Bir görüşümü yazdim yazdigima da pisman oldum açıkçası.Burasi forum herkes istedigi düşüncesini de paylaşabilmeli.SAYGI ve SEVGİ insanligimizin gereği olmali.Tüm hersey bir sey için olmali.Arac yani.Onun icin bence tartismaya gerek yok.Bir gun gelecek bakide kalan hoş bir sadaymis diyecegiz.O günü unutmayanlardan olalim lutfen.Herkese saygilarimla...

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sanal tecrübesi olan biri olarak herkese sükunet tavsiye ederim.Çünkü ,bu ortamda yuzyuzelik olmadığı için yazılan cümle ve kelimelere yanlış anlam yukluyoruz ve çoğu zaman muhatabin hiç kastetmedigi anlamları biz onun yazdığına maledebiliyoruz bu da bizi gereksiz tartismalara götürüyor.

Sn.pria,sizi anlamakta zorlanmıyorum.

Sizi anlayamıyorum.Tekrar sormak istiyorum.

Karaburun nergisinin güçlü veya yoğun kokulu olmadığına dair,ülkemizden gösterebileceğiniz bir kaynak var mı ?

Zira böyle mevcut bir araştırma bizde varsa,o zaman ona itibar edilir.
Bizi ve bizden olanları,pek sevmeyenlerin doğruluğu şaibeli kaynaklarına değil.

Mutlaka,siz bu konuda da bir araştırma yapmışsınızdır.

Reklama ihtiyacınızın olmadığını belirtmişsiniz.Bu görüşünüze saygı duyarım.
2018 yılında da hayırlı ve bol satışlar dilerim.Tekrar SELAMLAR..

Sn.Kharel,Sn.hocam 100,Sn.Snob merhaba,

Görülüyor ki sanal ortamda da olsa son 2 sayfadaki gerginlik en azından benimle beraber 4 kişiye yansımış.Bu bir gerçek.


Önce Sn.Kharel gerginliği sezmiş ki bunu belirtti.

Daha sonra Sn.hocam 100 görüşünü paylaştığına pişman olduğunu yazdı.


Sn.Snob,herkesi sukunete davet etti.


Bana gelince hocam 100 gibi bende görüşümü paylaştığıma pişman oldum.

Tahammüle çok ihtiyacımız var.Evet Sn.Snob çok güzel ifade etti.

Sanal ortamlarda yazılan bir kısa kelimeye bile farklı anlamlar yüklenebiliyor.
Herkese SELAMLAR...

Sn.Mine Pakkaner nergis başlığının 2009 yılındaki ilk mesajında bakın ne yazmış.

Aralık ayında Karaburun ve Mordoğana gidenlerin,Karaburun nergisinin kokusundan başları döner.

Tabii Karaburun iklimi ve yetiştiriciliği dışındaki bölgelerdeki koku durumu farklılık gösterebilir.

Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi bu konuda da anladığım kadarıyla kayda değer ne bir çalışma ne bir kaynak var. Olsaydı sanırım siz gönderinizde görüşünüzü desteklemek üzere paylaşırdınız.

Koskoca Amerikan Nergis Topluluğu oturmuş, çalışmış bütün kayıtlı nergislerden bir veri tabanı oluşturmuş ve sağolsun saklamayıp herkesin kullanımına açmış. Adamların bizim tartışmalarımızdan haberi bile yok, kendi ilgili alanları dahilinde bir çalışma yapmışlar. Sn. Pria da araştırıp bulmuş. Durduk yere şaibeli kaynak falan diyorsunuz, alemsiniz doğrusu. En azından ciddi ciddi oturup emek verip sistematik bir veritabanı oluşturmuşlar, şaibe bunun neresinde? Karşı tarafın kanıtlarına karşı kanıt sunmak yerine çamur at izi kalsın anlayışıyla kanıtları itibarsızlaştırmaya çalışmak da tam bir Türk usulü tartışma yöntemi.

Siz önce,mesajınızda yazdığınız hususu ispatlamak üzere, bu ''Karaburun'', ''Mordoğan nergisi'' diye adlandırdığımız nergis türünün aynen Toros'ların kardelen çiçeği gibi Karaburun yarımadasında doğal olarak yetiştiğini, endemik bir tür olduğunu kanıtlayın, sonra devam ederiz tartışmaya..

