![]() |
Ben sardunyalara veriyorum. Tabi sulandırarak. Yengem söylemişti. O bolca çiçek açtığını söyledi bu sayede. Ben de bu yaz denedim. Etkisi oldu. İdrarı kendi hacminin en az 2 misli suyla sulandırıyorum. Çiçekleri yakmasın diye. Saksı diplerine normal sulama gibi değil az miktarda döküyorum. Ne kadar, diye sorarsanız; saksı büyüklüğüne göre yarım- bir çay bardağı kadar diyebilirim.
Deneyecekseniz. İlk etapta bolca sulandırın derim. Yavaş yavaş deneyerek konsantrasyonunu artırın. |
Bu konuda benimde deneyimim oldu ama bilmeden.
İki yıl önce bahçemdeki Fosseptik çukuruna bir kaç metre mesafeye şekerpare diktim, çok cılız bir fidandı, ilk zamanlar yaşayıp yaşamamakta bile kararsızdı, tutmayacak dedim, ama tuttu. Bu sene bu ağaç öyle büyüdüki, sanki beş senelik ağaç gibi görünüyor, ve dalları meyveden kırıldı, hepimiz bu hızlı büyümeye şaşırmıştık, sebebi şimdi anlaşıldı, idrar. |
İki husus var, bu formda yorum yazacağım:
Bir arkadaş yara üzerine idrar iyi gelir dedi. İdrarda üre varsa bu yaradan kana karışmıyor mu? Diğer bir ek yapmak istediğim de eskiden kent ve kasabaların atık sularında kimyasallar deterjan atıkları yoktu. Atık suların akıtıldığı alanlarda arıtma zaten yoktu halen de olan yerler azdır. Bu atıksu karışan derelerden sebze bahçeleri sulanırdı. |
Peki ne tür bitkiler üzerinde etkili?
Denenmiş bir liste vardır mutlaka? |
Sayın selis,
Konuyla yakından ilgili değilim fakat bildiklerimi aktarayım. idrar'ın içinde hemen çözülebilir formda NPK (azot/fosfor/potasyum) mevcuttur fakat değerler beslenmenize göre değişkendir. Aşağı yukarı bir değer vermek gerekirse 12-1-3 civarında rakamlar doğru sayılabilir. Ayrıca idrarın içinde gene beslenmenizle alakalı olarak yüksek konsantrasyonda sodyum klorür de (sofra tuzu) olur/olabilir. Bu toprakta pek istenen bir durum değildir çünkü çoraklığa sebebiyet verir. Az miktarlarda magnesium ve kalsiyum da vardır. İdrar su ile seyreltilip kullanılabilir; seyreltmeden kullanırsanız bitki köküne zarar verebilirsiniz. Bahçede kullanacağınız zaman toprağa mümkünse çok yakından uygulayın, mümkünse toprağın altına karışacak şekilde işleyin ve çok sıcak olmayan hatta bulutlu bir günü seçin çünkü idrardaki azot çok uçucu oluyor, yani gübrenizden kaybediyorsunuz. NPK doğadaki tüm bitkiler için besin kaynağıdır. İsveçliler tarımda idrar ve dışkı kullanımı hakkında ciddi çalışmalar yapıyorlar, ilgileniyorsanız mutlaka araştırın. Saygılarımla |
Arkadaşlar idrar ve dışkıların solucanlarla kompost Yapımıyla değerlendirilebilir,idrar ve dışkı için açılacak çukura bütün bahçe ve mutfak atıkları boyutları küçültülerek atılırsa sonuçta çukurda çok değerli bir gübre olan solucan gübresini elde edebiliriz.
Bu konunun ayrıntılarını solucanlarla kompost başlığında ilgilenen arkadaşlarla paylaşacağımız açısından konuya davet ediyorum.Saygılar . |
Arkadaşlar İdrar ve insan kaynaklı dışkılar, organik atık olarak değerlendirmeyi bekliyor.
Düşüncelerinizi belirterek katkılarınızı sağlayınız.Saygılar |
İdrar ve dışkıların kompost'a katılması.
