![]() |
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Türkiye Kyoto Protokolü'nü onayladı.
"Greenpeace" örgütünün dün yayınladığı bildiri şöyle; Türkiye nihayet dün Kyoto Protokolü’nü onayladı. Greenpeace’in de aralarında olduğu bir çok çevre kuruluşunun yıllar süren çalışmaları bu süreçte çok önemliydi. Ancak, bu sadece bir başlangıç, Türkiye'nin 2012'ye kadar sorumluluğu olmadığının farkında olmalıyız. Bununla birlikte kaybedecek zaman da yok. Türkiye’de hala 47 kömür santrali planı var. Türkiye'nin bu uluslararası çabaya dahil olduğunu görmekten ve bu yıl Kopenhag'da şekillendirilecek olan yeni protokole katkıda bulunacak olmasından mutluluk duyuyoruz. Şimdi milletvekillerimizi Kophenhag’daki iklim görüşmelerinde sorumluluk almaya ve cesur olmaya çağırmalıyız. Milletvekillerine sesinizi duyurmak için mektubu imzalayın. Kopenhag için geri sayım başladı Facebook’ta hesabınız var mı? Eğer varsa, gerçeğini kurtarmamız için bize sanal dünyada da yardım edin. Facebook sayfamıza katılın. Fan sayımız 22.000’i geçti. Size orada acilen ihtiyacımız var. Greenpeace/Akdeniz |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-01-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 19
|
Kesinlikle katılıyorum ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-08-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 38
|
Kyoto protokolü tam bir aldatmaca.Çevre kirliliğini dizginlemek için değil insanlardan yeni vergiler toplamak amacıyla yapılan bir kurgu.Çevre gerçekten düşünülüyor olsaydı çok daha farklı önlemler alınırdı.Greenpeace'e de malesef inanmıyorum,bazı güçlerin güdümünden kurtulamazlar.Dünyayı yöneten şirketelere karşı eylem yaptığında devletlerin güvenlik güçleri tarafından durdurulabiliyor.Rakip şirketlerin karşısına çıkmaları için kullanılmayacak kadar da bağımsız olamaz.Eğer çevreyi korumak herşeyden önce gelse,tüm dünyadaki greenpeace'in Türkiye gibi çevre katliamı olan bir ülkede yatıp kalkması lazım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 | |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. cumartesi70, Sizin gibi düşünüyorum. Greenpeace'i ve Unicef gibi kuruluşları desteklemek içimden gelmiyor. Bu konuda daha önce Kyoto protokolü başlıklı bölüme yazdığım yazıyı aynen yapıştırıyorum. Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 49
|
http://www.1010uk.org/ İngiltere 2010da %10luk bir emisyon azaltımına gitmek için ulusal kampanya başlattı, arkasında devlet desteği ile.. http://www.reuters.com/article/GCA-G...5860G420090907 Japonya'da yeni seçimlerdeki başbakan 2020'ye kadar 90 değerlerine göre %25lik bir azaltım hedefi koydu.. http://www.spiegel.de/international/...631146,00.html Çin ''gık'' diyor.. Azaltmaya hiç gönüllü değiller ve şu anda dünyayı en fazla kirleten ülke konumundalar.. Haftada 2 kömür santrali açılıyormuş istatistiklere göre.. Kyoto'yu aldatmaca olarak görmemek lazım, sonuçta bir BM projesidir, fakat gelişmekte olan ülkeler üzerine çok baskı uygulayacakları ve bu baskıda adalet kavramını kendilerinin belirleyecekleri de bir gerçek.. Bence iyi de oluyor, sanayileşicez diye dünyayı kirleticek değiliz, Co2 salınımı kötü bir şey, batı bizden çok yapsa da bizim burada ''onlar yapıyor, biz de yapalım'' davranışına girmemiz