agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Halil Önen / Aliağa, Menemen, Belen (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/20890.htm)

mrduran 08-01-2012 22:56

Merhaba Halil bey;

Geçmişte, satan şerbetçi ile birlikte yapmıştık. Hâlâ sık sık meyan şerbeti yapar içeriz evde.

Mevsiminde, bitkileri de düşünerek fazla yapmam gerekecek demekki. 1 dışarı, 3 içeri, tersi mi yoksa?

Eğer faydası olursa, meyan kökü satanlar yaşadı.

Don Kişotluğu(moda tabir ile post modern olanından) vermezsiniz, bari Sanço olarak peşinize takılayım. Memleketimin şerbetini yoldan çıkarmayız inşallah.))).

Herkese sağlıklar, kolay gelsin inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Halil Önen 09-01-2012 00:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi mrduran (Mesaj 897181)
Merhaba Halil bey;

Geçmişte, satan şerbetçi ile birlikte yapmıştık. Hâlâ sık sık meyan şerbeti yapar içeriz evde.

Mevsiminde, bitkileri de düşünerek fazla yapmam gerekecek demekki. 1 dışarı, 3 içeri, tersi mi yoksa?

Eğer faydası olursa, meyan kökü satanlar yaşadı.

Don Kişotluğu(moda tabir ile post modern olanından) vermezsiniz, bari Sanço olarak peşinize takılayım. Memleketimin şerbetini yoldan çıkarmayız inşallah.))).

Herkese sağlıklar, kolay gelsin inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Hala Belen köyündeki tarlamda var. Çocukken kazar satardık. Şerbetini tam tutturamadım galiba, soğutunca yaz aylarında güzel oluyor. Gelirsen yapar soğutur taze taze içeriz. Hem bende iyice öğrenmiş olurum.

Meyan kökünden _ biz piyan diyoruz_ bitkilere çok faydalı ve besleyici enzim ya da benzeri bir sıvı gübre yapılabilir ...

Belki pekmezini de yaparız. Şerbeti ya da pekmezinde mikro organizmaların yaşayacağı ve besleneceğini düşünüyorum.

Üzerinde düşünelim... Belki adını 'Don Kişot' sıvı gübre koyarız.:)

Mete de gelirse tamamdır. Geriye bir de Rosinante _Don Kişot'un atı_ bulduk mu, Durcinea için en modern yel değirmenlerine bile saldırırız. Ne var yani herkesin içinde, bir köşe yerinde, bir Don Kişot yaşamıyor mu?;)

(baktık iş kötüye gidiyor, Don Kişot' un üstüne atarız.):D

Selamlar

mrduran 14-01-2012 17:35

Merhaba efendim,

Zavallı Don Kişot, yetmedi çektiği, üstüne üstlük bir de bizden mi çeksin sayın Halil Bey?


Çok yüklendik adamcağıza, yel değirmenlerini bırakıp bize saldırırsa....:)))


Saygılarımla lütfen.

aycan 14-01-2012 19:05

Halil bey;geçen ay Bademliden aldığım kumkuat eve gelince yapraklarında kıvrılmalar olduğunu farkettim.**** eve gelince oldu.(sera altından kalorifer ortamına geldi).Yaprakların altında çok küçük siyah serpintiler vardı.Acaba kabuklu bitmi diye kızartma yağı ile bütün yapraklarını sildim.Birde kahve telvesi+acı biber+sarrımsak+ısırgan otu ile karışım yaptım ama henüz püskürtmedim.(çok kötü kokuyor.galiba kokuştu.)Kumkuat yapraklarını dökmeye başladı.Acaba ortam sıcakmı geliyor.**** direk ışık almıyor bu yüzdenmidir.Urlaya soğuk evemi götürsem.Kuruyan şeftalilerin hikayesi uzun yazmıyayım.

Halil Önen 14-01-2012 20:30

Kamkuat ve yosun gübresi
 
5 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi aycan (Mesaj 899519)
Halil bey;geçen ay Bademliden aldığım kumkuat eve gelince yapraklarında kıvrılmalar olduğunu farkettim.**** eve gelince oldu.(sera altından kalorifer ortamına geldi).Yaprakların altında çok küçük siyah serpintiler vardı.Acaba kabuklu bitmi diye kızartma yağı ile bütün yapraklarını sildim.Birde kahve telvesi+acı biber+sarrımsak+ısırgan otu ile karışım yaptım ama henüz püskürtmedim.(çok kötü kokuyor.galiba kokuştu.)Kumkuat yapraklarını dökmeye başladı.Acaba ortam sıcakmı geliyor.**** direk ışık almıyor bu yüzdenmidir.Urlaya soğuk evemi götürsem.Kuruyan şeftalilerin hikayesi uzun yazmıyayım.

Aycan hanım bence kamkuatınızı bağ evine götürün ve yarım gün güneş alan_ bu pencere önü olabilir_ bir yere koyun. (ben böyle yaptım)

Yukarıdaki formülün koku yapmasının sebebi ısırgan otu. İçine içine bir çay kaşığı kadar_ eğer 5 lt. su ise_ yaş ya da kuru maya kullanıp yapraklara daha çok köke gübre gibi verebilirsiniz.

Elinizdeki sıvıyı da yapraklara uygulayabilirsiniz.

Isırgan otunu tek pekmez fermente edip yapraklara ya da gübre gibi vermek daha iyi...