Arkadaşlar kırsaldaki bahçeleriniz de oluşturacağınız tuveletlin poseptik çukurudan ve içindeki dışkılardan azami faydalanmak için bahçemizde oluşan bitki ve ot atıklarının kurutularak karbon malzeme olarak daha hızlı fermantasyonla çukurda kompost yaparsak kompost içeriği daha zengin gübre elde edebiliriz.
Sonuç olarak her türlü atığın ve dışkının organik değer olduğunu israfının değil değerlendirilmesinin öneminin unutulmaması gereği olarak bu konudaki çalışmalardan geri kalmamalıyız. |
Ben insan kaynaklı dışkıyı sebzelerde kullanmayı çok sağlıklı bulmuyorum. İnsan dışkısı bir takım patojenik bakteriler içerir ve bunların sebzelere bulaşması bazı hastalıklara sebep olabilir diye düşünüyorum.
|
Arkadaşım endişelerinde bilgi eksikliğinden kaynaklan bir durum söz konusu,arkadaşım insan dışkılarındaki patojenlerin kompost oluşumuyla solucanların beslenme zincirinde yer alarak solucaların sindirimlerinde elimine olarak baskılanmaktadırlar.
Arkadaşım bilim adamları solucanlara çevre savaşçısı ünvanını takarken ağır metal toksin oluşumunu sağlıyan bakterilerin baskılanması sürecinde solucanların enzimleriyle elimine etme özelliklerinden dolayı bu sıfatı yakıştırmasının herhalde haklı bir nedenleri vardır. |
Sn. Epsody ,
Solucanlar dediğiniz gibi bu işe yarıyor mu , o konuda bilgi eksikliğim var. Ben de solucanlarla ilgili değil insan dışkısı konusunda fikir yürüttüm . Düşüncelerimizi belirtmemizi istemiştiniz değil mi? Solucanlar insan dışkısındaki patojenleri dediğiniz gibi zararsız hale getiriyorlar mı , bu konuda uzman bir arkadaş görüş bildirirse iyi olur.. Ya da siz bu bilgileri bilimsel hangi kaynaktan elde ettiğinizi bildirirseniz oradan da bakabiliriz.. |
Çevre savaşçısı solucanlar
İngiliz bilim adamları, toprak solucanlarının "21 yüzyılın çevre savaşçıları" olabileceğini düşünüyor Solucanların, kimyasal maddelerle kirlenmiş toprağı temizlemeye yardımcı olabileceği düşünülen "metal yeme" özelliklerinin nasıl işlediğini ortaya çıkaran Reading Üniversitesi'nden bilim adamları, solucanın toprağı "mideye indirip" dışarı çıkardıktan sonra metallerde bazı küçük değişiklikler olduğunu tespit etti Bu değişikliklerin, kimyasal maddelerle kirlenen topraktaki potansiyel toksik metallerin ortadan kaldırılmasında büyük yarar sağlayabileceğini düşünen İngiliz bilim adamları, Liverpool'daki Britanya Bilim Vakfı Festivali'nde yaptıkları sunumda, toprak solucanlarının "21 yüzyılın çevre savaşçıları" olabileceğinin altını çizdiler Solucanların ideal "toprak detektifleri" ve varlıklarının toprağın sağlığını en iyi göstergesi olduğunu vurgulayan Reading Üniversitesi'nden Mark Hodson, toprak solucanlarının, aralarında arsenik, kurşun, bakır ve çinko gibi ağır metallerle kirlenen toprakta yaşamalarını sağlayan bir mekanizma geliştirdiklerini belirtti Hodson, solucanların bazı özel metalleri "sarıp sarmalayan" ve kendilerini güvence altına almalarını sağlayan "metallotinein" adlı özel bir protein ürettiklerini belirterek, "Geniş anlamda, eğer bir toprak solucanı bir tip metalle baş edebiliyorsa, diğerleriyle de edebilir" dedi İngiliz bilim adamları, bu araştırmaları sırasında Oxfordshire'a yeni kurulan ve topraktaki bir tuz tanesinden bin kez daha küçük metal parçacıklarını inceleyebilen röntgen ışını teknolojisinden faydalandılar (CnnTürk) |
Ben de bir şeyler söylemek istiyorum bu konuda her ne kadar içerikle alakalı olmasa da. 6 yaşındayken hepatit-b hastalığına yakalanmışım. Hastaneye götürmüşler bir takım tedaviler uygulanmış. Çoook eskilerde ne hastane varmış ne de ilaç. Kocakarı ilaçları diye tabir ettiğimiz yöntemlerden birini annem bende denemiş. Bu yöntemi eskiler çok kullanmış. Benim idrarımdan birkaç damla meyvesuyuna damlatmış ve bana içirmiş. İyileşmeme ne kadar etkisi olduğunu bilmiyorum ama başka bir örnek doğru olabilir diye düşünmeme neden oldu.
