Bahçemizde bu böcekleri gördüğümüzde kayınpederim kızarak ortadan ikiye bölüp eziyor; ürünlerimizi yiyor diye. Arkadaşı tanıyan var mı?

Bahçe için hazırlanan domateslerin çimlenmeyi son tamamlayanları. Topraktan son çıkanlarda sorun olma ihtimali günü geçtikçe artıyor sanki. Bunların herhalde bir ayı daha var toprağa girmeleri için. Şu an akvaryumun içindeler.

Bu arada dün, iki arkadaştan aldığım yerli karpuz ve az miktarda kavun çekirdeklerini 1-2 gün suda beklettikten sonra torfa ektim.

Genel bir zararlı olan "telkurdu".

Sayın TCM sayfanız hayırlı herşey gönlünüzce olsun.
Bende biber domates ve patlıcan fidelerini tohumdan kendim yetiştirmeye çalışıyorum. Ama 2 haftadır ne güldüler ne öldüler sabitler ... anlayamadım ne yapmalıyım ?

çok sevimli bir bahçe tebrikler

Dün (09.05.2014) ise zengarden den aldığım 10 dan fazla çeşit karpuz ve kavun çekirdeklerini 1 gün suda ıslattıktan sonra plastik bardaklara ektim. Bardakları bu kez fazla doldurmadım. Üçte bir alt tarafını az torf-çok toprak koyup üst tarafını (bardağın yarısını az geçecek kadar-toplamda bardağın üçte ikisi diyelim) torf doldurarak tohumları parmağımın ucuyla açtığım yaklaşık 1 cm.lik çukurlara koyarak üzerlerini bastırmadan kapattım.

Bu arada dört gün önce ektiğim karpuz ve kavunlar topraktan çıkmaya başladı.

Şuradaki korkulukların neden yapıldığını anlayamadım, balkon yok ama korkuluk var.

Üstte neden olduğunu şimdi hatırlamadığım bir çıkıntı oluştu. Burayı kırdırmaktansa (hem masraf edecektim, hem de ustalar muhtemelen burayı yıkarken başka yerlere de hasar vereceklerdi) Fransız balkonumsuya çevirelim dedim. Oysa kırdırsam daha iyiymiş; pencere silikonu iyi olmadığından yağmur hafiften içeri girdi ilk sene, çıkıntıya mermer ve korkuluk koymak zorunda kaldık ki masraftan kaçalım derken dört-beş kat daha fazla masraf ettik. Ancak görüntü olarak çok kötü durmadı, pencereyi silerken dışarı çıkıp siliyoruz birde. Aslında benim amacım komple çıkıntıyı camla çevirip sallanan koltuklarda manzara seyretmekti. Ancak bu kadar geniş olmaz sorun olur dediler ki, dedikleri gibi getirmesi çıkarması takması epey küçültmemize rağmen uğraştırdı. Aslında çok daha basık olsa daha iyi olacakmış
Binanın planlarını (teknik olarak değil tabi, kabaca) ben yaptım. İnsan ilk yaptığı evi satmalı, ikinciyi kiraya vermeli, üçüncüde kendisi oturmalıymış. Haklılar.

Evde çiçeklendiği için yukarı diktiğimiz salatalıklardan birinde sezonun ilk sebzesi görünmüş. Bu arada diktiğimizden beri durmayan yağmur ve kapalı hava sebebiyle salatalık, karpuz ve domatesler pek iyi durumda değil. Salatalık ve domateslerin birer kökü ölmüş. Çilekler oldukça iyi, sürekli çiçek ve meyve veriyorlar, hatta kızaran bir iki tanesinin tadına baktık. Sabah eşimle tv izlerken Anamur daki çilek tarlalarını gösteriyorlardı. ekilen bölüm topraktan bir karış yukarıda ve plastik toprak örtülü olduğu için meyveler toprağa değmiyor ve çürüme olmuyor. Bizde öyle yapsak iyiymiş dedik. Ben taş ile olur mu bilmiyorum ama çileklerin diplerini ufak taşlarla doldurup malçlama yaparak meyvelerin yerle temasını engelledim.
Domateslerin halini ortadaki resimde görüyorsunuz. Üzerini elyaf ile örtmemize rağmen sanıyorum yağmurlardan dolayı sararmış ve bitkin durumdalar. Geçen sene de biz ektikten sonra yağmurlar yağmış ve kayınpederim aynı resimdeki gibi olan domateslerin halini beğenmeyerek "bunlar adam olmaz" deyip yanlarına havalar düzelince yenilerini ekmişti. Ancak adam olmayacaklar da adam olunca kökenler çifter çifter olmuş domatesleri zor toplamıştık. Bu sene de geçen seneki gibi olur diye ümit ediyoruz. Tabi esas benim yetiştirdiğim yerli, salçalık, kurutmalık ve değişik tohumlar hala çatıda gelişiyor.
En alttaki resim bahçedeki yaban çiçeklerinden yeni gördüğüm.

