agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Halil Önen / Aliağa, Menemen, Belen (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/20890.htm)

üzüm 27-05-2011 08:40

Halil Bey,

Bereketli olsun, sağlıklı olsun.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 811286)
...
Fasulyeyi aynı gün aralığında _ hep 5 günde bir gibi_ sularsanız tatlı olur. Ağzınızda dağılırken müthiş lezzet bırakır. ...

Sulama peroyodu hakkında bilgim yoktu, güzlük fasulyede uygulayacağım.

Zeytinlibahçe 27-05-2011 14:25

Halil bey siz gerçekten işinizi biliyorsunuz, her yerde sebze yetiştirisiniz.

Sezon sonu kışlıklar için belediyeden halk plajını kiralıyalım :))

seyyah53 27-05-2011 22:32

Halil Abi burası kuyu açtırdığın yer mi?...damla sulamayı kuyuya mı bağladın nasıl oldu?

dermana 28-05-2011 21:46

boş yeriniz kalırsa o kumsalda çok iyi yetişeceğini düşündüğüm fazla fidelerim var.

Halil Önen 30-05-2011 12:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi üzüm (Mesaj 811370)
Halil Bey,

Bereketli olsun, sağlıklı olsun.



Sulama peroyodu hakkında bilgim yoktu, güzlük fasulyede uygulayacağım.

Kuru fasulye yetiştiren bir arkadaş sulama peroyodu _ hep 7 günde bir sulama_ uyguluyordu.

Çok lezzetli olmasını _ bu bir sırmış_ buna bağlıyordu. Bunu başka üretiçilerlerden de duymuştum.

Kiraz 30-05-2011 13:02

Sn. Halil Önen, çok çalışmış ve çok güzel anlatmışsınız, seneniz bereketli geçsin.

Halil Önen 30-05-2011 13:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi seyyah53 (Mesaj 811890)
Halil Abi burası kuyu açtırdığın yer mi?...damla sulamayı kuyuya mı bağladın nasıl oldu?

Evet dostum, kuyu açtığım ve damlama sistemi döşediğim yer burası; ' kumbağ' ve sistemden memnunum.

Halil Önen 30-05-2011 13:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi dermana (Mesaj 812325)
boş yeriniz kalırsa o kumsalda çok iyi yetişeceğini düşündüğüm fazla fidelerim var.

Sevgili dermana ne fidelerin var. Belki denenebilir.

Halil Önen 30-05-2011 13:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Kiraz (Mesaj 813077)
Sn. Halil Önen, çok çalışmış ve çok güzel anlatmışsınız, seneniz bereketli geçsin.

Teşekkürler Sn. Kiraz,

herkesin yapabileceği bir uğraş, önemli olan doğal yöntemlerle _ sentetik ilaç ve kimyasal gübre kullanmadan_ ucuz yetiştirmek ve başarılı olmak;

bunu yapabilirsek mutlu olacağız.

Kiraz 30-05-2011 13:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 813108)
.... önemli olan doğal yöntemlerle _ sentetik ilaç ve kimyasal gübre kullanmadan_ ucuz yetiştirmek ve başarılı olmak;

bunu yapabilirsek mutlu olacağız.

Bunun yapılabildiğini bir kişiye daha bile inandırmak büyük iş bence, kolay gelsin.

serkanhoca 03-06-2011 19:38

Yardım ve Yorumlarınızı Bekliyorum
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen;763398
en iyi ve ucuz karışım, [B
leonardit[/B]_+ klino+ ahır gübresi kullanılmalı. Bu müthiş bir üçlü oluşturuyor.

Eğer açık kök dililecekse leonardit köke temas etmemeli. Yakıyor.

Sn. Meyvelitepenin dediği gibi leonardit çukurun her tarafına bulaştırlılmalı.

Bergama'daki tarlama 2bin civarı tirilye cinsi zeytin dikmeyi düşünüyorum. Paylaşımlarınız sayesinde, kafamda dikim esnasında yapacaklarım oluşmaya başladı. Ama hatalar ve eksikliklerde yardımlarınızı bekliyoum.

1-Çukurlar temmuz gibi burgu ile açılarak, içlerine bir kaç kürek gibi hayvan gübresi konarak dikimin yapılacağı eylül-ekim aylarına kadar bekletilecek. (Koyun-keçi gübresi hatta inek gübresi bulmakta zorlanıyorum, tavuk gübresi denesem nasıl olur.)

2-Bir kaç kürek hayvan gübresi ve 1er kürek leonardit ve klino ve çıkan toprağı karışıtırarak dikmeyi düşünüyorum. (Kimi yerlerde 500 gr süper fosfat500gr potasyum sülfat eklenebilir denmiş.)

Ben işin açıkçası en ucuz şekilde ve fire vermeden fidanlarımı dikmek ve gelişmelerini sağlamak istiyorum, bu nedenle bana verebileceğiniz önerileri, yönlendirmelerinizi bekliyorum.

Leonardit ve klino benim için çok yabancı şeyler, google' da aratmaya çalıştım, bulduklarım karşısında kafam karıştı, hangisini almalıyım, bilemedim.

Gene çok yazmaya başladım, şimdiden affola.

Şimdiden teşekkürler...

Halil Önen 06-06-2011 22:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi serkanhoca (Mesaj 816020)
...

