2 gündür havalar epeyce serinledi, taşların üzerine sereserpe yatmıyorlardı, özellikle Akşamları birbirlerine sokulup yumak gibi sarmaşdolaş uyuyorlardı üşüdüklerini düşünüp biraz daha kalın bir bez sermiştim altlarına.
Annede o bezin üstünde emzirmeye başlayınca, galiba düşüncemde haklıymışım hep kalın bezin üstünde yatıyorlar.

Çiş eğitimizde ilk başarıyı aldık umarım diğerinlerindede aynısı olur:p

harika bişey

Süper :) Böyle sabır ve sevgi dolu bir anneanne herşeyi başarır, eminim.

Ben gerçektende tam Anneanne olmuşum haberim yok:D Gayem yavrular sahiplerine kavuşunca fazla azarlanmadan hep sevgiyle büyüsünler. Biliyorumki en büyük azarlanma tuvalet eğitimiyle oluyor, birde yavruların ayakkabı terlik kumanda telefon, Pc modemi yerlerde gezinen pc hoparlörü ki biz bunları hep yaşadık. Hatta bazen evden çıkarken elektrik şartelini indirip çıkıyordum birgün elektriğe kapılıp kızaracak diye.:Dortalıkta ne varsa artık kemirme güdüsüyle parçalıyorlar. Bunun gibi olası şeyleri önceden alıştırmaya başlanırsa bu gibi sorunlarda eminim sık yaşanmaz. Oyyyy:p Anneanneyim değilmi şimdi ben...Anneleri kızmasın diye eğitim veriyorum:p Hoşuma gitti, Sevgili Maki01 Teşekkür ederim...

Sn. missmenas,

Yorum yapmamama rağmen paylaşımlarınızı sevgiyle izliyorum, çok tatlılar, ben de geçen yaz bir doğum izleme şansına sahip olmuştum, ne kadar müthiş bir olaydı.

Benim de 1.5 aylıkken sahiplendiğim çok munis ve akıllı bir Golden'ım var. Bebekken kakasını yeme eğilimi vardı, bir çok yöntem denedikten sonra, yemesini istemediğim şeylerin üzerine karabiber serpmeye başladım, çok faydasını gördüm.

Gerçi benim kızım, sadece diş çıkarırken biraz etrafı kemirmişti, sonra asla hiç bir şeyi kemirmedi, bu işler biraz huy meselesi, her hayvanın aynı cinsten bile olsa huyları farklı oluyor.

Bebeklere bakma gibi zor bir işi sevgiyle yapıyor olmanız çok güzel bir şey, Allah yardımcınız olsun, kolay gelsin.

Sayın Mandalinacı,
Golden ler gerçektende çok zeki oluyorlar. Yavru iken kakalarını yeme olaylarını bende yaşadım. Önceki köpeğimizde çok zor vazgeçirdik. Şirin'de veteriner den damla almıştık kakanın üzerine damlatılıyor bir defa yiyor ve asla başka yanaşmıyor. 2 hafta içerisinde pc ye verdiği zararları anlatsammı acaba? 2 defa hoparlör alındı 2 defa klavye 4 defa maus alındı:D Bir defasında Akşam eve geç geldim indirimden ayakkabılar alındı kutuların içerisinde yerlerine yerleştirmedende yatmışız. Aman tanrım oda ne dersiniz, görseniz. Sabah kızım bir telaşla beni uyandırdı Anne Şirin ayakkabıları parçalamış diye. 9 çift ayakkabı 2 çifti eşime ait, hepsininde teklerini kemirmiş. Alelacele üstümü giyindim pazar günüydü. Alışverişmerkezleri saat 10 açılır. 15 dkk bekledim açılsın diye, Eşime ait olan ayakkabıları tekrardan aldım ve kahvaltıya yetiştim eve, eşim sorduğundada ben taze ekmek almaya çıktım oldu adı. Bunun gibi çok hikayelerimiz var. Yavruyken ne kadar sevecen oluyorlarsa zararlarıda bir o kadar büyük oluyor.
Şirin' e ait bir değil birkaçtane roman yazabilirim:D

Büyük kızım Nilüfer'de yavruları ve Bayramı bahanesiyle nihayet Antalya'ya gelebildi. Yavruların lideri olan arada bir havlayan varya büyükbaşlı olan ona talip oldu, Tabii vermemde kaçırırım diyor:p
Günde 3 defa hırlama eğzersizleri başladı sanki büyük bir kavga başlıyormuş gibi hırlıyorlar. Çok şekerler çokkkk.

