19-10-2006, 12:02 | #1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-06-2005
Şehir: Şu an Mersin
Mesajlar: 1,742
|
Sürüngenlere hayranımdır. Su kaplumbağası, kara kaplumbağası, türünü bilmediğim denizden aldığım kaplumbağa besledim. (Orta okula giderken kısa süreli kertenkele besleme girişimim oldu.) En uzun süreli olan su kaplumbağasıydı. Kaplumbağa dışında bukalemun besledim. Tatilden Ankara’ya döneceğim sırada otobüse binmek için yola düştüğüm sırada Mersin- Limonlu'da önüme çıktı. Hep beslemek istediğim bir sürüngendi. Hemen bir kutuya koyup Ankara’ya götürdüm. Ankara’da onun için bir terrarium kurdum (yaptığım şeyin terrarium olduğunu yakın zamanda öğrendim.) Onun için bir şimşir aldım ve bonsai şekline çevirdim. Akvaryumu güzelce düzenledim, ışıklandırdım. Doğal davranışlarını görmek çok eğlenceliydi. Yem olarak akvaryumcularda satılan kuru bukalemun yemi aldım. Ama ilgilenmedi. Canlı yem bulmam gerekiyordu. Sokakta elinde küçük bir ilaç kutusu, yerlerde bir şeyler arayıp toplayan birini görürseniz çok yadırgamayın.Belki bukalemunu vardır Mersinde bahar başlamıştı ama Ankara’da bahar yeni başlıyordu. Böcekler daha tam olarak çıkmamıştı. Sonrasında bir sistem geliştirdik. Eve giren karasinekleri yakalamaya başladık. Hatta hafta sonu günde yedi sekiz tane sinek yakalayıp her gün bir tane verecek sayıda kavanozda saklıyorduk. Hafta içi öğrenci olduğumuzdan vaktimiz olmuyordu. İlk sinek yakalayışını görmek çok heyecan vericiydi. Çok yavaş ve dikkatli adımlarla sabırla sineğe yaklaşır. İki ileri bir geri adım atar gibi hali vardır.Adımı atsam mı atmasam mı diye düşünür sanki. Bir yaprak sallantısından ayırt edemezsiniz. Sineğe yaklaşırken gözünün biri sineğe odaklanmışken diğeri sürekli etraftan gelecek tehlikelere karşı tetiktedir. Gözlerini ayrı ayrı hareket ettirmesi çok ilginçtir. Yeterli yakınlığa ulaştığını anladığı zaman durur ve iki gözü de avına odaklanır ve işte o meşhur dilini ok gibi fırlatır. İnanması zordur ama neredeyse kendi boyu kadar dili uzayabilir. Artık karşısındaki canlının pek şansı kalmamıştır. O dilin değdiği canlının o dilden kurtulmasının imkanı yoktur. Hep merak etmişimdir o kadar yapışkan dilden o canlıyı ağzında nasıl ayırıyor diye. Biz seyrederken sinek yakalamaz, hep tetiktedir. O nedenle salonun ışığını kapatır, bir yere saklanır öyle seyrederdik. Bu anlatacağım çok iğrenç gelebilir ama sürüngen beslerken bazen bunu yapmak gerekebilir. Kavanoza sakladığımız sineklerden birisi yumurtlamıştı.Bende bu yumurtaları değerlendirmek istedim. Üzerine balık yemi vs. doldurdum. Sonra kurtlar çıktı. Büyüdüler. Kocaman oldular ve koza yaptılar. Onlarca kozayı toplayıp terrariuma attım. Sonra sinekler kozadan çıktıkça Buka(adıydı) afiyetle yedi. Bir gün kütüphanede bukalemunla ilgili araştırma yapıyordum. Ne kadar iyi beslenirse beslensin kapalı ortamda uzun süre yaşamayacağını yazıyordu. 4 aydır beslediğim Buka'nın ölmesini istemiyordum ve o nedenle Mersin'de tekrar aldığım yere saldım. Tabi eskisi gibi değildi, bayağı büyümüştü. Tabi kendisini beslemek için o kadar insan seferber olursa neden büyümesin. |
08-11-2006, 08:43 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-06-2005
Şehir: Şu an Mersin
Mesajlar: 1,742
|
Renk olarak sabit bir rengi yoktu. En çok kullandığı rengi yeşil üzerinde siyah, gri, açık yeşil, beyaz karışımı desen. Renleri koyu yeşil açık yeşil beyaz gri siyah arasında gidip geliyordu. Bu renklerin desenli kombinasyonlarıda oluyordu. Bu benim ilk bukalemunum değil. Mersinde yaylada da bir tane yakalamıştım. Onu kafese koymuştum çünkü o çok büyüktü. Bir süre yem yediremedim. O nedenle salmıştım. Aslında yem yiyormuş ama kimse olmadığında. Onun haricinde doğada da çok fazla bukalemun gördüm. Aslında çok büyük, havalandırılması ve ısıtılması iyi olan bitkili bir terrariumda yaşar gibi geliyor. Hatta şu an aklıma çılgın bir şey geldi. Camlarıda şu hani polislerin suçlu görüşmelerini izledikleri aynalı camlardan yapılsa siz onu aydınlıkta görseniz o sizi karanlıkta olduğunuz için görmese daha rahat gözleme şansı bulursunuz. Bence böcek yakalayışı görülmeye değer. |
