Eh be birader her laftan sosyal mesaj çıkarmayı nasıl beceriyorsun yaaa:D Vallaha ilgisi yok. Sadece ne olduğunu söyleyesin diye yayınladım fotoları.

Peki ben tüm bu bitkilere (marul, kabak ve gherkin) floresan ya da normal lamba ile ışık versem işe yarar mı? Yararsa da gündüz mü yoksa gece mi vermem gerekir?

Sadece florasan veya normal lamba yeterli olurmu bilmem, ama bildiğim gün içerisinde kullanman gerekir, gece bırak uyusun garipler:D zaten gün yüzümü gösterdin bu dünyada:D:p

Yazdıklarımı okuyunca aklımdan geçeni ifade edemediğimi gördüm. ''Göbek bağlama'' işleminden kastım Sn. Malbman'ın da marullarına yaptığı gibi pamuklu bir iplikle tüm yaprakları birbirine gevşekçe bağlamak, marulun baş yapmasını hızlandırmak ve açılmasını engellemek. Bu işlem marulun daha iyi göbek yapmasını sağlar mı?

O konu hakkında bir bilgim yok, maalesef :( Yanlız forumda bir yerlerde okumuştum böyle bir uygulamayı :)

Bu iş için daha çok erken, bitkinin daha çok gelişmesi gerek. En azından sanıyorum 10-15 yapraktan sonra üstten lastikle bağlamak gerek. Şu an bağlanması durumunda çıkacak olan yapraklar bağlanan yapraklardan dışarı doğru fırlayacaklardır. Uygulamada böyle gördüm. Yanlış mıyım acaba? Bahçemde de aynı şekilde ve zamanda yaptım, olumlu sonuç aldım. Bir bilen var mı?

Benim gördüğüm uygulama da daha büyük bir düz marul içindi. Bir yerde gördüm uygulamayı ama araştırınca başka bir açıklama bulamadığım için tereddüte düşmüştüm. Cevaplar için teşekkür ederim arkadaşlar. İzzet Bey uygulamada olumlu sonuç aldıysanız doğrudur, tecrübe önemli bir bilgi kaynağı bence.

Baştan beri okudum, özellikle Sayın Envor'un çalışmalarına hayranlıkla takıldım. Sayın kutret Beyin ustalık uyarıları da dikkatten kaçmadı. Elinize sağlık ama ben çırakta olamadım gözlemde de devam edemem. Perlit geldi, torfda aldım. Bizim bahçenin toprağı kumlu killi çaykara toprağı diyorlar metrede bile evsafı değişiyor. bazı yerde boz bir mil bazı yerde elenmiş yeşil kum, bazanda çağıltaşı karışık gibi. Yani işin özü su kültürlerini denemek. Bu çalışmalar tekrarlanacak mı.? Sayın Envor Fidelerinizden denemek için gönderirseniz memnun olurum. Şimdilik perlit-torf karışımında katı ortamda denemek için artı besin gerekiyor mu? Selam.

Perlit ve torfu neden karıştırmak istiyorsunuz? Bir sebebi varmı? Ayrıca perlitin vede torfun hiç bir besin değeri yoktur, mutlaka bitkiyi beslemek gerekir :)

Bilmiyorum sadece perlitte olacak sa karıştırmam. Sanki formlardaki fotoğraflarda öyle gibi geldi. Perlitim de fazla yok, Bir çuval satan arkadaşlardan alsam iyi olacak. Sizi dinliyorum! Besin eriyiği için Sayın Kutret Bey'e sipariş verdim.

http://agaclar.net/forum/showthread.php?t=7870&page=4

Bu sayfada bu konuları konuşmuştuk, iyice okuyun, perlitte sulama konusunu bir gözden geçirin. Böyle bir sulama rejimini hayata geçirebilirseniz başarılı olabilirsiniz.

Önce topraksız olarak, besin eriyiği ile oda içinde deneme yapacağım, daha sonra 6x3 m. hobi serası yaparak geliştirmek istiyorum. Nasıl yapacağıma herkesin yardımı gerekir. Siz ustaların yaptıklarını özenle okuyorum.

Bugün karar verdim ki bu iş okumakla olmayacak. Bu konuda okuduğum mesaj sayısı sanırım yedi yüzü geçti, belki de daha fazla. Fakat şimdi üşenmedim hesapladım, yanlış saymadıysam şu anda topraksız tarımla ilgili 49 başlık altında 2970 küsur mesaj var. Ve ben okudukça konuya hakim olacağıma daha fazla dağıldım.

Sanırım okumaya ara verip bir köşesinden başlamak gerekiyor. Çünkü gördüğüm kadarıyla tüm mesajları okusam da hala soracak sorularım olacak. [Bu arada tüm mesajları okuma fikrinden vaz geçmiş değilim]

Benim düşündüğüm, doğuya bakan bir penceresi olan 6 m2 lik bir odayı seraya çevirmek. Bu konuda "hidro" geçen sene benzer bir çalışmaya başlamış fakat daha sonra yazmaktan vazgeçmiş. Onunla özellikle aydınlatma sorunlarını tartışmak isterdim.

