agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Topraksız Tarım (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/)
-   -   Damda 12 m2 Hidroponic Sera Yapımı (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/32636.htm)

leventali 23-10-2013 18:19

Marullarımızın 3. günü-2
 
5 Eklenti(ler)
Marullarımızın 3. günü-3

leventali 23-10-2013 18:20

Marullarımızın 3. günü-3
 
5 Eklenti(ler)
Marullarımızın 3. günü-3

leventali 23-10-2013 18:21

Marullarımızın 3. günü-4
 
5 Eklenti(ler)
Marullarımızın 3. günü-4

leventali 23-10-2013 18:23

Marullarımızın 3. günü-5
 
5 Eklenti(ler)
Marullarımızın 3. günü-5

leventali 23-10-2013 18:24

Marullarımızın 3. günü-6
 
4 Eklenti(ler)
Marullarımızın 3. günü-6

leventali 23-10-2013 19:49

Yeniden Merhabalar,

Nasıl üzülüyor insan, aradığını bulamamakla, aradığını anlatamamakla... 2 gün sülfürik asit aradım. Sonunda bir sanayide akü imalatçısı Mehmet Amca o kadar ısrarıma rağmen 1 litrelik asitten para almadı. O da ben de Sülfürik Asitin suyun PH'ını düşürdüğünü anlayamadık. Mehmet Amca'nın "Sen yine de dökmeden iyi araştır olum, benim pek kafama yatmadı. Biz asiti azaltmak için saf su kullanıyoruz." tembihiyle ve benim Kudret Bey'e teyit ettirmemle sorunu çözdük.

Yanlış EC ölçmenin ve Suyun PH'ının yüksek olması neticesi marulların yüzde doksanı ilk ektiğimden pek farkı yoktu. Bir de seraya direk güneş ışığının vurması ve ısıyı 40 C lere çıkarması, baygınlıklarını gideremedi. Üstüne bizim hatalı ölçümlerimiz ve suyun PH'ı sanırım hepsini isyan ettirdi. Sıcaklık önlemini metresi 4 liradan 4 metre %50'lik (anca bulabildik) jüt (gölgeleyici) alarak ve içeride küçük bir vantilatör çalıştırarak önledik.

Doğru EC ölçmesini Kudret Bey'den yeniden öğrendik. Suyun PH'ını 6.5'e düşürerek, ki hiç kolay olmadı, 1.2 EC ile bugün sabah yanlarına gittiğimde inanılmaz bir gelişme gördüm. İlk resimlerle son gönderdiğim resimler arasında toplamda 1 gün var. Hemen hepsi canlanmış. İçlerinden küçük yapraklar çıkmaya başlamış.

Suyun PH'ını düşürmede oldukça zorluyor mevcut sistem. Depoda mevcut su miktarını tam bilememek büyük eksiklikmiş. 4 boruda toplamda 100 lt ye yakın su oluyor. Depoda da bir o kadar tahmini. Her ölçümde suyun devirdaimi için yarım saat kadar beklemek gerekiyor. Zira 10 dakikalık ölçümler doğru sonuçlar vermedi. Hatta 1 saatte su tam ölçülebilecek süre.

Bu sisteme ölçüm yapılacak bir düzenek eklenmeli. Su ölçümünden önce sistemdeki tüm su depoya gelmeli. Ölçümler eklemeler, çıkarmalar yapıldıktan sonra sisteme geri basılmalı su. ****** bu dediğim amatör sistemler için geçerli olsa gerek. Benim 4 boruda 100 lt su olduğunu düşünürsek...

Koca Tarsus'ta ki 350-400 bin nüfusa sahip, topraksız tarımla ilgili aradığınız hiç bir şeyi bulamamak çok üzdü beni. Tarsus'un en büyük tarım mağazasında o da hatalı bir siparişten dolayı damlatma kazıklarını (sadece 3 mm liği vardı) ve hortumunu bulabildik. Ama ana boruya bağlantı parçasını bulamadık. 7 mm lik başka birinin elinde kalmış bağlantı parçalarını ısıtarak bin bir eziyetle yerlerine bağladık.

Domatesleri ektiğim kasada sadece perlit mevcut. İçerisini artan sera naylonuyla kapladım. Herhangi bir kesim yapmadan havuz misali. Perliti iyice ıslatıp, yıkayıp içerisine döktüm. Yaklaşık 15-18 cm yükseklikte. 200 litre kadar perlit aldı içerisi. Resimde görüleceği üzere besin tankını da sebze kasası içerisine naylon sererek yaptım. Kasanın geldiği yerin tam altına naylona bir delik açtım ve üzerine perlit koymadan plastik telis çuvalından keserek koydum. Böylece perlit hiç dökülmüyor. Soğanları ektiğim kasadan tecrübe. Üzerini siyah kalın naylonla kapladım. Perliti içerisine döküp, naylonu yanlarından geçirdim. Yani torba gibi siyah naylonun içerisinde değil sadece uçlarını yanlardan kasaya gömdüm. Kasanın eni 45 cm boyu 150 cm. Resme bakıp ustalar dikimin doğruluğunu teyit ederlerse sevinirim. Damlatıcı kazıkları kökten yaklaşık bir 5-10 santim uzağa gelecek şekilde, her bir fideye bir adet sapladım. Ekim şekline göre her iki fideye bir tane olabilir mi? Ustalar cevaplarsa sevinirim.

Bu kasanın yapımını resimleyemedim zira hep çalışıp hem resim çekmek oldukça zor. Ama ikincisini yaparken özellikle resimleyeceğim. Çünkü bu kasa pimapen artıklarından yapıldı. Yani sıfır maliyet. Sadece işçilik. Büyük bir pvc firmasının işini de yapıyorum. Oranın tesadüfen resimlerini çekmeye gittiğimde arkada hurdalıklarıyla tanıştım. Bu malzemeleri atıyorlar. Haftada bir gün hurdacı gelip götürüyor. Yanlara ve altlara konulan parçalar asma tavan lambrisi olarak isimlendiriliyor. Zaten alacak olsanız da 20 cm x600 cm olarak satılıyor bu şekilde 8 TL.
Bunları birleştirmek için dar U isimli parça kullanılıyor. Bunun da 6 metrelik boyu 5 tl. Yanları kuvvetlendirmek için taban parçası diyorlar, bunun fiyatını bilemiyorum ben zaten hurdasını aldım. 2 metrenin altındakileri atıyorlar. Asma tavan lambrisinde de öyle. İşçiliği çok kolay. Maket bıçağıyla bile kesiyorsunuz. Annem bunun böyle olduğunu görünce pimapenden buz gibi oldu.

Su devirdaimi için 25 tl ye mazot pompası adıyla anılan 12 V pompa aldım. Bugün öğleye kadar harikaydı. Ancak bugün yandı. İçerisini açtığımda inanılmaz adi bir işçilik gördüm. 1 damla slikon kullanmışlar. Çok kaliteli gibi görünen bir o kadar kalitesiz bir ürün. Tam emin değilim ama iyi izole edildiğinde, yani yeni alındığında açılıp iyi slikonlanırsa ve motor içine su girmezse, çok ucuz ve çok güçlü bir alet. İlk aldığımda denedim 3 metreye suyu sorunsuz bastı. Bunu almamın nedeni içerideki sistemin tamamını 12 V üzerine kuruyorum. Zira bir araba aküsü alıp, elektrik kesintilerine karşı şimdilik kullanacağım. İleride olurda güneş paneli de alırsam diye düşünüyorum. Alet güçlü ama kalitesiz. Yenisini alıp izole edim mi yoksa şu akvaryum içinde çalışan sump pompalardan mı alim karar veremedim doğrusu.

Hidroponic akan su sisteminde akvaryum içi hava motoru kafası çalışıyor. Şu ana kadar en küçük bir sorun çıkarmadı. Ancak basınca damlama kazığı olan sisteme yeter mi bilemiyorum. Deneyenler deneyimini paylaşırsa sevinirim.

Yaşadığım tecrübeler sonucunda üzülerek söylemek zorundayım ki, bu işi çiftçi memet yapamaz kardeşim. Bir çok nedenden dolayı yapamaz. Biz eğitimli insanlar bunca bocalarken, bunca hatalar yaparken, en basit konuları anlayamazken bu işi çiftçi memet yapamaz. İkincisi çok maliyetli ve masraflı bir iş. Bu işi amatörce yapmak isteyenlere tavsiyem evde oturup hesap yapmasınlar, zira çarşıya uymayacak. Ya da evde yaptığınız hesabı bir 8-10 katına çarpın. Ve mutlaka tek ürün ekin. Tek ürün, tek sorun, tek masraf. İşin başında 24 boru düşünüyordum da...

Aşık Veysel boşuna dememiş benim sadık yarim kara topraktır diye. Arta kalan marulları ablamların bahçesine ekmiştim. Bugün hava atıyor bana, benim marulları gelde gör seninkiler ne ki diye. Gittim gördüm. Gerçekten de benden bir gün sonra ekildiler ama harika toparlamışlar kendilerini. Biz EC ile, PH ile, Isı ile, Gölge ile uğraşırken onlar almış yolu gidiyor...

Ama topraksız tarımın gücünü asla küçümsememek gerekiyor. Ticari anlamda ciddi bir sermaye ve birikim istiyor. O da yetmez çalışan her personelin topraksız tarım eğitimi alması gerektiği gibi, ekili ürünün bakımıyla da bilgilendirilmeli. Çiftçi memet'in neden uzak durduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü yapamaz. Yıllarca nakliyecilik yaptığımızdan onların yapısını iyi bilirim. Yapamazlar. Çok cesurları vardır gözü kara. Bu lafım onlardan uzak...