11-11-2006, 00:47 | #4 |
Ağaçsever
|
nerlerden buluyosun bilmiyorum bu kadar bukalemunu. bir arkadasim izmirde buldugunu soylemisti inanmamistim. ******* bocek yakalayisini goremedikten sonra bukalemun beslemenin pek bir anlami yok. bukalemunlar bildigim kadariyla iguana ve singapur kaplumbagalari kadar da buyumuyor. ozenle hazirlanmis bir terrariumda neden yasamasin... kurtlardan sinek yetistirmek bence en mantikli yol... bir belgeselde seyretmistim sineklerin bulundugu kaplara islak kup sekerler koyuyorlardi. |
15-11-2006, 21:37 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-06-2005
Şehir: Şu an Mersin
Mesajlar: 1,742
|
Bende büyük sinekleri yakaladıktan sonra bir hafta boyunca sırası gelmeyen yesin diye kavanoza şeker koyuyordum. Birisi yumurtladı zaten bu şekerlerin üzerine. Sinek yetiştirmeye ondan sonra karar verdim. Kurttan yetiştirmek yem sorununu bir miktar azaltıyor. Ben böcek yakalayışını doğal ortamında da gördüm. Harika hayvanlar, oldum olsası çok sevmişimdir. İzmir'de de varmış, bu konuda bilgim yok ama acaba ılıman bölgelerdemi daha çok oluyor diye bir düşünce geldi aklıma ama bizim yaylanın, her ne kadar Mersin'de olsa da, karasal bir iklimi var. Eminim sizin oralarda da vardır. Kendini göstermeyi sevmeyen bir hayvan. Bence doğada görebilmek için günübirlik geziler değilde uzun süreli doğal ortamlarında bulunmak gerekiyor. Gerçi her şey tesadüfler üzerine kurulu. Günübirlik gezilerde de görülebilir ******. |
16-05-2007, 01:05 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2006
Mesajlar: 179
|
Bende bukalemun beslemiştim ancak kapalı ortamda fazla yaşayamıyorlar.Çok sevimli olmalarına rağmen dışarıda onlara uygun ortam hazırlyıp bakmak veya doğasına zarar vermeden izlemek en iyisi Doğadan bukalemun(kamplumbağa,yılan vb) toplamak ciddi cezaları olan bir suç.Dikkatli olun derim sonuçta her canlı gibikorunmaya ihtiyaçları var.Ege ve akdeniz bölgesinde bahçeli evi olanlar rahatça bakabilir diye düşünüyorum. |
20-05-2007, 18:15 | #7 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-05-2007
Şehir: istambul
Mesajlar: 4
|
benim arkadaşımın bukalemunu vardı.gerçekten çok ilginç bir hayvan.bebek gibi bakıyolar ona.ama ben hiç dokunamamıştım. çok korkunçtu. |
16-10-2009, 16:30 | #8 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Benim bukalemun 1.5 ay önce Antalya'dan geldi. Biraz büyük. Ben özgürlük sever birisi olarak odamı tümüyle onunla paylaştım. Kafes, akvaryum hiçbir şey yok. Tümüyle kafasına göre takılıyor. Şu an kıyma veriyorum. Önceden kedi yemi (tavuk veya balık bazlı) vermiştim. Daha önce de böcek ölüsü falan. Elimden geldiğince yaşatacağım. |
17-10-2009, 05:06 | #10 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 11-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,631
|
Aydın'da askerlik yaparken, kışlada arkadaşlar bukalemun yakalamışlardı. Yanlış hatırlamıyorsam, 2000 ya da 2001 yılllarıydı. Yani aydında da bukalemun yaşıyor. Aydın'da yaşıyorsa tüm Akdeniz ve Ege sahilinde de yaşıyor olmalı... |
17-10-2009, 10:50 | #11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-01-2008
Şehir: Ankara-Mersin
Mesajlar: 132
|
Mersin bölgesinde bolca yetişiyorlar demek ki. Benim bukelemunda Anamur'dan. Daha önce kısa süreli bakma imkanım olmuştu, büyükçe bir kuş kafesine ağaç dalları ve kum koyarak ortam yaratmaya çalışmıştım ama kısa süre sonra bıraktım. Yem olsun diye bolca çekirge kovaladım ben de Ama yemleri yakalarken ki görüntüsüne hayran kaldım, çok ilginçti. Bu yaz bahçemizde yakaladığım bir tanesi ama bunu hemen doğaya geri saldım bakamayacağımı düşünerek.. |
