agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Agaclar.net Çalışmaları, Projeleri, Etkinlikleri > Tohum Paylaşım Etkinliği 2024-2025
(https)




Beğeni Düzeni496Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 02-03-2019, 14:33   #1
Ağaç Dostu
 
dobipa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
@MeyveliTepe sizin ışıklandırma detayları nasıl.
Ben biraz araştırayım dedim yüzlerce ürün var kafam karıştı.

- Ledler kasalımı açıkmı?
- Kasalıysa ön yüzünde ışığı yaymak için opak cam varmı?
- Led modelini hatırlıyormusunuz. Smd 5050, 5630
- Led rengi beyazmı yoksa günışığımı?
- Üçünü de tek adaptörden mi çalıştırıyorsunuz?

Birde size zahmet, önereceğiniz bir model varsa link eklermisiniz.

dobipa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-03-2019, 15:39   #2
Ağaç Dostu
 
Musa Gündoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
dobipa ledin o ya da bu olması önemli değil. önemli olan lümen sayısı ve kelvin değeridir. link atmak yerine kullanabileceğiniz led i kendiniz ihtiyacınıza göre bulabilirsiniz. ledleri paralel bağlarsanız 12 voltluk adaptör yeterli olur. yani 3 de tek adaptörle paralel olursa çalışır. renk ise beyaz diye geçer mümkünse 6000 K olan ürünleri tercih edin. opak cam olmaz yeterince ışık saçılımı olmadan kırılır. ya şeffaf **** hiç takmayın sorun yaşamazsınız

TCM, dobipa ve Naive green beğendi.
Musa Gündoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-03-2019, 16:35   #3
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dobipa Mesajı Göster
@MeyveliTepe sizin ışıklandırma detayları nasıl.
Ben biraz araştırayım dedim yüzlerce ürün var kafam karıştı.

- Ledler kasalımı açıkmı?
- Kasalıysa ön yüzünde ışığı yaymak için opak cam varmı?
- Led modelini hatırlıyormusunuz. Smd 5050, 5630
- Led rengi beyazmı yoksa günışığımı?
- Üçünü de tek adaptörden mi çalıştırıyorsunuz?

Birde size zahmet, önereceğiniz bir model varsa link eklermisiniz.
Ledler kasalı. Montajının çok kolay olmasını ve ışığın pek dağılmadan aşağıya verilmesini sağlıyor. Kasalı tiplere bir kapak takıyorlar. Ben o kapakları söktüm (kolayca çıkıyor), böylece ışık herhangi bir kayba uğramadan doğrudan fidelere gidiyor.

8 çipli denenlerin lümeni daha yüksek, ondan kullanmanız daha iyi.
Renk beyaz. 6000K

12 volt kullanırsanız uygun güçte bir adaptör ile hepsini çalıştırabilirsiniz. Bendekiler 220V ile çalışıyor, adaptöre gerek yok yani. Piyasada 220 ile çalışanlar da var.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-03-2019, 23:34   #4
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 733
Lümen Yeterli mi ?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ledler kasalı. Montajının çok kolay olmasını ve ışığın pek dağılmadan aşağıya verilmesini sağlıyor. Kasalı tiplere bir kapak takıyorlar. Ben o kapakları söktüm (kolayca çıkıyor), böylece ışık herhangi bir kayba uğramadan doğrudan fidelere gidiyor.

8 çipli denenlerin lümeni daha yüksek, ondan kullanmanız daha iyi.
Renk beyaz. 6000K

