![]() |
"Ağacın en güzel filizi, en yoz yerinden yeşerir"
|
"Bir dostunuz yemiş bahçesini geziyorsa dalgın görünmeniz en büyük nezakettir."
Japon Atasözü |
Her ağaç kendi meyvesinden bilinir. (Anonim)
|
Bir ağaç dikin, yüzlerce yıl sonra binlerce yaprağı rüzgarda sizi konuşsun
|
Bir çamdan hem dama direk, hem ahıra kürek olur.
Türk Atasözü |
Ağacın meyvesi olunca, başını aşağı eğer.
Türk Atasözü |
Erdem sadece bir söz onlar için Ve kutsal orman sadece bir odun.
Horatius |
bir ağacın önünden onu sevmeden, onun var oluşundan
mutluluk duymadan geçilebileceğini aklım almıyor dostoyevski-budala |
Geleceğin tüm çiçekleri,bugünün tohumları içindedir.
Çin atasözü |
Son yazdığım bana şöyle bir konu için fikir verdi. "Günlük yaşamda kullanılan ağaç ve bitki esaslı kelimeler,mecazlar ve deyimler" başlık iyi oldu mu bilmiyorum ama fazla uzamaz. Aklıma gelenleri burada yazabilirim ne de olsa fazla alakasız sayılmaz.
Dallanmak-budaklanmak köklü köklenmek çiçeklenmek yeşermek (fikir) yaprak dökümü ilk ağızda aklıma gelenler bunlar. |
Küçümseme, hoşnutsuzluk belirtenler:
Muşmula suratlı Fındık beyinli Saman kafalı Odun kafalı Pırasa saçlı Odun Kereste Yontulmamış kereste Sulak alanda büyümek (erken boy atanlar için) Kabak çiçeği gibi açılmak Bostan korkuluğu Betimleme: Kabak kafalı Patlıcan burunlu Badem gözlü Orman gibi olmak (saç-sakal traşı gelmek) Dal gibi (ince, zayıf) Selvi boylu Beğeni: Zeytin gözlü Kiraz dudaklı Elma yanaklı Pamuk gibi (ten için) Fıstık Atasözleri, değimler: Onun sapı var, bunun çöpü var demek Saman altından su yürütmek Sakla samanı, gelir zamanı Kel başa şimşir tarak Bahçe bulup, güllüsünü aramak Keskin sirke küpüne zarar Bindiği dalı kesmek Ağaç yaşken eğilir Tekerlemeler: Kartal konar dal sarkar, kartal kalkar dal kalkar. Kırk tas has kayısı hoşafı Şu tarlaya bir şinik kekeremekere ekilmiş. Bu tarlaya da bir şinik kekeremekere ekilmiş. Şu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye boz ala boz başlı bir pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye de boz ala boz başlı bir pis porsuk dadanmış. Şu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, bu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa, sen ne zamanden beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun diye sormuş. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, şu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa, sen ne zamandan beri şu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan, ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekeremekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum demiş..... |
Merhaba,birkaç deyim ben de ekleyeyim;
Kabak çiçeği gibi açmak Darı unundan baklava incir ağacından oklava olmaz... |
Eriği say da ye,
Elmayı soy da ye, Armutu sapıyla, Üzümü çöpüyle ye. |
Sabırla koruk üzüm olur
Kavun karpuz yata yata büyür Kendini fasulye gibi nimetten sanma Keskin sirke küpüne zarar Bıraktığım yerde otluyorsun Yüzü sirke satıyor Tereciye tere satma Nane molla Sakız gibi uzatma Nar tanesi nur tanesi, annesinin bir tanesi Her çorbaya maydanoz olma Kör kütük sarhoş Turşusunu kur Sapla samanı karıştırma Sakınan göze çöp batar Çöpsüz üzüm Yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı İncir çekirdeğini doldurmaz Kelek atma Kavak yelleri esiyor Saman gibi Fındıkçı Kırdığın cevizler bini aştı Şarap gibi kadın Burada ağaç ettiniz bizi... Not: Dün gece, Hamlet seyrederken çağrışımla gelen cümleler... 2000 yılı yapımı modern bir Hamlet versiyonuydu.. |
Çimen gözlüm,
Kabak kafalı, Karpuz da yata yata büyür, |
"Armudun sapı, üzümün çöpü var"
"Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle." "Acı patlıcanı kırağı çalmaz." "Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür." "Arpa eken buğday biçmez." |
Bir deyim de benden:
''Naneye gelince hım hım, ota gelince mee'' :) |
Bunu ilk kez duydum A.Şahin,
Belli bir yöreye özgü bir deyiş midir acaba bu? |
Eşeği düğüne çağırmışlar " ya odun lazımdır ya da su" demiş.
|
Sanırım öyle, ben de bir arkadaşımdan duymuştum ama nereli olduğunu bilmiyorum.İlginç geldi, paylaşayım dedim...
|
"Beğeni:
Zeytin gözlü Kiraz dudaklı Elma yanaklı Pamuk gibi (ten için) Fıstık" Bunu görünce, lisedeyken bir edebiyat hocamızın yaptığı şey aklıma geldi. Şiirde benzetmeleri(bir adı vardı da hatırlayamadım, cinas mıydı neydi)anlatırken, bu benzetmeleri resime dönüştürmüştü. Göz yerine iki badem, dudak yerine kiraz vb. Ortaya çıkan şey bütün sınıfı kırmış geçirmişti. Bir erkeğin böyle bir kadına nasıl aşık olabileceği günlerce konuşulmuştu. Yay(ağaçtan yapıldığına göre) kaşlı unutulmuş, hocamız onu da çizmişti. |
Teşbih-istiare, cinas değil. :)
Dut gibi sarhoş. Kara dutum, çatal karam, çingenem. Çam devirmek. Fasulye sırığı gibi. |
-Diken üstünde durmak.