17-10-2009, 11:20 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Ben Aydın Sökede yaşıyorum Büyük oğlumun sürüngenlere karşı büyük bir ilgisi var Evelsi yıl eşimin hastası olan bukalemun avcılığı yapan bey bize küçük ve çok güzel bir bukelamun getirdi Oğlum İstanbulda yaşıyor o gelene kadar adını BUKİ koyduğumuz bukalemuna bakmak bana düştü. Onun için bir kuş kafesi hazırladım Doğadan bulduğum ağaç dallarıyla ,büyük yapraklarla kafesi süsledim İnternette canlı yem dediği için bukiye bahçede ne kadar böcek varsa topladım Ama buki bu bir hafta boyunca ne yem yedi nede su içti Oğlum gelince benim kuş sulaklarına koyduğum suları kaldırıp bukiye yaprakların üstüne su püskürttü ve buki büyük bir iştahla suyu içti Oğlumun bahçeden topladığı çekirgeleride dilini hızla çıkarıp afiyetle yedi Harika bir hayvandı nereye konulursa oranın rengini alıyordu En ilginç özelliği gözlerini 360 derece döndürebilmesiydi Kıyamadık BUKİ ye devamlı canlı yem bulamayız endişesiyle tabiata bıraktık |
17-10-2009, 21:45 | #13 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Pisliği biraz garip, çok bulaşıcı değil. Hemen kuruyor ve alıyorsun. Ama şimdi o sorun da çözüldü. Odamın bir bölümünü ormana çevirdim. O da da zamanının %90'ını ağaçların üstünde geçiriyor. Böylece pisliğinin düştüğü yer de orman tabanı gibi bir yer. Odamın o köşesinde resmen azot, oksijen ve karbon döngüsü yaratıyorum |
18-10-2009, 20:13 | #15 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Ben 10 gün kedi yemi ile besledim. Önemli olan et olması. Ondan önce de başka şeylerle besledim. Artık kıyma veriyorum çünkü çok rahat bulunuyor. Tabi vitamin de vermek de fayda var. |
26-10-2009, 03:44 | #17 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Ya ben aynanın önüne koydum, sallamadı bile. |
26-10-2009, 23:27 | #19 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Öyle şey olur mu dostum hiç? Ama senin hatrın için deneyeceğim. Ayna sorununu halleder etmez buraya sonucu yazarım. |
27-10-2009, 11:19 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Bende size soruyorum olur mu Boşverin siz denemeyin birşey olur hayvancağıza sonra benden bilirsiniz |
27-10-2009, 21:37 | #21 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Ben bir şey olmayacağına eminim ama sizi ikna etmek için gerçekleştireceğim. Fakat evdeki tüm büyük aynalar sabitti. Az önce banyonun aynasını söktüm. Fakat şu an buki uyuduğu için rahatsız etmek istemiyorum. Yarın deneyin sonucunu size bildireceğim. |
03-11-2009, 06:42 | #25 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
İnanamıyorum ya. Gerçekten hayvan gitti. Hep senin yüzünden. |
03-11-2009, 07:57 | #26 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Sonra unuturum söylemeyi de en iyisi şimdiden söyleyeyim. Tabi ki şaka yaptım. Gayet iyi kendileri, ağaç dallarında takılıyor şu an. |
07-11-2009, 13:08 | #28 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-10-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 53
|
Şu an hatırlamıyorum ama bir renk değişimi olmamıştı. Olsaydı dikkatimi çekerdi. |
24-11-2009, 07:19 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 837
|
Ne kadar karakteristik bir yüzü var hayvanın ben de bakmayı çok isterdim. |
30-11-2009, 19:13 | #30 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-10-2009
Şehir: Adana
Mesajlar: 94
|
Arkadaşlar bizim köyde ki evimizin bahçesin de popülasyonları oldukça yüksek.Genel de yaşamak için zeytin ağaçlarını tercih ediyorlar.İlk başlar da bende onları alıp beslemek istedim fakat düşündükçe bunun saçma bir eylem olacağını fark ettim.Hayvanları doğal yaşam alanlarından koparmak Bizim için çok basit ve kolay,onlar içinse bir facia ve sonuçları onlar için travmatik olabilir. Artık birşeylerin bilincine varmamız gerekir diye düşünüyorum.Her taraf Pet-Shop olmuş;Bir sürü hayvan küçücük kafeslerde yaşamaya mecbur bırakılıyor.Artık pet-shop sahiplerini ben hayvan tacirleri olarak görüyorum .Bence pet-shop sektöründen alışveriş kesilmeli. yani hiç bir şekilde hayvan alınmamalı ki bu sektör bümümesin hayvanlar özgürce doğada gezebilsinler.Günümüz dünyasında herşeye bir maddi değer biçiliyor bununda sonuçları ortada işte..Klasik Bir söz olacak ama tam yeri : Doğada fotografdan başka bir şey alma ayak izinden başka bir şey bırakma zamandan başka bir şey öldürme... |
|
|