![]() |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Zehirlisini bulamıyormuş. :)
Yalnız yılan yılan dediniz, bahçeye basarken korkar oldum. Sulamayı geri geri giderek yapardım şimdi her adımda arkama dönüp basacağım yeri kolaçan ediyorum. :) |
Yılandan pek zarar gelmez.
Korkmayın. Bir gün bir yerde yılan ölüsü görmüştüm. Derisi rengarenkti, çok güzel bir deseni vardı. Küçücük bir şey. Onu aldım derisini tulum şeklinde çıkarttım, tuzladınm ve kaleme kılıf yaptım. Çol güzel olmuştu. Yani yılandan zarar gelmez, derisi kaleme kılıf olur. |
İki gündür çeşitli bahanelerle gitmediğim bahçeye bugün mecburen gideceğim. İnşallah yılan görmem.:)
Korkmayın demekle olmuyor, yanımda devamlı korktuğuma kızan biri var zaten.:dilli: Derler ya, ''yılandan korkma yalandan korktuğun kadar'', her ikisinden de çok korkarım. |
Sitede 4 yıldır hep yılanların olduğunu duyardım. Komşu bahçelerden kedim 2 tane yakalayıp bize getirmişti. Kükürt uyguladığımdan olsa gerek bizim bahçede yoktu. Bu sene kükürt o bölgeye uygulamadım ve yılan ortaya çıktı. Belki rastlantı yine de yazmak istedim.
|
Dün gördüğüm bu canlıyı, solucan olmasını dileyerek ilgili başlığa ekledim. Bilgisi olanlardan cevap bekliyorum.:) Daha sonra bu mesajımı silerim.
|
Alıntı:
Çok iyi beslenmiş. Tombul. Solucan tabii. |
2 Eklenti(ler)
Arkadaşlar oluklu kertenkeleyi yılanla karıştırıp korkmayın.
Eklenti 317913 m.milliyet.com.tr Eklenti 317919 |
Uzun zamandır gidemediimiz bahçemize, iki hafta önce uğradık. Otlar boyumuzu geçmiş, bir kısmı kurumuş yere yatmış, ağaç dalları birbirine girmiş, gökyüzü gözükmüyor, görmeyeli yeni ağaçlar çıkmış,... tam gerilim filmlerindeki gibi. Benim aklım, küçük havuzdaki nilüferde, canlı varsa alayım istiyorum ama eşim bahçenin halini görünce engelledi. Civarda kene yokmuş ama bahçede yılan olduğunu biliyoruz (havuzun yakınlarında oluyordu). Yan komşu da uyardı, yılan var, benim kapıma da geldi diye.
Eşim karadutu özlemiş ki dayanamayıp önce kendi girdi, o karaduta ben de havuza, çocuklar da arabada. Her an diz boyu otlar arasında bir yılana basacağız dedik ama olmadı, onlar da bizden korkmuş olmalı. Cesaret biraz da Marmara bölgesi yılanlarının zehirli olmamasından geliyor. |
Bahçeye çizmesiz çıkmak yok. Elde tara veya çapa hep var. El atarken bir yere, elden önce beyin, bak öyle uzan komutunu vermeye alışmak üzere. Sebzeleri toplarken daha bir dikkat şart ama oda bayağı bir eziyet insana.
Evin bahçeye açılan kapısı evin içine davetsiz misafir girişini çok kolaylaştırıyordu. Kapısında ve ayrıca iki yanlarda telli pencereleri olan bir limonluk yaptırdım demir doğrama ve bol camlı şimdi rahatım. Tek sorun kapıyı açık bırakan ev ahalisini kapı kapamaya alıştırmaktı. Dilimde tüy bitti beceremedim ama geçende açık bırakılan kapıdan giren bir eşek arısı meseleyi halletti.Şimdi herkes benden titiz kapı kapamada. Bağlara kükürt atarken diğer fidanlara ve bahçe kenarlarınada bolca serpiyorum. Katran yağı hep aklımda ilk fırsatta onuda deneyeceğim. Şu anda evde kaldığımız yok ama bazen geç vakte kalıyorum dönüş için, hava kararınca bolca kurbağa dolaşmaya başlıyor bahçede. O kurbağalara yılanın gelmemesi mümkün değil. Nasip olursa ileride bahçenin belli yerlerini gözlemleyen kamera sistemi ile bu hayvanları kayıt etmek istiyorum. Geçende çit telinde kürk parçası vardı komşum porsuk tüyü dedi, tilki ve sansar pislikleri her tarafta görülüyor. Gene kocaman bir domuz evin yanına kadar gelmiş ayak izi çocuk yumruğu kadar vardı. |
Bu yılan korkusuna ne zaman tanık olsam usta şair Nazım'ın ''tavşan korktuğu için kaçmaz kaçtığı için korkar'' dizesi gelir aklıma..