1-Çukurlar temmuz gibi burgu ile açılarak, içlerine bir kaç kürek gibi hayvan gübresi konarak dikimin yapılacağı eylül-ekim aylarına kadar bekletilecek. (Koyun-keçi gübresi hatta inek gübresi bulmakta zorlanıyorum, tavuk gübresi denesem nasıl olur.)...

Sn. serkanhoca,

temmuzda burgu ile çukur açacaksınız, eylül-ekimgibi dikeceksiniz;

birkaç kürek hayvan gübresi olur, ancak iyi yanmış olmalı.

Yani örtü altına alınmış en az bir yıl bekletilmiş olmalı. Böyle ahır gübresi bulmanız zor.

Temmuzdan eylüle süre kısa iyi yanmamış ise, ahır gübresi toprak altında zehirli gaz salgılar ve fidanların köklerini yakar.

Fermente tavuk gübresi kullanmanız daha iyi. Size yakın, keskinoğlunun organik tavukların gübresini _organika adında_ kullanmanız daha iyi.


Çukurları kepçe ile açabilseydiniz iyi olurdu. Burgu sistemi gübreleme için iyi bir yöntem.

El burgusu yerine traktör miline bağlanmış çalışan büyük burgu kullanmak dikimde daha iyi.

Halil Önen 06-06-2011 23:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi serkanhoca (Mesaj 816020)
B

...
2-Bir kaç kürek hayvan gübresi ve 1er kürek leonardit ve klino ve çıkan toprağı karışıtırarak dikmeyi düşünüyorum. (Kimi yerlerde 500 gr süper fosfat500gr potasyum sülfat eklenebilir denmiş.)

...

Doğru düşünmüşsünüz,

zeytin dikimde oldukça fazla topraktan potasyum kaldırır.

Bu karışıma süper fosfat karıştırmanız çok iyi olur. Ancak el burgusu kullanacaksanız_ ki en çok 70 cm. inersiniz_ dar silindir alanda 500 gr. süper fosfat çok gibi. 60x60 çukura uygun düşerdi.

Halil Önen 06-06-2011 23:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi serkanhoca (Mesaj 816020)
..

Leonardit ve klino benim için çok yabancı şeyler, google' da aratmaya çalıştım, bulduklarım karşısında kafam karıştı, hangisini almalıyım, bilemedim.

...

İkisini de kullanın derim. Gübreye karıştırarak.

Klino da size yakın Gördes' de ucuz ve iyisini bulursunuz.

Leonarditi İzmir'den kolayca bulabilirsiniz.

Kolay gelsin.

Halil Önen 06-06-2011 23:51

2 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 811269)
Bamya için ...
Biraz büyüsünler seyreltilip çapalanacak.


Eklenti 221280

İlk çapalama bamyalar biraz büyüdüğünde yapılır.

Çapalamada dikkat edilmesi gereken, kaymak kırılırken bamyayı yerinden oynatmamalı. Çapa bamya köküne fazla yanaşmamalı.

Köke fazla yanaşılırsa bamya sitrese girer ve kurumaz ama sersemler, biraz solar. Sonra yine kendini toparlar.

Eklenti 221282

Damlama arası 33 cm. Tek bamya bırakırsam ara geniş olacak. Bu kadar araya 3 bamya giderdi.

Ben 33cm. ye iki bamya bırakacağım.

İki bamya arasına toprak sıkıştırıp arasını açıyorum. Bunu börülcede de yapacağım.

Halil Önen 07-06-2011 00:31

Fasulye dikimi ve yetiştirilmesi 1_ çapalama
 
5 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi halil önen (Mesaj 811286)
...

Ayşe kadın fasulye dikseydim, önümüzdeki sıcaklarda olmazdı. Oturak fasulye olur diye düşündüm. Kum yer çok su isteyecek gibi....

Eklenti 221283

Fasulyeler çapalanıyor. Biraz fazla büyüdüler, daha önce çapalanmalıydı. ( iki lise diploması ve futbolcuydu koca donlu beytullah...:D namı diğer memed.

Eklenti 221284

33 cm. damlama arası bir fasulye yeter. Her çukura iki adet dikilmişti. Bir tanesi çıkarılıyor.

(Bu çocuğun ilk fasulye çapası ve başarısı genlerinde var sanki.:p )

Eklenti 221285

Seyreltme ile birlikte tarla otları da ayıklanıyor.

Biraz dikkat edilirse bazı fasulye yapraklarında içe doğru kıvrılma _ kapanma_ başladı.

Bu bizim canlı ballık dediğimiz akar hastalığının başlangıcı. Bir çeşit küçük küçük siyah yapışkan böcekler.

Börülcede çok olur, daha iki yaprakken başlar. Bitkinin gelişimini durdurur ve yaprağı iyice büzer ve kurutur. Bamyanın da baş belasıdır.

Fasulyede az olur. Avcı uç uç böceği _ eğer çevrede zehirli ilaç kullanılmamışsa_ bu işi halleder.

Biz onu boşuna UBYİ nin armasına koymadık.

Eklenti 221286

Her fidan dibi toprak ile beslenir.

Eklenti 221287

Aslında damlamalar döşenmeden önce çapalama yapılmalı.

Halil Önen 07-06-2011 01:23

Asmada ara budaması_ kol ve yaprak alma_ zamanı.
 