Annemlerin çalıştıkları fabrikadan ailecek görüştükleri bir arkadaşları da hepatit-b hastası olmuş. Bİr-iki hafta hastanede yatması gerektiği söylenmiş ancak burnunu tıkayıp idrar yöntemini kullanmış ve iki üç gün içerisinde kadın kendine gelip çıkmış hastaneden. Ne kadar doğrudur bilemem. |
Bernacyhn ile çalışmak
Bernacyhn seni yazdığım başlıklarda görmek beni mutlu etti, senin oralarda yaşadığın yanlızlığını paylaşmak isterim.
Ablanızdan bu konuda yardım bekliyorum Alıntı:
|
Sayın bernacyhn,
İnşaat işçilerinin ayağına çivi battığında kanayan yerin üzerine idrarlarını yaptıklarına şahit oldum. İyleştirdiğini söylediler. |
Sağlıkçı arkadaş rabenek'ten yerinde açıklama.
Arkadaşım rabenek bu başlıktaka yorumlara ilgi gösterek katılımını takdirle karşılıyor, paylaşımların için seni tebrik ediyorum, bilgili olduğun konulardaki mesajlarını takip edeceğimi bilmeni isterim.
Herne kadar sağlık konularında bilgi sahibi olsanda yazışmalarımızı ilgili başlıklarda sürdürmeliyiz, sevgiyle kal |
Yani ne diyeceğimi bilemiyorum...
'' Hayvan dışkıları gübre olarak kullanılabiliyorsa, insan dışkıları da steril bir şekilde kullanılamaz mı? '' diye düşünürdüm her zaman ve sitede bu konuyu nasıl sorsam da, '' sapık mı bu yahu? '' diye kınanmasam diye kendi kendime söylenirken bu başlık karşıma çıktı:) Yurtdışında yürütülen, özellikle tarımdaki uygulamalarla ilgili birkaç belgesel ve yazı görmüştüm. Kanalizasyon sularını arıtılıp kullanma veya tarımda sulama amaçlı kullanıldığını da biliyorum. İsrail' de arıtılmış kanalizasyon suyu bir akifere( yeraltındaki doğal su haznesi) gönderilip, arazinin başka bir yerinden kaynak olarak çıkarılıyor mesela. Tamamen arıtılmış olsa da sanırım dini ve psikolojik nedenlerden ötürü topraktan çıkan bir suyu kullanmak istiyorlar. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama, Bizans Dönemi' nde idrarlar havuzlarda biriktirilip temizlikte( içeriğindeki amonyak sayesinde galiba) kullanılırmış diye öğrenmiştim. Tıbbi alandaki kullanımına gelince de: '' yaralı parmağa bile işemez'' denilmesinin bir hikmeti varmış demekki. Babam köyde doğduğu için, kırsalda, sidiğin yara-berede kullanımıyla ilgili hikayeler dinlemiştim. Ben tuttum bu gübre işini:)) |
Köpeğimi evimin kaldırımında bulunan akasya ağacına çişini yapmağa alıştırmıştım ,diğer köpeklerde idrar kokusuna gelip oraya çişlerini yapacaklardı ,aklımca çişlerin tuzları yüzünden akasya ağacı da kuruyup gidecekti, ama tam tersi oldu , akasya ağacı devasa büyüdü , azman oldu ,şimdiden dallarının genişliğinden evimizin balkonundan bakınca yolu göremez olduk,kocaman ve kalın bir gövdesi var aynı anda dikilen diğer iki akranından çok daha fazla gelişti,demek ki ben yanlış düşünmüşüm,idrar ona çok faydalı gelmiş :-)
|
yasarugur, zavallı akasyayı niye kurutmaya çalışıyorsunki? Sırf manzara için mi? Bu mesajı hangi sitede yazdığının farkında mısın? Vallahi linç edilirsin benden uyarması:))
|
çiçeklerimin gelişmesinde kimin parmağı olduğunu nihayet anladım:D
|
