Bu durumdayken diplerinden yatırın, varsa üzerine kalın bir tabaka yanmış keçi gübresi, kompost vs. doldurun. Mart sonu Nisan başı gibi sürgünlerin durumuna göre hasat edip etmemeye karar verirsiniz. Her kökten iki tanesini bırakıp gerisini alsanız olur.

Bu soruyu görmemişim. Kuşkonmaz hazır pençe olarak buralarda bulunmuyor. Bu yüzden tohumdan pençe yapacağım.

Son durum nedir acaba
 

Bende fethiye bolgesinde yetistirmek istiyorum, deneyimlerinizi paylasir misiniz? Tesekkurler.

3.yaşını doldurmuş olan kuşkonmazı, yaz boyunca kısıtlı miktarda da olsa çiğden çok severek tükettik. Havalardaki anormallik bitkiyi yeniden filizlenmeye zorluyor. Bizce sakıncası yok:))

Bu iyi değil, Mart sonu Nisan başı gibi filiz vermesi lazım. Şimdi filiz verirse havalar iyice soğuduğunda ne olacak.

Vallahi burası İzmir. Geçen yıla göre konuşacak olursam havaların iyice soğuk olması bize çok uzak bir kavram. Eksi dereceleri bile sayılı zamanlarda 3-5 gün görür gideriz . Kastettiğiniz sıfırın altı ise sorun değil. Yok'' 0-5 ''derece arası ise biraz sıkıntı olabilir.

Sonbaharda ısı 6-7 dereceye ve altına düşmeye başladığında bitki sapları ve yeşil aksamı sararıp kurumaya başlıyor. Şimdi çıkan filizler büyüyebilir mi, büyüseler de canlı kalırlar mı bilemiyorum. Sanki biraz, havaya aldanıp erken yapraklanan ağaçlar gibi oldu bu.

Bu filizler büyümeyip o şekilde kalacak diye tahmin ediyorum . Plastik torbada yetiştirdiğim için içeri almak sorun olmaz. 2 torbanın birini içeriye alayım biri dışarıda kalsın. Özellikle resimlemiş olduğumu dışarıda bırakayım, sonucu buradan paylaşırım. Diğeri de filizlendiği için her ihtimale karşı elimde bir torbası garanti kalsın.

Kuşkonmazın çoooook uzun kökleri oluyor. Besini de köklerde topluyor diye biliyorum. Poşette yetiştirince bu besin toplayan kökler yeterince gelişebilecek mi? Onları şimdiden poşetten çıkarıp bahçeye gömseniz bahara kadar hem soğuktan korunur hem de yeni sezona iyi başlangıç yaparlar. Bu arada kışa doğru bile olsa yabanileri dahi sürgün verebiliyor. Aydın'da sonbaharda pazarlarda tek tük satılır.

Seneler önce bilinçsizce bir çukura 9-10 tohum gelecek şekilde annemin bahçesine ekmiştim. Şimdi çok yayıldılar. Özellikle güneşi gün boyu alabilen yerdekiler havalar soğuyana kadar sürgün verebiliyor. Annem her yıl birkaç dalını sezon boyunca yeşil kalacak şekilde bırakır. Uygulama doğru mudur, yanlış mıdır bilmiyorum ama bahar ve yaz aylarında sürgün eksik olmuyor. Haliyle kış boyu korumasızlar.

Sn Imay, önerileriniz çok yerinde ama maalesef bahçem yok. Meyve ağaçlarım dahil tüm bitkilerim saksı içerisinde. Zamanında toprak olup sonradan betonlanmış bir yerde duruyorlar. Çok daracık bir yer var orada da zeytin, yeni dünya ve asma mevcut. Diplerindeki köklenme oraya bir şey koymama engel. İnşallah küçük de olsa bir bahçem olursa yapacak çok şeyim var çoook:))

Bugün ,bitkilerimin bulunduğu yerden 500 metre ilerideki boş arsada inşaat temeli açmak için kepçe çalışmaya başlamıştı ki koşup Tilkişen (İzmir'de böyle isimlendiriyoruz) köklerini aldım. Ama tam 1 saat sürdü köklerini zarar görmeden sökmek. Artık kaç yıllık kök bilemiyorum ama en tazelerini söküp söküp torbaya doldurdum. Üstüm başım, ellerim hep çamur oldu, bu sebeple resimleyemedim.

Yabani kuşkonmaz(Tilkişen) kültür çeşidine göre çok daha lezzetli. Fakat ot acısına alışık olmayanlar yadırgayabilirler acımsı tadını.

İyi ki gidip almışım, ilerleyen saatlerde arsanın üzerinde ot dahi kalmamıştı. Tüm toprağı kamyonlara yükleyip moloz döküm yerine götürdüler. Niyetim hem bu bitkinin devamlılığını sağlayabilmek hem de tohumlarına ulaşıp etkinlikte paylaşabilmek. İnşallah tutar ve çiçeklenir de bol tohum yapar.

Sayın Lonicera biz onlara "kedirgen" deriz. Tilkişenlerin acılığından bahsetmişsiniz. Biz bu durumu önlemek için tilkişenleri pişirirken önce soğanını tavanın altına yayar (Bu iş için pırasa da kullanılabilir.) sonra da doğradığımız kuşkonmazları üzerine koyarız. Zeytinyağını gezdirip kapağını kapatıp pişme görünümüne kadar bir süre hiç karıştırmayız. Kısık ateşte olmalı tabi. Erken karıştırınca acılık oluyor. Bu şekilde denerseniz acılığı ortaya çıkmıyor. Aynı şeyi acı sarmaşıkta da deneyebilirsiniz. Gerçi acı olsa da hoş. Acılığının da tadı başka :)

Tilkişenleri kurtarmanıza sevindim. Güle güle büyütün. Kuşkonmaz başlığını takip etmeye devam edeceğim.

Sn Lonicera,

Tilkişenin buyume dongusu nasildir? Tohumu ekildikten ne kadar sonra ciceklenip tohum veriyor?

Sn Imay, tarifinizi mutlaka deneyeceğim. Aslında bu acılık şikayet ettiğimiz bir acılık değil, biz hurma zeytini çok tükettiğimiz için çocukluktan bu acılığa alışkınızdır diyebilirim. Bazı tariflerde sizin de belirttiğiniz gibi pişirirken çok az karıştırılması gerektiği yoksa acılığın arttığından bahsetmiş. Hatta kimi kesinlikle metal kullanmayın demiş. Biz şimdiye kadar hep üzerine yumurta kırarak tükettik. Burada eskiler acı ot denen bir ot ile veya sarmaşık isimli bir başka ot ile beraber pişiriyorlar. Ortaya çıkan acılık daha da fazla oluyor.

Bu başlıkta sizin gibi deneyimli kişilerin olması da çok faydalı olacaktır. Ben de kuşkonmaz için ayrı ihtimam göstereceğim artık:))

Sn birnefestoprak, yabani türünü tohumdan hiç denemedim. Kültür çeşidini tohumdan denedim. 2.yılı sonuna doğru çok az çiçeklendi ama tohum bağlamadı. Bu yıl tohum bağlayacağını düşünüyorum. Bu konuda sn.Meyvelitepe'nin tecrübesi benden çok daha fazladır. Yetiştirme hususu çok uğraştırıcı ve bilgi gerektiriyor. Ben sadece pençe haline geldikten sonra ayırıp çoğaltma ve erkenden tüketme kısmıyla ilgilenebildim:)))Tohum ekiminden sonraki yıl pençe oluşturuyor. Sonra üst aksamı kuruyor. Ertesi yıl yeni filizler daha kalınlaşmış halde topraktan çoğalmış şekilde boy gösteriyor. Aslına bakarsanız belli bir yaşa gelene kadar filizlere dokunmamak gerekiyormuş. Hatta beyazlatmak için güneş gören kısmı gizleyip o şekilde yetiştiriyorlarmış.


Yani benim de bilgim internetten derleme toplama şeklinde anlayacağınız.

Yeni aktarmış olduğum yabani tilkişenin üzerinde henüz olgunlaşmamış tohumları vardı. Her bir tohum taslağında(aynı bamya tohumuna benziyor) 3 veya dört adet siyah küçük tohum mevcut. Tohum taslağının dışı önce kırmızı ardından morumsu renk alıp olgunlaşıyor.


Yabani türüne sık sık ulaşıp gelişmeleri aktarmak zor olacağından hali hazırda bendeki yabanileri gözleyip bilgilendirmeye çalışırım. Kültür çeşidi ile arasındaki farkları hep beraber gözlemleriz artık. Her ne olursa olsun kesinlikle el altında olması gereken çok lezzetli ve faydalı bir bitki olduğunu düşünüyorum.:p

Bir haftadır hava yağışlı ve ılık gidince yabani kuşkonmazda filizlenme başlamış. Kültür çeşidinde herhangi bir hareketlenme yok henüz.

kuşkonmaz
 

Eklenti 543743

17 martta 60 pençe diktim.Heyecanla filizlenmelerini bekliyorum

Kültür çeşidi dışarıda o kabus gibi gelen soğukları atlattı. Ama yabani olan soğuklardan kısa bir süre önce yerinden sökülüp yeni yerine alışıp güçlenemediği için dayanamamış.

Bingöl, Kayseri, Nevşehir, Niğde illerinde de yabani olarak yetişen ve her bahar itina ile topladığım kutsal bitki. Günün birinde yetiştirmeyi becerebilir miyim bilmiyorum ama çok seviyorum bu keratayı.

ticari olarak ilgilenen var mı? getirisi-götürüsü nasıl?

Ticari yetiştiren var mı bilmiyorum. Büyük marketler ithal getiriyor olmalı. Üç senede hasada geliyor olması, hasat süresinin nisbeten kısalığı ticari bakımdan cazip yapmıyor galiba. Oysa gerek pençe üretimi, gerek üç seneyi doldurmuş bahçelerde filiz kesilmesinin ticari bir anlamı olabilir.

Oldukça güzel kardeşlenme yapmışlar. Üst kısmı çiçeklendi ama tohum yok. Yabani türüne Urla köylerinde rastladık.Sonbahara doğru az miktar kökleyip saksıya alacağım yeniden.

Hiçbir şeye aldırmadan sürekli yeni sürgün veriyor. Bazılarını koparmayıp bıraktım ki pençeler daha da gelişsin. Büyük poşet içerisinde bu kadar verimli olabiliyorsa, güzel bir bahçede kim bilir nasıl gelişirdi.

Dün sabah Urla Kuşçular kırsalına mevsimin en lezzetli radikalarını vb. toplamaya gittik. Malum bu otlar soğuk yedikçe daha bir lezzetleniyor ve acılıkları azalıyor. Yaklaşık 6 haneye yetecek kadar ot yaptıktan sonra( ot yapmak terimi bizim burada çeşitli otları toplamak anlamındadır) iki delice zeytin dibinde bir hazineye rastladık. Tilkimen tohumları hala bitkisi üzerinde olgunlaşmış bizi bekliyor. Eldivenleri takıp tohumların % 80 civarını topladık. Geriye kalanlar da kurda kuşa yem olsunlar artık. Bitki kendi dibine de epey tohum dökmüş.

Yabani kuşkonmaz ile kültür çeşidi kuşkonmazın tohumları arasında da bariz farklar var. Birincisi tohum iriliği. Yabani olanlar kültür çeşidine göre en az 3 kat daha iri. İkinci olarak kültür çeşidi tohum olgunlaştığında kırmızı renk alıyor, yabani olan ise kararıyor.

Tohumları kılıflarından çıkarmadan şubat ayı sonuna kadar dışarda tutup dormansiyi kırmak istiyoruz. Daha sonra az bir kısmını ekeceğiz. Keşke bu yılki tohum paylaşım etkinliğine yetişebilseydi. Ne yapalım artık seneye nasipse.

Tilkimenler(Muğla tarafı Tilkişen der) sanırım 1.5-2 aya kalmaz filiz verir. O zaman da gelip bu lezzetli otları toplamak her zamanki gibi çok keyifli olacak:)))

Bu yıl kuşkonmaz sayısını sekizden yirmisekize çıkarttım. 28 pençem daha var, onları da bu sene saksılarda tutup seneye yerlerine ekerim herhalde. Pençe üretmesi, sonra da üç sene beklemesi hayli uzun, ama sonrası çok güzel :)

Yazıldıysa görmedim ama kuşkonmaz özellikle amerikada steakhouse ların gözdesidir ve orda gordugum ve bayıldıgım pişire tarzı aliminyüm folyoya sarıp zeytinyagı e sarımsakla marineleyip fırında pişirmek eti gözünüz gormuyor bunu yiyince :)

Gerek tohumdan pençe haline gelen kültür çeşidi olsun gerekse doğadan söktüğüm yabani kuşkonmaz pençeleri maalesef yok oldular. Toplam 23 kök kültür çeşidi kuşkonmaz pençelerinden sadece 2 tanesi yeniden filizlendi. En az 45-50 yabani kuşkonmaz pençelerinden uyanan olmadı. Kök gelişimine erken başlasın diye Kasım ayı sonlarında pençeleri toprakla buluşturmuştum. Üstelik pek çoğunda kılcal kökler aynen duruyordu. Sulama konusunda gerekli özeni de göstermiştim oysa. Nerede hata yaptım acaba?

Bu arada zaman kaybı olmasın diye yabani kuşkonmaz tohumlarından bir kısmının ekimini geçenlerde tamamladım.

Sayın Lonicera bu yılki soğuklardan etkilenmiş olabilirler mi? Sizin kuşkonmazlar saksıdaydı diye hatırlıyorum. Benim saksıdaki zıpçıktılarım bu yılki soğuklara dayanamayıp dondu. Saksının ortasında kalan 4 soğan kurtulabildi sadece. Saksıdaki toprak kolayca donuyor. Yerde dikili olsalardı kurtulurlardı. Özellikle soğuk havalarda saksılar sulanmaya devam edilirse toprağın donması kaçınılmaz oluyor. Haliyle kökler,soğanlar ölüyor.

Sn Imay, kültür çeşitleri saksıdan geçti bahçeye. Kasım ayı da oldukça ılıktı ve her nedense bu yıl İzmir' de fazla soğuk yaşanmadı. Yabani olanları da aynı zamanda aktarmıştım. Soğuk olmadığı için o seçeneği eledim. Başka bir nedeni var ama bilemeyeceğim artık. Tohumdan devam etmekten başka yol yok şimdilik.

Selamlar.
Kuşkonmaz ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor mu