Çok kötü bir gece geçirdik, dün gece aniden rahatsızlandı. Hayvan hastanesinde sabahladım Şirinle, kan alındı sadece calsiyum çok düşmüş. Emziren annelerde böyle ciddi koplikasyonlar olabiliyormuş. Allahtan duyarlı biriyim, yoksa Şirin şu anda yaşamıyor olabilirdi. Sabah 6 gibi cafeye geldiğimde içim burkuldu yavruların herbirisi biryerde belliki uyanmış ve Anneyi aramışlar ve yoruldukları yerde tekrardan uyuyakalmışlar. Öğleyin tekrardan kendi veterinerimize gittiğimizde yine calsiyum takviyesi yapıldı. Şimdi durumumuz iyi ama ben korkudan uyuyamıyorum Şirin yine kriz atlatırda duyamazsam diye. Belliki kendiside epeyce korkmuş yavrularının yanında uyuyor. Gündüz kliniğe giderken yavrularıda aldım yanıma olaki yine geç geri dönebiliriz diye. Feryadfigan hayatımda geçirdiğim 20 dk lık bir yolculuğumuz oldu. yavrular arabayı hiç sevmediler. kliğin kapısından girer girmez sustular, dönüşte yine ne çığlıklar attılar. 1 tanesi kutunun dışına çıkmış farketmemişim trafikte. Şirin arabaya geri dönmese bende farkında bile değilim. Baktım arabanın kapısını tırmalıyor, açtığımda yavrunun birisi içerde kalmış. Yaşadığım şokun üstüne bir şok daha yaşardım eminim. İyiki Şirin farketti yoksa bu sıcaklarda camlar kapalı ne kadar yaşardı allah bilir. Sabah hastaneden döndüğümüzde hala yatıp uzanamıyordu yavrularını yinede ayakta emzirdi. Tanrım Hayvan deyipte geçene söyliyecek kelime bulamıyorum. Dün geceden beridir yaşadıklarımızı kimse yaşamasın...

Çok geçmiş olsun Hatice hanım...Size kolay gelsin..demekten başka söz bulamıyorum.

Dilerim bir an evvel sağlıkla büyürler...

Geçmiş olsun Hatice hanım, Allah acılarını göstermesin bizlere. Benimde 6 aylık bir oğlum var (cocker ) ismi Alf. Onu o kadar çok seviyorumki bütün dünyam oldu, onsuz bir an bile düşünemiyorum....,

Geçmiş olsun canım, iyi ki fark edip müdahele edebilmişsin. Kendine çok dikkat et lütfen, sen de takviye vitamin filan kullan.

Çok Teşekkür ederim Arkadaklar,
Şirin'in sağlık sorununu atlattık, şimdi durumu gayet iyi. 2 tane yavruda ishal vardı onuda kontrol altına aldık. Veterinerimizde gelip gidiyor, herşey kontrol altında içim gayet rahat sağlık konusunda. Bu akşam eşim elinde süprizle geldi Süprizimizi Sizlernen paylaşmak istedim. Oyun parkımızda geldi artık:p

Bu geceden itibaren artık evimize gidip gelmeye başlayacağız yavrularla birlikte.
Dişleri çıktı, kuru mamayı ıslatıp lapa halinde elimde tek tek yavrulara yediriyorum. Birkaç güne kadar kuru mamaya da geçebiliriz. Annelerinide emmeye devam ediyorlar.

Aman aman bunlar ne güzel bebekler, Allah nazardan saklasın.

Teşekkür ederim Arzu hanım... Haklısınız nazardan esirgesin hepside birbirinden Şirin...

Bu resimlerde Sayın Bozo.0606 ya gönderiyoruz, Çok Teşekkür ederiz... ;)

Az evvel çektim resimleri... Anneye özenen ilk 2 yavru mamayı yiyorlarmı yoksa yalayıp gerimi çıkartıyorlar bilmiyorum artık..:D
Şirin'i dün akşamdan beridir bağlamak zorunda kalıyorum.Resimde bağladığımı görünce eminim Sizde benim kadar üzülürsünüz.Nedenini açıklamam gerekli diye düşündüm. Sitenin dışına çıkmaya başladı yine. Dün akşam birileri nerdeyse arabaya alıp götürecekmiş. Yürüyüşte olan Site Komşularımız farkedince. Kaçmışlar ama plakalarını polise bildirdik. Acı yaşamaktansa bağlamayı yeğliyorum. Yakın bir zamanda merdiven başına kapı yaptırtacağım. Meşgul olduğum saatlerde mutlaka bağlamam gerekecek. Kapı yapılınca yine özgür kalacak ama sadece cafede. Yürüyüşlerimizide birlikte yapacağız. Biraz üzücü olsada bu durum, mecburum şimdilik.
Biraz sonra eve gideceğiz buda ayrı bir macera olacak yavrulara:p, yavruların evde ilk günü doğumdaydı o zamandan beridir cafedeler.

Allahım, bu şirinleri gördükçe içim coşuyor. Sanki, Paşa cığımın yavruları bunlar.
Babaanne şansım bile yok benim, oğlumun (Paşa mın) hastalığından.
O yüzden, Şirin in cocuklarının babaannesi olabilirmiyim:(

10 gündür yoktum, epey büyümüş torunlar. Benim içinde bir öpüp koklarmısınız her birini.

