benimde artık bir galam var,hemde pembe.yine mutluyum:)

Tebrikler... Gala çiçeği diğer çiçeklere benzemez. İnsanı kendine aşık eder. Ayrılmak zordur! :)

yıllar önce adanadayken gala çiçeği oturduğumuz evin bahçesinde vardı ve çok güzeldi burdaki resimleri görünce soğan almadığıma çok üzüldüm erzurumda bulmak pek mümkün olmuyor maalesef nerden bulabilirim bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim...

Sevgili vildan25, gala ekimi için artık çok geç... Ancak Erzurum'da rakım yüksek olduğundan ve hava serin giderse hibrit türleri hemen ekersen bir ihtimal yetişebilir. Asya Lale'nin Tekzende hala satılıyordu.

Not, hibritler dayanıksızdır. Aynı rizomdan seneye verim alman zor. Genelde bir sonraki seneye çıkmazlar.

Organik türleri İstanbul'da Eminönü Mısır Çarşısının yanındaki çiçek pazarında bir adam satıyor. Oradan ya da site içinde:
Soğan, Yumru, Rizom Satış - agaclar.net
linkinden bulabilirsin. ;)

sevgili labrodorit,ilgin için çok teşekkür ederim.

Rica ederim.

gala çiçegim
 

açmaya başladılar

devam

Galalar yapraklandı.. Açmalarını bekliyorum. :)

Galalarımdan açan ilk renk pembe oldu:

Asaletin yeter:)

işte benim Bebeklerim:

Picasso Gallamın ilk açan çiçeğinin üreme kısmı yoktu diğer açan çiçekleri normal.

siyah gala çiçegim

Ahh..bu Calla zambakları ve küpeliler yetiştirmeyi bir türlü beceremediğim 2 tür...Ne Datçaya annemlere gönderdiklerim ne de ankarada bahçe ve balkona ektiğim rizomlarlar hep çürüdü 3 yıl deneme 3 yıl hüsran.. Bakalım bu yıl yeniden deneyeceğim...

23 Nisan'da diktiğim rizom 31 Mayıs'ta ancak filizlenebildi. İlk resmi o gün çekmiştim. İkincisi bugünkü görüntüsü. Artık küçük de olsa bir yaprağımız var. :rolleyes:

3 renk soğan dikmiştim,turuncu olan önce açtı.

Eklenti 418102

İlk açanlar.

Benim de ilk açanlardan hibrit krem oldu. Organik olanlarda henüz tık yok. Açmayacaklar mı acaba? Sadece yaprak çıkarıp duruyorlar!

İki rengi daha açmaya başladı.


Eklenti 421031

Yeşil rengi,
daha çok küçük.

Eklenti 421032

Açmış hali

Çok beğendiğim bir çiçek, bende yalnızca beyazı var kısmet olursa önümüzdeki sezon diğer renklerinden edineceğim, sizinkilerde çok güzeller

Güzel sözlerin için teşekkürler Pares.

Nedense Pembe galamın boyu bodur kaldı. Fazla güneş aldı herhalde... :D Arkadan 1-2 tane daha çiçek verecek. Bakalım onların uzunluğu nasıl olacak!?

Mayıs ayında çiçekli olarak satın aldığım gala'm çiçekleri ve yaprakları solmuş halde şuan hala saksıda duruyor, toprağı açıp hiç kontrol etmedim. Diğer soğanlılar gibi vakti geldiğinde yeşerecekmi? ne yapmam gerekir bu durumda? balkonda kendi halinde duruyor, yağmur yağarsa sulanıyor. toprağın kuru mu kalması gerekir? aksi takdirde yumrular çürürmü?

Galla'm yeşermeye başlamış arkadaşlar. kendi kendine solana dek öylece bırakmıştım, solduktan sonra saksıyı balkonun bir köşesine sessizliğe terketmiştim, geçen gün baktığımda yerermeye başladıklarını gördüm ve az su verdim. satın aldığımda torfta dikili vaziyetteydi ve ben çiçeğin kök kısmından tutarak saksıyı ters çevirip kalıp gibi çıkarttım ve daha büyük bir saksıya alarak üzerine bahçe toprağı eklemiştim, şimdi yine aynı saksısında kalmasının bir muhsuru olurmu? soğanları temizleyip başka bir saksıya almak iç,in geç mi kaldım?