Bu da cevizin altına ektiğimiz aubrieta tohumlarının bulunduğu yerin son hali. Ağacın altını yükseltmiş, etrafını taşlarla çevirmiş ve iki hafta sonları çapaladıktan sonra torfun içine yaklaşık 400 tohumu serpiştirmiş ve üzerini naylonla örtmüştük. Önümüzdeki hafta sonuna kadar yağmur gözükmediği için bahçedeki tüm örtüleri kaldırdım. Burada hangisi aubrieta anlamak zor. Popülasyonu çok olan iri arkadaşların aubrieta olma ihtimali az gibi geliyor çünkü taşların altına, poşetin dışına kadar bol miktarda yayılmışlar. Görsellere bakınca sitede bir arkadaşın resmine baktım, benziyor aslında ya, az daha zaman geçsin bakalım ne çıkacak. ( http://www.agaclar.net/forum/uyeleri...ri/18212-3.htm )

Aynı durum "campanula piramidalis" ektiğimiz yerde de var. Plastik bardakların altına birer karış arayla torfun içine üçer beşer serpiştirdiğim ve bu ana kadar (bir ay olmuştur herhalde) kapalı kalan tohumları açtım. Çoğunun altından bir şey çıkmadı, kimisinden etrafta da olan tohumlar çıktı, resimde ise olası bizim ektiklerimiz.

Hıyarları geç şaşırttığınız için meyve bağlamış. Onları hemen koparın ki bitkiler gelişsin, yoksa küçücük boyuyla meyveyi büyütmeye çalışır. Bir de mantar ilacı atarsanız iyi olur. Yağmurdan sonra hıyar ve domatesler çabuk hastalanıyorlar.

@h_dogan, ektiklerim bir abimizden hediye gelmişti. Yaylanın zamanından erken getirdiği için mecburen beklettim. Mantar için ne önerirsiniz? Oksijenli-sirkeli su karışımı gibi birşey mi yoksa hazır ilaç mı atayım.

Ev yapımı ilaçları pek bilmiyorum. Bakırlı bir ilaç kullanabilirsiniz.

Aslında o çıkıntı biraz daha uzatılsa imiş çok güzel bir cumba yakalanabilirmiş. Kolonlar o cumbayı taşırdı. Açık yahut kapalı da yapılabilir Fransız usulü yerine has be has Anadolu usulü bir şekil kazanırdı =) Bu haliyle de güzel, Allah güle güle oturmayı nasib etsin. Renk tercihleri binayı epey kotarıyor.

Yalnız ben olsam o pencereyi ortadan çift kanatlı yapardım. hem açılımı rahat olur geniş bir açıklık olur (130-140 cm) en önemlisi de temizliği rahat olur dışarıya sarkmadan silinirdi.

Hatırladım şimdi; amacımız dediğiniz cumba yapmak, ve onu da yanları dahil komple cam yapıp etrafı seyretmekti. Havanın kapalı olduğu bir gün tuğlaların yapım aşamasındayken eşimle alt kata girdiğimizde mutfak tarafındaki ışıksızlık bizi rahatsız etti. Tabi ışık olmayınca içerisi de küçük geldi gözümüze. Yapılan tuğlaları yıktırarak mutfağı öteledik. Böyle olunca üst kattaki çıkıntı kayboldu. Bir de yandaki balkonun cumbanın altına giren dar çıkıntısını da kaldırmış olduk. Balkondaki küçülmeyi ön tarafa genişleterek hallettik. Aslında bu hareketler mutfak ve balkon işe yarar ve göze hoş gelecek şekilde büyümüş oldu. Resme bakınca yukarıdaki çıkıntı olmasa, yani dümdüz olsa güzel gözükmeyecekti. Beton atıldığı için çıkıntıyı da ileriye alamadık. Üstte yazdığım gibi yıktırabilirdik sadece ama şimdi bakınca dümdüz bir duvar da hoş olmayacaktı.
Yanlardaki kanatlar dışarıya açılıyor, o kanatlar olmadan komple pencerenin ortadan iki yana açılması büyük sıkıntı, çünkü penler bu ağırlığı taşıyamaz. Mesafe 1,3-1,4 metre değil. Sürgü olabilirdi ancak onunda yalıtımı çok iyi olmayacaktı. Şimdiki aklım olsaydı pencerelerin yüksekliklerini çok azaltırdım. Böylece dışarıdan görüntü daha güzel olacak, pencerelerinde büyüklüğü sorun olmayacağından istediğimiz ebatlarda yapabilecektik.