5 Eklenti(ler)
Asmanın odunsu kısımlarında çıkan bu verimsiz sürgünler _ oburlar_ mutlaka çıkarılmalı.

Adı üstünde oburdurlar ve asmanın bütün gücünü emerler.

Eklenti 221288

İki obur bir arada. İkisinde verimsiz. Üzüm salkımları olmaz olsa bile küçük olur.

Sağdakini tamamen _ dipten_ çıkaracağım.

Diğerini _daha kalın olanı_ iki üç gözden keseceğim. Buradan gelecek yıl iki, üç sürgün verecek. Birini bırakacak diğerlerini çıkaracağım.

Böylece verimsiz sürgünü_ oburu_ verimli hale getireceğim. Göz araları daha sık olacak.

Dikkat edilirse oburların iki göz arası uzun olur. Güçlü görüntüsü aldatıcıdır. Bu oburlardan çelik alınırsa yetişen asma verimsiz olur.

Eklenti 221289

İşte böyle...

Eklenti 221292

Çünkü bu dala ihtiyacım var. Ondan odun değil üzüm istiyorum.:)

İki obur bir arada...

Eklenti 221293

İşlem aynı...

Eklenti 221296

Burada verimli sürgün vermiş. Onu bırakıp ana sürgünü kesiyorum.

Görünen üzüm salkımı bu oburun değil, yanılsamanın.;)

Halil Önen 07-06-2011 02:03

Asmada ara budaması_ kol ve yaprak alma_ zamanı.
 
4 Eklenti(ler)
Eklenti 221297

Obur dallara...

4 tane mi? Asmanın odunsu kısımlarında olur, genelde.

Her yıl alınmalıdır.

Ağaçlarda da olur. Buralardan aşı alınırsa meyve verecek diye çook beklenir. Asmada da aynı...

Eklenti 221298

Verim istiyorsan acımayacaksın.

Yalnız hakkını yemeyelim. En güzel ve lezzetli sarmalık asma yaprağı buradan _ oburlardan_ olur.

Zeytinyağlı dolma sonrası kır; gitsin komposta doğru...:)

Eklenti 221301

Onları adeta yoldum. kuşa çevirdim.

İyice hava alsın. Hastalıklara yakalanmasın diye... Buna kültürel önlem deniyor.

Şimdi çiçekten çıktılar. Taneler küçük saçma iriliğine ulaştı. Köyönü tarım haricinde herkes bordo bulamacı _ kullanımı kolay ve ucuz_ atıyor. Açılan yaralardan mantar hastalıklar girmesin diye. Ve tabi en önemli hastalık olan külleme için...

Eklenti 221302

Ben ise Sevgili dostum Ensar beyin gönderdiği kaolini atacağım. Basilis subtilis ile karıştırarak.

Bordo bulamacı ile aynı masrafa geliyor.

Ha unutmadan;

asmada yaprak alma işlemi salkıma kadardır. Yani salkıma kadar olan bütün yapraklar çıkarılır.

Ve üzümlü sürgünlerin uçarı kesinlikle kırılmaz, kesilmez.

Bunu sebebi;

üzüm salkımına kadar olan yerde besin ve su tutulmasını önlemek, besin ile suyun salkıma hızlı ulaşması içindir.

Salkımdan sonra yaprakların ile sürgünün bırakılması, daha güçlü gelişim yani fotosentez içindir.

Bereketli ürünler...

denizakvaryumu 07-06-2011 07:43

Yılların tecrübesine dayanan bu verimli-önemli bilgiler için çok teşekkürler.

Sağ olasın, sağlıklı olasın :)

Zeytinci 07-06-2011 21:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 817827)
Eklenti 221297
Salkımdan sonra yaprakların ile sürgünün bırakılması, daha güçlü gelişim yani fotosentez içindir.

Sevgili dostum,

Geleneksel asma bahçelerinde üzümlü tepe alma diye iş vardır. Salkımın üzerindeki eklemin biraz üzeinden sürgün kesilip çıkarılır. Bunu da salkımın taneleri büyüsün ve asmanın kuvveti sürgün ucuna gitmesin diye.

Sen ise fotosentez ile güçlü gelişim hedefi ile bunu önermiyorsun. Yukarıdaki önerin genç asamalar için midir? Yoksa güçlü ve gelişmiş asmalarda da aynı şekilde mi uygulama yapıyorsun?

Bereketli günler dilerim:)

seyyah53 07-06-2011 22:57

1 Eklenti(ler)
Bu asma 19 lt lik damacana da ...izabelle üzümü...nam-ı diğer karadeniz kokulu üzüm...

Dedemin 40 sene önce Rizeden getirdiği asmadan çelikten ürettim...büyüdü adam oldu...salkın bile verdi...bakalım büyüyecekmi bunlar...şimdi yanlışlara bak...

yanlış 1_..Ben daha geçen hafta salkımdan sonraki sürgünü kestim...

yanlış 2_..salkıma kadar olan yaprakları budamadım...

Bir daha yaparmıyım yapmam...

