Epey uğraştık eşlendirmek için, 3-4 farklı kuş getirdik olmadı. Biz eşlendirelim çocuklarımız olsun miniş miniş beklentisiydeydik hep :) Ama yukarılarda da yazdığım gibi sanırım eldek olan kuşlar eşlenme becerisini kaybediyor. Konuştuğum birkaç arkadaş da bunu teyit ettiği için yazıyorum sadece bizim kuşta gördüğüm için değil. İlk getirdiğimiz kuş kendisi gibi eldekti. İkisini dışarı çıkardığımızda omuzlarımızda gezerlerdi. Birlikte dört ay kadar geçirdiler. Dişi yavruluğa girdi çıktı ama kalıcı bir şey olmadı. Aslında onu bırakmasak iyiydi. Kafeste asılı bir şey olmayınca kuş sakin oluyor. Ama ufak bir halka takalım (halen takılı) ona asılıyor, etrafına ağzındakileri kusuyor, sonra onları tekrar yiyor, daha hareketli, telaşlı oluyor. Babamların balkonuna kendiliğinden bir kuş gelmişti. O daha kötüydü bu açıdan; ağzındakileri öyle bir çıkarır sonra yerdi ki kafasında gagasında kururdu ağzından çıkanlar, gören tümöral oluşumlar var sanırdı. Neyse konudan konuya geçtik; dediğiniz gibi yanında eş daha iyi olabilir eşlenmese de dediğiniz gibi ancak bu kez bizim hanım kazan kaldırabilir. Kafese tül taksak dahi etrafı batırıyor. Havada uçuşan tüyleri hafiften hanımın solunumunu zorluyor. Hatta arada kuşu gözden çıkardığı dahi olmuyor değil...

Bende muhabbet kuşu ya da sultan papağanı istiyorum ama eşim hiç haz etmiyor. İkna edersem, alacağım hemen bir kuş.

Sağlık ve isteksizlik söz konusuysa bence zorlamayın eşinizi. Evcil hayvan bakımı tamamen özveri gerektiriyor. Ama geri dönüşü de paha biçilemeyen karşılıksız bir sevgi oluyor. Sevgiler...

İsteksizlik değil zaman zaman 'sevgi patlaması' :D Yoksa 5-6 yıldır o ilgileniyor zaten. Kuşla konuşmasından bazen çocuklar kıskanıyor "bizi o kadar sevmiyorsun" diye. Sağlık olarak ta 'o kadar çatlak su kaçırmaz' diyelim.

:) O durum başka tabi. Ben de temizlik konusundan çok şikayetçiyim. Temizlik yaparken hep söyleniyorum kuşlarıma :P Bence eş konusunu bir daha düşünün o zaman. Tek kuş da batırıyor çift kuş da sonuçta :)

jojoba ben sakaryada yedi yıl kaldım , eğer muhabbet alacak olursaniz yeni caminin orda akvaryumcu bi haci amca var, ordan alın fiyatları çok uygun çokta kaliteli malzeme var, yeni caminin orda pasajin içinde Rüstem amca....

Valla arkadaşlar ben kendim uzun yıllar besledim.En son kuşlarımı bebeğimin alerjisi nedeniyle kuşçuya vermek durumunda kaldım.Kuşlarımı çok beğenmişti kuşçu.Hiç zaman vitamin vermedim.Bunun dışında çok farklı yiyecekler kullandım.O ballı krakerlerden de verdim yediler.Diğer besinleri yemelerine engel olmadı.Yeşillik elbette mutlaka verdi.Günlük hava iyi olduğu zamanlarda dışarıya çıkardım.Kafesinin altını çıkarıp toprak üzerine bıraktım,biraz çimenlerde oynadı,topraklara bulandı.Bu onların gelişmesine faydalı oldu.Hatta şunu söyleyebilirim benim yediğim hemen hemen her şeyi yedirdim.Sağlık sorunu **** başka bir sıkıntı yaşamadım.

Konuşması için illa yaşının küçük olması gerekmiyor.Kendi kuşuma eş aldım,konuşuyordu.hemde oldukça güzel konuşuyor cümle kuruyordu.Çeşitli farklı sesler ,ziller,oyun sesleri yapmakta idi.Sonraki aldığım eşini de benim diğer kuşum egitti oda bazı şeyleri söylemeye başlamıştı.Ona hiç bir şey alıştırmaya çalışmadık.öbür kuşu taklit ederek kendisi öğrendi.Ama dediğiniz gibi her kuş konuşacak diye bir kaide yok bazıları konuşabiliyor bazıları konuşamıyor.Bu kuşunuza ve sizin ikinizin aranızda meydana gelen sevgiyle alakalıdır.

