Ve nihayet dağ menekşelerim göründü:)

Onları ilk kez D kısmına, dağ çilekleriyle birlikte dikmiştim lakin çilekler neredeyse menekşeleri ezip geçiyordu. Öyle olunca 'kaçalım kaçalım' deyip birkaç menekşeyi almış, başka bir gölgeye taşımıştım. İyi ki yapmışım. D kısmında hiç dağ menekşesi kalmamış ama burada yaşıyorlar. Nasıl olsa çoğalırlar. İnşallah:)

Eklenti 641224

Bir bilgi, gerçi çoğunuz biliyorsunuzdur: Dağ menekşeleri çok güzel kokar, ayrıca bu menekşelerin aromatik yağı saçlar için çok faydalıdır. Saf halde elde edilemeyen aromatik yağlardan biridir menekşe yağı. Lakin basitçe elde edilebilir, maserasyon dediğimiz bir yöntemle, çok kolay. O muhteşem kokulu çiçekleri koyu renkli bir cam şişeye alın ve üstüne tercihen zeytinyağı koyup bekletin. Maserasyon bu zaten, uçucu yağı sabit yağın içine çekmek. Şampuana katılabilir.

Çuha çiçekleri ve obrizyalar da merhaba dedi:)

Bu yıl daha ziyade taşlarla uğraşarak başladık ama... arada bu çiçeklerin yüzlerini göstermesi, insanı coşturuyor.

Eklenti 641228

Eklenti 641229

Eklenti 641230

Taş seki çalışmaları:

Eklenti 641305

Eklenti 641306

Eklenti 641307

Eklenti 641308

Taşların oluşturduğu uygun olan her boşluğa mavi obrizya diktim:)
Obrizyalar baharı ilk karşılayan çiçeklerden, azıcık bir toprak uzantısı olursa derli toplu sarkacaklarını umuyorum.

Eklenti 641309

(Hepsi bitsin öyle paylaşayım diyordum ama başlangıçlar da mühim.)

Bahçeniz gittikçe güzelleşiyor. Aynı siyah gözenekli taşlardan burada hıdırlıkta park yapımında kullanmışlardı. Yakından bir yerden geliyordu. Arada hiç beton kullanmamışsınız. Benim yerimde de mecburen kullanmadık. Ancak ustalar duvarı daha kalın yaptılar. Hiç düz duvarım olmadı. Arazinin şekline göre yapıldı duvarlar. Aynı şekilde gömme merdiven de yapıldı. Olabilecek yerlere. Sanırım tamamlanmamış. Bir basamak daha merdiven yaparsanız toprakların dökülmesini önlersiniz.

Clemantislerde sıkıntım bulunmakta. Arada yükselti farkı dışında muhtemelen sulama sıklığım da var. Bakalım benim ikili bu yıl uyanabilecek mi?

Obrizya tohumlarını beş yıl önce aldığımda çimlendirememiştim. Bu yıl yeniden aldım. Umarım farklı renklerde yayılıcı, kalıcı bir şekilde olurlar. Sizde kışı çıkartınca 1300 metreye yakın rakımda da olabilir diye düşünüyorum.

Kayaların arasına toprak olunca limon kokulu kekik veya yayılıcı kekiklerden dikerseniz görüntü ve koku çok güzel olur. Aynı şekilde campunalalar da kayalık yerlerde büyümeye bayılıyorlar.

Menekşeler biraz yer bulup yerleştikleri zaman kısa bir sürede tohum veya yanlarından çıkan filizler ile kısa zamanda bulundukları yeri kaplıyorlar. Hiç endişelenmeyin.

Kolay gelsin.

Maşallah maşallah sevgili nuaymu taşlar çok güzel oluyor, bir de üzerlerinde obrizyalar yayılmış hayal edince muhteşem olacaklar inşallah. Emeklerinize sağlık, rastgelsin.

Ba-yıl-dım. Taş set duvar tek kelimeyle harika olmuş. Tam böyle bir ara duvara ihtiyacım var. Alta beton atmadan olmaz kayma yapar diyorlar. Kendi imkanlarınızla mı yaptınız. Yoksa bir usta ile mi çalıştınız.

Taş bahçeniz şu haliyle bile çok güzel görünüyor. Çiçeklendikten sonra da harika görünecek eminim. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Adım adım paylaşın lütfen, zevkle takip edeceğiz.

Sağ olun sevgili Muda, taşları özellikle o şekilde yerleştirmek istedik.

