Ortancamı hani nerde.?Valla ortanca nerdeyse ben orda kalıyorum.Herkesin bahçesini tek tek geziyorum.Ortanca olan bahçeler benim favorim.Bir çiçek bahçeye ancak bu kadar yakışabilir.Ortanca yetiştirmeyi başaramamış biri olarak ne kadar ortancalı bahçe varsa ben orda sakız.Bahçenizde mutlu mesut yıllar dilerim.

TRT de senelerdir çok severek izlediğim " Gezelim Görelim" programında, Nuray Yılmaz Karadeniz Bölgesinde bir şehirdeydi. Hiç unutmuyorum, o kameraya konuşurken arkasında devasa Ortancalar vardı. Diyelim ki Nuray hanımın boyu 1,60, ortancaların yarısına bile gelmiyordu. Yani nereden baksanız Ortancalar 3,5-4 metre yükseklikte ağaç görünümündeydiler, masmavi çiçekliydiler ve ormanın içinde ağaçların tamamen gölgesindeydiler. Demek Karadeniz iklimini seviyor.

Mersin çok sıcak olduğundan sorun yaratabilir Ortancada.

Sarkan Petunyayı da ilk kez Kıbrıs başkanlık seçimlerinde şimdi adını hatırlayamadığım bir aday ropörtaj yaparken arka planında görüp, hayran olmuştum. Yana yakıla her yerde bu çiçeğin ne olabileceğini araştırmıştım. Sonunda bulmuştum. İddialı olacak ama o zaman hiç bir fidanlık sarkan petunyayı bilmiyorken ben Yalova'dan arayıp bulup 2 kasa getirtmiştim. O zaman ne balkonum ne bahçem vardı ama tüm pencerelerin önüne çiçeklikler yaptırmıştım. Tüm saksılarıma Petunyaları dikmiştim, en az 1 metre aşağıya sarkmışlardı. Görenler kapımı çalıp çiçeğin adını soruyorlardı. Sonraki yıllarda popüler oldu. Şİmdi ben yetiştiremiyorum çünkü normal petunyalarım bile yapış yapış olup ölüyorlar. Ya bu çiçeğin yetiştirilmesi sırasında bir hata yapılıyor, ya iklim değişti. Çünkü o zamanların en zahmetsiz çiçeği Petunyalardı.

Caddebostan'daki evimizin bahçe girişinde çooook uçuk pembe renkli çiçekler açan bir manolya vardı, hala duruyor da, hani benim bızdık ona benzer mi diye ümitlenerek bekliyorum;)

Ben de çok seviyorum, çokça da tohum alıyor, tohumdan yetiştiriyorum, bu yılkiler de çok sağlıklılar. Hem duvar askılarımda hemde büyükçe uzun saksılarda coşmakla meşguller. Fotoğraflarını paylaştım dı. Torf toprak kullanmasam, çok rüzgar almasalar belki daha da iyi olacaklar. Ön ve arka bahçelerden müthiş görüntüler, ellerinize sağlık. Sevgiyle kalın

Sevgili Limon, manolyan şiir gibi...Ortancaların güneş alıyor herhalde, kaç saat güneşte kalıyor, hangi saatlerde? Seneye benimkilerin sayılarını arttıracağım ama sulama yüzünden cesaret edemiyorum.

Merhaba,
Petunyaları ekerken katmerli olanla, katmersiz olanı yanyana ekmeyin. Biri ,diğerini yokediyormuş.Yine yerini değiştirmemeye çalışın. Tohumdan çıkan karışık renkli petunyalarım tek katlılar ama daha diri,yaprakları daha küçük ve kıvrımsız ama gerçekten çok güzeller.

Kirazcığım, Ortancalar hemen hiç güneş almıyorlar. Sabah çok kısa bir süre yandan hafifçe güneş gelip hemen geçiyor. Saat 11 e kadar güneş alan yerdekiler tamamen keyifsizdi, yerlerini değiştirmiştim. Bir de tamamen gölgede olanlar var ki onların yaprakları elimden büyük ve yaprak rengi kopkoyu yeşil.

Sevgili limon, size birşey danışmak istiyorum :)

Ortancaları kurutmak için çiçekleri canlı canlılarken mi kesmeliyim yoksa geçmeye başlayınca kessem olur mu?