@celalim01; istisnalar olabilir tabi, ancak ben genel anlamda söyledim ne kadar küçük olursa o kadar iyi diye. Toprağa bırakma taktiği güzelmiş :) Dikkat etmek lazım yine kaşla göz arasında götürmesinler.

Bugün ölen oğlum Duman'ın yerine Zilli kızıma eş olsun diye yeni aldığım Çaki oğlum elime gelmeye başladı. Ele gelmesi için hiç uğraşmıyordum oysa ki sadece kafesine girmeye alıştırmaya çalışıyordum. Sözün özü bazı şeyleri zorlamayacaksın su akıyor ve yolunu buluyor... Sevgiler.

Zaman her şeyin ilacı diyorsunuz yani. ;)

Benim kuşum insana çok uzak duruyor, konuşmasını boşverdim de, ele gelse hiç değilse diyorum ama çok yabani bu yaa;( 33 gündür benimle ama hiçbir hareket yok.. Sinirlerim bozuluyor yavaş yavaş.

Fazla ilgilenmiceksin akışına bırakıcaksın diyorum desek daha doğru olur :)

Sevgili Hira ele alıştırma çabanı anlıyorum ama bence sen sesiz bir ortamda s,ş,c,ç gibi harflerin bol olduğu klasik "cici kuş" gibi şeyleri fısıldayarak onunla konuşma alıştırmaları yapsan daha verimli olur gibi geliyor bana. Benim Çaki'yi hiç ele alıştırma gibi bir çabam olmadı yalnızca kafese yanaşır onun kızım Zilli ile olan birbirlerini kaşıma seanslarına hayranlıkla bakar ve oları bir kaç güzel sözle severdim. Bu ara malumun sultanlarım kuluçkada ve tüm ilgim onlarda mubişlerim ikinci planda gibi. Eşim bana arada takılıyor onu da kuşları sevdiğim gibi seviyormuşum :P

:D anlıyorum gocecim. Zaten geldiği günden beri aynen söylediğin gibi yaklaşıyorum, hiçbir şekilde zorlama yok, ürkütme yok. Ha bu ara birde ısırma huyu başladı. Sanki zarar veriyormuşum gibi, kendini savunmaya çalışıyor... Daha da kızıyorum:(

Daha önce eşinin avucuna almasından söz etmiştin. Devam ediyor mu buna? Eğer öyleyse eğitimini baltalayan konu o olabilir. Dolayısıyla iki ileri bir geri durumundasın. Eşini ikna et. İnternetten yetiştiricilerin ve verterinerlerin yazılarını oku. Öyle eğitilemeyeceğini o davranışla kuşun güveninin sarsıldığını anlat. Yoksa kuş size hiç alışamıcak. Sevgiler...

Ben çamaşırları kışın içerde kurutmak zorundayım çünkü burada genellikle soba yakılıyor.

Çınarın en sevdiği tünekte çamaşırlık:D

Bu şuan ki fotoğrafı. Fotoğraf çok kaliteli değil çünkü telefonla çektim.

Mubişler Zilli & Çaki - YouTube

Maşallah çok güzel ben hala dişi olduğunu düşünüyorum ama dediğiniz gibi fotoğraf net değil. Daha netini eklerseniz net bir şeyler söylemeye çalışırım. Heveslendim ben de bıcırlarımı çektim. Benim video da laptopla çektiğim için yer yer görüntüde sarsıntı ve kaymalar var idare edin artık hem cinsiyet ayrımını da görürsünüz böylece. Mavi kuşum Çaki ve erkek, beyaz kızım Zilli.

Fotoğraf da ekleyeyim
https://lh5.googleusercontent.com/UV...M=w769-h577-no

Bu da bizimkinin konuşmaları, birkaç tane daha video vardı onları bulamadım. Olanı kesip düzelttim.

x2 - YouTube

Dikkatli dinleyince anlaşılıyor sırayla: aşkımsen, bitanem, canımın içi, annecim benim canım, aşkım, annem, annecim benim geldin mi....

İşte benim Çınar'ım.. Daha net bir fotoğraf çekmek için uğrştım ama kafesin dışındayken fotoğraf makinasından daha çok korktuğu için kafesteyken çekmek zorunda kaldım..