kötüdür, rüzgar türbini kurmamızı engelleyen yok, güneş panelleri tarlası kurmamızı da engelleyen yok, hidroelektrik santrali de engelleyen yok, jeotermal santrali de engelleyen yok, demiryolu yapmayı da engelleyen yok, tasarrufu teşvik etmeyi de engelleyen yok.. Fakat aslında bu protokolün en önemli arka planı ''petrol ve doğalgaz kaynakları'' azalıyor, küresel ısınma bıdıbıdısıyla bu azaltmayı gelişmekte olan ülkelere yaptıracaklar, kendileri de daha az kısacaklar, sonuçta herkes kısacak, çünkü doğa yani fizik kanunları zaten kısıyor maddeyi.. Biz istemesek de kısacaktık zaten, Kyoto bunun ürkütmeden yapma çalışmasıdır, her ne kadar eksiklikleri olsa da.. Ha bir de ayrıca Türkiye kendi içinde adaleti sağlayabildi mi ki yurtdışından da adalet beklesin.. Kişi başı Co2 salınımımız 5.3 ton yıllık.. Ama bu salınımın çoğu büyükşehirlerde yapılıyor ve kişi başına 10-15 tonun üzerinde değerler çıkıyor, bazı bölgelerde çok daha yüksek.. Türkiye masaya oturduğunda zaten yine bu zengin Co2 salınım yapan kitleye yaranmak için artırım hakkı isteyecek, yani pek bir şey değişmeyecek.. Düzenleyen taskıslalı : 08-09-2009 saat 01:28 Neden: ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
|
Dünyayı sömürenler (emperyalistler) doğayı kirletti. Herşeyi paraya çevirmek adına zehirli atıkları, karbon gazı türevlerini, atom silahlarını vb üretti ve sömürgelerinde ne var yoksa kendi memleketine taşıyıp zengin oldu. Şimdi de hemen hepsi doğa savunucusu. "O zamanlar biz yaptık ama bak böyle oldu sen yapma" diyorlar akıllarınca. Amerika imzalayıp reddeder, Çin ve Hindistan biz ana sorumlu değiliz der çoğu şeyden muaf olur. Birazda Kyoto sakızı çiğneyelim bakalım ağzımızda nasıl bir tat bırakacak... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-06-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 48
|
nedense bana pek inandırıcı gelmeyen bir antlaşma.... paylaşım için teşekkürler.... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-08-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 38
|
Alıntı:
Elbette sanayileşmek adına çevreyi kirletecek değiliz.Ancak kyoto ile emisyon oranları alınıp satılabiliyor yani parasını verdikten sonra kirletebiliyorsun. Olay sadece pamuk eller cebe olayı. Avrupa hurda demirini Türkiye'ye gönderip işliyor,bilmem gören var mı havayı ne kadar kirlettiğini,petrolümüz yok ama rafinerilerimiz var,tekstil ülkesi olmak uğruna tarım arazilerimizi yeraltı sularımızı kullanılamaz hale getirdik.Şimdi bir de bunu yaptığımız için ek vergiler konacak. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 49
|
Alıntı: Danimarka başbakanı Lars Lökke Rasmussen tarafından, İngiltere ve ABD ile işbirliği içinde hazırlandığı ileri sürülen İklim zirvesi Nihai anlaşma metni basına sızdırıldı. Metnin içeriği zirvede gelişmekte olan ülke temsilcileri tarafından sert tepkilerle karşılandı. Önceki akşam saatlerinde İngiliz gazetesi The Guardian tarafından yayınlanan anlaşma metninin sanayileşmiş zengin ülkeleri kayırdığı öne sürülürken, gelişmekte olan ülkelere yapılacak yardımın da Dünya bankası aracılığıyla ve bankanın kontrolünde yapılmasını öngörüyor. Taslak metni ayrıca Kyoto anlaşmasına göre gelişmiş ülkelerin Karbondioksit salımlarında herhangi bir sınırlama getirilmemişken önümüzdeki