Bu asmanın en büyük özelliği aşırı yağmurlara karşı çok dayanıklı buna bağlı olarak ta mantari hastalıklara...

zaten doğu karadenizde tam olarak yetiştirilebilen tek üzüm ...
Eklenti 221763

Halil Önen 08-06-2011 08:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci (Mesaj 818469)
Sevgili dostum,

Geleneksel asma bahçelerinde üzümlü tepe alma diye iş vardır. Salkımın üzerindeki eklemin biraz üzeinden sürgün kesilip çıkarılır. Bunu da salkımın taneleri büyüsün ve asmanın kuvveti sürgün ucuna gitmesin diye.

Sen ise fotosentez ile güçlü gelişim hedefi ile bunu önermiyorsun. Yukarıdaki önerin genç asamalar için midir? Yoksa güçlü ve gelişmiş asmalarda da aynı şekilde mi uygulama yapıyorsun?

Bereketli günler dilerim:)

Artık üzümden sonra tepe alma diye bir şey yok.

Daha doğrusu filiz kırma diye bir şey yok. Geleneksel tarımda vardı. Hala uygulayanlar var.

Genç, yaşlı asmalar ile üzüm çeşitleri dahil yöntem aynı; üzüme kadar yapraklar çıkarılır, üzümden sonra yaprak ve sürgün bırakılır, oburlar alınır.

15 yıl önce bağcılık araştırma kurumlarının mühendisleri bunu önermişlerdi. Belen köyünde dayım bu yöntemi ilk uyguladı.

O zamanlar herkes karşı çıktı.

Çünkü asma balkan _ kalabalık _ olur ve hastalıklar çok olur denmişti.

Halbuki üzüme kadar yapraklar ve bodurlar çıkarılıyor, asmanın ortası açılıyor hava alması sağlanıyordu. Bu da hastalıklara karşı kültürel önlemdi. Ve başarılı oldu.

Üzümden sonra sürgünün kırılması _ filiz alma_ aslında salkımı beslemiyordu. Asmanın gelişimini de yavaşlatıyordu.

Aksine sürgün bırakalırsa salkım daha güçlü oluyordu.

Halil Önen 08-06-2011 08:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi seyyah53 (Mesaj 818562)

Dedemin 40 sene önce Rizeden getirdiği asmadan çelikten ürettim...büyüdü adam oldu...salkın bile verdi...bakalım büyüyecekmi bunlar...şimdi yanlışlara bak...

Eklenti 221763

Sağa giden dal üzerinde _ arada, ilk gözde_ obur var. Üzerinde küçük üzüm bile olsa onu kesmelisiniz. Bu sürgün, ondan sonraki dalın tüm gücünü emer.

Halil Önen 09-06-2011 00:20

Börülce ve bamyada ballık hastalığı
 
5 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 817793)
Eklenti 221283

Fasulyeler çapalanıyor. Biraz fazla büyüdüler, daha önce çapalanmalıydı. ( iki lise diploması ve futbolcuydu koca donlu beytullah...:D namı diğer memed.

Eklenti 221284

.....
Biraz dikkat edilirse bazı fasulye yapraklarında içe doğru kıvrılma _ kapanma_ başladı.

Bu bizim canlı ballık dediğimiz akar hastalığının başlangıcı. Bir çeşit küçük küçük siyah yapışkan böcekler.

Börülcede çok olur, daha iki yaprakken başlar. Bitkinin gelişimini durdurur ve yaprağı iyice büzer ve kurutur. Bamyanın da baş belasıdır.

Fasulyede az olur. Avcı uç uç böceği _ eğer çevrede zehirli ilaç kullanılmamışsa_ bu işi halleder.

Biz onu boşuna UBYİ nin armasına koymadık.

...

Eklenti 222210

Evet bu köyönü tarımın baş belası ballık hastalığı. Halk dilinde canlı ballık. Yani akar hastalığı.

Yüzlece siyan yaprak bitinden oluşan ordu. Yaprakların altında yaşıyorlar.

Bitki yapraklarından besleniyorlar. Yapışkan bir sıvı bırakıyorlar.

Bu sıvıya halk dilinde basra deniyor. Yani karbonhidratlı atıklar...

Eklenti 222212

En çok börülcede oluyor. Daha iki küçük yaprak iken yakalıyor, yaprakları içeriye büzüyor bitkinin gelişimini durduruyor. Yapraklar kısa sürede sararıyor ve bitki kuruyor.

Bamyayı da seven bu canlı akar elma ağaçlarında da çok oluyor. Güllerde olduğu gibi.

Yukarıdaki ürünleri yetiştirenlerin çok sık karşılaştığı bir sorun.

Ama üretici çözümünü kolay ve ucuz bir zehirli ilaç ile bulmuş. Yaprağın üstüne atıyorsun, altındaki akar böcekleri öldürecek kadar güçlü. Kesin çözüm.

Eklenti 222211

Kimsede sorun değil, bende _ doğalı seçtim ya_ sorun...

Bu sorunla karşılaşacağımı biliyordum. Çocukluğumdan beri tanırım kendilerini.



Ballık ile mücadelede doğal yöntemler...

1kg. su.
1 yemek kaşığı acı biber.
1 yemek kaşığı arap sabunu.
1 yemek kaşığı zeytin yağı.
6 diş ezilmiş sarımsak.

apartman ünündeki güllerde _çoktu_ denedim, 2 gün sonra tertemiz yapmıştı.

Oranları 10' a katladım.

Börülcelere attım. Bana mısın demediler. Belki bir az yavaşlattım. Ama durduramadım.