Tutulacak toprak kısım aşırı yüksek değil, o yüzden beton harçla tutturmadık, inşallah sorun olmaz. Gerçi sorun çıkacağını pek sanmıyorum, yıllar önce kendimce bir taş duvar denemem olmuştu, 70cm yüksekliğinde felan. Hemen yakın çevreden topladığım taşlarla böyle eğimli bir duvar yapmıştım, o taşlar bunlardan çok küçüktü:) Gören herkes, abilerim dahil, 'bu kış bu taşlar yıkılır gider boşuna uğraşıyorsun' demişti. Değil yıkılmak, daha da kavileşmişti o taş seki. Lakin minik taşlarla büyük bir alana seki inşa etmek çok vakit alacaktı, yavaş yavaş yaparım derken.... evin oda zeminlerine şap dökmek için geldiklerinde.... boruları tel altından geçirmek uğruna, kazmayla benim duvarın bir kısmını yıkıvermişler. Orada değildim o esnada, biraz üzüldüm sonra amaaan dedim, bahçe sınırıydı zaten. Neyse, uzun hikaye:))

Ve gözlem gücünüze hayran kaldım:)
Merdiven henüz tamamlanmadı, bir ya da iki basamak daha eklenecek.

Obrizyaları mini fide olarak almıştım, hemen tutunup yayılıyorlar, tohum döküp taze fideler çıkartıyorlar. Hem dertsizler hem de çok tatlı. Dona dayanıklı olmaları ayrı güzellik, sizin orada da olurlar. Çiçekli hallerini de seviyorum, çiçeksiz hallerini de. Çiçekleri geçince de baştan ayağa yeşil çiçeklermiş gibi duruyorlar.

Campanula'ların kaya aralarını sevdiğini öğrendiğim iyi oldu, birkaç campanulam var, onları da taşıyayım:)

Yayılıcı kekiği basamak diplerine düşünmüştüm. Menekşe de basamakların yan kısımlarına olur sanki, o kısımlara beyaz ballıca da olur:) Çok iş var, çoook. Ne harika:))))

Teşekkür ederim:)

Biz bu yıl kafa dikine gitmeye karar verdik, taş seti kendimiz yapıyoruz.
Daha önce bu taşlardan çok çok küçük taşlarla bir deneyimim olmuştu, her çeşit laf söylendi "şöyle olur böyle olur". Hepsini bir kalemde silmeyeyim, nihayetinde iyi niyetle söyleniyor. Toprağın, taşların, arazinin yapısı, seki yüksekliği... gibi etkenler sonucu değiştirebilir.

Bu taşları çok sevdik, toprağı neredeyse kucaklıyorlar, toprak da onları kucaklıyor:) Bir yerleştirince milim kıpırdayalım demediler. Yerleştikleri yerden kayma yaparlarsa... tutup tekrar yerleştireceğiz demektir. Bu şekilde yapmayı özellikle tercih ettik, aralara sarılıcı-sarkıcı bitkiler dikmek istediğimiz için:))))

Sağ olasınız sevgili YeniGine, gözümde çiçeklenmiş hayalleri, canla başla yapıyoruz. Böyle güzel dileklerle, sizlerin bahçelerinde gördüğümüz örneklerle ilerlemeye çalışıyoruz:)))

Süper:) Ben de "sevindirik oldum da daha bitmeden paylaşıyorum, bekleyemedim" diye kendi kendime söyleniyordum. Bu hafta sonu büyük çardağın yapımına başlanacak, daha keyifle yazarım artık. Teşekkür ederim:)

@ nuaymu, pek güzel olmuş taşların yerleşimi, elinize sağlık. İnsanın çevresindeki güzelliklerde emeği, düşüncesi, çabası olmalı. Usta gelsin çim kaplasın, öteki usta gelsin taş döşesin, bu da gelsin yolu düzeltsin kolay oluyor belki daha da güzel oluyor ama içinde dolaşınca kendimi göremiyorum ki ben.

Aubrietaların duvarlardan aşağıya yayıldığını düşünüyorum da mükemmel olur. Tek tip istemezseniz aklınızda sedum da olsun. Sürekli yapraklı kalıp, yaprakları eğrilip bükülmeyen, yani yaz-kış diri kalan ve çabuk yayılan cinsleri var, uğraştırmazlar hiç, benim bahçede vardı ama adını hatırlayamadım hangisi, denk gelirse aktarırım.

