İyi ki arabadaymışsınız Limon'cum. Ben bir kez de yine Enez'de anemon fotoğrafı çekerken tam arkamdaymış. Yine eşim, yavaşça bu tarafa gel deyince bir baktım tam arkamda. O bana baktı, ben ona, o benden korktu, ben ondan , sonra oradan uzaklaştık tabi...Sıcak havalarda otluklarda, ya da su kenarlarında dikkatli olmak lazım.
İşte anemonlar işte yılan:eek:

Cuma akşamı iş çıkışı, Tekirdağda sel haberlerine rağmen sevgili görümcem ve eşi ile Enez'e gitmeye kararlıydık.Gümüşyaka'dan itibaren şimşekler, gökgürültüsü, ve ardından yağmurla birlikte yollardaydık. Tekirdağ yakınlarından Malkara çıkışına kadar hep şimşekler çaktı, yer yer silecekler yetişmedi. Keşan'dan çıkarken, hepsi kesildi. Cuartesi ve Pazar da yağmur yağmadı. Vazgeçmediğimize sevindik.

Trakyanın sarı gülleri kendini göstermeye başlamışlar.

Bahçemdeki güzel sürpriz: mor salkım. Bu mevsim için oldukça fazla çiçekliydi.

Ağaç hatmi onbeş günde tamamen çiçeklenmiş. Üzerinde hala bir dolu tomurcuk var.

Solmuş hatmiler yerlerde.....

'Güllerin içinden canım'

Güllerin içinden, hatmiler...

Bir önceki gelişimde solmuş güllerin tamamını temizleyip, sadece tomurcukları bırakmıştım. Güller bizi açarak karşıladı.

Kırmızı ve pembeler bir arada...

Kokulu lila gül tomurcukta..

Paşasakalı en canlı,en çiçekli döneminde..

Bodrum papatyası ve gazanyalar hala küskün sadece birer çiçek açmışlar.

Minik top sarmaşık gül zamanı geçmesine rağmen tek tük çiçek açmış.

Aslanağzı yan dallardan cılız çiçekler açıyor. Ana dallar yohum yapmiş. Çoğunu toprağa serptim. Yeniden filizlenmesini dileyerek.

Bahçemize Lillium soğanları,aslanağzı tohumları, görümcemin çimlemdırdiği yer güllerini ektik. Enez'in tertemiz denizinde yüzdük.Üstüne güllere karşı neskafelerimizi içtik. Ama bundan sonraki gelişimiz biraz zaman alacak.

Fincanın üzerinden Datça bana göz kırpıyor...

Bir gezgin, bir kaşif peşine takılıp, dere tepe bağ bahçe yürüdüm yürüdüm yürüdüm... Her gördüğüm karede eyleşen gözlerim, şen olan gönlümle selamladım.

Özgürce yürümenin, gezmenin ve görebilmenin bir ayrıcalık olduğunu bilen forumdaşınızdan sevgiler.

Sevgili Habibe,
Dere,tepe, dağ, taş yürümeyi severdim de, bunu trekking düzenine aldığımız ik göz ağrım, Yuvacık yakınlarından arkadaşım,
sevgiler benden de.

11 Temmuz Enez ziyaretimde, sebze bahçemde domates fideleri yemyesil, fire yok. Ama çok fazla domates de yok. Hala çiçekli.
S atıcılara sordum, yerli domates tarlada bile olmamış daha yeni yeni sararıyormuş. Çanakkaleden gelen domatesleri satıyorlarmış..

Geçen yıldan birkaç kök taze soğanı bırakmıştım tohum yapsın diye. Bunun çiçekleri tohuma dönmüş.

Bunun tepesinde minik soğancıklar oluşmuş. Bilen var mı, acaba arpacık soğan böyle mi oluşuyor ?

Bır ay kadar önce alıp ektiğim rozetler yaşıyor.

Bu da renkli olan, ancak bunlar klasik Datça rozetinden değil, daha bodur.

Veee yanı başımda amcaoğlunun bahçesindeki muhteşem erik. Yola bakan dallardakileri büyüklüğüne aldanıp vakitsiz yolmuşlar. Bazı dalları geçen yıl erikleri taşıyamayıp kırılmıştı.