12 volt kullanırsanız uygun güçte bir adaptör ile hepsini çalıştırabilirsiniz. Bendekiler 220V ile çalışıyor, adaptöre gerek yok yani. Piyasada 220 ile çalışanlar da var.
Bitki yetiştirme bir yana.
Güneş kaynağından gün boyunca farklı kelvin derecelerinde ışınımlar alan bir dünyada yaşıyoruz. Yaşadığımız bu ortamda, bitkiler farklı kelvin derecelerinde ve farklı yoğunluklarda ışık alıyor. (Atmosfer bunu sağlıyor.)
Gün ışığının rengi 6.000 K değil.
Buraya kadar yazdıklarım bilimin bize aktardığı üzerinde anlaşılmış, geçerli doğrularımız.
"Fidelere ne tür girdiler uyguluyorsunuz ve sonuçlarının ne olduğunu ölçebiliyor musunuz ?" ilk aklıma gelen soru. Analitik olarak bakıyorum. Bilim açısı bu : Ölçülebilirlik.
Nasıl oluyor da;
doğal ile yakınsayamayan bir ışık sıcaklığı dağılımını
doğal olmayan sürelerde uygulayabilmeyi
bitki yetiştirmede öngörülebilir yöntem olarak tartışabiliyorsunuz ?
Sorum ışığın önemini yadsımaz. Salt ışıklandırma ile gidilecek yolu ciddi olarak sorgular.
Monokromatik (tek dalga boyutunda) ışınımların bitki gelişimine etkisi olumlu mudur ?
Eğer bu bilgiye ulaşabilseydik; tüm bitkiler ışık geçirmeyen kaplamalar altındaki seralarda ve uygun dalga boyutlarındaki ışık kaynaklarında yetiştirilirdi.
Doğal süreçlerin değişime uyumlu süreçler olması gerektiğini düşünüyorum. Işıklandırma, ışınım (radyasyon) sürecidir. İnsanlar için iyi ise doğaldır. Bol bol röntgen çektirir misiniz ?

ketenhelva beğendi.
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 11:05   #5
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Bitki yetiştirme bir yana.
Güneş kaynağından gün boyunca farklı kelvin derecelerinde ışınımlar alan bir dünyada yaşıyoruz. Yaşadığımız bu ortamda, bitkiler farklı kelvin derecelerinde ve farklı yoğunluklarda ışık alıyor. (Atmosfer bunu sağlıyor.)
Gün ışığının rengi 6.000 K değil.
Buraya kadar yazdıklarım bilimin bize aktardığı üzerinde anlaşılmış, geçerli doğrularımız.
"Fidelere ne tür girdiler uyguluyorsunuz ve sonuçlarının ne olduğunu ölçebiliyor musunuz ?" ilk aklıma gelen soru. Analitik olarak bakıyorum. Bilim açısı bu : Ölçülebilirlik.
Nasıl oluyor da;
doğal ile yakınsayamayan bir ışık sıcaklığı dağılımını
doğal olmayan sürelerde uygulayabilmeyi
bitki yetiştirmede öngörülebilir yöntem olarak tartışabiliyorsunuz ?

Sorum ışığın önemini yadsımaz. Salt ışıklandırma ile gidilecek yolu ciddi olarak sorgular.
Monokromatik (tek dalga boyutunda) ışınımların bitki gelişimine etkisi olumlu mudur ?
Eğer bu bilgiye ulaşabilseydik; tüm bitkiler ışık geçirmeyen kaplamalar altındaki seralarda ve uygun dalga boyutlarındaki ışık kaynaklarında yetiştirilirdi.
Doğal süreçlerin değişime uyumlu süreçler olması gerektiğini düşünüyorum. Işıklandırma, ışınım (radyasyon) sürecidir. İnsanlar için iyi ise doğaldır. Bol bol röntgen çektirir misiniz ?
Ne demeye çalışıyorsunuz anlamadım.

Evde fide yetiştirmek doğal olmayan bir şey mi?
Fideler düzgün gelişsin diye tepelerine ışık koymak mı problemli olan.

Siz evde fide yetiştirmeseniz ya da tepesine ışık koymasanız doğal mı oluyor. Domates ve biber de doğal değil zaten, en azından içinde bulunduğunuz yerin doğalı değil.

Röntgen neyin nesi ve ne alakası var hiç anlamadım.

Röntgen 0.0001nm – 40 nm arasındaki X ışınımlardır ve görülmezler.

40-400 nm arası UV ışınımlarındır (onlar da UVA ve UVB diye dalga boyu aralıklarına göre isimlendirilirler).