İşin içine girdikten sonra gördüğüm şey müthiş bir pazar. Türkiye bunu nasıl atlıyor ya da sermayeli insanlar bunu nasıl atlıyor bir türlü aklım ermiyor. Aslında eriyor. Bizde Zengin yok! Bizdeki zengin kavramı iyi bir evi, iyi bir cibi, bankada bir kaç trilyon parası, birkaç da stüdyo ev eşittir zenginlik. Bir sanayi odası toplantısında konuşma yapacağım günün sabahında bir gazetenin haberi şöyleydi : "Türkiye'deki iş adamlarının tamamının serveti Toyoto'nun yarısını almaya yetmiyor." İşte bizdeki zenginlik bu! Hep demişimdir kime göre zenginsin? 100 bin lirası olan bir asgari ücretliye göre multi milyarder zengin. Neyse konumuzdan uzaklaşmayalım.

İnşaattan tarıma fırsat bulamayan hükümetlerden gelen bir ülkeyiz. Dün de öyleydi bugün de. (Cumhuriyet dönemini ayırıyorum). Koç bile tarımdan çekilme kararı aldı. Önce hayvancılıktan şimdi de tarımdan. Neyse yeniden konumuza dönelim.

Yaşadığım olumsuzluklar :
- EC'yi depodan aldığım suyla ve EC metrenin gösterdiğiyle ölçüm yaptım. Kudret Bey açıklayana kadar da böyle devam ettim.
- Depo büyük de olsa (250 lt) EC ve PH tutturabilmek çok zor. Sıcaklık farkı inanılmaz. Dışarıda 30 dereceyken su deposunda 19 derece. Dışarı 12 dereceyken su deposu 25 derece...
- Her ölçüm mutlaka kayıt altına alınmalı. Yoksa nereye gittiğinizi de bilemiyorsunuz, kaç mg la neyi hangi ölçüye getirdiğinizi bulamıyorsunuz. Hoş bulduğunuzda da matematik uzmanı olmanız gerekiyor. Isı, PH, EC hepsi bir birini etkiliyor. O yüzden ilk tavsiyem orantı hesabını iyi öğrenin :)

- Başında yapmadığımız kaydı yapmaya başlayınca güzel sonuçlar çıkmaya başladı. 70 ml A ve B eriyiğinden koyduğumuzda 0,050 artışımızın olduğunu tespit ettim.

1. ölçüm : (23:10) dün
ISI=20 C
EC=1.13 (Gerçek EC)
70 ml A ve B eklendi..
PH=6.5 (renkle ayarlandığı için tahmini yani 6.4, 6.2 de olabilir)

2. ölçüm : (23:46) dün
ISI=20
EC=1.18 EC (Gerçek EC)
PH=6.5

70 ml 0,05 Gerçek EC artışını sağlamış.

30 ml A ve B eklendi. 1.2 'ye geleceği düşünüldü ve domateslere zaman ayrıldı. Gelip gelmediği ölçülemeden
gece 03'te seradan hızla ayrılıp yatıldı.


3. ölçüm (10:00) bugün
Tanktaki su eksikliği tamamlandı. (yaklaşık 20-25 lt)
EC=1.2
PH=yüksekti 6.5 e indirildi.

4. ölçüm ( 16:00) bugün
Tanktaki su eksikliği tamamlandı.(yaklaşık 20-25 lt)
EC=1.4
PH= Yüksekti 6.5'e indirildi.

Bugünlük bu kadar...
Saygı ve Sevgilerle...

oceaneagle55 23-10-2013 21:26

Sayın leventali

Öncelikle bu özverili çalışmanızı hayranlıkla izliyorum.Tecrübe dediğimiz olay yaptığımız hataları anlayıp düzeltmemizle gerçekleşmezmi ?Sizinki gerçekten bir arge çalışması olmuş.Ben artık bu işi yavaş yavaş ticari anlamda büyütmek için araştırma ve girişim yaparken bile sizin kadar istikrarlı bir çalışma yapamadım :)
Bugün alışveriş yaptığım manavın 500 gr bile gelmeyen kıvırcık marulu üreticiden 1.25 tl den aldığını duyunca şaşırdım.Yani bu işte gerçekten para var.****** bilinçli ve kaliteli üretimde.Kolay gelsin

leventali 24-10-2013 01:49

Sayın oceaneagle55,
Size naçizane tavsiyem, terzi misali 3 ölçüp bir biçin. Eğer topraksız tarımı ticari olarak yapacaksanız 10 ölçün bir biçin derim. İnsanı heyecanlandırıyor ama bir o kadar da yorucu ve riskli bir iş. Asla ve kata ucuza getirmek gibi bir düşünceyi aklınıza bile getirmeyin. Denedim iki üç katına mal oldu. Ticari düşünüyorsanız mutlaka profesyonelce bu işi yapanlarla görüşün. Bir kişiyle değil 10 kişiyle görüşün. Hepsi sizi yolunuzdan döndürecek bir sürü gereksiz şeyler söyleyeceklerdir. Siz hepsinin haklı, haksız, taraflı, tarafsız yanını süzerek kendiniz karar verin.

Bir, belki iki yıl sürebilecek bir yazılımını yazmak için çıktım yola ve gördüm ki, her bir işi otomasyona bağlasanız bile çevresel faktörlerin etkisiyle insan olmazsa olmaz bu işte. Hele işin başında siz durmayacaksanız ki ilk dönemlerde belki de 24 saat, şevkinizi kırmak istemem ama hiç girmeyin bu işe.

Sahibinden çalışanına kadar bilinçli bir sistem kuran ve bu işi severek özveriyle yapan bir kimsenin bu işte para kazanmaması içten bile değil. Zaten bütün mesleklerde bu söz konusu değil mi?

Bir dönem siyasetle uğraştım. Ki o zamanlar bu bölgede seracılık deyince akla alçak sera denilen kargılarla yapılan bir metre yükseklikteki seralar gelirdi. Her köye, her çiftçiye söyledim, anlatmaya çabaladım: Tarım deyince aklınıza artık bu gelsin. 100 dönümün hiç olmazsa 1 dönümünü akıllı sera (o zamanlar böyle denirdi) yapın diye. O gün burun kıvıranlar bugün geç kalmışlıklarına yanıyor.

Ticarette karlılık ortalama alınır ama tarımda karlılık hep o yılın hasatdındaki karla anılır. İki sene domates ekmiş biri birinci yıl 1 tl ye domates satar zarar ettim der, ikinci yıl 5 tl ye sattım kar ettim der, 3 yıl 500 kuruşa domates satar bittik der. oysa üç yılın ortalaması 2.6 dır. Yani yine kardadır.

Bugün forumu okurken bir topraksız tarım tartışmasında birisi şöyle diyordu: Zirai ilaçlar gübreler mahvetti herşeyi. Hayır. Bilinçsiz, aç gözlü, cahil, eğitilemeyen çiftçi mahvetti tarımı. Buğdayı kaldırıp köklerini sürmek yerine yaktı, 5 metreye artezyen vurdurup taban suyuyla suladı, toprağı verimsizleştikçe verdi gübreyi, her canlıyı zararlı sanıp onu yok etmek için envai çeşit zirai zehir kullandı. 1 ay erken ürün alacağım diye yapmadık hile bırakmadı. Neyse ki topraksız tarım imdada yetişti.

Kusuruma bakmayın biraz akıl verir misali oldu. Asla akıl vermeyi sevmem. Şems'e sormuşlar "En iyi neyi bilirsin?" diye, "Haddimi bilirim." diye cevaplamış. Aman böyle bir şey gelmesin aklınıza. Şu iki aydır yaşadıklarım bana sanki uzayda yaşıyormuşum ya da bilim kurgu gibi 50 yıl önceye gitmişim de kendi şehrime gelmişim gibi bir hava yarattı.

Sodyum hidroksit ve Sülfürik asit ararken girdiğim zirai ilaç satan yerde olmayan bu iki ürüne rağmen bayağı bir bilgililerdi topraksız tarımdan yana. Bayağı da bir şikayetçiydiler bu tip seraları yerli yatırımcı Antalya'ya yaptırıyor diye. Bende şu iki basit ürünü bulamadığım koca Tarsus'ta buraya mı yaptıracaktı yerel yatırımcı? Elbette gidip Antalya'ya yaptıracaktı diyerek ayrıldım. Bayağı bozuldular ama ne diyebilirim ki?

Bu kadar dedikodudan sonra dönelim kendi işimize.
Ya ben yanlış yapıyorum bir şeyleri ya bizim marullar bir garip.

5. ölçüm (23:54)
Isı=20
PH=6.5
Ölçülen EC=1.15
formüle göre
Sistem değeri* ( t+31) /56
1.15*(20+31)/56 = 1.15*51/56 = 1.047
G. EC= 1.047

Umarım doğrudur hesabım yoksa marulların ahı olacak.

100'er ml A ve B eklendi.

6. ölçüm (02:00)
Isı=19 C
PH=6.5
Ölçülen EC=1.2
G.EC =1.071

250 ml A ve B verildi.

leventali 24-10-2013 02:14

7. Ölçüm (02:53)
Isı= 18 C
PH=6.5
EC= 1.3
G. EC= 1.13

Kudret Tezel 24-10-2013 13:56

Teşekkürler sayın leventali, Şems'in söylediği gerçekten çok güzelmiş.
En iyi neyi bilirsin.? HADDİMİ BİLİRİM. Gerçekten çok güzel.

vetman996 24-10-2013 14:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi leventali (Mesaj 1210964)
Asla akıl vermeyi sevmem. Şems'e sormuşlar "En iyi neyi bilirsin?" diye, "Haddimi bilirim." diye cevaplamış.

Sayın Leventali Bey Merhaba.

Çalışmalarınızı ilgiyle izliyoruz. Tam size bir şeyler söyleyecek oluyorum. Ustaların yanında bize söz düşmez diyorum. Haddimi biliyorum.:D

Allah kolaylık versin.