Sevgilerimle.

Sabahtan beri bunları izliyorum inanın, böyle bir güzellik varmı ya.
İnsan bunlara nasıl kıyar nasıl canını yakar aklım almıyor, benim kızım inanın bizim ailece yaşam kaynağımız oldu, sevgili missmenas, sağlıkla büyüsünler sevgiler.

SEvgili Missmenas geçmiş olsun, Allah beterinden korusun... Lütfen benim için de öpün, koklayın hepsini...

Çok geçmiş olsun Hatice Hanım. Gerçekten de çok özverilisiniz, maşallah size. Siz de kendinize dikkat edin yoruluyorsunuz çünkü. Bir de hoya bölümünde akrabanızın vefat haberini okudum, başınız sağolsun. Allah rahmet eylesin... :(

Sevgili Cemo,
Sizi de Babaanne ilan ediyorum... Paşanın sağlığına kavuşmasını dilerim...
Yavrular öyle büyüdülerki çok şaşırtıcı birşey bu kadar hızlı gelişim göstermeleri inanılır gibi değil. Bu akşam parktanda kendilerini dışarı atmaya başladılar. Hakından gelemiyorum artık, o kadar yorucuki sevimlilikleri de olmasa dayanılacak gibi değil. Her birisi kendinisini bana sevdirmek için adeta yarışıyorlar. Ben birisini severken diğeri kafesten dışarı atıyor kendini ve ayaklarıma sarılıyor beni kucakla diye.
Ben nasıl ayrılacağım bu dünya tatlılarından bilemiyorum...
Eve gidemiyorum, hala cafede yatıyoruz. Gel gitlerimiz çok zor oluyor, 8 taneyi taşımak çok zorlayıcı arabaya sürekli git gel taşımak için epeycene yordu beni pes ettik ev faslımıza... Sepette taşınmıyor kendilerini atıyorlar. Birde çok ağırlaştılar kıpır kıpır oluncada dedik anlaşılan bizim yuvamız cafe:p

Sevgili Satı Uğurtan, İde ve Sevgili İlkin,
yorucu olmasının yanısıra sevimlilikleri o kadar tatlılarki herbirisini ayrı ayrı öpüp kokluyorum. Çok şekerler sanki Bayramşekeri gibiler:p Sabahları bahçeye iniyoruz tam 4 defa git gel yapıyorum. onlar çimlerde oynaşırken ben oyun parklarını temizliğini yapıyorum, Şirin tabii kine başlarında bekliyor.
Bu fasıl günde 3 defa oluyor. Çimlerde oynarken uyumaya başlıyorlar, alıp parklarına getirmek istediğim zaman hırlıyorlar dokunma burda uyuyacağım der gibi. Ben yorulup çimlere oturduğum zaman üstüme çullanıyorlar kucağına al sev diye. İçim eriyor hepside gidecek:( Ya çimlerin üstündeki yürüyüşümüz görmeye değer Fareli köyün kavalcısı gibi ben nereye onlarda oraya. Merdivenlere gelince çıkamıyorlar basıyorlar yaygarayı benide kucağına al çıkar diye:D Günlerim nasıl geçiyor anlamıyorum. Yavrularda olmasa bu aralar hiç zamanım geçmeyecekmiş gibi geliyor. Ben gece cafede içeride yavrular ve Şirin dışarıda yatıyor. Benim kucağımda yatan sahiplenildi ismi Sera kısa bir süre sonra gidecek. En büyük korkumla yüzleşmeye başladım şimdiden. Velveleciyi en sona saklıyacağım, onu Babama ayırdım. Annesinin memesine erişemeyince bana koşuyor meme ver diye öyle tatlılarki anlatmakla bitmez burda yanlarında olup her anı yaşamak lazım...

Birazda bahçe faslımızdan görüntüler verelim.

bahçedeki eğlencemizin devamı:p

maşallah ne kadar büyüyüp güzelleşmişler :)

o kadar hareketlilerki resim çekmekte zorlanıyorum;)

Benim canım Şirin'im böyle güzel bir duyguyu bana yaşattığı için onu ne kadar sevsem bağrıma bassam az gelir. Öyle özverili ki gerçek bir Anne 8 tane yavrusunu hiç bıkıp usanmadan hala emziriyor, arada bir dişleriyle canını yakan yavrusunu yalayarak memeden uzaklaştırıyor. Bu nasıl bir sabır anlamıyorum. Şirin'im birtanem benim...

Gülşen'cim, öyle güzellerki .
Keşke buralarda yakında olsaydın...

Tam sevmelik kıvama gelmişler :)

maşallah...benim de oğlum var İnox , golden ... dişi almadığım için bazen üzülüyorum ; şu duygu çok güzel birşey olmalı ....inşallah biz de birgün inox'un çocuklarını görürüz.....