![]() |
|
|
![]() |
|
![]() |
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Devrann / Tohum Paylaşım Etkinliği Sonrası Çalışmalar 2024-Antalya
Merhaba Baharın yaklaşmasıyla birlikte yeni tohum mecaralarıma start vermiş bulunuyorum.Herkese iyi bir sezon geçirmelerini diliyorum umarım herkes yetiştirdiği çeşitlerde başarılı olur. Geçen yıllarda bazı çeşitlerde özellikle domateste açıkta iyi bir sezon geçirmediğim için açıkta yetiştirme yapmayacağım.Bu yıl seralara avokado dikimi yaptığım için aralarda epey bir boşluk var.Bu yüzden birçok domates çeşitini deneyip tohum alma fırsatı bulacağım. Özellikle sn Atılgan'dan gelen bir türlü gümrükten geçiremediğim japonya geleneksel patlıcanlarından kamo,nagaoka kinchaku,senshu kinukawa isimli çeşitlere sayesinde ulaştım tekrar teşekkür ediyorum.Yeni paylaşımda inşallah tohumlarını paylaşacağım.Yine merak ettiğim çeşitlerden güre ve birecik patlıcanını bir miktar yetiştirip tadına bakacağım. Yabani domateslerden bu yıl paylaştığım L. hirsutum f. typicum ve glabratumla birlikte bir alt tür olarak geçen L hirsutum var. agrimoniifolium ve LA1777 katılım kodlu çeşitli araştırmalarda soğuğa dayanımıyla ve domates anacı potansiyeli ile öne çıkmış bir tür daha var.Sn Atılganın yardım ettiği bu türü çoğaltıp paylaşmaya çalışacağım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
![]() Sn Muda'dan Afyonkarahisar Çay domates pembe olan. Ayrıca Sn Muda'dan gelen Tazlar,omuzca,Büyük kalecik,adaçayı, Sn Meyvelitepe'den Meyvelitepe turuncusu,Aliş pembe domates Sn Bahceden'den canestrino di lucca , dev bulgaristan, Kambe biber,bright lights pazı,green star kıvırcık marul. Sn Atılgan'dan wilding ve q-series domatesler ,neandermoto,alakır etlisi,güre,kamo,nagaoka,kinukawa patlıcan,kaleidoscopic kalıcı kale (karalahana) şu anda aklıma gelmeyen çeşitlerde var Başka daha yeni çimlendirmeye başladığım tohumlarda var. ![]() Bright lights pazı tohumların içinden beyaz,yeşil,turuncu ve pembe olan çıktı.Bu arada green star kıvırcık marulun fotoğrafını çekmeyi unuttum ama tohuma kalkmak üzere tadı iyi ama hafif acılık var ancak hastalıklara dirençli mayan jaguar mesela alt taraflarından çürümeye başladı. ![]() rareseeds'ten black nebula havuç tohuma kalktı |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Seraya daha önce avokado dikimi yaptığımı yazmıştım.Avokado serada daha hızlı büyüyen bir ağaç.2,5 x 2,5 aralığında dikim yaptığım için son derece sık bu yüzden daha ilk başlardan işi sıkı tutmak için bazı ağaçlarda birşeyler denedim.Bu belki saçma bir yöntem ancak benim açıktaki gibi bir ağaç yetiştirme yöntemi izlemem mümkün değil görünüyor ne de buna gerek var ağaçların yere değmesi veya daha sonra meyvelerin yere değmesi çözülebilir veya sorun olmayan şeyler veya dümdüz kalem gibi bir ağaç yapısı elde etme gibi bir niyetim yok, bunu umursamıyorum.Çünkü ağaçlar serada mümkün olan en iyi şekilde korunaklı bir kaç risk dışında. Yaptığım ve elde etmeye çalıştığım şeyi bir kaç fotoğrafla anlatmaya çalışacağım ve fikirlerinizi almak istiyorum. ![]() Domates bitkisinin sanıyorum bir çeşit ışık stresine karşı veya ışığa yönelmenin kısıtlanması sonucu bitkinin buna tepki olarak bütün gücüyle yeni filiz ve dallar geliştirme isteği sonucu oluşmuş ve toplamı ana tepeden fazla hacme sahip gelişmiş dallar büyütmesi. Konu üzerinde araştırma isteğim avokado fidanlarının alt tarafta bir takım dallar oluşturması ancak bu dallar üstünde bitki büyümesi devam etmesi sonucu o arada herhangi bir yan dal oluşturmadan büyümeye devam etmesi.Bu boşluk ağaç 1 metre boyundaysa nerdeyse 80 cm oranında gibi.Ayrıca sera yüksekliği sınırlı olduğu için bitkiyi olduğu şekilde bırakmam mümkün değil.Bunun dışında bir çok çalışma gösteriyor ki yan dal sayısı fazla olan ağaçlar daha verimli.Yani bu yan dallar hem verimlilği etkileyecek hem ağacın yukarı doğru büyümesini sınırlandıracak.