Eskiden dikilmiş 20 kök kadar sardunyamız var..Bu yıl da 90 kök kadar diktik..Onlar da hızla gelişiyorlar..Bu yıl 3-4 renk daha kazandık sardunyalarda..İleride çekerim onları da..

Şebboylar..Bunlar gelecek yıl açacaklar güya ama, nedense bazıları minik minik açtılar şimdiden..Sitenin her tarafına sanırım 300 kök şebboy ekmişimdir..Seneye bahar şenliği olacaklar kokularıyla..( İlk fotoğrafın sağındakiler sayın SDurul'un şebboyları)

Bu yıl Amerika'dan bu site vesilesiyle tanıdığım harika bir dostumun armağanı dahlia'lar.. geçici olarak site bahçesine ekmek zorunda kaldım:
Henüz 21 günlük..
Bu iki nadir galatasaraylı tür böyle açacaklar kısmet olursa:

http://www.agaclar.net/forum/1279121-post751.htm

İki gardenyamın ikisi de çok sağlıklı..İlkinin yapraklarını farkında olmadan salyangozlara yedirdim biraz..6 tane salyangoz buldum 5-6 gün önce..
Diğerinde tomurcuklar şişiyor..
Alttaki iki fotoyu bu akşam son olarak hava kararırken çektim..Mecbur kaldım flaş kullanmaya..Renkler biraz tuhaf çıktı..

Bu genci bu yıl aldılar siteye..
Akşam çöpünü götürürken bana takıldı ''Adnan abi..hep çiçekleri çekiyorsun'' diye..
Ben de ''gel Hasan seni de çekeyim'' dedim..

Geldi yanıma..
Gülün yanına çömelip gözlerini bana dikti..

''Hasan bana bakma, kokla gülü ben çekerim'' dedim..
Ve..oldu işte..

Yüzünde tebessüm eksik değildir, severim..

Site sayenizde renklenmiş, güllerin rengi çok güzel.

Güllerinizde külleme var, düzenli ilaçlama yapmazsanız hastalıktan kurtulamazsınız.

Güller daima benim favorim olmuştur.

Aslında sihirbaz (abrakadabra) güllerini pek sevmiyorum, hele bazıları daha ilerleyen senelerde bu görünümü kaybediyor.

İçlerinde pembe-beyazlısı hafif kokulu olanı daha güzel ama o da bir arada çok açıyor. Güller bir arada topluca açıyorsa o makbul değildir. Makbul olanı uzun saplı ve tek açanıdır.
Tabi bu söylediklerim sarmaşık güllerini kapsamıyor.

Bu arada Gardenyanıza hayran kaldım, maşallah.

Yağmurlar o kadar aralıksız yağdı ki bu sene, benim de güllerimin çoğunda külleme ve karaleke hastalığı oldu. 14 günde bir ilaçlamam gerekirken neredeyse haftada bir ilaçlar oldum, şimdi şimdi yeni çıkan yaprakları ile toparlamaya çalışıyor.

Bu aralar da yapraklarından besin vermem gerekiyor.

Siz de küllemeyi önleyince yaprak besinini bir deneyin. Ama önce hastalığı gidermeniz gerekir, hasta bitkiye gübre vermeyin.

Sayın pria emeklerinize, ellerinize sağlık site bahçeniz maşallah gün geçtikçe çiçeklenip, güzelleşiyor.
Merak ettim 159 nolu mesajınızdaki son iki karedekiler hüsnüyusuf mu acaba? Sonra 160 nolu mesajınızdaki 4. karedeki çiçekler nedir?
Kolaylıklar diliyorum, rastgelsin inşallah!..

Teşekkür ederim sayın h_dogan,

Çeşit güller olması gerçekten güzel oluyor..
Ama, içlerinde o mor ve çok kokulu kadife bir harika..Bütün bahçe keşke o güllerle donatılsaymış fiyesi geliyor insanın..

Külleme sorununda artık ''pes'' dedim ben..
Çünkü, sulama işini gelişigüzel yapmakta ısrar ediyorlar..
Geçende son olarak gizlice yanlarına gittim ve ''siz bu sıcakta böyle suyla yıkarsanız gülleri kesinlikle kurtulamazsınız küllemeden'' dedim..
Artık söylemem herhalde..

Geçenlerde karşı komşulardan biriyle güller üzerine konuşuyorduk..
Onun ilgi ve beğenisini de sihirbaz güller çekmiş..Bayılıyorum böyle ebruli oluşlarına, dedi..
Yani Güler Hanım, herkesin beğenisi farklı oluyor..
Ben de pek sevemedim bunları..O mor kadife kokulu gülümüz var ya..Tek favorim o..

http://www.agaclar.net/forum/1279359-post1752.htm

Gardenya zor iş dediler hep ama sanırım onları büyütmeyi başaracağım gibi duruyor..