Benim bir arkadaşım kestiği ortancaların renkleri kaybolmasın diye (pembe, pembe kalsın-mavi, masmavi kalsın) daha ortancalar en güzel hallerindeyken, üzerlerine saç spreyi sıkar ve baş aşağı asarak güneş almayan bir yerde kuruturdu.
Daha sonra da onları salonundaki büyük vazolarda sergilerdi.

Ben kendim hiç denemedim. Şimdi, peki onlar yapış yapış olmuyormuydu diye düşünüyorum.

Gilancığım, Güler Hanım vermiş cevabı. Ben geçen yıl canlı hallerinde kesmeye kıyamadım, dallarında kuruyuncaya kadar tuttum, yaz sonunda kesip vazoya yerleştirdim. Renkleri orijinal halleri gibi olmadı ama yine de çok beğendim.

Aramızda telapatik bir durum oluştuğuna inanıyorum :) Çünkü bu sabah, sizin bu yazınızı okumadan önce, Deniz Lavantaları ve Ortancalarla ufak bir aranjaman yaptım. Fotoğraf makinamın pilleri bitmişti, şarj olmalarını bekliyordum. Birazdan çekip, paylaşacağım.

Sevgili limon,

Bahçeniz çok güzel, devamlı takip ettiğim bir bahçe olup size bir sorum olacak. Bizim bahçemiz yapım aşamasında olup, sizin çim konusunda çektiğiniz sıkıntıları okumuştum. Çim yapma arefesinde olduğumuz için tecrübelerinize ihtiyacımız var. Özellikle gördüğüm ve bildiğim kadarıyla bir köpeğiniz var ve sanırım bahçede özgür. Rulo çim düşündüğüm için bir iki firma ile gürüştüğüm kadarıyla köpek idrarırının her zaman çime zararlı olduğu ve o bölgedeki çimi öldürebileceğini söylüyorlar. Siz böyle birşey yaşadınız mı ? Çim bakımı konusunda köpeğinizden doğan bir sıkıntınız oldu mu ?
Çok yakınımda bir at çiftliği var ve atlar yemyeşil ve oldukça canlı çim üzerinde her konuda serbest olarak dolaşıyorlar ve hiçbir sorun yaşanmadığını söylüyorlar. Hatta çiftliğin sahibi Kazak olup daha bu durumun çimlere yaradığını idda ediyor.
Biraz kafam karıştı doğrusu. Sizin bu konuda ki tecrübeleriniz nelerdir ?

selamlar
Aziz FAYDA

Ortancalara sprey sıkıp, tersten asıp kurutmak en iyisi ama bu durumda da bir miktar solma oluyor. Aslında soluk hali de güzel oluyor. Çok taze toplanan ortancalar kısa zamanda buruşup bozuluyor, mümkün olduğu kadar geç ama renkler bozulmadan yaptıklarım daha iyi sonuç verdi.

Aziz Bey, köpeğin idrarı gerçekten bozuyor çimi, ama sonbahar yağmurlarında yeniden yeşerip eski haline dönüyor. Köpek küçükken yanında olmadığımızda serbest bırakmıyorduk. Eğitimde, en etkili yolun köpek tam kusur işlerken uyarılması olduğunu söylemişlerdi. Denileni uyguladık. Şimdi köpeğimiz 4 yaşında, sabah öğlen ve akşam tuvalete çıkardığımızda bahçede tamamen serbest bırakıyoruz, ama ihmal ettiğimiz zamanlarda veya erkek kedilerin bıraktığı izleri örtmek için arada kazalar oluyor. Görürsem bölgeye bol su tutuyorum, sorun olmuyor ama görmediğim bir iki yerde sararmalar oluyor.

Kışın zaten kapalı durduğu için güzel havalarda kapatmaya kıyamıyoruz. Bahçeyi ona göre düzenledik. Mesela yürüme yollarının kenarlarına hiç bitki dikmedim. İlk başlarda bir iki denemem oldu ama baktım ki olacak gibi değil, vazgeçtim. Bitkileri dikerken mecburen köpeği de göz önünde bulundurarak yerlerine karar veriyorum.