Sağ olun TCM, gönlüm açıldı, ne güzel söylediniz. Üstünüze alınmayın, bir doktor arkadaşım var, bir nevi kişisel doktorum da sayılır:dilli: geçenlerde tutturmuştu "adam tutup yaptırın bahçe işlerini" diye. Bir de inatçıdır ki sormayın:p
He dedik ve kendi bildiğimizce devam ettik, ediyoruz. Adam tutup yaptıracaktıysam, sadece seyredecektiysem... bahçe edinmeye niye uğraşayım ki, gider parka seyrederim. Her şeyi hazır yapıveriyorlar.
Toprağa dalmanın keyfi başka:)

Sedum önerisini de not aldım.
Taş seki yapılacak birkaç kısım daha var, uygun olan yerleri bütün bu önerilerle değerlendireceğim inşallah. Teşekkür ederim:)

Sayın Nuaymu; Gerçekten becerikli yeteneklisiniz hayal etmişsiniz ve yapıyorsunuz çok hoşuma gitti...
Taş bahçesinde mor ve yeşil Osmanlı çimi kullanabilirsiniz çok şık duracaktır... Ayrıca taşların arasına yıl boyunca sürekli çiçeklenme olacak şekilde çeşit çeşit çiçekle dizayn edebilirsiniz bu sayede her zaman dolu dolu olabilir ^^

Ayrıca aklıma geldikçe ekleyeceğim taşların arasına karayosunu bulabilirseniz sızdırmazlık sağlar ve birliktelik görünümü verir... Karayosununu ormanaltı örtü dokusundan taşıyabilirsiniz ^^ Eğrelti, lavanta, aslanağzı hatta nane bile dikebilirsiniz da güzel durur düşüncesindeyim..

Bunları da yazdım:)

Karayosunu fikri özellikle hoşuma gitti, çok teşekkür ederim.:)

Dün bir aubrieta taşıdım, bir lavantayı kökten üçe ayırıp onu da taşıdım. Nakkaş sarmaşığın ısıtmasız ev içinde yeterince palazlandığını düşünüp onu da diktim.
Hepsini yaptıktan sonra ığıl ığıl bir yağmur başladı. Can sularını vermiştim ama yağmurun güzelliği başkaydı. Şimdi ne haldeler, merak ediyorum. Aubrieta ve lavanta zaten dışarıdaydı ama nakkaş sarmaşık acaba geceyi nasıl geçirdi.
Yarın ilk iş ona bakmak olacak. Zaten istemesem de bahçeye girer girmez görülebilecek yere diktim, istersen görme.:)
Fotoğraf çekecek halim kalmamıştı, fotoğraflar daha sonra.
(Üç-dört bitki dikmekle bu kadar yorulunur mu diyeceklere.... o kadarcık iş yapmadım:D)

12 Nisan, phlox subulata.
Bir nisan fotoğrafı çekeyim dedim:)
(Aslında minicik küreğimin fotoğrafını da çekecektim ama... unuttum).

Eklenti 643882

Şu şımarıkları buraya almam lazım:)
Öndekileri geçen yılın sonbaharında dikmiştim, 15 Mayıs itibariyle bu haldeler.
İlerde görünen bıdışlar da kısa sürede öyle olur.

Eklenti 648954

Gelelim küçücük küreğin hikayesine:

Nereden kaldıysa kalmış, ahşap saplı minicik bir kürekti. Sapı hemen kırıldı tabii.
Bunun üstüne hmmmm dedim, sağlam demek ki:) Demirci ustalar büyük çardağı yapmaya geldiklerinde, tam takım gelmişler hazır, kaynak makinası vs. hepsi yanlarında nasıl olsa diyerek... küçücük küreğin o küçücük kafasını tutup demirciye gösterdim. O da bana böyle bir güzellik yaptı.

Gelin görün ki... bu kez de küreğin kafası yamuldu. E tabi, istilacı bazı bitkileri kökten sökeyim derken... neyse işte.