Tohumlar 2-3 gündür topraktan başlarını kaldırmaya başladılar. Şu ana kadar üçte biri çıktı. Farklı tohumları bardaklara numaralandırarak ektim. Suda beklettiğimde bir bardaktaki 5 adet kavun tohumunun tamamı suyun yüzünde kaldı, hiçbiri dibe batmadı. Ben de onları özellikle işaretledim. Hani denir ya suya batmayan tohumların içi boş olur boşuna ekmeyin diye. Ancak ilk topraktan çıkan onlar oldu hem de firesiz :)

Lupin dwarf
 

Bahçedeki cüce lupinler, ortadaki evde bıraktığımın akıbetine uğradı ve bozulmaya başladı. Sağ üst köşede brachycome lar, diktiklerimin hepsi sağlam.

Ve bu da bahçenin kenarında taşların arasında kendi kendine çıkmış lupin. Yapraklarına, büyüklüğüne bakınca bu cüce değil herhalde. Sen aylarca gözünün dibine bak, büyüt, gezdir o ise kurusun, ama kendi kendine olmayacak yerde çıkan alsın başını gitsin. Lupinler ile önceden tanışmamış olsam, bahçede gördüğümü söker atardım herhalde.

Tarla kayınpederim tarafından dikimin yapılması için sürülerek arıklar belirlendi. (18.05.2014)

Ve yetiştirdiğim domateslerin bir bölümü; plastik bardakta olanlar zengardenden aldığım yukarıda ayrıntıları yazılı domatesler. Diğerleri komşudan geçen sene aldığım arkası mühürlü ince kabuklu yerli domatesler. Önce dikilen ve böceklenen domates-salatalıklar için ilaç yapımında kullanılacak elma sirkesi ve oksijenli su. Dikim yerlerini ayrıntılı not ettim karışmasın diye. Sıralara 35-40 ar cm. ara gelecek şekilde ürünleri ek/diktik. İlk üç sıra kuru fasulye, üç sıra burada şeker barbunya dediğimiz beyaz renkte barbunya ektik. Beyaz barbunyanın tadı mükemmel olmasına rağmen renginden dolayı albenisi olmadığı için üreticiler pek rağbet etmiyor. Bu altı sıranın tamamı oturak cins. Domatesler toplam 5 sıra ve sıra başına yaklaşık 30 ar adetten toplam 150 kök ekilecek. Ektiklerimize göre gelişmesi geriden gelen evdeki kalan domatesler ise nasip olursa bu hafta sonu dikilecek. Domateslerin yanında iki sıra biber. Biber fidelerini hazır aldım. 10 ar tane kıl acı biber, çarliston sarı biber, dolmalık biber, salçalık biber ve frenk biber. Aynı bu kadar da önümüzdeki hafta sonu dikeriz.

Karpuz için altı sıra ayırdık. Birer sıra atlayarak ekeceğiz ki kollarını bu boşluğa salsın. Geçen seneden tadını beğendiğimiz kavun ve karpuz çekirdeklerinden bir sırayı ektik. Komşulardan ekim yaparken gönderilen ve çekirdeğinde de 'eski yazı' ya benzer işaretler olan sekiz adet çekirdeği diğer sıranın başına ektik. Evde yetiştirdiklerim ise halen küçük, birkaç haftaya kadar ancak dikilir. Karpuzların önüne sırık fasulya ektik üç farklı çeşitte ve iki sıra halinde. Bakalım gölgesinin karpuzlara zararı olacak mı?
Bahçenin girişindeki elma ağacının yanına iki sıra börülce, onun yanına 4 sıra salatalık ve arkalarına mısır tohumları ekildi. Bunların önüne bordör oluşturacak şekilde küçük boy ayçiçeği ile en arka sıraya çitin önüne büyük ayçiçeklerini ekmeyi düşünüyorum. Bu arada bamya, patlıcan ve unuttuklarımız nereye ekilecek bilmiyorum :)

Kafamdaki soruları sıralamaya çalışayım. Fikri olan olursa memnuniyetle kabul ederim.