Selamlar... Saygılar...

Kudret Tezel 24-10-2013 20:20

:)Sayın leventali hesaplamalarınız doğru ancak yerine koyma yani değerler yanlış. Hata oradan kaynaklanıyor. Sistem değeri yerine ölçülen değeri yazmışsınız. Sistem değeri hangi bitkiyi besliyorsak onun istediği EC değeridir. Yani sistemimizde sabit tutmaya çalıştığımız değerdir. Ölçülen değerin formülde yerine konması hatadır. O değer kontrolü sağlar. Olması gereken ölçülmesi gereken değerdir. Herşeyden önce sistem değerimizi yerine koymalıyız.
ÖRNEK: Marul için sistemimizin değerinin 1,3 ms/ cm olmasını kabul edelim. Bu sayı sabit kabul edilecektir. Ama dönem dönem büyüte bilirsiniz fide dönemi aradönem, gelişmiş dönem gibi.

Sistem değeri *(t+31) /56= Ölçülen değer ( okunması gereken değer)
su sıcaklığını 20 derece demişsiniz. 20 derece için hesaplıyalım.

1,3*(20+31) /56 =1,18 ms/cm olmalı imiş.

Eğer marul için EC yi 1,3 kabul edersek su sıcaklığı 20 derece iken yaptığımız ölçümde EC nin 1,18 olması lazım. Ölçtüğümüz değer bundan düşük ise A ve B stoklarından ilave etmemiz lazım. Yüksek çıkarsa su miktarı azalmış demektir su ilave etmemiz lazım. Eğer su seviyesini kontrol ediyorsak size düşün sadece EC değerini yerine çıkartmak için marulların kullandığı besini ilave etmek olacaktır. Hiçbir zaman yüksek çıkamaz.
Öyle çabuk pes etmek yok Sayın leventali, Büyük bir heyecanla başladınız büyük bir özveriyle emek verdiniz ama Topraksız tarım serayapmak, fide dikmek değildir. Teknik bir konudur hep beraber bu tekniği kavrayıp tarım ülkesi olan ülkemizin geleceğine ışık tutmak zorundayız.Topraksız tarım sizin dediğiniz gibi ne pahalı nede çok çok zor bir tarımdır. Karşılaştığınız olumsuzluklarla umudunuzu kaybetmeyiniz. Ancak her işin bir amatörlük acemilik dönemi vardır. O dönemi yaşamadan başarıyı yakalamak zordur. Lütfen moralinizi sağlam tutunuz. Terasınızda çok güzel günler sizleri bekliyor. Su motorunuzun yanması tamamen sizden kaynaklanmıştır. Hiçbir DC motor bu işte kullanılmaz. Bilgi eksikliğidir. Sülfirik asit meselesi gibi. Akümülatör asiti diye arasaydınız ilk oto elektrikçisinde bulacaktınız. Yanlışmı.? Haydi kolaygelsin çalışmaya devam.:):)

İsmail Karagülle 24-10-2013 21:32

Topraksız tarıma başlamak için yaklaşık 3-4 senedir okuyorum izliyorum . Küçük balkon denemeleri yapıyor ve tam öğrenmeye başladığımı sanarken bakıyorum aslında pek de bir şey öğrenememişim .

Sonra pratiklerimi azıcık daha büyük bir alanda tatbik etmek için binbir zorlukla şehirden köye geldim .

Köyde toğraksız tarımı hem öğrenmek hem de pratiğini yapabilmek için bir sera ve bir kulube yaptım . Hem de 63 sene Şehirde ( istanbul'da ) yaşayan bir insan olarak köy hayatına adepte olmaya çalıştım .

Domatesi biberi hıyarı çileği tabakta görmüş biri olarak başladım .

Bir çok olumsuzluklarla karşılaştım .

Ama her seferinde ben neyi eksik yaptım ?

Neyi yanlış öğrendim ?

Diye düşündüm .

Ama asla ben beceremiyorum demedim .

Asla topraksız tarımı ben beceremedim , o halde topraksız tarım imkansızdır demedim . Vazgeçeyim veya kimseye vazgeçin demedim .

Zira çok iyi biliyorum ki insan nüfusu artarken topraklar artmıyor. Ve geleceğin tarımı topraksız tarım.

Topraksız tarımı halledemeyen ülkeler sıkıntıya düşecek matematik hesap bunu gösteriyor.

Zor olabilir , çok sermaye isteyebilir .
Oldukça fazla bilgi isteyebilir .

O zaman bizim yapmamız gereken ,

Zor olanı başarmak , sermayeyi bulmak ,

Bilgiye ulaşmak ve doğru bilgiyi pratik yaparak kendimizi test etmek ,

Ve topraksız tarıma gönül vermişsek bu işi başarmaktır.

Ben karşılaştığım zorluklar için hiçbir zaman başkalarını suçlamadan , topraksız tarım bela bir iş demeden , başarısızlıklarla kaşılaşıldığında havlu atmadan , azimle bu işi öğrenerek yapıldığında Mutlaka başarılacağına inanıyorum . Ve mutlaka başarılmalı .

Ama hedef bu işten, hemen başlayıp para kazanmak ise işte o zaman bu acelecilik için gereken sermaye ve uzman kişilerin profesyonel yardımı şart olur.

Kendim her şeyi yaparım derseniz , her öğrenme aşamasında yanlışlar yapmanız kaçınılmazdır.
Ben işte bu yolu tercih ettim . Tabii hatalar yapmam da kaçınılmazdır.

Şimdilerde çileklerim yavaş yavaş yüz güldürmeye başladı .

Yılmak yok yola devam.

Bu yazıyı zevkle okuduğum bu başlıkta topraksız tarıma aman ha bulaşmayın anlamına gelecek bir yılgınlık belirtisi görünce arkadaşımızı sakın yılma öğrenmeye ve üretmeye devam edelim moduna teşvik için yazdım .

Uzun yazmamı mazur görün. Topraksız tarım diyince azıcık hassas oldum galiba .

leventali 24-10-2013 21:37

Ben teşekkür ederim Sayın Tezel. Bu arada EC ölçümüm doğru mu? Söylerseniz sevinirim. Neden sorduğumu birazdan anlatacağım.

Sayın vetman996, sizin de iyi dileklerinize teşekkür ederim.

Ayrıca sanırım benim ilk yazımdan kaynaklı buraya yazı yazmaya içinden gelse de çekinen arkadaşlar var. İlk yazımda asıl anlatmak istediğim, ben araştırma yaparken okuduğum yazılarda bazen konu yorumcular arasında polemiklere yol açıyor. Bayağı bir konulardan uzaklaşılıyor ve hatta kırılmaları gördüm çok üzüldüm.

Bazen da amatör bir sera aksamına sanki 10 dönüm sera yapılıyor gibi çok teknik davranılıyor. Oysa amatörün ihtiyacı çok basit bilgiler. O kadar korktum ki damda bu işi yaptığıma ve buna sebep olan bir sürü yazı ve kişi oldu. Hatta uzun bir zaman bekledim ellemedim. Sonra konu komşuya zarar vermeyecek önlemi al, uçarsa da parçalanırsa da yaptığın masraf boşa da gitse yap dedim ve öyle devam ettim. Sonuç ortada.

Önceki yazılarımda bahsettiğim rüzgar şiddetini bilmiyorum ama ismine fırtına diyebilirim. Zira komşunun ağacı yarıya kadar yere yatıyordu. Seranın içerisine girdiğimizde o şiddetin eğimden kaynaklı akıp gittiğini gördük. Yağmur da aynı bardaktan boşalırcasına yağıyordu ki damda su akıntısı iyi olduğu halde çatı oluğundan su taşıyordu. Buna rağmen sera içerisine su girmemiş (çok az o da mecburen sera tabanındaki 30x40 profille beton arasına köpük sıkarak yerine oturttum ve sonradan sütun demirlerine kaynattım, kaynak yaptığım bir yerde belli ki köpüğün bir kısmı yanmış) ve rüzgarı üzerinde direyebilmiş.

İçi su basabilir, naylon parçalanabilir ve hatta sera yerinden çıkabilirdi de.

Yani söylemek istediğim amatörce yapılan bir işte çok aşırı teknik detaydan çok, bir amatörün işine yarıyacak pratik bilgilere ihtiyacı var. Hatta özellikle Ustalar cevaplarsa sevinirim diye yazdım ki, belli ki bu da yanlış anlaşılmış zira özellikle Üstadlar cevaplarsa demedim, benim yaptığım gibi daha önce amatörce girişim yapmış, başından tamda benim sıkıntılarım geçmiş, o şöyle çözüm bulmuş gibi yorumlar bol olsun istedim. Hatta amatörce başlayıp bu işi büyüten üyelerimiz de mevcut. Bunlardan edinilecek bilgi hazine değerinde.

domates fidelerinin arası kaç santim olsun, sulama kazığını nereye çaksam iyi olur, gibi soruların cevaplarını üstadlar verse bunca amatörce iş yapıp tecrübe edinen arkadaşlar sadece seyirci kalır; üstadlar da bu işten bir o kadar sıkılır. Zira bu defalarca sorulmuştur.

Kolaycılık yaptığım düşünülmesin. Siteyi 2-3 aydan beri okuyorum. Ancak çok okumak çok bilmek anlamını taşımıyor. Amatör bir türlü emin olamıyor kendimden biliyorum. Bir daha sorma isteğini duyuyor ve cevap da bekliyor.