Tam olarak bundan bahsediyorum

Arkadaşlar ben yeni katıldım bugun bende gala diktim çiçeklenmesini dört gözle bekliyorum

Benol Hanım'ın geçen yıl yumrusunu göderdiği organik gala çiçeği ilk meyvesini verdi. Sırada açmayı bekleyen bir çok gonca var.

Çok mutluyum. Benol Hanım, yeniden teşekkürler; tekrar tekrar teşekkürler :)

Ancak biraz bodur kaldılar. Sanırım fazla güneş banyosundan :D Seneye saksılarını değiştirmeliyim.

30 senedir Erenköy'lüyüm (Kadıköy/İstanbul). Fakat artık Erenköy'ümüzün sokakları şantiyeye dönmüş durumda. Her sokakta en azından 2 inşaat var. 30 yıldır bildiğim 4-5 katlı apartmanlar 8-10 katlı her telden çalan yüksek binalara dönüşüyor. Neyse, uzun sözün kısası annemlerin evi müteahhite veriliyor. Evet, artık depreme dayanıklı ve yeni bir evimiz olacak ama bunca zamanın hatıralarını geride bırakmak da zor.

Apartmanın kuzeye bakan giriş bahçesinde sağlı sollu calla'lar var. Şu anda boyları 1 metre civarında ve inanılmaz güzellikte çiçekleriyle salınıyorlar. Bu çiçeği çok sevdiğim için ve 30 yıllık evimizden bir hatırayı yaşatmak istediğimden hafriyat kepçeleri arsaya girmeden bitkiyi himayeme almak istiyorum. Bir kaç sorum olacak:

1_Bahçem yok, bitkiyi ancak büyük saksılara alabilirim. Saksıda yaşar mı?
2_İnşaatın başlamasına 3 ay kadar var sanırım. Şimdi o kadar neşeli ki nasıl topraktan çıkarırım bilemiyorum. 3 ay içinde solmaya başlar diye düşünüyorum. Topraktan çıkarmak için uygun zaman mıdır?
3_1 metre kadar boylu olduğu için acaba ne kadar derine kök salmıştır diye kara kara düşünüyordum. Ama netten yaptığım araştırmalar sonucunda soğanlı bitki olduğunu ve soğanı taşımanın kafi olduğunu öğrendim, doğru mudur?
4_Kafamdaki plana göre 3 ay kadar sonra yaprakları kararmaya başladığında tüm yeşillerini kesip, bitkiyi topraktan çıkartıp, rizomları temizleyip, saksılara alacağım. Bu plan işler mi?

Bu bitki konusunda tecrübeli olan arkadaşlar ne yapmam gerektiğini, ne zaman yapmam gerektiğini ve ne gibi tersliklerle karşılabileceğimi 2 satır yazarlarsa çok mutlu olacağım. Okuduğum kadarıyla yerini severse çok uzun seneler bize arkadaşlık eden bir bitkiymiş. Evimden böyle bir yadigarı kurtarmak ve yaşatmak benim için çok önemli.

Çok teşekkür ederim...

Sevgili Pomodoro,

1) Büyük saksılarda yetiştirebilirsin. Ben de öyle yapıyorum.
2) Çiçekte değilse şuan bile kök ve gövdesine zarar vermeden sökmek kaydıyla yapraklı olarak hemen saksıya aktarıp bir süre toprağa tutunana kadar sıkça suladığında 'eğer yumruları büyükse' seneye açacaklardır. Ben aynı tür yumrulu birkaç hostayı çiçek açmadan köklü ve yapraklı olarak ektim. Hemen tuttular. Yumrulu olduğundan galalar da tutunacaktır. Ancak bu sene açmalarını bekleme; zira köklerini onarmaya çalışacaklardır. Ayrıca sularken yapraklarına su değmemesine özen göster. Güneş ıslak yapraklarını kurutur. Dik gelen öğle güneşinden koru.

Çiçek açtıysalar beklemende fayda var. Çiçekleri geçsin, sararmaya başlasın öyle sök!

3) Gala soğandan çok papates ya da yerelması gibi yumrukök bir bitkidir. Yumruyu taşıman yeterlidir; ancak yumruda sürgün vereceği gözün olması gerekir.