İki haftalık periyotta sonuç alttaki resimdeki gibi. ![]() Düzenleyen devrann : 30-05-2024 saat 23:39 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-04-2024
Şehir: Bartin
Mesajlar: 3
|
Tohum paylaşım etkinliği nasıl oluyor biraz Bilgi verir misiniz |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
![]() Bu sefer farklı bir fidanda ficus türlerinde uyguladıkları bir yöntem olan notching yani gözlerin üzerinden çentik alarak bir tür hormon olan BA'dan 1500 ppm bir damla çentiklerin üzerine uyguladım.Aynı ağaç aynı zamanda aşağıya doğru eğilmiş vaziyette.Bunun dışında sadece eğilmiş olarak,sadece çentik ve eğmeyi birlikte uyguladığım ağaçlarda var. Bitkilerde ana gövdenin diğer dallara baskınlık göstererek güçlü bir şekilde büyüyüp lateral dal ve gözlerin sürüp büyümesini engellemesine apikal dominansi deniyor. Apikal kontrol diye başka bir terim daha var lateral bir dalın onun üstünde büyüyen daha baskın dallar tarafından büyümesinin engellenmesine deniyor. Bu ilk yaptığım uygulama yani dalın yerçekimi yönüne eğilmesi bu apikal baskınlığı kıran bir uygulama bunun dışında bu bskın dalın tepe kısmının kesilmeside farklı bir yöntem ancak benim uygulama yaptığım fidanlar için tepe alma uygulaması için biraz erken. İkinci durum olan apikal kontrol durumunu avokado fidanlarında görmedim hatta en alttan gelen bazı dallar hem üst dalları hem ana gövdeyi baskıladığı durumlar var.Nerdeyse ana gövdeden daha güçlü bir hale gelmişler buna basitonik gelişme deniliyor. Ancak ben ana gövdeyi kesip çok güçlü olan bu dalı ana gövde olarak atayıp devam etmeyi düşünmüyorum.Ana gövdenin üzerindeki gözlerden yeni dallar çıkmasını sağlayıp bu çok güçlü dalın ise uç kısmını kesip bu dal üzerinden sileptik dal denilen dallardan oluşturmayı düşünüyorum.Bunu yaparkende bu dalın hem ucunu keseceğim hemde istediği şekilde yukarı doğru yönlenmesine izin vermeyerek 90 derecelik bir açıya getireceğim.Anladığım kadarıyla ağacın dallarını yatay bir şekile getirmek bu oldukça verimli sileptik dal oluşumunu tetikliyor bunu ayrıca yine hormon uygulaması ile destekleyeceğim. ![]() Benim bu elde ettiğim dallar proleptik olanlar .Ana dal üzerinden patlayan bu dallar üzerinde açan çiçeklerde meyve tutma oranı sileptik dallara oranla 3 kat daha az.Tabi ki hiç olmamasından daha iyi ancak bu benim elde ettiğim proleptik dalların üzerinden sileptik dal oluşumu sağlamaya çalışıyorum esas olarak. ![]() Bu resim elma ağacında sileptik dalları gösteriyor. ![]() Bu resim ise proleptik dallar obur dal olarakta biliniyor.Benim şu anda yapmaya çalıştığım bu proleptik dallar ,daha sonra güçlenen bu dallar üzerinden aynı resimde olduğu gibi sileptik dal oluşturmasını sağlamak istiyorum. Yanlış düşündüğüm veya bir fikriniz olursa okumak isterim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