Ben yazılımcıyım. İyi bir yazılımcı. Kendi ürettiğim market otomasyon programları yakın şehirlerde oldukça revaçta. Büyüklü küçüklü. Yazılım öğretmenliği de yapıyorum(bir yıldır bıraktım). Gerek öğrencilerime, gerek stajerlerime ve gerekse etraftaki arkadaşlara hep şunu söyledim. Bilgi öyle dipsiz ve karanlık bir kuyu ki, kimin nerede olduğu belli değil. Bazen günlerce uğraştığınız bir problemi lise talebesi çözebiliyor. O yüzden ne kendinizi küçük görün ne de başkasını, demişimdir. Bilmediğimde sormaktan da çekinmem, sorana bildiğimi aktarmaktan da.

Ne olursa olsun lütfen yazın, siz yazdıkça ben daha da mutlu oluyorum. Örneğin Sayın smnvrl 'nin inanılmaz güzel çalışmaları olmuş. Ben role devresini ondan kopya çektim ve kendisine buradan teşekkür ediyorum. Yoksa nette araştıracaktım ki zaten arkadaşımız burada cesurca paylaşmış. Bu vesile ile kendisine teşekkür ederim. Ama aynı arkadaş bir başka yerde bilgisini paylaştığı için polemikler arasında kalmış. Sayın smnvrl burada paylaşmasa bulunmaz mıydı bu devre? Elbette bulunurdu. Ancak bu kadar basitçe dizaynı, şemayı arama motorlarının bilmem kaç milyon sonuçları arasında arardınız. Oysa hiç alakası olmayan elektronik bir bilgiyi böyle bir sitede bulabilmek ne kadar harika. İşte amatörün tam da ihtiyacı olan bir bilgi.

Polemiklere maruz kalan kişide yazma isteği kalmaz. Hatta diğer görenler de "Aman benim de başıma böyle bir şey gelir." düşüncesiyle yazmaz.

Lütfen arkadaşla rica ediyorum. Geçmişte neler yaşadıysanız da lütfen yazın. Öneri de olsa, eleştiri de olsa, düşünce de olsa yazın.

Zira söz havada kalır ama yazı dünya döndükçe kalır. Hoş dijital bir felakette yazı nerede kalacak kimbilir? Bu da bilim kurgu konusu gerçi ya...

Mesajın başında Sayın Tezel'e "Neden sorduğumu birazdan yazacağım" demiştim. Şunun için soruyorum:

Bilgisayar programcıları kendilerini, program yazmaya, algoritma kurmaya adayanlar bir süre sonra bilgisayar gibi düşünmeye başlıyorlar. Zaten öyle olmasa program yazamazlar. Sonra benim yaşlara gelince iyice bilgisayarlaşıyorlar.

Bu ne demek mi? Bu şu demek:
- Bilgisayar bahardan, kıştan, kuştan, böcekten, matematikten, fizikten, kimyadan, sosyolojiden anlamaz. Onun anladığı bir tek dil vardır ve o da iki rakam. 1(bir) ve 0 (sıfır).
- Bilgisayar matematik bilmez ve öğrenemez de ama saniye de trilyonlarca hesabı yaptırabilirsiniz.
- Bilgisayar bilgiyi yorumlayamaz ama terabaytlarca bilgiyi size saniyeler içerisinde süzer ve siz yorumlarsınız. Örneğin Cern'de çalışan fizik mühendisi bir arkadaş tam da bu konuda çalışıyordu, 1 saniyede sensörlerden gelen bilginin 4 terabayt olduğunu söylemişti. Yanlış anlaşılmasın sadece onun çalıştığı birimin. Onların işi bu bilgileri yorumlayabilecek düzeye getirmek programsal açıdan.
- Bilgisayar sizin söylemediğiniz hiçbir şeyi yapmaz; yorumlama, anlama kabiliyeti yoktur çünkü. Bunu derste anlatmak için masaya üç beş mavi kalemi koyup, herhangi bir öğrenciden kalemi vermesini ister, tahta önündeyken arka sıralara doğru yürürüm. Öğrenci gider, kalemler içinde tahta kalemini alır, arka sıralardaki bana getirir.

İşte insan zekasının muhteşemliği. Kişi ben tahtada olduğum için tahta kalemini isteyeceğimi düşündü ve gitti tahta kalemini aldı, tahta önündeyken arka sıraya yürüdüğüm halde kalemi arka sıraya getirdi.

Siz böyle bir şeyi bilgisayara anlatmaya çalıştığınızda, klasik hata mesajıyla karşılaşırsınız. syntax error. Yazım hatası. Sınıfta bir sürü kalem var masada ve öğrencilerde hangisi, bu kalem nerede(kiminin cebinde kiminin masasında vs.), hangi kalem, tahtadayken istedin yer değiştirmişsin onu bildirmelisin, getirdi ne yapacak vs. vs. vs. İşte bu kadar akılsız bir alete program yazarken onun gibi düşünmezseniz olmuyor; bir süre sonra da ona benziyorsunuz.

Ben matematikten anlamam. Hatta dört işlemi bile zor yaparım. Ama gerekli formülleri verir ve alan desteği sağlarsanız çözülmesi günler alan problemi saliselerle çözen (bilgisayarın gücüne göre) programı yazabilirim.

Kimyadan, biyolojiden anlamam. Ama gerekli formülleri verir ve teknik destek sağlanırsa hesaplamaları çok karmaşık olan bir konuyu bilgisayarda saliseler içerisinde yaptıracak programı yazabilirim.

Kısaca söylemek istediğim, bazen en basit soruları sorduğumda ya da en basit bir şeyi atladığımda bilinsin ki bu benim mesleğimden ötürü. Anlamadıysam syntax error hatası veriyorum :) Ne kadar basit olursa olsun.

Bir de yazarak derdini anlatmak, okuyarak problemi çözmek ya da anlamak gerçekten çok zor. Hani anlatan kişi karşınızda olsa, sorarak daha basite indirgettirebileceksiniz belki de. Belki anlamadığınızı gören kişi farklı bir yönden anlatacak. Ama burada bayağı zor oluyor?

O yüzden bazen basit sorular sorduğumda bilinsin ki gerçekten onu anlamamışım ve bilmiyorum.

Bu gün çok zor bir gündü. Uzun yazdım sıktım belkide okuyanları. Bu mesaj da böyle oldu.

Herkese saygı ve sevgiler..

leventali 24-10-2013 22:19

Çok teşekkür ederim Kudret Bey, şimdi tam anladım. Ben yazımı yazarken siz ve Sayın İsmail Karagülle yorum yapmışsınız. Her ikinizin yorumlarına da ayrı ayrı teşekkür ederim.

Belli ki fazlaca ağlamam, sızlamam yanlış anlaşılmış. Asıl serzenişim Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu işe 100 milyar dolar bağlayıp bunun 4'te 3'ünü çöpe gönderse, geriye kalan 1 bile yatırılan parayı misliyle çıkarır. Buraları siyasilerin okuyacağını sanmıyorum ama hani bizimkisi bir ümit.

Tüm okuyucu arkadaşlara yeniden söylüyorum. Serzenişlerimi lütfen başınıza gelecek minik aksaklıklar olarak yorumlayın. Nasıl çözülmüşse siz de aynı yanlışı yapmayın diye yazdım. Vazgeçmek benim kitabımda karşılığı olmayan bir kelime. Bir işe ya hiç başlamam ya da sonucu ne olursa olsun sonuna kadar giderim. Ve bundan da bugüne kadar pişmanlık duyduğum hiçbir şey olmadı. Zira hiçbir emeğin hakkını sonuna kadar götürenden esirgememiştir yaradan.

Ama birşey var ki zaten siz de kendinizden anlatmışsınız: Tabakta gördüğüm çileği yetiştirmek için köye gittim, diye, işte tam da söylemek istediğim, anlatmak istediğim şey buydu ama bilvesile siz canlı örneğisiniz. Topraksız tarım, ciddiye, çok ciddiye alınacak bir tarımdır ve özveri istiyor. Ve siz zaten bir cümleyle yazabileceklerimi anlatmışsınız.

Rahmetli babam nakliyeciydi. Tarsus'taki tüm köylerin çiftçilerinin gerek gübresini, gerek ırgatlarını, gerek mahsüllerini taşıdık. İster istemez büyük bir çiftçi kesimiyle haşır neşir olduk. Bir 22 yıl kadar da siyasetle uğraşınca daha bir tanıdık çevremizdekileri. Köylünün şehirlinin efendisi olmaya devam etmesinin yolu Topraksız Tarımdan geçiyor. Bu da tarihe not düşülsün diye, kendimden büyük laf ettim.

Uzun yazmak konusuna gelince. Belli ki aynı kuşaktanız. Maalesef bende kısa yazamıyorum. Kim ne yazarsa, ne kadar yazarsa zevkle okuyorum. Gerek sitede gerekse kendi başlığımda. Elinize, yüreğinize sağlık.

Kudret Bey bakın söylemedi demeyin. Ben bu işten bıkmaya bıkmam da bir süre size saç baş yoldurabilirim. Geç anlayan, ama anladığında hiç unutmayan biriyim.

Motor konusunda önereceğiniz bir marka model olursa sevinirim. Zira inanılmaz çeşit ve fiyatları var. Damlatma kazıklarına su basabilecek nitelikte ki neredeyse yatay basacak zira yerden yüksekliği 50 cm kasanın, olması yeterli.

Tekrar Saygı ve Sevgilerle...

Kudret Tezel 24-10-2013 22:27

Ama sizin bilgisayar hep error veriyor sayın levent ali. :) Siz bir problemi çözmek için binlerce satır yazarım diyorsunuz, ben iki satırda çarpıp bölüp neticeyi bulalım diyorum nasıl anlaşacağız.? :) Gelin bir yol bulalım, eğer topraksız tarım yapacaksak onu öğreneceksek siz yazılımları biraz kenara koyun ortaokulda lisede öğrendiğimiz bilgileri hatırlamaya çalışın. İnanın ozaman ne sayfalarca yazılım gerekecek nede error verecek. Sistem tıkır tıkır çalışacak.:D:D

leventali 24-10-2013 23:30

semihbagis / topraksız tarım marul yetiştirme
 
Hesabın Doğrusu öğrenildikten sonraki ilk ölçüm. (22:50)

Isı= 20 (suyun ısısı)
EC= 1.3 (Depodan alınıp EC Metreye konularak EC Metreden Ölçülen Değer)

Marulumuzu 1.2 EC ile başlatmayı ümit etmiştik yukarıda bayağı bir yüklenmişiz.. Ona rağmen hepsi mutlu gözüküyor ****** şimdilik. Bu asla doğru değil. Okuduklarım bunu söylüyor.