Eklenti 473287

Ben erkek olduğu konusunda eminim diyebilirim, çünkü daha öncede muhabbet kuşum olmuştu, burun kısmı yavruyken böyle lila gibi olanlar erkek oluyor ve de kuş büyüdükçe maviye dönüyor iyice. zamanla göreceğiz;)

Benim daha evvel baktığım kuşum 'maya' maalesef ki malasef annem ceyranda bıraktı ve bu zavallıcık astım olarak öldü :(

Evet en sonunda kafes dışındaykende elime gelmeye başladı Çınar'cık :)
öncesinde sadece kafes içindeyken geliyordu ama artık alışıyor bana
sanırım.

Hee bide kafese doğru eğilip şarkı söylediğimde, tünekte bir sağa bi
sola giderek tempo tutuyor :D ciddiyim, dans edercesine hareketler
yapıyor:D

Şarkımızda; mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu:D

bende bir dişi muhabbet var, eşleri 2 tane olmuş ve ölmüştü 6 ay erkeklerle uğraştırmadım, dişiler kafada ağrıtmıyor bana alışmıştı iyice, kızışma mevsimine gelince ağzımda yaptığım nağmeler bile kuşu etkiliyordu o derece kızışma haline gelmişti, erkek aldık eşleşti tabii, erkek genç, çiftleşemiyor. Ama bizim dişi muhabbet İnci; bizim pabucu dama attı üstüne birde erkekten dolayı kafam ağrıyor hergün, iyi mi yaptım bilemedim. :(

Bu bitki kuşlar için oldukça zehirli, bu yüzden kaybetmiş de olabilirsiniz...

:) Çok güzel sevgili hira; ne bileyim sanki Çınar Hanım gibi de... Valla devamlı tek tek kelimeler ne bileyim işte ilk başlangıçta cici, cikcik dersen konuşur da. :( Benim bir pamuğum vardı bir zamanlar başımı eğe eğe cıx cıx deyiverirdim sonra baktım aynı benim hareketle söylediğimi tekrarladı, sonra sonra da hem kendi ismi, hem de bizlerin ismini bile söylüyordu.
:( Hay Allah aklıma geliverdi şimdi.

Konuşmasını geçtimde
ablalcım, bana yakın olsa yeter. Ben evde akşama kadar yalnızım, bi çiçeklerim. birde kuşum. bana arkadaşlık etse keşke. mesela kahvaltı etsek beraber:) ama öğrenmesi için kolay kelimeleri tekrar etmiyorda değilim:)

Pamuk ne oldu ablacım?

:( Pamuk gagası mantar oldu, birçok kez veterinere götürdüm yok ilaç sürdü, yok gagasını kesti falan işte. Gel zaman git zaman yem de yiyemez oldu. Sonrası :(

Daha sonra zaman geçince çift aldım bu sefer :) canım ya onlar da evdeki civciv gibiydiler uçmak falan yok hep halının üzerinde geziniyorlardı. Sonra kardeşim istedi verdim ama onlar çok yaşlındılar ve ecelleriyle :(

Daha sonra yine bir çift aldım yok yuva falan derken yavruları oldu :) harikaydılar valla. Anne, baba yavrular. Ve taşınmak zorunda kaldık gittim onları kafesleriyle birlikte kuşçuya verdim. Onlardan sonra da dedim bir daha kuş alıp beslemem. Odur budur kuş beslemiyorum.
Kuşlardan sonra balık dedim onu da pek başarabildiğim söylenemez. :D Ondan sonra da civciv evin içinde bir odayı onlara tahsis ettim; aman evde kokudan durulmaz oldu ama olsun civcivleri 2 sene piliç haline getirdikten sonra bahçesi olan komşulara verdim.
Şimdi kumrularla uğraşıyorum, onların üremesi için çabalıyorum, saz ekibim, kedilerim... Yani bunun sonu yok, doğa sevgisi olmalı...

:D Yine bir anım; Pamuktan önce. Yine bir tane muhabbet kuşumuz var yeni, annemler salmışlar gezinmiş ve demişler aman Sema görmesin koyalım kafesine. Tutmaya çalışmışlar kafese koyacaklar ya, bir anda kuşun bütün kuyruğu kalmış annemin elinde kuş civciv görünümlü kuyruk falan yok. Eve gelip de onu öyle görünce ne kadar üzüldüm ne kadar tabi hemen ertesi gün kuşçuya götürdük kuyruğu koptu ne olacak şimdi bu. Kuşçu merak etmeyin tekrar gelir. Ondan sonra da bir kuyruk geldi ki eskisinden çok daha güzeldi gerçekten.

Bunlarda benim kuşlarım, fotograf mekanı kapalı ama olsun :D

çok güzeller TreeKing, yakın olsanız yavrusundan isterdim :-)