Tabii köpeğinizin karakteri de çok önemli. Bizimkisi ağırbaşlı sayılabilecek bir karakterde, çok hareketli sayılmaz. Çok enerjik ve heyecanlı köpeklerde durum daha zor. Komşum, başa çıkamıyor, her diktiği ağacı köpeği köküne kadar yiyor, toprağı kazıyor vs.. Bu gibi durumda da mecburen ona ait bir bölge sınırlamak ve siz yokken oraya kapatmak en iyisi. Sizin yanınızda zaten sorun yok. :)

Konu hayvanlar olunca çenem düşüyor.

Kına Çiçeğini pek sevmezdim önceden. Haksızlık ettiğim çiçeklerdenmiş. Baharda aldığım tohumların arasında "Katmerli Kamelya" yazan çiçeğin bildiğimiz "Kına Çiçeği" olduğunu filizlenmeye başladığında anladım. Tohumlarun hemen hepsi çimlendiler,sorunsuzca büyüdüler. Yarım metre kadar boylandılar, gövdesi çok güçlü, desteğe ihtiyacı yok. Daha önce hiç bilmezdim çiçeklerinin bu kadar güzel olduğunu. Demek kendimin yetiştirmesi gerekiyormuş :)

Bazıları katmersiz,
Eklenti 91305

Eklenti 91307

Katmerlisine bayıldım. Ponpon güllere benziyor çiçekleri, çok sevdim.
Eklenti 91308

Tohumları ekerken rüzgardan uçan bir tohumun yetiştiği yere bakar mısınız? :) Bahçe yetmedi artık taşlarda da yetiştirmeye karar verdim ;)
Eklenti 91309

Bu da bayıldığım "Bodur Begonvil" :) Bodrum'daki bahçemizdekiler sarmaşık türlerdi fakat çok dikenlilerdi. Bu tür dikensiz.
Eklenti 91310
Eklenti 91311

Sn. Limon,

Tamamen gölgede çiçek açıyorlar mı?
Biz de herşey bu yıl deneniyor. Bir pembe ortancamız var. Yarı gölgede. Hafta da bir su veriliyordu. Cuma akşamları boynu bükük buluyoruz. Suyu verince gece canlanıyor. Dayanıklı ve güzel olduğu için sevdik. Tamamen gölgede çiçek açıyorsa sayısını arttırmam gerek:)

Çiçekleri kendini taşıyamayacak kadar büyük açıyorlar Zeytinci. Ancak haftada bir su yeterli gelmez, Ortanca toprağı hep nemli olmalıymış, her gün, olmazsa iki günde bir bolca su veriyorum. Ancak ne kadar su verirsem vereyim sıcak ve nemli havalarda güneş gelmese bile bahsettiğiniz gibi öğlen saatlerinde yaprakları pörsümüş gibi olup boyunlarını bükebiliyorlar. Ancak gece toparlanıp, sabah yine dipdiri oluyorlar.

Sevgili limon,

Verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim. Ben ve eşim kangal sevdalısıyız ve üç yetişkin kangalımız var. Anlayacağınız işimiz çok zor. Onlar da bizim bahçenin ortaklarından. Onlar yüzünden hazır çim uygulaması yapmayı düşünüyoruz ama sonrasını nasıl koruyacağız bilmiyorum. Kemirme ve zarar verme gibi huyları yok ama bir iki olay yaşadık.

Ortancalar hakkında yaşadığım bir tecrübeyi ben aktarmak istiyorum. Ben de bazı arkadaşlar gibi ortancaların gölge bitkisi olarak bilirdim ve 3-5 kök ortancamı böyle yetiştiriyordum. Ama daha da çoğaltmak ya da görmek istediğimyerlere dikmek istiyordum ama istediğim yerler de güneşti. Taa ki geçtiğimiz ay İzmir'in çiçek diyarı Bayındır'da güneşin anlı kabağında (bizim köy dilinde) ortancaları görünceye kadar durum böyleydi. Çiçekçi dostuma sorunca bu ne ayak bizi mi kandırıyorsunuz dedim. Öğrendim Güneşin anlı kabağında da ortanca yetişebiliyormuş. İlbaharda odunsu dallardan çelikleme yöntemiyle uyanmadan üretim yapıp güneşe koyarsanız güneşe gölgeye koyarsanız gölgeye alışır dediler. Ama onlar da ortancanın bir gölge bitkisi olduğunu tekrarladılar. Ama olmaz diye birşey olmadığını ispatladılar. Tabii ki bunu gören ben saksısı 1.25 TL. den kırmızıydıi pembeydi doldurdum arabayı. Görmek istediğim güneşli mekanlara diktim. Sonuç mu ? şimdilik süperler. Bu konuda uzman arkadaşların mutlaka söyleyecek sözleri vardır.

