agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Kiler (https://www.agaclar.net/forum/kiler/)
-   -   Zeytin tüketiminde nelere dikkat etmeliyiz (https://www.agaclar.net/forum/kiler/14478.htm)

Melih Bakırlıoğlu 23-03-2009 14:29

Biz üreticiler çoğu zaman ilaç atma taraftarı değilizdir.Her ilaçlama masraf ve külfet demektir.Sizler zehiri düşünürken(haklı olarak) bizler zararlının eşik aralığına bakmak zorundayız.Eşik aralığı zararlıların mahsüle zarar verecek kadar çok olup olmadığının sınırıdır.Eğer bu sınırın altında ise onun ile beslenen yararlıların çoğalması için ilaçlama yapmayız .Başka bir nedenide her tarlaya giriş pulluk tabanı oluşumunu çoğaltır.
Kurtlu -yeşillerde vuruk zeytine gelince; yeşil zeytinde vuruk var ise kimseye satamazsınız(bu demek değildir ki çok fazla ilaç kullanırız).Siyah zeytine genelde köylüm vuruk ilacı atmaz(benek siyah zeytinde nasıl olsa görünmez diye) ama salamuraya giren zeytindeki kurtçuklarda hayatlarını kurtarmak için oyle hızlı yüzerler ki hepsi salamura suyunun üzerinde toplanırlar.Onun içinde siz zeytininizde arasanızda kurt bulamazsınız.
Akıllı çiftçi kullandığı ilacın atıldığı zaman ile hasat edeceği zaman arasındaki süreye dikkat eder bu süreler mahsule göre değişir(2 gün ile 20 gün arası gibi),daha akıllısıda kutunun üzerinde yazmayan ilacın etki süresini araştırarak daha az ilaç kullanmanın yollarını arar.İlaççıların 1-2 ay ara ile atmamızı istediği öyle ilaçlar var ki ilacın etki süresi bütün bu ilaçlama süresine yettiği için tek ilaçlama yeter.

denizakvaryumu 23-03-2009 14:47

Eğer piyasada organik zeytin ve ürünleri olmasaydı insanlar belki de ilaç işini çok sorgulamayacaktı.

Şimdi bir yanda organik zeytin ve zeytinyağı bir yanda organik olmayan zeytin ve zeytinyağı olunca durum değişti.

Örneğin bebeği olanlar ve hamileler kesinlike organik ürün istiyorlar.

Yine kanser gibi hastalıklarla boğuşanlar organik ürün istiyorlar.

Yine çok sayıda benim gibi pimpirikliler, üzümün çöpü, armutun sapı var diyenler :) organik ürün aramaya başladı.

Bu durumda ne zaman , nasıl , hangi şartlarda kurallara uygun ilaç atılıp atılmadığını bilmediğimiz bir ürünü almak rus ruletinden farklı değil.

ormancık 23-03-2009 14:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 384346)
Sn.Denizakvaryumu, derin dondurucuya koyduğum zeytinler hala orada. Onları salamuradaki kalamata zeytinlerim bittiği zaman, yaz aylarında teker teker çıkarıp iki haftalık kısa bir işlemden sonra tüketmeyi düşünüyorum. Bu şekilde Kasım ayına kadar taze kalamatasız kalmamayı hedefliyorum.

Evde yapılan zeytinin saklanmasında vakumlamak iyi bir yöntem. 2007 Kasımında ağaçtan toplayıp, 2008 Ocak ayında vakumladığım zeytinlerim de var hala ve çok iyi durumdalar.


