eeylems1977,
Ben uzman değilim ama deneyimlerime göre yazayım.
Dalları çok narin olduğu için, kışın uyku zamanında alınmasının daha uygun olacağını okumuşdum. Şubat ayında Köyceğiz Palmiye Merkezinden 7 adet getirttim. Sadece 1-2 yaprağı vardı. Toprağına gübreleri üretici tarafından yerleştirilmişdi. Sadece saksılarını büyülttüm, rizomlarını öğrenmek amacıyla inceledim ve aynı gün bahçe havuzuna yerleştirdim. Diğerleri saksı yüzeyinden itibaren 45-50 cm derinlikte iken bir tanesini 25 cm derinliğe yerleştirmişim.
İki ay sonra yanlışımdan döndüm ve onu da diğerlerinin yanına aldım, en az gelişen o oldu.

İlk çıkan yapraklar küçük ve zedeli oluyor. Onları sürekli kestim. Arkasından büyük sağlıklı yapraklar gelmeye başladı. Nisan ayında (bence biraz erken ama)
3 tanesinden 4 çiçek aldım. Yolda bir yığın tomurcuk var. Güneşi, sıcağı seviyorlar. Benim hergün onların başında durup sevgiyle seyretmekten başka hiç bir katkım olmadı.

Gördüğüm kadarıyla, kırmızı çiçekler daha dayanıklı. 5-6 gün açık kaldılar. Sarılar 3 günde veda etti. Beyaz daha açılmadı.

Son baharda, tüm dallarını kesip, rizomlarını kontrol edip, tekrar suyun derin kısmında kış için yatıracağım.

Yapraklarında ara sıra kurt, sinek mevcudiyeti oluyordu, sıcaklarla birlikte şimdilik gözükmüyorlar.

Çok güzel bir bitki, evlerde büyük kovalarda yetiştiren arkadaşlarımızı okumuşsunuzdur. Ben de havuza rağmen evde de 1 adet yetiştirmeyi düşünüyorum. Çiçeksiz haline bile bakmak hoş oluyor.

Sayın Tugo,
Bilgiler için teşekkür ederim.Bahsettiğiniz siteye baktım çok güzel çeşitler var fakat fiyatlandırma kısmını göremedim **** bulamadım.Fiyat belirtmenizde mahsur yoksa; 1 adetinin fiyatını öğrenebilirmiyim?Şayet fiyat uygunsa hayalim için bana en az 50 adet lazım.Pahalı ise azı ile yetineceğim.

Benim aldıklarım,Şubat ayında indirimde, 24 ila 40 ytl arasındaydı. Sahibi Ragıp beye siteden mail atarsanız, size en uygun zamanı söyler ayrıca herhalde 50 adet için de özel bir fiat verebilir.Ben referansını agaclar.net deki arkadaşlardan aldığımı söylemişdim ki doğru.

Gönüllü yavru nilüfer bitkisi aranıyor!
 

Teşekkür ederim tugo.24 ytl indirim yapsın hadi 20 ytl gene pahalı genede denemeliyim.Yinede bana yavru nilüfer göndermek isteyenler olursa her zaman Nilüfer yavrularına talibim.
Köyümüzün şirin bir gölü var.Gönüllü birkaç arkadaşım göle balık atmışlar bende kendimce nilüferlerle güzelleştirmek istiyorum.Nilüfer dikmek istediğim yer ekteki fotoğraflarda.

Az evvel Köyceğiz Palmiye Merkezi'nden fiyat aldım bir nilüfer fidesi 40ytl çok güzel ve de çok pahalı çiçek.:(

Kışın ucuzlayabilir. Zaten bu dönemde alacağınız nilüferin taşıma ve saksı değiştirme esnasında bir çok dalı kırılacak. Ben Şubat ayında aldığımda resimdeki gibilerdi, şimdi hertarafı çiçek bastı.
Eklenti 37241

Teşekkür ederim tugo.Ama resimde ölmüş gibi sonra canlanıp çiçekmi açtı yani?