Sevgili Limon,
Begonvilinize bir nazarlık takmalı,bu ne güzellik.Maşallah...Benim begonvilim geçen sene koruma yapmama rağmen kurudu ,hala kuru dallarını ,söküp atamadım. Kanarya gülü sardırdım.Tekrar yeni begonvil ekmeye de cesaret edemedim.

Bu durumda biraz daha beklemeye karar verdim. Zaten topu topu 5-6 çiçeği var, onları da kesmeye hiç kıyamıyorum :) Değil begonvil, biz daha ortancaları bile bahçeye dikemiyoruz, ondan azıcıklar böyle :) Renkleri geçerken keseyim. Zaten sizin geçen sene eklediğiniz resimdeki renkler çok hoşuma gitmişti benim.

Saç spreyi fikrini unutmuştum, hatırlattığınız iyi oldu. Güler Hanımcım, yapış yapış olmuyorlar :) Annem kesme çiçek alınca daha çok dayansın diye üstüne sıkar. Sanırım incecik film gibi kaplıyor çiçeği, böylece nem kaybetmesini önlüyor.

Bodur begonvil muhteşem olmuş! Bauhaus'ta görmüştüm. 5 cm falan boyu vardı, çok cazip gelmemişti ama böyle olacağını bilsem kaçırmazdım :) Artık siz hepimizin yerine bakar büyütürsünüz, biz de izleriz :)

Ortanca-deniz lavantası aranjmanını da merakla bekliyorum :)

Sn. Zeytinci, sabah güneşini seviyorlar ama tamamen gölge yere dikili olanlar da çiçek açıyorlar, bahçemde var.


Sevgili Limon, begonvilin çok güzel. Senelerdir ısrarla begonviller aldım ama hepsini öldürdüm, bu sene elimde kalan da kışın zamansız çiçek açmıştı, bu yaz hiç açmadı. Deniz seviyesinde olanların kışın şansı çok daha fazla, denize yakınım ama seviye farkından dolayı ısı farkımız da çok oluyor.

Bu arada ben de kına çiçeğini çocukken yetiştirmiştim ama sonra pek değer vermemişim. Geçen sene komşumun verdiklerinden tohum ayırdım, şimdi açmalarını bekliyorum. Katmerli açan ve taş arasında çıkan kınaların çok güzel.

Sevgili Limon, kınalar çok güzeller, hele katmerli olan harika. Çocukken anneannemin bahçesinde bolca olurdu. Seneye ekilecekler listeme aldım:) Bodur begonviliniz çok ama çok güzel, nazar değmesin. Diğerine göre, hava şartlarına daha dayanıklı, ben problemli terasımda bu kışı sağ salim geçirttim. Bu güzellikler vede o harika can yoldaşınızla keyifli zamanlar dilerim. Sevgiyle kalın

Bennur, Begonvil terasınızda saksıda kışı geçirmesine çok sevindim. Yerde dikiliyken şansı daha fazla olacağına göre artık garanti gözüyle bakabilirim sayenizde :) (Nasıl seviniyorum bir bilseniz, yeni heyecan oldu benim için)

Kınaların yalın katlıların çiçekleri aslanağzını andırıyor. Bir tek açık pembe rengi katmerli çıktı. Çiçekleri diğerinden tamamen farklı, gerçekten çok güzel.

Nasıl sevindiğinizi çok iyi anlıyabiliyorum, her yeni bitkinin gelişip, yeni bir sürgün, yeni bir çiçek vermesi mutluluk nedeni oluyor. Kayıpları da bir o kadar üzüntü veriyor. Bazen belli türün dışına çıkma işte, yaşatamıyorsun diyorum, sonra bir kez daha denesem ne çıkar diyor yeni bir macera ve heyecana koşuyorum:)) Evet kına çiçeğinin katmerlisi çok farklı oluyor. Mümkün olduğunca tohum alın, gerçi seneye dökülenlerden çıkanlar mutlaka olacaktır. Sevgiyle kalın

Kınada bir tek açık pembe katmerli demiştim bugün bir sürpriz daha yaptı. Yalnız suyu adeta içen bir çiçek. Sadece bugün yağmur ha yağdı ha yağacak gibi olduğu için sulamadım, hemen yapraklarını indirmiş bile.
Eklenti 92023