PAR (photosyntatically Active Radiation) ışınımlarının dalga boyu 400-700 nm arasındadır. Dünyayı aydınlatan, bitkilere fotosentez yaptıran, görülen ışık da bu dalga boyu aralığıdır.

700nm - 1 mm arası IR (infrared) ışınımlarıdır, değdikleri yüzeyde sıcaklık yükselmesine sebep olurlar ve görülmezler. Devamında 1 metre dalga boyuna kadar uzun ve uzak ışınımlar vardır.

Güneş ışınımlarında tüm dalga boylarını içeren ışınımlar vardır. Çok şükür ki, X ışınları ve UV dalga boylarının büyük kısmı atmosfer tarafından tutulur (aksi halde dünyada büyük ihtimal canlılık olmazdı).

Bunlar ilkokulda anlatılan bilgilerdi diye hatırlıyorum.

Bitki fizyolojisine gelince, esasında bitkilerin fotosentez için kullandığı dalga boyu PAR ışınımları (400-700 nm) içindeki çok dar bir aralıktır.

Beyaz ışık, bitkilerin kullandığı dar aralık dalga boylarının dışındaki spektrumları da içerir. Özel olarak sadece fotosentez için daraltılmış dalga boyunda ışık veren bitki yetiştirme lambaları da var. Bunların ışığı kırmızı veya kırmızıya yakın görünür.

Bu bilgiler bilimsel kriterlere göre ölçülmüş ve denenmiş olarak yıllardır var. Seralarda özel ışıklandırma (daha dar fotosentetik dalga boyları) ile başından sonuna kadar bitki de yetiştiriliyor. Yeni bir şey değil yani.

Beyaz ışık, fotosentez yaptıran daha dar dalga boylarını da içerdiği için fide yetiştirmek için pahalı lambalar almaya gerek yok, bitki kendine lazım olanı alır. Karanlık veya loş ortamlarda beyaz ışık kullanmak, fide yetiştirmek için ucuz ve kolay bir yöntemdir. Mecburi de olmayıp isteğe bağlıdır

Yeterli fotosentez yapamayıp kök ve vegetatif gelişimini tamamlayamamış fide, dışarıdaki hayatına 2-0 geriden başlar, muhtemelen de o günleri hiç göremez.

Ha, evet, direk dışarıda toprağa ekilmiş tohumdan yetişen bitki her zaman daha iyidir. Fasulyeyi, salatalığı öyle ekiyoruz zaten. İsterseniz biberi patlıcanı da öyle ekmekte bir engel yok. Ne ki, şanslıysanız sonbaharda 1-2 meyve alırsınız o kadar.

Amacımız, dışarıda koşullar uygun hale geldiğinde yetişmiş fideyi yerine dikerek mevsimi ayrıca çimlenme, fide yetişmesi vb. gibi ortalama 6-8 hafta süren süreç için harcamadan ürün almaya başlamak ise, dış koşullar hazır olduğunda elimizde yetişmiş fide olmalıdır. Bu fideler de iyi kök yapmış, sağlıklı, yeterince büyümüş olmalıdır. Sıcaklık ve su dışında gerekli şart ise fotosentezdir. Çok özetle ne kadar fotosentez, o kadar iyi fide.


Photoperiod and plant growth: a review

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 22:01   #6
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 733
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ne demeye çalışıyorsunuz anlamadım.

Evde fide yetiştirmek doğal olmayan bir şey mi?
Fideler düzgün gelişsin diye tepelerine ışık koymak mı problemli olan.

Siz evde fide yetiştirmeseniz ya da tepesine ışık koymasanız doğal mı oluyor. Domates ve biber de doğal değil zaten, en azından içinde bulunduğunuz yerin doğalı değil.

Röntgen neyin nesi ve ne alakası var hiç anlamadım.

Röntgen 0.0001nm – 40 nm arasındaki X ışınımlardır ve görülmezler.

40-400 nm arası UV ışınımlarındır (onlar da UVA ve UVB diye dalga boyu aralıklarına göre isimlendirilirler).