Ben ve birkaç kişi bu konuyu yıllar önce araştırdık, bazı tesbitlerde bulunduk..zahmet edip o mesajları bulup okumanızı tavsiye ederim..

Bu başlikta en çok üzüldüğüm hususlardan biri de şu..

Her nergis türünün artı ve eksi özellikleri olabilir..bunları tesbit etmek nergisseverler için çok önemli..
Ben Karaburun nergisi diye adlandırdığımız nergisi her fırsatta çok sevdiğimi özellikle belirtmeme rağmen, çiçeklenme yüzdesinin çok düşük olması, karasal iklime pek uygun olmadığı gibi hususları açıklamaya çalışırım. Hatta blog'umda bile ciddi-dürüst biri olarak Karaburun nergisleri satın alacak kişilere ''Bu nergisler biraz müşkülpesent bir tür olup çiçek açma garantisi veremiyorum'' diye de belirtirim..buna rağmen bu yıl elimde satılık tek bir Karaburun nergisi kalmadı..

https://yogunkokulukatmerlinergis.wo...2012/08/13/19/

Fakat, forumdan sınırlı sayıda üye, benim bu yazdıklarımdan, Karaburun nergislerini kötüleyip, Erlicheer nergislerinin reklamını yaptığım anlamını çıkarıyor..inanın kahrediyor bu tür yaklaşımlar..

Bir kez daha yazıyorum; erlicheer'lerin ayrıca reklama asla ihtiyacı yok..

Kaldı ki, 20-25 yıl önce tesadüfen elime geçen tek bir soğanı ürete ürete, bu güzel türü ülkeye ilk tanıtan, insanların sahip olmasını sağlayan bir kişi olarak kötü birşey mi yaptım..en azından, ithal edilip binlerce dolar kaynağımızın Hollanda'lara gitmesini önledim..
Hala bu gayretimi sürdürüyorum; elimde çok nadir nergis türlerini binbir zorlukla yurtdışından edindim, çoğaltma aşamasındayım..zamanı gelince Türk insanını onlarla da buluşturup keyiflerine keyif katacağım..

Allah aşkına, bu ülkede benim gibi başka bir insanları gösterin ki; öncelikle ben tebrik edeyim ..

Herşey eleştiriye tahammülsüzlükten kaynaklanıyor..tabi ki, herkes burada özgürce kişisel görüşlerini yazabilir..ama yazdıklarına eleştiri yapılınca karizmayı çizdirdiğini algılayıp alınganlık göstermemeli..

Ne demek yani '' kişisel görüşümü yazdım, yazdığıma pişman oldum'' diye alınganlık yapmak..
İnsan yazacağı şeyleri iyice araştırıp süzgeçten geçirip yazarsa karşı taraftan eleştiri de gelmez, yazdığına yazacağına pişman da olunmaz.

bence bu kadar gerilmeye hiç gerek yoktu herkesin tercihi kendine göre farklıdır yaklaşık 4 farklı tür var elimde yurt dışına özgü kültür türü de hepsi kendisine has bir güzelliğe sahip kimisi kokusu ile etkiliyor kimisi ise görselliği ile . Ocak ayında açan türlerin ömürleri de kısa olabilmekte bazı seneler aşırı soğuk yaptığında hiç açmadan sadece yeşil kalabiliyor geç açan türlerin avantajı ise soğuklara denk gelmemesi nedeni ile daha verimli olmak özellikle nisan mayıs ayında açan kültür türleri çok daha avantajlı kokusu yok ama görüntüsü uzaktan görenlerin merakını uyandırmakta. başka tür bitkilerde de benim beğendiğimi bir başkası beğenmeyebilir beğenilmedi diye madem beğenilmiyor yetiştirmeyim demiyorum herkesin istediği farklı ama önemli olan orta yolunu bulabilmek.

erlicher , Karaburun, narcissus pembe, Prof. Einstein narcissus yalınkat iri çiçekli türleri var hiç birisini bir diğerinden daha değerli olarak görmüyorum hepsi değerlidir bir birinden.

