Sayın Rafet Bey;

Merhabalar. İnternette dolaşırken, aklıma geldiniz. ''Kompost çay yapımı'' daha ekonomik gibi sanırım.
Sitemizde, Sayın Meyvelitepe' nin sayfalarında epey mevzuu var. İlgilenmenizi öneririm.
Hatta, yabancı sitelerden de bakarsanız, görsel/şematik faydalanabileceğiniz, epey video var. Sayın ''Acemiçaylak'' gibi epey ilgili arkadaş var. Yaptığınız kompost gübrelerinizi farklı şekillerde kullanmanızı sağlıcak sanırım.

Saygılarımla.

Solucan gübresi elde etmek ve onun çayını yapmak; en iyi ve en ekonomik kompost çayı gibi duruyor.

Şöyle 10 lt. lik kapasitelik bir sistem kurulabilir. Bunu bir yıllık kalkınma planına alalım.:)

Saygılar

Evet Halil bey , sn. mrduran görüşlerinize katılıyorum.

Türkiyenin ilk kadın solucan gübresi üreticisi olan ,sn.Burçin Karababa 'nın geçen yıl yayınlanmış olan , solucanlar ve solucan gübresi üretimi, vermikompost, vermikültür üzerine çok güzel sohbetinden oldukça etkilenmiştim. sohbetten çok küçük bir alıntı yayınlamak istedim...



S.GÖNEN : Burçin Karababa kimdir? Solucan Gübresi üreticisi olarak bu işi yapmak fikri nasıl doğmuştur?
B.KARABABA : Burçin Karababa; Ziraat Mühendisi bir babanın ve Zirai ilaç eczanesi olan bir annenin kızı. Çocukluğumu Ankara’da, üniversite hayatını İstanbul da geçirdim. Şehir çocuğu olduğumdan hiç ağaçtan düşmeden büyüdüm. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Fakültesinden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesinde İngilizce İşletme Mastırı yaptım.
Kırk iki yaşındayım ve hayatımın önemli bir bölümü Profesyonel hayatta çalışarak geçti. Borsa, finansman, ithalat ihracat, medikal sektörü derken doğanın içinde olmadığım dönemlerde mutsuz olduğumu fark ettim. Önce bu arzumu dalış okulu açarak ve denizde yaşayarak tatmin etmeye çalıştım. Dalış Hocalığı yaptım. Sonra 2000 yılında Derinsu adında bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Dikkatli ve duyarlı bir anne olmaya çalıştım. Onu organik beslemeye çalıştım. O zamanlar organik ürünlere bu kadar çabuk ulaşılamıyordu. Yurt dışında yaşayan bir arkadaşımın bana getirdiği sebzenin tadı beni başka bir yola sürükledi. Onca organik ürün ararken ben yetiştireyim dedim. Öğrendim ki ürünler orada solucan gübresinde yetişiyormuş. Tarım alanları ve iklim koşulları çok uygun olmadığından solucan gübresinden faydalanıyorlarmış. Merak ettim. Solucan ne ki gübresi ne olsun dedim ilk önce. Yurt dışı seyahatlerim oldu. Tesisleri gördüm ve yapılabilecek bir iş gibi göründü. Hem doğal hayatın içinde olacaktım hem de sürdürülebilir tarımın içinde. Evimde akvaryumlarda yetiştirmeye ve denemeye başladım.

Bu yıl gördüğüm akrep sayısını unuttum. Sanki üretme çiftliği gibi , hangi taşı kaldırsam altından akrep çıkıyor. Geçen gün evin içinde lavabonun içinde denk geldi. sanırım lavabonun borusuna bağlı T borunun ağzı açıktaydı , oradan girdiğini düşünüyorum.

Ben oldukça dikkatli olmaya çalışıyorum , fakat çocuklarla birlikte bahçeye gittiğimizde tedirginlik yaşıyorum. Çevremden bana söylenen Akrep için en ideal toprak yapısı bizim orasıymış . Bu Akreplerle nasıl mücadele edilir.? Önerilerinizi bekliyorum ..


saygılarımla ,


görüşmek dileğiyle..

Rafet bey, doğada bir canlının fazlalığı, bir veya birkaç canlının eksikliğine, dengesizliğe işaret. İlk akla gelen tavuk bakmak :)

Merhabalar efendim,

Tespit ve teşhisi alkışlıyorum, acizane.

