agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üyelerin Balkonları, Bahçeleri > Üyelerin Bahçeleri
(https)




Beğeni Düzeni22148Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 31-10-2009, 23:16   #1
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Frenk üzümü seneye meyve verirmi bilmiyorum. durumu iyi gözüküyor.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2009, 23:18   #2
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Aynı şekilde bektaşi üzümü de meyve verirmi bilmiyorum, biraz küçük gözüküyor.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2009, 23:22   #3
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Goji Berry'nin durumuda güzel inşallah seneye ilk meyvelerini yiyebilirim.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2009, 10:17   #4
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Passiflora hızla büyümeye ve sarmaya devam ediyor.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-11-2009, 20:50   #5
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Kamelyanın bu ay içinde çiçeklerini açması gerekiyor.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 10:46   #6
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Dün Sapancada yaklaşık 6 saat kaldım. İnanın hiç oturmadan işleri halletmeye çalıştım. Sonbahar tüm etkisini göstermiş yapraklar her yerde, bahçe bakımsız her tarafta yabani otlar. Artık Nisan sonu Mart başı başlayacak serüvende her taraf temizlenecek ve yeni sezona hazırlanacak. Dün ilk gülleri budadım, çelik almayı düşündüğüm bazı gülleri de budamakla birlikte Şubat sonunda çelik alınacak kadar da bıraktım bazı arkadaşlarıma sözüm var. Sonra bazı meyve ağaçlarını hem boydan hemde ağacın iç bölgelerine güneş ışınlarının girmesini engelleyip diğer dallara gölge yapan küçük dalcıkları budadım. Bana buradaki yaşlılar ceviz ağacı ve İncir ağacı budanmaz demişlerdi. Ben mecburen bodur ceviz ağacının yan iki dalını budadım. Aslında yara mağcunu sürmem gerekiyordu, baktım biraz katı ısıtmam gerekiyordu en son onu yapayım dedim sonrada unuttum. Umarım sıkıntı doğurmaz. Ayrıca kırmızı acer ağacı ile sarmaşık gül arasına soğanlı bitkiler için bir yer yaptım. bazı soğanları ayırdım. Ardiyenin elden geçmesi gerekiyor ancak şubat sonunda bakabileceğim. Ardiyenin karışıklığından lale soğanlarını bulamadım. Sonradan da bu sene için lale soğanı ekmekten vaz geçtim sökümü en erken mayıs ayını bulacağından Mart ayında ekmem gereken soğanlara gene yer kalmayacaktı o yüzden lale soğanından vaz geçtim, eğer gidebilirsem Ocak ayında lale soğanları için bahçe duvarları dışında bir yer yapmayı düşünüyorum. Gidemezsem seneye dikeceğim. Sabah sefası tohumlarından bir miktar alıp kalanları da söküp attım. Son olarak da yer elmalarının hasadını yapıp, gelecek sene için yer elması kabuklarını toprağa diktim.
Fırsat buldukça fotoğraf koyup açıklama yapacağım.
Bahçeden bir görüntü

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 11:02   #7
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Budanan güllerden bazı fotoğraflar.

Eklenen Resimler
    
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 11:35   #8
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Gül bahçesinin budama sonrası durumu

Eklenen Resimler
     
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 12:12   #9
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
SIKLAMEN'in durumu gayet güzel. siteye her hafta sonu gelen komşumuza hediye ettik bu güzelliğin keyfini sürsün diye.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 12:45   #10
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Açelyanında durumu iyi gözüküyor.

Eklenen Resimler
    
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 12:57   #11
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Ağaç hatmi yapraklarını tamamen dökmüş.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 13:06   #12
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Aynı şekilde oya ağacı da tüm yapraklarını dökmüş.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 13:23   #13
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Manolya yaprak döküp, tomurcuklanmaya devam ediyor. Mart-Nisan aylarında güzelliklerini sunacak.

Eklenen Resimler
   
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 13:30   #14
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Limonun durumu gayet iyi görünüyor. Limonlar sararmaya başlamış

Eklenen Resimler
    
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 13:40   #15
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Hicaz Narı'nın durumu gayet iyi gözüküyor. büyümeye filizlenmeye devam ediyor.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 17:46   #16
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Sakız sardunyaların durumu iyi gözüküyordu onları budayıp üzerlerine kırmızı acer'in solmuş yapraklarından koydum kışı geçirmelerine yardımcı olsun diye.

