Toprak üzeri otlarla kaplı ancak çiçek açmış bir ot yok. Havalar soğuk gidiyor. Önümüzdeki günlerde 15 dereceyi geçen sıcaklarla birlikte doğada hareketlenme başlayacak. Dallanmış bir turp otu görülüyor.

Papatyalar çiçek açtı.

Kovanlardan bir görüntü.

Yılın ilk dalağı... Üzerinde az bir polen var. Doğa daha tam manasıyla uyanmadı. Önümüzdeki günlerde polen miktarı hızla artacak.

Kazancınız bol olsun. Gerçekten çok güzel bilgiler paylaşmışsınız.

Yorumsuz bir güzellik...

Nihayet beklediğimiz günler geldi. Hava güzel. Arının keyfi iyi.
Bu gün 8 kovanda polen toplamaya başladım. Polen toplayacak arıların kovanlarını değiştirdim. Kovanların tabanlarındaki ızgaralarda propolis ile kapalı olan delikleri temizledim.

Polen tuzağı takılan kovanların önünde izdiham oluştu. Daha önce kovana rahatça girebilen arılar, girişte farklı bir yapıyla (polen tuzağı) karşılaşınca şaşkına döndüler.

Bu yıl arıcılıkta daha büyük çalışacağım. Bu nedenle 9 kovan (toplam 49 çıta) arı satın aldım. Sadece arısını satın aldım. Arıları plastik tabanlı polenlikli kovanlara aktardım. Yüz kovan arı yapmak gibi bir planım var. Bu yıl geçmiş yılların tüm tecrübelerini kullanma zamanı...

Şu an için her şey güzel. Arı gelişimi gayet iyi:) Nüfuslar artmaya devam ediyor. İki resim de aynı dalağa ait. Arılı ve arısız...

Çok güzeller, şu stresli günümde fotoğrafları gördüm rahatladım. Arıcılık müthiş bir şey, elinize sağlık.

Arılar petek örüyor. Nüfuslar artıyor.

İlk polen hasadını gerçekleştirdim.

Plastik kovan tabanına ahşap kısmı monte ettim. Kulplarını taktım.

Polen tuzaklı bir kovan. Kovan ağzından içeri giren arı, polen tuzağına ulaşır. Küçük deliklerden geçerken ayaklarındaki poleni düşürür. Düşen polen ızgaradan geçer ve alttaki tabakta birikir.

Arıların maksimum performans sergilediği günlerden geçiyoruz. Mükemmel bir mühendislik... Dalaklarda günlük yumurtaları görebilirsiniz.

Pek güzeller maşallah...

Şöyle kovanların karşısına oturup hiç ses çıkarmadan arıları izlemeli dakikalarca, hele ki hava sıcak ve rüzgar da yoksa... (eski günleri hatırladım 10 tane de olsa kovan sayım)..

Arada yumurta atmadığı gözler de var, unutmuş olamaz :), 'bir daha ki tura atarız yumurtam bitti' de zor, 'oralara da bal-polen doldursunlar' diye düşünüyorsa belki, onda da bir düzen olmalı boş kalan gözler arasında.. Karışık iş..Dediğiniz gibi "mükemmel bir mühendislik", ama insanoğlu olarak o mükemmelliğe bile plastikten burnumuzu sokup bozmaya çalışıyoruz maalesef.

Tekrar ellerinize sağlık, üşenmemeli 40-45 km. yol gelip ballı dalaklardan bir tane ağza atıvermeli, efenimmm :D

İLAVE: 'burnunu sokuyor' derken genel insanoğlunun kullandığı tekniği kastettiğimi, kişisel olmadığının farkına varmışsınızdır ancak yine de ilave edeyim, olur da denk gelirsek balı tadamadan şutlanmayalım Bayındır dan..

Üreme faaliyeti o kadar yoğun ki, besleme yaptığım halde gram bal stoğu yok. Kapalı ve açık yavrulu iki petek... Yalnız olduğum için bir elimle çıtayı tutarken diğer elimle fotoğraf çekiyorum. Bir kameramanım olsa ne fotoğraflar çekilecek.

amme hizmeti bu olsa gerek: elinize sağlık

Çırak mesafeyi koruyor:)

Kovanlardan oğula yatanlar var. Ana yüsüklerinden bir görüntü...

dalak

Yılın ilk oğulu çıktı. Yüksek bir yere konmuş. Kamyoneti ağacın altına çektim. Kamyonetin kasasına koyduğum kovanın üzerine çıktım. Ağzı açık bal tenekesini bir metrelik çapa sapına çaktım. Oğula ancak yetişebildim. Başka bir açıdan oğul net görünmediği için mecburen ışığa doğru çekim yaptım.

Bir oğul daha... Bu da yüksek bir dala konmuş. Şükür ki kamyonet yine oğulun altına girdi. Bu sefer tenekeyi daha uzun olan tırmığın sapına çaktım. Bana 3-4 metrelik bir sırık lazım.

Oğul almaya devam.

Dedemin arilari bazen ogul yapardi.Bizde ķüçüguz tabi..Arilar kacip gitmesin diye 2 taşi birbirine arilar ağaca konana kadar vurur dururduk.Bir sure sonra arilar agaca konardi.Dedemde uzun sapli tenekesiyle arilari daldan alirdi.Bana cocuklugumu hatirlattiniz Kamil Bey. :)

Uzun saplı teneke hala iş görüyor:)

Bu gün kameramanım vardı.