4) Planınız uygundur. Fakat 3 ay sonra sökecekseniz rizomları (yumruları) kurutun, bir süre dinlendirin ve sonbaharda ekin.

Sorularınızın yanıtını aşağıdaki linkte bulabilirsiniz:

http://www.megep.meb.gov.tr/mte_prog...ili%C4%9Fi.pdf

Eğer ekeceğinizden fazla rizom varsa, ekemediklerinizi de sökerek dağıtırsanız doğaya ve organik türlerin yaşamasına katkı sağlamış olursunuz. Hatta gönderirsen seve seve ben de alabilirim. :)

Bu çiçeğin uzmanlarına iletilmek üzere başka arkadaşlara da mesaj atacağım. Duyarlılığınıza hayran kaldım. Bu duyarlılık çiçeğinizin yaşamasını sağlayacaktır. Size başarılar dilerken, gelişmeleri de yine bu sayfada yazmanızı diliyorum. Merakla bekleyeceğim. Şansınız bol olsun :)

sn pomodoro, gala benim konum değil ama sn labrodorit mesaj attı bu nedenle çok az bilgimi paylaşmak isterim.

Gala yumrulu bir bitki, soğuk bölgelerde kışın yumruları donabilir, ama ege gibi sıcak yerlerde donmaz ve toprakta kalır. İstanbul, yalova gibi sahil bölgelerinde donmaz.
bildiğim şu: Yaprakları sararınca yumruları çıkarın isterseniz ayırıp dikin daha sağlıklı olur. Bitkiniz çok yaşlı olduğu için birçok yumrusu olabilir ve ana yumru da epeyce irileşmiştir.

Yumrular kışı muhafaza altında dinlenerek geçirebilir ve ilkbaharda toprağa dikilir veya kış don olmaz ise sonbaharda toprağa dikilir ve ilkbahar aylarında sürgün ,yaprak ve çiçek verir.

yani 3 ay kadar sonra yaprakları sdararır ve sökülür yumrular serin yerde muhafaza edilir. ve baharda dikilebilir.
kolay gelsin

Sevgili Labradorit,

Detaylı cevabınız için çoook teşekkür ederim. Hele gösterdiğiniz kaynak inanılmaz. En kısa zamanda satır satır okuyacağım.

Bitkiler şu an çiçekli. Çok da neşeliler. Zaten inşaatın başlamasına da vakit var gözüküyor. Bahçeyi hemen talan etmenin manası yok. Sizin de onayınızla bitkileri gözlemleyip sararmaya yüz tuttuklarında operasyona başlayacağım.

Bahçeden ne kurtarabilirsem kurtarmayı tasarlıyorum. Epey calla var gözüküyor. Seve seve isteyenle paylaşırım. Gelişmeleri de mutlaka aktarırım.

Callalar bir şey değil. Esas arka tarafta arsa sınırında 40 yıllık bir ceviz ağacı var. Fakat kapalı otopark arsa sınırına yaslanacağından (büyük ihtimal) onu nasıl kurtarabilirim diye düşünüyorum. Hiç bir şeyi doğru düzgün yapamıyoruz. Evet, binalar yenileniyor, artık depreme dayanıklı olacaklar sözde ama artık ağaç yetişecek karış toprak kalmıyor. Arabalar kaldırımlara sığmıyor. Kapalı otoparklarla yerin altını dolduruyoruz. Temele zarar verecek diye ağaçları kesiyoruz. Yağmur suları nasıl drene olacak? Bu şehrin havası nasıl temizlenecek? Arsa kenarındaki ağaçların korunması için sokak cephesinden olduğu gibi yan ve arka sınırdan da bodrum katlara sınırlama getirilmesi çok mu zor? Yaparken bozuyoruz. Yakında hiç yeşil kalmayacak... Bu konuda çok karamsarım, çook...

Sayın Kgursan,

Çok teşekkür ederim. Kafam da kurdukça bu operasyonun başarılı olacağına inancım artıyor :)

Kışın don olmaz ise sonbaharda da ekilebilir demişsiniz. Başka bir şey sorayım. Saksıda olacağı için İstanbul'un donundan etkilenebilir. Peki bu bitki salon çiçeği olarak yetiştirilebilir mi? Yani deneme amaçlı bir kaç tanesini hemen sonbahar başında eksem, evin içinde tutsam...

