Sanırım bir örümcek sarı bir kurdu yiyor ya da fotoğrafın sol üst kısmının kırpık olması.

Sayın Sakagun
İlginize teşekkür ederim netiçeyi size bildireçeğim Selamlar

Bir gül goncası dalında
Dikeni batıyor diye sızlanma
Bir busa kondur daldaki goncaya
Gonca mahçup kırmızı bir gül olur o dalda

Yorum yapılamayacak kadar güzel bir bahçeniz ve çiçekleriniz var,ellerinize yüreğinize sağlık....

Başarılar dilerim

Bu nedir demeyin .ben bu akşam böyleyim

Sayın ahmeter,
İstanbulun havası değişkendir.Bilirsiniz.Ama bu kadar da olur mu? Mayıs ayında hem de.Bizim buraya yağmur yağdı bugün ama demek sizin oraya kar olarak düşmüş yağış;).

Resim bence kusursuz ama siz detaylara çok dikkat ettiğiniz için; sol üst köşede çiçeğin ufak bir bölgesinin çıkmamış olmasını beğenmemiş olabilirsiniz.

'Bu nedir demeyin .ben bu akşam böyleyim'

Bir şeye canınız sıkılmış olmasın?

Sayın ahmeter,
Hayırdır inşallah, neredeseniz cidden merak ettik, umarım sıkıntılı bir durum yoktur.O güzel fotoğraflarınızı bekliyoruz.
Selamlarımla.

Umarım iyisinizdir?

Sayın ahmeter bey;

Dünden beri kaç sefer girdim bahçenize ama siz yoksunuz. Umarım nette sorun vardır da, siz ve sevdikleriniz iyidir.

Sayın ahmeter,
Hala yoksunuz.Güzel haberlerinizi bekliyoruz.
Selamlarımla.

Sayın Ahmeter; hangi güvendiğiniz dağlara böylesine kar yağdı ve sizi soğuttu bilmiyorum ama inşallah herşey biran önce yoluna girer ve sizi yeniden güzelliklerle aramızda görürüz. Saygılar.

Bu forum içinde çok fazla olumsuzluğa rastladım asla dahil olmasamda bunlara, yaşayan ve yaşatan adına hep üzüldüm, içerledim...Çünkü bunca güzellik içinde olumsuzluğa yer verilmemeli...

Merakla beklemekteyiz, umarım her şey yolundadır.

Minik bir salyangoz saklanmış gibi ;)
Bu güzel bahçeyi özlemişim...Yüreğinize sağlık çiçeklerinizin hepsi birbirinden güzel.

Zaman zaman benim de yüreğimi buzdan bir el sıkıyor, özellikle gencecik fidanları sonsuzluğa yolcu ettiğimizde. :(
Keşke hayat yetiştirdiğiniz çiçekler gibi hep güzellikler sunsa...

Günaydın
 

Günaydın

Yağmur yağıyor
 

Islak yapraklar .ve çiçekler

Gonça gülüm sen ıslanma

Günaydın Sayın ahmeter:) Sizi ve güzel fotoğraflarınızla, çiçeklerinizi özlemiştik:)

Osmanlı çileği

HOUTTUYNİA
Yapraklarının bu güzelliğine bakarak sakın elinizi sürmeyin pis kokusunu deterjan bile çıkaramıyor

İsmini yazmaya gerek var mı bu güzeli herkes biliyor

Menekşe seninle düşdüm dile

İsmini bilen varmı

Ne yazabilirim

Ben senin bu rengine bayılıyorum

Karlı resim koymıyaçağım .soğuklardan bahsetmiyeçeğim . fakat bu şarkıyı söylemeden duramıyorum SOĞUK ODALAR
Ve size sıçak bir resim BEGONVİL

Lunaria Annua, sedef çiçeğinin tohum keseleri. Acıklı bir hikayesi vardır, bilir misiniz?

Hayır sizden dinleyebiliriz

Sayın ahmeter, kendimi botanik bahçenizde hissettim.

GÜNAYDIN
Helxine soleirolli

Begonvilli çeşme

Sayın Ahmeter; begonvilleriniz çok güzel maşallah . Benim begonvillerim sanırım dondu halen canlanma belirtisi yok çok üzgünüm. Yeniden begonvil almak istiyorum ama istanbul hava koşullarına uygun olsun istiyorum. Forumdaki bir yorumunuzda Büyükada da satıldığını yazmıştınız. Büyükada da nerede satılıyor? ayrıca sizden de alabilir miyim? Kolay gelsin görüşmek dileğiyle.

Sayın Sevgi
 

Büyük adada bütün çiçekçilerden temin edebilirsiniz
Bu begonvil kışın dışarda kalabiliyor
Başka türler kışın sıçak bir ortama almak gerekiyor İyi günler

Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı.
Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış
gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu etrafını...Ve
Hakimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına
verdi, hakim...

"Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun...?"

Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp,
kısılmış sesiyle konuşmaya başladı...

"Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan..."

Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda... Sessizlik bu tür
haberleri her Gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu,
kimbilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından...

Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler diyecekti..Herkes onu
dinliyordu.. Yaşlı kadının gözleri doldu...Ve devam etti...

"Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim...
O bilmez...50 yıl önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından
kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm.. Yavrumuz olmadı,
onları yavrum bildim... Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman
adak adadım... Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla suluycam onu
diye... İyi gelirmiş dedilerdi... 50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp
bir kere de bu çiçeği ben sulayım demedi... Taki geçen geceye kadar...
O gece takatim kesilmiş..uyuyakalmışım... Ben böyle bir adamla
50 yıl geçirdim... Hayatımı, umudumu herşeyimi verdim... Ondan hiçbir şey
göremedim.. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini
yapmasını bekledim.... Onsuz daha iyiyim, yemin ederim."

Hakim, yaşlı adama dönerek ;

"Diyeceğin bir şey var mı baba" dedi.

Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın
utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi.

"Askerliğimi, reisicumhur köşkünde bahçevan olarak yaptım, o bahçenin
görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim... Fadimemi de orada
tanıdım... Sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden büketler verdim...
O çiçeklerle doludur bahçesi... Kokusuna taptığım perişan eder
yüreğimi...

İlk Evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime
götürdüm... Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç
sertleşir, kötüleşir dedi.. Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin
dedi... Hekimi pek dinlemedi, bizim hatun...lafım geçmedi... O günlerde
tesadüf bu çiçek kurudu... Ben ona gece sularsan geçer dedim.. Adak
dilettim... Her gece onu uyandırdım. Ve onu seyrettim... O sevdiğim
kadının yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim... Her gece o çiçek
ben oldum... Sanki... Ona bu yüzden tapabilirdim..." dedi adam o yaştaki
bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle...

"Her gece O yattıktan sonra uyandım... Saksıdaki Suyu boşalttım... Sedef
gece sulanmayı sevmez, hakim bey.. Geçen gece de... Yaşlılık.. Ben de
uyanamadım.. Uyandıramadım... Çiçek susuz kalırdı amma , kadınımın boynu
yine azabilirdi... Suçlandım.. Sesimi çıkartamadım..."

O an Mahkeme salonunda herşey sustu...

Ertesi sabah gazeteler "Sedef susuz kaldı" diye yine yalnızca neticeyi
haber yaptılar...

Teşekkkürler Sayın Jineop

Bu mevsimin ilk su sümbülü bu sabah açtı
Önümüzdeki günlerde daha güzel çiçeklerini hep beraber göreçeğiz

Bu sabah