Ekimden önce herhangi bir gübreleme işi yapmadım. Aslında hayvan gübresi bulsam atacaktım ancak olmadı. Hangi hayvan gübresini bundan sonra ne oranda ve nasıl versem uygun olur.

Barbunya, fasulye tohumlarını üçerli, karpuz ve salatalık çekirdeklerini dörderli ektik. Bunlardan fazla çıkan ikişer tanesini alıp geriye hepsi için ikişer sağlam kök bırakacağız. Bu fazla gelmez herhalde. Domates ve biberler ise birer kök.

Hayvan gübresini toprağı hazırlamadan önce verip toprağa karıştırırsanız daha iyi olurdu veya fideleri dikeceğiniz çukura önce yanmış hayvan gübresini koyup karıştırdıktan sonra fideleri dikebilirdiniz.

Bu vakitten sonra bence hayvan gübresi yerine hümik asit kullanın. Eğer damla sulama sistemiyle sulama yapacaksanız daha kolay verebilirsiniz.

Geçen sene yine hayvan gübresini ayarlayamadık. Kayınpeder biraz suni gübre bulmuş onu karıştırdık, daha sonra da gübre satıcısı bir arkadaşın önerisiyle iki çuval koyun gübresini arıkların önüne parça parça dökerek şerbet şeklinde verdik. Yine öyle yapıp çuvalı dökmeden içinden suyu geçirerek şerbet şeklinde versek aynı etkiyi yaratmaz mı? Bunu ne sıklıkla vermeli, yani her sulamayı böyle yapsak olur mu? Veya gübreyi arıkların içine yaysam su ile beraber faydası olmaz mı?
Bahsettiğiniz hümik asidi hızlıca okudum. Damlama sulama herhalde yapamam. Olayı tam bilmiyorum. Küçük bir dalgıçla alacağım suyun içindeki kil damlama borularını tıkar, işe yaramaz dedi birkaç kişi. Hümik asit uygulamasında genelde dekara iki kez 20 gün arayla 150 cc. diye yazıyor. Benim yer yarım dekar veya biraz fazla. Şimdi tüm alana toplam iki kez 100 er cc hümik asit mi vereceğim. Ekeceğim yerde kabaca 1.000 kök ürün olacak ve kök başına 1 dizyem (cc.nin 10 da biri) düşer ki bu az değil mi? Eğer hesabım doğruysa ve damlama sistemini uygulayamazsam kök diplerine uygulayabildiğim kadar tek tek elle 1 er dizyem hümik asit uygulayabilirim.

Biz damla sulama ile dekara 1 litre 2 sefer kullanıyoruz toplam 2 litre. Damlama yapmayacağınıza göre suyla karıştırıp diplerine dökebilirsiniz. Hem kullanacağınız suni gübrelerin yarayışlılığı artar.

Kaç litre suyla vereceğinizi bilemiyorm ama 1000 kök bitki için yarım litre kullanın. Diplerine döktükten sonra normal sulamanızı yaparsınız.

@h_dogan, katkılarınız için çok teşekkür ederim. Bu sezon bahçeye gübre de dahil suni bir şey sokmak istemiyorum. Suni gübre geçen sene idi. Bu sene üstte yazdığım gibi hayvan gübrelerini arıklara yaysam diyorum, su arıktan geçerken faydası olmaz mı, veya arığın başına gübre dolu çuvalı koysam su hortumunu çuvalın içine koyup şerbet şeklinde versem.

Hümik asidi dediğiniz gibi her köke yarım cc gelecek şekilde enjektöre verip, toprağın içine köke doğru sıkabilirim.

Sn h doğan, ben 5litre hümik asit aldım ama nasıl kullanacağımı hatta nelere kullanacağımı bilmiyorum,meyve ağaçlarına olabilir mi?

Şerbet yapıp verirseniz elbette faydası olur.

Enjektörle uygulayan ilk siz olursunuz sanırım. :)

Tüm bitkilere uygulayabilirsiniz. Üzerinde yapraktan da uygulanabileceği yazar ama bence kök bölgesine verilmesi daha uygun. Biz köklerini geliştirmek için veriyoruz. Ben kendi domateslerime 10 lt'lik kapta sulandırıp vermiştim. Büyümeleri o kadar bakımsızlığa rağmen gayet iyi.

