Fatos hanımcım pembe prenses gördüm bahçenizde. O ne güzel çiçekler. Küpe çiçeği çok güzel. Güle güle büyütün, bol bol çiçekleri olsun:)

Sevgili Fatoş hanım,mesajınızı yeni gördüm,bu aralar seyrek ziyaret edebiliyorum ağaçlar neti zira.İşler nedeniyle.Eh Ağaçlar neti ziyaret edince de ayrılamıyorum kısa zamanda,zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum burada.Kusura bakmayın gecikti cevabım.Evet keşke bütün ayrılıklar böyle olsa gerçekten.Ne yazık ki sonsuz ayrılık yaşayanlardanım,dostum,herşeyim,sevmenin ustası canım annemi ve babamı 10 ay arayla 7 yıl önce kaybettim. İkisi de çok gençti. Ben ise 25 yaşındaydım o zaman.Elimi uzatıp geri getirmek istiyorum onları ama malesef.Ahh acı!!

Yörüklüğüm Muğla/Milas, Kazıklı köyü yörüklerin geliyor; atalarımız ilk oraya gelmiş,eskiden yerleşim yokken yörükler(atalarım) zamanında sahilin dağ yamacında kazıklar kullanarak kendilerine çadırlar yapmışlar. Bundan dolayı köyün adı Kazıklı olarak kalmış. Şimdi Milas'ın büyük köylerindendir.Sonradan büyük dedelerimiz oradan ayrılıp (evlilik, yerleşik hayata geçip tarımla uğraşmaya başlama nedeniyle) delta ovasında şimdi küçük bir köy haline gelen alana yerleşmişler. Hala var mı bilmiyorum ama çocukken babamla, Kazıklı köyünün çam ormanlarında çadırda yaşayan eski geleneklerini sürdüren keçi besleyen akrabalarımızı senede bir kere ziyaret ederdik,her yıl mis gibi keçi peyniri hazırlarlardı bize.Ben de sizin gibi yörük kızı olduğum için gurur duyuyorum :)
Sizin gibi güzel yürekli, yaşama bakış açınız, yaşadıklarınız,çizginiz(yazdıklarınzdan mütevellit bildiklerim) tecrübeleriniz, yaşınız sebebiyle üstadım olan sizinle önemli bir ortak noktamızın bulunması beni çok çok mutlu etti:)Sevgiyle kalın:)
Sevgi

Bodrum papatyaları, dekoratif taşlar ve kütük, polygala, laleler, o köşe çok güzel olmuş.

Polygalayı daha önce bilmiyordum, şimdi sizin bahçenizde görünce araştırdım da -28'e kadar da dayanıyormuş, çok güzel. :)

Sevgili Burak, teşekkür ederim:)

Sevim hanımcığım, bu sene pembe çiçekleri daha çok seviyorum. küpenin çiçekleri dahada yoğunlaştı, geçen sene kaybettiklerim yüzünden bu sene küpe filan yok demiştim, Füsun'cuğumla kızımın bana bıraktıkları küpeler beni yine gaza getiriyor galiba yeniden beni küpe sevdasına düşürecekler:)

Sevgili Sevgi hanımcığım yazdığınız övgü dolu sözler için teşekkür ederim. İnsanlar yaşadıkça ve bu yaşadıkları acı,tatlı tecrübelerle bir yerlere geliyor hele sonsuza kadar kaybettiklerimiz çok acı. Siz çok daha gençken üst üste sevdiklerinizi kaybetmişsiniz ama bu hayatta yanlız kalıp her şeyin üstesinden gelmişsiniz,Anneniz ve babanız sizinle gurur duyuyorlardır.
Ben sonsuz ayrılık sözüne pek inanmıyorum, bazen onların benim yanımda olduklarını hissediyorum o yüzden sabah kalktığımda bu günü iyi geçireceğim, kendime daha iyi bakacağım, onların bu dünyada bıraktığı Fatoş'un üzülüp hırpalanmasına izin vermeyeceğim, onların üzüleceği hiç bir şeyi yapmayacağım onlar da huzur içinde olsunlar diyorum. Bilmiyorum yanlışta düşünüyor olabilirim:)
Yörük olduğumuzu hissetmek güzel,bu değerlerden utanmamak daha güzel:)
En son yörük çadırında 5-6 yaşlarında bulundum, dedemin taş evinden yaylanın tepesinde başka yaylaya gidilirdi hemde develerle, kıl çadırlar kurulur içerisi el dokuma halılarla döşenirdi, orada yediğim yemekler, kurulan sofralar, yaptığım yaramazlıklar hala gün gibi aklımda. Çok güzel günlerdi:)
Şimdilerde o güzel gelenekler kalktı hatta köyde bunu hiç yaşamamış olanlar var.
Canım benim beni üstat diye görmüşsün, teşekkür ederim daha üstat olamadım, yinede sağ ol:) Ben de seninle karşılaştığıma çok memnun oldum.
Sevgilerimle canım.