Saygılarımla lütfen.

Yani, akrep çoksa tavuk yoktur demekse, tilki çoksa tavuk yoktur demektir; bu önermeyi tilki çok sevinecek.:)

Aslında bu gün tilkiye, Rafet bey bahçeye kümes yapacakmış 'ne diyorsun' dedim.
ne dedi...!?

Gülmekten yerlere yattı cevap veremedi.:D

)))))))))

))))))))))

Yerlere yattım, ben demi tilkiyim dersiniz?
Var olun Halil Bey inşallah.

tilkiler iki ayaklı mı idi acaba ?

sn Rafet her cok güzel ALLAH bozmasın mutluğunuzu yüzünüzden gülücük eksik olmasın ama nacizane bi eleştirim olacak size ilaçlama yaparken kimsayalar koyarken elinizde eldiven görmedim ilaçlama yaparken ilaç atanların yüzünde maske görmedim sağlınız için sizin o yüzden ufak bi uyarı eleştiride kabul edin çünki bu resimlere bakıp başka arkadaşlarda yanısını yapma ihtimali var siz dikkat etmiş olabilirsiniz ama yeni başlayacak arkadaşlar bunu dikkat etmeye bilir umarım kızmamışınız bana

Ayhan bey , öneriniz oldukça isabetli ve alınabilecek tedbirler arasında en etkili olanı. Bu yaz kene ile sıkıntılı anlarda yaşadım. Bacağıma oldukça büyük bir kene yapışmıştı. Toprak kenesi ve zehirli olmadığını bildiğim halde tedbiri elden bırakmamak adına Hastane ortamında çıkarttırıp 2 gün ara ile kan tahlili yaptırdım.

Biliyorsunuz ki zamanla ilgili çok ciddi sıkıntılarım var . Fakat önümüzdeki bahara yapılacak işlemler arasına bunuda ekleyebiliriz.

saygılarımla..

Geçmiş Olsun efendim.

Teşekkür ederim sn mrduran. paçayı ıslatmadan balık tutmak olmaz tabii ki , ama tedbiride elden bırakmamak lazım . paça ıslanabilir fakat kuyruğu kaptırmamak lazım..:D:D:D

saygılar efendim .

Sn ibo3535 öncelikle bahçeme hoşgeldiniz , sefa getirdiniz. Övgü dolu güzel sözleriniz ve temennileriniz için teşekkür ederim.

Eleştirinize gelince , bahsetmiş olduğunuz gibi ilaçlama diye nitelendirdiğiniz resimlerimizde insan sağlığını tehdit edecek kimyasallar zaten kullanmıyoruz .UBYİ de bulunan hiç bir arkadaşımızda bahçesine kimyasal zehir adı altında en ufak bir ilaç almıyoruz. Kullandığımız ilaçlar tamamen doğal ve kendi ürettiğimiz karışımlar olduğundan eldiven veya maske takma ihtiyacı hissetmiyoruz.

saygılarımla , görüşmek dileğiyle hoşçakalın...

Sayın Rafet bey;

Harikâ insanların bir arada olduğu bir topluluk UBYİ. Sayenizde bir kez daha idrak ediyoruz. Nefis ve ders verir açıklamalar, destekleyen/tamamlayan/hazmı kolaylaştıran/akl' a çakan bektaşivâri sözler:)). Erenler gurubu, Sağ olun cümleten efendim. Korkmadığınıza eminiz.

Saygılarımla lütfen.

Evet Sn mrduran ,
Aramıza katıldığınız günden itibaren gerçekten çok harika bir ortam oldu.
iyi varsınız ..

saygılarımla,

Akreplerden korkmazdım .Karaburun tarafında öğleden sora güneye bakan kayalıklara çıkar taşları kaldırır altında akrep varsa yakalar,gazla benzinle ateş yakar intihar edip etmediklerine bakar arkadaşlara hava atardım..