ürün satış konusu olmadığına dikkat edersek aslında var olan bir çok mesajın sahipleri tarafından silinmesinde fayda var soğan satış kısmında zaten herkes ürününü satabiliyor kim neyi tercih ediyorsa oradaki satış durumlarından belli olur geçen sene yanlış hatırlamıyorsam erlicher türünde stok sorunu vardı ve hatta bir belediye yüklü miktarda alım yapma kararı almıştı.

eski defterleri açtırtmayacaktınız bana...
bunu siz istediniz...:D
Eklenti 654101
Eklenti 654102
Eklenti 654103
Eklenti 654104

efendim ortam biraz yumuşasın istedim.herkes düşüncesini yazsın ama olaylar şahsileşmesin. eğer birileri olayları şahsileştirirse de kulak asmayın.çünkü mesela 3.kişi olarak ben bunlara kulak asmıyorum.

selamlar sevgiler...

Doğru bakımı yaptıktan sonra her tür yaşayabilmekte hiç sökmeden yalnız normal şartlarda gerekli bakımı göstermezseniz doğanın belki de en dayanıklı soğan tiplerinden birisi olan kum zambağı bile çürümektedir normalde hiç bir zaman sökülmez kendi başına çıkar açar ürer ve sonrada toprağın altında uykusuna çekilir bu sene 5 adet kum zambağını yaptığım bir hata yüzünden çürüttüm anaç 12 adet kaldı sağlıklı ve sağlam bana ders oldu nisan ayı itibari ile sulamayı durdurmak en iyisi mayıs ayına kadar suyu kesmemiştim sonuç kötü bir deneyim oldu diğer yandan ise 50 lt toprağa sahip büyük bir saksıya taşıma şansım oldu. iklim şartlarına göre değişkenlik göstermekte sulama ve uyku dönemleri. nergislerinde aynı şekilde hiç sökmediğim yıllarda oldu doğru zamanda sulamayı kesince çürüme olmuyor tam tersine faydalı oluyor soğanlar gelişimlerini çok daha iyi yapabiliyor bu sayede. uyku döneminde asla toprak nemli olmamalıdır yoksa hangi soğanlı bitki olursa olsun çürüme gerçekleşir.

bir çok nergis türü yetiştirmeme rağmen çiçek açtırabildiğim 1 veya 2 tür oldu. diğerleri ise zamanla çürüdüler. toprak yapısı sulama düzeni hava şartları gibi pek çok parametreye bağlı hayatta kalabiliyorlar.yani bana göre değil :D benim gazabımdan kurtulabilecek bir nergis türü yok sanırım.
mesela benim yağmur zambaklarım bu konuda çok dayanıklılar. adı üstünde yağmur değil göl gibi sulasansa çürümezler. aksine hava iyiyse çiçekle tepki verirler. özellikle beyaz cinsini akvaryumda yetiştirenler var.
kum zambaklarını tohumdan yetiştiriyorum. 20 tane var. ama sanırım yanlış yapıyormuşum. çünkü kimin yaprakları sarardı ve yapraksız kaldı.soğanlar sağlam mı emin değilim. bu sıcaklarda susuz bırakacam endişesi işte...

genel olarak güz soğanları bozulmaya çürümeye daha müsait.o yüzden güz soğanları ile başladığım soğanlı çiçekler merakımı yaz soğanlarına çevirdim.
bir çok soğanlı çiçek yetiştirdim ama çoğunda başarısız oldum. gerek saksıdan gerekse benim kendi uygulamalarından vs bir çok etkenden kaybettim. ama şimdi yaz soğanları ile gayet aram iyi...yinede bir gözüm güz soğanlarında. ama yaşadığım sorunları düşününce aynı hüsranları tekrar yaşamak istemiyorum. bahçe olsa dik bi köşeye unut gitsin. saksı söz konusu olunca ince eleyip sık dokumak gerekiyor o da bana göre değil :D

Acaba elinde doğal türler bulunanlar var mı? Türkiye'de ege ve akdenizde var sanıyorum ve çoğunluğu sonbahar nergisi. Kısmetse eylülde fethiye tarafına gideceğim sanıyorum orada da gözlemleyebilirim.
Selamlar.

