Sayın pria, maşallah tohumlarınız çok güzel çimlenmişler, şimdiden rast gelsin onları şaşırtmak bir mesele... Yerörtücü menekşeleriniz de çok güzel görünüyorlar... Rastgelsin.

Evet, çok haklısınız Güler Hanım..

Geçen hafta Chimonantus Proceux bakmaya gitmiştik eşimle, Büyük Çamlıca fidanlığına..

Aradığımızı bulamadık ama..gelmişken birkaç tane camellia alalım dedik ama fiyatlar gerçekten astronomikti..

70-80 santim boyunda kamelyalar 120 lira falandı..biraz ağaçımsı olanlar 300 lira gibi aklımda kaldığı kadarıyla..
Hiçbir şey almadan döndük..

Geçen hafta bizim cumartesi pazarında 65-70 yaşlarında karı koca iki ihtiyarın kamelya, açelya, gardenya sattığını görmüştüm..
Bugün tekrar gittim sabah erkenden..

Sanırım 3 yaşında 50-60 santim boyundaki beyaz, pembe, kırmızı kamelyalardan kendi apartmanımın etrafına dikmek için 4 adet aldım..tanesini 15 liradan..Bir tane de gardenya vardı..onu da 10 liradan aldım..

Toplam 70 lirayı kendi cebimden verdim..anarlar beni dedim..

Derken, bahçevan çocuklarla dikim yerlerini hazırlamaya başladık..

Yöneticimiz hanımefendi geldi hemen yanımıza..

Ardından, 4-5 komşumuz daha indi aşağıya..
Ben komşulara söylemiştim bazı orijinal türlerden bulup ekeceğimi..Hepsi, katkıda bulunuruz diye söz vermişti bana..
Ama yöneticimiz buna izin vermedi..Hemen sordu bana kaç lira ödediğimi ve hemen çıkardı uzattı avucuma 70 lirayı..

Onun da çok hoşuna gitti bu bitkiler..
Şimdi, diğer bloklarda oturanlar bunları görünce kıskanırlar belki, onlar da isterler, dedi..
Ben telefon ettim kamelya satan amcaya hemen kaç tane varsa ayır, bekle biz geleceğiz dedim..

Bizim kamelyaları diktikten sonra akşamüstü gidip 6 adet daha aldık..Haftaya da gardenya alacağız biraz daha..

Gardenyayı beton çiçekliğimize diktim..
İnşallah doğru yapmışımdır..
Önce, tüm toprağı kazıttım ve attırdım bahçenin ücra yerlerine..
Daha sonra yarıdan çoğu torf, kum, yanık gübre ve bir ölçek te toprak + leonardit ilavesiyle güzel bir karışım yapıp, doldurduk çiçekliği ve hayırlısıyla diktik..

Okuduğum kadarıyla, gardenya çok ta fazla güneş görmeyen yerde de olabiliyor ama en önemli husus, sanırım, dikildiği yerde hava esintisinin olması..
Benim diktiğim yerde esinti eksik olmaz yaz kış..


http://azbitki.com/gardenya

Sayın Pria Gardenyanın gelişimini merakla bekliyorum. Tam gün gölge olan bahçemde yetiştirebilirim sanırım. Esinti zaten var burada. Mordoğan'nın esintisi yaz- kış bitmez. Ellerinize sağlık bol çiçekli günler diliyorum.

Teşekkür ederim sayın arıkuşu..
Ben de sizin gibi merakla izleyeceğim gardenyalarımızı..Hayatımda ilk kez diktim..
Ama, biraz nazlı, müşkülpesent bir bitki gibi..
Asidik ortamı seviyor..
Bu yüzden, bir yerde okuduğuma göre, her üç ayda bir bir bardak koyu demli çaya, bir tatlı kaşığı sirke veya limonsuyu ilave ederek sulayın diye öneriliyor..
Çok dikkatli olmak gerek..