Iğdır taraflarında, kara akrep dedikleri bir tür ,beş altı yaşlarındaki bir çocuğun yirmi dakika içinde malesef .Bende çok kötü bir hatırası var artık .

uv işık ta akrebin gece parladığını görmüştüm bir proğramda .Ben o zaman bulamamıştım Ultra viyole ışık kaynağını İzmirde belki bulunabilir.Akrebin yediği böcek vs temizlenebilir çevreden.akrep gelmemesi için Gaz yağı kokusunun kaçırdığını duymuştum.Muhtemel yaşayabileceği yerlere gaz püskültülebilir.Bu şerefsiz hayvan; kayrak biçimde olup hafif oynak ,ve gündüz güneşte ısınan taş altlarını çok sever.Hasır kilim altı ,oluklu saç ,eski teneke altları, vs her yeri .bir kazma yardımıyla karıştırın.Gebertin.
Özellikle akşam hava kararmaya yüz tuttuğunda çoçukları kontrol etmek gerekir.Yerlere oturmamaları için.Kapı önlerindeki eşiklerin veya bordür taşlarının kanarlarına saklanırlar akşamları .inanılmaz hızlı haraket ediyorlar.Diyelimki 40- 50 uzakta olabilecekleri bir yer var.ve aranızda ki zemin düz olsun .güvende değilsiniz. açık alanları adeda koşarak geçiyorlar .Hızlarını kıyaslarsak kırmızı büyük deve karıncalarından daha hızlıdırlar.Son olarak bir kedi yavrusunun hem korktuğunu hemde patisiyle tokatlaya tokatlaya akrebi yendiğini ,müteakiben çıtır çıtır yediğine tanık olmuştum .

Sn. Akhisarlı ,

Akrep ile ilgili kötü hatıranız bende de oldukça üzüntü yaşattı. Edindiğiniz tecrüleri ve önerilerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki yaz tedbirleri artırmakta ve daha dikkatli davranmakta fayda olacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla , hoşçakalın...

Bahçemizde zeytin hasatı
 

Bu yıl işlerimizin yoğunluğundan dolayı bahçemizdeki zeytinleri nasıl toplayacağımız düşüncesi bizde oldukça sıkıntı yaratmıştı.

Gözümüzü karartıp kızım eşim ve ben cumartesi işyerini açmayıp , bahçemize giderek , başlamak bitirmenin yarısıdır diyerek , başladık zeytin hasadına. Cumartesi akşam kızımızı okuduğu Ankara'ya yolcu ettik.Yola gidecek olduğu halde bize yardımcı olması beni ve eşimi çok memnun etmişti.

Pazar günü sabah erkenden tekrar işe başladık. İki günde 2-3 kişi ile bitmesi mümkün değildi. Gözümüzde iş iyice büyümüştü. Biz yinede tüm hızıyla toplamaya devam ettik.

Saat 9.30 ve 11.30 da gelen Ramazan bey , Davut bey ve eşleri ile arkadaşlarının yardımları sayesinde hava kararmadan tüm zeytinleri toplayıverdik. zamanımız olmadığından toplaması bize sıkıntı olan zeytinlerimiz bitmiş , eşim ve ben derin bir ohh çekmiştik.

Bahçemize yardıma gelen tüm dost ve arkadaşlara buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum. Sağolun Varolun..

Rafet bey zeytini ve onun ilacını_ yağını_ yemeğe nasip etsin, afiyet olsun.

Yağmur çamur arasında, bir günde eş dostla toplamışsın. Hayırlı olsun. Yağı kaç kg.dan aldınız?

Kolay gelsin

Halil Bey Teşekkür ederim,

Cümlemizin mahsulu bereketli olsun , Allah cümlemize ağız tadı ile yemek nasip etsin inşallah.

Dostlarımızla zeytini topladığımız hafta sonu hava çok güzeldi ve hem piknik hemde hasat birlikte oldu , onlar temiz havada spor yapmanın keyfini , biz ise mahsülün bir an önce toplamanın keyfini yaşadık.

Topladığımız günün hemen ardından pazartesi günü samurlu köyündeki fabrikaya götürdüm. Ayhan Kaptanda oradaydı , biraz sizin kulağınızı çınlattık.Yağ sıktırması toplamaktan daha sıkıntılı geçti. Pazartesi akşam saat 20.00 de gittiğim fabrikadan salı sabahı 07.00 de eve gelebildim. Fabrikada bizden önce yaşanmış olan arızadan dolayı , tüm sıra şaşırmış ve korkunç bir kargaşa ortamı vardı.