Hayatımın en az 15 yılı dağlarda, ormanlarda, çalılık, otluk alanlarda yürümekle geçti.. Hiç korkmadan ve önüme bakmadan yürürüm..Zaten korkarsanız yürüyemezsiniz.. Sadece yürürken ayaklarımı sağa sola vurarak veya sürterek ses çıkartırım..Yılların alışkanlığıdır bu.. Bu alışkanlık sayesinde belkide, hiç burnumun dibinde yılanla karşılaşmadım.. Sadece uzaktan görmüşümdür.. 11 yıldan beri köyde zeytinliğimde uğraşıyorum; iki defa yılanla karşılaştım..Birinde, eterniti 2 kişi kaldırınca altından yılan çıktı..Bozuntuya vermem, çok soğukkanlıyımdır..Biz ondan korkmadık, o bizden korktu ve kaçtı gitti.. Birisinde de, fidanları sularken, oturduğum yerin bir metre arkamda bir engereğin dikilerek bana baktığını farkettim..hortumun ucunu yavaşça tutarak aniden arkama dönerek yılana sıktım..panik oldu hayvan..o kaçtı ben su sıkarak kovaladım.. Fidanlığımın kulübesindeki çekyatta çok sıcak günlerde geceleri çok yatmışlığım vardır.. Kapıyı açık bırakarak hemde.. Kahvehanelerde yılan muhabbeti çok dinledim..çoğunun yalan veya abartılı olduğuna inanırım.. Son gidişimde banada korku salmaya çalıştılar..Yok, benim fidanlıkta şöyle uzun..böyle kalın bir yılan varmış ta..falanda filanda.. 10 günden beri bu yıl hiç sürdürmediğim ve kuru otlarla kaplı fidanlığımda çeşitli işler için belki 20-30 kere tur attım..hemde terlikle.. Ne yılan gördüm ne birşey.. Ne bileyim..belkide birşeyden ne kadar korkarsan o kadar üstüne geliyordur.. Mesela ben İstanbul'da çınar ağaçlarının olduğu caddelerde hemen hergün dolaşırım..üstüme kuşların pislediği çok nadirdir.. Ama eşim çok titiz olduğu için, aman kuşlar pislemesin diye hep tedirgin olduğu için hemen her birlikte çıkıp dolaştığımızda büyük bir olasılıkla kuşlar benim değil onun üstüne pisler.. |
Alıntı:
Murpy yasaları. :):) Paradoksal çelişkiler de diyebiliriz. |
:)) Ya da çekim yasası..Ne düşünürsen onu çağırırsın..
Ben de 47 yıllık köylüyüm. Daha yılan soktu, öldü diye kimse duymadım... Arkadaşlar gerçekten korkmayın...Onlar korkulacak hayvanlar değil..Ayrıca diyelim ki o çok küçük olasılık oldu..Artık 6 saatte hastaneye ulaşamayacağınız yer var mı allahaşkına... İllede bir şeyden korkmak istiyorsanız, bence insandan korkun ( ölüsünden değil, dirisinden ). Doğanın tek vahşisi o bence... |
Biz yılanları severiz, çünkü hep güzel yılan hikayeleri anlatılır biz de. Bura yeri değil, uygun bir yer bulursam size de anatırım...