Sevgili Gilan, teşekkür ederim. taşlar bahçeyi düzenlerken içinden çıktı bende öyle değerlendirdim, daha da vardı eşim onları başkalarına vermiş, onlardan güzel kaya bahçesi olurdu.
Polygala çok dayanıklı bir çalı bitkisi, yerini severse küçük ağaççık oluyor, buralarda yaz kış üzerinden çiçeklerini eksik etmiyor:)

Bahçemde bu sezon fazla bir şey yapamadım ama sarmaşıklarımdan beyaz ve sarı ponpon güllerim ve kırmızı gülüm, hala onu ikna edemedim onu parmaklıklara sardırmak için, devamlı yukarılara çıkmaya çalışıyor galiba ağaç gül olacak:)
Eklenti 209180
Eklenti 209181
Eklenti 209182
Eklenti 209183
Eklenti 209184

Bu kış sakızlarıma hiç iyi gelmedi, çoğu dallarını kaybetti ve çok küçüldüler varla yok arası, yenilemek için Gönül hanıma gideceğim ama bir türlü gidemedim. Ceylanlarım baharın gelmesiyle birlikte canlandılar:)

Eklenti 209186
Eklenti 209187
Eklenti 209188
Eklenti 209190

Tüm cicekler cok güzel Fatos hanim, söyleyecek söz bulamiyorum. Rengârenk, neseli...

Benimde Füsun hanımın elleri değmiş minicik küpelerim var. İnşallah sıcaklar bastırmadan biraz büyütebilirim:)

Sardunya saksılarının içinden bilmediğim bir bitki çıkmıştı tam söküp atacakken çiçek tomucukları vermiş olduğunu gördüm sökmeye kıyamadım bana da güzel çiçeklerini armağan olarak verdi:)

Eklenti 209194
[attach]209195[/attach
Çingene etekleri açmaya başladı.
Eklenti 209196
Kaplumbağda lobelya, minik sarı hercai menekşe gereçi çiçekleri geçmiş acaba yine açar mı? Bir de sutera.
Eklenti 209197
Eklenti 209198

Ablacığım hepsi çok güzel ponpon güllere bayıldım çok güzeller ceylanlar sardunyalar harika hele de son resimdeki minyatüre bayıldım. Ayrıca yabani ot diye sökmediğin bitki harika çiçeklenmiş bence de iyiki sökmemişsin bir tür campanula olabilir inşallah tohum yapar :) Güle güle büyüt hepsini de tabi bir de minik sutera var çok güzel:)

Sevgili Çiçeksever, çok teşekkür ederim, ben çok fazla çeşite giremiyorum ama sizlerin bahçesinde o merakımı tatmin ediyorum. Sevgiler.

Ne güzel görüntüler bunlar, bahçeniz şenlenmiş ellerinize sağlık.

Sevim hanımcığım inşallah bu yaz onları kaybetmeyiz:)

Hacerciğim, o son minyatür geçen sene mimar arkadaşımın getirdiği bu sene çok neşeli bende yabani otun campanula olduğunu tahmin ediyorum, herhalde seracı arkadaşımın verdiği tohumlardan çıkmış olalabilir mi diye düşünüyorum ama o saksıya tohum koymadığımı hatırlıyorum, ne yapacaksın yaşlılık:D:D

Sevgili Cebeci teşekkür ederim, uzun süren baharın çoşkusuyla çiçekler bayram ediyor:)

Ablacığım böyle yaşlılığa can kurban campanula tohumdan çok kolay yetişmiyor bildiğim kadarı ile seninki kendiliğinden çıkmış ve rengi çok güzel
Minyatür sardunya hani bir türlü almaya gidemediğin mi çok güzelmiş yaa bu güzeller ben ordayken ortaya çıksalardı keşke.:D:D

Fatoş hanım ;
renkler o kadar canlı ki bu gün iki kez uğradım.
Benim sardunyalar da kuruyan dallarını budaya budaya küçücük kaldı.

1132. Mesaj da ki ilk fotoğrafta ,demirlerin arkasında sizi izleyen birimi var göz yanılması
mı :)

Sevgili Fatoş rengarenk çiçekler harika emegine saglık cıvıl cıvıl...

Bu bahce bizden 1 ay önde gidiyor. Bayıldım her kareye.
Baktıkca keyiflendim, bir ay sık dişini cemo, bahce böyle olacak diye teselli ettim kendimi.