![]() Havuç çiçekleri üzerinde geçen haftadan beri kırmızı karıncalar görüyorum bu arkadaşlar ne yapıyor çiçeklerin üzerinde bilen var mı ?Havun yabanisinde de görürdüm küçükken ben bu karıncaları ne yaptıklarını çözemedim.Bir zararları yok gibi duruyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
merhaba 6 nolu mesajdaki avokadodaki uygulamanın güncellemesini paylaşıyorum. ![]() Diğer ağaçların tamamına aynı işlemi uyguladım baskın dalın baskınlığını eğerek azalltım.Bu arada uyuyan gözlere çentik atarak ve hormon uygulayarak bu gözlerin uyanıp sürmesini sağlamaya çalıştım.Ancak daha altta bulunan lateral dallarda fırsattan istifade çok iyi bir şekilde sürdü hatta o kadar güçlendi ki bu seferde onlara müdahale etmek zorunda kaldım yoksa bizim uygulama yaptığımız gözler olduğu şekilde kalıp sürmeyecekti.Sürekli bir dal baskın olmaya çalışıyor dengeli bir şekilde büyümüyor avokado ancak lider dalın üzerinde yeteri kadar dal elde edince bu laterallerin uçlarını çiçek açma evresinden 1 ay kadar önce alacağım ki bu laterallerdeki gözlerde uyanmaya başlasın.Aslına bakarsanız yerçekimine doğru dalları eğip bükmek aşağı yukarı bu dalların ucunu kesmekle aynı işi yapıyor. Bu arada avokado ph değişimlerine çok hızlı tepki verip sararıyor özellikle yüksek ph'a hemen tepki veriyorlar bunlar daha çok gelişmemiş zayıf köklü ağaçlar.Bu yüzden humik asit uygulamalarında bile verilen solüsyon yüksek phlı ise gübrelemeden sonra daha fazla temiz su uygulanmalı.Bu iki defa başıma geldi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Merhaba Avokado ile uğraşırken domates ,biber ve patlıcanlar hakkında havadisleri unuttum.Bazı çeşitler çok iyi giderken bazıları daha ilk baştan kaybettiler.Özellikle Sn Atılgan'dan gelen yabani kanlı domatesler hiç ummadığım bir şekilde çok hızlı bir şekilde virüse yakalandılar hemde tamamı. Bunun dışında Sn Bahceden'den gelen dev Bulgar domatesinden 1 kg'lık bir tane domates elde ettim.Ancak beni en çok şaşırtan domates Sn Muda'dan gelen Büyük Kalecik domatesi tek çiçekte devasa domatesler verdi.Hatta salkımda ikişer üçer olan salkımın taşıyamayıp koptuğu domatesler var. Ancak anladım ki Antalya'da ne serada ne açıkta bu mevsimde domates ve biber yetiştirmek çok zor. Patlıcanlarda durumlar çok iyi yeni çeşitlerde daha meyve alamadık ama en azından sağlıklı bir şekilde büyüyorlar. Sn Meyvelitepe'den gelen turuncular bir harika içlerinde rengi kahverengiye çalan farklı domateslerde çıktı ama tatları pek güzel değildi. Bu defa Alişleri torvum ve yabani domatesler üzerine aşıladım daha yeni gelişiyorlar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
![]() Bu arada yanılmışım bunlar Büyük Kalecik değil sn Muda'dan gelen Omuzca ismindeki domatesler.Birleşik çiçek hiç yok ve her domates 1 kg ve üstünde.Yukardaki tam olgunlaşmamış domatesleri sırf meraktan kopardım ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-01-2020
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 18
|
Etkinliği gene kaçırdım fakat kaçırmayan arkadaşların paylaşımları beni mutlu etti bol verimli ve güzel günler hepinize |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-07-2019
Şehir: Yalova
Mesajlar: 165
|
Alıntı:
Sn devrann, bu sene etkinlikte paylaşırsınız inşallah ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,892
|