Sn.Denizakvaryumu,

Eğer Sn.MeyveliTepe hedefine ulaşırsa bu durumda bizim gibi organik yiyecek isteyenler derin bir nefes alacak;)

Remzi Sarıoğlu 23-03-2009 19:46

Çanakkale küçükkuyu mihlı çayı ile Babakale arası uçakla havadan ilaçlama yapılmıyor. Bu bölgedeki zeytinciler 2 yıl önce organik zeytin ve zeytin yağı yetiştirdiler. Zeytin yağlarını tariş firması aldı ve zeytinçiler çok mutlu oldular. Pet şişelerin içine zirai ilaç koydular. Üst kısma yakın yerlerinden delikler açtılar ve bunları ağaçlara astılar. Zararlı zeytin sinekleri üstdeliklerden içeri girerek öldüler. Bu bir korunma yöntemi. Ben de geçen yaz organik zeytin yetiştirdim. Sunguard isimli Amerika'da organik belgesi almış bir ürün. Bunu Haziran başında ağaçın yapraklarına uyguladım. Ağaçlar bembeyaz oldu. Bu ürün hem dik güneş ışınlarından hemde zararlı böceklerden ağaçı koruyor. Ağaçlara gübre olarak Türkiye'de tek hidrolize edilmiş leonarditti uygulayınca netice mükemmel oldu. Üç yaşındaki zeytin ağaçlarımın dalları zeytinlerin iriliğinden ve çokluğundan yerlerde sürünüyordu. 6 saatte bir 6 kere yıkadım. 10 litre suya 200 gr limon tuzu ile 700 gr kaya tuzu ettim. Bu karşımı 3 kere değiştirdim. Hazır hale gelmesini bekledim. Çok lezetli oldular.

Başbahcivan 23-03-2009 21:21

Değerli arkadaşlarım önce dünyada en değerli varlık olan insan sağlığını düşünmek zorundayız.Malum ülkemizde hekes kendi yetiştirdiği mahsülle yetinemiyor mutlaka bir birimize muhtaç oluyoruz,onun için herkes sağlıklı hilesiz mahsül üretirsek, öncelikle kendimizin daha sonra toplumumuzun sağlığını korumuş oluruz.Bazı arkadaşlarımız organik sertifika'ları kim denetliyor denetlense ne olurki bizler önce kendi kendimizi denetlemeliyiz.

Adalet Yağcı 23-03-2009 21:39

Sayın Remzi Sarıoğlu, verdiğiniz bilgiler ve ulaştığınız başarı mükemmel görünüyor.
Siz kendinizi ve sizden alışveriş yapanları kurtarmışsınız, bize neler olacak, biz bu ürünleri nasıl temin edebileceğiz bakalım.
Kahvaltımızın vazgeçilmezi zeytinimiz artık gözüme düşman gibi görünmeye başladı.

Zeytinci 25-03-2009 18:13

Sofralık zeytinimiz nasıl olmalı?
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Adalet Yağcı (Mesaj 385386)
Kahvaltımızın vazgeçilmezi zeytinimiz artık gözüme düşman gibi görünmeye başladı.

Başlığın amacı insanlarımızı zeytin meyvesinden nefret ettirmek değildi tabi ki. Tersine zeytin alırken onlara doğru yöntemin ne olduğunu belirlemekti.

Görülüyor ki özellikle Salamura zeytinde ve diğerlerinde(sele, yeşil zeytin,çizik vs.) niyet iyi de olsa kötü yetiştirme ve kötü işleme mümkün olabilmekte.

Özet olarak değerli katılımcıların mesajlarından şu sonuçları çıkarabiliriz:

1-Eti, kabuğu ve çekirdeği simsiyah, şişkin olandan uzak dur. Boyalı zeytinlerin hepsi simsiyah aynı renk olur. Kabukta olgunlaşma farklılıkları sebebiyle renk tonları olabilir.

2- Çekirdeği kahve tonları olanını tercih edin. Simsiyah veya Lacivert olmasın.

3- Karışık zeytin olmasın. Birbirinde farklı işlenmiş zeytinler karıştırılmak suretiyle satışa sunulmş olabilir. Şüphe edersen yığın içerisindeki genel görünüşe aykırı renkli olanların tadına bak.

4- Güvendiğiniz, tanıdığınız zararlılarla mücadelede ilaçlamayı ve zamanını bilen, bilinçli yetiştirici ve işleyici kişi ve firmaları tercih ediniz.