3 gün sonra ikinci deneme _ her seferinde çakala halil çalkala_ yaptım. :)

Sonuç;

(köy kahvesinde sohbet)

''Yahu bilader ballıklara acı biber arap sabunu atmışsın kıcını başını yakmışsın hepsi sıraya girmişler su dolu kanala doğru koşuyorlardı'' dediler.:D

Olmadı,

ema+kekik suyu+ sütleğen suyu: ( ki ema kullandığım, vazgecemediğim ve memnun olduğum bir üründür.)

2 gün sonra;

gülleci bulamacı,

olmadı. olmadı...

Elimin altında nimisk 4.5 vardı, hazırda... Pahalıydı. Biraz yüksek dozda kullanmak zorunda kaldım. Organikcilerin kullandığı bir ürün.

Durdurdum. Önledim.

..... bu işlerin ustasıydı. ''10 tl. ye bu zehirden 650 gr. alaçaksın. Sırt tulumbasına _ 15 lt. ye_ bir çay kaşığı kullanacaksın...''

'' Şimdi karşıyaka katlı pazarda ya da ege kent semt pazarında börülce bamya satarken farkımız nedir?'' dedi.

'' Peki hayata anlam veren dedir? '' dedim. ''Hayatta gerçeketen neyin önemli olduğunu ayırt etme kapasitesi olarak değerlendirdiğinde...''

........


Yaprak bitleri ile karıncaların müthiş bir işbirliği var. Yaprak bitlerinin _ ballık_ çıkardığı karbonhidratlı sıvıyı _ basrayı_ karıncalar yiyor.

Ve karıncalar, yaprak bitlerini yiyen avcı böcekleden onlardan koruyor.


Bu ortaklığı bozmalıyım.

Bir antrenör ve 11 kişilik bir ekip kurdum. Karınca ile mücadelede müthiş bir yöntem.

Eklenti 222205

Tam bir yok ediciler...

Eklenti 222206

Karınca yuvası nerede, komutan ve askerler orada. 'Uç' 'Uç' lar yoksa hücum emri veriliyor.

dermana 09-06-2011 00:30

bir de kendi bildiklerince çapa yapmasalar......

Halil Önen 09-06-2011 01:01

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 819309)
Eklenti 222210

Evet bu köyönü tarımın baş belası ballık hastalığı. Halk dilinde canlı ballık. Yani akar hastalığı.

Yüzlece siyan yaprak bitinden oluşan ordu. Yaprakların altında yaşıyorlar.

Bitki yapraklarından besleniyorlar. Yapışkan bir sıvı bırakıyorlar.

Bu sıvıya halk dilinde basra deniyor. Yani karbonhidratlı atıklar...

Eklenti 222212

En çok börülcede oluyor. Daha iki küçük yaprak iken yakalıyor, yaprakları içeriye büzüyor bitkinin gelişimini durduruyor. Yapraklar kısa sürede sararıyor ve bitki kuruyor.

Bamyayı da seven bu canlı akar elma ağaçlarında da çok oluyor. Güllerde olduğu gibi.

Yukarıdaki ürünleri yetiştirenlerin çok sık karşılaştığı bir sorun.

Ama üretici çözümünü kolay ve ucuz bir zehirli ilaç ile bulmuş. Yaprağın üstüne atıyorsun, altındaki akar böcekleri öldürecek kadar güçlü. Kesin çözüm.

Eklenti 222211

Kimsede sorun değil, bende _ doğalı seçtim ya_ sorun...

Bu sorunla karşılaşacağımı biliyordum. Çocukluğumdan beri tanırım kendilerini.



Ballık ile mücadelede doğal yöntemler...

1kg. su.
1 yemek kaşığı acı biber.
1 yemek kaşığı arap sabunu.
1 yemek kaşığı zeytin yağı.
6 diş ezilmiş sarımsak.

apartman ünündeki güllerde _çoktu_ denedim, 2 gün sonra tertemiz yapmıştı.

Oranları 10' a katladım.

Börülcelere attım. Bana mısın demediler. Belki bir az yavaşlattım. Ama durduramadım.

3 gün sonra ikinci deneme _ her seferinde çakala halil çalkala_ yaptım. :)

Sonuç;

(köy kahvesinde sohbet)

''Yahu bilader ballıklara acı biber arap sabunu atmışsın kıcını başını yakmışsın hepsi sıraya girmişler su dolu kanala doğru koşuyorlardı'' dediler.:D

Olmadı,

ema+kekik suyu+ sütleğen suyu: ( ki ema kullandığım, vazgecemediğim ve memnun olduğum bir üründür.)

2 gün sonra;

gülleci bulamacı,

olmadı. olmadı...

Elimin altında nimisk 4.5 vardı, hazırda... Pahalıydı. Biraz yüksek dozda kullanmak zorunda kaldım. Organikcilerin kullandığı bir ürün.

Durdurdum. Önledim.

..... bu işlerin ustasıydı. ''10 tl. ye bu zehirden 650 gr. alaçaksın. Sırt tulumbasına _ 15 lt. ye_ bir çay kaşığı kullanacaksın...''

'' Şimdi karşıyaka katlı pazarda ya da ege kent semt pazarında börülce bamya satarken farkımız nedir?'' dedi.

'' Peki hayata anlam veren dedir? '' dedim. ''Hayatta gerçeketen neyin önemli olduğunu ayırt etme kapasitesi olarak değerlendirdiğinde...''

