Sevgili Taşlıbahçe çok sağolun,teşekkür ederim şimdilik çok uzak ta olsa bu mutluluğu, torun sahibi olmayı sizler de yaşarsınız inşaAllah.
Ağaçların budanma zorunluluğu olmamasına çok sevindim. Çünki bu bende müthiş rahatsızlık yaratıyordu..Zor zar büyümüşler,gözlerime dolan o güzel yeşil enerjiyi kes kes at. Çok üzülüyordum. Özür dileyerek soracağım: Kuzum siz ziraat mühendisi misiniz?
Gerçi nice mühendisler var ağaçtan daldan anlamayan ya. Doğrusu mesleğinizi de merak ettim.
Yani şimdi ağaçlarımı budamam şart değil mi? Meyvelenmek için budanma ihtiyaçları yok öyle mi. Allah sizden razı olsun annenize, yavrunuza,eşinize bağışlasın. Birgün gelsin torunlarınız olsun. Kalın sağlıcakla..

Hayırlı uğurlu olsun. Allah analı babalı, nineli dedeli büyütmeyi nasip etsin.

Yerli yazlık elmalar da sanırım amasya elması gibi bir yıl verip ikinci yıl vermiyorlar. Geçen yıl bende elma olanlarda bu yıl hiç yok. Çok güzel sürgün veriyorlar. Geçen yıl olmayanlarda ise bir kısım var. Tabi bu işte elma, armut çiçeklerini yiyen bakla zınıların katkı payı var mı bilemiyorum. İki yıldır oldukça fazla zarar veriyorlar.

Bu yıl en iyi olan asmalar. Eğer üzümleri de salkımları kadar olursa çok güzel bir yıl olacak.

Benim aldığım yer uzun yıllar boyunca budanmamış. Aşılı olanların altından bir kısım aşısızlar çıkmış. Tabi belirli bir süre sonra aşılı kısmı kurutuyor. Bademe aşılanan erik altından ondan daha güçlü bir şekilde badem çıkmış. Bir kısım bademler çok kötü durumda. Tabi çoğunluk ağaçların hepsi için geçerli gibi. Geçen yıl öncelikli olarak asmaları budattırdım. Gençleştirme budatması yaptırdım. Bir kısım ağaçları kendim budadım. Budadığım ağaçlar ve asmalar biraz gübre ve su ile çok daha güzel oldular. Geçen yılki formlarının çok ötesindeler. Hala daha budanacak ağaçlar var. Benim öncelikle yaptığım kuru ve görebildiğim fazlalıkları alıyorum. Belki bir profesyonel kadar değil. Biraz fazla uzun sürüyor. Ancak ağaç daha canlı oluyor. Geçtiğimiz yıl meyve vermeyen ağaçlarda meyve var. Budananlar budanmayan ağaçlara göre çok fazla fark var.
Geçtiğimiz yıl yerel elmaların dip sürgünlerini biraz temizleyip budamıştık. Bu yıl yerlerini değiştiremeyince onlar çok sağlıklı oldular. En kalın ve yeri müsait olanı bırakıp diğerlerinin yerlerini değiştirmem gerekecek.

Sn.Muda; Hayır dilekleriniz için çok çok teşekkür ederim. Olmayanlara da nasibetsin.

Elmalar hakikaten bir yıl güçlü bir yıl zayıf ve ya hiç olmadı bu seneki gibi. Ben don yakmasına bağlıyordum ya belki bu yıl yok yılıdır.Ama diğer meyveler de de ürün yok. Bir diğer konu aldığımızda çok yoğun dal yaprak salan bütün ağaçlarım zayıfladı. ben bilinçsiz budama ile ilgili olduğunu sanıyorum. Hatta önüne çilek diktiğim küçük elma ağacım kurumaya gidiyor. Kurumaya giden ağaçları döndürebilmek mümkünmü dür acaba.
Toprak analizi yaptırmayı da düşünüyorum artık sağolsun Ağaçlar.net.

Tabii ki araları çalı gibi birbirine karışırsa yer yer seyreltilir.
Üzümlerde bu sene ürün güzel. Sürücülerin sürekli ''tek dala bırakın daha güçlü olur,,tavsiyelerinin altında işlerini kolaylaştırma çabaları olduğunu sanırdım. Bu sene kesin öyle olduğunu anladım. İki üç gözlü 1-2 kol daha bıraktırdık. Üzümler iyi eğer besleye de bilirse. Tabii ki asmalarda budama şart ama biz sulama ve gübreleme yapmadık hiç. Kardeşim bundan 4-5 yıl önce gübreletmişti bağını ot baskını oluyor, üzümü de neredeyse olmuyor... anlamak mümkün değil. Hepimize kolay gelsin.