İşin püf noktası bu..nergislerde ister saksıda ister bahçede olsun, çiçeklenme dönemi bittikten sonra hafif sulama ve gübre takviyeleriyle çiçeklenme döneminin yorgunluğu alınıp gelecek yılın soğanının çiçek verecek kalibrede irileşmesi sağlanmalı ve mayıs ayı sonundan sonra sulama kesilip saksılar güneşli bir yerde iyice kurumaya bırakılmalı, saksı toprağı iyice kuruduktan sonra tercihen soğanlar çıkarılıp evin havadar serin ve gölge bir yerinde mukavva kutu içinde dinlenmeye bırakılmalı, soğanlar sökülmeyecekse saksıları karanlık, serin bir yere aktarmalıdır.

Özellikle nergis ekilecek saksılar 30 santimlik derin saksılar olmalıdır çünkü nergisler oldukça derin köklenen bitkilerdir.

Yapılan hatalardan biri de, saksılarda soğanların derine gömülmesidir..20 santim derinliğindeki bir saksıda soğanı 7-8 santim derine gömerseniz, soğanın uzunluğunu da 5 santim olarak düşünürsek, saksı tabanında soğanın köklenmesi için ancak 7-8 santimlik bir bölge kalır.Bu, gelecek yılın soğanının çiçek verecek kadar irileşmesini sağlamaya yetmez..en doğrusu, soğanı saksıya hafiften tepesi görünecek kadar derine ekmektir..

Ben nergis satın almayı düşünen insanlara genelde saksıya mı bahçeye mi ekeceklerini sormaya gayret eder, saksı ekiminin risklerini izah etmeye , çok tecrübesizse vazgeçirmeye çalışırım..

Bütün çiçekler güzel ama, soğanlılar baştan sona heyecan mutluluk.Açmazlarsa çoğalıyorlar.Daha ne olsun.
Ayrıca sayın Prianın son mesajı güzel bir özet olmuş.

Koskoca ülkenin nergis topluluğunun oluşturduğu veri tabanı beni hiç ilgilendirmez.Bunuda bir kanıt olarak kabul etmiyorum.Gösterilen kanıta karşı ülkemizin her köşesinde Karaburun nergisi adıyla anılan türün çok yoğun kokulu olduğunu söylüyorum.Hepsi bu.Bununla karşı tarafın kanıtlarını itibarsızlaştırdığımı nasıl söylüyorsunuz ?Herkesten o ülkenin araştırmalarının kusursuz olduğunu değerlendirmesini ve doğruluğunu onaylamasını bekleyezmezsiniz.
Hiç bir zaman hayatımda kimseye çamur atmadım.Atılan bir çamurda yok.Bu yüzden izi olmayacak.Hayret ettim.Bu çamur olayına...
Size Türk usulü dışındaki tartışmalarınızda başarılar...

Sn.pria bir ARGO hitabınız eksikti.Onuda tamamlamış oldunuz.Kendinizde bu hakkı nasıl buluyorsunuz.Ne demek gelen eleştiriye karşı KARİZMAYI ÇİZDİRİP alınganlık yapıyormuş olmam.
Bu nasıl bir ifade tarzı.Siz bu ifade tarzının ARGO olduğunu pek ala biliyorsunuz.

Yazdığım her şeyin arkasındayım.Yazdığıma pişman olmamdaki sebep tartışmanın içine dahil olmaktan rahatsızlık duyduğumdan.Sn.hocam 100 gibi.
Bir Karaburun nergisinin daha yoğun kokulu olduğunu söylememle olayın geldiği yere bak.İnanılacak gibi değil.
Kaldı ki Karaburun nergisinin endemik bir tür olduğunu söylemedim.Akdeniz havzasına yayılan Anayurdunun neresi olduğu bilinmeyen bir tür.Ancak bizim yerli nergisimiz.Komşu ülkeler tarafından da ana yurdunu Türkiye bilenler var.Çünkü yetiştiği ülkenin bir ilçesinin ismini alan kaç nergis vardır ? Ancak ülkemize ait endemik bir tür değildir diyemediğimiz gibi,endemiktir de diyemiyoruz.Akdeniz havzasında yayıldığı, Türkiyemiz dahil her yere ait olabilir.Yani nedir bu hırs.Nedir bu telefonlardan insanlara ulaşan hırçınlık.Bitkilerle bu kadar içli dışlı olan siz biraz kendinizi eleştirin.

Herkes yazdıklarını süzgeçten geçirirse,karşı taraftan da eleştiri gelmezmiş.Siz mi karar vereceksiniz buna.
Birde òzgür fikirlerimizi söylediğimiz bir ortamda olsa asıl olan doğru olanı
söylemek demiştiniz.Dinleyin o zaman.