-Ele verir talkını,kendi yutar salkımı. -Saldım çayıra,Mevlam kayıra. -Çalı idi,çırpı idi evim idi. -Dut yemiş bülbüle dönmek. -Gonca ağızlı. -Güldükçe güller açar. -Misk kokulu. -Fidan boylu. -İnci dişli. -Kalem kaşlı. -Kiraz dudaklı. -Samur saçlı. -Servi boylu. -Gün ışığına çıkmak. -Cennete girse fidan kırar. -Kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek. -Yağmur yağsa yaş değmez dolu olsa taş değmez. -Yılanı sen tut gözüne ben bakayım. -Çam devirmek. -Mercimeği fırına vermek. -Balık kavağa çıkınca. -Cevizi çift görmezse ağaca taş atmamak. |
-İncir çekirdeğini doldurmamak.
-Oturduğu dalı kesmek. -Ağaca çıksa papucu yerde kalmamak. -Ağzına bir zeytin verip altına bir tulum tutmak. -Ağzında bakla ıslanmamak. -Ağzından baklayı çıkarmak. -Arının dikenini görüp balından el çekmek. -Armudun sapı,üzümün çöpü var. -Armut piş,ağzıma düş. -Arpa boyu gitmek. -Arpacı kumrusu gibi düşünmek. -Arpa ektim,darı çıktı. -Arpalı,buğdaylı oturmak.(Bir toplantıda kadın,erkek karışık oturmak.) -Arpalık yapmak. -Arpaya katsan at yemez,kepeğe katsan it yemez. |
-Balık kavağa çıkınca.
-Balmumu yapıştırmak.(Unutmamak için işaretlemek.) -Balta değmemiş. -Bastığı yerde ot bitmez. -Başı göl,ayağı sal.(Kimseden izin almadan gezen) -Bir dikili ağacı olmamak. -Bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek.(Çeki:Yaklaşık 250 kg) -Çekirdekten yetişme. -Dağdan gelip bağdakini kovmak. -Ekmeğini taştan çıkarmak. -Ekmek elden su gölden. -Eksik olma bayır turpu. |
Evinin Önüne Ağaç Dikmessen... Yaşadığın Yerde orman Ararsın ...
|
-Kabak başına patlamak.
-Kabak çıkmak. -Kabak çiçeği gibi açılmak. -Kabak tadı vermek. -Kahve dövücünün hınk deyicisi. -Kahve tütün,keyifler oldu bütün. -Kargayı bülbül diye satmak. -Karınca gibi kaynamak. -Keçi inadı. -Keme bite,Yumma sata.(Keme:Bir cins mantar.) -Kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş. -Kurbağa ağaca çıkmış. -Kuru tahtada kalmak. -Kuru kütük.(Kimseye hayrı olmayan kişi.) -Leblebiden nem kapmak. -Maksadı üzüm yemek değil bekçi dövmek. -Nane dikeni batmak.(Acıyı abartmak.) -Ne şap oldu ne şeker. |
-Ocağına incir dikmek.
-Odsuz ocaksız. -Örümcek kafalı. -Pastırma yazı. -Pestil gibi olmak. -Salkım saçak. -Samana kazık çakmak.(Çürük iş yapmak.) -Sap yiyip saman sıçmak.(Kusura bakmayın kitapta da böyle yazyordu.) -Sarmısak(soğan)yemedim ki ağzım koksun. -Sen ekilirken ben göcektim.(Göcek:Topraktan çıkarak yeşermeye başlamış bitki.) -Suya çizgi çekmek. -Suya düşmek. -Suya götürüp susuz getirmek. -Tahtadan çuvaldız:Ne yitiren acır,ne bulan sevinir.(İşe yaramaz kişi.) -Tahtası eksik. -Tohuma kaçmak. -Toprağa bakmak.(Ölümü yakın görünmek.) -Toprağı bol olsun. -Toprağı çekmiş.(Gittiği yerde ölmüş.) -Turnayı gözünden vurmak. -Turp gibi. -Turşu gibi olmak. |
-Tuttuğunu koprmak.
-Tuz biber ekmek. -Tütünü tepesinden çıkmak. -Yumurtaya kulp takmak. Kaynak:Ö.Asım Aksoy Deyimler Sözlüğü. |
Ağaçlar hakkında söylenmiş bazı sözler.
Merhaba,
Elektronik postama gelen güzel sözleri iletiyorum. Tabiata saygı aklın vicdanıdır. M. KEMAL ATATÜRK Bir kuşağın diktiği Ağacın gölgesinde, gelecek kuşaklar serinler Çin Atasözü Kavak Ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm, Çünkü dosdoğrudur. Cenap Şahabettin İyi bir ağaca sarılan gölgesiz kalmaz. Cervantes Geç gelişen Ağaçlar en iyi yemişi verenlerdir. Moliere İyi ağaçtan talihli dal çıkar. Mevlana Ağaç meyvasından bilinir, yaprağından değil. John Ray Büyük Ağaçlar gölge vermekten başka bir işe yaramazlar. George Herbert İyi Ağaç kolay yetişmez. Rüzgar ne kadar kuvvetli olursa Ağaç o kadar kuvvetli olur. J. Willard Mariot Tomurcuk vermeyen Ağaç odundur. Necip Fazıl Kısakürek Bir Milletin medeniyet seviyesi, Yaşadığı toprağın üzerinde yetiştirdiği ağaçlar ile ölçülür. Franklin Roosevelt George Herbert' in sözüne katılmadığımı belirteyim. Selam ve Saygılar |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 16:50. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025