Bu oğulların hepsi sizin kovanlardan mı?

Evet oğulların hepsi benim kovanlarımdan. Resimlerin sadece bir kısmını yayınlıyorum. Şuana kadar 19 oğul çıktı. Bu yıl çok verimli bir yıl. Arıların tamamı oğula yattı. Oğul işi İzmir'de bitsin de Uşak'ta oğul istemiyorum. Uşak'ta hedef bal ve polen. İzmir'de yatay, Uşakta dikey büyüme istiyorum:) Yani İzmir'de koloni sayısı artsın, Uşakta kovan içindeki arı güçlensin, arılar kata çıksın.

Resimdeki büyük oğul ben arılığa vardığımda oradaydı. İki ayrı oğulun üst üste konması sonucu bu kadar büyük olduğunu düşünüyorum. Bu yıl çok şahit oldum aynı anda çıkan oğullar üst üste konabiliyor.

@Kamil35 Merhaba,

Uzun bir süredir sayfanızı takip ediyorum, hobi olarak bende arıcılık ile ilgiliyim, 2 olan kolonim bu sene çıkan oğullarla 4 oldu. Engellemesem 6-7 olacak :)

Çıkan Ana arıların bir kısmını imha etmeye kıyamadım, eğer ihtiyacınız varsa 4 kadar hazır mevcut, ücretsiz olarak verebilirim, konum olarak size çok yakınım. Sanırım Muğla ırkı tam emin değilim. Nasıl uzun süre yaşatılır bilmediğimden sanırım 1-2 gün ancak dayanırlar. Talep eden başka bir üyeye de verebilirim. Konudan veya özel msj. ile belirtmeniz yeterli.

Ayrıca şimdiye kadar olan tüm bilgilendirmeler için teşekkürür borç bilirim.

Merhaba Hızır Reis, teşekkür ederim. Şuana kadar 25'in üzerinde oğul aldım. Arılar hala oğul vermeye devam ediyor. Her gün arılıktayım. Ana arı ihtiyacım yok. İlginize teşekkür ederim. Saygılarımla...

Ana arı memeleri... Oğul veren kovanlarda bulunan ana memelerini, kovan tekrar bölünmesin diye bozuyorum. Gözden kaçırmamak için peteklerin arısını silkip öyle temizlik yapıyorum. Bunu yaparken de en az beş tane yeni doğmuş ana arıyı kovana bırakıyorum. En güçlü olan ana iktidarı ele geçirecek. Taht savaşları ölümle sonuçlanacak. Doğanın kanunu bu, güçlü olan yaşayacak ki nesil devam etsin.

Bazı kovanlarda hiç bal stoğu yok. Arı tüm balı yavru üretiminde kullanıyor.

Papatyalar açmaya devam ediyor. Az da olsa aralıklarla yağmur yağdığı için otlar daha kurumadı.

Nihayet arılarım Uşak ili Kaşbelen Köyü'nde... Birinci sefer 17 Mayıs, ikinci sefer 23 Mayıs tarihinde gerçekleşti. Fotoğraftaki görüntü ilk seferden... Görüntüdeki çirkinliği farketmişsinizdir. Doğayı umursamaz bir şahış inşaat atığı tuğla ve betonları dökmüş:mad:

Uşak'taki çiçeklerden görüntüler. Arı üçüne de konuyor. Kısa boylu yer kekiği, Uzun boylu hardalgillerden, ortanca hakkında bilgim yok.

Yer, Uşak Kaşbelen Köyü... Laden gülü çiçek açmaya başladı. Sabah açan çiçekler saat 12'de yapraklarını döküyor. Her gün yeni bir tomurcuk çiçek açıyor. Bu çiçeklenme yaklaşık 10-15 gün devam edecek. Bol polenli bir bitki ve poleni de oldukça lezzetli... Resimdeki polen görüntüsü bu çiçeğe ait.

Uşak Kaşbelen Köyü'nden yeni görüntüler.

Arılığım. Uşak

Arılarımın tamamı oğula yattı. Son on gündür her gün oğul alıyorum. Oğul işi bir on gün daha devam eder.Sağ olsun, ben yokken, arılarla ilgilenen oğulları alan Mustafa abi var. Verim çok yüksek ancak bu bize bal olarak değil, polen ve arı nüfusu olarak yansıyor. Arılar hızla çoğalıyor. Çok güzel yağış oldu. Kovanlarda şu an için bal stoğu yok. Önümüzdeki günlerde hayıt ve susam çiçeği için Yenişehir tarafına arılarımı indirmeyi düşünüyorum.

Bazı oğullara temel petek vermiyorum. Sadece çıtaların üst tarafına kılavuz olsun diye bir parmak petek yapıştırıyorum. Arı devamına doğal petek yapacak. Yani fenni kovanda, karakovan üretim.

sn. kamil35 ürününüz bol kazancınız bereketli olsun; size bir konu hk. danışmak istiyorum, bu sene kışı atlatabilen 2.5 kovan arım vardı 2.5 diyorum çünkü 1 i çok zayıftı şu an oğul, oğul, oğul derken 14 kovan oldular anlayacağınız kovan sayısı çok iş yapacak kovan yok hepsinde 1 avuç arı bu kovanlarda kışı geçirebilmeleri için besleme hemen mi yapmam lazım yoksa ağustos 15 eylül gibi falan mı arıları beslemeye almalıyım?