Dedem 23 yıl önce 106 yaşında öldü. Bize evde veya çevrede bulduğumuz hiç bir hayvanı- örümcek, eşek arısı,...- öldürmemize izin vermezdi. Şöyle derdi ' eğer o burada yaşıyorsa, demekki doğada bir yeri var, bir görevi var, biz bilmiyor olabiliriz. Bilmiyoruz diye onu öldürmeye hakkımız yok, yanlışlıkla gelmiştir, alın dışarıya koyun...'' '' |
Siz gene iyisiniz, dün akşam odama zıplayarak dalan bir çekirge yüzünden salonda yatmak zorunda kaldım. :mad: Ne yaptıysam yakalayamadım, üstüne atlet atma vs. :) Hep kuytu bir yerlere atladı, nereye kaçtı diye bakarken de aniden üstüme zıpladı beni kaçırdı iki kere eşek sıpası. Küçükken elimden düşürmediğim bu böcüklerden bu yaşta bu kadar korkacağım aklıma gelmezdi. :rolleyes: Bir de bahçeli ev hayalim var sözde, kesin astronot kıyafeti gibi bir şeyle dolaşırım o zaman. :D
|
Alıntı:
Bu hafta sokak kedisinin iki yavrusuyla pitos ların yanında şekerleme yaptığını görünce rahatladım:o |
''korkarsın kurdun sevdiği havadan/ayakkabı yaparsın yılandan''...Demiş Yılmaz Erdoğan... korku içimizde büyüyerek sürekli peşimizden gelen bir düşmandır...ve en tehlikeli canlı, insandır...M_F
|
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Eklenti 320774 (Daha detaylı bilgiler için http://www.turkherptil.org/) |
Evetttt,
Uzun zamandır değiştirdiği derilerini bulup bahçede yaşadığına kanaat getirdiğim yılanımla sonunda evvelki gün karşılaştım. Bahçede bıraktığım, soğanlı bitkilerin soğanlarını bulundurduğum ve yaklaşık 6-7-aydır yerinden oynatmadığım büyükçe saksımı yabani otları kesmek için kaldırdım.Yeni aldığım akülü çim kesme makasımı elime alıp elimi uzun otların arasına daldırdım.Otları gayet güzel bir şekilde keserken otların arasından bir tıslama ile aniden bizim yılan fırladı ve aksi yöne doğru biraz kaçıp durdu.Ben bir süre onu bırakıp bırakmama arasında tereddüt ettim, ama ilerde zararı olabilir düşüncesi ile yakalamaya karar verip kürekle peşinden yürüyünce bizimki hem düzenli olarak tıslayıp hem de hızla kaçmaya başladı.Yetişip kürekle kıstırdım ve o anda müthiş çevik bir yaratıkla karşı karşıya olduğumu anladım.Kürekle sıkıştırılınca ani bir reflekle küreğin ucuna dönerek saldırdı ve küreğe beyazımsı bir sıvı püskürttü, küreğin bu sıvıdan etkilenmediğini anlayınca da zorlaya zorlaya küreğin altından kurtulmaya çalıştı.İki üç kere o kurtuldu ben sıkıştırdım, baktım zaptedilmesine imkan yok biraz sertçe müdahalede bulununca sersemledi ve hareketsiz kaldı, bunun üzerine orada bulunan bir kanca ile kendilerini tuttum ve bahçeden sınırdışı ettim.Ama içimde elvermediği için inşallah zarar vermemişimdir umudu ile bir süre gözlemledim,yavaş yavaş kendine gelip ortadan kayboldu. Bu maceradan çıkarttığım sonuçlara gelince, 1-Elimi hiçbir koruma olmadan onun mekanına sokmama rağmen bana saldırmadı.Demekki saldırıyı en son çare olarak düşünüyor. İlk önceliği kaçmak.Bu nedenle riskli bölgelere gürültü çıkartarak yaklaşmak yılanı sizden uzak tutmaya yetecektir. 2-Müthiş derecede çevik bir hayvan.Nasıl sıkıştırırsanız sıkıştırın zorda kalırsa kendisine saldırana zarar verebilecek hamleyi yapabiliyor. Şimdi de durup dururken bu çevik ve aynı zamanda centilmen hayvanı yerinden yurdundan ettim diyip üzülüyorum. Ama geçen hafta çatı arasına giren 2 adet yarasayı havuz kepçesi ile yakalayıp dışarıya saldıktan sonra bir de yılan tecrübesi yaşayınca bakalım daha neler göreceğiz diye düşünmeye başladım. Ufak bir ekleme de yapayım:Kiremitler arasına yuvalanan bir gurup arıdan nasıl kurtulabileceğimi ilgili bölümde uzman arkadaşlara soracağım.Yüzlercesinin arasında gezmek pek hoş olmuyor da.. |
Bu arada Türkiyedeki yılanların cinslerini ve zehir durumlarını gösterir bir kaynak bilen varmı acaba?
|
Alıntı:
bahsettiğiniz cihazla ilgili güzel bir video buldum. Ödüllü Orjinal falcon fare haşere akrep yılan sinek kovucu Hijyen ve Sanitasyon Teknolojileri sitesi |
Sayın yasamenerjim siz bu cihazlardan kullanmaktamısınız. Yoksa adres verdiğiniz firma ile bağlantınızmı var.