Büyük harfle yazmamın sebebi bağırmak değil,vurgulu olması içindir.

1-TANESİ 2 TL.YE SATILABİLECEK AÇMA GARANTİSİ VERMEDİĞİNİZ KARABURUN NERGİSİ SOĞANLARINI İKİ KATI FİYATINA 4 TL.YE SATMANIZ,

2-BAŞKA SİTEDE TANESİNİN 2.50 TL.YE SATILDIĞI ERLİCHEER NERGİS SOĞANLARINI YAKLAŞIK 4 KATINDAN DAHA FAZLA BİR FİYATA 8 TL.YE SATMANIZ,

3-SON İKİ ÜÇ GÜNDE REKLAM KAMPANYASINA TAM GAZ DEVAM.YENİ TÜRLERİN REKLAMI ALTTAN ALTTAN DEVAM EDERKEN ERLİCHEERLERİN REKLAMINI DA ARA ARA HIRÇIN MESAJLARIN ARASINA DAHİL ETMENİZ.

Yalan mı ? Doğruyu bulalım diye bu güzel nergis sayfalarında gereksiz yere gerginlik ve huzursuzluk yaratmayın.Başka bir üyeninde daha önce yayınladığı ve sonrada sildiğini fark ettiğiniz mesajının nedenini siz sorgulayamazsınız.Buna hakkınız yok.N O K T A ....

Ucuz etin yahnisi tatsız olur, diye bir lafımız vardır..

Bana pek inanmayacağınız için geçen yıl Hocam100'ün bana ''ERLİCHEER''ler konusunda yazdıklarını söyliyeyim:

Hocam100 bana, ''Bu sezon 2 ayrı siteden erlicher nergis aldım deneme için bir yerdeki aynı çıktı ama diğer sitedeki farklı bir tür çıktı kutusu erlicher yazmasına rağmen.Ayrıca gerçek erlicher çıkan sizinki gibi çoğalmadı. Bu da gösteriyor ki sizin tür artık ülkemize adapte olmuş'' diye yazmıştı...

Ben ciddi, güvenilir bir insanım..insanlar bu yüzden gönül rahatlığıyla erlicheer nergisi alıyor..Güven duymak, ödenen paradan çok daha önemlidir.

Ben bir tarihte ''Erlicheer'' nergis satan kişiden elimdeki nergis sayısını çoğaltmak için tanesi 2.5 lira olan Erlicheer'lerden 100 adet satın almak istedim, fakat ''garanti'' istedim..Bu hususta bana kesin garanti vermedi..''Erlicheer'' dışında bir nergis çıkarsa paranızı kesinlikle iade ederim, diyemedi..ben de bu yüzden satın almaktan vazgeçtim..
Bu hususu geçmişteki bir tartışma nedeniyle, ''satış yapan üyeler'' bölümündeki ''satıcılara sorular''başlığında da yazdım kendisine..Tek kelime cevap vermedi maalesef..merak ederseniz sayın malina'ya sorabilirsiniz.

Bilmem anlayabildiniz mi ?

Güven ve ciddiyet çok önemlidir bu hususlarda.

Zevk işi bunlar..Biz yurtdışından 1.5 kilo nergis soğanına 900 lira ödedik..5 gram gelmeyen bir tek soğanı 6 dolardan aldık..verdiğim paraya asla üzülmem..çünkü yepyeni nadir nergislerim oldu..

Dediğim gibi zevk, keyif işidir bunlar..bir kere ödersiniz, ömür boyu çiçekler açan ve gitgide çoğalan nergisleriniz olur..pazarlık yapan insanları da hiç sevmem..sigara alırken pazarlık yapabiliyor musunuz..veriyorsunuz tonla para; üfleme ve zehirlenme keyfini yaşıyorsunuz :)

Karaburun nergislerini satarken dürüstçe '' çiçek açma garantisi vermediğim halde'' tanesini 4 liradan satmamı niye yadırgıyorsunuz ki..aslında tebrik etmeniz gerek :)

15 sene esnaflık yaptım..pahalı da olsa hep temiz kaliteli güvenilir mal sattım..aynı kafada gidiyoruz hala..