Eklenen Resimler
   
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 22:35   #17
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Saksıda cosmos açmaya yeni başlamış

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 22:45   #18
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Kamelya henüz açmadı geçen sene bu zamanlarda açmıştı. Aralık ya da Ocak ayında açarmı bilemiyorum.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 22:53   #19
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Amaryllis Belladonna (Pembe Trompetler) bu sene bol yaprak vermesine rağmen, çiçek açmadı bilmiyorum soğan büyüklüğündenmi yoksa yerindenmi bilmiyorum. Umarım seneye açar.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 22:57   #20
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Arap yasemini iyice dolgunlaştı mayıs - haziran ayında harika olup mis gibi kokacak inşallah.

Eklenen Resimler
 
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 23:05   #21
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Mis kokulu iri çiçekli sarmaşık gülümüz bu sene çok gelişti. Seneye mayıs - haziran ayında üzeri kırmızı gülleri ile dolacak. Yalnız baharda ferforje demirle o bölgeyi sardıracak bir şeyler yapmamız gerekiyor. Son gittiğimde üzerinde açmış tek gülü vardı kokusunu özlemiş bol bol kokladım.

Eklenen Resimler
  
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2009, 23:13   #22
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Soğanlı bitkiler için yaptığımız yeni yer. Önceki ve yapıldıktan sonraki hali.

Eklenen Resimler
    
tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2009, 06:37   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Malç ile toprağın organikleşme bağlantısı


Arkadaşım tturt, toprağın organik yapısı hasattan sonra eksilme göstereceğinden, yerine tekrar takviye edilerek yapılacak işlerin başında hasat artıkları, ağaç dallarının öğütülmesinden elde edilen organik mataryeller vede oluşturulan kompostun harmanlanarak oluşturulan malç malzemesinin öncelikle ağaç izdüşümü ile bahçenin ekim yapılan alanlara serilmesini mütakip, toprak yapısındaki organik yapının ne aşamalar içinden geçerek toprağa sağladığı değerleri incelediğinde, malç örtü malzemesinin etkileri şöyle özetlenebilir, malçın altında kalan topraklarda kışın şartlarının menfi etkileri faunanın lehinde olarak canlılık kazanarak, malç ile beraberinde ilave edilen gübre ve toprak için mineral düzeleyicilerin, toprak canlıları ve başta solucanlar tarafından işlenmesi sağlanır.

Malç malzemesinin çürüme ile parçalaması tamamlamamış kısımları mikroorganizmalar tarafından işlenirken oluşan enerji ile oksidasyon işlemi srasında toprağımıza düşmüş yabani ot tohumlarıda baskılanarak toprağımıza organik kazanımlara geçerek otlanmadan da kurtulumuş olacaktır.

Ayrışma fazına giren bu mataryeller topraklarımızdaki solucan populasyonlarının besin zincirinine katılarak solucanların beslenmelerini mütakip solucan nüfusunun artmasıylada organik atıkların işlenmesi yeni bir boyuta girerek dışkılarında solcan gübresinin oluşumuyla içeriği zengin enzimler besin eriyikleri ile topraklarımızın organik özelikleri maksimum seviyeye ulaşacaktır.

Malç malzemesi olrak samanda kullanılabilir yanlız malç malzemesinin ağaç gövdelerine temas etmemesi gerekmektedir, bahçenizin her daim güzellikler sergilemesi dileğimle, sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2010, 17:49   #24
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Aşağıdaki bilgiler ne kadar doğru bilmiyorum burada bulunan konunun uzmanlarının mutlaka söyeleyecekleri vardır. Ben sadece bu yazıyı bilgilenmek amacıyla bahçeme taşımak istedim.