dönemde bu ülkeler sınırlamaya gitmek zorunda bırakılacak. Gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri anlaşma taslağına sert tepki gösterdiler. Tepkilerin nedeni ise gelişmekte olan ülkelerin karbondioksit salımlarının sınırlandırılacak olması ve kendilerine verilen hedeflere ulaşmak için alacakları para yardımının Dünya Bankası ve gelişmiş ülkeleri onayına bırakılacak olması The Guardian gazetesinin gündeme bomba gibi düşen haberinin yayını zirve esnasında yaşanan ikinci skandal olarak değerlendiriliyor. Gelişmekte olan ülkelerin zirvedeki müzakerecileri, Danimarka’nın ev sahipliğinde düzenlenen zirvede önemli görüşmelerin zengin sanayileşmiş ülke temsilcilerinin katılımıyla yapıldığı, kendilerine bilgi verilmediği ve neredeyse şantaja maruz bırakıldıklarını öne sürüyorlar. Gelişmekte olan ülke temsilcileri ayrıca Birleşmiş Milletlerin yeni anlaşma metniyle pasif hale getirileceğini ve gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmiş zenginlere mahkum bırakılacağını öne sürüyorlar. Danimarka başbakanı Lars Lökke Rasmussen tepkiler ve uyarılar ardından dün bir açıklama yaparak söz konusu metni basına sızdıranın kendisi olmadığını öne sürdü ve taslak metin bu hafta yapılacak görüşmeler sonunda şekillenecek Danimarka’ya ırkçılık ve ayrımcılık suçlaması Bazı sivil toplum örgütleri, Danimarka’nın zengin ülkelerden gelen büyüklü, küçüklü sivil toplum kuruluşları ve eylemcilerle görüşmeler yaptığını ancak 3. Dünya ülkelerden grupları bu görüşmemelere davet etmeyerek ayrımcılık yaptıklarını bildirdi. 26 sivil toplum örgütünün ortaklaşa yayınladıkları bildiride Danimarka hükümetinin ayrımcılık yaptığı ve zenginlerin yanında yer alarak, ev sahibi olarak tarafsızlığını yitirdiği iddia edildi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu
|
Ölecek çoluk çocuk kimin umurunda?
Merhaba. Emperyalist ülkelerin oyunu bir kez daha ortaya çıktı. İnsancıl ve aksi söylenemeyecek sloganlar ile ortaya çıkanların ne söylediklerine değil ne yaptıklarına bakmak lazım. Birleşmiş Milletler, Nato, Unicef, ve buna benzer kuruluşlar iyi niyetli görünseler de, ya kurulurken ya da sonra, Emperyalist ülkelerin sömüren politikalarını uygulayan kurumlar haline geliverirler. Yüzlerce örneğini yaşadık. Yıllarca bu tip kuruluşların, yine bu kuruluşları yönetenlerin ürettiği bomba ve silahlar ile çoluk, çocuk, yaşlı, kadın ve hastaların öldürülmelerine karşı çıktığını hiç gördünüz mü? Her şey dümen herşey tezgah. Iraklı çocuklar bombalanırken Unicef neredeydi? Sudanda çocuklar açlıktan ölürken zengin ülkeler ziyafetlerden vazgeçtiler mi? Bosnada çocuklar bombalanırken Nato ve Birleşmiş Milletler ne yaptılar? Özellikle de birçoğu güvenliklerini sağlamak ile görevlendirilen Hollanda askerlerinin gözleri önünde katledildiler. Acaba iki tane de ingiliz, Fransız veya amerikan, çocuk kazara ölseydi acaba ne olurdu? Artık savaşmadan sömürmek moda oldu. Önce Uluslararası bir kurum kurarsın, seni destekleyecek güçlü yandaşlarını da üye yaparsın ve yönetimi garantilersin. Sonra bizim gibi ülkeleride güzel sloganlar ile üye yapar sömürürsün. Kimse birşey anlamaz. Kuzu postu sıyrılınca, altındaki kurt görünüverir. Hep aynı post hep aynı kurt. Saygılar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|