Bana kamkuatı Dr. Ahmet Salih _ site üyemiz_ hediye etmişti. Şimdi kendisi ile görüştüm.

Kamkuat yer değiştirdiğinde _ genelde_ yapraklarını dökermiş. Sıvı gübre ile kendisini toparlar.

Kamkuatı isterseniz Urla'da bağ evinde kuytu bir yerde dışarıda tutabilirsiniz. Aşırı rüzgar ve dondan etkilenmemeli.

Şimdilerde yaprak ya da kabuklu bit olmaz. Ancak sıcak ortam yaratılırsa olur. Dışarı çıkarırsanız ya da ısılama olamayan bağ evinde olamaz.

Kamkuat yosun gübresini seviyor. Emek gübre nin yosun gübresini bulabilirseniz; çok az kullanarak _ bir boş, bir dolu_ gelişimini hızlandırırsınız.

İsteseniz yosun gübresini kendiniz de yapabilirsiniz.

Belki ticariler kadar güçlü olmayabilir ama her sulama suyunda ve her bitkinize verebilirsiniz.

Eklenti 264180

10 lt lik plastik su kabına _dere içlerinde bulunan yosunlar, yaş kuru fark etmez_ yarıya kadar doldurulur.

İçine bir çay bardağı pekmez konur.( Unutulmamalı pekmez tüm mikro organizmaları besleyen bir gıda görevi yapar, ortamı zenginleştirir)

Geri kalan kaba _o derenin_ yeşil ince söğüt dalları eklenir. Ağzı kapatılır, güneşte 10-15 gün bekletilir.

Eklenti 264181

Daha sonra bu sıvı plastik kaba boşaltılır ve yarı güneş alan bir yerde üzerine yarı yarıya su ilave edilir.

Tüm saksılarda ve fidelerde kullanılır.

Eklenti 264183

Sıvı azaldıkca üzerine su ilave edilir. Devamlı kullanılabilecek bir gübre elde edilmiş olur.

Eklenti 264184

Bu formülü kamkuat çok sevdi. Diğerleri gibi. Şimdi üzerinde 10 tane kadar meyvesi var. Bazıları sararmaya başladı.

Bu yapılan sıvı gübre balkonların, küçük bahçelerin _ fidanların sulamasında da kullanılır_ bir köşesinde hep olamalı ve sularken verilmeli.

Saygılar

kılıç 14-01-2012 20:42

Bu sayfalardan her gün yeni birşeyler öğreniyoruz teşekkür ederiz Halil bey çiçeklerede kullanabilirmiyiz su eksildikce üzerinemi ekleyeceğiz.

Halil Önen 14-01-2012 20:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kılıç (Mesaj 899571)
Bu sayfalardan her gün yeni birşeyler öğreniyoruz teşekkür ederiz Halil bey çiçeklerede kullanabilirmiyiz su eksildikce üzerinemi ekleyeceğiz.

Kılıç hanım,
Bütün sezon hem çiçeklerde _ saksılarda_ hem de çeşitli fidelerde ve dikimden sonra kullandım.

Su ilave ettikçe sıvı eski halini alıyor. Güneş gördükçe yosun _ mavi/yeşil hali_ devam ediyor, çoğalıyor.

alanur 15-01-2012 14:58

Sayın Halil Bey;

Benim elimde de plastik torbanın içinde ve dışarıda duran yanmamış keçi gübresi var.
Ben bunu ne yapsamda yanmış hale getirebilsem. Mesela öylece nisana kadar bekletirsem yanmış olurmu. Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. Ya da ne önerirsiniz.

Halil Önen 15-01-2012 21:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi alanur (Mesaj 899789)
Sayın Halil Bey;

Benim elimde de plastik torbanın içinde ve dışarıda duran yanmamış keçi gübresi var.
Ben bunu ne yapsamda yanmış hale getirebilsem. Mesela öylece nisana kadar bekletirsem yanmış olurmu. Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. Ya da ne önerirsiniz.

Plastik torbada Nisan ayına kadar yanar. Saksıda kullanacaksınız ve onun kadar toprak ile karıştıracaksınız. Bu olur.

Yanmamış ahır gübresi toprakla altına alındığında _ karıştırıldığında_ zehirli gaz açığa çıkar ve kökleri zehirler.

Ben şöyle yapıyorum;

yanmamış ahır gübresini _ onun kadar_ toprakla karıştırıyorum. Bu orman toprağı oluyor ve dört parmak derinden alıyorum. (Bu mikorizalı topraktır.)

Yanmamış gübre ile toprağı karıştırıyor ve ayağınla eziyorum. ( keçi ve koyun gübresi kuruduğunda zor ezilir)

Sonra hava almayan bir naylon torbaya dolduruyorum. 3 ay bekletiyorum. (yanma burada gercekleşiyor)

3 ay sonra bir az dere kumu karıştırıp saksılarda kullanıyorum.

Kolay gelsin Sn. alanur...

Halil Önen 15-01-2012 21:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi alanur (Mesaj 899789)
Sayın Halil Bey;

... keçi gübresi ...
... Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. ...

Bunu atlamışım...:)

Bir avuç _ bir su bardağı kadar_ yanmamış ahır gübresini 3 lt. suya_ karıştırıp_ eritip, içine bir yemek kaşığı pekmez _ılık suda eritip_ ilave edilir yaz kış saksılar sulanır.

alanur 15-01-2012 23:36

Bu bilgiler harika sayın Halil bey süpersiniz, çok açıklayıcı oldu, çok teşekkür ederim.