Gözünüz aydın. Sağlık, sıhhat içinde analı babalı büyüsün. :)

Teşekkür ederim. Allah razı olsun herkesten..

Yukarıda yazdığım "Tohumdan yetişen, budanmaya alışmayan ağaçların bence budanmaya ihtiyaçları da yok; onlar dalını, yaprağını gayet bilerek, güzelce uzatıyorlar, her hareketlerini tam olması gerektiği gibi yapıyorlar." bu bilgi tohumdan yetişen ve budanmaya alıştırılmayan her ağaç için geçerli.

Nihayetinde ağaçlar insanlardan önce de, budanmadan meyve veriyor ve tüm dünyayı kaplıyorlardı. Gerek kolay meyve toplamak için bodurlaştırmak, gerek meyve verimini arttırmak, gerek ışık almasını, havalanmasını sağlamak için yapılan budamalar amaca hizmet ederler ama burada asıl amacın ne olduğu önemli.

Benim kendi amacım uzun ömürlü, mümkün olduğunca verimli, sağlıklı ve mutlu ağaçlarla birlikte yaşamak. Biraz edebiyat gibi görünse de gözlemlerim ve araştırmalarım bunun gayet mümkün olduğunu gösteriyor.

Diğer taraftan ağaçların yapıları budama veya aşılama nedeniyle bir kez bozuldu mu budanma ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Bu durumda da o ağacın kendine özgü dallanma yapısını bilerek, yabani formlarını inceleyerek ona özgü olan yapıya yönelik budamalarla bu işi azaltmak en uygunu.

Hastalıklı, kuru dallar gibi durumlarda veya çoğunlukla budamalardan kaynaklanan ve dengesiz gelişip üst üste binen veya gereğinden fazla yoğunlaşmış dallarda bir doktorun müdahalesi gibi o problemlere yönelik budamalar ise ayrı konu. Yapılmaları yararlı.

Aslında burada birkaç cümleyle özetlemeye çalıştığım bu konu derin derya bir konu. Bir ara bu konuyla ilgili bir yazı kaleme alırım. Geçmiş deneyimlerle birlikte Taşlıbahçe'den örnekler de bir çoğalsın ilk fırsatta...

Bu arada ziraat mühendisi değilim; 2 hafta daha görsel sanatlar öğretmeniyim; bazı iş kolları için "alaylı" kavramı varsa da mühendislik için duymadım; bir deneme olarak "alaylı ziraat mühendisi" olmaya adayım desem belki doğru olur :)

Sn.Taşlıbahçe; Budama konusunda sizin deneyimlerinizle savunduklarınız, benim bir bayanın anca bilceği kadar ve kendi görüşlerim zaten örtüşüyor:
Ben bunu sadece ağaçlar üzerinde savunmuyorum; Her konuda, insan sağlığında, insan ilişkilerinde, sosyal yaşamda, aile hayatında çiçekte, böcekte herşeyde; Doğallık bozulur sa denge bozulur.
Bugün modern tıbbın bile sağlıkta birçok yanılgıları var veya yapacağım derken yıkıntıları olmuyor mu.. Güya tedavi eden antibiyotiklerin en basit örnekle barsak florasını bozduğunu ve bu arızayı en doğal gıda Kefirin onardığını hepimiz biliyoruz.
Ben size katılıyorum,ağaçları aşılarken, budarken hele de ilaçlarken nasıl doğal gücünü yok ettiğimiz aşikar. Tabii ki gereği kadar,asgari uygulamalar kaçınılmaz.
Evet bence de siz bir ziraat uzmanı olma yolundasınız. Görsel Sanatlar derken bizim mesleki günümüzün Resim-iş öğretmenliğimi dir? Hele karakalem desen çalışmalarınızdan biraz tahmin etmiştim. Hayırlısı olsun seçtiğiniz yeni meslek ve uğraşı daha da kutsala hizmettir.'' Elinizde bir fidan var sa onu toprağa dikiniz,, diyen bir peygamberin ümmetiyiz....hayırlarla kalınız.

Teşekkürler Sayın Asmalıtepe, yazdıklarınıza katılıyorum.