Hani kavun dalda yetişmezdi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Evet paylaşım için daha büyük bir taneden tohum ayırdım.Çok kötü şartlarda,zararlı istilası ve bakımsızlıkla bu boyutlara geldi daha iyi daha serin bir iklimde tamamı tek çiçek olmasına rağmen 1,5-2 kg arası boyutlara gelen domatesler elde edileceğini düşünüyorum çünkü bütün salkımlardaki domateslerin ikişerli olanlar dahil hepsi 1 kg ve üstüydü. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Avokadolara gelirsek sera şartları benim tahmin ettiğimin üzerinde sıcaklık derecelerine ulaştı geçen hafta pazartesi serada 48 dereceyi gördü.Bu derece şu ana kadar ölçtüğüm en yüksek sıcaklıktı genelde yaz boyu 43-45 dereceler arasında seyretti.Yinede bu dereceler bile avokado gibi tropikal bir bitkinin tahammül sınırlarının çok üstünde. Tabi ki haliyle bitki çok fazla stres altında kaldı bu yüzden rengi açık yeşil ve sarı tonlarında.Birde bunun üstüne üstlük o günkü sıcaklıkla sulamayı ayarlayamadım ve o günü atlayınca bitki daha fazla strese girdi ve yaşlı birçok yaprağını dökme yoluna gitti kuraklık stresine karşı cevap olarak. Bu tipteki olumsuzluklara karşı aldığım önlemleri aktif ve pasif olarak ayırırsak.Aktif önlemler birincisi bir tür sisleme sistemi,ikincisi mikro yağmurlama sistemi,üçüncüsü sera üzerini bir tür kil olan gölge tozu ile kaplamak. Pasif olanlar daha çok bitki direncini arttırmaya çalışarak aldığım önlemlerdi.Birincisi yüksek miktarda amorf silisyum içeren granül yapıda silisyum uyguladım,yine bitkinin alabileceği bir formda orto silisik asit formunda yapraklardan silisyum uyguladım ancak benim denk geldiğim çalışmalara göre silisyum uygulanan bitkilerde bitki kuraklık stresine girdiği zaman yapraklarının çoğunu dökmemesi gerekiyordu ve bitki solgunluk belirtilerini daha geç veya daha ileri boyutlarda göstermesi gerekiyordu ancak öyle olmadı avokado yapraklarının çoğunu döktü. İkinci uygulamam ise hayvansal içerikli aminoasit ve glisin ve betain içerikli bitkisel bir aminoasit.Yine bitki stres koşullarında bitki toleransını arttıran içerikler ancak görünen o ki pek etkili olmadı. Ancak benim en çok uğraştığım problem ve belkide Türkiye'de avokado bitkisinin yayılımını çok sınırlayacak olan ve pek bir geleceği olmayan bir bitki türüne dönüşmesine neden olacak olan Türkiye'de ülkeye bize ait bir phytoptara cinnamoni'ye toleranslı bir anacın olmaması dahası hiçbir anacın olmaması.Şu anda Türkiye'de avokado fidanı tohum üzerine aşı yapılarak elde ediliyor.Her sektörde olduğu gibi burada da sektörü Metin abim koşturuyor yani düşünün normal pazardaki manavdaki satılan sıradan tohumların üzerine dahi aşılanarak fidan elde edilip satılabiliyor.Oysa geçtim dayanıklı seleksiyonlardan elde edilen dünyada kabul görmüş anaçları belli bir güce dayanıma sahip ilk akla gelen zutano çekirdeğine dahi aşı yapılmadığını bu işe girdikten sonra gördüm.Ne bununla ilgili bir çalışma var ne de geliştirme.Çiftçilerde Adana'dan tutunda Antalya bütün sahil boyu deli gibi avokado dikimi yapıyorlar.Tabi ki yurt dışından belli bir sayıda 5000 adet gibi iyi bir anaca sahip çeşit getirilebiliyor ancak haliyle anaç ve istenilen çeşite göre normal satılan fiyatı üzerinde bir tür telif hakkı gibi bir ücrette ekleniyor.Zaten ne o çeşiti ne de anacı çalıp yetiştirme yapıp ihracat yapma sansları yok dahası o çeşitler milli çeşit listesinde değil yani milli çeşit listesinde değilse satamıyorsun bile hiçbir ülke almıyor hass gibi eski çeşitler milli çeşit listesinde.Yani ne