5-Koruma amaçlı ambalajlı ürünlerde ürün dayanımı arttırıcı kimyasallar proses gereği kullanılmaktadır. Bu konuda hassasiyetiniz varsa organik sertifikalı **** organik yetiştirildiğine inandığınız bildiğiniz ürünleri tercih ediniz.

6- Tüketeceğiniz kadar alın. Stoklama şartları problem olabilir.

7- Yetiştirme şeklini bildiğiniz (ilaçsız) üreticilerden zeytini alıp kendiniz işleyip güvenle tüketebilirsiniz.

8- Bildiğiniz sofralık çeşitleri alınız.

9- Deneyip beğendiğiniz güvendiğiniz markaları satın alınız.

Not yukarıdaki maddelere katılmayan arkadaşlar görüşlerini belirtsinler lütfen. Özetlemeye çalıştım, sadece.

MeyveliTepe 25-03-2009 20:13

Aynı ağaçtan yapılan zeytinde farklı renk tonları mutlaka olur. Bu zeytinin karışık olduğu anlamına gelmez. Aksine, zeytinin hepsinin aynı renk tonunda olması, normalde olmaması gereken bir durumdur.

denizakvaryumu 25-03-2009 20:21

Son tahlilde büyük şehirdekiler için organik ürün sertifikalı zeytin ve zeytinyağı almaktan başka çare kalmıyor.

Zeytinci 25-03-2009 21:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 386981)
Aynı ağaçtan yapılan zeytinde farklı renk tonları mutlaka olur. Bu zeytinin karışık olduğu anlamına gelmez. Aksine, zeytinin hepsinin aynı renk tonunda olması, normalde olmaması gereken bir durumdur.

Ağaçlarda tüm zeytinler aynı zamanda olgunlaşmadığı için farklı renk tonları mutlaka olur.

Gıda boyası kullanılması tercih etmediğimiz bir durumdur. Boya kullanıldığında hepsi siyah oluyor.

Yukarıdaki gibi anlaşıyoruz sanıyorum.

Karışık zeytinde benim kasteddiğim birkaç üreticiden alınıp karıştırılmak suretiyle satışa sunulan zeytinlerdir. Yetiştirici A isimli şahıs ile diğer yetiştirici B şahsının ürünlerinin satıcı tarafından karıştırılması durumu.

Zeytinci 25-03-2009 21:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 386989)
Son tahlilde büyük şehirdekiler için organik ürün sertifikalı zeytin ve zeytinyağı almaktan başka çare kalmıyor.

Sertifikası olmayıpta inandığınız, güvendiğiniz bir yerden de alabilirsiniz. Bu gün için sertifikalı ürünler biraz daha pahalı. Üreten ve satın alan artığında fiyatların düşmesi normal olacaktır.

Lilium 25-03-2009 21:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 386981)
Aynı ağaçtan yapılan zeytinde farklı renk tonları mutlaka olur. Bu zeytinin karışık olduğu anlamına gelmez. Aksine, zeytinin hepsinin aynı renk tonunda olması, normalde olmaması gereken bir durumdur.

Meyveli tepeye katılıyorum,

Alıntı:

parlak olandan uzak dur
Şuna da katılmıyorum,

Zeytin yağlanmıştır, parlak olabilir. yağlanmış olması kötüdür anlamına gelmez. (netür yağla yağlandığı ****** önemlidir)

k0900 25-03-2009 21:32

Steril ve kaliteli olarak tanıdıgımız FORA marka zeytin alıyoruz.

Acaba başka arayışlara gırsekmi?

denizakvaryumu 25-03-2009 22:09

içinde E olanları ben almıyorum.

ormancık 25-03-2009 22:37

Bundan 2 yıl kadar önce Hollanda'ya gittim, 5 yıldızlı bir otelde 3 gün konakladım. Her gün kahvaltıda açık büfede neredeyse 10 çeşit peynir vardı ama bir tane zeytin göremedim.:(Bu nasıl olur ya diye düşündüm. "Şaşırdım bebeğim ya" dedim kaç kere kendi kendime!