Marulları besleme EC miz 1.2

Formülümüz:
Sistem değeri *(t+31) /56= Ölçülen değer

1.2 * (20+31)/56
1.2 * 51 / 56
61,2/56
= 1.09 Tanktaki ölçüm sonucu çıkması gereken değer.

EC Metre ile 1.3 EC ölçtük. Oysa 1.2 EC olması için tankımızdaki yaptığımız ölçümde 1.09 EC çıkması gerekiyor. EC miz olması gerekenden yüksek. Bunun iki nedeni var: a) Hatalı hesaplamalarla EC değerini hep artırmışız. Bundan önceki değerlerin sonucu onu gösteriyor. b) Biz hesabı yanlış yaptıkça bizim marullar tuzluluktan kana kana su içmişler:).

EC'ye dokunmuyoruz tanka su ilave ediyoruz. 4 plastik sürahi su döküldü, bir daha ki ölçüm bekleniyor.


Bu arada tanktaki su oranı hiç değişmemiş gibi görünüyor. Aslında hata olarak kullandığım renkli raptiyelerin sonucu bu. Zira raptiyeler arası mesafe ve raptiyelerin çapı kullanımda küçük görünse de 250 litrelik tankta 4 sürahi su ilavesinde bile ölçümü farkettirmedi. Yarından itibaren bir çitaya işaret konularak yapılacak ölçüm. Onda az bir azalma bile fark edilebiliyor çünkü. Hani bizimkisi biraz hoş dursun düşüncesiydi. Allah için hoş da durdu durmasına da iş görmedi amatörlerin bilgisine...

leventali 24-10-2013 23:42

Kudret Bey beni güldürdünüz Allah da sizi güldürsün. İster istemez bir 5 yıl daha error vererek devam edeceğiz. Gönül verdik bu işe artık ne gerekiyorsa öğreneceğiz. Gerekirse ilk okul bilgilerine bile döneriz.

Son yazdığım mesajda saat (23:50) olacak yanlışlıkla 22:50 yazılmış. Ölçüm ve yorum doğru mu Sayın Hocam. 5 günde bir EC yi doğru ölçmeyi öğrenebilmiş miyim? Yoksa marullar eziyete katlanmaya devam mı edecek :)

vetman996 25-10-2013 07:45

Sayın Leventali bey merhaba.

Deponuzdaki besin eriğinin Ec değeri mutlaka önemli. Ph değeri de önemli. Ama bitkiye kaç Ec verip kaç Ec alıyorsunuz bu daha da önemli. Biz bitkilerimizi bu değerleri inceleyerek daha iyi büyütmeyi öğrendik.

Selamlar... Saygılar...

Kudret Tezel 25-10-2013 08:02

Teşekkürler sayın leventali, Son yaptığınız hesaplama ve yorum tamamen doğrudur. Şimdi oldu işe devam kolaygelsin.

ateşkaptan 25-10-2013 12:47

2 Eklenti(ler)
Sayın Leventali,
Çalışmalarınızda başarılar dilerim
Bozulan pompa ile ilgili, size önerim resimde görülen sintine pompasıdır.
İnternet ten veya İstanbul Karaköy-Perşembe pazarı - Femeniciler caddesindeki
tekne-yat ve balıkçılık malzemeleri satan dükkanlardan kolayca temin edebilirsiniz.Fiyatı 20-30 tl aralığındadır.
Kolay gelsin

Kudret Tezel 25-10-2013 12:59

Sevgili arkadaşlar bu tip pompalar uzun vade çalışmaları için uygun değildir. Doğru akım motorlarıdır. fırçalı yanı kömürlü motorlardır ve yüksek devirlidirleri . Bu iş için önerilemez. En güzel pompa akvaryumlarda kullandığımız su içinde çalışan ki buna dalgıç tip te denir pompalardır. Büyüklüğüne gelince sisteminizin büyüklüğüne göre seçilmelidir. her boyutu mevcuttur. Her akvaryumcudan temin edile bilir.

ateşkaptan 25-10-2013 13:22

Sayın Tezel,
yıllardır teknemde sorunsuz çalışan ve bu sene topraksız tarım denememde de kullandığım pompadan çok memnunum. Her hangi bir arıza göstermedi. İzolesi mükemmel olduğu için su içine giremiyor ve arıza olmuyor. Hiç elektrik harcamıyor, yani çok ekonomik.

İsmail Karagülle 25-10-2013 18:00

Mesleğinizi öğrenince , problemin ne olduğunu az çok anlamıştım .(Geçmiş deneyimlerimden )

Bir öğrencim vardı . Öğrencim dediysem oto kullanmayı öğretmeye çalışıyordum . Ama bir türlü tam anlamıyla verim alamıyordum.

Mesleği elektronik mühendisliği idi ve üniversitede öğretim görevlisiydi.
Bana nedenini aynı sizin anlattığınız gibi anlatmıştı .

Ama vazgeçmek bir yana daha sıkı öğrenmeye sarıldı .Ve mükemmele yakın bir sürücü oldu .

Aynı filmi seyreder gibi oldum .

Ama bu kez hoca ben değilim . Allahtan ve şükürler olsun (:

İsmail Karagülle 25-10-2013 18:19

Ben bu konuda öğrenci konumunda olduğum için fikir verme konusunda kendimi yetkin görmüyorum .

Ama yine de bazı şeyler söylemek istiyorum .

Bitki sadece besin ile yetinmez.

Bitki için iklim ( ısı - nem - ışık ) da çok önemlidir.

Bitki gece ve gündüz sıcaklık farklarından çok sıkıntı çeker.

Nem oranıda bir çok olumsuzluklara neden olabilir.

Güneş ışığı da gereken kadar olmalı .

Siz yazılım ile bütün bu şartları otomatiği bağlamak istiyorsanız , naylon sera bu işe o kadar da uygun değil diye düşünüyorum .

Sizin hedefinize uygun olan cam bir sera hatta mümkünse ısı bakımında ısı cam kullanmanız sizin hedefinize daha uygun olurdu .

Ve seranızda fideden önce ,
ısıtıcı,
nem ayarlayıcı bir düzenek
ve belki de güneş ışığının eksikliklerini giderecek aydınlatma sistemleri

Zira siz istediğiniz kadar besin eriyiğinin ayarlamasını hesaplamasını yapın , sıcaklığı istediğiniz seviyede tutamazsanız sizin yazılım hata verecek (:

Sıcaklık gece düşecek , gündüz çıkacak ve nekadar düşeceğini gündüz ne kadar çıkacağını bilemeyeceksiniz.

Ve bütün hesaplamalarınız yeniden ve her seferinde yeniden yapmanız gerekecek ki bu sizin yapmak istediğiniz yazılımı çokk zorlayacaktır.

O yüzden ısı nem ve ışık konusunu belli aralıklarda tutacak bir sera ortamı yapmadan hedefe varmanız çok zor olacaktır.

Hedef bitki yetiştirmekse başında durur ve bu ayarlamaları tekrar tekrar yaparsınız .

Ama hedef yazılım ve otomasyon ise ,
değişkenleri sabitleyecek düzenek kurmadan iş zor.

Yılmayacağınızı söylemişsiniz , kendime bir arkadaş buldum .
Ben de aynı tabiyattayım . Yılmak yok yola devam .

Hem de benim açımdan başka yolu yok . Ben gemileri yaktım . Başka seçeneğim yok .

Mecburum bu işi öğrenmeye ve başarmaya .

Başaramazsam ne olur ?

Kaplumbağanın hacca gitmesi gibi ,

Hedefe varamazsam da yolunda ölürüm .

Hedef doğru ve ömür yettiği müddetçe hedefe doğru yürüyeceğiz.

Sağlıcakla kalın diliyorum .

Başarılar diliyorum .

Kudret Tezel 25-10-2013 19:57

Sayın ateş kaptan ben yaptım oldu demek bü mükemmeldir bunu tavsiye ederim manasına gelmez. Özür dileyerek buna olabilir diyemiyorum. Elinizde böyle bir pompa vardır kullanmak durumunda olabilirsiniz şimdiye kadarda işinizide görmüş olabilir ancak bu onun mükemmel olduğunu kanıtlamaz.Sistem olarak döner mıknatıslı bir dalgıç pompanın çalışması ile, mili dışarıya bir salmastradan geçerek pervaneye bağlanan bir motor arasında oldukça büyük fark vardır. Tabiiki bunu derken mademki bu motor bukadar güzel DC sintine motorunu niye kullanıyoruz diye soranlar olabilir. Akvaryum motoru ile ençok 2 metre yükseğe su basabilirken bir DC motor olan sizin motorunuzla çok daha yükseğe basabilirsiniz. Tabiiki tercih edileceği hatta mecburen kullanılacağı yerler vardır.
Hiçbir imalat boşuna yapılmamıştır. Ancak mevzubahis olan topraksız tarım sistemlerinde hele hele akar su sisteminde yani devamlı çalışaçak bir sistemde güvenilir pompalar değillerdir. Şunuda hatırlatmakta fayda var her motor yaptığı iş kadar elektrik harcar, artı , motorun kalitesine bağlı olarak birazda fazla harcar. herkonuda olduğu gibi randıman denen bir faktör vardır. Akvaryum motorlarında yani döner mıknatıslı motorlada randiman biraz daha düşüktür, dolayısı ile güç harcamaları yaptıkları işe göre biraz daha fazladır. Ama bu olumsuzluk tercih sebebinin yanında dikkate alınacak boyutta değildir.
Ama tabiiki son söz kullanıcıya aittir tercih onundur.