O sırada uykudalardı. Sadece saksılarını değiştirip, o gün yani Şubat ayında suya koydum.
Bugünkü durumları;
Eklenti 37255
inanılmaz güzel ve sorunsuz bir bitki. Seyrine doyulmuyor.

Maşallah,havalar serin gidiyor ama açmışlar.Ellinize sağlık.Size bir sorum olacak,hiç gübre veriyormusunuz,evet ise,nerden buluyorsunuz? Kısa bilgi verebilirseniz sevinirim.

Evet bence de erken açtılar, 4 tanesi de daha önce açtı kapadı.
Palmiye merkezi, nilüferleri gönderirken, kendilerinin gübrelediklerini, bu sene idare edeceğini söylemişdi.
Nitekim toprak altında renkli granüle gübreleri gördüm. Şu aralar internetten arayıp duruyorum ama akvaryum bitkileri için belirtilenlerin dışında bir şeye rastlamadım.

Şu anda Palmiye Merkezinden Ragıp Bey ile konuşdum. Tablet gübrelerin Türkiye' de bulunmadığını, onun yerine marketlerde satılan,diğer çiçek türleri için de kullanılan, yavaş salınımlı (yavaş çözülen ) granüle gübreleri kullanabileceğimizi söyledi.
Eğer havuzda balık yoksa normal yanmış gübrenin de kullanılabileceğini ayrıca gübrelenmese de havuz suyundan kendi ihtiyacını karşılıyabileceğini söyledi.

Eh, iyi haber sayılır:))

Sayın tugo, nilüferler havuzunuzda çok güzel görünüyorlar.Genetiği ile oynanmışmıdır mantığı ile soruyorum; aldığınız nilüferleriniz yavru yapıyormu?ortalama yavru sayısı verebilirmisiniz?eğer yavru yapıyorsa bu yavrularda çiçek açıyormu?

Bende daha ilk sezonları, bu nedenle henüz gözlemleme olanağım yok. Bu arada üyemiz uyar11 daha önce 27 nolu mesajında, elle müdahale ederek döllenmeyi gerçekleştirdiğinden bahsetmişti. Tabii nisbeten kapalı bir konteynırda yaptığı için, ertesi sezon neticesini rahat görebilmiş. Benimkiler havuzda, yavrulasa da fark edemiyebilirim, çünkü koiler taze salatayı çok seviyorlar:)) bana kalırmı bilmiyorum.

Tabii ben de konuyu iyice öğrendikten sonra, tohuma kaçacak olanları korumalı bir kaba alabilirim. Ancak nette bu tip şeyler hep konuyu iyi bilenler tarafından belirli bir seviyede anlatıldığı için, ben gibi yeni öğrenenlerin olayı kavraması zor oluyor. Mesela çok yerde, tohumlanan çiçeği alıp saf suya koyun diyorlar ama nasıl, saksısı ile olmaz herhalde, keserekmi?

Bir başka yabancı kaynakda, kapanan çiçek, sapı düz bir şekilde batıyorsa döllenmemiştir ama eğer sapı öndüle gibi kıvrılarak batarsa bilin ki döllenmişdir diye yazıyordu. Yani, sırf bu enteresan bilginin geçerli olup olmadığını öğrenebilmek bile beni heyecanlandırıyor.

Tecrübeli bir arkadaşımız bilgilendirirse çok makbule geçer.

Bu arada,dünkü mesajlarda temizlik yapan yöneticilerimize teşekkürler.

Sayın tugo,teşekkür ederim.Tecrübeli arkadaşlardan sizin ve benim merak ettiğim sorular hakkında bilgi alabilirsek çok memnun olacağım.

açtı
 

Kovadaki nilüferim açtı ikinci çiçekte yolda.

Azmin zaferi.;) Tebrikler..

Olmaz, kovada yetişmez diyenlere inat:cool:

Evet, çok hoş. Dünyanın her yerinde, en önemli üreticiler de bile kovada, fıçıda üretiliyor.

Üstelik daha ulaşılabilir olduğu için, gözlemlemesi daha kolay.

Sn.Ephesos, geçen seneden bu yana hiç yavrulama belirtisi gördünüzmü? Dikkatinizi çeken, aktarabileceğiniz başka bir gelişme oldumu?