O bahsettiğiniz çiçekler karanfilgillerden hüsnüyusuf sayın YeniGine..Güzel çiçekler..

Sayın pria, koyu kırmızı kadife gül ki kokusu da muhteşem. Hani o eski zamanın güllerini andırır kokusu beni de büyülüyor. Onların şarmaşık türünü sardırdım güllü kameriyeye. Bütün sezon boyunca da açıyor. Onların altında çay içmenin sohbet etmenin keyfi de bambaşka oluyor.

Benimkiler artık yavaş yavaş ihtiyarlamaya başladılar, dile kolay 15 seneyi geçti. Gövdeleri dallıktan çıkıp ağaççık oldu sanki.
Allah nasip ederse önümüzdeki sene diplerine yeni sarmaşıkları ekip, onları sardırdıkça eskilerine yol vereceğim.

Onlar da benim favori güllerim arasında, ancak İtalya'dan getirttiğim güllerin çiçek ebatları çok iri, neden bizim burada yetiştirilenler o kadar iri olamıyor veya bir iki günde hemen açılıp dökülüyor?

Somom renkli bir iki gülüm var ki bu mevsimde açtıklarında koskocaman çiçekleri ile bir yemek tabağını kaplıyor.

Geçen senelerde çok çelik yapıyordum 400 adet gül çeliği hazırlayıp beşer onar gönderdiğim olmuştur arkadaşlara ama artık biraz üşenir oldum, yapamıyorum.

Evet, Gardenya'daki başarınızı kıskanıyorum desem.....;)

Gerçekten de öyle Güler Hanım..
İnsana ''gül dediğin budur işte'' dedirtiyorlar..İri, mor, muhteşem kokulu:

http://www.agaclar.net/forum/1279359-post1752.htm

Seneye gül alırız yine herhalde ama özellkle bundan alırız gibi.

Sarmaşık türünü de İstanbul'da Riviera Gül Fidanlığında (Kumkapı) bulabilirsiniz ama orada fiyatlar Özgür Bey'e nazaran bayağı pahallı.

Varsa bir çardağınız, sarıcı türünü tavsiye ederim. :D

(Kışkırtıcılığın da böylesi görülmemiştir....;) )

Benim yan tarafımda olan bu iki parçalı alanın iki merdiven çıkışından biri iptal edildi ve demir parmaklıkla kapatıldı..
Daha sonra o ortadaki beton merdiveni kırdıralım dediler..Ben karşı çıktım..Sağda solda bulunan saksılı bitkileri getrelim basamaklara dizelim dedim..Hoşlarına gitti bu fikir..Betonu kırmaktan vazgeçtiler ve bu akşam eve gelince baktım, bahçevanlar saksıları dizmişler..Saksıların toprak oluşu daha bir doğallık kattı..Tabi, bu saksılara ileride daha güzel bitkiler ekip saksılardan sarkmalarını da görüntülerim ilerde inşallah..
Çok büyük beş saksı daha var..onları da gelecek baharda ekip öndeki beton boşluğa dizeceğim..

Gardenya, dahlia ve şebboylarla ilgili son paylaşımlarım:

http://www.agaclar.net/forum/1293293-post1993.htm

http://www.agaclar.net/forum/1293291-post353.htm

http://www.agaclar.net/forum/1293284-post768.htm

http://www.agaclar.net/forum/1293277-post343.htm

En az ilgilendiğim ve ihmal ettiğim gardenyam da nihayet açan bir tomurcuk gördüm bugün..
Sayın musk uyarmasaydı birkaç gün farkına varmayacaktım belki de...

http://www.agaclar.net/forum/1294232-post1997.htm

Sayın kgursan'dan satın alıp site bahçesine hediye ettiğim muhteşem görünümlü ve kokulu liliumlar:

Şimdilik her iki gardenyamda da başarılı olmuş gibiyim..
İkisinde de ikinci çiçekleri gördük..daha tomurcuklar var..

Akşam safalarımız hızla gelişiyor:

Sitede 40 kök kadar ortancamız var sanırım:

Benim binanın önünde 10 yıl kadar önce 15 yaşlarında bir oya ağacı vardı..Bahçevanların oyanın huyunu bilmemeleri ve gelişigüzel sıcakta, gündüz yapraklarını da suyla yıkamalarından dolayı her tarafı külleme olmuştu..
Biz yokken o zamanın yöneticisi kestirip attırmıştı o güzelim ağacı..

