Ağaçlara ettiklerimiz
 

Suskunluğu Asaletinden...

Eklenti 138335

İnsanoğlu'nun nerede, ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor...
Bazen eğitim şart diyoruz.. diyoruz ama eğitim de alıyoruz, veriyoruz..
Ama uygulamaya gelindiğinde sanırım keyfiyet devreye giriyor..
İnsanoğlu doğayla herzaman özdeşik olmuştur.. Ama doğa insanoğluna özdeşikliği tereddütlü olmuştur...
İnsanoğlu yeşili, çiçeği, ağacı doğasında çok sever.. Alır, eker, diker sular.... ama yine de içinde kuşku vardır.. Acaba bu kadar emek çekiyorum yeşerirmi, açar mı, tutar mı.... ? diye...
Ama ağaç, çiçek, yeşillik insanoğlu'nun nerede, ne zaman, ne yapacağını iyi bildiği için hep tereddütlüdür insanoğluna...
İşte dibinde alkolü alıp, kafayı bulduktan sonra gövdesine onlarca kurşun alan bu ağaç gibi...
Onlarca kurşuna rağmen yine de dimdik ve ayakta...
Suskunluğu ise ; Asaletinden..
Saygılarımla, sevgiyle kalın.

İnsanoğlunun acımasızlığının yanı sıra Yıldırım'ında doğamızda yaptığı tahribatlar maalesef doğamız için büyük tehlikelerin başında gelmesidir. İşte Nif dağı Zirve'de Yıldırım düşmesi sonucu "Şehit" olan diyebileceğim şekilde toprağa düşmüş bir çam ağacı kalıntısı..
Sevgiyle kalın..

Malesef ...

Çocukluğumuzda okul gezilerine kırlara çıkılırdı.. Doğa da bulduğumuz papatya'dan, lale'ye, Gelincik'ten, zambak'a bütün güzel çiçekleri koparmaya çalışırdık o kadar çok severdik ki en fazla hangimiz toplayacağız yarışında olurduk..
Ne yazık ki acı gerçeği 40'lı 50'li yaşlarda anlamaya başlıyoruz.. Onların doğa bile birlikteliği bizlere yaşama sevinci verdiği gibi, diğer börtü-böceğinde beslenme nimetleriydi...
Ağaçlar, çiçekler, böcekler, kuşlar... onlar bizlerle birlikte bu dünyadaki her türlü hakkı paylaşmak için sürekli verici konumdaki en güzel varlıklardır..
Hani derler ya..! "İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş"... Bizde çiçekleri kopararak onları yerden yere vurmuyormuyuz".. O halde sevelim ama koparmayalım... Çiçek dalında, kuşuyla, kelebeğiyle ve böceğiyle güzeldir.

Lütfen koruyalım..
Sevgiyle kalın..

Bu başlık iyi oldu .
Kaç ağaç gördüm budama bahanesiyle sakatlanıp çirkinleştirilen .
Manzarayı kapatıyor mazeretiyle dalları , gövdesi kesilen ...
Kesilen yeri macunlamak kimsenin aklına gelmemiş .
Yağmur suları ağaç gövdesine sızmış ve çürütmüş ,
gövdede kovuk oluşmuş , ona rağmen yaşamakta direnen ağaçlar var .
Her gördüğümde içim sızlıyor , insanoğlunun ne kadar gaddar ve bencil olduğunu hatırlatıyor ...

Sevgili ağaçsever dostlarım,

Güzel bir başlık açmışsınız ellerinize yüreğinize sağlık.

Daha önce keçilerin ormana verdiği zararlarla ilgili bir yazım olmuştu..
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=21726
Ne acıdır ki kendisini "Ağaçsever" diye tanımlıyan kişiler bunca bilimsel gerçeğe rağmen çobanların yanında yer aldılar, onları savundular.

Şimdi bakın size ne göstericem.

Bu resimdeki gördükleriniz Antalya Altınyaka yolunda yaklaşık 15. kmde bir gözlemecinin şaheseri.

Yüz yıla yakın belki daha yaşlı iki çam ağacının (Birisi tamamen kerestelik tomruk diğeri de onun yolunda kurumasına az kalmıış.) hazin sonu.

Burası yol üzeri bir yer ve Antalya Orman Bölge Müdürlüğünde görevli Şefler Orman memurları hergün bu yolu kullanırlar.