Sn Kedi Tırnağı ,Aydın'ın cadde ve sokaklarında şimdiye kadar Turunç ağaçları dikilirdi,baharda çiçek açtığında her yer mis gibi turunç çiçeği kokar,birkaç yıldır nedense akasya dikiyorlar,baharda bu ağaçların yeni sürgünlerinde simsiyah basra oluyor ve belediye bu ağaçları ilaçlamıyor ,bu zararlılar da etraftaki bahçelerde bulunan(benimkiler de dahil) meyve ağaçlarının taze sürgünlerinin suyunu emip öldürüyor.Merak etmeyiniz ben de ağaçların çoğalması için herkes kadar tarafım bu yılın nisan ayında 200 e yakın fidan diktim daha da dikeceğim sezon geldiğinde , akasyaların bu kadar büyüme ve geniş bir görüş alanını kapatma özelliğinden dolayı sokaklara dikilmesine karşıyım,dikim alanları zaten dar olan kaldırımlar olmamalı daha geniş alanlar örneğin parklar ve mesire alanları olmalı diye düşünüyorum.(Sonraki mesajı daha politik yazayım bari, mesela" Sokak köpekleri her zaman bizim evin önündeki akasyaya çişlerini yaparlar bu nedenle o da çok büyür gelişir "gibi . Böylece linçten kurtulurum. :-) )
|
Güldesteye ilave açıklamalarım.
Alıntı:
|
Sn yasarugur, açıklama için teşekkürler. Anlam verememiştim ağacı kurutma çabanıza. Belediyelerin yanlış uygulamalarıyla ilgili eleştirinize katılıyorum. Adana' da gözünü açmış birisi olarak, caddelerde turunç, portakal ağaçlarının varlığının ne hoş olduğunu biliyorum.
Belediyeler genelde meyve ağacı dikmekten kaçınıyorlar sanırım. Bunda muhtemelen meyvelerin dökülüp sokakları kirletmesi( ki bence sentetik kirliliğe tercih ederim) ve sinek vs. yapması gibi sebepler etkili olabilir. Benim tahminim bu yönde yani yoksa somut bilgim yok. Yanlış bilmiyorsam akasya hızlı gelişen ağaçlardan birisi ama bir o kadar da zayıf gövdeli oluyor. Lord Kinros' un 50' li yıllarda Doğu Anadolu' ya yaptığı gezisini anlatan bir kitapta böyle bir eleştirisi vardı. Hızlı büyüsün diye, şehirlere yaygın olarak akasya dikildiğini ama çelimsiz ve kısa zamanda kurumaya meyilli ağaçlar olduğu için hatalı bir uygulama olduğunu yazıyordu. Benim bilgim de aslında buradan kaynağını alıyor. Bizde belediyeler, icraatlarından hızlı sonuç alıp göz boyamayı severler biliyorsunuz. Bu nedenle mi acaba bu tarz ağaçları tercih ediyorlar? Siz gene de bence en iyisi mahallenizdekileri de örgütleyip, belediyeye akasya ve benzeri sorun yaratan ağaç ekimiyle ilgili baskı uygulasanız ve Turunç ağaçlarınıza yeniden kavuşsanız daha güzel olmaz mı? Zavallı akasyaların günahı yokk,i belediyelerin suçu:) Umarım eleştirimden alınmamışsınızdır. Saygılar. |
Sn Kedi Tırnağı eleştirinizden alınmadım tabii ki çünkü eğer burada bir eleştiri yapıyorsanız dostçadır,bunun bilincindeyim.Akasyaları eskiden demiyrolu boyunca dikerlermiş çünkü kökleri epey uzağa gidebildiğinden zemini sağlamlaştırmak amacıyla uygulanırmış gerçi şimdi demir takviyeli traversler var oldukça sağlam.Bugün karşı parka yeni dikilen genç akasya fidanlarının biri daha yağmurdan yan yatmıştı,üzülüyor insan tabi.Fidanı dikenler de işlerini iyi yapmıyorlar.Belediye ile bir görüşme yapmak lazım .