Sormamın sebebi, yılan, akrep vs. zamanı yaklaştı önlem aramaktayım, kullananlardan memnun olmayan da çok, kafam karışmış durumda. Adres verdiğiniz sitede yer alan yorumların bazılarıda bu sitede daha önce yazılmış olan yazılardan yapılmış alıntılar. |
Alıntı:
|
Yılandan korunmanın ilk yolu beslenebileceği hayvanların evinizin etrafında bulunmaması, ikincisi de ot çöp gibi gizlenebileceği ortamın ortadan kaldırılmasıdır.Evimin bir cephesi çayır, bir cephesi ekilen tarla,diğer iki cephesi de yol ve ekilen tarla. Biz sekiz yıldır burada yaşıyoruz, iki defa yılan gördüm topu topu.Altı yedi tane kedimiz var, hiç fare bırakmazlar, ayrıca da çekirge karafatma veya benzeri diğer kabuklu böcekleri de yediklerini de gördüm.Her baharda kenarda köşede etrafta kendiliğinden çıkan otları fare yılan gibi istemediğimiz hayvanların açıkta kalıp kolayca görülmeleri veya görülecekleri nedeniyle uğramamaları için temizlerim.Ayrıca her gün akşamüstleri tavukları da iki üç saatliğine bahçeye salınca onlar da epeyce böcek ve yeşil ot temizliği de yapıyorlar.Bu arada kedilerinizin gözü karaysa yılan yavrularını da yakalayıp yediklerini de belirtmeliyim.Yani benim yöntemim çevrenin otlardan temizlenmesi, kediler ve tavuklar..Belki diğer arkadaşların da işine yarayabilir..
|
En güzeli sekreter kuşu beslemek mümkün olsa. Hem çok güzel bir hayvan, hem de yılanları avlayarak araziyi yılandan temiz tutuyor.
Secretary Bird Stomps On Snake! - YouTube http://www.youtube.com/watch?v=68BPPVVpN7s |
Seyrederken tüylerim diken diken oldu. Bu sürüngenler soğuk hayvanlar ama... güzelim kuşlarda pek farklı değil. :))
|
Biz insanlar da soğukuz bu durumda.
Balık tutar yeriz. Dana-kuzu-keçi-deve keser yeriz. Tavuk-hindi keser yeriz. Bitkileri listeye dahil etmiyorum bile. (En çok onları yememiz normal sayılyor nasılsa. Onların da canlı oldukları unutularak). Hayatın gerçekleri. |
Yılanı kim koruyacak,
Seramızın bulunduğu yer orman içi kayalık bir vadi, su kaynağımızda var. Saymadım ama bir çok yılan var müdavimlerimiz arasında, yılanlarım diyemiyorum çünkü onların yiyeceklerine karışmıyorum. Hür yaşıyorlar.
Onların yaşadıkları gezdikleri yerleri biliyorum, onları görmek için arada bir yanlarına gidiyorum. Beni görünce bir telaş, görmek lazım. Hemen bir kaya arasına kayıp gidiyorlar. Aslında ben telepati yoluyla ''ben dost'' diyorum ama yılan ''insan değilmisiniz, hepiniz aynısınız'' diyordur. Yüzü soğuk hayvan ama kaç kişi gördü acaba yılan tarafından sokulan bir kişiyi, şehir efsaneleri yaygın ama yok yılan sokmuş ölmüş, yılan kovalamış felan. Ev içlerine giren yılanlar fare peşinde oldukları için evlere girerler. Yüzü soğuk diye her canlıyı öldürmek insana mahsus, katillerin bir çoğu bebek yüzlü buna dikkat eden yok mesela. Yılandan korunmanın en pratik yolu, kaçmasına müsade edin. Her karşılamanızda sizden kaçmayı tercih edecektir mutlaka. Köşeye sıkışan, ölüm korkusunu hisseden her canlı savunabildiğince savunur kendini. Birbirini yiyen hayvanlar beslenmek için öldürürler, insan korktuğu için veya zevk için öldürür. Korkulacak canlı yılanmı? yoksa insanmı? Kadın kocasını öldürüyor, erkek karısını öldürüyor. Evlat anasını babasını kesiyor, anne baba evladını öldürüyor. Gıcık kaptım diye insan tanımadığı birini öldürüyor, maçı tuttuğu takım kazandı diye sevinirken suçsuz bir insanı öldürüyor. Her haber bülteninde bir sürü ölüm, katliam vs. Hangi haber bülteninde yılan soktu öldürdü diye bir haber gördünüz? |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Son 12 saattir bahçemizde tedirginlik yaşıyoruz.