çeşit var ne anaç bir tek hass var geçerli o da dünyada geçen bir tür bizde onunda bir kıymeti yok.Yurt dışında fuerte çeşitini unutalı 50 yıl olmuş bizde ise fuerteyi yeni bir çeşit gibi iyi kabul gören bir çeşit gibi fidancılar tarafından cahilce dikimi yaptırılıyor.Oysa birçok pazarda ihracat değeri olmayan ileriye dönüklüğü olmayan bir çeşit.Dünyada şu anda hass ve hass'ın klonları ve benzerleri değer görmekte. Phytoptara ile ilgili bölüme dönersek avokado Alanya'nın süzek kayrak dedikleri iyi derecede hava boşluğuna sahip su tutmayan arazilerinde bu tohum anaçları üzerinde içlerinde zayıf olanları ölerek selekte olarak bir şekilde hayatına devam etmekte.Ancak bu tipteki toprak yapısı ne Adana'da ne de diğer sahil bandında dikimi yapılan yerlerde var çünkü o topraklar ağır killi topraklar su tutan topraklar üzülerek söylüyorum çok büyük kıyıma uğrayacak bu dikimler .Malesef bende bu bitkinin Alanyadaki gibi yetişemeyeceğini deneyimleyerek gördüm, ki benim seram %50 oranlarda çakıl ve taşlı çok süzek bir topraktır. Dünyada aslına bakarsanız tam anlamıyla bu hastalığın bir kontrolü yok.Bu hastalık için kalsiyum sülfat uygulaması hastalığı %70 oranında ilk dikim yıllarında baskıladığı ile ilgili çalışmalar var ancak daha sonraki dönemlerde özellikle Avusturalya'da bir tür enjektörle bitkiye fosforoz asiti uygulaması var bu uygulama ile bitki bağışıklığı belli bir düzeyde tutularak bitkinin hastalığı atlatması sağlanabiliyor ancak kesin çözüm değil belli aralıklarla uygulama yapmak gerekiyor.Bir diğer madde ise metalaxyl bizde bu da yok o içeriklerde daha çok mildiyö için ki bu tip ilaçlar phytoptorayı kontrol etmiyor.Mikrobiyal hiçbir ürün yok.Ben şu anda yüksek oranlarda tarımsal jips uyguluyorum kaybettiğim fidanları ise bir selekte denilemez ancak çok büyük zutano çekirdeklerine aşıladığım fidanlarda değiştiriyorum. Aslıa bakarsanız seçilmiş zutano çekirdeklerine aşı yapılmış olsa kayıplar belki çok düşük olacak ama malesef bir denetleme mekanizması yok her işte olduğu gibi.Klonal anaçmış yok hass türevi yeni çeşitlermiş o taraf kapalı belki çeşit kısmı için dünyada kabul gören bir çeşit yaratmak mümkün değil ancak anaç kısmı için birşeyler yapmak mümkün.Elimizde en azından zutano çeşiti var anaç potansiyeli olan ama ondan dahi enfekteli toprakta hayatta kalabilen tohumlardan bir seleksiyon denemesi dahi kurulmamış . Seradaki ağaçların durumları ile ilgili ve ne şekilde bir yetiştirme yolu izliyorum umarım bir kaç fotoğrafla daha sonra devam edeceğim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-08-2024
Şehir: Ankara
Mesajlar: 8
|
Alıntı:
Düzenleyen Preiz : 05-09-2024 saat 10:53 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-08-2024
Şehir: Ankara
Mesajlar: 8
|
Bu sene domatesler çok iyi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-08-2024
Şehir: Ankara
Mesajlar: 8
|
Bir şekilde fotoğraf görüntülenmiyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