Yeni bir çağa girdik, giriyoruz. Bildiklerimizi bir kez daha değiştirmek zorunda kalacağız gibi görünüyor; bildiklerimiz değiştiğinde de insan yaşamına, kültürüne, tekniğine dair ne varsa, büyük, küçük, aşağıda, yukarıda ne varsa değişiyor. Hayırlısı...

Gözünü para hırsı, koltuk hırsı ve ne türlü hırs varsa o hırsın bürüdüğü insanların doğayı talanları da bitmek ve değişmek zorunda; yaraları sarmak lazım.

Bunların yanında iyi niyetimizle, sırf öyle söylendiği için öyle yaptığımız doğrularımız da değişiyor. Doğanın muazzam dengesi en iyi öğretmenimiz.

Kültürümüz, inançlarımız çok zengin. Yolundan gideceğimiz, bize feyz verecek ve doğaya, aslında kendi doğamıza yaklaştıracak nice güzel öğreti, söylenmiş güzel sözler, örnek davranışlar var; şanslıyız.

Tüm bu değerleri ve zenginlikleri hırslar ve modern mantık yürütmeler ve türlü "öyle gerekiyor"lar yüzünden görmezden gelmek, görsek de lafta bırakmak ne acı.

Siz, biz, bizim gibi kendi kabuğunda, karınca kararınca bunları fark eden, etme yolunda olanlar sanıyorum çok şanslıyız, çok mutluyuz ve bir o kadar da acılıyız. En azından ben kendi adıma bu duygu ve hislerin bir karması olarak yaşıyorum.

Daldan dala atladım biraz, kusura bakmayın, sevgiler, saygılar...





Bu arada, mesleğe başladığımızda Resim-iş idi, sonrasında, belki 6, 7 sene oldu kapsamı değişerek Görsel Sanatlar oldu.

Merhaba Çok değerli asmalıtepe; bugün yine senin sayfalarında gezdim dikkkatlice adım, adım gezerkende dikkatli davrandım hiç bir bitkiye,ağaca, çiçeğe zarar vermeyim diye.

Asma aşıların çok hoşuma gitti ne güzelde gelişmişler bende bu yıl 1 tana ince kabuk badem, 1 tande yaz armudu aşısı yaptırdım şimdilik tutmuş gözüküyorlar inaşşalh meyve verdikleri günüde görrüz.

Ayrıca yeni dünyaya gelmiş olan torununuzuda güle, güle sağlık, huzur ve mutluluk içinde büyütün.

Allah anasına, babasına bağışlasın bahtı açık olsun.

Müsadeniz olursa buda benden dünya tatlısı torununuza dünya hoş geldin hediyesi.

Haklısınız. Zaman bizleri çarkına almış gidiyor bakalım, Doğayı da dengeyi de..hayırlı gelsin gelen zaman. Bizler değil de siz gençler ve bebeler için en çok gerek güzellikler, güzel zamanlar.

Canım.Ne kadar incesiniz.İyi dileklerinizi de hediyenizi de aldım öptüm başıma koydum.
Çok teşekkür ederim herşey için.
Demek bahçemi gezdiniz. adını bilmediğim sadece yaprak olan çiçeklerimin ne olduğunu biliyor musunuz acaba?
Asma aşılarını çok iyi yapmışsınız. Yaban tiyekleriniz var sa değerlendirmek gerek. Yabanların yaprağını bile kullanamıyorsunuz. Neden potansiyel, üzüm veren hale getirmeyelim. Çabuk gelişiyorlar. O dallarından sarkan salkımları asmanın dibine oturup yersiniz birgün inşaAllah. İnce kabuk badem, yaz armudu.. onları da yiyin inşaAllah.
Torun bebelerden video geldi biraz önce. 4 yaşındaki ağabey dün gelene biberon emziriyordu. Beni bugünlerde böyle sevindiren Allahım'a binlerce şükrediyorum.Olmayanlara da tattırsın bu mutluluğu sizlere de...

Alıç Ağacı
 

Çekim; Fideler dikilmeden önceki tarh görünümüdür.
Yeniden yükleme nedeni o değildir.
Tarhın baş tarafında; Kayısıların üstünde, çamların altında görünen küçük ağaçlar yığını asıl konu.
Bu birbirine girmiş küçük küçük ağaçların biri badem, biri ayva, ikisi de alıç.
Hiç birinden vazgeçemeyince böyle karmakarışık büyüyorlar diyemeyeceğim;Büyümüyorlar, duruyorlar.
Aslında gözden çıkarmayı asla istemediğim ALIÇ.
Bu bağın içinde hiç olsun bir Alıç Ağacı büyümeli.
Ama bu kalabalık arasında büyümüyor. Yanındaki sıkıştıranları da kesemiyorum.
Bakalım ne olacak...