Çardak hemen o gün bitmedi, arada bir sürü işler güçler ve bir yeğen düğünü geçti, ustalar çardağın kalan kısmını bitirmek için geldiklerinde, yamuk kafalı küçücük küreğin halini gösterdim, göstermek zorunda kaldım:dilli:

Şimdi de doğru düzgün bir minicik kürek bekliyorum bakalım. Demircinin sözü. Sapasağlam ve kavi bir şey olacak, olması gerekiyor. Kök sökeceğiz herhalde:p

Eklenti 648955

Çardak demişken, şöyle bir şeyler yapıldı, bitti sayılır.
Boyası felan tamam olunca bir şeye benzeyecek:)

Eklenti 648956

Eklenti 648958

Büyük çardağın son hali sayılır. Boyanacak, salıncağa uygun şilte yapılacak.
Gerçi şimdiden sallanılabilir durumda:dilli: ama bir haftadır sallanılamıyor, niye? Görünen alana çim tohumları serpildi. Trifolio dediklerinden serptik, yoncalı olandan. Yonca ve çimi biçtikçe tavukları besleyeceğiz.
Tavuklar yok şimdilik, önce kümes yapılması lazım:mad:

Eklenti 649121

Acemi işi domates ve salatalık. Sebze bahçesi kısmı tamamlanamadı, fidelenen tohumlar ziyan olmasın diye oraya buraya, gözüme neresi denk gelirse diktim birşeyler. Tutarlar da büyürler inşallah:)

Eklenti 649122

Şunları cosmos'a benzettim, yürüyüş yolunun (o da bitmedi:mad: ) kıyısında çıkmış. Cosmos ise uygun yerlere taşınacak. Halim kalırsa tabii:p
Aman, orası da güzel.

Eklenti 649123

Bu Clematis'in kırmızısına hastayım, fırın çatı ayaklarından birinin köşesine dikmiştim.
Nihayet ilk çiçeğini gösterdi:)))

Eklenti 649124

Çardağın boyutları ve yaklaşık maliyeti ne kadar oldu acaba? benimde benzeri bir düşüncem varda.

15m-3,30m bu kısım. Veranda önünde de 10,80m-1m gibi bir alan var, yazın sıcağını bilirsiniz, veranda önündeki kısmı, gölgeye rağmen güneş zemin döşemelerine çarpıp yüzümüzü yaktığı için istemiştim.

Salıncak demirleri vs. dahil... demir maliyeti 1300,00 TL
civarında. Yaklaşık söyleyebiliyorum zira ilave birkaç parça gerekti. Yine ek yapılması gerekecek, usta veranda önündeki kısmı daha da sağlamlamak istiyor. Rüzgar aşırı şiddetli olabiliyor bazen, o yüzden. Bir de sardırmayı düşündüğüm bitkileri taşırken esneme yapmasın diye.

Ustalık maliyetini bilmiyorum:)

Sevgili Akçabardak'a fotoğraflı teşekkür etmenin vakti geldi, çok çok çoook teşekkür ederim:)

Bu vakte kadar asma çubuklarından tık yoktu, ümidimi kesmedim, yağmur alabilecekleri bir yerde beklettim ve sonuç:

Eklenti 650035

Akçabardak dut fidanı da göndermişti sağ olsun, o fidan da yaprak çıkarttı, fotoğrafını çekeceğim en kısa zamanda. Asma çubuklarının bugünkü halleri daha güzeldi, yapraklar daha belirginleşmiş, hatta çıkmış:) Neyse, demek ki asmalarla barışık gideceğiz. Yani inşallah öyle olur.

Bugün 2 clematis daha diktim, kaçamak bir gidiş olduğu için hızla dönmem gerekti. Kayıt niyetine yazıyorum buraya: C.Rouge Cardinal ve C.Westerplatte.


(Bakıyorum da fotoğrafta iyi görünmüyor o asma çubukları, olsun, yenisini en kısa zamanda... ve tabii yapraklar daha büyümüş haldeyken... onları yüklemek nasip olur. Şimdilik saksıda duruyorlar.)

Bir yerde bahçenin bir kısmının doğal floradan oluşması gerektiğini okumuştum, şimdi kaynağı ve yüzde kaçlık kısmın böyle olması gerektiğini hatırlamıyorum ama çıkardığım sonuç şuydu:

1. Kendi bahçemde sadece büyük çardağın altını çimlendireceğim. Bunu da çimden ziyade yonca ekimiyle yaptım;)
2. Çiçek düzenlemesine ayırdığım kısımların geri kalanını doğal kır yeşilliği kaplasın, yani kendi haline bırakayım, çim gibi. Burada sadece işgalci ve dikenimsi, istemediğim bitkileri ayıklayıp biçeyim. Yavaş yavaş olacak.

3. Bahçeye giderken, hemen o çevrede görüp beğendiğim kır çiçeklerinden bir kısmını buyur edeyim ki onlarla da güzel bir bahçe düzenlenebilir diye düşünüyorum. Zaman gösterecek.