........


Yaprak bitleri ile karıncaların müthiş bir işbirliği var. Yaprak bitlerinin _ ballık_ çıkardığı karbonhidratlı sıvıyı _ basrayı_ karıncalar yiyor.

Ve karıncalar, yaprak bitlerini yiyen avcı böcekleden onlardan koruyor.


Bu ortaklığı bozmalıyım.

Bir antrenör ve 11 kişilik bir ekip kurdum. Karınca ile mücadelede müthiş bir yöntem.

Eklenti 222205

Tam bir yok ediciler...

Eklenti 222206

Karınca yuvası nerede, komutan ve askerler orada. 'Uç' 'Uç' lar yoksa hücum emri veriliyor.

Şimdilik çapaları küçük. Ancak böcek ve kurt gibi canlıları toprak altında biliyorlar. Orayı hemen kazıyorlar.

Eklenti 222213

Daha küçükler ve bitkiye zararı yok.

Halil Önen 11-06-2011 22:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi epsody (Mesaj 639875)

Şimdi gelelim arkadaşımıza elimizden ne gelirde onu yapalım, arkadaşım ben pratikten yetişme elektronik teknisyeniliğimin yanında teknik işlerden anladığım ..
..

Ağaçlar.net' ten tanıdığımız değerli dostum epsody, İzmir Aliağa UBYİ bahçelerine ziyarete geleceğini söyledi.

'Buyur gel dostum. Başımızın üstünde yerin var.'

Yani yarın 12 Haziran 20011 günü geleceksin;

'' bende bir isteğiniz var mı?'' diye sordun.

Var...!

Kendini getir dostum. Ve...

''ampülü sola çevir, gel.'';)

ve hatta kapıları kilitle, elektriği butondan değil, şartelden kes de gel.

Allah korusun yazlık yerdesin, hırsızı var, yangını var...:)

seyyah53 11-06-2011 23:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 821033)
''ampülü sola çevir, gel.'';)

ve hatta kapıları kilitle, elektriği butondan değil, şartelden kes de gel.

Allah korusun yazlık yerdesin, hırsızı var, yangını var...:)

Off off off...Yılmaz Özdil e rakip mi geliyor...Halil Önen Abim ...nükte mi diyorlar buna kinayemi...ne diyorlarsa...:)

Halil Önen 12-06-2011 00:17

Gülleci bulamacı ve kullanım alanları
 
5 Eklenti(ler)
UBYİ ilaç kullananım sayfasında 'gülleci bulamacını tekrar yapmış, etkisini arttırmıştık.

Eklenti 223312

Kaolin kili _ ki geçen yıl Sevgili Ensar bey' den almıştık.

750 kg.lık yoğurt kanında...

100 cc. gülleci bulamacı,


Eklenti 223313

Önce kaolin kili ayrı bir kapta eritilir.

Eklenti 223314

Sonra güleci bulamacı konur ve karıştırılır. Böyle renkte bir karışım elde edilir. Kükürdün rengi baskın...

Eklenti 223315

Ve 15 lt lik sırt tulumbasına konur. Motorlu sırt tulumbası ya da tralla daha iyi oluyor.

devam..

Halil Önen 12-06-2011 00:36

5 Eklenti(ler)
Zeytinde kullandık;

güneş yakmasın, uc zararlısı olmasın, zeytin sineği uğramasın diye.

Eklenti 223317

İçine hiç yapıştırcı kullanmadık. Kirecin yapıştırıcı etkisinden dolayı.

Eklenti 223319

Domateste _ siyan çeri ve diğerleri_ kullandık.

Külleme, tuta kelebeği, tripsi olmasın diye...

Eklenti 223320

Portakal ve mandalinada...Akdeniz sineğine karşı...

Eklenti 223321

Asmada...

külleme, salkım güvesi için.

Eklenti 223322

bamyada...

devam...

Halil Önen 12-06-2011 00:59

gülleci kullanım + kaolin kullanım alanları
 
5 Eklenti(ler)
Eklenti 223323

Cevizde kullandık güneşten etkilenmesin diye.

Eklenti 223324

Geç kaldık. Ceviz iç kurdu başladı. Aslında bir ilaç denemiştik, sonuçlarını izlerken kabuğa girdiler.


Eklenti 223325

[B]patlıcan kırmızı örümcek için.

Eklenti 223326

börülcede tirpsi, kırmızı örümcek için.


Eklenti 223327

yer fıstığında... o da ne... yer fıstığına kaolini ve gülleci bulamacını yapıştıramadık. Küçük boncuk gibi taneler halinde aktı gitti. Tutunamadı.

( bunun sebebini acemi açıklar herhalde):p

acemi_caylak 12-06-2011 06:30

Halil Bey,

Hidrofobik yüzeylerde, su vb. sıvılar tutunamaz. Burada kısa bir açıklama yapalım.

Hidrofobik: Su itici, su sevmez anlamındadır. Bu tür yüzeylerde su dağılmaz. Damlalar halinde toplanır ve yüzeyden kayarak düşer. Örneğin ıslanmayan kumaşlar, süperhidrofobik bir bitki olan lotus (nilüfer) çiçeğinin yapraklarından esinlenerek yapılmıştır.

Hidrofilik: Su seven, su tutucu anlamındadır. Bu tür yüzeylerde su dağılır.

Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazıyı Film Oluşturan Bileşikler, Inert Tozlar ve Kaolin Kili buradan okuyabilirsiniz.

Sizinde farkettiğiniz gibi, yerfıstığı yaprağı hidrofobiktir. Aynen resimdeki gibi damlacıklar halinde kayarak yüzeyden akar. Ki bu sadece kaolin içinde geçerli değildir. Bu türden yapraklara uyguladığınız diğer ilaçlarda yapraklardan kayarak uzaklaşır. Aslında ilaç fimaları bunu bilseler de, genel uygulama açısından ürünlerini özelleştirmiyorlar. Oysa, lahana yaprağı ile domates yaprağı aynı yüzeye sahip değildir. Hatta üzümün yaprağı ile meyvesi, domatesin yaprağı ile meyvesi aynı özelliklere sahip değildir. Bunun için bu tür yüzeylere uygulanacak ürünlerde farklı olmalıdır. Sizin örneğinizde karışım içerisine %0.1-0.2 oranında arap sabunu katarsanız yüzeyde daha iyi yayılır.

MeyveliTepe 12-06-2011 13:55

Halil bey elinize sağlık. Yalnız bir konuda uyarmak isterim. Gülleci bulamacı aynı zamanda kuvvetli bir anti-bakteriyel. Bu yüzden Delfin'in içindeki BT bakterisini de işlevsiz hale getirmiş olması kuvvetle muhtemel.

Halil Önen 14-06-2011 11:56

Kabuklu bite karşı gülleci tortusu
 
3 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 821235)
Halil bey elinize sağlık. Yalnız bir konuda uyarmak isterim. Gülleci bulamacı aynı zamanda kuvvetli bir anti-bakteriyel. Bu yüzden Delfin'in içindeki BT bakterisini de işlevsiz hale getirmiş olması kuvvetle muhtemel.

Yerinde uyarı için teşekkürler MeyveliTepe,

aslında Gülleci bulamacı içine sadece BT bakterisi değil, bakteri içeren hiçbir ilaç karıştırılmamalı.

Eklenti 224411

Gülleci bulamacı süzüldükten sonra dipte kireç ve kükürtten oluşan tortu oluşuyor.

Bu tortunun güçlü bir anti-bakteriyel...


Bu yoğun kireç+kükürt tortusunu budanmış ağaçların yerlerine ve kabuklu bit v.b kabuk hastalıkları için de firca ile gövdelerine sürüyoruz.

Eklenti 224412

Kabuklu bit...

Ve (zeytinde) zararı...

Eklenti 224413

Bu durum Sn. Müdürün Bahçesinde hastalanmış ağaçta oluşmuştu.

Gülleci tortusunu bu ağaçta fırça ile sürmüş kullanmış, sonuç almıştık.

Ayrıca Gülleci bulamacının, sönmemiş kireç ile yapılması etkisini daha da artırdığı, bu şekilde yapılması gerektiği teyit edildi.

Bu Atıf hoca' nın bir uyarısıymış.

Atıf hoca (gülleci hoca);
külleme ( mantar), kırmızı örümcek, akar hastalıkları, sinek zararlıları, kabuklu bit zararlıları v.b zararlılar için;

bulamacın zararlılar öncesi atılması ve bitki yüzeyini kapaması gerektiği, böylece etkisinin daha iyi olacağını söylemiş.

Gülleci bulamacının bazı yararlı _ avcı böcekler_ böceklere, örneğin uğur böceğine zararının olmadığını da gördük.

acemi_caylak 15-06-2011 06:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
Bu tortunun güçlü bir anti-bakteriyel...

Halil Bey, Kalsiyum Polisülfür (Gülleci Bulamacı) anti bakteriyel değildir. Fungusit ve insektisittir. Sizin örneğinizde zaten sulandırarak kullanıyorsunuz. Alkaliler (sodyum hidroksit vb.), ancak yüksek sıcaklıklarda (60 ºC ve üzeri) ve çok derişik olmak koşuluyla (pH>13) bakterileri öldürürler.

Genel olarak bilinen bakterisitler (bakterileri öldürücü); klorlu bileşikler, iyotlu bileşikler, fenol (karbolik asit), ozon, hidrojen peroksit, derişik alkoller, bakır sülfat, fosforik asit, sülfürik asit, permanganantlar vb. dir.

Kalsiyum polisülfür (gülleci bulamacı, kaliforniya bulamacı), külleme, mildiyö, kara leke gibi mantar hastalıklarına karşı ve insektisit olarak kullanılabilir. Sulandırılırak, asidik olmayan çeşitli bileşiklerle (hatta biyopestisitlerle) karıştırılarak kullanılabilir. Asidik olan bakır sülfat vb. türü bileşiklerle karıştırılmaz.

Her türlü ilaçta olduğu gibi kullanım zamanını ve hedef zararlı veya zararlıları tespit ederek buna göre karışımlar hazırlamakta fayda vardır. Örneğin gülleci bulamacı daha ağaçlar uyanmadan, derişik olarak, ağaç diplerine ve gövdeye sürülerek kullanılabilir. Yapraklanma sonrası ise daha seyreltik hallerini kullanmakta fayda var.