Herşeye rağmen sonuç mükemmel keyf vericiydi. Yağımız yaklaşık beş kilo zeytinden 1 kilo yağ verdi. Bu yıl genelinde herkesin yağ asidi oldukça düşüktü. Yağımızın asidi 0.5 dizem çıktı. Allah bereket versin..

Tüm Ağaçlar. net'in yeni yılını kutluyor , yeni yılın sağlık , huzur ,mutluluk getirmesini diliyorum. Yeni yılda yeni umut ve yeni paylaşımlarla tekrar bir arada olmak ümidiyle , görüşmek dileğiyle......

saygılar , sevgiler ...

Sayın Uzunok,

Sayfanızı çok sürükleyici bulduğumu belirtmek isterim. Emeğinize sağlık...

Özellikle su ile yaşadığınız macera açısından tecrübelerinizden faydalanmak isterim. Şöyle ki;

Zeytinliğimizde sulama suyunu, açtırdığımız bir göletten (tahmini ölçüleri 8X8X6) sağlamaktayız. Yalnız zamanla gölet duvarlarında çökme ve buna bağlı olarak gözlerde tıkanma dolayısıyla su kaybı oluşuyor.

Geçtiğimiz yıl tekrar iş makinası getirerek göleti temizlettik. Tabii ki her makina sokuşumuzda gölet biraz daha büyüyecektir.

Bu işe başladığımızdan beri göleti mevcut haliyle uzun yıllar kullanabilmek için bir formül arayışındayım. Uyguladığınız yöntem de yıllardır düşündüğüm seçeneklerden birisidir. Fakat malumunuz, elimizde böyle bir hazine varken, sonu hüsranla bitecek bir maceraya atılmak istemiyorum.

Siz beton büz etrafına çakıl doldurma yönteminden ne kadar randıman aldınız acaba? Sizce uzun vadede su kaybı yaşama riski var mıdır?

Saygılar,

Sn. mehmetckc,

Bahçemi ziyaretiniz beni oldukça memnun etti , hoşgeldiniz ,sefa getirdiniz.

Bahsettiğiniz ölçülerde bir göletin benim bahçemde olmasından oldukça huzursuz olurdum herhalde , insan veya çevrede bulunan hayvan vb. bu gölete kaçma ihtimali , açıkta su olduğundan dolayı birçok böcek ve özellikle sivrisinek yuvası haline gelmesi ve daha nice sebebler... Bahsettiğiniz gibi birde sürekli çöken duvarlar ve tıkanan gözenekler...

Zaten randımanlı olmadığını kendinizde bahsediyorsunuz.



iş makinasına sürekli temizletip sürekli masraf yapıyorsunuz.Bence şu an maceranın tam içindesiniz.


Bu kuyu açıldığından beri aldığım su miktarında hiç azalma olmadı , bu yaz 3. yıl olacak , geçtiğimiz yıllarda jeneratör kullandığım için sadece yaz aylarında ihtiyaç duyduğum miktar kadar çekiyordum. En kurak dönem de bir defada 8 ton su çekebiliyordum.
Şimdi bahçemde elektrik olduğu için bahçeme gittiğim her hafta sonu kuyudaki suyu dışarıya tahliye ettirerek gözeneklerin daha verimli olmasını sağlıyorum.


Bence sizde bir defa masraf yaparak , hem oluşabilecek olumsuzlukların üstünü kapatmış olursunuz , hemde gölet alanının üzerini değerlendirmiş olursunuz...

görüşmek dileğiyle , hoşçakalın ...
saygılar..


Mustafa abinin kuyu üzerinde otururken çekilmiş resmi..

Çok güzel bir bahçe ve sayfanız olmuş tebrik ederim.
Bir başladım bitirmeden kalkamadım.
Bu forumda bulunan arkadaşların yardımlaşmalarına bayılıyorum.
Ben bunun toprak ve doğa sevgisinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Nasıl ki, toprak canlıların rengine, tenine, diline, dinine bakmadan kendinden azami derece de yararlanmasını sunuyor; Toprak doğa dostlarıda bu konuda toprağı taklit ediyor diye düşünüyorum.
Emeği geçen tüm toprak ve doğa dostlarına kucaklar dolusu sevgiler, saygılar, teşekkürker.