Alttan 2 ye 3 bölünüyor yavru gibi.Eski kökboğazının yanında daha minik yapraklar çıkaran yavrular oluştu ilk aldığımda tek boğazaz vardı şimdi üçtane.
Çiçek açtırmak isteyenler nilüferlerini enaz 8 saat güneş alabileceği bir yere koymalılar ancak güneş görürse açıyor zaten çiçeğide güneşgörünce açık güneş gidince kapanıyor.

Evet, sizin dediğiniz rizomdan üretim yolu ve soğanlı bitkilerle aynı uygulama. Rizomlarda gelişen bu yeni gözlerin alınması anaç bitkiyi de daha kuvvetlendirirmiş.

Tohum yoluyla üretme konusu yeni bulabildiğim bilgilerle biraz daha aydınlandı, bu bilgileri şu şekilde özetliyebilirim;(Ancak sn.ephesos gibi anaç bitkisi zaten kapalı bir ortamda olanlarda "döllenmenin sağlanması şartıyla" yanılmıyorsam, olay zaten kendiliğinden gelişiyor)


Döllenen nilüfer çiçeği, kapandığı zaman, sapı helezoni kıvrımlar alarak suya batarken, döllenmemiş bir çiçek sapı düz bir şekilde suya batar.

Tohumları toplamak için, kapalı çiçeğin etrafına ince bir kumaşdan ( bayan çorabı da olabilir) bir torba yapılır veya döllenerek batmış çiçekler 10 gün kadar sonra damıtık su dolu bir kaba alınarak, tohumların saçılması beklenir.

Bu tohumların üzerindeki jelatin kılıf çıkarılmaz (saklanacak ise uygulama farklı) ve saksıda normal bahçe toprağının üzerine serilerek, ince bir kum tabakası ile kapatılır ve saksı yüzeyi 5- 8 cm su altında kalacak şekilde su dolu bir kaba veya akvaryum cinsi bir yere konur.

Kuvvetli direk güneş çıkacak yeni bitkileri öldüreceği için, ılık ve aydınlık bir yerde saklanmaları gerekir.

Bir kaç hafta sonra ilk yeni yapraklar çıktığında, yaprak kökleri su yardımıyle birbirinden ayrılarak, bitkiler ayrı ayrı kaplara aynı tür toprakla, saksıların alt bölümüne yavaş salınımlı gübre konarak, dikilirler ve tekrar 5- 8 cm su altına yerleştirilirler. Aylık gübreleme gerekmez.

Yaklaşık 6 ay sonra fideler, daha büyük saksılara geçecek ve dış mekanda suya konulacak hale gelirler. Bu aşamada genç bitki üzerinde eğer algi oluşumu var ise bunlar mekanik olarak temizlenir. Kimyevi uygulama yapılmaz

Bulabildiğim az sayıdaki kaynak, sanki sözleşmiş gibi, bu noktada tam açık değil.
Hepsi döllenen çiçekler "toplanır" ve damıtık su dolu bir kaba konur diyor.
Komple saksı ile olması pek mantıklı değil, herhalde çiçek torbasının kesilerek toplanmasından bahsediyorlar. Yardım bekliyoruz:))

Çiçek döllendirildikten sonraki gün kapanır ve suyabatmaya başlar bence bu aşamada çiçeği tül çoraba geçirip tohumların doğal olarak saçılmasını beklemek daha mantıklı.

Sevgilia rkadsaşlar elimde 2 kök nilüfer var ve evde büyükçe bir kovaya koydum şimdilik.. Bunları nasıl değerlendirebilirim dersiniz? Ve acaba çiçek açma oranı nedir.. Eğer zorlu bir zanaat gerektiriyor ise bunları bir serada takas malzemesi olarak kullanmayı düşünüyorum..

Emre Albayrak, Ephesos bu başlıkta, nilüferleri için bir leğen ve varilin birleşmesinden oluşan bir havuz yaptı nilüferlerine ve yaklaşık 2 yıldır sorunsuz açıyor çiçekleri.. Eğer balkon veya terasınızda böyle bir uygulama için yer varsa siz de yapabilirsiniz.:) Bu başlığa bir göz gezdirin.