RAF ÖMRÜ
Markete gittiniz.
Yeşil sapları, şık karton kutuları, minik-yeşil etiketleri; Tek renk,
tek ses, tek yürek halleri; Yüksek fiyatlarıyla tezgâhların yıldızı,
kan kırmızı domatesler.
Yediniz mi?
Yiyeceksiniz!
Zira onlar, modern dünyanın gurur kaynakları.
"Tatmin olma" duygusu köreltilmiş, "yeter" sözünü defterinden çoktan
silmiş insan evladının zeka ürünleri onlar.
Onlara şimdi domates diyorlar.
Devasa seralarda, tümüyle bilgisayar kontrolünde, topraksız koşullarda
(su kültürü) yetişiyorlar.
Her birinin köküne birer serum hortumu bağlı, damla damla dökülüyor
azotlar, fosforlar, kalsiyumlar...
Hava mı lazım?
Pompalar var, suyun içine gerektiği kadar hava basıyor.
Güneş mi lazım?
Cıvalı ampuller var, fotosentezi artıran yüksek basınçlı ışık basıyor.
Kuş mu lazım?
Aşk olsun!
Zamanı gelince, salınıyor bambus arıları içeri; Dölleniversinler,
kurda-kuşa muhtaç olmadan..
Çünkü onlar doğanın güvensiz derbederliğine terk edilemeyecek kadar değerliler.
Onlar, öbür dünyaya giderken yanımızda götüreceğimiz yatlar, katlar,
plazmalar, plazalar...
Hala markettesiniz.
Süt içip kemikleri geliştirmek gibi bir inancın peşinde,
dolaşıyorsunuz raflarda.
O, beyaz sıvının içinde protein, vitamin, bir sürü bakteri, mineral
filan olduğunu düşünüyorsunuz.
Nasıl söylemeli, bilmem ki?
Aramızda kalsın ama, onun içinde artık bir şey yok!
İyisi mi bunu size, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ahmet
Aydın söylesin "Süt sağlıklı bir içecekken, raf ömrünü uzatmak için
pastörizasyon, yüksek ısı uygulaması (UHT) ve homojenizasyonla çok
zararlı bir ürün haline getiriliyor. Bu işlemlerle sütün içindeki tüm
bakterileri öldürülüyor. Pastörizasyon, sütün vitamin ve mineralle
zenginleşmesini engelliyor, sindirim enzimlerini tahrip ediyor, tahrip
olan ve sindirilmeyen protein parçacıkları, bağırsaktan kanımıza
geçiyor, vücut da bunları düşman olarak algılıyor ve bağışıklık
sistemini tahrip ediyor. İnsan vücudu tahrip oluyor ve alerjik
hastalıklara, bağışıklık sistemi hastalıklarına, romatizmal
hastalıklara neden oluyor. Çocuklarda görülen kronik orta kulak
iltihabının altında da süt kullanımı vardır..."
Hadi bunları geçtik bir kalem. Siz o sütü veren ineğin başına
gelenlerden haberdar mısınız?
İnek inek olmaktan çıkalı çok oldu.
Önüne konan her şeyi yiyen, bol hormon ve antibiyotikle ayakta
durabilen, deri kaplı et parçaları onlar.
Günde 100 kilo süt(!) veren inek yaptılar.
Ne demek biliyor musunuz bu?
Market arabasını sürmeye devam.
Üzümleri gördünüz mü?
Sanki bağdan yeni gelmişler. Dip diri, ip iriler.
Nereden geliyor bunlar?
Şili'den.
Şili mi?
Evet!
Kaç gündür buradalar?
3-5 gün oldu.
Düşünün, Şili'nin bir köyünde topluyorlar bunları.
Uzun yolculuklar sonunda bize geliyor. Bir süre bizim manavda
bekliyor.. Alıyorsun eve getiriyorsun, evde de 3-5 gün daha, bana
mısın demiyor.
İyi ama, nasıl?
Şahane şeyler var, adına ilaç diyorlar. Üzümlere verilen bu ilaçlardan
birinin etiketindeki faydaları sayalım mesela:
Dane büyüklüğünü artırır,
Dane ağrılığını artırır,
Dane şeklini daha düzgün olarak değiştirir,
Tam olgunlaşmada bile daneye parlak sarı yeşil rengini verir,
Güçlü üzüm çöpüne rağmen dane sıkıca sapa bağlı kalır. Bu yüzden
yükleme taşıma esnasında danelenme nedeniyle olabilecek kayıplar
azalır,
Dayanıklı ve dirençli kabuk sayesinde hasat ve hasat sonrası
olabilecek yaralanmalar en aza iner, hastalıklara direnç katar,
Kullanım dozu yükseldiğinde sofralık üzümlerde hasadı geciktirir,
Yüksek kalite ve standart sağlar,
Raf ömrü uzar
Daha durun!
Petunya ve karnabahar geni konmuş mısırlardan yapılma cipsleri de yiyeceksiniz.
Geceleri de bahçenizi denizanası geniyle donatılmış buğdaylarla
aydınlatacaksınız.
Diyebilirsiniz ki, "hep olumsuz tarafından bakma, bu gelişmeler olmasa
açlığın önüne geçilemez". İyi ama açlığın nedeni gıda üretimindeki
yetersizlik değil ki!
Tam tersine, bu gün dünyada gıda üretiminde fazlalık var. Öyle ki, tüm
üretilen besinleri toplayıp, dünyadaki insan sayısına bölseniz, kişi
başına günlük 2 kilo gıda düşüyor.
Bu hepimizi besler de, yus yuvarlak bile yapar.
Sorun gıda üretiminin yetersizliği değil, aç olanların gıda alacak
paralarının olmaması.
Ama daha da vahimi, biz de o süt, domates, üzüm gibi oluyoruz.
Neye ağlayıp, neye güleceğimizi birileri bize anlatıyor.
Kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi de.
İnsan ilişkilerini artık klavye ve monitör üzerinden kuruyoruz.
Gün geliyor, öldürüyoruz.
Adına "bilgi" dedikleri rafine verilerle zihnimizi doldurup,
enselerinde bar kod yapıştırılmış mamül ürünler oluyoruz.
Ne diyelim?
Raf ömrümüz uzun olsun!

