Hoya macgillivrayi
 

Hafize hanım, bendeki zaten iyice zayıflamış olan Hoya Macgillivrayinin son yaprağı da düştü. Artık Ülkemizdeki tek macgillivrayi sizin elinizde olan. Umarım hayatta tutmayı ve büyütmeyi başarırsınız.

Eh artık, Macgillivrayi hakkında bu başlıkta tanıtım yapmakta size düşüyor. Kolay gelsin, selamlar, sevgiler.

Cok uzuldum hoyadag. Birdahaki sparislerde tekrar isteriz.

Sevgili Hoyadag,

Yaprağı olmayan çelik tutmaz diye bir şey duymadım. Ayrıca gördüğüm kadarı ile Hoya Macgillivrayi'nin çeliği çok kök oluşumuna müsait. Ümidinizi kesmeyip bekleyin. Ben yapraksız da olsa çeliğin üzerinde olan köke dönüşebilecek oluşumlar sayesinde yaşamayı başaracağına inanıyorum. Bu arada benim çeliğin üzerinde de sadece, sarıya dönüşen bir adet yaprak var.:) İnşallah yaşayacak, ümitliyim..

Yapraksız çelik de çok rahak kökleniyor (cornosa da denemiştim) o yüzden vazgeçme Hoyadag,

Benim artık beynim dönmüş..:dilli: Çelikteki kökçükler konusunda Macgillivrayi ile Red Button'u karıştırmışım.:p

Sevgili Hoyadag, yazınızdan sonra bugün çelikleri incelemeye aldım. Bir suluboya fırçası ile kenarlardan toprakları temizleyerek kök oluşumları görmeye çalıştım. Diğer iki türde kök oluşumlarını görüp sevindim ama..:(

Hoya Macgillivrayi'nin toprağını açmaya çalışırken tuttuğum tek yaprak elimde kaldı. Toprağı üzerinden aldığımda çeliğin üzerinde hafif sarıya yakın bulutumsu renk değişikliği gördüm. Hani nemli ortamda hafif kabukları kabarmış gibi. Bir de çeliğin hiç bir yanında ne kök, ne de yaprakların olduğu boğumlarda bir oluşum, bir kabartı göremedim.

Yine toprağını üzerine örtüp, bir de sera yaptım bu kez. Daha serin olabilecek ama ışık alan bir yere koydum.

Sizden tekrar rica etsem, çelikten köklendirmede bu türde özellikle istenen bir şey var mıdır? Bir araştırsanız tekrar. Özellikle sıcaklık konusunda bir isteği var mıdır? Nedense sıcaklık isteğinin farklı olduğunu düşünüyorum.

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Bitki kendini öldürmeye karar verdiğinde, yavaş yavaş yaprak diplerinden ve gövdesinden bahsettiğiniz şekilde bulutsu bir sarılık peydah oluyor. Bu filmi serpenste görmüştüm. Macgillivrayi de elime geldiğinde yemyeşildi ama yaprak köküne bakınca o dakikada onun da yolcu olduğunu anladım. İnanır mısınız bilmem, kopan tüm yaprakları nemli torfa yatırmıştım. Onca yapraktan hangisi macgillivrayi rahatça anlıyorum. Sanki variegated türü gibi orta kısımları hızla sararıyor. Değil çelik, yapraklar bile yolcu.

Bahsettiğiniz kabarmalar bazı macgillivrayi çeliklerinde oda ısısına alır almaz başlamıştı. Birkaç saat içinde yeşil yaprakların üstü pütürümsü bir şekil aldı. Sanırım korktuğum şey başıma geldi ve o taze mac sürgün çeliklerine yolculuk sırasında soğuk vurdu.

Ne yapalım, kısmet değilmiş, hem Bob bey, bir daha ki siparişte ücretsiz mac göndereceğini belirtmiş mailinde.


Birçok gidenin herbiri memnun ki yerinden
Çok seneler geçti, dönen yok seferinden.

Sanırım bu Hoya sevdasında yaşanan acıyı, acı tatlı bir anlatımla sizden başka kimse anlatamazdı. Umarım diğer çelikler sizi mutsuz etmez.

Çeliklerin öldüğünü okudukça çok üzülüyorum gerçekten.:(

Savaşa devam, pes etmek yok.. Ben yine de ümidimi kesemiyorum. Biraz daha yatsın bakalım beşiğinde..

Bu başlığa Macgillivrayi'nin akıbetini yazmayı atlamışım.:o Sanırım geçen hafta kendisini tamamen kaybettiğimi kabul etmek zorunda kaldım.:(:(

O gun bugundur kimsede yok mu bu guzellikten simdi :(

Bendeki 2 mt. yi geçti ama tomurcuk yok hala...

Bu hoyadan çelik gönderebilecek olan varsa minnettar olurum küçücük bile yeter teşekkürederim..