Ben Gardenyayı salon bitkisi bilirdim. Dış mekan için cesaretlendirdiniz beni. Bakımı tıpkı Ortancaya benziyor. Zorlanmıyacağım sanırım. Ortanca da asitik ortamı seviyor çünkü. Sirkeli suyla yıkadığım sebze sularını, çay artıklarını diplerine dökerim hep. İzliyeceğim sizinkileri..fotoları ve bitki gelişimini paylaşmanızı bekliyorum.

Bu 80-90 santim genişliğinde ve bir metreden fazla derinlikteki beton çiçekliğin içinde 20 seneden beri artık çamurlaşmış, beton gibi olmuş toprağı kazdırıp boşaltırdım..
Daha sonra, bahçedeki iyi topraklarla, leonardit, 18.46 gübre ve hemen hemen üçte bir yanmış hayvan gübresiyle bir karışım yaparak yeniden doldurttum..
Sağ tarafa bir kamelya diktim..Sol tarafına da Güler Hanımın hararetle tavsiye ettiği, kışın tatlı sürprizi chimonantus proceux'u dikeceğim birkaç gün içinde..

Umarım gardenya konusunda başarı olabilirsiniz. Yerinizde olsam önce bir tane alır onun durumuna göre daha ilerde ilâveler yapardım.
Kamelyalar sorunsuz gelişirler çok müşkülpesent bitki değildirler ama gardenya için aynı şeyi söyleyemiyorum.

:) İşte yine kıskandım... Benim bahçemde kamelya falan yok... :( Ama inşallah değişik bir bitki olarak ve çok istediğim japon gülü Sayın tturt'tan alacağım haziran ayında...
Kolaylıklar diliyorum Sayın pria...

Hakikaten zor bir bitki..Sınavı verip veremiyeceğim hiç belli değil Güler Hanım..

Şu sayfadaki soru-cevapların bolluğuna bakınca bayağı bir düşündürüyor insanı:

Gardenya bakımı, yetiştirilmesi | Adan Zye Bitkiler Dünyası

Bugün kendi paramla bir gardenya daha aldım, evime çıkan merdivenlerin yanıbaşına diktim..Günde 3-4 saat güneş gören ve yaz kış esintili bir yer burası..
Toprağını çok derin ve geniş kazdırdım..Yarı yarıya torf, taş parçaları, çok az hayvan gübresi karışımı yaptım..
Önce can suyu verdim..Ardından bir litre suya bir çay kaşığı denizyosunu karıştırıp, kök sisteminin çabucak gelişip yayılması için verdim..
Bakalım, iki gardenyada başarılı bir sınav verebilecek miyim ..

Bu konuda gardenya başlığında sayın musk'un deneyimleri ve verdiği bilgiler çok yararlı olacak gibi..

Bir haftadan beri moralim oldukça bozuk..

İstanbul'a son yağan yağmurlu günlerin birinde, tüm güllerin filizlerinde yaprak biti olduğu için, ben çarşıdayken, bahçevan ilaç atmak istediğini söyledi telefonda..

En eski bahçevan olduğu için atacağı ilacı bilir diye pek önemseyip sorgulamadım telefonda..

Sadece, ilacı ne kadar koyacaksın diye sordum.. Abi, şişenin üstünde 2 kapak yazıyor, dedi..Ben, aman, bir yanlışlık olmasın, falan, dedim..

Neyse, yağmur çiselerken atmışlar ilacı Allah'tan..
Ben siteye dönünce, güllerin üzerinde bembeyaz ilaç kalıntılarını görünce huylandım..

Önce tulumbanın hacmine baktım..10 litrelikti..

Ardından, geçen yıl aldıkları ilaç şişesine baktım..
Üzerine keçe kalemle 2 kapak diye yazmışlar..
Sistemik bir ilaçtı..
Sonra dozlara baktım..
100 litre suya 15 cc. önerilmiş..
Kapağa baktım..göz tahminiyle 40-50 cc. alır, dedim..Bir gün sonra çarşdaki zirai dükkandan ölçek aldım..Doldurdum içine bir kapak su..40-45 cc. geldi..