Sefa bulduk Sayın Uzunok, teşekkür ederim.

İnanın bana, göletin üstünün açıklığı bizi de çok korkutuyor. Sulama yaptığımız zaman, su bitmeye yakın elimiz yüreğimizde, göletin içine korkarak bakıyoruz. Çok şükür bugüne kadar herhangi bir problem yaşamadık ama her ne kadar etrafına tel örgü çevirmiş olsakta giriş kısmı kontrolsüz olduğu için çok emniyetsiz kalıyor.

Resimlerinize bakınca imrendim doğrusu...

Bizim vaz geçtiğimiz göletin üst kısmını siz ne de güzel değerlendirmişsiniz! Uygulamanızı, varsa eğer resimleriyle birlikte, biraz daha detaylandırarak anlatabilir misiniz lütfen.

Sanırım öncelikli yapılacak işler listesine bir kalem daha eklendi. Hem de en üst sıralara...

Saygılarımla,

Sn. N.Cebeci ,

Bahçemi ziyaretiniz ve övgü dolu sözleriniz beni oldukça memnun etti , hoşgeldiniz ,sefa getirdiniz ..

Düşüncelerinize tamamen katılıyorum. UBYİ de, adını bu dayanışma ve beraberlikten alıyor. Sizide UBYİ de daha sık görmek dileğiyle , saygılar..

Kuyuyu yapım aşamasında hiç fotoğraf çekmek aklıma gelmemiş , Böyle bir forum ortamında paylaşılacağını da hiç düşünmemişim.

İşlerimizin yoğunluğu içersinde , biraz birşeyler karalayıp , anlatmaya çalıştım.

Kuyu derinliği 10 metre , taban 4mt x 5mt .
-Tabana 7 adet 60 lık delikli büz ve 1 adet 80 lik delikli büz.(delikler hilti ile açıldı.delikler yaklaşık 3-4 cm genişliğinde)
Onun üzerine bir sıra daha 7 adet deliksiz büz ve ağızları beton kapakla kapanıyor.
-delikli büzleri geçecek kadar mıcır dolduruldu.
-80 lik büzün üzerine 60 lık büz ters konarak yukarıya kadar baca yapıldı , toprakla dolduruldu.

Merhaba Rafet bey;

Çok ilginç bir sistem, ve de çok çok mantıklı, ilk defa şahit oldum böyle bir kuyu sistemine.

Yarım artezyen gibi bence.

Teşekkürler efendim, not edilmiştir tarafımdan. Ben sakarım biraz, hilti ile parçalarım, matkap ile açmayı düşünüyorum delikleri.

Sağlıkla kalın inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Sn.mrduran ,

sistemi beğendiğinize memnun oldum.

Yapım aşamasında çok yorulduk ve riske girdik. 10 metre derinliğindeki kuyuya büzleri yerleştirmek pek kolay olmadı. Korkulu anlar yaşadığımız çok oldu. Çok dikkatli ve planlı bir ekip çalışması gerekiyor.

görüşmek dileğiyle , hoşçakalın.
saygılar..

Çok doyurucu bir anlatım olmuş Rafet Bey. Teşekkürlerimi sunarım...

Ayrıca uygulamanızın da çok parlak bir fikir olduğunu da belirtmek isterim.

Yalnız belirtmenizi istediğim bir husus var, bizim gölet içerisindeki su seviyesi mevsimine göre 3-4 metre arasında değişiyor. Sizin büzleri iki sıra yapmanızın sebebi su seviyesinin 1,5 metre olması mıdır? Yani yapmam gereken uygulama, gölet maksimum doluluk oranına sahip olduğundaki su seviyesine kadar büz döşemek mi olmalıdır?

Saygılarımla,

ALINTI: http://www2.dsi.gov.tr/kutuphane/dsi...bulten/106.pdf
DSİ. TEKNİK BÜLTENİ


[ATTACH]265415[/ATTACH
Sekil 1 - a) Bütün derinlik boyunca ve b) özel
derinlikte yeraltısuyu örneklemesi.


İkinci kuyu bizim bahsini ettiğimiz kuyu.
Sanırım, su akımı nedeni ile olabilecek çökme ve pompaya iri parçaların kaçmasını engellemek için.