Ellerine, kollarına, yüreğine sağlık senin. Baktıkca mutlu olanları düşün ve bol foto. ekle.

Fatoş ablacığım, senin şu çingene eteklerine gözüm takılıp kalıyor. Göbekleri renkli renkli, ne güzeller öyle.

Evet Hacer'ciğim, gitmeye vakit bulamayıp alamadığım minyatür sardunya, bu kadar gelişeceğini tahmin edememiştim, geçen sene tek tük çiçekleri vardı, sen olsaydın vallahi kaçırmazdın tatlım:), yine de kaçırmadın:)

Gerçekten çok güzel gelişmiş beklemeye değmiş ben senin gönlününde elinin de bolluğunu biliyorum çok öpüyorum ablacığım seni:)

Nurcan hanım, şimdi bende baktım, bir tuhaf oldum, hiç dikkat etmemiştim. İyice inceleyince üstteki bahcenin drenaj borusuyla ondan akan çamurlu suyun lekesi ve bizim parmaklıkların deseni birleşince bizi yanıltmış, ne tuhaf çıkmış:)
Sakız sardunyaların fotoğraflarını gösteremiyorum, ne hale getirdiğımden dolayı:o

:))) Ben orada ,demirlerin arasından bahçeye bakan bir köpek gördüm.
Gözlük şart oldu :)

Yaa beni bile tereddüte düşürdünüz seni izleyen komşunuzun köpeği ablacığım:)))

Yok yok Hacer, kareyi büyütüp baktım, dediğim gibi:) Drenaj borusu, akan suyun lekesi, drenajın olduğu yerden çıkan bitkiler, parmaklıkların desenleri birleşince, bir de orası net çıkmayınca göz yanılması yapıyor:)

Fatoşcuğum minyatür ceylanların çok güzel. Hele en sondaki harika:) Maşallah diyelim canım, ellerine, yüreğine sağlık:)

Ah Cemo'cuğum, bizler İzmir farkını yaşıyoruz ama dediğin gibi bir aya kalmaz aldığın yeni ciciler ve bahçendekiler iyice çoşacak tam istedğin gibi olacak, sevgili arkadaşım, bahçelerin en güzel zamanları. bizde de sıcakların getirdiği sorunlar oluşacak:)

Fatoş'cuğum söyleyecek söz bulamıyorum. Hepsi çok hoşlar. Çingene etekleri, geçen yazdan beri yaşıyorlar mı? Yani bu sene çimlendirmedin değil mi? Benimkiler daha çimlenmedi bile.:( Maşallah, nazar değmesin.

Ablacığım bu resim de köpek yok mu yani. Nurcan hanım o zaman bunun yaşlılıkla ilgisi yokmuş çekilen fotoğrafın azizliği:)))))))

Eklenti 209279

Atilla'cığım, teşekkür ederim, onlar atölyedeki saksıdaki dökülen tohumlardan kendiliğinden yaz sonunda çimlenmişti. Atölyede yavaş yavaş çiçeklenince birde baktım evin bahçesindeler, damat kayınpeder ekmişler

Sevgili SDurul yalnız değilsin arkadaşım:) Çingene eteklerini ben de çimlendiremedim. Sanıyorum çimlenmek için kumlu, bahçe toprağı istiyorlar.

Sevgili Füsün hanım, geçen sene torfta çimlendirip saksıya geçirmiştim ve çok çok açmışlardı. Hatta sonbaharda, dökülen tohumlardan başka başka saksılarda çimlenmişlerdi. Tabii o geç çimlenenler kışın yaşamadı. Şimdi de kabahat bizlerde değil, ısınmayan havalarda sanırım.:mad:

Sevgi'ciğim, Füsuncuğum,ben o yıl saksılara atölyenin bahçe toprağı birazda torf ve gübre karışımı bir harç yapıp tohumları ekmiştim gecen yazın tohumlarından dökülenler, çimlenmesi tamamiyle doğal, hiçbir şey yapmadım, sonbaharda çimlendiler kışıda bahçede saksı da geçirdiler. bence hemen dışarıya güneş görebilecek bir yere koyun, mutlaka çimlenecekler.

Hangi birine bayılsam şaşırdım. :)
Kendiliğinden çıkan bitki muhteşem.
Lobelya ve bacopa (sutera) ne güzel yakışmış.
Çingene etekleri ne güzel şeylermiş öyle.
Bir de beyaz pon pon gül kendini şakayık sanıyor bence. :D

Yarın sabah detaylı bir fotoğraf çekeyim:)

Sevgili Burak, çok teşekkür ederim.

Sevgili Gilan, teşekkür ederim, lobelya da gecen sene saksısına dökülüp çimlenenlerden:)