ateşkaptan 25-10-2013 23:18

1 Eklenti(ler)
Sayın Tezel,
Elektrikli aletler teknik konusu sizin mesleğiniz içinde. Belirttiğim Pompanın teknik detaylarını da bilmem. Ben sadece kullanarak ve deneyerek böyle bir pompanın, topraksız tarımı hobi olarak ele alan veya deneyen dostların ilk andaki maliyetlerini de hesaba katarak, bu arada sayın Leventali nin bir derdine derman olayım istedim. Arızalı pompa sorununu dile getirmesine rağmen (23.10.2013 tarih ve 67 no'lu mesaj) kimse ilgilenmeyince acizane , deniz suyunda mükemmel çalışan pompayı, topraksız tarımda da denemem ve olumlu sonuç almam sebebiyle tavsiye etmeyi arzu ettim. 12 volt 2 amper lik adaptörle mükemmel sonuç aldım. Her ne kadar debisi az ise de , 5 metre gibi bir yüksekliğe sıvıyı iletmesi ile, bizim gibi amatörler için mükemmel sonuç verdiğine, kurduğum ve denediğim raflı çilek düzeneğinde gördüm. sizin belirttiğiniz akvaryum için kullanılan pompaları da hem domates sisteminde hem de biber sisteminde kullandım. Onlar ile de çok iyi sonuç aldım.
Ancak; Yaptığı iş ,enerji ve fiyat yönünden benim favorim 12 volt luk pompadır. Yani biz amatörler için yeterlidir. Sayın Leventali'nin de yaptığı amatör seradaki düzenek için sanırım fazlasıyla yeterli olacaktır. Bizimkisi öneri, denemek ve kıyaslamak dikkate alacakların olacaktır.

leventali 26-10-2013 00:25

Sayın AteşKaptan, Öneriniz ve ilginiz için teşekkür ederim. Mersin'de elinizdekine benzer farklı bir marka buldum. Ancak satıcıya olayı anlatınca bu günler haftalarca durmaksızın çalışmaz. Bozulur dediği için almaktan vazgeçtim. Zira sizden sonra yazan Kudret Bey'in yazısını henüz okumamıştım. Şu an akansu kültüründe çift kafalı akvaryum iç filtre kafası var. Ben fideleri ekmeden yaklaşık 1 ay önce çalıştırmaya başladım ve neredeyse hiç durdurmadım ki bozulacaksa boşken bozulsun diye. Sistemi kurduğumdan beri sorunsuz çalışıyor ve de benim akvaryumdan söküp taktım ki yaklaşık 3 yıldırda akvaryumda çalışıyordu. Yine de ilginize teşekkür ederim. Bir tanede elinizdekinden alacağım. Ben akvaryumlarda kullanılan kafa motoru tabir edilen bir motoru sipariş ettim. Her ikisini de böylece test etme imkanı buluruz. Sizin önerdiğinizi de saatte belirli bir süre su basacak sistemde kullanacağım. Nasılsa seramız test serası değil mi:)

Aslında Kudret Bey çok haklı. Bugün iki yere sordum ikisi de olmaz dedi tereddütte kaldım. Teknik olarak DC motorlar 2 zamanlı patlamalı, yanmalı motorlar gibi çok güçlü. Siz deneyip kullandığınıza göre amatörler için uygun bir çözüm. Bir de motorunuz ne kadar süredir çalışıyor? Saatte ne kadar çalıştırıyorsunuz? gibi bilgileri paylaşırsanız sevinirim.

Sayın İsmail Karagülle, yorumlarınızın tamamına katılıyorum. Bu benim ön test çalışma seram olacak. Serayı hiçbir teknik bilgi olmadan, oradan buradan tasarladım. Bir öğretmen arkadaşımın gönderdiği çok basit bir çizimle bu hale geldi.

Lise, üniversite, dershane hocaları pek sevmez, kabul etmez bu cümleyi ama benim bir cümlem vardır. Öyle kolay değil yirmi yılda ettim bu cümleyi: "Eğer yazdığınız yazılım hata veriyorsa korkmayın doğru yoldasınız.", derim öğrencilerime. Zira hata veren bir şey sizi doğrusunu yapmaya iter ki en kötü hata, hata vermeyen hatalardır.

Prototip yazılımlar eğer sıfırdan yazılıyorsa prototip yerlerde başlanması her zaman daha sağlıklı bir temel oluşturur. Zira bu tip yerlerde yaşayacağınız sorunları bile kontrol altına alabilecek kodlar oluşur sistemde.

Türkiye'de 3. PTS(Plaka Tanıma Sistemi) yazılımını yazan kişiyim. Bu sistemin kameraları oldukça pahalı. Test aşamasında edinemediğimiz için 300 tllik bir kamera ile çıktık yola. O yol çok inanılmaz zorlu geçti. Zira kameranın yapamadıklarını biz kodla yaptırmaya çabaladık. %91 gibi çok yüksek bir başarı elde ettik. Sistemi PTS için üretilen kameralarla deneyince, gerekli değişiklikleri yaparak %99 gibi bir başarı elde ettik. Bayağı bir boşa zaman harcadık ama yokluğun verdiği sıkıntılardan dolayı işin en ince detaylarını bile öğrenmek zorunda kaldık.

Bu serada birçok eksiklik var ve bu eksiklikleri yazılımın düzeltmesi zaten imkansız. İşim gereği sürekli bu konuya yoğunlaşamayacağım. Ama Isı, Işık, Nem ve EC nin otomatik olarak kayıt edilmesiyle ilgili şu anda çalışmalarım mevcut. Tabi rüzgarı unutmadım. Belirli bilgileri yaklaşık 1 yıl veri tabanına kayıt ettireceğim. Bu benim damın 1 yıllık bilgileri bir YSA ( yapay sinir ağı) sistemine yüklenecek. Bir adım sonrası artık bilgileri bilgisayara YSA ile yorumlattıracağız. Tabi bu bayağı bir süreç gerektirecek. Allah ömür verdiği sürece bu başlıkta devam edeceğiz.

İklimlendirme uyarınız çok önemli. 18 m2 olduğu için 12 btü bir klimanın yeterli gelebileceğini söyledi teknik bir arkadaş. Bahsetmiştim evde atıl duran var bir tane. Sadece daha çok çalışacağını zira içerideki izolasyonun yetersiz olabileceğini söyledi.

Işık konusu damda olduğumdan şu anda bir sorun yok. Ama önümüz kış. Birçok yazıda okudum. Pahalı ledler yerine flöresan lambanın yeterli geldiği. Bunu deneyeceğim.

Yine haddim olmayarak denediğim ve sonuç aldığım bu lamba konusunda bir şeyler karalamak istiyorum. Koçtaştan salatalık ve marul tohumları aldım. Sadece tecrübe edinmek için. Filizler çıkmaya başlayınca akvaryumda kullandığım flöresan lambayı üzerlerine koydum. Resimlerden anlaşılmıyorsa anlaşılacak şekilde çeker koyarım. Büyümeleri inanılmaz. 1 kaç gün ışık vermedim normal oda ışğıyla, gelişimi durakladı. Yeniden lambayla devam ettiğimde şu anda çok iyi durumdalar. En azından salatalıklar. O da benim gibi bir aceminin elinde. Bu arada grolüx flöresan. 15 Tl ye almıştım. watt ını bilmiyorum yarın bakar yazarım.

Yine bu forumda ama hangi başlıkta nerede hatırlamıyorum, bir üye led lambası konusunda çok teknik bilgiler verirken bir ziraat mühendisi (Bu alanda uzun yıllar çalışmış) beyaz flöresan lambayı tak yoluna devam et demiş. Bunu deneyip başarı elde edenlerle yoğun bir led & flöresan tartışması vardı. Bende denedim ve sonuç harika.

Işık konusunu da bu şekilde çözmeyi düşünüyorum kapalı havalarda.

Benim asıl yapmaya ve kanıtlamaya çabaladığım şey, böyle bir sistemin zor olmadığı, korkulacak bir şeyinin olmadığı, evin damında bile basitçe yapılabileceği. Elbette verim için uygun şartlar sağlanmalı. Amaç Çiftçi Mehmet'i bu işe ikna etmek, yol göstermek, önüne düşmek. Başarabilirsek ne mutlu. Eğer bu sistemi yüzde 50 başarıya ulaştırırsak, öyle çok da maliyetler bindirmeden, Çukurova'nın tüm damları Topraksız Tarım Serası olabilir.

Şartlar bizi neye zorlayacak hep birlikte göreceğiz.

Bu arada PH sensörüyle ilgili çalışma yapan arkadaşlarımız varsa, onlarla da temasa geçmek isterim.

Bu arada yine araştırma yaparken suyun içindeki erimiş oksijeni artırmak için, bunda da perlatör önerilmiş. Bu tip amatör sistemler için. Deneyemi olan arkadaşlar varsa, paylaşırsa sevinirim. Bende bunu denemek istiyorum.

Seramızla ilgili bugün yaşadıklarımız :

Nihayet doğru EC ölmeyi öğrendikten sonra bugün yaklaşık 50 lt depodan besinli su alıp, normal su koyarak, marulumuzu besleme EC'miz olan 1.2 EC ye getirebildik. Suyun PH' ı yükselmişti, onu da düşürdük 6 civarlarına.

Akşam tam resim çekecekken pil bitti. Şarja taktım ama artık resimler yarına.

Olumsuzluk olarak marulların üç beş tanesinde yaprak uçlarında yanma gördüm. Komple yanmadıklarına dua ediyorum.