Kır çiçeği buyur etme kısmını geçen yıl denemiştim, kökleriyle birlikte birkaç çiçeği kendi bahçeme taşıdım. Normalde zaten o ortamın çiçeğiydi lakin inşaat vs. yüzünden toprak hartos partos olmuştu. Neyse.
Bu yıl bakarken bakarken... o taşıdığım çiçekler yeniden göründüler :p

İşte sümbül kafalı pembe bir kır çiçeği. Artık her yıl açar diye düşünüyorum. Her ihtimale karşı iki yere taşımıştım, aynı yerlerinden çıktılar:)))

(Tanıyan bilen varsa, ismini öğrenmek isterim elbette.)

Eklenti 653190

[QUOTE=nuaymu;1509235]Sevgili Akçabardak'a fotoğraflı teşekkür etmenin vakti geldi, çok çok çoook teşekkür ederim:)

Bu vakte kadar asma çubuklarından tık yoktu, ümidimi kesmedim, yağmur alabilecekleri bir yerde beklettim ve sonuç:

Eklenti 650035

Akçabardak dut fidanı da göndermişti sağ olsun, o fidan da yaprak çıkarttı, fotoğrafını çekeceğim en kısa zamanda. Asma çubuklarının bugünkü halleri daha güzeldi, yapraklar daha belirginleşmiş, hatta çıkmış:) Neyse, demek ki asmalarla barışık gideceğiz. Yani inşallah öyle olur.


Sevgili nuaymu, çok özür dilerim, mesajın gözümden kaçmış bu gün gördüm.
O günden bu zamana epey bir zaman geçmiş, umarım asmaların durumu iyidir.
Tutmadıysalar eğer Ekim ayında tekrardan gönderirim, dutlarda bir sorun olmamıştır umarım. Sevgilerimle

Sevgili nuaymu, çok özür dilerim, mesajın gözümden kaçmış bu gün gördüm.
O günden bu zamana epey bir zaman geçmiş, umarım asmaların durumu iyidir.
Tutmadıysalar eğer Ekim ayında tekrardan gönderirim, dutlarda bir sorun olmamıştır umarım. Sevgilerimle[/QUOTE]

Sevgili akçabardak; özre hiç gerek yok:) Ben de arada bir girebiliyorum zaten siteye.
Dutlardan biri yaşıyor, onu evden kaçırmak zorunda kaldım. Bizim şaşkın kedi, bir baktım dut yapraklarını yiyor. Asma yapraklarını da yerdi bulsa:mad: Minik olan dutu halletmiş. Büyük olan şu durumda:

Eklenti 653413

Gerçi bahçeye dikseydim daha iyi durumda olurdu ama onu dikmek istediğim yer henüz hazır değil.

Yaprak asmalarını dikeceğim yere de nihayet karar verdim, henüz onlar da saksıda:)

Eklenti 653412

Bizim küçük çardağın son hali:

Eklenti 653414

Sn. nuaymu resimde görünen çiçek "Misk Adaçayı - Salvia sclarea" dır. Bulunduğum yerde çok fazla miktarda bulunmakta, hoş güzel esans gibi bir kokusu var. Dayanamadım tabi çayını da yaptım içtim, aroması çok keskin. Tarifi burada paylaşmıştım , sizin için detaylı bilgiler mevcut ;)

http://www.agaclar.net/forum/1512273-post186.htm

Süper:)
Sizin sayfanızda gördüm sanki ama emin olamamıştım. Teşekkür ederim. Çok severek almıştım bahçeye.

Sevgili SDurul’dan bana kocaman bir paket geldi. Durul ailesine çoook teşekkür ederim, benden zengin kim var? Şu güzelliğe bir bakın:

Eklenti 653688

Eklenti 653689

Eklenti 653690

Eklenti 653691

Olaylar şöyle gelişti:

Geçen yıl Sevgili Akçabardak, sayfasında dut yaprağından ve çok nefis yaprakları olan bir yaprak asmasından sarma yapmıştı, özenip bir yorum yazmıştım. Ah istesem, diye içimden geçirmiş ama isteyememiştim. Bir de ne göreyim? Akçabardak bana bir mesaj yazmış, mesajda o duttan ve o asmadan gönderebileceğini söylemesin mi? Söyledi ;)

Sonra bazı hastalıklar, hastane olayları yaşadık biz. Babam vefat etti, siteye giremedim. Biraz kendimi toparlayınca hemen ağaçlar.net’i açtım tabii. Aslında toparlamaya yardımcı olsun diye daha ziyade. Ve bir mesaj daha:
Sevgili Akçabardak söz verdiklerini hazırladığını söylüyordu. O kadar zaman geçmişti, ben ortalarda görünmemiştim ama unutmamıştı. Güzeller güzeli:)
Tekrar teşekkür ederim.