PAR (photosyntatically Active Radiation) ışınımlarının dalga boyu 400-700 nm arasındadır. Dünyayı aydınlatan, bitkilere fotosentez yaptıran, görülen ışık da bu dalga boyu aralığıdır.

700nm - 1 mm arası IR (infrared) ışınımlarıdır, değdikleri yüzeyde sıcaklık yükselmesine sebep olurlar ve görülmezler. Devamında 1 metre dalga boyuna kadar uzun ve uzak ışınımlar vardır.

Güneş ışınımlarında tüm dalga boylarını içeren ışınımlar vardır. Çok şükür ki, X ışınları ve UV dalga boylarının büyük kısmı atmosfer tarafından tutulur (aksi halde dünyada büyük ihtimal canlılık olmazdı).

Bunlar ilkokulda anlatılan bilgilerdi diye hatırlıyorum.

Bitki fizyolojisine gelince, esasında bitkilerin fotosentez için kullandığı dalga boyu PAR ışınımları (400-700 nm) içindeki çok dar bir aralıktır.

Beyaz ışık, bitkilerin kullandığı dar aralık dalga boylarının dışındaki spektrumları da içerir. Özel olarak sadece fotosentez için daraltılmış dalga boyunda ışık veren bitki yetiştirme lambaları da var. Bunların ışığı kırmızı veya kırmızıya yakın görünür.

Bu bilgiler bilimsel kriterlere göre ölçülmüş ve denenmiş olarak yıllardır var. Seralarda özel ışıklandırma (daha dar fotosentetik dalga boyları) ile başından sonuna kadar bitki de yetiştiriliyor. Yeni bir şey değil yani.

Beyaz ışık, fotosentez yaptıran daha dar dalga boylarını da içerdiği için fide yetiştirmek için pahalı lambalar almaya gerek yok, bitki kendine lazım olanı alır. Karanlık veya loş ortamlarda beyaz ışık kullanmak, fide yetiştirmek için ucuz ve kolay bir yöntemdir. Mecburi de olmayıp isteğe bağlıdır

Yeterli fotosentez yapamayıp kök ve vegetatif gelişimini tamamlayamamış fide, dışarıdaki hayatına 2-0 geriden başlar, muhtemelen de o günleri hiç göremez.

Ha, evet, direk dışarıda toprağa ekilmiş tohumdan yetişen bitki her zaman daha iyidir. Fasulyeyi, salatalığı öyle ekiyoruz zaten. İsterseniz biberi patlıcanı da öyle ekmekte bir engel yok. Ne ki, şanslıysanız sonbaharda 1-2 meyve alırsınız o kadar.

Amacımız, dışarıda koşullar uygun hale geldiğinde yetişmiş fideyi yerine dikerek mevsimi ayrıca çimlenme, fide yetişmesi vb. gibi ortalama 6-8 hafta süren süreç için harcamadan ürün almaya başlamak ise, dış koşullar hazır olduğunda elimizde yetişmiş fide olmalıdır. Bu fideler de iyi kök yapmış, sağlıklı, yeterince büyümüş olmalıdır. Sıcaklık ve su dışında gerekli şart ise fotosentezdir. Çok özetle ne kadar fotosentez, o kadar iyi fide.