Bu "Buz Çiçeği" ni köşeye öylesine dikivermiştim. Çok büyüdü, uzadı, köşeyi güzel kapladı, uzamaya devam ediyor. Bu sıralar pembe çiçeklerini de açmaya başladı. Max gelip geçerken tam ortasına ayak bassa da keyfini kaçıramıyor. Arsız bitkileri çok seviyorum.
Eklenti 92024

Manolyam her gün yeni çiçekler açıyor, bu yarına tam açacak olan tomurcuk.
Eklenti 92025

Glayöllerin beyazları da açmaya başladılar. Beyazların çiçek sapları yavruağızlardan yarım metre daha uzun ve daha sağlam duruyorlar. Beyazın da güzelliği bir başka oluyor. Orkide gibi değil mi? :)
Eklenti 92026

İki beyazın da gerçekten güzel Limon. Aslında glayöl çiçeğini çok sevmediğimi sanıyordum ama çiçeğini açınca "bu çiçek sevilmez mi" diyorum. Özellikle grup halinde hoş oluyorlar.

Ben de grup diktiğimi sanarak 10 adet Yavruağzı, 10 adet Beyaz renkte soğan dikmiştim. Hepsi bir arada açmadılar. 20 Adet soğan pek öyle istediğim gibi yoğun olmadı, olsa da bağlamak zorunluluğu var, devriliyorlar. Yavruağızları solarken beyazlar başladı. Çiçek ömrü çok kısa, ben de sevmekle sevmemek arasındayım :) (Aman küsmesinler) Beyazlarını daha bir sevdim, neredeyse boyum kadarlar.

Birazdan Glayöle alternatif bir bitki tanıtacağım. Çok hoşuma gitti...

Beyaz asaletini nasılda gösteriyor. Çok güzeller, manolya açtım açacağım güzelliğinde:) harikalar

Bugün en güzel zamanlarını yaşayan "Yıldız Çiçekleri" mi paylaşmak istedim. Geçen gün solan ve kuruyan tüm çiçek tomurcuklarını kesmiştim, iki günde bu kadar coşup beni şaşırttılar.
Eklenti 92515

Eklenti 92516

Turuncunun her tonu var.
Eklenti 92517

Arada bir tane kuru tomurcuk kalmış, şimdi gördüm ;)
Eklenti 92518

Eklenti 92519

Güler Hanım'ın hediyesi, ikinci kez açıyor. Güler Hanım'ın eli değdiği için, diğer güller hastalıktan yıkılıyorken, kendisinde hiç sorun yok. :) İlk geldiğinde 2 adet Gül vardı üzerinde. Şimdi oldu 4 tane :)
Eklenti 92520

Acem Borularımın hepsi ağaçların arkasında kaldılar bir tek bu mutfağın ön tarafında, gözümün önünde. Çiçekleri düşmeden yakalayamamışım. :) Mutfak çatısını kaplamasını istiyorum ama 4 yıldır pek yavaş ilerliyor.
Eklenti 92521

Araya bir Manolya daha sıkıştırayım. :) Arılar Manolya çiçeklerini çok seviyorlar. Yeni çıkan yaprakların rekleri de koyulaşınca daha bir güzel görünüyor. Bu sene Manolyam çok uzun süredir ve bol açtı. Herhalde yerine iyice alıştı. Orman Gülü için aldığım gübreden vermiştim.
Eklenti 92522

Bu Petunya da pek dallanıp budaklanmadı ama sarkan tür gibi görünüyor. Çiçek rengini çok seviyorum.
Eklenti 92523

Bu sabahın sürprizi işte bu güzel kız. :) "Lisianthus-Lalegül"
Eklenti 92524

Hepsi birbirinden güzel, alımlı, şen...

Sn. Limon, güzel bahçenizi, özellikle de manolya çiçeklerini hayranlıkla izliyorum. Saksıda yetiştirmeye çalıştığım, henüz bir karış boyunda 2 tane manolyam var. Birgün çiçeklendiklerini görebilir miyim bilemiyorum. Manolyalar kaç yıl sonra çiçeklenmeye başlıyor, bahçenizdeki manolya kaç yıllık?

Sağol Kirazcığım. Bu sabah benim de çok hoşuma gittiler, paylaşmak istedim.