![]() ![]() Fotoğraflar bir kaç ay öncenin ancak yaptığım güncellemelerle ilgili yazmak için ekledim.Resimdeki gibi sarı kök problemi olan ağaçlara tarımsal jips uyguladım.Ağaçlar ikinci resimdeki formu vermeye çalıştım gövdeden ağacın gelişmişlik durumuna göre 6 dala kadar bırakıp siyah kalın iple yukadaki tellere bağladım.Tellerin yani aradaki dalların açısını 60 dereceye ayarladım bu sayede daha iyi ışık almış olduğu için meyve tutumu daha iyi olacak.Bu açıdan daha yüksek açılarda benim önceki denemelerimden haturlayacağınız üzere oldukça fazla filiz geliştirmeye başlıyor ve bu ağaç gelişimini olumsuz etkilemekte.Ben belli bir teknik uygulayarak bu 4 tane dalı teker teker geliştirdim.Amacım bu şekilde 4 adet dal gelişimi sağlamak ve bu dallar üzerinde sileptik dal denilen meyve tutum oranı daha verimli dallar elde etmekti.Bu 4 dalın her birinde dik konumda dikilmiş ağaçta olan daldan daha fazla sayıda ve %90'ı sileptik olan dallardan mevcut.En başta bu şekilde bir plan yapmadığım için trellis tipinde seranın bir ucundan diğer ucuna v şeklinde teller çekip bu dalları bu tellere tutturup devam etmek isterdim ancak pek mümkün değil gibi duruyor ve oldukça masraflı olacak.Bu yüzden bu şekilde devam edeceğim. Bunun dışında sera yüzeyini kuru ot ve samanla malç yaptım,Bu benim aslında en başta yapmak istediğim birşeydi ve kökle ilgili sorunlarımı hafifletecek bir uygulamaydı geçte olsa bunu tamamladım ayrıca ağaç taç iz düşümüne fermente hayvan gübresi ve granül leonardit uyguladım ağaç başı 5 kg gübre ve 500 gr leonardit. Havalar sonunda serinledi bu yüksek sıcaklıklar gerçekten ağaç üstünde çok büyük bir stres oluşturduğu belliydi çünkü avokado ağaçlarının kök ve dal gelişim döngüsü bu serin havalarda kök gelişimine geçmiş durumda ve çok iyi bir gelişim sağladı.Potasyum fosfit uygulaması avokado yetiştiriciliğinde ana uygulama aylık periyotlarda dökme olarak uyguluyorum.Malesef bu uygulama düzgün bir anaç olmadığı için zorunlu gibi birşey.Bacillus amyloliquefaciens isminde bir bakteri içeren Seranade isminde bir ürün bulunmakta ancak phytoptora ruhsatı yok ancak yurt dışında kullanılıyor anladığım kadarıyla.Birde trichoderma türleri var bu türler malç uygulamasıyla birlikte bir denge oluşturup hastalığı baskılayabiliyor olduğunu okudum.t22 isminde bir ürün var bu türü içeren ancak daha kullanmadım. Bu hastalık yani phytoptora cinnamoni suya ve neme bağımlı bir tür hatta bir tür su küfü.Bu yüzden çok iyi bir sulama planlaması yapılması gerekmekte.Ben bu yüzden fazla sıcaklıklardan dolayı bunu çok iyi yapamadım bu yaz.Resimdeki damlamalar ağaçtan şimdi daha geride özellikle bitki gövdesi ıslanmaması gerekmekte. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 775
|
Merhaba; 1,5 yılın sonunda vardığım sonuç kimyasallarla hiç bir şekilde bu üretimin bir sürdürebilirliği olmadığı evet özellikle Avustralya'da ağacın kök seviyesinde potasyum fosfit seviyesini tüm yıl boyunca bitkiyi hastalıktan koruyacak seviyede tutarak başarı elde edebiliyorlar ancak bu pek kolay değil en basitinden bitkinin bu kimyasal seviyelerini ölçmek ülkemiz şartlarında zor bunun dışında enjektörü ayrı,uygulama zamanı takibi gibi şeyler uygulanabilirliğini benim için oldukça zorlaştırıyor üstelik maddi olarak şu anda getirisi olmayan bir ürüne oldukça fazla yatırım yaptım ve masraflar sürekli artıyor.Diğer bir problem fosfit uygulamaları o kadar masum uygulamalar değil mantarları baskılamasının yanında bitki stomalarının yaprakta değişikliklere uğramasına neden olduğuna dair bir çalışmaya denk geldim.Nihayetinde bu uygulamadan vazgeçtim. https://arastirmax.com/tr/publicatio...ne-etkisi/arid Bunun kolay bir yolu veya bir çözümü olmalı diye sürekli düşünüp araştırırken evet bunun kolay yolu sağlam bir anaç kullanmak ama biz o yolu geçtiğimiz için geri dönme şansımız yok zaten istemiş olmamıza rağmen yüklü külfetinden dolayı vazgeçmiştik şimdi düşündüğümde büyük bir hata yapmışız.