Hemen kurcalamaya başlıyorum efendim.. Çok teşekkürler..

Black Molly
 

Herkese merhabalar..

Uzun süre balkonda kova-saksı içinde baktığım ve sayısız çiçeklerini gündüz gece takip ettiğim nilüferlerim oldu. Şu anda artık yoklar, sadece resimleri ile idare ediyorum. Belki ileride tekrar bu sevdaya düşerim, kimbilir...

Bu sayfada taradım, bulamadım, başka sayfalarda verilmişse, tekrardan dolayı herkesden özür diliyorum. Nacizane, küçük bir tavsiyede bulunmak isterim...

Öncelikle, burada bahsi geçen sistem suyuna sıvı/kimyasal gübre karıştırılmamış, doğal olarak sade su içinde yetiştirilen nilüferler için geçerlidir.

Havuz ortamında nilüferler ve koi iyi bir birliktelik olsa da, daha sınırlı alanlarda benim size tavsiyem Black Molly cinsi akvaryum balığından edinip, erkek/dişi oranını koruyarak kova-saksınızın içine (suya alıştırarak) atmanız olacaktır.

Black Molly yabanda alg/yosunlarla beslenen bir balık türüdür; akvaryumlarda filtreli ortamda ve yem ile beslenerek yaşamaya alışkın olsalar da, kova-saksınıza kısa sürede uyum sağlayacaklar, çoğalacaklar, tüm salyangoz, larva, sinek ve oluşumunu ne yapsanız engelleyemediğiniz yosunları keyifle ve kararlı bir şekilde temizleyeceklerdir.

Onları "hiçbir zaman" yemlemeyeceksiniz, inanın hiçbiri açlıktan ölmeyecek, kova-saksınızdaki ekosistem onların yaşaması için gerekli besini oluşturacaktır. Yemlerseniz, hazır yemek bulabildikleri için akvaryum alışkanlıklarına dönerek ekosisteme gerekli faydayı sağlayamaz olurlar. Bu arada siz de onlara müdahele etmeyecek, saksıdan fazla yosunları temizlemeyecek, elinizi kovaya daldırarak onların sistemine zarar vermeyeceksiniz :)

Ben, ilk birkaç gün, hepsinin ters dönüp suyüzüne çıkacaklarından yüzdeyüz emin olarak, mini ekosistemimin başında bile bekledim, ama Mollyler dayanıklı, kısa sürede uyum sağlayıp çoğaldılar, daha sonra nilüferlerimin yanında yüzen minik minik bir sürü mollylerim oldu ;)

Dişi-erkek oranını akvaryumcudan alırken danışabilirsiniz. Benim kova-saksımda yanlış hatırlamıyorsam 2 erkek/ 4-5 dişi alıp atmıştık. Kova-saksının boyutlarını burada görebilirsiniz. Kısa sürede çoğaldılar ve genç nesil zamanla eski neslin yerini aldı. Balıkların dışkıları ve ölen balklar ise doğal gübre olarak kova-saksıda nilüferlerime besin oluşturdular.

Akvaryumdan getirdiğiniz mollyleri önce torbaları ile birlikte kova-saksınızın içindeki suya bırakmalısınız, bu sayede balıklar içine girecekleri suyun soğukluğuna yavaş yavaş alışacaklardır. Bir saat kadar sonra balıklarınızı torbadan çıkartarak (akvaryum suyunu saksıya eklemeniz tavsiye edilmez, çeşitli hastalıkları taşıyor olabilir) kova-saksınıza yavaşça bırakın. Balıkların rendi siyah olduğu için onları tekrar nadiren görebileceksiniz ;)

Dilerim bu başlıkta benim de biraz katkım olmuştur.
Bu mini ekosistemi çok uzun zaman keyifle izledim, hem gece, hem gündüz açan nilüferlerimin birini kapanırken, diğerini yanında açarken, birinin muhteşem kokusundan diğerininkine geçerken, çiçeklerinin yanında minicik balıklar atlayıp yüzerken izlemek kadar huzur ve keyfi çok az şeyde bulduğumu söylemeliyim.