Bahçevana tekrar sordum, kaç kapak attın diye..Bir kapak koydum tulumbaya, dedi..
Ama, bana telefonda 2 kapak demiştin, desem de, ben yanlış görmüşüm şişenin üstünde 1 kapak yazıyormuş, dedi..
Ben tekrar şişenin üstündeki keçe kalemle yazılana baktım..2'ye benziyordu..Yazının üstüne ilaç sızmış, tam okunmuyordu..

Velhasılı, 10 litre suya eğer 2 kapak koyduysa, normal dozun 5 misli ilaç atılmış oldu güllerin körpecik yapraklarına..
Eğer 1 kapak koyduysa, normal dozun 2-2.5 misli ilaç atılmış oldu..

3-4 günden beri güllerin o körpecik yapraklarında buruşmalar, büzüşmeler, renk değişiklikleri, hafiften kuruma belirtileri var..

İnşallah kurumaz güllerimiz..
Canım çok sıkkın..

İnsanların ciddiyetine güvenmek çok zor ve riskli..Cehaletle uğraşmak çok zor..
Gerçekten neşem kaçıyor güllerin o yapraklarındaki bozulmaları gördükçe..

Hangi ilacı atmış acaba ismi okunabiliyor mu?

Valla, o gün o moral bozukluğu içinde daha çok kullanma dozlarına yoğunlaşmıştım sayın h_dogan..
Adını şu an hatırlayamıyorum..S harfi ile başlıyordu..

Allah'tan ilaç atılırken ve atıldıktan sonra ince ince çiseliyordu hava..
Sanırım ilacın bir kısmı az da olsa yıkanmıştır..
Ya bir de yapraklar kuru iken atılıp yapışsaydı, herhalde tüm yapraklar kavrulurdu..

Sayın Pria,

bende 15 gün kadar evvel güllerime bitlerden dolayı aynı işi yaptım. Belliki ben de biraz fazla kaçırmışım ilacı ve bazı yapraklar sizin dediğiniz gibi hafiften deformasyon gösterdi. Ancak sonraki yapraklar yine normale döndü.
Büyük ihtimal sizinkilerde de bir sorun olmayacaktır ilaçlanan bazı yaprakların biraz şekillerinin bozulması dışında...

Bütün temennim bu sayın musk..

Sayın Pria; Gülleriniz inşallah toparlar..
Daha da iyi olsun diye yapılan müdahalede genellikle ilaçlamalar;
olumsuz sonuçlar zuhur ettiriyor.
Tüm sakinlerin üzüleceği durumları yaşamamak için; İlaçlama olayları teknik bilgi gerektirdiği için, görevli ve bilirkişi ile birlikte azami dikkat ve itina ile yapılması gerektiğini bir daha gösteriyor.
Ama ki; çoğu zaman bu manzara ile karşılaşılıyor.

Hiç ilaçlama yapılmasa ne olurdu? Güllerimiz uğur böceklerini yardıma çağırarak, yaprak bitleri ile baş ederlerdi zaten.

Yoğun ilaç gelmiş bitkileri kurtarmak için, birkaç gün ilaçlama yapar gibi su püskürtmenin, hatta sert bir budamanın işe yarayacağını düşünüyorum.

Sayın ligustrum,

Sizin dediğiniz gibi ilaçlamadan sonra 3-4 gün biz güllere su püskürtmek zorunda kalmadık, çünkü yağmur ince ince yağdı 3-4 gün..
Eğer ilaçlamadan sonra bol güneşli ve daha sıcak günler olsaydı, hasar daha fazla olurdu..
Ben sürekli gözlem yapıyorum şimdilik..
Güllerde derin budama yapmaya olanak verecek uzunlukta filizler yok henüz..

Ben site bahçe işlerine bu yıl el attım..

İlk fırsatta, ilaçlama konusunda bahçevanlara bir kısa deneysel ders vereceğim.

İlaçlamadan sonra, pompayı yıkayıp yıkamadıklarını bile bilmiyorum..
Belki de geçen yıl son olarak evlerde yaptıkları haşere ilaçlamasının ilaç kalıntıları bile vardı pompada..
Ben bu konularda oldukça titiz ve deneyimliyimdir.