Damla sulama ile dekara 1 litre olarak düşünün. 2 uygulama yaparsanız daha iyi olur. Organik gübre olduğu için yakıcılığı yok, suni gübrelerde yanma sorunu yaşarsınız. Yeni diktiğiniz fidelere suni gübre verirseniz yakarsınız.

25.05.2014;
Geçen hafta eski dikilen domateslerdeki siyah sinekler attığım oksijenli su ve elma sirkesinden sonra tamamen kaybolmuş, üzerinde ölenler ise domatesin gövdelerine yapışıp kalmış. Geçen hafta diktiğimiz domates fidelerinde de tek tük sineklenmeler başlamış. Bu hafta vakti iyi ayarlayamadık. Onları da ilaçlayacaktım olmadı.

Lupinlerimin biri açmadan kurumuş. İkisi açmış ancak sonuç değişmeyecek herhalde. Geçen hafta tesadüfen gördüğüm yabani lupin ise çiçeklenmiş. Üzerinde 3-4 tomurcuk daha var. Bu arada bahçenin içinde tesadüfen bir tane daha buldu eşim çapalarken. Sulasak iyiydi ama unuttuk.

Çite yanı olan yerler ağaç arası da olduğu için çapalayamamıştık. Hallederiz diye düşündük. Ancak bir bölümünü çapalayıncaya kadar yorulduk. Bize kalırsa sezon sonunda çapala bitmiş olacak. Çapa makinası olan birkaç kişiyi aradık makine ile halletsinler diye. Muhtemelen bu hafta hallolacak. Ağaç araları çapalanınca tohum dünyasından aldığımız çiçek tohumlarını ekecektik. Ama ekemedik haliyle.

Malcolmia
 

Sadece benim çapaladığım yere 'kokulu malcolmia' ektik. Toprağı birkaç sefer ters yüz yapınca un gibi oldu. İki kez süzgeçle suladım ve tohum ekeceğim yerlere (10-15 cm. arayla) torf döküp (öbek öbek) her öbeğe 4-5 tohum gelecek şekilde döktükten sonra üzerine yine torf serperek çok hafif elimle bastırdım ve öyle bıraktım. Tabi saati ayarlayamadığımı için bu ekim işini akşam saat 21 gibi, elimde torf-tohum fener ağzımda yaptım. Güzel tarafı nereye kaç tohum gittiğini gündüz yapılana göre daha net görebiliyorsun. Aslında bu ekimleri birkaç hafta önce yapabilsem daha iyi olacaktı. Çünkü yaylada dahi gündüz havalar sıcak oluyor artık. Torfun içinde de olsa çabuk kuruyacaktır tohumlar. Üzerine naylon örteyim dedim ancak bu sefer de naylonun kenarlarını açsam dahi içinde haşlanacak. Sürekli yukarıda kalsak her gün nemlendirebilirdik. Domatesleri içinden çıkardığımız dibi delik plastik bardakları üzerine örtsem belki mantıklı olurdu. Bakalım bir dahaki gidişimizde durum ne olacak.

Çatıda baktığım plastik bardakta dört farklı grup domateslerin tamamını diktik. Kimi fideleri nasılsa elimizde fazla var atmayalım diyerek çifter diktik. Ancak fideleri bitirdiğimizde sıranın birini tamamlamayı unuttuğumuzu gördük. :) Viyollere çoklu dikip şaşırttığımız boyu küçük kalmış fideleri dikime getirmemiştik hala çatıdalar. Haftaya kadar dikilecek boya gelir muhtemelen eksik kalan yerleri de tamamlamış oluruz. Geçen hafta diktiğimiz domateslerden Allah a şükür fire yok.

Bu arada işin ilginci yaklaşık 150 kök domates fidesini de dün arkadaşlara dağıttık. Bu sene ilk heves ile epey abartmışız olayı.

Beş sıra domateste (yaklaşık sıralar 30-35 li) 170 kök domates olacak.

Fotoğraf makinasını yanıma alamadığım için bu hafta görsel bir şey yok maalesef.

Dün diktiğimiz fidelerin dibine, bir arkadaştan aldığımız bir çuval iki yıllık keçi gübresinden koyduk birer avuç.