Sırık domat
 

Domateslerden sırık cinsi ;kırılmış gibi yatmışlardı sırığa bağlanma vaktidir diyerek sırıklara bağladım. Bütün fidelerde çiçeklenme başlamış, acı biberler meyveye dönmüş.

Acı biberler
 

Bir kısmı çiçekte, bir kaçında meyve var.

çiçekçi
 

Hiç olmazsa yolumun üstündeki çiçekçiden almadan geçer miyim. Fakat aldığım çiçeklerin adını bile bilmiyorum ve sayfamda soruyorum cevap alamıyorum. Acaba yanlış mı anlaşılıyorum ki..

Dahilia mı?
 

.....

Sevgili asmalıtepe ben genelde ortak alanda gidebilecek bitkileri tercih ettiğim için pek isimlerini bilemiyorum ve tanıyamıyorum. :( İlk iki çiçek yorum yapmayayım, 3.-4. karedekiler küpeli, 5. karedeki çiçeğiniz verbana-yer minesi almışsınız. Hayrlı olsun, bol bol çiçeklerini görün inşallah!..

Yok Dahlia-yıldız çiçeği değil. Ben de pek tanımıyorum amaa sanki ekinezya diyorlar; olabilir mi dedim.

Fakat hiç şüphen olmasın tanıyan, emin olan üyelerimiz mutlaka sana cevap verecektir...

Sevgili YeniGine teşekkür ederim ilginize. İlk karedeki çiçeği çok araştırdım bulamadım nettte. Çiçekçi de bilmiyordu ismini ve bir adetti zaten. Elbet bir bilen çıkar. Sevgiyle kalın.

Sevgili asmalıtepe; bir de böyle bir konu başlığımız var sitede. Umarım yardımcı olacaktır size...
http://www.agaclar.net/forum/bu-bitk.../20110-153.htm

Yıldızlar
 

Ben bu yıldızları çok sevdim. Oldukça makul bir çiçek, gölge güneş demiyor, susuzluğa sabırlı, Çiçeklenmesi bol, çiçekleri ömürlü. Çiçekleri de bir başka güzel.
sanki tüllerle el yapımı gibi...

sevgili asmalıtepe, günaydın. bu sabah ilk senin bahçeni gezdim .maşallah domatesler biberler ne güzel, emekleriniz size bereketini vermeye başlamış.ağız tadıyla sağlıkla yemeleri nasip olur.her geçen gün bahçeniz,çiçekleriniz daha bir güzelleşiyor.dahliyalarınız pek güzel açmışlar. galiba asmalıtepe ailesinin yeni üyeleri farkında olmadan çoğalıyor. ilk çiçeğiniz pentas (beşiz) çiçeği güle güle büyütün. güzel bir çiçek üstelik farklı renkleride var.belki pentas kolleksiyonunu katarak zenginleştirmek istersin.bahçeye dikildiğinde çok güzel büyüyor.bende dikmek istiyorum. her renginden ah!ahhh!... bu doyumsuzluklarım ne zaman bitecek bilmiyorum.sevgilerimle selemlar....