Şimdi yapılması gereken okuduğum bazı mesajları tekrar gözden geçirip, odayı öncelikle durgun su denemesi yapmak üzere hazırlamaya başlamak. Bir de Kudret Beyden besin sipariş etmek:)

Bakalım neler olacak...

Kolay gelsin, bende aynı aşamadayım. Bu okuduğunuz mesajların hepsi bu sitedemi. Ben çok okudum da saymadım.

Forumda sürekli yazıştığımızdan, bu hatayı biz farkedemiyoruz, ama bir kirlilik var sanki forumda. Bilgiler kaybolup **** arada kaynayıp gidiyormu bilmiyorum.

Aeroponik sistemim çalışmaya başladı :) Dünden itibaren beslenmeyede başladılar ve gözle görülen bir büyüme başladı,

Eklenti 54066
Eklenti 54067
Eklenti 54068
Tere,

Eklenti 54069
Roka,

Eklenti 54070
Dereotu.

Eklenti 54071

ısırgan otlarım ısırmaya başladı.

Eklenti 54072

Soğan,

Eklenti 54073

Malbman marullarım :)

Selam, Çok güzel hayırlı olsun. Bunların 45 derece eğimde yerleştirmişsiniz- öyle görülüyor. topraksız mı besin eriyiğini hep birlikte nasıl alıyorlar. Eriyik suyu nasıl akıtılıyor? Bu tür ot sebzeleri için bu yöntemler ekonomik mi? Bulunduğunuz yörede açık alanda olmuyor mu!

Sayın nariçi, sorduğunuz soruların cevabını şu anda bulunduğunuz forum sayfasında bulabilirsiniz. İsterseniz önceki sayfaları bir gözden geçirin.

Okumadığım sayfa yok gibi. Öncekileri anladım da son koyduğunuz fotoğrafların su verilişini görüntülerden anlamadım. Su püskürtülmesi tekniğimi (sisleme)uyguladınız. Diğerleri uyguladıkça kapınızı çalacak duruma geldi.

Sayın nariçi, bu kelimeyi anlamadım, çok pardon. Ne demek istediniz?

Ben uygulamaya devam ederken takıldıklarımda başvurup rahatsız edeceğim, demek istemiştim.

sevgili envor yine yapmışsın yapacağını ellerine sağlık

Evet tamamı bu sitede.

Eğer ben de diğer herkes gibi siteyi bir yıldır takip ediyor ve düzenli okuyor olsaydım pek zorluk çekmeyebilirdim fakat herşeyi daha sonra okuyup öğrenmek isteyince işler karışıyor.

Bir listedeki mesajları okuyorum. Çeşitli sorulara karşılık, bu konuyu ileride konuşacağız deniyor. Listeyi okumaya devam ediyorum, kırk elli mesaj geçiyor. Bir yerde söylenenlerden anlıyorum ki o söz edilen konu konuşulmuş. Ama konuşulanlar burada değil. Başka bir yerde yeni başlık açılarak da konuşulmamış. Bu listede başlamış, daha sonra aradan ayıklanıp başka yere taşınmış. Böyle bir durumda ne kadar dikkat ederseniz edin bazı konuların başı bir yerde sonu başka bir yerde kalabiliyor.

Ya da konuyla ilgili tüm listeleri takip edenler yaklaşık aynı kişiler olduğu için bir listede başlayan bir konu, bir vesile ile başka bir listede devam edebiliyor. Siz bu iki listeyi yakalayıp peşpeşe okumadığınız sürece konu kafanızda bir açmaz olarak kalıyor.

Bir konu birkaç listede tüm detaylarıyla tekrar tekrar konuşulurken, konunun can alıcı bir noktası sadece bir listede birkaç cümle ile geçilmiş olabiliyor.

Böyle bir durum nasıl aşılır derseniz benim de aklıma bir yöntem gelmiyor. Fakat diğer yandan bakıyorum, tüm mesajları elediğinizde bir ders kitabını dolduracak kadar bilgi 49 başlık altında 3000 e yakın mesaj arasında dağılmış bekliyor.

Yeni okumaya başlayanlar için bence iki yöntem var önümüzde;
1. İmkanınız varsa okuduğunuz kadarıyla birşeylere başlamak, bu yöntem kontrolsüz olsa da çabuk öğrenmenizi sağlar.
2. Kendinize güven gelene kadar forumları takip etmek, bu da kontöllü olarak öğrenmenizi sağlar.
Tercih sizlere kalmış. Çokda kendinizi sıkmayın kafam karışıyor diye, küçük bir demo sizi rahatlatacaktır. Kolay gelsin.

Bu söylediğiniz, aynı konuda yedi yüzden çok, belki sekiz yüzden çok mesaj okuduktan sonra söylenecek şey değil :)

Ayrıca, dediğiniz gibi hemen başlasaydım, soracak bir çok sorum olacaktı, onları sormağa başladığımda da haklı olarak, forumları okusana kardeşim diyeceklerdi ve aynı noktaya gelecektik Ya da birşey demeyip cevap verecekler ve daha önce bazı konularda olduğu gibi bir tekrar daha yapılmış olacaktı.