Yarkin 16-01-2012 13:02

Halil bey selam
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 896130)
Toprağı çalmaya akıl ederler mi bilemem ama pembe domatesleri kesin çalarlar...;) Pembe domatesi _Sn Tekin beyin tohum takasa için gönderdiği_ bu yıl yeni dikeceğim. Fide aralarını 1 m. sırt uzaklığını 1.5 m yapacağım.(x/y)=(100cm/150cm) gibi... Çünkü aralarında geziyorsun ve eziliyor. Domatesi sıcaktan korumak çok önemli. Arkadaşlar yabancı ot gelişimine izin veriyorlar. Özellikle kanyaşı güneşten koruyor. Bu defa daha fazla hastalıklarla mücadele gerekiyor. Sık dikimde hastalık çok oluyor. Piyasada çok güzel gölgeleme tülleri var. Kullanmanızı isterim. Domatesin 1/3 ü zaten güneş yanığına gidiyor. Maliyetini kurtarır.

Halil bey selam... Umarim iyisiniz. Dikli Salihlerde köylü domatesden cok cekti. Evet günes yaniklari büyük problem. Kaolin`in domates de faydasi olmazmi acaba ?

Halil Önen 16-01-2012 22:38

Domates, kaolin ve kadın:)
 
1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Yarkin (Mesaj 900134)
Halil bey selam... Umarim iyisiniz. Dikli Salihlerde köylü domatesden cok cekti. Evet günes yaniklari büyük problem. Kaolin`in domates de faydasi olmazmi acaba ?

İyiyim Yarkın bey, dilerim sen de iyisindir.

İyi olma duygusu galiba düşüncelerimizle ilgili. Düşüncelerimiz duygularımızı besliyor. Daha doğrusu; istesem şu an kendimi üzgün ya da mutlu, neşeli yapabilirim. Yani beyin aslında örgütlenebilen bir şey...;)

...

Kaloin domateste güneş yanıklığına pek etkili değil. Yanıklığı belki bir az azaltıyor ama tam koruma sağlamıyor. Üzerinde küçük bir yanık onu defolu gösteriyor, fileye değil salcaya giden yolu açıyor.

...

Domateste görselliğe çok önem veriliyor, üzerinde küçük bir leke istenmiyor ve taliplisi en çok bayanlar oluyor. Orası burası mıncıklanmaması gereken bir sebze olduğu halde, elle tacize en çok uğraması, satıcısının çatılmış kaşlarına rağmen durumu kurtaramıyor.:)

Şimdi bir köylü domatesi, bir pembe domatesi ve bir de çarli domatesi düşünün_ ki daha düşüncede kaybediyor_ bir de tezgahta yan yana geldilerini ...

Köylü domatesi adı üstünde köylü; ve şalvarlı, kilolu elleri nasırlı birin önünde biçimsiz duruyor.

Pembe ise, beyaz tenli ve kilolu ama yorulmuş da yanakları al al olmuş...:)

Ya Çarli Domates öylemi; onun melekleri gibi... Yedi hastalığa dayanıklı, sağlam ve mıncıklamaya geliyor.;) Gerçi podyumda yürüyen manken gibi duruyor, hani bir yerinden tutsan elinde kalacak gibi...

Ya eskiden öğle miydi? Kadını kalçası domatesin salçasının önemli olduğu ele avuca sığmayan dönemler nostaljiye takıldı kaldı. Belki görselliği yazgısını belirledi.

Tabiii bu bir bakış ya da görüş acısı, neyi görmemizi gerektiren.;)

Eklenti 264544

Elinde file ile pazarda dolaşan biri aslında neyi görmesi değil, neyi görmemesi gerekendir.:D ... dürüst olamak gerekirse...;)

Saygılar

Yarkin 17-01-2012 12:59

Sevgili halil önen, bir alemsin vallahi... Siir gibi bir yazi yazdin götürdün beni... Bir sey bu kadar güzel anlatilir... Eline diline saglik... Carli domates dedigin sanmarzano (italyan) diye bilinen salcalik domates degilmi ? Eger oysa bizim bayanlar onu salatada istemiyorlar malesef. Sertmis! Kalin kabukluymus!.. Sanmarzanoyu ben her sene 3 kasa aliyor ve kurutuyorum. 3`üncü gün toplaniyor... Bütün kis afiyetle yiyorum. Cok da güzel oluyor... Herkese tavsiye ederim...
Tsk. Selamlar...

Halil Önen 18-01-2012 16:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Yarkin (Mesaj 900558)
.. Carli domates dedigin sanmarzano (italyan) diye bilinen salcalik domates degilmi ? ..

Hayır o değil, bu hibrit olan carli...:) Köyde bir arkadaşım 3 dönüme dikmişti. Macar carli olabilir.

Keyf Bahçesi 18-01-2012 16:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 900386)
İyiyim Yarkın bey, dilerim sen de iyisindir.

İyi olma duygusu galiba düşüncelerimizle ilgili. Düşüncelerimiz duygularımızı besliyor. Daha doğrusu; istesem şu an kendimi üzgün ya da mutlu, neşeli yapabilirim. Yani beyin aslında örgütlenebilen bir şey...;)

...

Kaloin domateste güneş yanıklığına pek etkili değil. Yanıklığı belki bir az azaltıyor ama tam koruma sağlamıyor. Üzerinde küçük bir yanık onu defolu gösteriyor, fileye değil salcaya giden yolu açıyor.

...