Günaydın günaydın güzel kardeşim; Vefal dostlar her zaman vefalıdır. İlk uğrayanlar yine gezmiş bahçemi sağ olun varolun.
Ya hiç demeyin ne olacak bu bizim halimiz..her aldığımda yaptığımda yeter diyorum ama kararlar sözler hep çiziliyor. Şimdi tohumdan yetiştirmeye merak saldım Zengaver'i keşfettim..bu hiç iyi olmadı benim elim biraz delidir takıldığıma sararım dönüp dönüp.
Ama sitede aramızda tohum alışverişi olamıyormu ki, Ağaçlar nette olup ticariden tohummu getirteceğiz? bilmediğimden soruyorum. Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.Yoksa bu iş böyle nereye kadar.
Tohumdan yetiştirmek çok başkaymış hakikaten. Sanki bir terapi. İlk kez maydonozla başladım 15 gün önce. Maydonoz biraz yavaş olduğundan henüz anlamamıştım. 5 gün önce bir reyhan tohumu alıp iki üç cm lik bir strafor içine ekmiş, asmaların önüne bırakmıştım.Evvel gün bir baktım ki bir kızıl karınca sürüsü girmiş tohumları yağmalıyorlar. Öyle bir heyecanla çekiyorlar ki hem güldüm hem üzüldüm. standı kaldırıvermişim kaçırmak için bir de baktım altından iki de akrep yavrusu fırladı, sulandığı için serinlemek istemişler sanırım.Neyse kaçırıp biraz yükseğe seramiklerin üstüne aldım.
Suladım, gözlerinin içine bakıyorum. Bu kadar hengamenin içinde akşam üzeri başlarını topraktan çıkardıklarını gördüm, aklım çıktı var mı böyle birşey bu ilgiye itimama bu kdar çabuk cevap veren başka birşey varmı? Bence yok kardeşim. Ben bu işe bayıldım!
Ben köpek beslerken de bu farkında olmadığımız vefayı keşfetmiştim...
İşte sevgili Münevver ne yapacağız bu gidişle diyorum. Tabii ki para meselesi de önemli, yer meselesi de..Ama bu işlere başlayanların en yenisiyim belki ama çok çok güzel bunlar. Yeni aldığım o minik çiçekliler de küpeli de minyatür bir bitkimi acaba diyorum çok küçükler. küpeli çok çiçek veriyor dal yaprak az ve büyümüyor. Bir de aşılı güllerim de bir türlü toparlayamıyorlar nedendir ki? Çiçeklerin isimlerini bilemediğim için bakımlarını da okuyamıyorm ama zamanla çözeceğiz inşallah...

sevgili asmalıtepe,benimde tohumdan üretim denemelerim oldu.ben zengarden'den tohum aldım.bazıları çıkarken bazıları hiç çıkmadı.çok emek istiyor.çıkartabildiklerimde bir süre sonra kurudular. maliyeti deseniz,hiç sormayın.bir haseke küpelisini çimlendiremedim.artık hevesim kaçtı.yani tohumlara da güvenim kalmadı.şimdilik kendi bahçemdeki çiçeklerin tohumlarını alıp ekmekteyim. hatta bazen hiç ekmeden kendileri çıkıyor ve çok güzel çiçekler açıyor. bahçemdeki hazeranlar, latinler,aslanağzı aster gibi bunları birkere ektinmi kendiliğinden çıkıyorlar.ağaçlar net. de tohum takas diye bir başlık var.galiba oradan ücretsiz tohum gönderiliyor. ben henüz böyle bir talebde bulunmadım.ama düşünmüyorda değilim.tam olarak koşulları bilemicem.sevgili asmalıtepe bana göre en güzeli gidicen seraya gözünün beğendiği çiçeği alıp gelicen.hem serada gezmek benim çok hoşuma gidiyor.bak tohumlarla uğraşırken tehlikeli misafirlerle karşılaşmışsınız. allah korusun hemdeiki tane benim bahçemde de çok oluyordu. her sene ilaçlama yapıyoruz.eskisi kadar sık olmasalarda hala görüyoruz.küpelilerin minyetür olduğunu sanmıyorum. aynı küpeliden benim balkonumda var.çok hoş açışları var.aşırı sıcaklardan korumak gerekiyor.gölge ve havadar yerleri seviyorlar. çiçekleri rüzgarda sallanacak kadar havadar olmalıymış.güllerinize gelince eminim bu yıl ilk yılları oldukları için yerlerine alışmaları için sizin biraz sabırlı olmanız gerekiyor.önümüzdeki yıllarda sizin yüzünüzü güldüreceklerdir.sevgilerimle

Aşılı asma
 

Dört koldan aşıladığım; Her kolu farklı bir cins üzüm verecek olan asmam.Bütün özen ve itimamla korumam altında...Tahta parçalarından çit yaparak, Gül saksısını da başına bıraktım ki yakınından geçilmesin, zarar görmesin diye.. Şimdilik oldukça hızlı büyüyor. Günlük su verip çapa yapıyorum...Umuyorum gelecek yıl ergin bir asma olacaktır.

Mor reyhan
 

Daha önce fideden dikmiştim birkaç kök çok güzel geliştiler. Cesaret aldım ama fide bulamadım, tohum aldım. Daha önce anlattığım üzre toprağı biraz ince oldu ama bir haftalık gelişimi bu..Bakalım ne vakit şaşırtabileceğiz.

Gaziantep'in acı biberi
 

Birkaç çeşit biber dikmiştim de fidecinin önerisiyle hatırladım: Zeytinyağlıdolmaların olmazsa olmazı Gaziantep acı biberidir.
Çok abartıp fazla almışım. Çok ta miniklerdi köklensin, büyüsünler de öyle dikeyim asıl yerlerine diyerek geçici bir çözüm buldum.

