içine girince çok uğraş istediğini ancak anlıyoruz. Daha küçük alanda birden fazla ürünle uğraşabilirsiniz hem daha zevkli hem de verimi fazla oluyor
|
Herkes bildiği işi yapsın!
4 Eklenti(ler)
Hiç deneyim ve bilgi sahibi olmadan nohut ekimini yaptım.
Sonuç hüsran. Bugün Niğde/ Kılavuz köyünü ziyaret ettim. 1850 rakım da çilek 🍓 tarlasını görünce direksiyonu kırıp ziyaret ettim. Sahibi kafası kırık Muhterem ile tanıştım. Kafası kırık Muhterem, bilinen yöntem dışı üretim yaptığından dolayı "senin kafan kırık" demişler. Çevre halkı ile üretim ve ekim konusunda zıt düşünüyor. Nohut tarlalarına götürdü, nasıl ekim yaptığını dekarına kaç kg tohum saçtığını anlattı. Bir kök ten kaç dene olduğunu gözlerimle gördüm. İki kök alıp eve getirdim üzerinde kaç tane olduğunu mutfak masasına yayarak saydım. TAM 594 TANE VARDI. Şaştım kaldım. Bir tohum dan 594 tane nohut bir tencere yemek 🍴 demektir. Bu kafası kırık Muhterem işi biliyor. |
Çilek
4 Eklenti(ler)
1850 rakım da nadir görülen çilek 🍓 tarlası.
Doğal yöntemlerle ürettiği çiçekleri bölge halkının gereksinimine sunuyor kafası kırık Muhterem. Çok güzel tatlı çilek 🍓. |
Gidip kafamı mı kırsam ne?
Sizinki gibi geniş alana değil, ama kendime yetsin diye nohut ekmiştim. Henüz hasat etmesem de verim iyi diyordum. Ama Kafası kırık üstadın nohutları görünce pek şaşırdım. De desem bilmem. En iyisi maşallah diyelim. |
kozanlı
bu kafa kırık muhterem hangi yöntemle üretiyormuş merak ettim. şöyle ki bizimde sizinkiler kadar olmasa da suyu olmayan bir tarlamız var. buraya ya ekin ekeceğiz ekmek için ya da nohut vb. susuz olabilecek ne olursa. kafa kırık muhterem bu kadar taneyi toplayınca insanı bir cezbetmiyor değil. yöntem hakkında püf noktaları biliyorsanız paylaşabilir misiniz? |
3 Eklenti(ler)
Anlattıklarını anlatayım.
Muhterem 50 yaşında. Köy halkının yöntemi dışında iş yaptığından dolayı kafası kırık demişler. Onunda hoşuna gitmiş demek ki, "bana kafası kırık Muhterem" derler dedi. Ben de kafası kırık dersem zoruna gitmesin Muhterem dedim! 5-6 tarlaya nohut ekmiş hepsinin başına gittik baktık inceledik. Diğerlerinin ektiği tarlalarıda görüp inceledik. Diğerlerinin nohutu benim nohut gibi cılız ürün az. Kafası kırık Muhterem; nohutu serperek ekim yaptığını Mikser kullanmadığını oldukça seyrek 40-50 cm aralıklarla tohumun düştüğünü bahsetti. Ve pullukla sürdüğünü tohum en az 15 cm derin de olmasının gerektiğini söylüyor. Mümkün olduğunca geç ekim yaptığını Mayıs 20 den sonra. Kırmızı tişörtlü kişi Muhterem. |
kozanlı
paylaştığınız bilgiler için çok sağolun. umarım bizler ve siz bir sonraki deneyimde bunu kullanacağız |
Dut Restaurant'da İzmir
1 Eklenti(ler)
Üç günlük bir ziyaret.
Buca Karakolu bir dile gelse neler anlatır neler! Uzun zamandır çok istenilen buluşma isteği ve tanışmak için bir araya geldik. İzmir/Sahilevler - Narlıdere Dut Restaurant'da birlikte olduğum, ağırlayan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Terasa oturup sohbet etmek bir ayrıcalıktı. Ama, beni çok konuşturdunuz. Fatma Hanımın “ay inanmıyorum, filimlere konu olacak gerçek bir hikaye” deyişi halâ kulaklarımda. Yine buluşmak için sözleştik. Tekrar geldiğimde terasa konması için koca bir atlas çiçeği hediye edeceğim… Sağolun dostlar çok çok iyiydiniz… Sizleri özleyeceğim tekrar geleceğim… |
Antalyada kelle paça cı Şemsi
3 Eklenti(ler)
Sabah kahvaltısı kelle-paça çorbasını bir gurup
Arkadaş Konyaaltında içmeye kavilleştik. Hesaplar Hatice hanım havale? |
İsparta
3 Eklenti(ler)
Akşam Burdur / Ağlasun ilçesinde konakladım.
Ağlasun Sagalossos ile adını tarihe kazımış. Yeşil ve oksijen deposu emekliliğin tadını burada geçirmeyi çok isterim. Şuan gülleri ile adını özdeşleştiren İsparta ilimizdeyim. Serin ve güzel bir hava var. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 12:04. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025