Not: Anlaşılması için bazı kavramların kısa tanımı.
Derişik: İçindeki çözünen madde oranı yüksek çözelti
Seyreltik: İçinde çözünen madde oranı düşük çözelti.
Bakterisit: Bakterileri öldüren
Bakteriyostatik: Bakterileri öldürmeden, onların üremesini engelleyen
Fungusit: Mantarları öldüren
İnsektisit: Böcekleri öldüren
Nematisit: Nemtodları öldüren

MeyveliTepe 15-06-2011 11:44

Teşekkürler, böylece gülleci bulamacının "kalsiyum polisülfit" olduğunu öğrenmiş olduk. Bir mikrobiyoloji laboratuarımız olsaydı karışım içindeki bakteri değişimini izleme şansımız olurdu. Ancak çeşitli kaynaklar kalsiyum polisülfit'in anti bakteriyel olduğunu ve mikrobiyal içeriklerle uyumsuz olduğunu ve birlikte kullanılmamasını öneriyor.

Kimyasal içerikler temas etkili olduğu için dolu tank karışımlarına da dikkat etmek gerekir. Biribiriyle uyumsuz denilen mikrobiyal içerikte dolu tank karışımı hazırlanıp hemen atılması şartıyla emniyetli olabilir fakat kimyasal içerikte böyle olmama ihtimali yüksektir.

Bu arada, gülleci bulamacının kışın ve baharda gözler uyanana kadar kullanımının daha uygun olduğu, yazın mümkünse kullanılmaması ya da çok dikkatli kullanılması öneriliyor. 29,5 derecenin üzerinde uygulandığında fitotoksite riskinin çok yüksek olacağı bildiriliyor.

acemi_caylak 17-06-2011 13:53

Sayın Meyvelitepe,

Kalsiyum Polisülfit'in bakterisit etkili olmadığını ben değil, bir çok patoloji ve farmakoloji kitabı özellike belirtiyor. Alıntı yaptığınız yer, ciddi bir bilimsel kaynak değil, herkesin yazmasına açık bir web ansiklopedisi.

acemi_caylak 17-06-2011 20:45

Bu arada karışımlarla ilgili kendi görüşümü de yazayım. Ben olsaydım, BT ile gülleci bulamacını karıştırmazdım. Şimdi bu örnekte gülleci bulamacı, fungusit olarak mı, bakterisit olarak mı ya da insektisit olarak mı kullanıldı? Bu bile karışmış durumda.

İster biyopestisit olsun, ister kimyasal pestisit bunların etki mekanizmasını ölçebilmek için, bu ürünlerin tek başına kullanılması gerekiyor. (Etki mekanizmasını ölçmüyor isek birbirini olumsuz etkilemediğinden emin olmamız gerekiyor.)

Üstelik ilaç karışımı hazırlarken mutlaka pH ölçümü yapmak ve önerilen oranlarda karıştırmak veya sulandırmak gerekir. Bir çok yerde, büyük tanklara ilaç hazırlanırken kuyu suyu kullanılıyor ve suyun pH derecesi hiç kontrol edilmiyor. Oysa pH seviyesi oldukça önemli. Mutlaka kontrol edilmesi gerekir.

Özellikle uygulamada, bir çok kişi birden fazla fungusiti karıştırarak kullanabiliyor. Aynı etken madde içerikli, farklı firmaların ürünlerinin bile karıştırılarak kullanıldığını gördüm.

UBYİ bu konularda öncülük etmelidir. Çünkü UBYİ'de öne çıkan arkadaşların yazıları bir çok kişi tarafından referans alınıyor ve uygulanıyor. "Şu ürün etkilidir" diyebilmek için, birincisi o ürün ile onun alternatifi bir ürün ve bir tane de hiç uygulama yapılmamış en az 3 tane örneğin olması gerekiyor. Örneğin, hem azotobacter hem de alg içeren bir gübreyi birlikte uyguladık ve olumlu sonuç aldık diyelim. Bu durumda, hangisinin etkili olduğunu nasıl bilebiliriz ki? Tam kontrol için elimizde en azından bir tane de hiç uygulama yapılmamış referans olmalı. Oysa bir çoğumuzun uygulamasında, allah ne verdiyse türünden her şeyi karıştırma düşüncesi hakim.

Zeytinlibahçe 17-06-2011 22:28

Kesinlikle katılıyorum. Aliağa da kendi aramızda yaptığımız toplantının en önemli konusu buydu.

Karışımlardan ziyade ( o da bir denemeydi ) şu sıralar piyasadaki birbirine yakın ürünleri kullanmaya başladık. Hangisinin ne kadar, nasıl işe yaradığını anlamak gerçekten ciddi bir iş.

Her zaman olduğu gib ihale Halil beyde kaldı. :)

Ozi'nin Bahçesi 20-06-2011 08:58

Asma problemi
 
Halil Abi Merhaba,
Sayfamda sana bir mesaj yazmıştım ama göremeyebilirsin diye burada da sorayım dedim.
Bizim Kalecik Karası asmalarında 2.fotoda da göreceğin bir problem var.
Külleme mi , Mildiö mü anlayamadım.
Diğer asma çeşitlerinde yok ama sadece bu cinste var.
Bağa şu ana kadar hiçbirşey atmadım,
haftaya kükürt atayım diyorum ama kesermi bilmem?
Yorumlarını bekliyorum .
Şimdiden teşekkürler.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:37.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025