Mor beyaz küpeler
 

10 cm lik boyuna da bakmıyor, küpelerin biri düşmeden birini takınıyor..

Menengiç Ağacı'nın yaprakları
 

Menengiç Ağacı'nın yapraklarını çektim ama bir de yabancı bir oluşum gördüm dal ucunda..

Elmalar
 

Çok mahcubum hem elmalardan hem sizlerden:
Ben bağın çok uzaklarına yani bayırın en altına biraz nadiren inerim. Çok yoruyor beni diye..Ve ben birşey bilirim: Kendi elimle yapmadığım, kendim görüp tesbit etmediğim herşey birazcık yarımdır.
Gözümün görüp elimin erdiği ağaçlarımda ürün olmadığını biliyordum da; Yuvarlak ifadeler yanıltmış beni. Bayırın alt sınıra yakın iki ağaçta vurgun artığı biraz meyva olmuş, olanların yarısı da dibine dökülmüş. Neyse şükür diyelim.

Salatalık fideleri
 

Salatalıklar yolda: Yere değmesinler diyerek astım ama bizim rüzgarlı bayırda nasıl taşır meyvesini bilemem..

Böğürtlen' de meyve
 

Böğürtlen fidem çiçekten meyveye dönmüş..

Maydonoz ekmiştim 15 gün oldu. Kıpırtı yok sayılır. Toprağını mı beğenmedi, yerinimi bilmiyorum yoksa daha vakit varmıdır ki..
Tekrar köy tohumu almıştım. Bu defa büyük saksıda ve torfta ekmeyi düşünüyorum bu yaz yiyelim diye...

sevgili asmalıtepe,herşey çok güzel gidiyor gibi görünüyor. maydonozların zamana ihtiyacı var. siz isterseniz üzerini örtün,nemini çabuk kaybetmesin.böylece çıkışını hızlandırmış olursunuz. birde gölgede iyi çimleniyer. yani direk güneşse ektiğiniz yer tohumların üzerine güneşten korumalısınız. yazın biraz zor oluyor.

Teşekkür ederim sevgili Münevver; Evet fena değil durumlar. üç günden beri Asmalıtepe'de idim.Yanında yakınında olunca daha iyi oluyor bakım. Çiçeklerim, fidelerim çok iyi bilhassa. Yasemenlerim üç dört saksıda çok güzel çiçek verdiler.Bu gece yukarıdan salona indim ki hatta yukarılara kadar çıkmıştı kokusu, müthiş bir koku sarmış evin içini... Bunlar çok güzeller. Maydonoz tam güneşte. Acaba hergün su mu ister? bir de toprak sert geliyor olabilir diye düşünüyorum. Bir daha torfa ekmeyi düşünüyorum..

sevgili asmalıtepe ,maydonozlarınızın bolca sulayın üzerinede çalı çırpı atın.çalı çırpı üzerine işe yaramaz çuval gibi birşeylerle örtün .toprak nemini böylece kaybetmemiş ve sertelmemiş olacak.inşallah çıkartırsın maydonozları hevesin kırılsın istemiyorum.sana bol maydonozlu günler.sevgiler..........

ilk hasadımız
 

Dikilen sebze fidelerinden ilk hasadımız acı kıl biber oldu. Kaplumbağaların kızarmadan kaptığı çilekleri saymazsak.
Bu acı ama, tatlı biberleri dün gelirayak topladım. Makinama yeni pil takınca ancak evde fotoğraflayabildim.
Ha fotoğrafladıktan sonra ne mi yaptım: Bu biberlerden lezzetine doyulmaz bir salata yaptım ve yedik. Bu psikolojik bir etki biraz da. Kendi ürettiğin biberin acısı da bir güzelmiş.

sevgili asmalıtepe,insanın kendi ürettiği acı biberde olsa tadı bir başka tatlı acı oluyor ne hikmetse. sevgiler.

Tesbitinize göre direk fıstık aşılayabilir miyim ve ya önce menengiç tozlaşmasını mı sağlamalıyız sn. Taşlıbahçe?
Yabancı oluşum da fazla görünmüyor evet bir-ikitane falan. Önerinizi uygulayacağım teşekkür ederim.
Bir diğer öğrenmemiz gereken Ceviz fidanlarının durumu. Meyve tutanları oluyordu geçen yıllarda, bazılarında ise hiç görmedim ceviz. Bunların durumu ne ola ki ?
vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkürler..