![]() |
Sevgili Atilla'cığım, 1.5 ayda maşallah bahçeye ektiklerinizden ürün almaya başlamışsınız,oranın toprakları bereketli, birde sizin ve ailenizin emek ve sevgisiyle bereketli tadı nefis ürünler alacaksınız. Füsun arkadaşımızın dediği gibi sağlık ve huzurla yiyin.
|
Köz de pişmiş darıya da bayılırım ,afiyet olsun :)
|
1 Eklenti(ler)
Füsun hanım, iyi dilekleriniz için, çok teşekür ederim.
20 gün öncesine kadar özellikle sebzeler, beklediğimiz oran'da gelişmemişlerdi ama, havalar (özellikle gece) sıcak gitmeye başladığınca, birden bire gelişip, olgunlaşmaya başladılar. Tam zamanı'na yetiştiler. Nurcan hanım, közlenmiş darı'yı, hiç köz'de yapılıp demlenen, hafif is kokulu çay ile denediniz'mi bilmem ama, bu ikili müthiş bir lezzet oluşturuyor. Fatoş ablacığım, müsait olduğunuz bir pazar günü, bu güzelliklerin hep birlik'te tadına bakarız umarım. Planlayabilirseniz, Urla dolaylarına telefon etmeyi unutmayın. Mustafa ağbi olmadan, boğazımızdan geçmez. Kapımız dostlara her zaman açık. Bahçe'den ilk koparttığım domates. Domates'i böyle bütün halinde, yuvarlak olarak dilimleyip yemeği seviyorum. Neden'dir bilmem, bu şekilde dilimlemek sanki aromasını daha fazla hissetmemi sağlıyor ya'da bana öyle geliyor. Küp küp doğrayınca aynı aroma'yı bir türlü alamıyorum. |
Şimdi orada olacaksın, kuzina' yı yakacaksın ve üzerinde bir güzel güveç pişireceksin, bir de sirkeli marul salatası yapacaksın yanına da bir bardak su koyacaksın.:p
Eline sağlık Atilla kardeşim, beni imrendirdin doğrusu.:) |
Emek işte böyle birşey, her şey harika olmuş. Toprak ana o kadar cömert ki siz bir veriyorsunuz o bin. Keşke İnsanoğlu, bu çömertlik karşısında bu kadar müsrif olmasaydı.
Emeğinize, yüreğinize sağlık |
İnşallah,Atilla'cığım,o güzel bahçenizde bir gün geçirmeyi isteriz ,Mustafa beyin dediği gibi o kuzinede pişen her şey çok lezziz olur.Tamda öğlen vakti, aciktım mı ne?
|
Teşekür ederim asiye hanım.
Toprak ana ile içli dışlı olmak, ayrıca insana pozitiflik'te katıyor'ki, bu'da toprak ana'nın başka bir hediyesi. Bahçeleri olmayan dostlarımız, umarım en kısa zaman'da, birer bahçeye kavuşurlar. Gerçekten, insana iyi geliyor. Sn. kalambaklı, buralarda yetişen çok güzel, kara kavunlar var. Hele yanında bir'de, bir bardak buzlu su olursa, çok iyi gidiyor!!! |
1 Eklenti(ler)
Bu pazar yine bahçedeydim.
2 hafta'da yine büyük değişimler vardı. Özellikle Zinya çiçeklerimiz çok güzel bir yapıya bürünmüşler. Bu zinyalar ile aynı gün ev'e diktiklerim arasında uçurum var. Buraya diktiğimiz zinyalar, geçenlerde ev'e aldığım hazır zinyalardan ikisi. Bu ikisini kayınvalideme vermiştim, 1 gün sonra dikmiş. Evdekileri hiç sormayın. Ya toprak yapısından ya'da benim beceriksizliğimden, yaşasak'mı yoksa ölüp bir an önce kurtulsak'mı kıvamındalar! |
Bence toprak yapısından orada ki toprağın görüntüsü nasıl derler bilemedim helva gibi.
|
3 Eklenti(ler)
Ekilen domates fidesi sayısı çok olduğundan, bahçenin domates bölümü -domates ormanı- gibi oldu. Aslında araları çok sık değil, yeterli aralık var ama, oturak cinsi olduklarından geniş bir alana yayılıyorlar, ayrıca sayıları'da çok olduğu için böyle görünüyorlar. Bu iki sıra sofralık denilen, yarı iri domates cinsi. Bir sıra'da salçalık, küçük sert tip domates var.
Domatesler, derin çukurlara (30-40 cm kadar) dikilmedi. Normal derinliğe, karık yuvalarına dikel aleti ile dikildi (buralarda, baskı aletine -dikel- deniyor). Biraz uzayınca, gövde yan yatırılıp üzerine toprak dolduruluyor. Böylece, kuvvetli kök yapısı elde edilmiş oluyor. Son fotoğrafta dikel (baskı) aleti görülüyor. Bu benim evde kullandığım dikel aleti. Yenisini almaya gittiğimde fiyatını 5 tl demişler, ben'de almadan geldim ve hurdacıdan 1 tl'ye dikel ucu bulup, sanayide'ki demirci arkadaşa, demirden bir sap kaynattırdım. |
Haklısın Fatoş ablacığım. Bu ovanın toprağı çok güzel.
Zinyaların yanında'ki fesleğenlerin hemen arkasında, uzun bir çiçek gövdesi görülüyor. Bu çiçeğin adı -gelin çiçeği- imiş. Büyüdüklerinde oldukça uzun boylu ve beyaz beyaz açan çiçekleri oluyor. Bu çiçekler inanılmaz sayıda -arı- çekiyorlar. Kayınvalidemin evinde vardı bu çiçeklerden ve arılar diğer çiçekler yerine, bunların üzerine geliyordu. Pek koktuğuda söylenemez ama bu çiçeği çok seviyorlar. |
3 Eklenti(ler)
2 tür kavun ekmiştik.
Bakırçay deresinin sağ ve sol tarafların'da kalan yakın bölümünde bulunan toprak yapısına, buralarda -kara toprak- deniliyor. Özellikle 1. fotoğraf'ta görülen -kara kavun- adı verilen cinsi, başka bir toprak'ta yetiştirmek çok zor. Ülkemizin bir çok yerinde yetişiyordur ama, mutlaka toprak yapısı, burada'ki ile benzer yapıda olan yerlerde yetiştiriliyordur (Ben geçen yıl evde'ki bahçemde bir tane yetiştirdim, tabi'ki bu bahçeden bir teneke aldığım toprakta'ki oldu, evde'ki bahçenin toprağına ektiklerim olmadı). Diğeri ise, bildiğimiz -sarı kırkağaç- cinsi. Olgunlaşmaları için daha 1-2 hafta var. Son fotoğraf'ta ise karpuzlar var. |
3 Eklenti(ler)
Mısırların koçanları'da oldukça büyümüşler. Ama henüz taneleri istediğim irilik'te değillerdi, ama 1 hafta içinde onlarda yeterli kıvama gelirler.
Geçtiğimiz yıllar'da, bu zamanlar bütün sebze ve meyveler olgunlaşıyordu. Bu yıl, ortalama olarak 2 hafta geriden geliyoruz. Olsun, nasıl'sa acelemiz yok. |
3 Eklenti(ler)
Bunlarda biberlerimiz.
Minik acı biber (süs biberi), sarı biber, acı kıl biber ve salçalık iri biber olmak üzere 4 çeşit biber var. Benim favorim salçalık iri biber. Çünki bu biberlerden, henüz kırmızı'ya dönmediği, yeşil iken dönemlerinde kurulan turşular, çok uzun bir dönem dayanabiliyor. Diğer türleri 3-4 ay gibi bir zamanda tüketmek gerekirken, bu cins ile kurulanlar, nerede ise 1 yıl gibi dayanıyorlar ve açtığınızda, sanki taze imiş gibi diri kalıyorlar. İlk fotoğraf, salçalık iri biber (henüz küçük'ler, daha büyüyecekler). 2. ve 3. fotoğraflar'da sarı biberler görülüyor. |
3 Eklenti(ler)
Bal kabakları her geçen gün yayılıyorlar.
Bahçesi orta-küçük büyüklük'te olan arkadaşlarımıza kabak, kavun, karpuz gibi yayılan cinsleri, ekmemelerini öneririm. Çünki çok yer kapladıklarından, geniş bir alanı onlara bırakmak zorunda kalırsınız. Yanlışlık ile yakınlarına diktiğiniz her bitki'yi, kapatıp gelişmelerine engel olurlar. Son fotoğraf'ta acur (beyaz salatalık) görülüyor. O'da yukarıda'ki katagoriye giriyor. Küçük bahçelerde bu türleri yetiştirmek, pek mantıklı değil. |
2 Eklenti(ler)
Fasulyeler, börülce'ler ve bamya'lar küçük bir ağaç boyuna geldiler. Çok çabuk büyüyen bitkilerden. Yalnız ben taze fasulye yemeğini hiç sevmediğimden ilgi alanıma girmiyor. Bamya'ya ise, bir çok kişinin aksine bayılıyorum.
|
3 Eklenti(ler)
Armut, elma, ve kaysı.
|
2 Eklenti(ler)
Bu manzara eşliğinde, tulumba suyu ile yapılan çay keyfi. Şehir şebekelerinde'ki klor yüzünden, çayın tadı bozuluyor ama tulumba ve akar çeşme suları gibi klorsuz su ile yapılan çaylar çok lezzetli oluyor.
2. fotoğraf ise, hemen yan bahçede'ki (teyzemizin bahçesi) 2 yıl önce ki kurak mevsimde sular derine indiği için ve su motorlarının su'ya ulaşmalarını kolaylaştırma amacı ile yaptıkları, adına -yarma- denilen çukur. 2-3-4 ya'da 5 metre derinlik'te (su'ya en yakın nokta) çukur kazılıp, su motoru aşağıya indirilip, su çekmeyi kolaylaştırmak için yapılır (böyle yapmak ile motorun gücünden daha çok faydalanılıyormuş). |
Atilla'cığım bahçeniz kısa zamanda oldukça gelişmiş, toprak verimli, su bol, ailecek verdiğiniz emek ve sevginizin karşılığını almışsınız.
|
2 Eklenti(ler)
Arkadaşlar sakın ola'ki benim yaptığım hatayı yapıp, bamya toplarken kısa kollu giysi ve çıplak el ile toplamaya çalışmayın .Yoksa benim gibi akşama kadar, kabarmış kollarınızı ve parmaklarınızı kaşıyıp durursunuz, ayrıca feci şekilde'de yakıyor (Belki biliyorsunuzdur. Ben bilmiyordum ve dün öğrendim!!).
Ama akşam yemeğinde, bamyalardan intikamımı aldım:D:D:dilli: |
2 Eklenti(ler)
Bahçe'de fotoğraf çekerken, baldızımın kızı bir an bile yanımdan ayrılmıyor. Zinyaları çekerken onun pembe şapkası ile pek uyumlu oldular.
|
1 Eklenti(ler)
Yerde görülen kavun ve kabakları bizzat yumurcak seçti (kabak yemeğine bayılıyor).
|
1 Eklenti(ler)
Salçalık iri biberler kızarmaya başladı. Bir yandan'da yeşil olanları, bakkaldan aldığım hazır olarak satılan -turşu yap- ile turşu yapmaya başladık. Nerdeyse hiç uğraşmadan, kolayca turşu yapıyoruz.
Gerçi bazı kişiler bu turşu yap'ları, hafif kaldıkları ve turşular çabucak bozulduğu gerekçesi ile pek beğenmiyor ve turşu yapma malzemelerini (tuz, sirke karışımı gibi) yine kendileri yapıyorlar. Aslında, sebzeler taze olduktan sonra çok uzun süre dayanıyor. |
2 Eklenti(ler)
Dolmalık patlıcan (ben onlara obez patlıcan diyorum), ve buralar'da kır patlıcan denilen, alaca patlıcan. Bu yıl patlıcanlar'da, bazı sebzeler gibi normal değiller. Oldukça küçükler, yoksa buralarda yetişen patlıcanlar, nerede ise 50-60 cm olurlardı. Bunların ise en büyüğü ancak 15-18 cm arası.
Bu yıl gerçekten, yetişen ürünlerde bir tuhaflık var ve bu sadece bize özgü değil, bir çok bahçevan (sebze yetiştirip, pazarlarda satanlar) aynı şeyden şikayetçi (eşimin 2 eniştesi ve dayısı bahçevandır. Ayrıca müşterim olan bir çok bahçevan var, onlardan duyuyorum). Normal olması gereken sebzeler küçük ve az, küçük ve az olması gereken sebzeler ise büyük ve çok bol miktarda imiş. Benzer olayları evde'ki bahçemde'de gözlemliyorum ve daha önce forumun bir kaç yerine yazmıştım, bu tuhaflığı. Bu yıl gerçekten ilginç geçiyor. |
Alıntı:
|
Ufaklığı benim için öpermisin sevgili arkadaşım, bu arada bahçen de muhteşem doğrusu.
|
Teşekür ederim füsun hanım. Bazen bilgiçlikleri ile insanı yıldırıyorlar (bitmek bilmez soruları ile) ama, günümüz çocukları, gerçekten çok şekerler.
Mustafa ağbiciğim sağolasın. Bu akşam ufaklığı sizin için öperim. Ufaklık bahçenin demirbaşı vaziyetin'de. Annesi çalıştığı için (kuaför) kayınpeder ve valide bakıyorlar. Onlar'da tüm günlerini bu bahçe'de geçirdiklerinden, yumurcak'ta akşama kadar bahçe'de fink atıyor. Hep beraber, ufaklığa bitki-doğa sevdası aşılıyoruz. |
1 Eklenti(ler)
Yoğunluk nedeni ile bahçeye bir süre gidememiştim, dün sabah ilk işim bahçe'ye gitmek oldu.
Ekim ayına geldiğimiz için, fidanlar yapraklarını dökmeye, en azından sararmaya başlamışlardır diye düşünüyordum ama, hala yemyeşiller. Sanırım bu hafta sonu hava 16-17 derece civarına düşünce biraz dumura uğrayacaklardır! Ayrıca bu gün gazetelerde -Avrupa son bin yılın en sert kışını geçirecek- haberlerini okuyunca, fidanlar için biraz tedirgin oldum açıkçası. Bilimadamlarının her mevsim için (Yaz ve Kış) yaptıkları bu öngörüler, son yıllar'da hep gerçekleşiyor. Umarım ülkemizi fazla etkilemez. İlk fotoğraf'ta çelik'ten köklendirdiğim ve kayınpederime verdiğim siyah incirlerden biri var. Oldukça gelişti ve 5-6 tane meyve verdi. Bir fidan'da bu nisan ayın'da bardacık inciri yapmıştım ama, kayınpeder onu çok kenara diktiğinden, büyüyen otları biçerken dalgınlıkla onu'da biçmiş. Umarım seneye tekrar filizlenir. İncirin dibine ektiğim kadife çiçekleri'de bol bol çiçek veriyor. |
1 Eklenti(ler)
Boy boy ve farklı bal kabakların'dan 3 tanesini eve getirdim.
|
2 Eklenti(ler)
En son gittiğim'de bu armutların boyu, arkalarında'ki patlıcanlar kadardı ama şimdi, birisinin bir sürgünü, diğerinin iki sürgünü çok uzamış.
|
1 Eklenti(ler)
Bergama civarında zeytinlerde'ki verimin ne kadar düşük olduğunu bu fotoğraf çok net gösteriyor. Bu zeytin bizim bahçenin hemen altında'ki akrabamızın zeytin'i. Geçen yıl ve bir önce'ki yıl, bu ağaç zeytinden yıkılıyordu, bu yıl ise çok az var (Zeytin bir yıl çok olur, ertesi yıl az olur denir ama, o farklı bir olay. Bu yıl'ki ise kurt zararlısı neden gösteriliyor).
|
1 Eklenti(ler)
Külubemizin yanında'ki büyük siyah incir ağacının meyveleri.
|
1 Eklenti(ler)
Bunlar'da -hırsız almaz- denilen kavunlar. Yalnız bu kavunların meyveleri bizim bahçe'de ama, kök'ü, yan tarafımızda'ki akrabamız olan (eşimin teyzesi) bahçedey'di.
Zaten alt taraf, her iki yan taraf ve üst tarafımızda'ki bahçelerin sahiplerinin hepsi birbirlerine akraba (Hala çocukları, kardeş ve yeğen'lik gibi aile bağları var). Bu kavunlar görünüş olarak pek bir şeye benzemiyor ama, çok lezzetliler. |
2 Eklenti(ler)
Burası'da bahçemizin 70-80 metre kadar alt tarafından geçen, meşhur Bakırçay nehri.
Maalesef nehir demeye bin şahit ister. Bergama, Kınık ve Soma gibi ilçelerin ve bunların köylerinin atıkları yıllardır bu nehrimize döküldüğünden ve ayrıca Soma'da çıkarılan kömürlerin yıkama su'yu bu nehire akıtıldığın'dan simsiyah, çamur halinde. Arıtma tesisleri birer birer yapılmaya başladı ama, kimbilir kaç yıl sonra düzelir. Temizlenmesi biraz zor. Tabii atıklar sadece bu nehir'de kalmıyor, nehir vasıtası ile doğru Çandarlı denizine gidiyor. |
Ne kadar üzücü bahçenin yanından Bakırçay nehri geçiyor ama faydalanınmıyor, inşallah bundan sonra arıtma tesislerini düzgün kullanırlar da zaman içerisinde nehir temizlenir.
Kışa girmeden fidanların dibine gübre koyulsa acaba bir faydası olur mu? Ben de meyva fidanlarının altına gübre koymayı düşünüyorum. Acaba ne yapsak? |
Ben soğuk'tan korumak için, saman'dan malç yapmayı düşünüyorum fatoş abla. Bu günler'de bunu araştıracağım.
Bakırçay'dan (en azından bizim olduğumuz bölgede'ki bahçelerin) su kullanmasına gerek kalmıyor. Çünki, barajın kaneletleri ve tarlalar'da artezyenlerin olması sayesin'de, pek Bakırçay'ın su'yu tercih edilmiyor. |
1 Eklenti(ler)
Bu fotoğraf ise, ülkemizin bir çok yerinde yaşanan, ortak bir sorunu gösteriyor.
Sorun şu: 1). Tarım yönünden verimli ova'ların-arazilerin, şehirleşme ve sanayileşme yolu ile yok edilmesi. 2). Olası büyük bir deprem'de, bu yerleşim yerlerinin yıkılması sonucu oluşacak olan, can ve mal kaybı. Ekonomi'nin çökmesi (marmara depremin'de yaşadık). Fotoğrafta'ki bu evler, Bergama'nın bu bölümde'ki son mahallesinden çıktıktan sonra başlayan, verimli tarlaların içine yapılan evler.Yani, tarım ve hayvancılık yapılmaya müsait yerler, yavaş yavaş şehirleşiyor. Aslına bakarsanız şu anda benim oturduğum ev'de dahil olmak üzere (şehir merkezin'de sayılır) bir çok mahalle, eskiden (40-50- yıl öncesine kadar) çiftçilik yapılan tarım alanlarını işgal etmiş durum'da. 2 yıl kadar önce, Art televizyonuna konuk olan Prof. Dr. İlyas Yılmazer, yukarıda yazdığım 2 madde hakkında uzun uzun konuşmuş ve bu konular hakkında detaylı bilgiler vermişti. Hoca özetle şunları söylemişti: Küresel sermaye uzun yıllardır ülkemizde, sistematik olarak şehir merkezlerini ova'lara doğru genişletme, projesi yürütüyor. Gelen iktidarları bu yönde karar almaları yönünde zorluyor. Bunun neticesinde, ülkemizin bir çok verimli alanı şehirleşmiş ve sanayileşmiştir. İzmir'de, Bornova, Balçova, Aydın'da incirliova, marmara'da'ki Yalova, Dilova'sı gibi, eskiden ova olan yerlerin nasıl birer ilçeye ve şehirciklere dönüştürüldüğünü, yine eskiden ova olan, Sakarya-Kocaeli ve daha bir çok ilde'ki tarım alanlarının, nasıl birer sanayileşme bölgeleri yapılarak, ovaların ve dolayısı ile tarım yapılan alanların azaltılması yüzünden, tarım ve hayvancılığın biteceğini ve küresel emperyallere bağımlı hale geldiğimizin ve geleceğimizin örneklerini vermişti. Bunun ULUSAL GÜVENLİK SORUNU olduğunun altını çizmişti'ki (daha o zamanlar, ANGUS ineklerini ithal etmemiştik), İlyas hoca'nın ne kadar haklı olduğu, yavaş yavaş ortaya çıkıyor. |
Sayın ayazkentli; Bahçenizi keyifle gezdim. İnşallah biz de, böyle güzel ürünler elde ederiz. Başarılarınızın devamını dilerim.
|
4 Eklenti(ler)
Sn. uzaylı, teşekür ederim. Hiç şüpheniz olmasın, sizin'de böyle verimli, bol ürünleriniz olacak. Birbirine yakın iklime sahip yerler'de yaşıyoruz. Su olduktan ve biraz'da çalıştıktan sonra, her şey olur.
EV BAHÇESİ: ------------ Bu fotoğraflar evde'ki bahçemden. Dün akşama kadar yemyeşil olan vapur dumanları, canna ve dahlia'lar, bu sabah feci halde idiydiler. Dün gece'ki soğuk fena hırpalamış. Yalnız, soğuk'lar şebboy'a çok iyi geldi. Havalar biraz soğumaya başlayınca (son 2 haftadan beri) birden bire gürleşip, büyüdüler (soğukların şebboy'a iyi geldiği konusunda, arkadaşlarımız gece ve füsun hanım haklı imiş). Zinya'lar şimdilik direniyor ama öğle saatlerin'de biraz kar yağdı, her halde onlara'da bu akşam itibarı ile, bahar'a kadar veda edeceğiz. Gerçi şu saatler'de hava yağmura döndü ama, yine'de soğuk bir hava var. Her şey zamanın'da yerli yerine oturuyor. |
4 Eklenti(ler)
Burada'ki fotoğraflar'da, evimin önünde'ki yaya kaldırımın'da bulunan 2 ağacın dip kısmı.
Kaldırımlar bu yaz yeni yapıldı. Bende bir önce'ki ay (ekim) ağaçların dibini, evde yetişen vapur dumanı, aynı sefa ve kadife çiçeği ile çiçeklendirdim (bağ ve evin bahçesi kesmez oldu, kaldırım peysajına başladım)!! Öncelikle, ağacın dibinde'ki kum'u boşaltıp, yerine bağ'dan getirdiğim toprak ile doldurdum. Çiçekleri diktim ve sokak köpekleri eşelemesin diye, toprağın yüzeyini taş'lar ile kapladım. Aynı sefa'lar ve vapur dumanları çok güzel açmaya başladılar. Ta'ki evvel'ki gün soğuklar gelene kadar. Gerçi bizim ilçe'de, aynı sefa'lar ve kadife çiçeği, bütün kış boyunca çiçekli duruyorlar. İzmirin en kuzeyin'de olmamıza rağmen, güneyde'ki Selçuk ile aynı sıcaklık değerlerini yaşıyoruz. İzmir'in merkez ilçelerinden bile, hep 2-3 derece yüksek ısı oluyor. Çok soğuk günler'de, aynı sefa ve kadife'ler ölüyor gibi oluyorlar ama, hava biraz normal'e dönünce, hemen canlanıp, çiçekleniyorlar. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 07:41. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025