Her kare bir güzellik, ama ben kokulu lila güle ba-yıl-dıııım. nazarlar değmesin ona, pek güzel:) Sizin tohuma kaçmış soğanı görünce, ilk kez turp eken, turbu çiçeklerinin arasında çıkacak diye bekleyen yazlık komşumun kulaklarını çınlattım şimdi:) Sizin soğan çok dekoratif bir görüntü çıkarmış

Şimdi tenis topuna yakın büyüklükteler.Tadı henüz tamamlanmadı, benim gibi ekşi sevenlere göre. Ama on gün sonra kütür kütür mayhoş, yarma şeftali kıvamına geliyor.

Oooooooooo maaşallah, nazar değmesin, bu ne bolluk, be ne bereket böyle? Ekşiye bayılırım, avucumda tuzum o ağacın altına gitmeli:)

Bu erikler İstanbul'da mı, yoksa Enez'de mi. Keşke Enez'de de olsada gelip tadına baksak. Ağzımın suyu aktı.

E nez'de Cumhur bey, ağzınıza layik ;););)

Mubarek erikler sanki canlı canlı karşımızda duruyor. Fotoğraf şahane, erikler ondan şahane. Belki Bennur elinde tuz damlamıştır bile. Bennur. Birazda bana bırak. hele 10 gün daha olgunlaşsınlar, bir iyilik düşünürüz. Birde kütür kütür mayhoş diye belirtmemişler mi?

Haklısınız Cumhur Tonba. Salkım salkım o ne güzellik:)

Sağolun arkadaşlar.Temmuzun ilk haftasından beri gidemedim. Çiçeklerimi, domatesleri ve üzümleri çok merak ediyorum. .

Gerçekten çok güzel.belli ki üzerinde çok emeğiniz var elinize emeğinize sağlık diyorum

sevgili vildan hanım,
maşallah diyeyim de nazar değmesin.bahçenizdeki her şey ayrı bir güzellikte.güllerinizin iştahına diyecek yok.ama itiraf etmeliyimki erikler muhteşem görünüyor.sağlıkla yemek nasip olsun.
erik ağacınızın cinsi ne acaba?
esenlikler dilerim.

Sevgili Vildan hanım erikler gerçekten insanın ağzını sulandırıyor.Sizlere afiyet olsun:)

Sağolun arkadaşlar. Maalesef o fotoğrafların çekildiği Temmuz'un ilk haftasından beri Enez'e gidemedim. Ancak ekim başı gidebileceğim.Bahçem ne halde göreceğiz bakalım.
Bu hafta sonu gidecektim, malum Silivri çevresindeki sel felaketi, yollar, yeni sel uyarısı yüzünden vaz geçtik. Allah herkesin yardımcısı olsun.

Erikler bitişikteki amcaoğlunun bahçesinden, alırken İtalyan eriği dediklerini hatırlıyorum.

Vildan hanım,umarım yağmurlar bahçenize zarar vermemiştir.Büyük bir felaket atlattı Trakya..Herkese geçmiş olsun...
Eriklerinizi görünce ve italyan eriği olduğunu öğrenince çok mutlu oldum.Ben de evvelki yıl diktim bahçeye bu cins.Baharda silme çiçeklendi ama meyveye dönmedi.Umarım seneye sizinki gibi olur:)
Bahçe fotoğraflarınız çok güzel.Usta bir gözden çıktığı belli...

En son 12 Temmuz'da Yani 4 ay önce gittiğimiz Enez'deki bahçemizi ve evimizi kış gelmeden kontrol etmek üzere, hava da güzelken gittik. 4 ayda Bahçeyi ot bürümüş. Üzümler ve domatesler kurumuş, Sadece biberlerin üzerinde kalnlar vardı. Topladık ve kahvaltıda yedik. Çırır çıtır, tazeciktiler.

Son yağışlar maydanozlara yaramış. İri ve yemyeşil yapraklıydılar.

Bodrum papatyaları tıpkı ilkbahardaki gibi canlı ve çiçekliydiler.

Papatyalar gibi gazanyalar da hala çiçekliydiler.