Zor mesele, zor :)

ertugrula kafanı yorma bizim zorlanmamız önümüzün kışa gelmesi, zamanlama uygun değil geç farkettik taşın ser olduğunu ... Ama başaracağız çok güzel izahlar ve açıklamalar var. Selam.

Yok, yok. Çok da şikayetçi değilim. Mevsim dolayısıyla bol zamanımızın olduğunun farkındayım. Önce Kudret beyin bir yerde fotoğraflarını verdiği mini seraya benzer bişey yapacağım. Kendi tohumlarımı çimlendirmek için. Sonra fazla aceleye getirmeden alet edevat toplamaya başlamam lazım.

Bir tane zaman ayarlı priz, bir termostat, bir ph ölçer ve bir EC ölçer. Sonra küçük detaylar var. Kavanozun içi tamamen su ile dolacak mı, yoksa ağıza yakın biraz hava boşluğu kalacak mı? Fotoğraflarda belli olmuyor. Ayrıca akvaryum pompasının bastığı havanın dışarı çıkabilmesi için kapakta küçük bir hava deliği olması gerekir sanırım. Yine fideyi kavanozun ağzına yerleştirirken kullandığımız küçük bardak/saksının içine ne koyacağız. Toprak?, perlit? ya da sadece köpük mü? Bu saksının çapının küçük ya da büyük olmasının bir önemi var mı? Düşündükçe ne kadar çok soru geliyor insanın aklına:)

Sn. ertugrula; Kavanozun içi tamamen su ile dolacak, akvaryum pompasının bastığı hava fidenin kökünün yanından çıkacaktır zaten, ayrıca bir daliğe gerek kalmayacak.
Kavanozun ağzına strafor kesilip, stroforun ortasına fidenin kökünün geçeceği kadar bir delik açılıp, fide buraya sıkıştırılır.

Eklenti 55013

Resimde görüldüğü üzere, plastik viol gözünü makas ile altını kestim ve violu strafordaki yerine yerleştirdim.


Eklenti 55014

sayın envor, 11 ve 19 nolu mesajdaki domates türü nedir.? Diğer türler için ec değeri değişir mi?

11. ve 19. resimdeki domates çeşiti "plazanse" adlı bir çeşitti, EC isteği Bandita'ya göre farklıydı.
Aslında şöyle bir durumda söz konusu; Aynı çeşit domates fidanları bile, iklim, yükseklik vs. göre EC ihtiyaçları farklılık gösterebiliyor.

'plasiance' olacak,topraksız tarım için çok ideal bir çeşittir

Aeroponik denememde son durum!
 

Eklenti 55015

Tere,

Eklenti 55016

Roka,

Eklenti 55017

Dereotu,

Eklenti 55018

Taze soğan,

Eklenti 55019

Isırgan otu.

Eklenti 55023
Eklenti 55024
Eklenti 55025
Eklenti 55026
Eklenti 55027

Belkide öyledir. Geçen yıl Antalya tarımdan gelen fidelerin kutularında "plazanse" yazıyordu. Belki orada yanlış yazılmış olabilir. Topraksız tarım ideal bir çeşit olması tartışmaya açık bir konu bence. Çok ideal olduğunu düşünmüyorum.

Sevgili envor senin bitkilere ne oldu böyle bu kadar kısa zamanda nasıl da büyümüşler yoksa benimkiler bana naz mı yapıyor anlamadım.Kolay gelsin.

Merhaba, Sn. Envor,

O viyolün altını kesince, içindeki toprak eriyip, kavanozdaki suya karışmayacak mı?
Böylece fide boşta kalıp sallanmaya başlamayacak mı?
Bu durum bir sorun değil mi?

Hangi konuda dezavantajları var acaba plasiance için?

Hayır, dediğinizin hiç biri olmayacak. Violün içindeki torf olduğundan, ıslanınca eriyip gitmeyecek, ayrıca violün alt kısmının birazını kesiyoruz, bitkinin kökünün yarısından fazlası violün içinde kalıyor. Bitki sadece kestiğimiz yerden kök atıyor.

Bence; Bandita, Durinta, Altes topraksız tarım için ideal.
Plasianceyi geçenyıl denemiştim. İyi bir ısıtma istiyor, kuzey rüzgarına karşı çok hassas, tohumumdan çıkan fidelerin en az %10'u çeşitin özelliğini yansıtmıyor, sarı kıvırcık virüsüne karşı çok hassastı, ilk meyveleri iri oluyor, kısa günlerde meyvelerde ovalleşme oldu, sarı kıvırcık virüsüne hassas olduğunu gördüm.
Siz nerede gördünüz plasianceyi, veya yetiştirdiniz? Antalyada yetiştireni hatırlamıyorum, sadece Çorluda bir serada vardı.

Sayın envor, çok güzel bir deneysel çalışma sonucu. Yakında bu konuda eğitim gören bölümler varsa inceleme gezisi yapabilirler. Bu durumun ekonomik durumu nedir ?Hesaplasanız asgari ne kadar yapmak gerekiyor ki ekonomik sonuç versin? Çalışmalarınızda başarılar.