Photoperiod and plant growth: a review
Biraz öfkeli yanıt olmuş ama sorduğuma tam yanıt alamadım. Philips Aydınlatma Seminerinde eğitim görmüş birisi olarak sormuştum.
Işığın kaç Kelvin olduğu yeterli olmuyor. Dalga boyu dağılımı önemli. Dalga boyu kızıl yöne kaydıkça enerjisi artıyor. Bu nedenle (belki buharlaşmayı arttırdığı için) fotosenteze yararı azalıyor. Mor ötesine doğru kaydıkça yeşil bitkilere yararı beklendiği kadar olmuyor vb. okuduklarım var.
Yaprak yeşil dalga boyunu soğurmayıp, yansıttığı için yeşil görüyoruz. Yaprak hücrelerinde sadece klorofil etkin değil. Diğer gerekli bileşenler de farklı dalga boylarına gereksinim duyuyor.
Kırmızı ve mavi LED karışımları ile denemeler forumda da var. Örneğin, bir uygulamada yaprak gelişiminde sorun yok. Ancak kökler hiç gelişmemiş.
Işık şiddeti bir değere kadar etkiliyor, sonrasında etkisiz.
Evde fide yetiştirmenin aydınlatma ile ilişkisi, topraksız ya da topraklı tarımın aydınlatma ile ilişkisi yanında devede kulak kalabilir. Her evin bir odasının bahçe olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Odaya giriyorsunuz : Yerde karanfil, üstündeki rafta sardunyalar renk renk, sağa dönüyorsunuz biberler-domatesler .... Bir taklit edebilsek !
Gündüz, bulutsuz havada renk sıcaklığı 7.000-14.000 °K aralığında. Dalga boyu dağılımı da değişiyor. Beyaz ışığın bileşimini tanımlamaya çalışayım. Anadolu'yu renk dağılımı olarak düşleyin. (Alan yumurtanın sivri uçlu yarısına benzer.) Doğu Anadolu Rize'ye kadar kırmızı, Güney Doğu Anadolu mor, Akdeniz mavi, Ege-Marmara yeşil, Karadeniz sarı. İç Anadolu beyaz. Beyaz rengin içeriğindeki ağırlık yakın olduğunuz bölgeye uyumlu olacaktır. Niğde **** Kastamonu farklı beyazlar. Farklarını °K ile açıklayamıyoruz. Bizim gözümüz için ikisi de gün ışığı. Akvaryumda balık ve bitki yetiştiriyorsanız, Niğde nin daha uygun olması büyük olasılık.
Bende biliyorum diye yazmadım. Yazdığınıza neden takıldım ? : Siz dahil bu forumdaki 10-20 aktif kişi, deneyimli olarak, ciddi katkı veriyorsunuz. Benim gibi acemi düzeyindekiler için bilgi değerindedir yazdıklarınız. Kişisel olarak, bir şeyi deneyeceksem, bu forum "mihenk taşım" dır.
Önerileni sorgulama hakkım olmalı. "Ben söylerim, işine gelirse" durumunu geride bırakmış bir forumda olduğumu düşünüyorum.
Öze geleyim. Işık bilgisi başka, bitki bilgisi başka, ışık ile bitkinin ilişkisi bambaşka bile olabilir. Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.

azorka ve guneydefne beğendi.
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:17   #7
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Biraz öfkeli yanıt olmuş ama sorduğuma tam yanıt alamadım. Philips Aydınlatma Seminerinde eğitim görmüş birisi olarak sormuştum.
Işığın kaç Kelvin olduğu yeterli olmuyor. Dalga boyu dağılımı önemli. Dalga boyu kızıl yöne kaydıkça enerjisi artıyor. Bu nedenle (belki buharlaşmayı arttırdığı için) fotosenteze yararı azalıyor. Mor ötesine doğru kaydıkça yeşil bitkilere yararı beklendiği kadar olmuyor vb. okuduklarım var.
Yaprak yeşil dalga boyunu soğurmayıp, yansıttığı için yeşil görüyoruz. Yaprak hücrelerinde sadece klorofil etkin değil. Diğer gerekli bileşenler de farklı dalga boylarına gereksinim duyuyor.
Kırmızı ve mavi LED karışımları ile denemeler forumda da var. Örneğin, bir uygulamada yaprak gelişiminde sorun yok. Ancak kökler hiç gelişmemiş.
Işık şiddeti bir değere kadar etkiliyor, sonrasında etkisiz.
Evde fide yetiştirmenin aydınlatma ile ilişkisi, topraksız ya da topraklı tarımın aydınlatma ile ilişkisi yanında devede kulak kalabilir. Her evin bir odasının bahçe olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Odaya giriyorsunuz : Yerde karanfil, üstündeki rafta sardunyalar renk renk, sağa dönüyorsunuz biberler-domatesler .... Bir taklit edebilsek !
Gündüz, bulutsuz havada renk sıcaklığı 7.000-14.000 °K aralığında. Dalga boyu dağılımı da değişiyor. Beyaz ışığın bileşimini tanımlamaya çalışayım. Anadolu'yu renk dağılımı olarak düşleyin. (Alan yumurtanın sivri uçlu yarısına benzer.) Doğu Anadolu Rize'ye kadar kırmızı, Güney Doğu Anadolu mor, Akdeniz mavi, Ege-Marmara yeşil, Karadeniz sarı. İç Anadolu beyaz. Beyaz rengin içeriğindeki ağırlık yakın olduğunuz bölgeye uyumlu olacaktır. Niğde **** Kastamonu farklı beyazlar. Farklarını °K ile açıklayamıyoruz. Bizim gözümüz için ikisi de gün ışığı. Akvaryumda balık ve bitki yetiştiriyorsanız, Niğde nin daha uygun olması büyük olasılık.
Bende biliyorum diye yazmadım. Yazdığınıza neden takıldım ? : Siz dahil bu forumdaki 10-20 aktif kişi, deneyimli olarak, ciddi katkı veriyorsunuz. Benim gibi acemi düzeyindekiler için bilgi değerindedir yazdıklarınız. Kişisel olarak, bir şeyi deneyeceksem, bu forum "mihenk taşım" dır.
Önerileni sorgulama hakkım olmalı. "Ben söylerim, işine gelirse" durumunu geride bırakmış bir forumda olduğumu düşünüyorum.
Öze geleyim. Işık bilgisi başka, bitki bilgisi başka, ışık ile bitkinin ilişkisi bambaşka bile olabilir. Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.
Yanıtımı öfkeli olarak mı algıladınız? Kusura bakmayın. Belki;