Bu yıl bahçe düzenlerken onun derindeki kökleri sanırım biraz yüzeyde kaldığı için aradan onca yıl geçmesine rağmen canlı kalan köklerinden çok güzel sürgünler verdi bu yıl..

İnşallah onu gelecek sonbaharda uygun bir yere aktararak büyümesini sağlayacağım.

Sardunyalarımız minicik çeliklerden 6 ayda bu hale geldiler..Seneye havuz başını fır dolay iki sıra sardunya donatacağım..Güllerden iyi yönü, kanaatkar olmaları, susuzluğa dayanmaları ve sürekli çiçeklenmeleri..

Tohum Takas'tan gelen katmerli kınalar:

Tohum takas'tan:

Üç adet Mandevilla (sundevilla) diktik hurma ağaçlarının yarı gölgeli kısımlarına..Sarılsınlar hurmalara..

Bu bitkiyi yöneticimiz çok beğenip almış; adını hatırlayamadı, ben de bilmiyorum..
Tanıyan olup ta yazarsanız sevinirim..
Çok güzel, narin, mavi çiçekli..Tohum bağlamaya da başlamış..Tohum Takas'a gönderebilirim.

Muhtelif yerlere serpiştirdiğimiz üçüz çiçekleri.

Balkonuma değil de çok bol güneş alan ve kuytu olan bahçe köşesine ektiğim sümbülteberim..
İri soğan bir tanecik..
Bu tam ''teber'' değil de ''tembe'' denecek bir bitki..
Sanırım ekeli 4 ay oldu..
Öyle yavaş çıkıp gelişiyor ki..Hala çiçek sapı yok..

Ayrıca, 12 tane de yavru vardı ayrı ayrı ektiğim..Ana soğan çıkmasına rağmen onlar çıkmamışlardı..ben de onlardan ümidi kesmiştim, herhalde çürüdüler diyerek..
Geçenlerde, bahçevanlar, otları alıp, toprağı karıştırırken yavrular çıkmış meydana..Tabi, bahçevanın haberi yok onların çiçek olduğundan..Allah'tan çapayı derin vurmamış, bazılarının yapraklarını kesmiş..bazılarını da ben eşeleyip ortaya çıkardım ve çubuklar sokarak korumaya aldım onları..

20 gün önce, yağmurlardan sonra toprağın tavı kaçmadan ot temizliği yapılması gerekiyordu..
Ama nedense 3 bahçevan bunu söyletmeden kendiliklerinden akıl edip yapmıyor ve savsaklıyordu..
En son dayanamadım; benim binanın etrafını onlara örnek olacak şekilde 30 derece öğlen sıcağında tek başıma kazıp, otlarını söktüm ve tırmıkladım..

Yönetici, perişan halimi görünce geldi yanıma..''size yardıma gelen olmadı mı ?'' diye sordu..Ben de ''bana yardımlarını istemem, bir sürü yer var, benim yaptığımı görerek diğer yerleri yapsınlar'' dedim..
Aslında canım da sıkılmıyor değildi onlara..
Yöneticimiz de benim tek başıma o sıcakta harıl harıl çalışmamdan ve bahçevanların arazi olmasından biraz utanır gibiydi..

O arada yöneticimize yardımcı olsun ve biraz da korku versin diye '' Bakın hocam..eğer üç bahçevandan sıkılıp iş yapmak zor gelen varsa, söyleyin onlara birinizi işten çıkarırım.'' deyin ve benim ayda 500 liraya sitenin tüm bahçe işlerini yapacağımı söyleyin, dedim..

Ardından da ekledim; ''söyleyin onlara, insanlar SOMA'da 1000-1200 lira için ölmeye iniyorlar kömür ocağına, Şişecam işçileri 1500 derece fırın karşısında asgari ücretle çalışıyor'' diye hatırlatın onlara..

Benim nasıl gaddar ve gözükara çalıştığımı bildikleri için bu gözdağı çok etkili oldu..10 gün kadar bahçevanlar buruk buruk baktılar bana, bazen selam vermemek için arkalarını döndüler ama çok işe yaradı bu olay..
Bu sözlerin ardından, gelişigüzel yaptıkları işleri düzelttiler, hiç söyletmeden yapar oldular işleri..
Küskünlüğümüz yok..
Ben gittim yanlarına açık açık konuştum..
İçlerinden belki yine kızıyorlardır belki ama, eski dost günlerimize tekrar döndük..
Aramız yine çok iyi..
Kabullendiler bazı şeyleri.

Ama ben yöneticiye takılıyorum yine de '' bunlar beni bir yerde sıkıştırıp dövmesinler'' diye..
Hem de onların yanında.
İnsan çalıştırmak çok zor..hele haylazlığı alışkanlık haline getirenleri çok çok zor..