İşte Antalyada Orman Bölge Müdürlüğünün durumu.Sorumluluk alanlarındaki ağaçlar ile ne derece ilgili olduklarının resimleridir.

Bir de utanmadan ağacın üzerine "Orman yangını ihbar levhası asmışlar."

Hoş hangi ilimizde aynı değilki.

Artık Türk olmak bu kadarmı ucuzladı, bu kadarmı duygusuzlaştık, bu kadarmı herşeyimiz madde oldu demekten, yabancıların kendi öz varlıklarına, doğaya verdikleri değere özenmekten kendimi alamıyorum.

Diyeceksiniz ki vatandaş olarak neden şikayet etmiyorsun.

Ettim de ne oldu??? Ettilerde ne oldu??? Ettik de ne oldu???
Artık şikayet etmiyorum.

Sevgili Tema görevlileri!!!! Sizlerde gidin görün, hatta o kulübelere çıkın Antalya manzarasını seyrederek benden bir gözleme de sizler yiyin tabii ki kokteyllerden açılışlardan fırsatınız olabilirse, gidin de vahşete tanık olun, haaaa birde önünde durup hatıra resmi çektirmeyi de ihmal etmeyin..

Bu ülkede İki güzelim ağaç bir gözlemeye satılabiliyorsa...........
O zamnan bırakınız yaksınlar bırakınız yıksınlar.

Çobanların yanında yer alan sevgili ağaçsever dostlarım......
Şimdi de gözlemecinin yanındamı olacaksınız.Merak ediyorum.

Sn. Karavan,
Şahsen görüntülere çok üzüldüm..
Maalesef yurdumuzun bir çok köşesinde bu gibi veya buna benzer görüntüler çok var.. Umarım buradan bir şekilde yetkili kurumların görmeyen gözlerine ulaşılamadığına göre kulağına söylenir ve bir şeyler yapılır.. Tabii ki dilek ve temennimiz..
Sevgiyle kalın.

Dut ağacı
 

Bu ağaç bizim sokakta ,

Eklenti 174993


budamışlar ama macunlamamışlar , kovuk oluşmuş , kovuğu çöple doldurmuşlar , yetmemiş çöpleri yakmışlar ...


Eklenti 174994


Bu ağaç tüm ihtişamıyla hala yemyeşil , inadına yaşamaya devam ediyor .

Bu ağaç da Bolu'dan.
Eklenti 174997

Daha yakından bakalım. Sanırım yanında mangal yapmışlar.
Eklenti 174998

İbretlik fotoğraflar..
Ağaçlara veya bitkilere yapılan bu gibi görüntüler inşallah birilerinin eline geçerde okullarda veya topluluk olan kurumlarda bir dersin konusu olur... En azından bu şekilde bir yerlere ulaşılmaya çalışılır diye düşünüyorum.. Bizimkisi sadece görsel bu katkılarla "Umuda Yolculuk" olsun..
Konuya ibretlik fotoğrafları ve yorumları ile katkıda bulunan doğa dostlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyor, teşekkürlerimi arz ediyorum..

Çoğu yerde gözümüzün ucuna ilişmiştir belki... Ağaçların gövdelerine çivi, zımba, tutkal vb. materyaller ile reklam yazıları veya afişleri asarak çok çirkin davranışlarda bulunanlar da var.. Özellikle şansı yaver gitmeyip te kazara pazar yerleri, alış-verişin yoğun olduğu caddeler, hastane bahçeleri vb. yerlerde dikilmiş asırlık ağaçlar.. Gövdesine yüzlerce çivi vb... malzeme kullanılarak yaralanmış ve hala ayakta durmaya çalışan binlerce ağaç' ta var...

Sevgili edis2209,

Sanıyorum Türkiye de yaşadığınız gerçeğini gözardı ediyorsunuz.
Saygılar.

Haklısınız Sn. Karavan, ama ;
"Türkiye'de yaşıyoruz yapılanların hepsi normaldir" aslında çaresizliğimizin ifadesi.. Önemli olan örgütlü tepkiler olmalı ayrıca caydırıcı yöntemler devreye girmelidir diye düşünüyorum.. Ülkemizde bireysel tepkiler her zaman yalnız kalmıştır..
Saygılarımla, sevgiyle kalın.