Karşı komşumun bahçesinde havuz var. Evin hanımı öğlen saatlerinde havuza su içmeye gelen kahverengi,daha doğrusu toprak renkli yılan ile karşılaşmış. Bir ay kadar öncede yan komşunun hanımı hortumla bahçe sularken bu sene nadasta olan boş tarladan, hortumdan su içmeye gelen siyah renk bir yılanla karşılaşmış ve hortumu atıp eve saklanmış. Bunu pek nedense pek önemsememiştik ama havuza gelen yılandan sonra bayağı tedirgin olduk. Zira bahçelerimizde bazı zamanlar şort, tokyo, terlik ve hatta çıplak ayakla dolaşmaya alıştığımız için bazı tedbirler alma zorunluluğu ile karşı karşıyayız. Olaydan sonra yazın hiç kullanmadığımız lastik çizmeleri bodrumdan çıkarıp gözümüzün önünde bir yere aldık. Yıllar önce yurtdışından aldığım ama hiç kullanmadığım içi meşin dışı lastik kaplama bahçıvan pantolonumu ortaya çıkardım. (ne işe yarayacaksa :confused: ) yine seneler önce tedbir amaçlı aldığım ancak kapağını dahi açmadığım ardıç katranımı arayıp bulup ecza dolabına yerleştirdim. Yarın 10 litrelik pet su bidonuna kırsal motorin alıp el altında tutmayı planlıyorum. En son olarak da, her ne kadar Mutlu Kutlu bey karşı çıkacak bile olsa senelerdir yapmadığım av tüfeği atış talimlerini başlatmayı düşünüyorum. Zira bir kaç sene önce Ankara İncek’de Nisan ayında Bir doktor arkadaşımın Golden köpeğini yılan sokmasından kaybetmiştik. Bu yüzden yaz başlarında yılan ısırıklarının zaman zaman öldürücü, çoğu zamanda çok ama çok ciddi komplikasyonlar yarattığını en yetkili ağızlardan duymuştum. Bir de köstebek tehlikesi için aldığım ve geçen sene kullandığım, kış gelirken depoya kaldırıp bu sene hizmete vermeyi unuttuğum güneş enerjili zırrrrrrr zırrrrr ses çıkaran cihazı arkamızdaki nadasta olan tarla yönünde hizmete verdim. Eklenti 426989 Bu arada iki veteriner arkadaşımı arayıp durumu anlattım. Ne tavsiye edersiniz diye sorunca ikisinden de yılan serumu al ve buzdolabında muhafaza et yanıtı aldım. Şahsen yıldan pek korkmamakla birlikte, nedense itici bulduğum bu yaratığı bahçe evimizin ilk yılında merdiven altında canlı olarak yakalamış ve bir kavanoz içinde 5-6 gün gözetim altında bulundurduktan sonra, evimize çok uzak bir ortamda doğaya salmış birisi olarak alabilecek başkaca bir önlem olup olmadığını bilgilerinize sunuyorum. Saygılarımla. |
Dırınnnnggg. Yılan bahçemizde görüldü.
Birazdan ev ve çevresini mazotla ilaçlamak için mazot temin etmek üzere köye ineceğim. |
5 Eklenti(ler)
Boyu yaklaşık 130 cm, kalınlığı 3 cm kadar.