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi
...

Nasıl oluyor da;
doğal ile yakınsayamayan bir ışık sıcaklığı dağılımını
doğal olmayan sürelerde uygulayabilmeyi
bitki yetiştirmede öngörülebilir yöntem olarak tartışabiliyorsunuz ?

...
Işıklandırma, ışınım (radyasyon) sürecidir. İnsanlar için iyi ise doğaldır. Bol bol röntgen çektirir misiniz ?
Sorularınıza yanıt olduğu için öyle algıladınız. Gereksiz yere röntgen ışınlarından bahsetmek zorunda kaldım.

Şimdi de;
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi
Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.
Diyorsunuz. Tartışacak mıyız, tartışmayacak mıyız bir karar vermek lazım galiba

Bunların bu başlıkta konuşulacak şeylerle hiç ilgisi yok aslında.

Forumda yeni sayılırsınız. Bu başlığı görmüş müydünüz bilmiyorum. Fide yapmaya çalışanların ağırlıklı ortak sorunu, çimlenip kıl gibi bir gövde ile bir karış uzayıp yere yapışmış sapın ucunda minicik iki tane kotiledon yaprak, ve sonrası yok.

Işık gerekiyor. Yüzlerce kere de yazılmıştır ışık yetmemiş diye. Pencere önü genellikle yetmez. Balkon soğuktur. Herkesin ısıtmalı serası yok. Çare de yok. Çaresi, balkon soğuksa ışıklandırmak gerek. Aynı, toprak kurumaya yüz tuttuğunda sulamanın gerekliliği gibi.

Led teknolojisi ile çok farklı ışınım kaynakları yapılmaktadır. Söz gelimi UV lambaları, IR ısıtıcıları vs. özel amaçlar için istenilen dalga boylarında ışınım üreten cihazlar yapılıyor.

Burada ışıksızlıktan ölüme mahküm fide problemini aşmakta yıllardır kullanmakta olduğumu söylediğim ışık kaynakları bildiğimiz alalade aydınlatma armatürleridir. UV lambası veya IR ısıtıcısı değil.

İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)

Piyasada aydınlatma amacıyla satılan beyaz led lambaların dalga boyları da böyle;

Name:  white-light.jpg
Views: 690
Size:  26.0 KB

Görüldüğü gibi beyaz ışık fotosentez için gerekli tüm spektrumları içeriyor. İçermese zaten senelerdir evde erken fide yapamazdım.