Domateste görselliğe çok önem veriliyor, üzerinde küçük bir leke istenmiyor ve taliplisi en çok bayanlar oluyor. Orası burası mıncıklanmaması gereken bir sebze olduğu halde, elle tacize en çok uğraması, satıcısının çatılmış kaşlarına rağmen durumu kurtaramıyor.:)

Şimdi bir köylü domatesi, bir pembe domatesi ve bir de çarli domatesi düşünün_ ki daha düşüncede kaybediyor_ bir de tezgahta yan yana geldilerini ...

Köylü domatesi adı üstünde köylü; ve şalvarlı, kilolu elleri nasırlı birin önünde biçimsiz duruyor.

Pembe ise, beyaz tenli ve kilolu ama yorulmuş da yanakları al al olmuş...:)

Ya Çarli Domates öylemi; onun melekleri gibi... Yedi hastalığa dayanıklı, sağlam ve mıncıklamaya geliyor.;) Gerçi podyumda yürüyen manken gibi duruyor, hani bir yerinden tutsan elinde kalacak gibi...

Ya eskiden öğle miydi? Kadını kalçası domatesin salçasının önemli olduğu ele avuca sığmayan dönemler nostaljiye takıldı kaldı. Belki görselliği yazgısını belirledi.

Tabiii bu bir bakış ya da görüş acısı, neyi görmemizi gerektiren.;)

Eklenti 264544

Elinde file ile pazarda dolaşan biri aslında neyi görmesi değil, neyi görmemesi gerekendir.:D ... dürüst olamak gerekirse...;)

Saygılar

sevgili halil
1-şöför olan köpeğin ehliyeti vcarmı ?(meraktan soruyorum)
2-orada trafik lambası varmı?(meraktan)
3-öndeki arabasız şöförün belinde kaymamı var acaba?(yan yan yürüyor,meraktan)
yaş itibariyle gözler artık eskisi gibi hizmet vermiyor da ondan yardım talep ediyorum.selamlar

mrduran 18-01-2012 19:48

Hımmm demek hibrit imiş.

merkal 19-01-2012 19:33

Halil bey sana birşey soracaktım, unuttum... hatırlıyınca sorarım. Sevgiler.

cegabo 19-01-2012 20:44

Merhabalar Halil Bey,

Kamkat bakımınızı çok beğendim. İmkanlar ölçüsünde artık ben de denemeye çalışıcam...

Saygılar...

Halil Önen 19-01-2012 21:19

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merkal (Mesaj 901492)
Halil bey sana birşey soracaktım, unuttum... hatırlıyınca sorarım. Sevgiler.

Kıdemli müdür _ bu yaşına rağmen_ sordu ama: tam üç soru... (meraktanmış):D

Bunu nasıl yapabildik dediğimde; 'ben zaten yakını göremiyorum _ki arabaya baktım. Hatta arabayı kullanan bana bakıyordu'' demişti.

Sn. Mr.Duran bile 'hımmm demek hibritmiş' derken aynı yere bakıyor olabilir...;)

Halil Önen 19-01-2012 21:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi cegabo (Mesaj 901510)
Merhabalar Halil Bey,

Kamkat bakımınızı çok beğendim. İmkanlar ölçüsünde artık ben de denemeye çalışıcam...

Saygılar...

Bence denemeye değer hocam, belki enzimde yaparsınız. O da çok kolay yapılabilen sıvı gübre.

Kolaylıklar dilerim.

Yakup 21-01-2012 19:38

Araç yolun sağında olmasa (yani trafik sağdan akmasa), o kuçu kuçu nun ön yolcu koltuğunda olduğunu düşüneceğim ama maalesef ve galiba polis kuçu kuçu ya ehliyet vermiş.:)

Şaka şaka.. İşin esasını açıklıyorum: Araba ingiliz arabası ve sağdan direksiyonlu. Fransaya gezmeye gelmiş..

Bu arada, yaş ile ilgili yakını görememe genellikle 50 cm ye kadar sınırlıdır Halil Bey. Yani 50 cm den ötesini net görebilmemiz lazım.. :D

Halil Önen 22-01-2012 22:01

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Yakup (Mesaj 902156)
Araç yolun sağında olmasa (yani trafik sağdan akmasa), o kuçu kuçu nun ön yolcu koltuğunda olduğunu düşüneceğim ama maalesef ve galiba polis kuçu kuçu ya ehliyet vermiş.:)

Şaka şaka.. İşin esasını açıklıyorum: Araba ingiliz arabası ve sağdan direksiyonlu. Fransaya gezmeye gelmiş..

Bu arada, yaş ile ilgili yakını görememe genellikle 50 cm ye kadar sınırlıdır Halil Bey. Yani 50 cm den ötesini net görebilmemiz lazım.. :D

Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış.:)

Siz bu emeklilerin _ benim hanımın benzetmesiyle_ kart horozların arasına girmeseniz iyiydi...;)


Eklenti 265388

Zaten,
Amerika'da yapılan son bilimsel araştırmaya göre evli erkekler, bekarlardan en az 5 yıl önce gidiyormuş. Boşuna dememişler bekarlık sultanlık diye...;)

Keyf Bahçesi 22-01-2012 23:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 902559)
Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış.:)

Siz bu emeklilerin _ benim hanımın benzetmesiyle_ kart horozların arasına girmeseniz iyiydi...;)


Eklenti 265388

Zaten,
Amerika'da yapılan son bilimsel araştırmaya göre evli erkekler, bekarlardan en az 5 yıl önce gidiyormuş. Boşuna dememişler bekarlık sultanlık diye...;)

öyle olsaydı dünyada demokrasi olmazdı.her yer sultanlık olurdu diye düşünüyorum .kılık kıyafet dökülmüş gibi ama asaletinden bir şey kaybetmemiş şu yürüyüşe bak heyyyttt efem geliyor.

mrduran 23-01-2012 00:22

Bir horoz ancak bu kadar güldürebilir insanı.