Dikkat ettiyseniz 2 çeşit marul var. Dikenli kıvırcık diye anılan ve göbek kıvırcık diye anılan. Göbek kıvırcıklar diğer fidelerden daha gelişmişti aldığımda. O yüzden diğerlerinden çok hızlı büyüyorlar. Baygın hiç fidemiz kalmadı. Hepsi içinden yaprak çıkartıyor ve inanılmaz hızda büyüyorlar. Bunun iyi bir şey olmadığını okumuştum ama ilk denememiz gayet normal. 60 marulu konu komşu paylaşacağız:)

İşin güzel yanı, ısı değişimiyle ilgili olarak, deponun büyük olması çoğu şeyi kurtarıyor. Isı çok yavaş artıp, çok yavaş düşüyor. İçeride vantilatör çalıştırmanın ve jütle güneşin direk vurmasını engellemenin çok faydası oldu.

Marulla ilgili bir çok arkadaşımızın başarılı denemeleri oldu. Onlardan da öneri bekliyorum.


Saygı ve Sevgilerle...

leventali 26-10-2013 00:34

Bu arada Sayın AteşKaptan, Çapa güzel durmuş. Toprak da olsa topraksız da, gönlüm deniz kokar diyorsunuz yani...

ateşkaptan 26-10-2013 22:23

1 Eklenti(ler)
Sayın Leventali,
Topraksız kültür için denemelerime, 2013 yılı nisan ayında başladım, bugün itibariyle de bu yıl için son verdim. Kısmet olursa seneye daha bir deneyim kazanmış olarak devam etmeyi düşünüyorum. Bu konuda bilgilerinden istifade ettiğim sayın Tezel'e ve Topraksız tarım forumunu düzenleyenlere şükran ve saygılarımı sunuyorum.
Sizin gibi evimizin çatı katı tabir ettiğimiz terasında 12 m2 lik bir seram mevcut. Seranın haricindeki alanda ise iki düzenekte biber yetiştirdim. Kullandığım pompadan 3 adet var ve iki adedini çilekte kullandım, bir adedini biber de kullandım. Her gün 7 defa belirli saatlerde otomatik olarak çalıştırdım. Bitkinin büyüme ve ısı durumuna göre 3 dakika ile 6 dakika arasında çalıştırdım. Günde toplam 21-42 dakika aralığında çalıştılar. Çalışma süresi Nisan-Ekim sonu itibari ile 7 ayı buldu.
Çapaya gelince; Aşağıda resimde görüldüğü üzere denizden kopmak mümkün mü?.
Çalışmalarınızda başarılar.

Kudret Tezel 26-10-2013 22:35

Bir tarafta deniz bir tarafta topraksız tarım, Cennet burası galiba sayın ateşkaptan.

leventali 27-10-2013 00:24

İzleyen Arkadaşlara Merhabalar,

Bugün Mersin'de Agaclar.Net üyeleri bir araya geldiğimizden gerekli resim ve yazıları yarın paylaşacağım.

Çok yorucu ve sinir bozucu bir gündü. Belirli siteler dışında online alışveriş yapmam. İnternetten yapmış olduğum bir sipariş Türkiye'nin daha bu işte çok yol kat edeceğini gösterdi. CANPET, Online PET SHOP, Kpek Mamas, Kedi Mamas, Royal Canin, Proplan, Hills, Brit, Purina, Goody, Eheim, Fluval, Tetra, Astro, Jebo, Akvaryum, Ku, Balk, Kedi, Kpek, Kaplumbaa, Kpek Mamalar, Kedi Mamalar, Ku Yemi, D Filtre, Filtre,Motor (İstanbul) adresinden sipariş ettiğim pompadan sonra, gerek sitede bulunan, gerek banka aracılığıyla gönderilen telefonlardan, e postalardan hiç birine ulaşamadım, cevap alamadım.

Bu işin uzmanı olan ben bunları yaşadım. Ödemeyi geç de olsa hesabıma geçerler. Zira bu konuda yasal boşluk yok. Bunu buraya yazmamın nedeni sizlere bu konuda da bilgi vermek.

1-) Başında şirketin ünvanını da içeren ve sonunda İHTARNAME yazan ve sitede iletişim maili olarak (sipariş hattı, müşteri hattı değil iletişim maili) kullanılan e posta adresine dilekçe yazar gibi ve sonunda Tüketici Hakları Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu ve Bilişim Suçları Kanunu'ndan doğan haklarla dava açacağınızı bildirin.

2-) Kredi Kartı ya da Banka Havalesi yaptığınız bankaya aynı durumu anlatan bir e posta atın. Benim gözümden kaçmış son günlerde pıtrak gibi türeyen bankalara kredi kartı aracılığı eden firmalar var. Bunların bankayla hiçbir ilgisi yoktur. Sadece aracı kurumdur. Kanunen yeri yoktur. Alan memnun satan memnun işliyor şu anda. Ve merkezleri Türkiye'de değildir.
Aynı e postayı bu kuruma da atın. Kurumun yine info ya da iletişim yazan mailine e posta atın.

3-) E-Ticaret siteleri aynı zamanda barındırma hizmetini beraber vermekte ve bu ödeme aracı kurumuyla birlikte çalışmaktadır. Barındırma (Servis Sağlayıcılığı ve Data Merkez) kanunu inanılmaz sıkıdır. Mahkemeye başvurduğunuz gün mahkeme tüm sistemleri durdurma kararı veriyor ve bu kararın kalkması günler alıyor. Bilişim suçlarına girdiği için bu konu Tüketici Hakları gibi esnek bir kanun değil. Online satış yapan firmaların üzerlerine Tüketici Haklarıyla giderseniz (başınıza bir şey geldiğinde) çözümü zaman alır.

Aynı e postayı bu firmayı barındırdığı için onların iletişim mailine gönderin. Bu propleminizin çözümünü ışık hızına çıkaracaktır. Zira aynı kanunla (Bilişim Suçları) mahkeme komple Servis Sağlayıcısının tüm sistemini durduruyor.

4-) Aynı e postayı Telekominikasyon Üst Kurulu (internetten sayfasını bulabilirsiniz) şikayet hattına gönderin. Çünkü işin içerisine internet girdiği için en üst ve çok katı kuralları olan kurum burasıdır.

Beni kızdıran siparişi aynı gün ya da ikinci gün kargoya vermemeleri değil. Ne eposta ne telefonlara çıkmamaları. Yazdıkları 5 numara, bankanın gönderdiği cep numarası cevap vermeyen bir numara. Sitede işyeri resimlerini koymuşlar orada bile tabelada farklı bir numara. Böyle bir araştırmayı yapmadan, sadece sağlayıcının ismine güvenerek alışveriş yapacak hataya düştüm, sizler düşmeyin. Ola ki düşerseniz yukarıda yazmış olduğum bilgilerden yararlanın.

Ben yurt dışından hatta bilmem hangi ülkenin, ismini bilmediğim şehrinden malzeme getirtiyorum. Geç gelmesine aldırmıyorum. Çünkü ne zaman hangi sorunla adamlara e posta atsam 1 saat içinde cevabı geliyor. Bugünkü Mersin toplantımızda Tayvan'dan Emin Bey led lamba getirtmiş fideleri için. İki ay sonra bozulmuş. Durumu ileten bir e posta atmış ve 20 dolarlık ürünü yeniden göndermişler. Hey gidi ülkemin esnafı heyyyy...

Konunun bu başlıkla ilgisi yok ama bu başlık açıldığı günden beri ülkemin esnafına çok kızgınım. Bilişim alanında uzman olan bir kişi olarak, bu siteyi iyice araştırmadan böyle bir hata yaptığım için de kızıyorum. Zira bugün araştırdığımda Şikayet Var sitesine 150 kişiden fazla şikayet mesajı atılmış. Adamları ayrı bir başlıkta toplamışlar. İstanbullu gidip alacağı yeri bilir ama Anadolu'dan bu tip siparişleri yapacak olan arkadaşlar siparişi yapmadan çok iyi araştırsınlar.

Saygı ve Sevgilerimle...

leventali 28-10-2013 00:11

26-10-2010
 
5 Eklenti(ler)
26-10-2010 resimleri

leventali 28-10-2013 00:12

26-10-2010 2
 
4 Eklenti(ler)
26-10-2010 Resimler

leventali 28-10-2013 00:14

27-10-2010 1
 
5 Eklenti(ler)
27-10-2010 Resimleri

leventali 28-10-2013 00:17

27-10-2010 2
 
2 Eklenti(ler)
27-10-2010 2

leventali 28-10-2013 01:32

GÜNTarihSaatISIPHMarul S-ECÖ-EC G-EC FARK
119.10.201320:002071,21,2 1,09 -0,11
220.10.201321:001571,20,8 0,99 0,19
221.10.201310:00156,51,21,2 0,99 -0,21
322.10.201323:10206,51,21,25 1,09 -0,16
322.10.201323:46206,51,21,3 1,09 -0,21
423.10.201310:001871,21,35 1,05 -0,30
423.10.201316:00276,51,21,35 1,24 -0,11
423.10.201323:50206,51,21,15 1,09 -0,06
524:10-201302:00196,51,21,2 1,07 -0,13
524:10-201302:53186,51,21,18 1,05 -0,13
524.10.201323:50206,51,21,3 1,09 -0,21
625.10.201310:40206,51,21,2 1,09 -0,11
625.10.201016:482671,21,35 1,22 -0,13
726.10.201308:30176,51,21 1,03 0,03
726.10.201022:45216,51,21 1,11 0,11
827.10.201308:30116,51,20,95 0,90 -0,05
827.10.201323:30196,51,20,92 1,07 0,15



Tablodaki Kolonların Açıklanması (Sadece kısaltma olanlar)
Marul S-EC = Marulumuza şu an için uyguladığımız standart EC
Ö-EC = EC Metre ile ölçtüğümüz EC değeri
G-EC = Isı ve Sabit EC'nin formülasyonu sonucunda EC Metrede Okumamız Gereken Değer.
Fark = Formül değeri EC ve EC metre Değeri arasındaki Fark

Bu fark (-) eksi ise Besin Değeri Fazlalığını (Su ilave edilmeli)
Bu fark (+) artı ise Besin Değeri Azlığını (Besin ilave edilmeli)
anlamını taşıyor.