Saygılarımla lütfen.

merhaba Sn. mehmetckc,

Büzleri iki sıra yapmamız , su seviyesinin 1.5 mt olmasının yanısıra , yaptığımız hacim hesaplarına göre toplanacak suyun bize yeterli olacağı kanatine vardık. Büzleride tasfiye edilen bir şirketten çok ekonomik ve toplamda 21 adet aldığımızdan dolayı , elimizdeki miktar kadar kullanmak istedik.



Büzlerle yapılan kuyu sisteminde randıman konusunda bir sıkıntı yok. yapımı işçiliği ve maliyeti sizin açınızdan daha hesaplı olacaksa aşağıda çizimini yaptığım taş duvar örme metodu da düşünebilirsiniz.

Büz veya taş duvar ile yapacağınız kuyuyu ne kadar derine indirirseniz o kadar verimli olur kanaatindeyim. Ben 10 mt'den daha derine inememiştim. çünkü 10 mt 'de dümdüz kaya zemine denk geldik ve kırılıp aşılacak gibi değildi. Benim su sadece bu kaya zemin üzerinden geliyor.

Sizin kuyu tabanı toprağa oturacağından dolayı , zemine 1 mt kadar mıcır döküp , daha sonra büz veya taş duvar örmeniz , size süzülmüş sürekli temiz su elde etmenizi sağlayacaktır.





not:sizin gölet ebadına göre çizim yapılmıştır.

Sayın Rafet bey;

Son resimden sonra çok daha anlam kazandı işin tekniği. Müthiş bir şey bu sistem.

Eklenti 265476

Çok daha ilginç, vede bilimsel. Anadolu işi teknoloji:)).

Tekrar teşekkür, sağlıklar.

Saygılarımla lütfen.

Harikasınız Sayın Uzunok. Emeğinize, yüreğinize sağlık.

Yalnız bana sanki duvar mıcır üzerinde hareketli bir yapı oluşturup ileride problem yaratabilir gibi göründü. Betonarme bir yapıda bu problem olmaz ama onun da maliyeti çok yüksek olur. Uygulamanızı takip etmek hem fiyat, hem de güvenilirlik açısından daha makul olacak gibi.

Teşekkür ederim, bahara ilk işimiz belli oldu.

Çalışmamı gerçekleştirme imkanı bulursam, adım adım sizlerle de paylaşacağım.

Saygılar,

Yapmış olduğumuz uygulama dediğiniz gibi hem pratik hemde ekonomik olanı.Diğer alternatifler pahalıya çıktığı gibi uygulamasıda oldukça zor ve uzun süreç isteyen uygulamalar.

Hayırlısı olsun diyor , sabırsızlıkla bekliyoruz .

saygılar,

Geçtiğimiz hafta Sn. Akhisarlı Aliağa'daki işyerimize tanımak için gelerek bizleri ziyadesiyle memnun etmişlerdir.

İşyerinde çaylarımızı yudumladıktan sonra sohbetimizi bahçede devam ettirmeye karar verdik. Hava o gün hem çok rüzgarlı hemde oldukça soğuk olmasına rağmen , Kıdemli müdürümüzünde sohbete katılmasıyla , soğuktan eser kalmamıştı.

Sn.Akhisarlı kendi bahçesinde yaşadığı olumsuz çevre etkilerinden bahsedince , içimden keşke bizim yakınlarımızdan bir bahçe bulabilsekte , muhteşem icatları olan bir komşuya sahip olsak diye düşündüm. :)

Sn Akhisarlı sizinle tekrar birarada bulunmak bizler için sevinç kaynağı olcaktır.
Arayı uzatmadan görüşmek dileğiyle hoşçakalın.
saygılarımla,

Toprağımızın yapısı bu hali ile sebze yetiştirmeye pek uygun değil. Kışlık diktiğimiz soğanları inanın topraktan ayırmak mümkün değil.sanki tutkal ile yapıştırılmış gibi . :):D

Marullarda hiç büyümüyor , dikildiği günkü gibi duruyor.:(

Bahçe toprağı getirtmeden bu iş keyif vermeyecek anlaşıldı.

Brokolide de sonuç fiyasko oldu , soğuktan dondu ve çürüdü. :(