Demek ki resimlerde bile ''tenakuz'' olabiliyormuş. Aynı objede hemde.

O menşur horoz duymasın lafımı..alınabilir.

Hasan abimizin lafının üzerine laf deyemem.

Merhaba ve de saygılarımla lütfen.

Yakup 23-01-2012 23:05

"Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış."

Esas yaşlılık hissi de genetik bence. Eskiler boşuna dememişler, kişi yedisinde neyse yetmişinde de odur diye. Kendimi yaşlı hissediyorum. Bu durum bekarlığımda da böyleydi, evliliğimde de böyle.

Keyf Bahçesi 23-01-2012 23:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Yakup (Mesaj 902991)
"Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış."

Esas yaşlılık hissi de genetik bence. Eskiler boşuna dememişler, kişi yedisinde neyse yetmişinde de odur diye. Kendimi yaşlı hissediyorum. Bu durum bekarlığımda da böyleydi, evliliğimde de böyle.

sayın
yakup bey
ben çocukken de çok yaramazmışım.Her türlü yaramazlık varmış.gençliğimde öyle geçti .Şimdiki durumum oradan mı geliyor acaba .Size bir danışayım dedim.ne dersiniz?saygılar.(yaş oldu 70.çaktırma)selamlar

Keyf Bahçesi 23-01-2012 23:46

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi mrduran (Mesaj 902611)
Bir horoz ancak bu kadar güldürebilir insanı.

Demek ki resimlerde bile ''tenakuz'' olabiliyormuş. Aynı objede hemde.

O menşur horoz duymasın lafımı..alınabilir.

Hasan abimizin lafının üzerine laf deyemem.

Merhaba ve de saygılarımla lütfen.

sn mr Duran

gönlün bol sağlığın ziyade neş'en hep daim olsun.
saygı ve sevgiler.

Halil Önen 24-01-2012 13:30

Çaypos ile tohum çimlendirme
 
5 Eklenti(ler)
Çay posası ile tohum çimlendirme...

Eklenti 265579

Burada bir tohum çimlenmiş. Evde demlenen çayların atıklarına bir tohum düşmüş. Ne tohumu bilmiyorum. Belki tohum sayarken düşmüştür. Büyütüp göreceğim.

Acaba çaypos cocopeat ın yerine alabilir mi?

Eklenti 265580

Şu bitkisel çayların posalarının_ çayposun_ cocopeattan daha iyi olduğunu düşünüyorum.

O zaman çaypos ile kabak da çimlenir.

Eklenti 265581

Ne kadar büyür bir bakalım. Çaypos btkisel besinlerde içeriyor. Bir defa demlenip atılması haksızlık gibi duruyor.

Eklenti 265582

Belki birçok deneme yapmak gerekecek...

Eklenti 265583

Sadece bitkisel çay posalarından yapılanlar 3-5 tohum çimlendirmek için çok ideal gibi duruyor.

Halil Önen 24-01-2012 13:54

5 Eklenti(ler)
Sayın Uzaylı/Dünyalının gönderdiği endivyen yaşama merhaba dedi...

Eklenti 265584

Ve serpilmeye başladı...

Eklenti 265588

Marul da aynı günlerde yaşama tutundu belki endivyene benzediğindendir.

Eklenti 265589

Diğerlerinin zamana ihtiyacı var gibi...

Eklenti 265590

Mutfak sıcaklığı! yeterli gibi...

Eklenti 265593

Çay kahve tadında keyifli geldi bana...

Uzaylı 24-01-2012 14:29

Sayın Halil Önen; Güle güle büyütüp, yemek ve üretmek nasip olsun dilerim. Siz bizden daha tecrübelisiniz ama ben söylemeden geçemedim. Marul, endivyen, turp gibi serin iklim sebzelerini hiç çekinmeden bahçeye serpin gitsin. Belki tedbir olsun diye bir kısmını ayırırsınız. Ama inanın bizim ev içinde çimlendirdiğimiz marul ve diğer sebze tohumları daha zayıf büyümüşken, bahçeye serpilenler daha geç çıkmasına rağmen evde çimlendirilenleri geçmişti ve daha güçlü yapıları oldu. Bir de öyle deneyin derim.

Bizim bu sene endivyen fideleri bedavadan bahçede kendilinden çimlendiler.

Bahçede çimlendirdiğim Iceberg fideleri iyi gelişebilirse, bir kısmını paylaşmaktan mutlu oluruz. Şimdilik iyi büyüyorlar. Tabi koyunlara yem olmazlarsa...;)

Çay posasını ben de bu sene deniyorum. Bazı çalı türü bitki tohumlarını bahçe toprağı, çay posası karışımana ektim. Bir sonrakileri çay posası, elenmiş kompost gübre ile karışıtırıp deneyeceğim. Çünkü çok güzel torf haline gelmişler. Bakalım sonuç nasıl olacak?

Kolaylıklar diliyorum.

aydın 24-01-2012 15:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 903171)
Sayın Uzaylı/Dünyalının gönderdiği endivyen yaşama merhaba dedi...