Bugün havayı biraz serin ve rüzgarlı bulunca ihmal ettiğim sebze bahçemle ilgilendim. Yabani otları (semizotlarının bazılarının dışında) topladım, çanakları yeniledim, biraz gübreledim, bağlanması gerekenleri bağladım. Domatesler o kadar çabuk boylanıyorlar ki, 2 günde bir yeniden bağlamak gerekiyor. Seneye, umduğum gibi olursa (aksilik çıkmazsa), hem sebze bahçem, hem çiçek bahçem için, çok güzel planlarım var. Sevgili Meyvelitepe'nin uygulamalarını görünce güzel fikirler belirdi kafamda.

Sevgili Limon, bahçene şöyle bir kapıdan bakabildim. Bu akşam herkes yattıktan sonra sessiz sedasız dolaşmaya niyetim var, herşey öyle iç açıcı görünüyor ki, Max bağlı mı? Beni görünce havlar mı?

Sevgili Manolya, teşekkür ederim. Bir an önce çiçeklerini görmek istediğimden ve büyümesinin çok yavaş olduğunu bildiğimden, "Manolya" bahçeye aldığımız tek büyük ağaçtı. Ama kaç yaşındaydı bilmiyorum. Boyu evin ikinci kat penceresine uzanıyor. Hayalim, boğazdakiler gibi çatıyı aşması... Ama bunun için alt dallarını budamam mı gerekir bilemiyorum, kıyamıyorum da...
İlk aldığımız yıl dahil her yıl çiçek sayısı artıyor. Bu yıl (4. yıl oldu) boyu fark edecek kadar uzadı.

Güler Hanım, teşekkür ederim. Maxi kapatırım :) Yorulunca, hamağa veya sedire uzanıverin. Pikeyle yastık bırakıyorum. Yanlarına da Of ;)

Sevgili Limon, eşsiz güzellikteki yıldız çiçekleriniz ve de muhteşem lisianthusunuz süper.
Benim hiç aklımda olmayan şeyler sokuyorsunuz kafama, şimdi de yıldız çiçeklerine takıldım, mevsimi geçiyor artık değil mi? O zaman seneye inşallah, peki tohumdan mı yoksa fideden mi yetiştireceğim?

Bunlar soğanlı oluyor Adaşet Hanım ama bence hiç uğraşmayın. Bu yıl mevsimlik fidelerle beraber aldım. 40 kuruş mu, 50 kuruş mu neydi tanesi, uğraşıp yorulmaya değmez. (Bu dediğimi bana da kışın ikinci yarısında hatırlatın tamam mı?)

Yalnız, Yıldızlar tam güneşi sevmediler. Bunlar öğlene kadar güneş alıyorlar, tüm gün güneş alan saksıdakilerin yaprakları yandı. En sevdiğim çiçeklendendir. Havalar iyice soğuyana kadar çiçeklenirler.

Ben bunları çok sevdim, ama Mersin de rastlamadım, mutlaka alırdım, tohumlarından yetiştirilebiliyormuş, az önce araştırdım, çok güzel kapatmışlar bahçeyi, toprağın görünmesini istemediğim alanlara dikim yapabilirim.

Limon hanim yine güzel resimlerinizle evlerimizi renklendirdiniz. Dahlialar gercekten de dertsiz ve kolay yetisen cicekler üstelik cok da güzeller. Ben her yil tohumdan yetistiriyorum cok kolay cimleniyor ve tutma yüzdesi cok yüksek neredeyse paketin tamami tutuyor öyle ki bu yil saksilara diktim sonradan sökmesi zor oluyor diye sürekli saksi almak zorunda kaldim. Mart gibi (bizim buranin iklimine göre) evde cimlendirince hizla büyüyorlar. Sevgiler.

Sevgili Limon, harika kareler, bayıldım, dahlialar coşmuşlar, benimkiler de ilk tomurcuklarında pörsüme yaptılar, hepsini kestim, şimdi tomurcuk içindeler, bir iki açmaya başladılar. "Lisianthus-Lalegül" bir kraliçeymiş, çok beğendim, hemen araştıracağım, benim huysuz terasımda yaşayabilir mi? öğreneyim:) Size bu güzellikleri keyifle, mutluluk ve sağlıkla izlemenizi diliyorum. Emeğinize sağlık