İkinci iş olarak, sistemik ilacı değiştirip DESİC gibi bir temas zehiri aldıracağım..
Ben de isterdim uğurböceklerinin bitleri afiyetle yemelerini ama, maalesef konuk olmadılar bizim siteye..Zaten bitler filizleri bu kadar sarmasaydı, filizlerin bu kadar suyunu emip inceltmeseydiler,ufak tefek bitlenmeler olsaydı, zehir kullanmalarına izin vermezdim..Biraz mecbur gibiydik.
Ama..bahçevanların yetersiz bilgileri olabileceğini düşünemedim..
Dozdan, cc'den bile haberleri yok daha..Tulumbalarının kaç litre olduğunu bile bilmiyorlar..

Sayın pria çok üzüldüm, geçmiş olsun; inşallah güllerinize hiçbirşeycik olmasın, az da olsa çiseleyen yağmur imdadınıza yetişmiştir, bununla kalınız inşallah!..
Canınızın ne kadar sıkkın olduğunu tahmin edebiliyorum, ne hayallerle ekiyorsunuz, dikiyorsunuz sonuçta ufacık bir olumsuzluk bile canınızı sıkmaya, sizi üzmeye yetiyor. Bilmem mi!..
Ayrıca, uğur böceklerine gelince; belediyelerin sivrisinekler için yapmış olduğu ilaçlamalar sayesinde uğur böceği, ateş böceği, ağustos böceği, çekirge mi kaldı ki İstanbul'da. Hatta hatta 1999 yılında şimdi oturduğumuz siteye taşındığımızda her yer kertenkele kaynıyordu adım atamıyorduk o kadar yoğundu. O eskidenmiş, özellikle İstanbul için bu canlılar hem hayal, hem de görür isek büyük şans. :mad:
Valla yine sinirlendim, canlıları öldürdük, doğayı yok ettik...

Sn pria Decis demek istediniz herhalde. Bence bitler için Acetamiprid içerikli bir ilaç kullanın yakıcı bir ilaç değil. Decis ve muadilleri de bitler için etkili olabilir ama üzerinde yazan dozda etkili olmayabilir dozajını yükseltmeniz gerekir. Acetamiprid içerikli ilaçta da dozu yükseltiyoruz ama yakıcılığı yok bitkiler için.

Decis deltamethrin içerikli bir ilaç aynı zamanda kurtlara da etki edebilir.

Ben yine de ya dozu abartmışlar diyorum ya da daha önce o pompayla ot ilacı atılıp yıkanmamış sonra da güllere ilaç atılmış olabilir diye düşünüyorum. Tabi inşallah öyle değildir. :)

Benim bildiğim en son ilaçlamayı 8-10 dairenin isteği üzerine hamamböcekleri için yaptılar..Tulumbanın son halini hiç görmedim..Yalnız attıkları ilaç gül yaprakları üzerinde kireç badana gibi izl yapmıştı..O kadar çeşitli ilaç kullandım hiç böyle bir beyaz kaplamayla karşılaşmadım..Sanki kaolin atılmış gibiydi..Hamamböcekleri için atılan ilaçla bozunmuş ta olabilir.

Decis'i Desic olarak yazmanın tek sebebi köyde herkesin böyle telaffuz etmesi yüzünden sayın h_dogan..Benim dilim de onlara uyuveriyor istemsiz olarak..
Beynim şartlanmış bu telaffuza..

İstanbul'da çok çeşitli tarımsal ilaç satan yerler sınırlı ama, Acetamiprid önerinizi dikkate alacağım..
Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkürler..

Sayın pria;

Site bahçenizi gezmek bu güne nasipmiş, daha önce farkedememiştim :(

Site bahçesi düzenlemek büyük özveriler gerektiriyor, sevgili Yeni Gine de birkaç yıldır didinip duruyor.
Siz yine de şanslısınız, bahçevanlarınız var, giderler yönetim tarafından karşılanıyor.

Yaşadığınız son "gül ilaçlama" konusuna üzüldüm, bahçevan olarak geçinen bu insanların hiç mi bilgisi yok, hiç mi kendilerini geliştirmezler, sonuçta bu meslek onların geçim kapısı.
Ne yazık ki Ülkemizde çoğu işler 'A' dan 'Z' ye böyle yürüyor, işi ehline vermedikçe de düzelecek gibi görünmüyor.