Eklenti 265584

Ve serpilmeye başladı...

Eklenti 265588

Marul da aynı günlerde yaşama tutundu belki endivyene benzediğindendir.

Eklenti 265589

Diğerlerinin zamana ihtiyacı var gibi...

Eklenti 265590

Mutfak sıcaklığı! yeterli gibi...

Eklenti 265593

Çay kahve tadında keyifli geldi bana...

Hocam kesin be kesin bilmiyorum fakat çayın demi toprakta kurt yaparmış.(teyzemin yalancısıyım) :)

Halil Önen 24-01-2012 21:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi aydın (Mesaj 903224)
Hocam kesin be kesin bilmiyorum fakat çayın demi toprakta kurt yaparmış.(teyzemin yalancısıyım) :)

Kesin doğru, ama toprakta değil. Toprağa karıştığında yapmaz. Ama çay posası bir yerde _ kapta_ uzun süre nemli (yaş) kalırsa kurt yapar. Ara sıra karıştırıp havalanması gerekir.

En güzeli bir yerde _ karıştırıp_ kurutup saksılarda kullanmak.

Halil Önen 24-01-2012 22:48

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Uzaylı (Mesaj 903192)
...
Çay posasını ben de bu sene deniyorum. Bazı çalı türü bitki tohumlarını bahçe toprağı, çay posası karışımana ektim. Bir sonrakileri çay posası, elenmiş kompost gübre ile karışıtırıp deneyeceğim. Çünkü çok güzel torf haline gelmişler. Bakalım sonuç nasıl olacak?.

Bu çok güzel. Zamanla toprakta kayboluyor ama toprağın katyonunu artırıyor daha iyi havalanmasını sağlıyor.

Eklenti 265707

Uzun süre kapalı bir kapta bekletmemek gerekiyor. Bozuluyor. Toprağa döküp kurumasını beklemek daha iyi.

Bende gübreye karıştırıyorum. Toprakla karıştırınca saksılarda kullanıyorum.

Denemenin amacı sadece _ hiç bir şey karıştırmada_ çay posasında tohum çimlenir mi diye düşünmüştür.

Özellikle siyah çayın dışında _sıcak su üzerine dökülerek_ kullanılan diğer bitki çaylarının kurutulduktan sonra tohum çimlenmede kullanılması çok ideal gibi geliyor bana...

Bu sıcak su ile haşlanmış bitki çay poslarının besin değeri olarak yüksek olduğunu düşünüyorum, belki iki üç kez haşlanıp çayının içilmesi gerekiyor.

Ev de 3-5 tohum çimlendirmek _özellikle çicek_ için çok uygun gibi geliyor bana... Çok nemli kalırsa küflenme yapabiliyor.

Ama bu çay atıklarını yetişmiş saksı bitkilerinin dibine döküp karıştırmak iyi gibi duruyor.

Dediğiniz doğru tohumu direk toprakla buluşturmak _ ki bu doğanın yaptığı_ onun gelişimini güçlendiriyor.

Çimlenmede yani tohum çatlatmada gübreye ihtiyaç duymuyor. Şaşırıtmada harç iyi hazırlanmışsa ve zamanında toprağa dikilirse _ hava ve toprak ısısı uygunsa_ o da iyi gelişme gösteriyor.

Endivyeni bilmiyordum. Bildiğimiz radikamış. Yabanisi toplanır börek şeyler gibi yapılır. Bu yıl salatalarda kullanmaya başlayacağım.

Sevgili Dermana Menemen'de tarlasında ticari olarak yetiştiriyormuş. Tarlasını bilseydim bir kaç demek yürütürdüm. Menemene bir dükkana paylaşılması için iki defa tohum bıraktı_ ki çiçek tohumları çok değerliydi_ alabilirsin dedi. Çok teşekkür ediyorum. Ama ne adres var elimde ne de bir tel...Hani iyilik yapıp denize atan ve arkasına bile bakmayan bir dost gibi geldi bana...;)

Dünyalı'ya sizin aracılığınızla selam söylüyorum. 'Dünyalı' adıyla üye olduğunu gerçekten bilmiyordum. Rastgele yazmıştım. Süprizini bozdum. Ama kalp karşı sözü bunu gibi durumlarda söylenirmiş. Siz gerçekten imrenilecek ve örnek alınacak ikilisiniz. Yetişen çoçuklarınızın _zorunlu uğraşlarında sonra _ sizin yaşınıza geldiğinde aynı şeyleri sürdürüp, yaşatacağına inanıyorum.

Sanırım bu onlara bırakılacak en güzel _yatırım_ mirastır.

Artık çıraklık dönemi bitiyor, soru sorma ve öğrenme sırası bize geliyor.:)

İstekli uğraşlarınızda keyifler, sağlıklar mutluluklar diliyorum.

aydın 25-01-2012 00:50

çayın demi
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 903386)

En güzeli bir yerde _ karıştırıp_ kurutup saksılarda kullanmak.

Geçen sene mini seramın içinde boyabat biberi tohumlarımı altta toprak üstte çayın demini kullandım. İlk zamanlar üzerinde dediğiniz gibi pamukçuklar oluştu.(Çukurova'yı andırdı:p) Fakat tohumlarım hem erken çimlendi hemde fideler gayet güzel gelişti. Zaten sene sonunda tohum almayı başardım. En önemlisi su kaybını kesinlikle en aza indiriyor.