Bir haftadır toprakta yatan fasulye, barbunya, börülce, kavun, karpuz, salatalık, kabak ve darılardan toprağın üzerine çıkan olmamış henüz. Az önce gelen bir çiftçiye sordum barbunya ve fasulye için "10-11 günde yeşerirler" dedi.

gazanya
 

Birkaç kez parktaki kurumuş çiçekleri ayıklayıp tohumlarını özenle ayırıp ektiğim gazanyaların bir tanesi bile çimlenmemişti. Eşim benim tohumlardan tüylü olan birkaç tanesini alıp boştaki bardaklara atıvermiş öylesine. Bana nispet yapar gibi, güneşin anlında, sudan bihaber azıcık kumun içinde çimlenenler...
Eklenti 497543

Direk viyollere ektiğim karpuzlar, en sağdaki ise kavun sırası. İki viyol var birbirine bitişik. Sağdakiler köyden bir üreticinin verdiği yerli tohumlar. Sağdakiler ise arkadaşımın yaz tatilinden gelirken tesadüfen denk gelerek yaşlı bir amcadan aldığı eski küçük siyah iri çekirdekli karpuzlar.
Eklenti 497544

Bunlar zengardenden aldığım ve ekimden itibaren üç hafta geçen karpuz kavunlar. Plastik bardakların üzerine asetat kalemleriyle numaraları yazdım. Karpuz kavun fidelerinin bakımı daha zor geldi bana, eğrilip yamuluyor, daha hassas sanki...

Eklenti 497545

Öndeki işaretli olanlar sonradan çıkanlar; karpuz-kavunlarda çimlenme başarım % 75 lerde kaldı. Domateste daha fazlaydı. Hatta zengardenin yolladığı [Top kavun tohumu (amerikan honeydew orange flesh)] altı adet tohumun hiçbiri çimlenmedi. Yazdım şirkete 'ciddi şirketler çimlenme garantisi vermez, sizin hatanız olabilir' gibilerden cevap verince ben de 'benzer şikayetler alırsanız değerlendirirsiniz diye yazdım' dedim ve bir daha cevap gelmedi.
Tohumların 15 kadarı ilk etapta çimlenmeyince topraktan çıkarıp elma sirkesinde biraz tutup tekrar gömdüm. Bu iki işaretli arkadaş o zaman çıktı ve boy olarak nedense diğerlerini geçtiler. Ama düzgün bir gelişme yok. Daha önceki domates tohumlarından da tecrübem sonradan çıkanlar yeterli gelişme gösteremiyor.

Eklenti 497546

Bu iki arkadaş ise çift çıkmış bardaktan. Hepsine birer adet tohum koyduğuma eminim halbuki.
Eklenti 497548

Bunlar ise 'ay & yıldız karpuzlar' yapraklarından da anlaşılıyor. Ancak çimlenmede yarıya yakını başaramadı. (Moon and stars karpuz tohumu geleneksel heirloom watermelon seeds)

Eklenti 497549

Selam TCM, Öncelikle size kolay gelsin diyorum fidelerinizi kendiniz yetiştiriyorsunuz gördüğüm kadarıyla bu çok güzel birşey,

Ama karpuz ve kavun fideleri bence yeterince güneş ışığı alamadığından boylarına vermiş gelişimini, halen kapalı bir yerdemi duruyor fideler acaba eğer öyleyse bir an önce dikseniz iyi olur gibi geliyor bana. Herşey gönlünüzce olsun saygılarımla

@06dilek, fideler balkonda sürekli ve ağzı açık akvaryumun içinde, sabah ve akşam hafif güneş alıyor. Dün öğleden itibaren sabah öğleye kadar direk güneş alacak yere geçirdim çünkü haftaya pazar aksilik olmazsa inşallah dikeriz. Bir kısmını bu pazar diksek olacak gibi ancak diktikten sonra üzerine birkaç gün yağmur yağabilir.

Mantar İlacı
 

Sayın TMC; bahçenizde sağlıklı, keyifli zamanlar geçirmeniz dileğiyle, bol hasatlı bir sezon dilerim :)

Bu arada bir de sorum olacaktı:


Mantar ilacını hangi ölçülerde ve nasıl kullanmak lazım :confused:

Bahçe dolabının içinde buldum ben de 1-2 çeşit mantar ilacı; zamanında kullanmışız demek ki ama nasıl olduğunu hatırlayamadım şimdi :(