Aydınlatma lambaları hiç bir zaman mor ötesine kaymaz. Mor ötesi diye isimlendirilen dalga boyu 40-400nm arası UV ışınımlarıdır. Bunlar aydınlatma ledlerinde olmaz, güneş ışığında olur (en azından 300-400nm arası) ve tahrip edicidir.

Her memletin ışığı başkadır mealinde bir paragraf yazmışsınız ama niyesini anlamadım doğrusu. Aynı memleketin ışığı da başkadır, sabah başka öğlen başka, Martta başka Eylül başka, havada bulut vardır başka, sis vardır başka

Bir de niye "24 saat ışık" konusuna takılınıyor. Aslında onun için de bir bilimsel makale linki vermiştim ama kimse okumamış galiba. Bitkinin, özellikle de fidenin ille de karanlık yaşaması gibi bir zorunluluk yok. Fideyi fide yapan şey fotosentez. Fide maksimum fotosentezi yapmalıdır. Sıcaklık ve nem dışında (Co2'yi saymazsak) diğer şart PAR ışınımları. Işık şiddeti arttıkça fotosentez de artar. Bunun bir sınırı var elbette. Bir fidenin her gün yapabileceği fotosentezin bir üst sınırı var. Bu her gün de aynı değil. Klorofil hücre sayısı arttıkça fotosentez kapasitesi de artıyor. Daha önce linkini verdiğim araştırma (Photoperiod and plant growth: a review - Araştırmanın tamamı da var, okuyacağım diyen olursa gönderirim), şiddetli ışık ile fotosentez yaptırmak yerine daha az şiddetli ışık ile daha uzun süreli fotosentezin daha iyi olduğunu söylüyor.

Benimki tesadüfen böyle Aydınlatmaların ışık şiddetleri düşük olduğu için mecburen fotosentez süresini uzatarak açığı kapatıyoruz ve bunun bir mahzuru yok. En az 4-5 yıl aynı düzeni kullanıp muhtelif denemeler yapınca bitkinin ışığa ve ışıksızlığa nasıl tepki verdiği ölçülebiliyor. TCM'nin ukrayna bayan bando takımı dediği fideler bugün 33 günlük ve yayınladığım resimdekilerden en az %25 daha gelişkinler.


Neticede, ışık filan derken fideleri sulamayı da unutmayın.


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 05:53   #8
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 733
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Yanıtımı öfkeli olarak mı algıladınız? Kusura bakmayın. Belki;



Sorularınıza yanıt olduğu için öyle algıladınız. Gereksiz yere röntgen ışınlarından bahsetmek zorunda kaldım.

Şimdi de;

Diyorsunuz. Tartışacak mıyız, tartışmayacak mıyız bir karar vermek lazım galiba

Bunların bu başlıkta konuşulacak şeylerle hiç ilgisi yok aslında.

Forumda yeni sayılırsınız. Bu başlığı görmüş müydünüz bilmiyorum. Fide yapmaya çalışanların ağırlıklı ortak sorunu, çimlenip kıl gibi bir gövde ile bir karış uzayıp yere yapışmış sapın ucunda minicik iki tane kotiledon yaprak, ve sonrası yok.

Işık gerekiyor. Yüzlerce kere de yazılmıştır ışık yetmemiş diye. Pencere önü genellikle yetmez. Balkon soğuktur. Herkesin ısıtmalı serası yok. Çare de yok. Çaresi, balkon soğuksa ışıklandırmak gerek. Aynı, toprak kurumaya yüz tuttuğunda sulamanın gerekliliği gibi.

Led teknolojisi ile çok farklı ışınım kaynakları yapılmaktadır. Söz gelimi UV lambaları, IR ısıtıcıları vs. özel amaçlar için istenilen dalga boylarında ışınım üreten cihazlar yapılıyor.

Burada ışıksızlıktan ölüme mahküm fide problemini aşmakta yıllardır kullanmakta olduğumu söylediğim ışık kaynakları bildiğimiz alalade aydınlatma armatürleridir. UV lambası veya IR ısıtıcısı değil.

İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)

Piyasada aydınlatma amacıyla satılan beyaz led lambaların dalga boyları da böyle;

Eklenti 688081

Görüldüğü gibi beyaz ışık fotosentez için gerekli tüm spektrumları içeriyor. İçermese zaten senelerdir evde erken fide yapamazdım.

Aydınlatma lambaları hiç bir zaman mor ötesine kaymaz. Mor ötesi diye isimlendirilen dalga boyu 40-400nm arası UV ışınımlarıdır. Bunlar aydınlatma ledlerinde olmaz, güneş ışığında olur (en azından 300-400nm arası) ve tahrip edicidir.

Her memletin ışığı başkadır mealinde bir paragraf yazmışsınız ama niyesini anlamadım doğrusu. Aynı memleketin ışığı da başkadır, sabah başka öğlen başka, Martta başka Eylül başka, havada bulut vardır başka, sis vardır başka

Bir de niye "24 saat ışık" konusuna takılınıyor. Aslında onun için de bir bilimsel makale linki vermiştim ama kimse okumamış galiba. Bitkinin, özellikle de fidenin ille de karanlık yaşaması gibi bir zorunluluk yok. Fideyi fide yapan şey fotosentez. Fide maksimum fotosentezi yapmalıdır. Sıcaklık ve nem dışında (Co2'yi saymazsak) diğer şart PAR ışınımları. Işık şiddeti arttıkça fotosentez de artar. Bunun bir sınırı var elbette. Bir fidenin her gün yapabileceği fotosentezin bir üst sınırı var. Bu her gün de aynı değil. Klorofil hücre sayısı arttıkça fotosentez kapasitesi de artıyor. Daha önce linkini verdiğim araştırma (Photoperiod and plant growth: a review - Araştırmanın tamamı da var, okuyacağım diyen olursa gönderirim), şiddetli ışık ile fotosentez yaptırmak yerine daha az şiddetli ışık ile daha uzun süreli fotosentezin daha iyi olduğunu söylüyor.

Benimki tesadüfen böyle Aydınlatmaların ışık şiddetleri düşük olduğu için mecburen fotosentez süresini uzatarak açığı kapatıyoruz ve bunun bir mahzuru yok. En az 4-5 yıl aynı düzeni kullanıp muhtelif denemeler yapınca bitkinin ışığa ve ışıksızlığa nasıl tepki verdiği ölçülebiliyor. TCM'nin ukrayna bayan bando takımı dediği fideler bugün 33 günlük ve yayınladığım resimdekilerden en az %25 daha gelişkinler.


Neticede, ışık filan derken fideleri sulamayı da unutmayın.


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.
Bu başlıkta konu uzamasın. Meraklı öğrenciyim. Işıklandırma hala araştırma safhasında. Çözebilseler, Ruslar Karadeniz kıyısını seralar ile donatırlar. Bizden İran'dan domates vb ithal etmezler. Yapraklanma döneminde sodyum buharlı, çiçek döneminde metal halide ampuller kullanılırken de dalga boyu dağılımına göre davranılıyordu. Özellikle LED üzerinde durulması frekans ile ışıma özelliklerinin değiştirilebilmesi. Akvaryum için (yapraksız bitkiler ve balık) önerilen bir LED tayfı ekliyorum. Anadolu olarak betimlemeye çalıştığım sağ taraftaki resim. Uzakdoğu kökenli LED ler için iyi araştırılması gerekir kanısındayım.

Sulama bölümünü kaçırmışım. Sağolun.

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen Portakal Rengi : 04-03-2019 saat 06:00 Neden: noktalama
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 08:13   #9
Ağaç Dostu
 
g.c.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.
Üstadım kırık dökük ingilizcemle verdiğiniz linkleri inceledim. Az da olsa konu hakkında teknik bilgi sahibi olduğum için size minnettarım. İyi ki varsınız, bu ülke için büyük bir artı değersiniz. (abarttığımı düşüneneler olabilir ancak 'bence' öyle)

kbulbul beğendi.
g.c. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025