Benim bu olayda dikkatimi çeken, bir mesajınızda "bahçevanlar güneşli günlerde güllerin yapraklarına su püskürtüyor" ifadenizdi.
Bu mevsimde buna neden gerek duyulduğunu anlayamadım, muhtemelen bu nem bitleri çekmiştir, tabii mantar oluşumunu da.

Benim bahçemde yaz sıcağı bazan 40 °C olabiliyor, çiçekleri buruşuyor buna rağmen yapraklara su püskürtmedim hiç.
Belki çok hassas bitkilere uygulanabilir ama güller için gereksiz diye düşünüyorum.
Bununla geçmiş olsun, uçlardaki kuruma devam ederse budama yapmanız kaçınılmaz görünüyor :(

Bunun dışında bahçenizi çok beğendim, zaman içinde değişik, ikliminize uygun bitkilerle daha da güzelleşecektir.
Bir tavsiye de benden gelsin; Solanum Rantonettii dikin bir kaç yere, pişman olmazsınız.
Toplantıya gelirken Yeni Gine için çelik getireceğim, isterseniz sizin için de birkaç çelik ayırırım.
Tüm işleriniz için kolaylıklar diliyorum.

Adalet Hanım,

İnsanla uğraşmak kadar zor birşey yoktur herhalde..

Ben 10 seneden beri fırsat buldukça yaptıkları sulamanın yanlışlığını hep söyledim; değişen birşey yok halâ..
Geçenlerde yine rica ettim; ''bakın, dedim bu sulamaya böyle devam ederseniz bu güllerin ne biti ne de küllemesi biter''
Geziyorum ara ara gülleri..Bazılarında şimdiden külleme var..

Önceden yazın güneşin sıcağında gülleri hem sulayıp hem yapraklarını da yıkamaya bayılıyorlardı..Biraz biraz terkettiler bunu yapmayı ama hala iyi sulamadan uzaklar..

Bu ilaçlama hatasından bu yana moralim çok bozuldu, inanın bahçede gezinmeyi bile istemiyorum..görüp üzülmemek için..
İnşallah en az hasarla atlatırız bunu..
Yeni diktiğimiz ortancalara, kamelya fidanlarına bile ilaç sıkmışlar..Ortanca yaprakları pörsümüş, sararmış..Kamelya çiçekleri kavrulmuş..

Önerdiğiniz Solanum Rantonettii çok harika bir bitki..Çok sağolun yardımseverliğiniz için..ileride mümkün olursa ricada bulunabilirim sizden..
Çünkü, yönetimde değişiklik olacak gibi..
Sitemizin yöneticisi hanımefendinin eşi evde tansiyon nedeniyle kaza geçirdi..
Kalp sorunları var..
Yöneticimiz haklı olarak eşi ile daha çok ilgilenebilmek için yönetimi bırakmak zorunda..

Yerine gelen ile uyum sağlar mıyım..aynı candanlıkla siteye katkıda bulunmaya devam etmeyi düşünür müyüm, bilemiyorum..

116 dairenin yüzü daha da gülsün diye kendi stresimi de arttırmak istemiyebilirim..
Nihayetinde benim de fazla kahır çekecek yaşım geçti..

Saygı ve selamlarımla Adalet Hanım..

Sizi çok iyi anlıyorum sayın pria, gelişimini gün gün izleyip emek verdiğimiz bitkilerimizin hastalanması, özellikle bilinçsiz uygulamalar sonucu olunca, insan, değil başkasını, kendisini bile affedemiyor.

Bahçemde yazmıştım, en sevdiğim Clematisimi budadıktan sonra sürgün vermemesi uykularımı kaçırdı, oturup dua ettim :)
Neyse ki beni daha fazla üzmedi.

Solanum için ne zaman isterseniz çelik hazırlarım size.