Eklenti 427826 Maalesef korktuğumuz oldu. Eleman Verandanın yan alt bölümündeki odun stokladığımız 1,5 m2 lik kapalı alana girdi. Eklenti 427827 Söz konusu depoya yaklaşık 2 litre mazot sıkıp 3 saat bekledik. Tık yok. Eklenti 427828 Yarım şişe ardıç katranı sıkıp bir saat daha bekledik. Tık yok. Eklenti 427829 Daha sonra 2 avuç kükürt serpip bir saat daha bekledik. Yine tık yok. Eklenti 427830 Deponun kapağını kapadık. Kapı aralıklarını bantladık. Kapak altını toprakla kapattık yarım saattir bekliyoruz. |
Sanırım kör,sağır ve koku alma duyusu olmayan bir yılan. :D
|
Offf ne fena, hani bildiğimiz zararsız kör yılan da değil ki. Peki ne yapacaksınız? Çıktığına-gittiğine emin olana kadar huzursuzluk diz boyu....
|
Akşam üstü kapağı açıp, kükürt, katran ve mazot kokusundan bunalan eleman çıkıp gitsin diye 1 saat bekledik. Nafile. Ertesi sabaha kadar başka çözümler oluşturabilmek ümidiyle kapağı yeniden kapattık.
Bu gün yaşayarak ve deneyimleyerek öğrendik ki; Mazot kokusu yılanı uzaklaştırmaz ve uzakta tutmazmış. Katran kokusu (Ardıç katranı) yılandan korunmak için yeterli değilmiş. Kükürt yılanı uzak tutmaya yetmezmiş. |
Güler hanım.
Gerçekten huzursuzluk diz boyu. Ancak tek tesellim eşimin panik yapıp , problem çıkarmaması oldu. Yarın depodaki odunları tek tek boşaltıp elemanı sepetlemeye (kovalamaya) çalışmayı düşünüyorum. Normalde 15 dakika sürecek bu boşaltma işlemi sanırım 6-8 saatimizi alacak gibi gözüküyor. :( :mad: |
Sevgili s.serdar, bizim bahçedeki üst teras bayıra bakıyor. Bayırda da mutlaka çok yılan vardır diye düşündüğümden direkler arasına germiş olduğumuz tel çit boyunca önce şerit halinde eritilmiş katran döktük, sonra da ikinci sıra olarak toz kükürtü kumla karıştırarak bir karış eninde yaydık.
Çocuklar da torunlar da korkmasınlar diye böyle kendimizce bir önlem aldık. Diğer alanları da otlu bırakmamaya gayret ediyoruz. Bu sene kendileri ile daha tanışmadık. Evvelki senelerde bir iki defa kör yılan görmüştüm, hatta bahçede çalışan biri onu öldürmeden nasıl yakalayacağımı da öğretmiş bundan da keyif almıştım. Yakalar yakalamaz hızla dairesel çizerek fırlatmak istediğim yere fırlatıyordum. Bu yörede bulunan kör yılanların zararsız olduklarını, Bozyörük ve engereklerin zehirli ve tehlikeli olduklarını söylerler. Seneler evvel köydeki kaynarbaşının yakınlarında bir engerekle karşılaşmıştım. Tıslayarak dikilişi hala gözlerimin önünde, yanımdakiler çığlık çığlığa bağırınca halletme işi bana düşmüştü. Daha sonra bana dediler ki onlar çift çift dolaşır, eşi de gelir. Ne kadar doğru bilmiyorum ama o zaman üzülmüştüm. |
Güler hanım tecrübe, deneyim ve bilgi paylaşımınız için teşekkür ediyorum. Benim yılanlar hakkında pek tecrübem yok. Aynı depoda 12 sene önce bir yılan görmüştüm. Depo boştu. Bir kaç gazete kağıdını tutuşturup içine atmıştım. Belki ateşin sıcaklığından panikleyen hayvan kendini deponun dışına atmış ve top olmuştu. Bende üzerine geniş bir cam kavanozu kapatıp toprakla yılan arasına kontraplak bir levha süre yılanı kavanoz içine alıp 5-6 gün misafir edip sonradan uzak bir mekanda doğaya salmıştık. 12 sene sonra gene aynı noktada aynı sorun yaşıyoruz. Ne yapacağımı şimdilik pek bilemiyorum.
Aklımdan sabah bir 70 lik içip, cesaret toplayıp, depodaki odunları tek tek boşaltıp, yılanı ortaya çıkarmaya çalışayım diyorum. Sonra diyorum ki bu ramazanda bir yılan için günaha girmenin hiç anlamı yok. :D |
Odunları koyduğunuz deponun altı beton değil de toprak ise toprağın içine girmiştir.
Siz yine de kalın ve dirseğe kadar eldivensiz çalışmayın, odunları da dirgen ile çekseniz çok iyi olur. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 22:31. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025