Ben aslında tahmin ediyordum bunca lafı niye yazdığınızı ama nihayet kendiniz dilinizin altındaki baklayı çıkardınız..

İki günden beri kahrettiniz beni..

Ben sadece kendini değil çevresini de düşünen yardımsever bir insanım..

Her yıl olduğü gibi geçen yıl da ''erlicheer'' nergislerim erkenden bitti..Aklımda kaldığına göre Bodrum taraflarında bir belde belediye başkanının isteğini Hocam100'e yönlendirdim..ve sanırım 20 adet kadar anaç nergis soğanını tanesi 15 liradan satmasını sağladım..bende anaç soğan yok muydu, vardı ama paraya tamah edip satmadım, hadi dedim bir dost kazansın..

Ama şu iki günden beri gösterilen tavırlardan sonra hata ettiğimi anladım..Cezasız kalan bir iyilik yok demek ki hayatta :(

Son diyeceğim budur..

Bence bu tartışmayı devam ettirmeye ve kırılıp gücenmeye gerek yok. Yüz yüze olunsa en kötü ihtimalle tatlı bir atışma diye adlandırılacak şey yazıldığında farklı tepkiler yaratabiliyor. Bu yüzden turşu suyu nasıl daha iyi olur( sirke-limon tartışması ) tadında bir konu büyümemeli.
Saygılarımla

Arkadaslar benim erlichernergis konusundaki tespitlerime devam edeyim .Adnan beyin nergisi artik hibritlikten cikmis tamamen ulkeye uygun hale gelen bir tur olmus.2 ayri siteden aldigim nergisler bu sezon 3. Yili olacak ilk kez uremeye basladi demekki adamlar satarken ilac koyuyorlar.Bu konudaki tespitim denemem ile sabit.Adnan beyin nergisi hizli cogaliyor.Bunu da adaptasyon saglandigindan diye düşünüyorum.Bence kokusunu tartismaktan ziyade ulkemize kazandirdigi icin tesekkkur edelim.Kokusu ayri bir tartışma.

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bence herkes noktayi koysun artik nergisden konusalim artik.Nergis konusunda yapilan bilimsel calismalarda nerelerdeyiz bunlari arastiralim.Turkiyeye ait bir tane nergis issmi var mi tescilli.Ona bakalim.Karaburun diyoruz ama tescilli mi degil.Bu konuda ne yapiyoruz buna bakalim.

Tohum vermiyor değil mi sayın hocam100
Muhtemelen doğal şartlara uyumlu olan soğanların devam etmesiyle olmuştur. Çünkü bildiğiniz gibi eğer tohumdan üremiyorsa yeni yavrular ataları ile aynı özelliklere sahiptir.

Karaburun hic tohum verdigini gormedim.Ama duz yani yalin kat olanlarini gördüm.Onlarin da tohumdan çoğaldığını gördüm o yüzden dogada kendiliginden cogalma imkani var.Karaburun ise yavrulardan.

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Arkadaşlar,tartışma benim için bitmiştir.

:) Yakında bende Hibrit bitki türler saçmalığına istinaden kızılca kıyamet kopartırsam forumda şaşırmayın.

Aman Aman sakın ha !
Bir tatsızlık daha çıkmasın...

Meraklısına iki nergis kitabı:

http://dafflibrary.org/wp-content/up...Baker-1875.pdf

http://dafflibrary.org/wp-content/up...them.-1914.pdf

Adamlar boş laflarla lak-lak yapmamışlar, tabiatı adım adım gezip incelemişler, taa 1875'lerde nergisin kitabını yazmışlar..
Var mı bizde bir tanecik ?

3-4 sene evvel a101 den saksıyla aldığım nergisi ne yaptıysam açtıramıyorum. Biraz yapraklanıyor o kadar. defalarca saksısını değiştirdim daha büyüğüne aldım, daha küçüğüne aldım, çok toprak koydum, az toprak koydum, az suluyorum, çok suluyorum, güneşe koyuyorum, gölgeye koyuyorum yokkk açmıyor. Köyden gelen zambaklarımda aynı. Sorun çiçeklerdemi bendemi bilmiyorum.

http://www.agaclar.net/forum/1351123-post2409.htm

http://www.agaclar.net/forum/1342661-post2259.htm

Allah'tan böyle güzel insanlar var bu forumda..teselli olduğum tek şey bunlar..