Şu anda 500 tohumda 1 adet gibi bir oranda kök seviyesi sürekli nemli şartlarda sağlam kalabilen bir anacı basit bir şekilde selekte ettim 500 tohum oldukça az ama bu iş birazda şansa dayanıyor şu anda en iyi anaçlardan biri olarak görülen Dusa anacı biraz dayanımı olan duke 7 anacı tohumlarından survival tree metoduna göre selekte edilmiş, ölmeyen anaçlar seçilerek sonunda bir adet anaç elde edilmiş.Benim bu şekilde endüstri standardında bir anaç selekte etme ihtiyacım yok üstelik bu iş sadece başlangıç avokado ağacı kolay kolay klonal olarak çoğaltılabilen bir ağaç değil malesef.Benimkisi biraz merak ve zaten bu süreçler uzun ben sadece 500 tohumdan sararıp ölmeyen ve oldukça sağlam kalan bir bireyi seçtim köklerini incelediğimde köklerinin tamamen sağlam olmadığını eski köklerin siyahlaştığını ancak köklerin iyi bir şekilde yenilendiğini gördüm diğerleri simsiyahtı zaten avokado anaçlarının tek savunma stratejisi kök yenilemesinin güçlü olması mesela avokado familyasından olan red bay bir tür defne kökleri phytoptohara cinnamoni'ye tamamen bağışıklıdır.Red bay kökleri bir tür mikrobiyal madde üretir. ![]() Anlayacağınız anaç konusuda bizi aşan bir durum o yüzden malç ve kompostla ilgili şeylere yöneldim.Çünkü bu konunun beni bazı yönlerden çözüme kavuşturacağını düşünüyorum .Malçla ilgili genelde özellikle Kaliforniya'da bir üstte video paylaşmıştım çok fazla miktarda kompostlamamış ve uzun sürelerde kompostlaşabilecek şeyler kullanıyorlar.SEra için samanın daha iyi olduğunu düşünüyorum çünkü biraz daha hızlı bir şeye ihtiyacım var.Bununla ilgili benim ilk dikkatimi çeken sera girişinde bulunan avakado fidanının çok iyi bir şekilde gelişiyor olmasıydı, yanında başka bitkilerde vardı.Avokadunun etrafı iyice odunlaşmış fesleğenlerle çevriliydi.Ağacın kök bölgesini kontrol ettiğimde bildiğiniz ıslaktı benim diğer avokado fidanlarımın ölmesine sebep olan sürekli nem.Ancak bu bitki çok sağlıklı mutlu bir şekilde hayatına devam ediyordu.Aklıma gelen şeyler ,bu bitkinin kök bölgesinin gölge olması bazı şeyleri değiştiriyor veya fesleğen kökleriyle avokado kökleri bir şekilde birbirini destekliyor veya da her ikisi.Bahsettiğim avokadonun sararmaması değil bitki bariz bir şekilde diğerlerine göre canlı. Bundan sonra yapacağım şeylerden birisi ağaçların etrafına italyan fesleğenleri dikmek.Bunun yanında samanı malç olarak kullanıyorum oldukça hızlı çözünüyor organik madde seviyesini yükselterek benim korkulu rüyam yaz sıcaklıklarından önce bir katman halinde malç elde etmeye çalışıyorum.Bu benim topraktaki nem kaybını azaltarak su tutma miktarını arttırarak sorunlarımın bir kısmına çözüm olacağını düşünüyorum. Yine bunu araştırırken ve Sn Meyvelitepe'nin bloğununda dolanırken johnson-su reaktörü kısmında ''Fakat, Quorum algılama her zaman olumsuz bir sonuç doğurmaz. Örneğin, topraklarımızda yeterli çoğunluğa ulaşabilen kimi mikroorganizmaların, kuraklık esnasında bitkilerin kuraklığa dayanıklılığını artıran genlerini harekete geçirebildiği biliniyor.'' burası ilgimi çekti.Böyle bir reaktör yapacağım gibi görünüyor ![]() https://blog.meyvelitepe.org/2023/01...unun-yapilisi/ Düzenleyen devrann : 10-01-2025 saat 22:07 Neden: kaynak ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|