Biber tohumları için bu yöntemi Sn. macuroğlu'ndan öğrenmiştim. İncik biberi daha tarlaya dikilmeden çiçeğe durmuştu. Çok etkilenmiştim. Bizim fideler 3-4 yaprakta iken onunkiler gövde ve yan dallar oluşturmaya başlamıştı.

Kesinlikle gübre niteliği taşımakta...

merkal 25-01-2012 15:21

Sayın Halil bey, sen hala horoza benzetiyorsan iyi, bazen düşünüyorumda ben evde civcivmiyim, serçemiyin (32 yıllık evlilik) neyim diye. Neredeee ...horoz. Neyseki bahçe var da kaçıyoruz evden.Biraz birşeyler yetiştirsek bahçede başımız hafif dikleşecek. Bir sene kabuklu bit, bir sene kabuksuzu, bir sene pamuklusu, pamuksuzu. Hani avcılıkta bir tabir vardır' 40 gün taban eti, bir gün av eti' diye. Artık sizin kıymetli deneyimlerinize sığınıyoruz. Bu sene Meyvelitepe, sebzelerini yatırarak dikmiş, çok iyi oldu diye yazıyor. Sağ olsun anlatmışta, bu konuyu biraz daha detaylarına inerek anlatabilirmisiniz? Yarım metre kök yaptırmış domateslarine bu usul mesela salatalıkta'da uygulanabilirmi ?
Teşekkür ederim.

Dünyalı 25-01-2012 15:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 903411)
Denemenin amacı sadece _ hiç bir şey karıştırmada_ çay posasında tohum çimlenir mi diye düşünmüştür.

Özellikle siyah çayın dışında _sıcak su üzerine dökülerek_ kullanılan diğer bitki çaylarının kurutulduktan sonra tohum çimlenmede kullanılması çok ideal gibi geliyor bana...

Bu sıcak su ile haşlanmış bitki çay poslarının besin değeri olarak yüksek olduğunu düşünüyorum, belki iki üç kez haşlanıp çayının içilmesi gerekiyor.

Ev de 3-5 tohum çimlendirmek _özellikle çicek_ için çok uygun gibi geliyor bana... Çok nemli kalırsa küflenme yapabiliyor.

Ama bu çay atıklarını yetişmiş saksı bitkilerinin dibine döküp karıştırmak iyi gibi duruyor.

Dediğiniz doğru tohumu direk toprakla buluşturmak _ ki bu doğanın yaptığı_ onun gelişimini güçlendiriyor.

Çimlenmede yani tohum çatlatmada gübreye ihtiyaç duymuyor. Şaşırıtmada harç iyi hazırlanmışsa ve zamanında toprağa dikilirse _ hava ve toprak ısısı uygunsa_ o da iyi gelişme gösteriyor.

Sayın Halil Önen;
Yaklaşık 1 aydır evde demlediğimiz çayların posalarını, kompos çukuruna atmatıp, ayrı bir yerde biriktiriyoruz.

Bunun bir kısmını toprakla karıştırıp çiçek tohumu çimlendirmekte kullandık, henüz çıkmadılar.
Bir kısmı ile mantar yetiştirmeyi deneyeceğiz. Mantar sporları ile buluştular. Şubat sonu gibi bahçenin güneş almayan, kuytu bir köşesine sereceğiz.
Bir kısmına da kırmızı elma, yeşil elma, çekirdeksiz mandalin, selvi tohumları ektik. (10 gün oldu) Bakalım sonuç ne olacak, merakla beklemekteyiz.
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 903411)
Dünyalı'ya sizin aracılığınızla selam söylüyorum. 'Dünyalı' adıyla üye olduğunu gerçekten bilmiyordum. Rastgele yazmıştım. Süprizini bozdum. Ama kalp karşı sözü bunu gibi durumlarda söylenirmiş. Siz gerçekten imrenilecek ve örnek alınacak ikilisiniz. Yetişen çoçuklarınızın _zorunlu uğraşlarında sonra _ sizin yaşınıza geldiğinde aynı şeyleri sürdürüp, yaşatacağına inanıyorum.

Sanırım bu onlara bırakılacak en güzel _yatırım_ mirastır.

Artık çıraklık dönemi bitiyor, soru sorma ve öğrenme sırası bize geliyor.

İstekli uğraşlarınızda keyifler, sağlıklar mutluluklar diliyorum.

Bir çok buluşlar tesadüflerle bulunmuştur. Bilmeyerek bozmuş olduğunuz sürprizim, bana da sürpriz oldu. Çocuklarımız bağ, bahçe işlerini pek sevmeseler de, ileride onlar için güzel şeyler yaptığımızın farkına varacaklar. Bütün çabalarımız, onlara daha güzel bir (dünya) hayat bırakabilmek. Malum uzayda hayat yok. Bu dünyadan başka dünya da yok.

Çıraklık dönemine daha yeni başladık. Bu güne kadar seyirci idik, hep uzaktan bakıyorduk. Sizin gibi ustaların yanında, biz çıraklara söz düşmez. Bizler, ancak sizlerden aldığımız bilgilerle, bayrağı biraz daha ileriye götürebilirsek, ne mutlu bize.