Vazgeçmeyiniz!!

Havuz-gölet-kova-saksı-küvet-tanker-yoğurt kabı-pet şişe vs. içinde sevgi yetiştirmek istediğiniz heryerde bitkilerin de size sevgiyle döneceklerine inanıyorum.

Saygılarımla.

Not: Balıklarım ve nilüferlerim, Antalya'da, kış mevsiminde, saksının üzeri sera misali kapatılıp, rüzgar almayan bir noktaya çekilerek 2 yıldan uzun süre hiçbir kayıp olmadan yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

Baykol, çok teşekkürler deneyimleriniz için.

Sevgili Niluferciler,
Bakiyorum da kovada nilufer isi baya ilerlemis, olumsuz tepkilere ragmen.
Bu sene kacinci senesi artik hatirlamiyorum ama hic bakim yapmadan bu senede ciceklerini esirgemedi sagolsun. Aslinda ben o kabi kaktuslerime yagmur suyu biriksin diye oraya koymustum ve yinede o amacla kullaniyorum. Bu sene yine birsuru yavru verdi ama malesef atmak zorunda kaliyorum.
Kova icinde nilufer yetisir mi tereddutu kalmamistir umarim kimsede, bunca ispattan sonra.
Iste benimki;

Sn.Uyar11, gözlerimiz yollarda kaldı:))

Size sormak istediğim bazı noktalar var, lütfen.

-Tohumlanma sürecinde hiç müdahale ettinizmi?
-Eski çiçek kapandıktan sonra aynı sudamı kaldı.?
-Tohumları dışarı kendisimi attı yoksa siz tohumlar jelatin gibi bir şeyin içinde belirdikten sonra, etrafından ayıkladınızmı?
-Bu arada su tazeleme falan yaptınızmı?

Cevaplarınız ve varsa ilave bilgileriniz çok makbule geçeecek.

Teşekkürler

Sevgili tugo,
Oncelikle belirteyim, vaktimin kisitli olusu nedeniyle cogunlukla kaktusler bolumune ugrayip cikiyorum. Cok nadir, boyle vakit buldukca ugrayabiliyorum diger konulara.
Sorulariniza gelince;
Tohumlanma suresince, sadece cicek actiginda ve polenler olustugunda, elimle suni dollemeyi yapiyorum, yani polenleri disi organin uzerine ulastiriyorum.
Eski cicek kapandiktan sonra, hic bir mudahalede bulunmuyorum. Eger curumus ve sap govdeden ayrilip, su uzerine cikmissa, alip atiyorum.
Tohumlar kendiliginden su yuzeyinde yuzmeye basliyorlar, eger toplayip atmamissam baharda kendliginden cimleniyor.
Butun bu olanlar, ayni kabin ve suyun icinde.Sadece, kaktuslere buradan su verdigimde eksilme olmussa takviye yapiyorum.
Cogu zaman da yagmur suyu ile kendiliginden dolup tastigi bile oluyor.
Tek bildigim, tohumlar su yuzeyine ciktiginda, **** olgunlasmis kapsulun icinden, su yuzeyine dagilmadan cikarilip kurutulursa, kuru olarakta saklanabiliyor ve istendiginde su icine atilarak cimlenme saglaniyor. Tohumla yetistirme uzun surdugunden sadece melez elde etmede kullanilan bir yontem.
Butun bildiklerim bunlar.
Saygilar,

Çok teşekkürler sevgili uyar11.
Netten bir çok bilgi okuyoruz ama sizin gibi birebir yaşayanlardan alınan bilgiler çok daha faydalı oluyor.

Evet, rizomlardan çoğaltmak çok daha kolay ve garantili ama tohumun da verdiği heyecan var.

Şu ana kadar ben elle döllendirme yapmamışdım, yarından itibaren deneyeceğim. Bir yerde okumuşdum, kendi kendine döllenen çiçekler kapandıktan sonra batarken sapları spiral bir şekil alırmış diye. Ben de sapı düz olanlara değil de spiralleşenlere yönelmiştim.

Kıymetli deneyimleriniz için çok çok teşekkürler.