Kahvaltımın olmazsa olmazları arasında yer alan ZEYTİN'i ne yazık ki orada yiyemeden güzel zeytin ağaçlarıyla dolu yurduma geri döndüm. Eve gelir gelmez bir çanak dolusu zeytini yedim. Gerçi sabaha kadar bir ton su içtim ama:rolleyes:

Hollanda da gezerken bir tane zeytin ağacına rastlamadım aksine her taraf süt veren siyah-beyaz canlılarla doluydu.

Hala anlamış değilim bu insanlar kahvaltıda zeytin neden yemiyorlar ki :(

Organik olanını mı bulamıyorlar acaba:D

Zeytinci 26-03-2009 07:57

Sn. Ormancık,

Alışkanlıkdan kaynaklanıyor. İnsanlar topraklarında ne yetiştiriliyorsa onları yemeğe alıştırılıyorlar. Ülkelerin yemek alışkanlıkları çok farklı.

Ticaretin artması ve zenginleşmeleri sebebiyle ithal ürünler giriyor. Ama alışkanlıkları değiştirmek zor.

Benim de Hollandalı olupta zeytin ve zeytinyağına hayran olan ve de yetiştirmek için her yolu deneyen arkadaşlarım var. Onlara parayla Akdeniz/Ege yapamazsınız, siz zeytini saksıda görürsünüz diyorum:cool:.

Atalarımız bu toprakları kanlarıyla kazanmış. Doğasını bize hediye etmiş. Kıymetini bilelim.

ormancık 27-03-2009 01:02

Sn Zeytinci,

Çok haklısınız, her söylediğinize yürekten katılıyorum. Dünyaca ünlü kalp doktorlarımızın bile sürekli üzerinde araştırdıkları ve insanlara yemeleri için önerdikleri bu mucizevi bitkiyi tabii ki de onlar ancak saksıda yetiştirebilirler. Ancak böyle gelişmiş bir ülkenin insanlarının da alışkanlıklarına yenik düşmesini pek anlamış değilim.::confused:

Yine de biz güzel yurdumun zeytinlerini bir şekilde tanıtıp ihracatımızı geliştirebilmenin doğru olacağını, en azından o insanlar adına insanlık görevimizi yerine getirmiş sayılacağımızı da düşünmeden edemiyorum.;)

Zeytinci 27-03-2009 08:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 387057)
içinde E olanları ben almıyorum.

İçeriğinde E ile başlayan **** E nin tüketicileri korkuttuğunun bilincinde olup E kodunun açık adını yazan ürünleri satın almayan bilinci oluşturabilsek.

Bakın o zaman siz sağlığa zararlı katkılar yerine doğal koruyucu çözümleri nasıl çabuk bulacaklar.

Kalitesizliğe be sağlığımıza kastedenlere o ürünleri satın almayarak prim vermeyelim.

ormancık 27-03-2009 08:45

Sn Zeytinci ,

E kodu olan hiç bir ürünü almıyorum. Ancak Türkiye şartlarını ve ekonomik krizi düşündüğümde böyle E kodu olmayan doğal ürünler de o kadar pahalı ki çok zor bir karar.:(

Hadi diyelim bizler yetişkiniz ancak çocukların nefislerine dur demek o kadar zor ki bir ebeveyn olarak insan evladına almak istiyor. Ama nasıl tabii ki yan ürünü yani E li ürünü alarak, çok zor bir karar:(

huzen 29-11-2015 20:22

Müsaadenizle konuyu diriltiyorum.

Lütfen bilgi ve tecrübeleri olan arkadaşlar yanıtlayabilir mi?

1) Hızla artan nüfusun sağlıklı gıda ihtiyacı nasıl karşılanacak?
2) İyi tarım, organik gübre, zararlılarla biyolojik ve kültürel mücadele yöntemleriyle ürün kalitesi ve miktarı artırılamaz mı?
3) Geniş halk kitlelerinin alım gücüne göre sağlıklı gıda üretilemez mi?

Saygılarımla.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:16.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025