Yöneticinizin eşine şifalar diliyorum.
Siz bu işe gönül vermişsiniz, yönetim değişse de siz değişmezsiniz, yine elinizden geleni yapacağınıza inanıyorum.
Bol şans..!

Öncelikle Sevgili CAN Adalet Hanım, takdirlerinizden dolayı size çok teşekkür ediyorum, sağoluun.
Bugün bir işim dolayısı ile site dışında idim. Akşam üzeri eve gelince; Bismillah
1- Minyatür güllerim için Sevgili CAN Güler Hanım buda, yaprakları azalt dedi ben de bir tanesinin üzerinde goncası var idi kıyamadım, budamadım. :( O gonca gülüm az biraz açmış idi kopartmışlar.
2- Benekli yapraklı lalem site sayfamda paylaşmış idim açtı kıpkırmızı onu sağolsunlar soğanı ile birlikte çıkarıp almış, gitmişler.
3- Çuhalarımdan 3-4 tanesini söküp götürmüşler. Yine komşumun camekân önündeki çuhalarımı kediler eşeleyip söküp atmışlar. :( Tekrar diktim ama olurlar mı olmazlar mı onu da bilemiyorum. :mad:
Sayın pria; siz yine de moralinizi yüksek tutun, kişiler için değil kendim için, kendi zevkim için yapıyorum deyin devam... Bir de sizin bir avantajınız yaptırıyorsunuz, elemanlar var, ben de o da yok, benim bir de uğraşım ortak alan bahçe, yol geçen hanı. :( Ben valla böyle diye diye 4 mü oldu, 5 mi oldu bilemiyorum hem sinirleniyorum, hem kızıyorum, hem üzülüyorum, hem seviniyorum, hem zevk alıyorum kendimce yapıyorum birşeyler.
Ama işin gerçeği bu sene yavaşladım gibi o da en büyük etken sulama sistemimiz. :) Yine de bahçeye bakıp bakıp dur bakayım hele bir mart sonunu görebilelim deyip duruyorum kendi kendime.

Bizim sitede böylesine zarar ziyan pek olmuyor ama, geçenlerde diktiğim kamelyalardan, benim tam görüş alanım içinde olan birinin çatal dallarından birini kırmışlar..
Sinirlendim, üzüldüm..Herhalde evde vazo için kırdılar diyordum ki..birkaç gün sonra o kırık dalı 3 metre ötede toprağa saplanmış şekilde gördüm..

Maalesef bizim gibi bitki hastalarının karşılaştığı en zor durum bu olsa gerek. İnsanların çok olduğu yerlerde mutlaka bir şekilde bitkiler bilinçli veya bilinçsiz zarar görüyor. Bizler için de bu kadar emekle bakımını sağladığımız bitkilerin zarar görmesi katlanılmaz oluyor.

Bazıları kimse anlamaz deyip kırıp döküyor. Halbuki bilmiyorlar bizlerin o bitkilerin her dalına, her yaprağına, her gün defalarca baka baka en küçük sürgününe kadar ezberlediğimizi...

Ehh..Biraz da öyle oluyor..En azından evime giden yol boylarını, görüş alanlarımı kendi zevklerime göre dolduruyorum bitkilerle..Bakın..bunlar sitenin hiçbir yerinde yok..geçen yıl ektim..bu sene kapalı balkonda kahvemi , çayımıbu güzelliği seyrede seyrede içiyorum, esinti kokularını getiriyor yanlarından geçerken....

Aynı fikirdeyim sayın musk..Ben önemsediğim bitkilerin en küçük gelişimlerini bile takip ederim..

Sevgili CAN Güler Hanım (Sayın pria ve Sayın malina kızacaklar bana sayfayı işgalden dolayı sonradan sileriz.) beni çok duygulandırdınız çok teşekkür ediyorum, evet biliyorum verirsiniz sizin gönlünüzün bol olduğunu, paylaşımcı olduğunuzu biliyorum. Çok teşekkür ediyorum, sağolun.
Valla ben bu bahara hepten kayıplarla başladım, bakalım hayrlısı inşallah...
Bugün de bu geldi başıma;
http://www.agaclar.net/forum/uyeleri...tm#post1260782