Tekrar teşekkürler...

Bu yıl biz Pendik'te sitemizde bahçe düzenlemesi yaparken, benim de huyunu suyunu pek bilmediğim bu galla'ları yöneticimiz şubat ayında kümeler halinde bulundukları yerlerden mümkün olduğu kadar köklerini bozmadan söktürerek onları yarı gölgeli alanlara toplu veya sıralar halinde ektirdi..Söküldüklerinde, bu yıl ılıman kış geçirdiğimiz için yaprakları 20-30 santim kadardılar..
Ben bunların böyle yapraklı olarak zamansız dikildiğinde yapraklarının kuruyacağını sanmıştım ama bir iki sulamadan sonra azıcık afallamış, sarkık yapraklar dikiliverdiler ve canlanıp yeni yapraklar vermeye başladılar..
Belki bu şekilde 70-80 kök galla yer değiştirdi..İçlerinde tek kuruyan yok..ve..hepsi açtı ve hala açıyorlar..

Paylaşayım istedim..Bizimkiler hepsi beyaz..Gördüğüm kadarıyla bunların değişik renkleri varmış..Keşke bu diğer renklerden de olsaydı..Ama, gerçekten güzel çiçekler bunlar.

http://www.agaclar.net/forum/1246430-post47.htm

Sevgili Pria,

Bir süredir netten epey calla araştırması yapıyorum. Buradan mı okudum başka sitelerden mi emin değilim ama yaygın ve dayanıklı olan beyaz çiçek açan cinsi. Renkli çiçekliler biraz nazenin oluyor ve güneşli bir köşe seviyorlar. Aksine beyazlar hem gölgeli/yarı gölgeli alan seviyorlar, hem de suya bayılıyorlar.

Benim bahsettiklerim avan klasik beyaz çiçekli calla'lar. Umarım yerlerini değiştirme konusunda ben de başarılı olurum. Açıkçası, çiçeğin çok da müşkülpesent olmamasına güveniyorum. Hem bu kadar dayanıklı hem de bu kadar güzel... Yaşamayı hak ediyor :)

calla
 

3 kökü bile bahçede şenlik bu çiçeğin 60,70 kök muhteşem ötesi olurdu herhalde.

Sevgili Emine Akman,
Bu nasıl bir güzelliktir..

Sayın pria, bence bu galalardan sitenizin muhtelif yerlerine dikin. Kış mevsimi yapraklar yeşil kalır, baharda büyük bir görsel şölen izletir sizlere.
Ve artarak çoğalırlar. Renkliler çok nazlı.

Benol Hanım,

En az 70-80 kök var muhtelif köşelerde..Bu yıl sadece çok kalabalık olanlar ayıklanıp dağıtıldı..Yarın kalabalık gruplardan çekebilirsem bir foto eklerim..
Harika bitkiler bunlar..Kalabalıklaştıça, çimden daha güzel yer örtücü oluyorlar adeta..Her daim yemyeşil koca koca yapraklarıyla..

Sevgili Pompodoro,

siz Ceviz Ağacı'nın sonunu anlatınca içim acıdı; karamsarlığınız bizlere de bulaştı. Aklıma NAZIM HİKMET RAN'ın "CEVİZ AĞACI İLE TOPAL YUNUS'UN HİKÂYESİ" şiiri geldi. İçim daha da karardı. :(

Duyarlılığınızı bir kez daha tebrik ediyorum. Gala'lar kurtuldu, ancak Nazım'ın dediği gibi bizi "Güneşte gölgesi hain" olarak sıcaktan koruyan dostumuz cevize ihanet ediyoruz ne yazık ki.

Burada şehrin çıkışına üniversite kampüsü yaptılar. Anemonların doğal yaşam alanı olan yerler tecavüze uğradı. Şimdi hiçbiri kalmadı. Çarpık yapılaşma, fauna ve floranın korunması ve nüfus artışı konularında bilinçlendiren dernek ve vakıflara desteğimizi eksik etmemeliyiz. :(

Kgursan Bey size de ilginiz ve yanıtınız için teşekkürler. Profesyonel bakış açısı her zaman en sağlıklı olanı. Benol Hanım'ın dediği gibi renkli türler çok nazlı; organik olan beyazları korumamız gerek.