Not: Bana gönderen yazarını yazmadığı için ben de belirtemiyorum.

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 10:55   #25
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Yılbaşında aldığım liçi meyvesinin çekirdeklerini takip eden günlerde toprağa ekmiştim.
Sanıyorum %75 oranında çimlendi.
Liçilerin şu anki durumları.

Name:  Liçi 1.jpg
Views: 1188
Size:  28.9 KB

Name:  Liçi 2.jpg
Views: 1154
Size:  40.2 KB

Name:  Liçi 3.jpg
Views: 1225
Size:  45.9 KB

Name:  Liçi 4.jpg
Views: 1153
Size:  46.2 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 10:57   #26
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Liçilere devam,

Name:  Liçi 6.jpg
Views: 1172
Size:  44.1 KB

Name:  Liçi 7.jpg
Views: 1154
Size:  44.4 KB

Name:  Liçi 8.jpg
Views: 1172
Size:  38.1 KB

Name:  Liçi 9.jpg
Views: 1162
Size:  40.7 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 11:11   #27
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Bu sene ilk defa sardunyayı (sanırım sakız sardunya) tohumdan diktim. Hediye gelen tohumların arasındaydı. Mavi kapsülü olan sardunya tohumu ve gül hatmi tohumları birlikte.

Sardunya ve Gül hatmi birlikte

Name:  Tohum 1.jpg
Views: 1256
Size:  39.0 KB

Name:  Tohum 3.jpg
Views: 1298
Size:  70.8 KB

Gül Hatmi

Name:  Gül Hatmi.jpg
Views: 1142
Size:  63.7 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 11:16   #28
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
İşyerinde kısıtlı sayıda saksıya ekim yapabildim.

Name:  Saksı 1.jpg
Views: 1206
Size:  39.2 KB

Name:  Saksı 2.jpg
Views: 1180
Size:  37.7 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-02-2010, 10:25   #29
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Grand Duke yasemin geçen sene küçüçük boyu ile çiçeklenmişti. Şu an durumu gayet iyi gözüküyor havalar biraz daha ısınınca dışarı alacağım. Baharla birlikte daha da gelişecektir.

Name:  Grandduke 5.jpg
Views: 865
Size:  46.8 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-02-2010, 10:31   #30
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Geçen sene aldığım granadilla önce toprağa almıştım. Hiç gelişim göstermedi yaz sonuna doğru tekrar saksıya aldım biraz canlandı iki-üç yaprak çıkarttı. Kışı geçirmesi için işyerine getirdim, bir süre sonra boylanmaya başladı. Mart sonu gibi dışarı çıkarmayı düşünüyorum.

Name:  granadilla1.jpg
Views: 844
Size:  34.7 KB

Name:  granadilla2.jpg
Views: 836
Size:  41.4 KB

Name:  granadilla4.jpg
Views: 861
Size:  39.6 KB

Name:  Granadilla 4.jpg
Views: 831
Size:  44.3 KB

Name:  Granadilla 5.jpg
Views: 833
Size:  42.3 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
glory morning, goji berry, hibiscus rosa sinensis, japon gülü; blueberry


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025