Yöneticimiz benim bu dobra dobralığımı çok seviyor..''Sizinle konuştuğum kadar kimseyle açık açık konuşup dertleşemiyorum; insanlar iki yüzlü..bana başka bahçevana başka konuşurlar'' diyor..

Bazı şeyler maalesef elini taşın altına koymadan başarılamıyor..

Sayın pria, maşallah emeklerinizin karşılığını almaya başlamışsınız, güzellikler görünmeye başlamış.
Benim de tarlalarım hep ot içinde ne kadar yolarsam yolayım maalesef baş edemiyorum. Sizin şansınız çok şükür ki bahçevanlarınız varmış.
ellerinize, emeklerinize sağlık...

Sağolun sayın YeniGine..

Bazen biraz geriliyorum, huzurum kaçıyor, strese girip belki de kendimi de riske ediyorum ama sonucun güzel oluşuyla rahatlıyor insan..

Bahçevanlarımızın olması güzel ama üç cahil, eli gözü gönlü yatkın olmayan bahçevana laf anlatmak, tarif etmek te çok zor..
Deveye hendek atlatmak gibi..

Yani olsa bir türlü olmasa bir türlü..

Valla bulmuşlar benim gibi fedakar ''enayiyi,'' gücendirmesinler, küstürmesinler, pişman etmesinler, yeter..

Estağfurullah Sayın pria bulmuşlar sizin gibi fedakarı, çalışanı gücendirmesinler, küstürmesinler en önemlisi de dediğiniz gibi pişman etmesinler.
En önemlisi daha önce de demiştim sayenizde sitede çoğu kişi çiçek, böcek, doğa aşkına imrenecekler, sevecekler ve inanın onlar da birşeyler yapmak isteyecekler.
:) Benim bu sene iki komşum benden daha çok çiçeksever oldular.

Valla bahçenin çok güzelleştiğini öven de çok ama birçok kişi bu durumun daire fiyatlarını 20-30 bin lira artırmasıyla daha çok ilgileniyorlar gibi :))

''Ben de birşeyler yapabilir miyim'' diye düşünen insanlar olacağını ve bulabileceğimi hiç sanmıyorum..Çünkü, yapılanları seyretmek çok daha kolay..

Ben bu işe başlamadan önce sitenin peyzajında yardımcı olacağını söyleyen bir peyzajcı komşunun, yanıma gelip te bir ''kolay gelsin'' dediğine tanık olmadım..

Neyse..yorulup, bıkana kadar devam diyorum şimdilik..İşten yorulmak değil benimki..İnsanlar yormasın yeter...gönül yorgunluğu olmasın.

Bugün köyden siteye hediye olsun diye getirdiğim 150 adet lâleyi iki noktaya ektik..

Bu üçüz çiçeklerimiz çok beğeniliyor..Uzun süre de çiçekli kalıyor..Seneye bunları kümeler halinde her tarafa serpiştireceğim.

Fazlaca güneş gören iki gardenyamızdan biri fazla gelişmedi..İlk fırsatta onu da kısmi güneş alan, esintili bir noktaya aktaracağım..
Diğer gardenyamız bu yıl ektiğim halinin 3 misli kadar olup, çok güzel boylanıp dallandı..

Akşam sefalarımız da uzun süre süsledi bahçemizi..fakat çok arsızlar..

Güllerimiz son yağan yağmurlarla coştular, uzun filizler yaptılar..Durmaksızın açıyorlar..Seneye daha bir dallanacaklar ve çok daha güzel fotolarını ekliyeceğim kısmet olursa..

Sayın pria, sihirbaz gülleriniz, callalarınız çok güzeller, özellikle gardenyanızın böyle sağlıklı gelişmesine sizin adınıza şok sevindim.
Site bahşenize yerörtücü olarak kullandığınız yabani menekşeleriniz(biz ona deli benövşe diyoruz)ve yanılmıyorsam, "kuzu kulağı" başlığı altında bahsettiyiniz bitki (aynen, kuzu kulağı diyoruz) beni şocukluğuma götürdü. Mart sonu, nisan başı kibi yamaçlarda, ormanların güneş gören alanlarında biterler, yabani menekşelerin koyu mor rengi, sizde olan uçuk mavi renginden hemen sonra çiçekler(ona da, akıllı benövşe diyoruz).
Yabani menekşelerden benim bahçemde de var, üç yıl önce memleketten getirttim, ama çok az artım gösterdiler. Bol humuslu, geçirgen toprak istiyorlar deye düşünüyorum.