Sonra yine bir müddet siteye giremedim. Bu arada Sevgili Güler Hanım, C.Armandii çelikleri yapmış ve isteyenlere göndermiş, o da bir başka güzel, gülleriyle, güleç yüzüyle, harika bahçesiyle. Tabii sayfanın devamını daha okumadan, çelik hazırladığını ve isteyenlere göndereceğini öğrenince ben hemen Güler Hanım’a ‘C.Armandii isteyenler listesi’ne adım yazılsın diye mesaj gönderdim. Ama aaaa! Sayfanın devamını okuyunca anladım ki gönderilmiş bitmiş. Güler Hanım ne dese? Bir dahaki sefere gönderecekmiş. Kimi geri çevirdi ki?

Ve Sevgili SDurul. Sayfasındaki haseki küpelerinin mavisini çok beğenmiştim, o da hemen tohumlarından gönderebileceğini yazmıştı. Tohum beklerken, dünya kadar çiçek geldi. Yani bunları hazırlamak bile nasıl iş, nasıl bir beceridir, hürmetler, sevgiler binlerce kez:)

Kargo dün geldi, bahçeye ancak hafta sonu gidebileceğimden… o vakte kadar bekleyemezlerse diye aklım gitti. Ben de hemen onları saksılara yerleştirdim. Zaten bir kısmı saksılarda kalıcı olacak. Evde kalan saksılara acilen diktim. İyi ki bütün saksıları, viyoller dahil, gitsin bunlar deyip bahçeye götürmemişim. Zaten önce bir kendilerine gelsinler değil mi? Hem acele yok, yavaş yavaş, bu şuraya bu buraya uyar deyip tadını çıkarta çıkarta dikeceksin.

Ne güzelsiniz hepiniz.
Yazmayacaktım ama yazacağım:)
Özellikle Hoya carnosa. Onunla hatıram var, çocukluğumun çiçeğidir, yaz gecelerinde pencereden dalan esintiyle kokusu odaya yayılsın diye annem onu hep esinti alabileceği yere koyardı. Batı pencerelerinden birine. O mis kokusu insana serinlik hissi de mi verirdi, belki. Öyle güzel hatırlıyorum. Ve çok çiçek açardı, annemin elindendir muhtemelen, dilindendir hem de. Sonra o çiçek bana kalmıştı ama annemi istedi sanırım. Küstü. On yıldır, on yıl olmuş, alsam mı bir tane ya gene bakamazsam deyip durmuştum. Ama demek vakti gelmiş, Sevgili SDurul, haseki küpeleriyle birlikte Hoya carnosa ve diğer çiçek isimlerini yazınca, bir baktım ağlamışım. Üzüntüden değil, tarif edemeyeceğim, karışık :)

(Soru: Hoya’ları doğruca saksıya diktim, önce köklendirmek mi gerekirdi?)

Eklenti 653692

Güle güle büyütünüz, Sevgili nuaymu. Ben bir şey yapmadım, hepsi agaclar.net'in güzelliği. Ben de çok gözyaşı dökmüşümdür PC başında. Anılar, yaşanmışlıklar, duygusallık, arkadaşların yaptığı güzellikler.:)

Sadece haseki küpesi tohumu için kargo yapmak içime sinmezdi. O görmüş olduklarınız hepsi birer arkadaş hatırası. Hele jineop'tan gelen tradescantia andersoniana ve ajuga reptans, hem dona dayanıklı hem görselliği güzel. Soğuğa dayanıklı olduğu için paylaşmak istedim. Sedumlar ve sempervivumlar da öyle. Hem kolay çoğalıyor, hem kışın koruma istemiyor, çiçekleri de çabası.

Hoyalar için, bazıları köklüydü zaten. Köksüz olanları suda köklendiriyorum önce, toprakta bir türlü başarılı olamadım. Tercih sizin.

Kolay gelsin, firesiz tutsun hepsi. :)

mehabalar,

bahçeniz çok güzel! ellerinize , emeğinize sağlık. Bu resimdeki mavi çiçek - Keten bitkisidir :)

Teşekkürler bilgi için:)

Sn. nuaymu yeni çeşitleriniz hayırlı olsun güle güle yetiştirin. Bu güzellerin çiçekli hallerini merakla bekliyoruz. ;)