Tabloda 6. gün itibariyle EC ölçümü öğrenildi :). Ondan önceki değerlerde öğrenilen formüle göre yeniden hesaplattırıldı. Son iki gündür EC kontrol altında.

15. güne kadar bu tabloyu yayınlayacağım. Yorumlarınız ve önerileriniz benim için çok değerli.

Eski tabirle, bıyıklarımızın yeni terlediği dönemlerde dünyayı benim döndürdüğümü felan sanırdım. Tabi yıllar gösterdi ki ben, dünyanın umurunda bile değilim; o kafasına göre dönmeye devam ediyor..

Resimlerden de görüleceği üzere bizim onca hatamıza rağmen marullardaki büyüme çok olumlu. Yani biz aksilikleri dert ederken o kafasına göre büyümeye devam ediyor. Belli ki bıyıkları terleme dönemini çoktan geçmiş :). Bu hızlı büyüme beni endişelendirmiyor değil.

Bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

4 boru var ve ben bunları resimlerde görüleceği üzere A,B,C,D diye ve her boruda 15 delik olduğu için 1,2....15 diye numaralandırdım.

1-) Su seviyesi başlarda ve ortalarda farklı yaklaşık 1,2 cm kadar. Bu beni endişelendirmişti ama hiç sorun olmadı. (Bardağın dibi hepsinde suya giriyor)
2-) Her boruda ayrı gözlerde toplamda 12 marulun gelişimi diğerlerine göre çok yavaş. Bunları borudan çıkartıp baktığımda diğerleri bardağın deliklerinden suya kök indirmişler, bunlar henüz o kökü indirememiş. Gelişimlerinin bundan yavaş olduğunu düşünüyorum.
3-)Bardaklarda perlit mevcut. Öğleden sonra güneş alan arka taraftaki perlitlerin üzeri yosunlaşma başlamış. Bunun yarar ya da zararını bilemiyorum. Bilen paylaşırsa sevinirim.

Resimlerden görüleceği üzere biberlerimiz ilk tomurcuklarını verdi. Ne harika bir duygu. Şimdi bunları yetiştirenler için çok komik geliyordur. Görmemişin çocuğu misali ama görmedim arkadaş! Hayatımda ilk kez yetiştiriyorum.

Domateslerimizi günde iki kez elle suluyoruz. Yarın pompamız geliyor ve ona göre sulamayı ayarlayacağız.

Son resimde görülen salatalıklar, tohumdan büyüttüklerim. Onları da büyüyene kadar bu kasada beslemeyi düşünüyorum. Büyüdükten sonra yerlerine alacağız.

Şimdilik paylaşacaklarım bu kadar.
Saygı ve Sevgilerle...

Kudret Tezel 28-10-2013 06:33

Sayın leventali, güzel bir tablo hazırlamışsınız elinize sağlık. Tabii ki iş bilgisayar olunca döktürmüşsünüz. Ancak açaba ölçülen değerle gerçek EC yi yer değiştirsek yani sistem EC si, hemen yanında ısıya göre değişen gerçek EC yi yassak, ve hatta bunu bir tablo haline çevirsek yani örnek 5 derece ile 40 derece arasında. Hiç hesaplamaya gerek kalmasa EC nin düşüşünü izlesek nasıl olur. Eğer işlemler doğru ise yani biz ölçmeleri doğru yaparsak her ölçmede su seviyesini hassas bir biçimde tamamlarsak EC hep negatif veya eşit olacaktır. Hele birde ilave ettiğimiz A ve B stok miktarlarını yazarsak bakın topraksız tarım nasıl kolay ve zevkli bir hal alacak.Nedersiniz. Teşekkürler kolaygelsin.

leventali 28-10-2013 09:44

GÜNTarihSaatPHISIMarul S-EC G-EC Ö-ECFARK
119.10.201320:007201,2 1,09 1,2-0,11
220.10.201321:007151,2 0,99 0,8 0,19
221.10.201310:006,5151,2 0,99 1,2-0,21
322.10.201323:106,5201,2 1,09 1,25-0,16
322.10.201323:466,5201,2 1,09 1,3-0,21
423.10.201310:007181,2 1,05 1,35-0,30
423.10.201316:006,5271,2 1,24 1,35-0,11
423.10.201323:506,5201,2 1,09 1,15-0,06
524:10-201302:006,5191,2 1,07 1,2-0,13
524:10-201302:536,5181,2 1,05 1,18-0,13
524.10.201323:506,5201,2 1,09 1,3-0,21
625.10.201310:406,5201,2 1,09 1,2-0,11
625.10.201016:487261,2 1,22 1,35-0,13
726.10.201308:306,5171,2 1,03 1 0,03
726.10.201022:456,5211,2 1,11 1 0,11
827.10.201308:306,5111,2 0,90 0,95-0,05
827.10.201323:306,5191,2 1,07 0,92 0,15
928.10.201309:106,5171,2 1,03 1,02 0,01

Merhaba Kudret Bey,
Öneriniz üzerine tabloyu bu hale getirdim. Yanına verilen besin miktarlarını da yazacaktım ama ayın 6. güne kadar olan bölümde yanlış ölçümler sonucu bayağı bir farklılıklar vardı. Buraya doğru ölçüm değerlerini yazdım ki burayı takip edenlere yanlış bir bilgi vermeyelim diye.

Ayın 6.gün doğru ölçmeyi öğrendiğimde sudan 50 litre (besin eriyikli depodan) başka bir bidona alıp, yerine normal su koydum. EC eksilmesinde 7. gün bu sudan 25 litre koydum ve tam EC çıktı. 8. günde aynı şeyi yaptım. 9.gün ölçtüğümde tabloda dikkat edilirse yine tam EC çıktı. Bunun üzerine suyu yeniden ölçüp çitaya işaret koydum.

Bugünden itibaren ölçümlerdeki ilave edeceğim besin eriyikleri miktarını da yazacağım.

5-40 derece sonuçlarını içeren eki doğru anlamadığımı düşünüyorum. Aşağıdaki tablo gibidir umarım. Diğer arkadaşlara bilgi verir.

ISIMarul Sistem EC Gerçek EC
01,2 0,66
11,2 0,69
21,2 0,71
31,2 0,73
41,2 0,75
51,2 0,77
61,2 0,79
71,2 0,81
81,2 0,84
91,2 0,86
101,2 0,88
111,2 0,90
121,2 0,92
131,2 0,94
141,2 0,96
151,2 0,99
161,2 1,01
171,2 1,03
181,2 1,05
191,2 1,07
201,2 1,09
211,2 1,11
221,2 1,14
231,2 1,16
241,2 1,18
251,2 1,20
261,2 1,22
271,2 1,24
281,2 1,26
291,2 1,29
301,2 1,31
311,2 1,33
321,2 1,35
331,2 1,37
341,2 1,39
351,2 1,41
361,2 1,44
371,2 1,46
381,2 1,48
391,2 1,50
401,2 1,52

Umarım doğru anlamışımdır.

Kendi kullanımım için minik bir programcık yazdım. Bunları bana otomatik verip kaydediyor. Bu programa benim kendi kullandığım ve yazdığım basit bir arşivleme programım var, onu da ilave edip buradan paylaşacağım. Sizlerin önerisiyle de gelişir ve üye arkadaşlarımız da indirip kullanabilir. Bizim de bu siteye böyle bir katkımız olur.

Burayı takip edip daha önce yapmış ve yeni yapacak arkadaşlara bir önerim olacak. Siteyi okurken güzel paylaşımların yanında, bizim gibi amatörlerin aradığı bolca yazı ama sistemi anlayacak, takip edecek, bir yerlere varacak değerleri içeren bilgiler. Örneğin marul büyütüyor arkadaş ve çok başarılı. Ancak EC değerleri, ph değerleri, nem, ısı gibi bilgiler bir birine karışmış. Ve benim de yaptığım bir hata resim çekerken tarih eklemeyi unutmak (makinede ayarlayarak) Ben resme tarih eklemesem de sıralı olarak göndermeye çalışıyorum ama bugünden sonra bende ekleyeceğim.

Şimdi daha önce çalışmış, başlık açmış, sonuca ulaşmış arkadaşlara minik bir iş çıkarıyorum haddim olmayarak yapılmasını diliyorum.

1- Başlığınızı başından sonuna yeniden okuyarak bir sonuç yazısı yazmanız.
2- Verebileceğiniz her değer, her bilgi, her tecrübe önemli bunları eklemeniz.

Bu sonuç yazıları inanılmaz önemli bir kaynak oluşturacaktır. Bu uzunca bir sürecin devamında arkadaşların yaptığı yorumlar, iyi dilekler, öneriler, eleştiriler dışında kalacağı için sonuç bölümünde daha net bilgiler alınabilir. Tabi bu benim naçizane düşüncem ve önerim.

Marullar harika görünüyor. Biberlerim de çiçek vermeye başladılar. Domateslerim üzgün zira onları istedikleri gibi sulamadığımı düşünüyorum. Motor işini bugün halledebilirsem biraz rahatlayacaklar.


Saygı ve Sevgilerle...

leventali 30-10-2013 18:06

30-10-2010 1
 
5 Eklenti(ler)
İki gündür yoğunluktan resim ekleyememiştim. Resimler şimdi yorumlar birazdan..:)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:16.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025