Uzaylı 27-01-2012 19:02

Sayın Halil Önen; Evet, Sayın Dermana, Endivyen'in diğer adının tatlı radika olduğunu söylemişti. Ama ben yabani radika hiç bilmiyorum. Bizde endivyeni görenler aaa radika, ama şekli daha yuvarlak demişlerdi. Yabanisi daha koyu renkli ve daha acımsı oluyormuş. Endivyen de marul gibi bir salata yeşilliği, ama biraz daha kuru bir tadı var. Marul gibi değil. O yüzden marul gibi iri iri parçalar halinde yemek iyi olmuyor. Ancak ince ince kıyıldı mı harika bir tadı var. Hele de marul ile karışık olursa daha da güzel olabilir. Biz çok sevdik. Hiç zahmet istemeyen bir bitki. İyi tohum elde etmek istiyorsanız, etrafta yabanisini bulundurmamak gerekirmiş.

Sayın dermana bence çok iyi biri, bizi hiç tanımadan telefon edip bahçemize misafir olmuştu ve kendi elleri ile hediye getirdiği domates fidelerini dikmişti. Domates fidelerini ilginç bir dikim şekli vardı. Biz de diğer fideleri gösterdiği şekilde diktik. Sonuçtan da memnun kaldık.

Dünyalı'ya selama gerek kalmamış, kendi de yazmış zaten... Eşimin üye olmasını ne zamandır istiyordum. Çünkü Şuna bir baksana , cevap ne demişler? dedikçe, "kendin üye olup sorarsan daha iyi olur" dedim. Hem bize de özelden elektrik ve kuyu ile ilgili sorular çok geldi. Yardımcı olabimek için detay verdik. Teknik bilgileri kendi verdiği zaman daha iyi oluyor. Hem artık bahçede de tatlı rekabete giriştik. Amaç işimizi eğlenceli hale getirmek tabi... Böyle daha iyi olacak inşallah... Doğum gününde üye olmuş meğer, ben günler sonra farkettim.;) Güzel iltifatlarınız için çok teşekkür ederim. Umarım bu sözlere layık oluruz. İnşallah çocuklara da bahçeyi daha bir sevdiririz. Umarım herkesin gidip kalmak için can atacağı bir yer yapabiliriz. Tüm dileğimiz bu...

Çok teşekkür ederim, ben de size sağlık ve mutluluklar dilerim. Dilerim icebergler sağ salim fide olur da, bir gün bahçenizde görüşürüz...;)

Saygılar...

Halil Önen 27-01-2012 22:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merkal (Mesaj 903614)
Sayın Halil bey, sen hala horoza benzetiyorsan iyi, bazen düşünüyorumda ben evde civcivmiyim, serçemiyin (32 yıllık evlilik) neyim diye. Neredeee ...horoz. Neyseki bahçe var da kaçıyoruz evden.Biraz birşeyler yetiştirsek bahçede başımız hafif dikleşecek. Bir sene kabuklu bit, bir sene kabuksuzu, bir sene pamuklusu, pamuksuzu. Hani avcılıkta bir tabir vardır' 40 gün taban eti, bir gün av eti' diye. Artık sizin kıymetli deneyimlerinize sığınıyoruz. Bu sene Meyvelitepe, sebzelerini yatırarak dikmiş, çok iyi oldu diye yazıyor. Sağ olsun anlatmışta, bu konuyu biraz daha detaylarına inerek anlatabilirmisiniz? Yarım metre kök yaptırmış domateslarine bu usul mesela salatalıkta'da uygulanabilirmi ?
Teşekkür ederim.

Değerli merkal;

Evlilik, bekarların özlediği, evlilerin yolunduğu :p_ içeride ve dışarıda_ ve dulların kaçırdığı bir şeymiş; yani kaçış yok gibi duruyor...:D
...

Domatesler dahil bir çok bitkinin iyi kök salması ve gelişmesi için mutlaka 3 defa en az 2 defa çapalanması gerekir.

İkinci ve üçüncü çapada fidenin kök bölgesine _ çapalama sırasında fazla yaklaşılmamalı_ mutlaka toprak yığılmalı. 'İki çapa bir su eder' sözü bunun için söylenmiştir.

Domates _ oturak domates_ belirli bir büyüklüğe geldiğinde sırta yatırılmalı ve kök bölgesine toprak atılıp ayakla basılmalı ve arkasından hemen sulanmalı...

Sn. Meyvelitepe domatesleri nasıl yetiştirdi bilemiyorum ama çapalama yapmadan gelişmesi mümkün gibi gelmiyor bana.

Sırık domates bile yetişirseniz_ toprakda_ toprağın havalanması için cocopeat kullansanız bile en az iki defa çapalamanız gerekir diye düşünüyorum.

Çapalama olmazsa fide büyümez, bodur kalır. Çapalama toprağın ve kökün hava almasını daha çok kök salmasını sağlar.

Hatta bitkinin çok iyi gelişmesi isteniyorsa; her sulama sonrası toprak tava geldiğinde çapa yapılmalı. Bu 5 kere çapaya kadar yükselir. Meyveye yattığında çapa yapılmaz ama yabancı ot mücadelesi yapılır. Otlar yolunur ya da çapayla kesilir. Bu da bir çeşit hafif çapadır.

Bunların dışında_ gübreleme hariç_ bir yöntem bilmiyorum.:)

Halil Önen 02-02-2012 18:45

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dünyalı (Mesaj 903626)
...
Bir kısmı ile mantar yetiştirmeyi deneyeceğiz. Mantar sporları ile buluştular.

Bende biraz düşünüyor gibiyim. Gelişmeleri Uzaylı/Dünyalı :) sayfasından takip ederim...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025