|
harika bi konu :)) bir yandan bilgilerimi tazeleyip bir yandan güldüm doğrusu :)) denizlide arıkaltı diye bilinen biryer var ve hep derlerdiki "arıkaltına ne diksen adam olur" bende sağlıklı toprak ve bol su vardırda ondan sanıyordum. meğerse lağım sularıyla sulanırmış... şimdilerde olmuyor tabi çünkü kimyasallar daha yoğun. birde köydeki evimizin 2 farklı bölgesine hayvanlar için sudarısı ekmiştik kanalizasyon çukurunun olduğu yerdeki öyle bir gelişip gürleşiyorduki şaşmamak elde değildi dipnot:annem o bölgeye hiçbizaman sebze meyva dikmezdi. psikolojik sanırım :)
salon bitkilerimde ve kaktüslerimde denemeyi düşünüyorum umarım ev kokmaz :)) |
Doğma ve tabular yıkılmadıkça ilerleme sağlanamaz.
Alıntı:
Kendimin beslenme alışkanlıklarında tuz alışkanlığım olmadığından bu konuda endişelerimde bulunmamaktadır, her canlının atığı başka bir canlıya beslenme kaynağı ilkesinden hareketle topladığım bu idarı sulama suyuna katarak bitkilerimin organik azot ihtiyacını karşılaraken ekonomi içinde organik azot arama derdinden de kurtularak idrarımın kanalizasyona bırakılarak atık olmasına gönlüm razı olmazdı. Alıntı:
|
Kendi aklımızdan bu tür düşünceleri çıkardığımız gibi halk için de çıkarmalarına yardım etmeliyiz.
İdrarın gübre olarak nasıl kullanılacağına dair bilgiler topluyorum: http://www.liquidgoldbook.com/ http://www.howtodothings.com/home-ga...s-a-fertilizer http://ezinearticles.com/?Using-Huma...izer&id=392596 http://www.ehow.com/how_4701584_use-...ertilizer.html |
|
Yurtdışında bi çok toplum tarafından kullanılan alanın wclerine kurulan sistemle özellikte çinde biogaz elde edildiğini izlemiştim toprak tvde ama gübre olarak kullanıldığını bilmiyordum bu tür kimyasal içermeyen konularla ilgili araştırma ve uygulama ülkemizde çokaz ne yazık atılımlar başladı umarım birçoğu hayata geçer
sayın GokTurco türkçe çevirimleriyle yayınlasaydınız keşke :D |
İdrarın vücuttan atılmasıyla gerçekleşen bir olay daha vardır:
İnsanın veya genel olarak memeli canlıların diyelin, üreme organı ve idrar kanalında her zaman canlıya zarar verebilecek zararlı bakteriler birikir ve ürerler. İdrar, vücuttan atılırken bu zararlı bakterileri de kanaldan süpürerek beraberinde götürür. İdrar vücuttan atılırkan ilk çıkan kısmı belki zararlı organizmalar içerebilir. Ancak sonrasında gelen idrar, çok kısa bir süre tamamen sterildir. Hatta idrar içerek susuzluğunu giderme hikayeleri vardır, duymuşsunuzdur. Çünkü idrarın 95%'i sudur. Ancak taze idrar çok kısa bir zamanda zararlı bakteri birikimine neden olur. Buda gösteriyor ki, belki fermante edilerek, mesela EM ile, kullanılması daha faydalı olabilir. |
Merhaba,idrarın yaralanmalarda kullanıldığını biliyorum. Evde bakılan kedilerin, çiş yaptıkları saksılarda ki bitkilere zarar vermediklerine de şahit oldum.
İdrarın bir başka faydasını da şöyle öğrendim: Sualtı dalgıçlığı kursunda hocalarımız, eğer su altında üşürsek çekinmeden dalgıç elbisesi içine idrar yapabileceğimizi bu sayede ısınacağımızı söylemişlerdi:D Önceleri bu durum bana çok itici gelmiş ve başkasının giydiği dalış elbisesini giymekten tiksinmiştim. Sonraları su altının güzelliği bunu unutturdu ve 2 yıldız dalgıç bile oldum;) |
arkadaşlar iyi günler.bu konuya biraz geç kaldım ama y,bede bir cevap veren olur herhalde.bebelerin bezlerini hem su tutucu hemde gübre niyeti ile ceviz ve armut fidanlarının dibine gömsem faydalı olmazmı .
|
Alıntı:
Piyasada su tutucu özelliğinden faydalanabileceğiniz bir çok ürün var.. Daha hijyenik olacaktır.. |
bütün mesajlarınızı okudum ve bilgilendirmeler için teşekkürler.
ancak; idrar, bitkilere verilmeden ne kadar bekletilmeli? idrar, bitkilere verilmeden hangi oranda seyreltilmeli? gibi sorulara cevap bulamadım. Bu konuda deneyimi-bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirse sevinirim. saygılarımla. |
benim çocukluğumda köyümüzde karnı ağrıyan küçük çocuklara kendi idrarını içirirlerdi hatta vucuttan ilk akan değil ortasından alınan idrarın daha faydalı olduğu, denizanası ısırığında da idrarın tedavi edici olduğu söylenir. ve alternatif tedavide bu konuda çokca yazı var nette yabancı kaynaklarda bilmiyorum bana psikolojik etki gibi geliyor yine tarımda eskiden insan gübresi kullanılırdı benim köyümde yapılıyordu bi belgeselde görmüştüm şili ve çin abd den insan gübresi ithal ediyordu abd kendiside büyük şehirlerden özel kamyonlarla kendi üretim bölgelerine bu gübreleri dağıtıyordu şili üretimli kinoa ve chialar bolca abd gübresiyle dünya piyasasında. aslında göz görmeyince kendimizi rahatlatıyoruz munir dermanın bi yazısı vardı insan lağımdan tiksinir iğrenç bulur fakat doğanı onu buharla bulut yapar yamur olur insana içirir diye. yeryüzünün binlerce yıldır devam eden arıtma sürecini hızlandırılmış filmle izlesek yemeden içmeden kesiliriz.
|
İdrar ve dışkı konusu bence oldukça önemli ve değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Başladım ve sonucu size altı ay içinde bildireceğim. Bu bilgiyi Canberra'da yaşayan Gürkan Yeniçeri'nin blog sayfasından almıştım sanırım.
"Tüm çişinizi bir varilde toplayın. Varilin kapağı sıkı olsun ve içine hava almasın. Üzerine ormandan toplayacağınız çürümüş yaprakları atın. Organik üretim kurallarında 6 ay olgunlaştırılması salık verilmiş. Kullanmak için 1:50-500 oranında su ile seyreltin. Yapraklara püskürtün. Aslında çiş içinde herhangi bir mikrop barındırmıyor ve hemen kullanılabilir. Eğer büyüme hızı yavaş ise 1:50-100 arası seyreltin. Diğer durumlarda 1:200-500 arası seyreltip kullanın. Her gübrede olduğu gibi bunun da fazlası zarar. Bol var diye sek kullanım akiferlerin ve nehirlerin kirlenmesine neden olabilir. Eğer bitkileriniz üzerinde yaprak bitleri (afidler) görüyorsanız fazla azotun göstergesidir. Çiş gübresini kesip normal sulayın. Topraktaki azot miktarı normale dönünce bitlerde kaybolacaktır. |
Herkese merhabalar, bu yaz balkonumu ve evimi olabildiğince yeşillendirmeye karar verdim.henüz şaşırtma yapmadığım karton bardaklarda büyüyen 7 adet minik biberim var (üçü annemin acı biberi,üçü sivri acı kıl biber,bir de Bhut jolokia) bunlara gübre olarak sulandırılmış "sabah idrarı" kullanmayı düşünüyorum. Tuzlu yemeklerden kaçınan biriyim biraz pre-diyabetim var ama sorun olmaz sanırım : )
Tavsiyeleriniz nedir , daha önce deneyen var mı ? |
bu arada 10 seneyi geçkin bir konu kimse ilgilenmemiş mi acaba , ben bir heyecanla üye oldum , nezamandır aklımda bir forumun parçası olmak , paylaşım olsun, fikirlerimizi paylaşalım bir dostluk ortamı falan ... dur bakalım
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 21:08. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025